Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 0
Genel Yaym Koordınatöru Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıışlerı Müdürlen
ıbrahimVıldız(Sorumlu), DinçTayanç
0 Haber Merkezı Müdüıü Hakân Kara
0 Gorsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şioasi Damşoğlu 0 tstıhbarat.
Cengiz Y üdınm 0 Kultur HanHan Şenköken
0 Spor' Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler
Sami Karaören 0 Dûzeltme Abdullah Yazıcı
0 Fotoğraf- Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yaym Kurulıt tlun Sdçuk(Başkan),
Orhan Erinç. Oktay Kartböke.
Hikmet Çetinkaya,Şükran Soner,
ErgunBakvDiırçTayanç, tbrahim
Yıldız, Orhan Bursalı, Mnstafı
BaJbav, Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısr Mustafa Balba) 0 Haber Mûdüni; Dogan
Akııı Atatiırk Bulvan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara
Tel 4195020 ("> hat). Faks 4195027 0 lzmır Temsılcısı
SerdarKtnk,RZıyaBh 1352S.2/3Tel 4411220, Faks
44191170Adana'Temsılcısı:ÇetinYiğeDoğlu, tnönüCA
119 S No 1 Kat 1, Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15
Koordmator Ahmet korulsan 0
Muhasebe Bülcnt Yener 0
İdare HüseyinGürer0!şletme
ÖnderÇelik0Bügı-İşlem Naü
Inal 0 Bılgısayar Sıstem
Mürüvet Çiler
MEDYA C: • Yonetun Kurulu
Başkam - Genel Müdur Gülbin
Erduran # Koordınator Reha
lşıtman • Genel Mudur Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
Yayımla)8D ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş
TürkocağıCad 39<4l CajUloğlu 34334 lsL PK 246 Istanblll Tel (0.212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0'212) 513 85 95
27NİSAN 1997 Imsak: 4.23 Gûneş:6.01 Öğle: 13.09 tkindi: 16.56 Akşam: 20.03 Yatsı: 21.34
Öğretmen
adaylarına
müjde
• ANKARA (ANKA) -
Mıllı Eğıtim
Bakanlığı'nın, açığın
kapatılamaması nedeniyle
öğretmenlik hakkı tanıdığı
işsiz ünıversıte
mezunlannın atama çilesi
sona eriyor. Mılli Eğitim
Bakanlığı'nın, 19bin
öğretmen kadrosu için
beklediği atama ızninin
gelecek hafta başında
venleceği öğrenildi. Atama
iznınin verilmesı halinde
kendilerine esas kura
numarası verilen yaklaşık
25 bın adaydan ilİc 19 bini,
bilgisayar kurası ile göreve
başlatılacak. Kura
numarası verilen dığer
adaylar ise göreve
başlamayan \e emekhlikle
boşalan kadrolara
atanacak.
Çozucu
maddelep ve
sinir sistemi
• CHICAGO(AA)-
Boston Üniversitesi
Eczacıhk Fakültesı'nde
yapılan bir araştırmaya
göre boyalar, zamklar, ev
kadınlannın kullandıklan
temizlik maddeleri ve
endüstnnin birçok dalında
kullanılan malzemede
bulunan çözücü maddeler.
ınsanlann sınır
sıstemlennde tahnbata yol
açfyor. Çözücü
maddelerden yayılan
buhan sürekli teneflfüs
eden ınsanlann sınir
sısteminın bozulduğunu
belirten Prof. Roberta
Whıte ve Prof Susan
Proctor, beyinden başlayan
etkının giderek vücudun
dığer bölgelerine
yayıldığını kaydetti
Özbek'in resim
sergisi
• DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ressam Astsubay
Hüsamettın Ûzbek'in 5.
kışısel resım sergisi yann
Diyarbakır Devlet Güzel
Sanatlar Galensı'nde
açılıyor Suluboya eserlenn
yer alacağı sergı saat
09.00'la 17.30 arasında
gezilebilecek.
Atatürk diyor ki:
Artık duramayız, kesinlikle
ilen gideceğiz. Geriye ise
hiç gidemeyiz. Çünkü ileri
gitmek zorundayız. Ulus
açıkça bilmelidir. Uygarlık
öyle güçlü bır ateştir ki ona
ilgisiz kalanlan yakar ve yok
eder.
