Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 NİSAN 1997 PAZAR •
14 KULTUR
B U G Ü N D Ü N Y A G R A F 1 K T A S A R I M G Ü N Ü
Grafik Tasarımcı ve TürldyeSADIK KARAMUSTAFA
"Ben bir grafik tasanmcıyun çünkü
kendi dünyamı değjştirmek istivonım.
Bu beni mutlu ediyor. Öniimü/deki
binyılda sanıvorum grafik tasarım
Üçüncü Dünya'dan gelecek. Grafik ta-
sanmda yeni birdilin dev dalgası Üçün-
cü Dünya'dan başlayacak. Ben bunun
bir parçası olmak istiyorum."
ICOGRADA'nın başlattığı 1997
Dünya Grafik Tasanm Günü projesı
içın yolladığı yanıtta böyle diyor 25
yaşındakı Kenyalı genç tasarımcı
Ng'ethe GithinjL Tel Avivlı grafik ta-
sanm öğrencisı ShiraNhsan ise "Dün-
ya çok hızlı değişiyor'' diyor ve ekliyor
"Şu anda yeni ve modern dedjğtaniz
birşey, bir dakika sonra eski>or. Tasa-
nmcının bir iz bırakmak için zamanı
yok. Izlcyici, onun yapbğı ise bir an ba-
kıyor ve bakışlannı başka birinin işine
çeviriyor. Bu yüzden tasanmcımn en
önemii sorunu bir iz bırakmaktır." Tür-
kiye'de çalışan Irlandalı reklam fotoğ-
rafçısı, tasanmcı ve reklamcı PaulMc
Mfllen yaklaşık on yıl önce bir dergi-
nin tasanmcı kımdir sorusuna "Kira-
hk katfldir" yanıtını vermiştı. Ameri-
kalı tasarımcı Rkhard Saul VVurtnan
ise kendisini "bilgüendirme miman'"
diye tanımlıyor
Neden tasanmcımn yeruden tanım-
lanması? Yırminci yûzyılın ilk yan-
sında yaşamış ünlü Fransız grafik ta-
sanmcısı Cassandre, grafik tasanmcı-
yı bırtelgraf operatörüne benzetiyor ve
asıl görevinın mesajı açık-seçik ve
doğru olarak iletmek olduğunu belır-
tir Gerçekten de grafık tasanmcı 20.
yy. boyunca hep yaptığı işin gensınde
durdu. Sahnede (ön planda) mesaj var-
dı. tasanmcı hep (gende)kulisteydi.
Grafik tasanmcı 20. yy. boyunca mut-
faktakı aşçı rolündeydi aslında.
Sanat dallannda doğal olarak ünlii-
ler ve starlar vardır. Mımarlık, moda.
endüstri tasanmı gibi dallar hep star-
lan pazarlarken grafikte star olarak
anılan pek az insan vardır. lletışım ala-
nında. ünlü olmuş gazeteciler, fotoğ-
rafçılar, televizyon sunuculan hatta
reklamcılar çokça mevcutken grafik
tasanmcılann adı pek bilınmez. Belki
de yüzyıhmızda modernızm. grafik ta-
sanmcıya böyle bir konumu uygun
gördü.
Grafik tasanmcımn 20. yy. boyun-
ca sürdürdüğü "telgraf operatörü" ko-
numunun önümüzdeki yüzyılda deği-
şeceğıni düşünüyorum. Bu değışıklik
tabıı, grafik tasanmcımn artık a
ünlü"
olmak ıstemesınden kaynaklanmıyor;
günümüz dünyasmdakı, yeni karmaşık
sosyal ve kültürel ılişkiler. tasanmcı-
nın toplum ıçındekı rolünü yeniden be-
lirlıyor. "Teknoloji, kitte üretimini ve
kidc iletişimini parçalıyor. 500 interak-
tif kabio kanah, telsiz üetişim. Internet
Td-Aviv Vital Tasanm Okulu öğrencisı SheUy Cohen'in çalışmasL
/cOGRADA (Uluslararası Grafik Tasanm Demekleri
Konseyi) Yönetim Kurulu, bu yıl Dünya Grafik Günü'nün
konseptini oluşturma başkan yardımcısı Sadık Karamustafa'ya
verdi. Karamustafa'nın önerisiyle bu yıl dünya grafik tasanm
gündeminin konusu 'tasanmcının kendisi' oldu. DGG 97'nin
teması "Üçüncü bin yılın eşiğinde grafik tasanmcı kavramını
yeniden tanımlamak" olarak özetleniyor.
yüksek kaliteli masaüstü yayımcılık,
düşük tirajlı renkli baskı ve ayariana-
biHr üretim. tasanmcımn a/ sayıda a-
ma Ki tanımlannus. küçük topluluklar
için tasanm vapmasını gerektire-
cek"(*) Tasanm üretımmın bıçımi de-
ğişiyor artık. Reklam sektöründe, sis-
temin bir dişlisi durumunda olan, gö-
revı, başkalannın verdiği "yaraöcı ka-
rarlar"ı, görsel dile aktarmak olan gra-
fik tasanmcı artık "creaktive tetmn
in
bir elemanı. Tasanmcımn müşten ile
doğrudan temasından daha verimli so-
nuçlar alınıyor. Batı'da. tasanmcı ile
müşten arasında aracılık yapan
"rep"ler (representative'temsilci söz-
cüğünün kısaltılmışı) ortadan kalkı-
yor, ışı verenle yapan. aynı takımın
oyunculan gibı birlikte çalışıyorlar.
Bılgısayar devnmi bırçok ara ele-
manı ortadan kaldınyor. Makınenin
başındakı tasanmcı çok şey bılmek,
çok donanımlı olmak zorunda. "Eğer
tasanmcılar öteki işkollan hakkında
bilgi sahibi olmazlarsa, bir gün gelecek
başkalan tasanmcılann bildiği baa
şeyleri öğrenecek ve piyasamn gerek-
sindiği sentez ve koordinasyonu onlar
sağlayacaklar."(**) Tasanmcının do-
nammı sadece teknolojiyle sınıriı de-
ğil. "Tek bir konuda uzmanlaşma ar-
ük devrini tamamladı. Felsefe, iletişim
kuramu kültürel antmpokiji veelektro-
nik teknolojiyi iyi büen, kültürel dona-
nımlı tasanmcılara Uıtiyaanuz var. Ta-
sanmcüar, bilgisayarlarda bulunma-
yan kavrama yeteneğine sahip ohnah-
dniar. Ancak bu yolda tasanm,'hızmet
üreten' bir iş ohnaktan çıkıp küraıryo-
nımcusu düzeyine yûksekbflecek-
ICOGRADA'nm başlattığı projeye
göre dünya tasanrncüanndan, tasanm
öğretenlerden ve öğrenenlerden, tasa-
nmcıyı yeniden tanımlamalan isteni-
yor. Tasanmcının yeni tammında eği-
timin çok önemli bir yeri var. Gelece-
ğin dünyasında ancak iyi eğitim gör-
müş, yetenekli, yaratıcı tasanmcılar
var olabilecekler. Dünyayı tamyan,
çevreye karşı duyarlı, meraklı, iyi oku-
yan, teknolojiyle banşık, bilgısayann
sadece bir araç değil yeni bir dil oldu-
ğuna kanaat getirmiş, öteki tasanm di-
siplinlerine karşı ilgili tasanmcılar ye-
tiştirmek zorundayız.
Türkiye'da tasanm eğitimi zor bir
dönemeçten geçiyor. Mevcut üniversi-
te sistemi ile eğitim elemanı yetiştir-
mek neredeyse imkânsız. Çok düşük
ücret ödendiği ve 8 saat mesaiye tabi
tutulduklan için, ancak bu duruma
" n a " gençler asistanlıgı seçiyorlar.