1925, M. K. Atatürk
Neâlâ
Sakallı belediye başkanlan
Atatürk'ün, laikliğin,
cumhunyetin aleyhinde
konuşabılecek, bir general
bunlara karşı çıkınca
eleştirilecek. Bu demokrasi
yahızca yobazlan mı kollar.
Ne âlâ. Yok öyle yağma
beyler. Herkes Özbek Paşa
gib» düşünuyor, ayağınızı
denk alın.. suyunuz ısınıyor.
Pazarın fıkrası
Temel'in küçük oğlu Cemal
dana ilkokula gitmesine
ka"şın kuçücük yaşta küfre
alısmıştı. Öğretmeni bir gün
da/anamayıp:
- Cğlum sen bu küfürieri
kinden öğreniyorsun
ba<iim? dıye sordu. Cemal:
- Eabamdan, diye
yaiıtlayınca öğretmen:
- Eabanı bana çağır, dedi.
Erası gün Temel okuldaydı.
Ööretmen çıkıştı. Küçücük
çoruklann yanında daha
drtkatti, daha terbiyeli
olırıması gerektiğini, küfür
etnenın ayıp olduğunu
Tenel'e anlattı. Temel
öçretmene hak vererek:
- iaklısm hocanım, bundan
scnra küfür edenin anastnı
avadını...
Brtiyatrohaberi
Osman Cavcı-Yaman
Tizcet-Zeki Yurtbaşı
"Eütün Oylar Kanma"
konedisıyle Ege Turnesi
yayyorlar. Hepsi de sevilen
kcmedyenler, kaçırmayın
Eeliler.
Anaokuluna gidemeyen çocuklann evde ana-baba tarafmdan eğitilmesini öngören yeni proje
Okııl öncesi4
açık' eğitimFİGENATALAY
Anneler, okul öncesi eğıtim ku-
rumlanna gönderemediğiniz ço-
cuğunuz için üzülmenize gerek
yok. Siz onun öğretmeni olabilır-
siniz. Kitaplar ve oyuncaklar eş-
liğinde her gün belli bir süre ayı-
racağımz çocuğunuza, uzmanla-
nn da desteğiyle okul öncesi eğı-
tımi siz verebilirsiniz.
Ya-Pa'nın başlattığı "OkulÖn-
cesindeAçıkEğHim'' projesi. okul
yerine evi, öğretmen yerine de an-
neyi koyuyor. Uygulamayı kitap-
larve oyuncaklarla da destekliyor.
Bu uygulama daha çok okul ön-
cesi eğitim kurumlanndan yarar-
lanma olanağı olmayan çocukla-
ra sesleniyor.
_ Ya-Pa Genel Müdürü Turtun
Ozüduru, temel amaçlannın, ana-
okuluna giden ya da gitmeyen 0-
Ya-Pa. "Neden kitap"
sorusunu şöyle yanıtlıyor:
Eğitimciler, çocuğun dil
gelişimini etkileyen en
önemli ve ilk çevrenin,
okuldan önce ev olduğunda fikir birliğindeler.
Öğrenmenin büyük bölümü, dil ve okuma yoluy-
la olur. Okul öncesi dönemındeki çocuklar, oku-
ma bilmediklerine göre bu görev ana-babalara
düşmektedir. Altmcı aydan üç yaşına kadar ço-
cuğa alınan kıtaplarda az yazı bol resim olmalı-
dır. Çocuğun yaşamında. en önemli duyu organı
Kitapla erken
tanışmak önemli
gözdür. Çünkü görme ko-
nuşmadan önce gelir. Ço-
cuk konuşmaya başlama-
dan önce bakıp tanımayı
öğrenir. Çocuk, erken yaş-
lardan itibaren kitapla tanıştınlmalıdır. Çocuğun
kitapla tanışması sayesinde iki yönlü ögrenme
başlar. Bunlar, duyarak öğrendiği sözcükleri ta-
nıma, du>Tnadığı sözcükleri görerek öğrenmedir.
Böylece çocuk, duyduklanyla gördükleri arasın-
da ılişkı kurmaya başlar. Ilişki kurmaya başlaması
ise düşünmeye başlaması demektir.