Üniversitelerin grafik bölümlerindeki
profesyonel tasanmcı-hoca sayısı çok
az. Büyük bir çoğunluğunda resim kö-
kenli eğitıciler ders veriyor. Aradaki
tasanmcı-hoca açığı part-time sistemi
ile eğitim yapmaktan haz alan gönül-
lü profesyonellenn katkılanyla kapa-
tılmaya çalışılıyor.
Ögrenci seçme sistemi yanlış ve ek-
sık. Üniversıte giriş sınavlannda taban
puanı alan öğrenciler, tasanm eğitimi
kurumlannın yetenek(!) sınavlanna
kabul ediliyorlar. Birçoğu lisede kötü
eğitim almış, ez kaza resim çizme ye-
teneğine sahip ya da giriş kurslannda,
nasıl çizerse sınavı kazanacağını iyi
ezberlemiş öğrencilerle yapılıyor ta-
sanm eğitimi. Doğru konuşmayı ve
yazmayı bilmeyerüer var. Soru sormu-
yorlar, itiraz etmiyorlar. 21. yûzyılın
ideal tasanmcı tipinin bu tablodan çı-
kabileceğını sanmıyorum. Oysa ne ka-
dar ihtiyacı var Türkiye'nin iyi tasa-
nmcılara.
Devletin eğitim yatınmlannı gide-
rek azalttığı bir düzende iyi tasanm
eğitimıni, fazla kontenjan baskısıyla
bunalmış devlet okullanyla sağlaya-
mıyoruz. Seçme ve yerleştirme siste-
mi kaliteyi düşürüp, daha yüksek sa-
yıda öğrencinin okuyor görünmesine
yol açıyor. Kaliteli öğretimelemanımn
kıt olması nedeniyle paralı özel okul-
lann tasanm bölûmleri açması kısa va-
dede bana geçerli bir çözüm gibi gö-
rünmüyor. Bina var, bilgisayar var, pa-
ra var, öğrenci var ama hoca yok. Ne
yarjacaksınız?
Uçüncü bin yıla böyle giremeyiz.
Bir çare bulmalıyız.
(*) Katherine ve Michael McCoy.
(**) Gunnar Swanso/L
(***) Katherine ve MichaelMcCay
ICOGRADA
nedir?
40 ülkeden 60 grafik tasanm derneğinin
bağb bulunduğu Grafik Tasanm Dernekleri
Uluslararası Konseyi (ICOGRADA) bir
grafik ve görsel iletişim örgütüdür. 1963'te,
uluslararası düzeyde grafik tasanmın ve
tasanmcının standartlannı yükseltmek
amacıyla kurulmuştur. Grafik tasanmın
hayatımıza katkısını arttırmak ve geliştirmek
için çahşır. ICOGRADA, Avrupa Konseyi,
UNESCO ve UNIDO nezdınde danışmanlık
statüsüne sahiptir.
Dünya Grafik
Günü
ICOGRADA, kuruluş günü olan 27 Nisan'ı,
Dünya Grafik Günü olarak kutluyor. Dünya
Grafik Günü'nde ICOGRADA üyesi ulusal
dernekler, kendi ülkelerinde sergi, semıner,
konferans, açık oturum, vb. etkinlikler
düzenler. Dünya Grafik Günü etkinlikleriyle
kamuoyunun ilgisı tasanmda ve tasanmcıda
yoğunlaşıyor. Her ülkenin grafik
tasanmcılan, kendi ülkelerine özgü bir
konuda projeler ûretiyorlar.
1998 Dünya Grafik
Günü'nün konusu:
Ihap Hulusi
1998, ünlü grafik tasanmcımız Dıap Hulusi
Görey'in yüzüncü doğum yıldönümü.
Türkiye tasanm sektörü 1998'i lhap Hulusi
yılı olarak kutlayacak. ICOGRADA Yönetim
Kurulu Türk grafik tasanm tarihinin temel
taşı olan lhap Hulusi'nin 1998 Dünya Grafik
Günü'nde layıkıyla anılması için grafik
derneklerine önerilerde bulunacak.
Tema: Tasarımcı
DGG '97'nin teması, "Üçüncû binyıhn
e^igmde grafik tasanmcı kavTunmı yeniden
tannniamakn
dıye özetlenebılır. Bu temayla
ICOGRADA, yeni iletişim teknolojilen
çağında tasanmcının önemini vurgulamak,
tasanmcmın bir bırey olarak, bugünün ve
geleceğin toplumlanndaki rolünü tartışmayı
amaçlıyor ICOGRADA dünyadaki tüm
tasanmcılan, grafik tasanmı yeniden
tanımlamaya çağıran bir proje başlattı. Buna
göre tasanmcı, üçüncü binyıla girerken
kendıni tanımlayacak, bir tür kişisel
manifesto yazacak ya da tasarlayacak. Her
tasanmcı ister kendi dihnde yazılı, ıster
görsel bir anlatımla yaptığı tanımı
ICOGRADA'ya gönderecek. Sonuçta, bütün
bunlar bir kitap hahne getirilecek.
Türkiye'den projeye katılmak isteyen
tasanmcılar. 0212 251 52 11 no'lu faksa
başvurabilirler.
Berlin Film Festivali'nde 'Altîn Ayı' ödülüyle onurlandınlan Kim Novak yıllar sonra yaşamını anlattı
Hollywood'da kadın yalnızca seyredflir
• 30 yıl önce Hollyvvood'dan koparak kendini doğaya, hayvanlara
adayan Kim Novak, o görkemli günlerini anlatırken "Bana hep
>anlış şeyler söylediğim hissettirildi. Küçük kızlar güzelliklerini
sergilemek için vardı, konuşmak için değil. Ama ben görülmek ya
da seyredilmek değil, duyulmak istiyordum" diyor.
Kühür Servisi - Kim Novak, The Sun-
day Times gazetesiyle görüşerek Holry-
vvood'un görkemli günlerini ve bu rüya
âleminden uzaklaşma sürecini değerlen-
dirdi. Otuz yıl önce Hollyvvood'dan ko-
pan ve kendini doğaya, kedi ve köpekle-
rine adayan sanatçı Şikagolu orta sınıf
bir ailenin çocuğu olmanın, kendisine
Marilyn Monroe'nun havatı boyunca his-
setnediğı bir güven sağladığını düşünü-
yor. Maril>Ti Monroe ve kendisini değer-
İendinrken " 1950'lerde endüstri iyi işler-
ken Marilyn ve Novak isimleri seksi sim-
getiyordu.Erkekler de bizi seviyorthT di-
yor.
Ancak Novak, kınl-
gan. mahzun yüz
ifaoesı kendisine
HoFyvvood'daçok
dahı sağlam ve
saygıdeğer bir
karyer sağla-
yablecek ol-
maana karşın
sefc sembollü-
ğurj reddet-
memişti...
Altın çağın bütün aşk tannçalan küçül-
müş kadınlardı. tncecik beller, kısa bo-
j^unlar ve sıkıştınlmış göğüsler. Ancak
minik ölçülerine karşın stüdyo patronla-
nnın desteğiyle devlere dönüşüyorlardı.
Patronlar ise bu tannçalann ünlerini ve
sürdükleri görkemlı yaşamı kendilerine
borçlu olduklan düşüncesiyle'minikkö-
leJerinin' ıtaatsızlığı ve nankörlüğünden
şıkâyetçıydi.
Odö-
nemde
yıldız-
lar da stüdyolann desteğıni almaktan ol-
dukça hoşnuttu. FoxStüd>p
olan'mnyıldı-
zı Ebzabetfa Taylor, Marilyn Monroe ve
LouisBaMayergibiMGM'yebağlıolan-
lardan üstün görüyordu kendisini. No-
vak'm arkasında ise Colombia Stüdyola-
n'nın 'krah' HamCohn vardı. RitaHay-
«orflı'u Hollyvvood'un en ünlü yıldızla-
nndan bıri yaptıktan sonra tannçasını
elinden kaçıran Cohn, bir sonraki köle-
sinin dizginlerini sıkı tutmakta kararlıy-
dı. Cohn nerede bir gazetecı görse küçük
kasabanın panayır güzeli Marflyn PauB-
neNovak'ı bugtolere nasıl getirdığini an-
latır ve aynı mucizeyi srradan bir kadm-
la da yaratabileceğini de ekiemeden du-
ramazdı.