6 yaş grubuna eğıtim araç-gereç-
leri ulaştırarak, anne-babalan da
öğretmen yerine koyarak okul ön-
cesi eğitim hizmeti vermek oldu-
ğunu belirtiyor. Bu yörftemle ve-
rilen eğitimin, kurumlardaki egi-
timle kryaslanamayacağına dikkat
çeken Ozüduru, şöyle konuşuyor
"Eğitimin üç temel öfesi var:
OkuL öğretmen ve kitap. Okul bi-
nasıyerineevi,öğretmenyerine an-
ne babayı koyuyoruz. Kitabı da
bizveriyoruz. Tabii ki nitelik fark-
h. Okııİla evi, öğretmenle anneyi
kıyaslayamayız. Okulda verilen
eğitimin kaütesi De bizim uygula-
mamız tarnşüamaz. Ama hiç yok-
tan iyidir. Milli Eğitim Bakanb-
ğı'nın açıklamalanna göre Tfirki-
ye'de okul öncesi eğitim kurumla-
nna giden çocuk oranı yüzde9.Y«-
ni 0-6 yaş grubunda olan çocuk-
lann yüzde 9l'i okulöncesieğmm-
den yararlanamryor. Büyümekte
oian çocuklann yavaş geKşen sis-
temi beklemesi mümkün olmadı-
ğma göre en akla yakın çözüm
Nükleere helvolıprotesto
Çernobil'in 11 'inci yıldönümünde rüm dünyada ve Türkrye'de
nükleer santrallar protesto edildi. Sinop, Mersin, Akkuyu ve Sa-
mandağTnda nükleere karşı çeşitü etkinlikler gerçekkştirilirken
tstanbul'da Yeşil tsy an Çevre Grubu tarafından Ortaköy Mevda-
nı'nda düzenlenen e> lenıde, insanlar, nükleer santrallara karsı çık-
ma\a çağnldı. Çernobil faciasından Türkiye'nin de etkilendiğini
belirten çevreci grup üyeleri, nükleer santrallann normal çanşma
sırasında bile radyasyon yay dığmı savundular. Üzerine radyasyon
tehlikesi işareti bulunan beVaz bir tulum gi\en \e gaz maskesi ta-
kan çe\re grubu söztüsü Murat Ak.su, kamuoyunun dikkatini
radyasyon nedeniyle lösemiye yakalannuş çocuklara çekmek ama-
cıyla saçlannı kazrtü. "Doğanın hervasım ya şimdiden yiyin ya da
nükleer santrallara karşı bir imza verin'" diyenek mey danda hel-
\a kavuran grubun üyelerinden Osman Akkuş ise herkesi Yeşil
İsyan Çevre Grubu ve Çepeçevre gazetesi tarafından yaklaşık bir
vıkür sürdürükn "N ükleer Santrala Karşı Bir İmza Verin" kam-
panyasına kaülmaya çağırdı. (Fotoğraf: IPEK YEZDANt)
okul öncesinde açık eğitim.''
Açık Okul Öncesi Eğitim Pro-
jesi'nden yararlanmak için Ya-Pa
çocuk mağazalanndan herhangı
binne gıdip yıllık iki mılyon lira
karşılığında Ya-Pa Çocuk Kulü-
bü'ne üye olmak gerekiyor. Ma-
ğazalarda sürekli görev yapan pe-
dagog ya da çocuk gelişim uzma-
nı, çocuğa, gelişim düzeyıni be-
lirlemek amacıyla bir test uygu-
luyor. Kişilik ya da zekâ ölçmey-
le ilgisi olmayan bu testle, çocu-
ğun genel olarak dinleme, anlama,
sınıflama, sıralama, problem çöz-
me, kalem kullanma ve anlatma
becerileri gözleniyor, gelişim dü-
zeyi belırleniyor.
Daha sonra çocuğa uygun kitap
ve eğitsel dokümanlardan oluşan
eğıtim setı birinci ay için aıleye
önerilıyor. Bunun yanı sıra anne
babalara rehberkitaplar ve mini bır
kılavıız sunuluyor. Aynca anne-
babalara her gün düzenli olarak
çocuklanyla bırlıkte olmalan ve bu
birlikteliklen sırasında kitap kul-
lanmalan daöneriliyor. Bu birlik-
teliğın değerlendirilmesi için an-
ne-babalann küçük bır ödevleri
bulunuyor. Bu ödev aylık bir tak-
vimden oluşuyor. Anne-baba bu
takvimı her gün işaretlıyor.
Ayhk değeriendirme
Bınncı ay sonunda anne-baba
ve çocuk mağazaya geldiğinde,
bu takvim aracılığıyla çocuğun ve
ailenın hem birbirleriyle hem de
kitapla iletişirru gözlenebiliyor.
Çocukta davranış bozukluklan
varsa bu da anne babayla konuşu-
luyor, doğru davranış kazandır-
ma konusunda rehberlik yapılı-
yor.
Ya-Pa Osküdar-Ümraniye Ba-
yisi olan iki çocuk annesi Mine
Göktaş, projeyle ilgilı şunlan söy-
lüyor: "Bu projeyle,okul öncesi eği-
timden yarartanamayan çocukla-
ra ulaşmayı. onlan erken çocuk-
luk döneminde kitapla tanışnrma
amaçlanmaktadır. Çok klasikleş-
miş bir söylemle kitap okuyanLa
okumayan nasıl bir değüse, erken
çocukluk döneminde kitapla ta-
cuşip ciddi bir okul öncesi eğhim-
den geçerek okul y
r
aşannsma baş-
layan bir çocukla, bu eğitimi al-
mamış olan arasında büyük fark-
lılıklar oluşmaktadır. Ne yazık ki
biz ebe\eynlerin büyük bölümü
bu farkm ayırduıa ancak her şey
olup bittikten sonra vanyoruz."
SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN
Erbakan
döndü
Diyeceksiniz ki:
"Bu yeni bir şey
değil, biz böyle
şeylerine alışığız."
Havaalanına iner
inmez ayağının
tozuyla: "Bak bir
gittim geldim,
hepinizin ayan
bozulmüş" dedi.
Erbakan... Senin
bir yerin bozuk
ama bunu tam
tespit etmek için
ne yapmak lazım
bilemiyorum.
Türk tiyatrosu
Hacı Birçok kişi bizim siyasetçilerimizin
hacda yaptıklanna kızdı, eleştirdi. Ben ise tüm
yaptıklannı, zikirierini, sinek avlamalannı, her
şeylerini normal karşıladım. Hac bir dini inançtır.
Orada insanlar bizim istediğimiz gibi değil, kendi
istedikleri gibi davranırlar. Bu onlann en doğal
hakkıdır... Benim istemediğim şey, bu adamların
bizi yönetmesi. Beni bunlar yönetmesin.. daha
çağdaş insanlar yönetsin istiyoaım. Onlar da gene
istediklerini yapsınlar, kim kanşır. Ama bizi
yönetmesinler. Kendilerini yönetmekten aciz
insanlar tarafından yönetilmek gücüme gidiyor.
'Pazar'lık ve duvarlık sözler:
Dalkavukluğun sağladığı çıkar,
dürüstlüğün getirdiğinden daha verimli
olursa, o ülke batar. Montesquieu
ZAMANI, ÜRETEREK
TÜKETİN.
• Mesut Kara, "Artizler Kahvesi"
kitabında Yeşilçam'ın emekçi
oyuncularını anlatıyor.
• Samsun'dan Barış ve
Boyut dergileri geldi,
teşekkürler.
• Sevgili Savaş Ay'dan
"Ay Hikâyeleri"
Parantez
Yayınları'ndan
çıktı.
• Istanbul
Kız Lisesi
Mezunlan
"Geleneksel t
Marşlarımızı j
Yaşatalım"
adı altında
bir kitapçık-
göndermiş.
Bu haftaki köşemi, kan koca tiyatroya
büyük emek veren iki sanatçı
dostumdan hanım olanının bana
gönderdiği bir mektuba ayırmak
istiyorum. Mizah ve oyun yazan
arkadaşım Necef Uğurlu aşağıdaki
mektubu göndermiş. Aynen size
iletiyorum. O da Türk Tiyatrosu için
bunlan düşünuyor:
Bir süredir "Okullarda Tıyatro Dersleri"
sloganım tüm tiyatro camiası
tarafından benimsendi. Necef de bu
düşünceyi destekleyenlerden biri. Işte
mektubu:
Sayın Müjdat
Gezen'in dikkatine
Konu: Okullarda
Tıyatro Dersi
Verilmesi Hakkında
Sevgili Müjdat:
Cumhuriyet
gazetesinde
yayımlanan yazını
okudum. Bu konu
ile ilgili yarariı olur
düşüncesi ile bu
faksı yolluyorum.