Kim Novak ise o günleri şöyle anlatı-
yor. "Harry beni kendisinin yarattığmı
düşünür ve beni aşağdayıp dunırdu. Ona
defalarca ünümü kendisine borçlu olma-
dığımı, beni izleyicflerimin yaratüğını söy-
lerdim. O ise beni odasina çağınr ve hak-
kunda vualan ohımsuzeieştiriieri yüksek
sesle okurdu. Beni en çok üzecek böJüm-
leri tekrarlardı üstelik. " „
Kim Novak sonra hayvanlann insan-
lardan daha iyi olduğunu fark etti ve
kendini kedilerine, köpeklerine, atla-
nna ve ağaçlara adadı. "Okulyohın-
da arkadaşlanm ciçek toplarken
ben ağlardun. Bu nedenle
hepsi dalga geçerdi. Bana
deli olduğumu söyierierdL"
Bu delilik iddialannı, her
aklına geleni söylediği için
Harry ve öteki Hollywood
.üyelerinden de çok kez duya-
caktı. Her konuda görüşlerini
söylemekten çekinmeyen No-
vak, Harry'yi tam anlamıyla
çileden çıkartıyordu. Sonunda
Novak'ın çenesini kapatamayan
Harry, çözümü tannçasını aşağı-
lamakta; aptallıkla. geri zekâlılık-
la suçlamakta buldu. Sanatçıyı en
çok üzen ise bu suçlamalardeğil de
konuşmasına izin verilmemesiydi:
"Bana hep >t
anhş şeyler söyledi-
ğim hissettirîJdi. Küçük kızlar güzel-
liklerini sergilemek için vardı, konuş-
mak için değil, ama ben görülmek ya
da seyredümek değil duyulmak istiyor-
dum."
Novak, siyah erkeklerle görülen ka-
dınlann dövüldüğü birdönemde karade-
rili SammyDavisJrileçıkmayabaşlayuı-
ca ismi istediğinden de çok duyuldu. Sa-
natçının kariyeri, bu ilişkinin duyulma-
smdan sonra ciddi birtehlike atlatüysa da
Novak, Sammy'le görüşmemesi konu-
sundaki uyanlara kulak asmadı. Sadece
teninin rengi nedeniyle gösterilen tepki-
leri anlayamayan Novak, fibnlerinin Gü-
ney Amerika 'da gösterilmeyeceği yönün-
deki tehditlere de kulak asmadı. Sanatçı
bugünlerdeki heyecanmdan hiçbir şey vi-
tirmemiş. "Filmlerimi güneyde göster-
mezierse göstermesmler. l'munımda de-
ğfldLNeolursaolsunSammv ilegörüşme-
yi surdürecektim. Pek çok siyahla ve Yt-
hudiyle tanıstım. Azmhklarla özdesles-
miştim artık. Ar&k eyieme geçflmesi ge-
rektiğme inanrvttrdum."
Ancak Harry'nın kodaman arkadasla-
nnı devreye sokması ve Sammy'yi teh-
dit etmesi üzerine Novak, mücadelesin-
de yalnız kaldı. Sammy kısa süre içinde
Novak'tan aynlarak yine siyah bir dans-
çı ile evlendi. Son dönemlerin sansas-
yonlanna dayanamayan Harry de kalp
krizi geçirdi ve kısa bir süre sonra öldü.
Bu kalp krizinden dolayı hâlâ kendisini
suçlayan ve vicdan azabı duyan Novak,
Harry'nin son olaylarda kaba yöntemıy-
le de olsa kendisini korumaya çalıştığına
inanıyor. Harry vasiyetinde de Novak'tan
söz ediyor. Ancak alışkanlıktan olsa ge-
rek yıne üzmeyi başanyor Novak'ı:
"Bundansonrasenin için biçfSm yapma-
yacağnn Novak!"
Harry'nin ölümünden sonra Colom-
bia Stüdyolan'nda tam anlamıyla bir boş-
luk yaşandı. Oyuncu seçimlerini Harry
yaptığı içın kimse ne yapacağını bilmi-
yordu. Novak da Harry öldükten sonra
pek önemli rollerde oynayamadı. "Ne ka-
dar aşağılayKi ohırsa obun Harry beni
daha güçlü kıhyordu" diyor Novak, "O-
nun aşağdamalan sayesinde direnmeyi
öğrendim."
Bugün yaşı 65'e dayanan sanatçı ışte
bu ZOT günlerden sonra kendisini emek-
hye çekerek doğaya ve hayvanlara ada-
dı. Novak bugünlerinin emeklilik döne-
mi olarak nitelenmesini istemiyor aslın-
da. çünkü ona göre ne kadar ufak roller-
de görev ahrsa alsın kendi tarzıyla oyna-
dı. Novak'ın geçmişle ilgili sık sık hatır-
ladığı en güzel anısı da, Harry'nin onay-
lamadığı. ancak kendisiyle özdeşleştir-
diği için seve seve rol aldığı Hitchcock
yapımı 'Vfertigo'. Filmi çekerken Hitch-
cock'un da bir kadın olmanın zorluklan-
nı bildiğini düşünüyor sanatçı ve yönet-
menin kadın düşmanı olduğu yönündeki
iddialan yalanlıyor: "Pek çok Idşinin ka-
dm dijynanhgı nlarab tanımlariıgı yy a<-
hnda bskançhkt. Eminim o da güzel bir
sanşm kadm olmak isterdi"
Sanatçı, kendisiyle banşık bir yaşam
sürüyor artık. Geçmişe de kırgın değil.
Hatta msanlar artık kendisini dinlediği
ve kadınlar, hayvanlar, doğa üzerine is-
tedığı kadar konuşabildiği için bugünün
dünden daha güzel olduğunu söylüyor.
Yenüenmiş 'Vertigo' gösterimde
'Yüksekrik Korkusu /Vertigo', Affi-ed
FBtchcock'un kendi korfculartndan yola
çıkarak sinemaya aktardığı bir başyaptt
Amatör bir psikoanaîist yerine komdan
izleyici, fılmin ilk yansmda gerçek vük-
seklik korkusuyla tanışarak, Hitch-
cock'un korkulanna ortak ohır. Bu fil-
rrriyle Httchcock 1960'h yıllann izleyi-
cisini, fılmİTi baş karakteri Scottie Fer-
guson'un (James Steww^ dünyasıyla
tanıştırarak başa çıkılması güç bir etki
alönda bırakmıştı.
Günümüz izîeyıcisi, Amerikan sine-
masırnn, en iyi oîmasa da en entellektü-
el yapıtı olan 'Vertigo'yte bulusuyor.
Filrn, 1958 yılından kalma yıpranmış
negatifleri yenilenerek 25 nisanda
ABD'de gösterime ginii. Yenileme çalış-
malan, bundan önce
a
Spartakûs'*ü ay-
nı yöntemle yenileyen ekip tarafindân
gcrçekleşti. Hitehcock'un korkuyu, tut-
kulu bir aşk öyküsü, suç ortakbğı ve al-
datmaca öğeleriyle birlikte sunduğu
fllm, yeni nesiileri de etkisi altına alaca-
ğa benziyor. iyi aüe çocuğu James Ste-
vvart, en karmaşık ve ölçülü bir rolünü
canlandmyor. Novak'ın tüm oyunculuk
yaşamınm en büyüleyici rolünde. Snri
Bass'ın muhteşemjeneriği izleyiciyi ffl-
min İçine çekerken. Hitchcock'un var-
lığı, özel kamera tekniklerinin de etki-
siyle her sahnede hissediliyor.