Sevgili Müjdat,
benim okuduğum
okulda seçmeli
ama bir biçimde
seçilmesi mecburi
kılınan 'Humaniter
Bilimler' adlı bir
dersimiz vardı. Bu
ders sayesinde iyi
birsınema, tıyatro
izleyicisi olmayı,
müzeleri gezmeyi,
resim seyretme
zevkini öğrendik. O
zamanın imkânları
sadece de dia göstehlerine imkân
veriyordu. Şimdi ise videolar bu
imkânı verecek. Sanatın, insanın
zihinsel dünyasını geliştirecek
zevklehn tümü bu ders sayesinde
beynimize çakıldı. Yaşımız 13-14 idi.
Kitaplar, tiyatro oyunlan, heykeller,
resimler velhasıl bu insani bilimlerin
tümü öyle iştahımızı açtı ki elimize ilk
geçen fırsatta bunlan bire biryaşamak
nerede ise temel güdümüz oldu.
Aramızda sanata bire biryönelen
Bayrampaşa savcısr
12 Eyfül faşizmi zamantnda orada
bir süre yattım. Zor yerdir. Ama
şimdiki savcı oradakilere öylesine
insancıl yaklaşıyor ki, içerdekiler,
"Bu yaştan sonra insantığımızı
hissettik" diyortar. Insanca olmak
kadar insanca bir şey olamaz. Bu
savciyi kutluyorum.
arkadaşlar azınlıkta ama, sanat ile
ilgilenen izleyıci tümümüz olduk. Bu
bence çok önemli. Yeteneklerin
yönlendirilmesi, onlann scolastik
eğilimleri biliyorsun SATdenilen bazı
testlerle mümkün. Belki bir gün bizim
ülkemizde de olur. Böylece
konservatuvariar ve özellikle ödenekli
kurumlar birer nepotizm yuvası
olmaktan çıkar ve Turgut AktelVn
yaptığı bilimsel bir araştırmaya göre
187akrabanın bihikte çalıştığı devlet
tiyatrolan yerine yurdun heryerinden
çocuklann yeteneklenne göre
konuşlandığı
(akrabalıklan değil)
sanat
kurumlanmız olur.
Neyse, diyeceğim
şu ki, bu ders
artist olmak
ötesinde insan
gibi insani
zevklehn
oluşmasına
yardım eder. Şu
an buna çok
ihtiyacımız var.
İnsani her eylem
Türkiye'de destek
beklerken böyle
bir dersi, hem de
uluslararası
standartlarda yeri
olan kendi
kültürümüzün
tatlan ile
renklendirerek
çocuklara vermek
yaratlı olur
düşüncesindeyim.
İyi tiyatro izleyicisi,
donanımlı insanla olur. Düşüncelerimi
paylaşmak istedim.
Sevgiler. NECEF UĞURLU
Dünyanın pek çok ülkesinde ta
anaokullanndan itibaren tiyatro bir
ders olmaktan öte bir yaşam biçimi
olarak çıkıyor karşımıza. Bizdeki
bilgisiz ilgililer nasıl olsa bunu
yapmayacakJar. Hiç olmazsa biz ilgisiz
bilgililer (tiyatro konusunda tabii),
durmadan bunu yineleyelim. Bakarsın
bir gün gerçekleşir.
[••r-
ATATÜRK, DÜŞMANU\RI İÇİN: "GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER" DEMİŞTİ.
ŞİMDİ BİZ DE ATATÜRK DÜŞMANUVRI İÇİN AYNI ŞEYİ SÖYLÜYORUZ...
Benl
güldürenler
Halit Kn/anç çok
konuşmasıyla tanınır.
Evet çok konuşur ama,
bence tatlı konuşur.
Özellikle aıle
toplantılarında ben
Halrt Ağabey'in ağzının
içine bakanm. Hem
donanımlı hem
esprilidir... Yıllar önce
evlerinde yemek
yiyoruz. O zamanlar
Halit Ağabey ülkenin
en ünlü maç spikeri.
Üstüne yok. Yemekten
kalktık.. televizyonda
Almanya-Brezilya milli
futbol maçı başladı.
Halit Ağabey bütün
futbolcuları ezbere
biliyor. Başladı maçı
anlatmaya... Kaptırdı
gidiyor. Eşi Bülbin
Abla dayanamadı:
"Halit, hiç olmazsa
maç oynanırken sus"
deyince Halit Ağabey:
"Kanşma Bülbin..
prova yapıyorum"
dedi... Geçenlerde
Bülbin Abla: "Halit bu
RTÜK'te hiç ahbabın
varmı, telefonlannı
biliyor musun " diye
sorunca Halit Ağabey:
"Senin RTÜK'le ne işin
var?" demiş. Bülbin
Abla da: "Telefon
edeceğim, belki seni
de bir iki gün kapatıhar,
rahat ederim" diye
yanıtlamış...
Bu arada Halit
Ağabeyime MSM
Kitaplığı'na gönderdiği
bir yığın kitap için de
öğrencilerim adına
teşekkür ediyorum.
OKUYUN:
Korrfüçyüs.
İZLEYIN:
Tıyatro Saati
(Fikret Terzi)TRT 2.
SEVİN:
Havayı, suyu.
Çorabın da
modası varErkek, kadın, çocuk giysikri, mayolar ve
gözlüklerden sonra çorapta da ilkbahar-yaz ve
sonbahar-kış modası dönemi başladı. Wolford
firmasL ürertiği çorap, tayt ve 'body'lerin 1997
ilkbahar-yaz koleksiyonunu tanıtmak amacıyla
bir katalog hazıriadı. Geçmişin a%angard
modasuun bugünün avangard tarzına yansıbldığı
belirtilen ürünlerin tanınmı için moda
fotoğrafçısı Helmut Nevvton'a dünyaca ünlü
mankenler poz verdi.
Ortaköy Jeans
Bu basketbol takımının iki Amerikalısı tam
Fenerbahçe maçının arifesinde kaçmışlar, gitmişler
memleketlerine. Takım kalmış 6 Türk oyuncu ile.
Rakip Fenerbahçe. Bundan önceki iki maçta da
yenmiş Ortaköy'ü. Baştan sona izledim maçı.
Ortaköylü altı genç bir şeyi kanrtlamak istercesine
Fener'i yendiler. Hemen Türk Tiyatrosu geldi aklıma.
Zaten ben ne görsem aklıma tiyatro gelir ama,
Amerikalılar da oynamadan oynanabıliyormuş
basketbol. Kendi oyunlarımızı doya doya
oynayacağımız bir Türk Tiyatrosu dileğiyle...
Türkiye
seninle
gurur
duyuyor
Bizim rnemlekette hırsıza,
uğursuza, katile, çeteciye,
hacıya, bacıya böyte
bağınlıyor. Allahten Türkjye
benimle gurur duymuyor.
Kazara herhangi bir
toplantida, buluşmada
bana böyle bağırsalar çok
utanacağım. Aklınızda bulunsun, sakın bize böyle
bağırmayın. Biz ne hırsızlık ne çeteciiik ne hacıbk
ne politikacılık yaptık. Lütfen.
BEN YAZMAKTAN
BIKTIM, SİZ
İÇMEKTEN
BIKMADINIZ
AŞKOLSUN.
NO SMOKING...
Bir gözlem
1972yıhnda
Madeira Adası'na
gitmiştim. Adaya
iner ınmez dikkatimi
ilk çeken şey bütün
genç kızlann
gözlüklü oluşuydu.
Çok ilgimi çekti ve
önüme ilk çıkan kişiye sordum:
- Burada ığne işi, oyacılık falan var mıdır?
Adanın en temel kaynaklarından biri iğne oyacılığı
imiş. Mesleğimin bana sağladığı gözlemcilik yanımın
iyi işliyor olması çok hoşuma gitmişti... Aradan yıllar
geçti. Şimdi artık o kızlar lens takıyorlardır. Dünya
ilerliyor. (Bu bır gözlem değil, gerçek.) Dünya ileri
gidiyor. Ya biz?
g Özürlü ve sakatlar için ben yıllar
önce ENGELLİ sözcüğünü önermiştim. Geçenlerde
yapılan toplantida bu sözcük kabul edildi. Oyle ya,
bu insanlar kimden, hangi nedenle özür
dileyecekler?.. Onlardan çok dostlarım var.
MEKTUPLARINIZI ZİVERBEY DURAĞI KADIKÖY
İSTANBUL adresine yazabilirsiniz.