\
• Imparator Film Star Wars üçlemesinin ıkıncısi.
(Suadiye Movieplex 385 24 49, Şişli Kent 241 62 03,
Beyoğlu Lale 249 25 24, ÇembeHitaş Şafak 516 26 60,
Bakırköy İncirii 572 64 39, Bakırköy Avşar 58314 97,
Galeria Prestige 560 72 66, Atrium Prestige 559 80 63,
Kadıköy Broadway 346 14 81, Kadıköy Reks 336 01
• Dante Yanardağı Roger Donaldson'ın yönettiği,
Pierce Brosnan ve Linda Harrulton'ın rol aldığı film,
90'lann en iyi felaket filmi olarak adlandınlıyor.
(EtUer Akmerkez Braun 282 05 05, Teşvikiye AFM
224 05 05, İstanbul Princess 285 06 95, Ortaköy Feriye
236 28 64, Osmanbey Gazi 247 96 65, Beyoğlu Atlas
252 85 76, Fatih Feza 63116 08, ÇembeHitaş Şafak
516 26 60, Altunizade Capitol 39119 35, Kadıköy
Süreyya 336 06 82, Bakırköy Carousel 571 83 80,
Bakırköy Renk 572 18 63, Pendik Güney 354 13 88,
Florya Prestige 663 28 86, C. Princess 461 03 83)
• Yol Arkadaşım Fil Yönetmenliğini Hovvard
Franklin'ın yaptığı filmde Bıll Murray rol alıyor.
(Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Bakırköy Carousel 571 83
80, Altunizade Capitol 39119 35, Kadıköy
Bahariye 414 35 05)
• Alaska Filmin yönetmeni Fraser C. Heston.
(Suadiye Movieplac 385 24 49, Beyoğlu Lale 249 25
24, ÇembeHitaş Şafak 516 26 60, Bakırköy İncirii 572
64 39, Bakırköy Avşar 583 14 97, Kadıköy HoUywood
338 90 76, Fenerbahçe Pyramit 348 01 50)
• Cenaze Töreni Abel Ferrera'nın yönetttiği filmde
başrolleri Christopher Walken, Chris Penn, Annabella
Sciorra ve Isabella Rosselinı paylaşıyor.
(Beyoğlu Alkazar 293 24 66)
• Koyu Kırmızı Irturo Ripsein'ın yönetttiği film
Venedik Film Festivali'nde En iyi Müzik, En İyi
Senaryo ve En İyi Çevre Düzenleme; Küba Film
Festivali'nde En İyi Film, En tyi Yönetmen ve En İyi 4
Müzik; Portonko Film Festivali'nde de En İyi Film
Ödülü'nükazandı. (Beyoğlu Beyoğlu 251 32 40)
• Çılgın Marshlar Yönetmenliğini Tim Burton'un
üstlendiği filmde başrolleri Jack Nıcholson, Glenn
Close, Annette Benıng, Pierce Brosman ve Danny
Devıto paylaşıyor (Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Osmanbey
Gazi 247 96 65, Akmerkez Ford Mondeo 282 05 05,
İstanbul Princes 285 06 95, PaHiament Cinema Club
263 18 38, Teşvikiye AFM 224 05 05, ÇembeHitaş
Şafak 516 26 60, Altunizade Capitol 39119 35,
Bakırköy Avşar 583 14 97, Suadiye Movieplac 302 44 -
17, Kadıköy Reks 336 0112) '
• Star Wars George Lucas'ın filmi 20 yıldan sonra |( j
yeniden dev ekranda. (Suaİiye Movieplac 3X5 24 49,'
Beyoğlu Lale 249 25 24, ÇembeHitaş Şafak 516 26 60, '
Bakırköy tncirii 572 64 39, Bakırköy Avşar 583 14 97, A
Kadıköy Hakan 337 96 37) ,
• Jedi'nin Oönüşü Film Star Wars üçlemesinin
üçüncüsü. (Şişli Kent 241 62 03, Beyoğlu Sinepop 251 *
11 76, ÇembeHitaş Şafak 516 26 60, Bakırköy İncirii ,
572 64 39, Bakırköy Avşar 583 14 97, Galeria Prestige
560 72 66, Kadıköy Reks 336 0112, Suadiye
Movieplac 385 24 49)
• Yıldız Savaşlan (Suadiye Movieplex 385 24 49, ',
ÇembeHitaş Şafak 516 26 60, Kadıköy Hakan
3379637)
• Turbulance Ray Liotta. Lauren Holly ve Hector
Elızondo rol ahyorhr.(Beyoğlu Fitaş 249 01 66, EtUer
Akmerkez 282 05 05, Maslak Princess 285 06 95,
Osmanbey Gazi 247 96 65, Kadıköy Kadıköy 337 74
00, Bakırköy Carousel 571 83 80, Altunizade Capitol
39119 35, Pendik Oscar 390 09 69)
• 101 Dalmaçyalı Walt Disney Pictures ürünü olan
yapımın yönetmeni Stephen Herek. 101 Dalmaçyalı,
minik izleyiciler için Türkçe seslendinlmış.
(EtUer Akmerkez Braun 282 05 05, Beyoğlu Fitaş 249
01 66, Teşvikiye AFM 224 05 05, İstanbul Princess
285 06 95, Ortaköy Princes 227 91 47, Harbiye As 247
63 15, Fatih Feza 63116 08, ÇembeHitaş Şafak 516 26
60, EtUer HUlsıde 263 18 38, Bakırköy InciHi 572 64
39, Bakırköy Carousel 571 83 80, Altunizade Capitol
39119 35, Kadıköy Moda 3370128, Suadiye Cinemax
46744 67, Erenköy Apollon 362 51 00, Bakırköy-74
572 04 44, Pendik Güney 354 13 88, Ümraniye Princes
461 03 83, Avcüar Standart 695 36 45)
• Relic Terminator ve Aliens filmlerinin
yapımcılanndan bir gerilim filmi. (Beyoğlu Atlas 252
85 76, Şişli Kent 241 62 03,Bakırköy İnciHi 572 64 39,
Altunizade Capitol 39119 35, Kadıköy As 336 00 50)
• Jerry Maguire-Yeni Bir Başlangıç
Yönetmenliğini Cameron Crovve'un yaptığı filmde
Tom Cruise rol alıyor. (Beyoğlu Emek 293 84 39,
Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Osmanbey Gazi 247 96 65,
İstanbul Princes 285 06 95, ÇembeHitaş Şafak 516 26
60, Bakırköy Avşar 58314 97, Bakırköy Renk 57218
63, Galeria Prestige 560 72 66, Şaşkınbakkal
Cinemax 467 44 67, Kadıköy Reks 336 0112,
Altunizade Capitol 39119 35)
• Eşkıya Yavuz Turgul'un yönettiği, Şener Şen, Uğur
Yücel ve Yeşim Salkım'ın rol aldığı film, Cumali ile 35
yılını hapishanede geçiren Baran'uı tuhaf bir şekilde
birleşen kaderlerinin öyküsünü konu alıyor.
(Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Osmanbey Gazi 247 96 65,
ÇembeHitaş Şafak 516 26 60, Bakırköy Avşar 58314
97, Bahçelievler Zafer 554 06 54, Avcüar Standart 695
36 45, Altunizade Capitol 39119 35, Kadıköy Ocak 336
3 7 71, Kadıköy As 336 0050, Suadiye Movieplex 302 44
17, Erenköy Apollon 362 51 00, Kartal Kartal 389 06
16, Ümraniye Princess 46103 82)
• Dalgalan Aşmak Lars Vön Trier'in yönettiği
filmde Emily Watson, Stellan Scarsgard, Katrin
Cartlidge, Jean Marc Barr ve Udo Kier paylaşıyor
(Beyoğlu Alkazar 293 24 66, Kadıköy Bahariye
41435 05)