28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 NİSAN 1997 ÇARŞAMBA 8 DIŞ HABERLER Peru hükümetinin Japon büyükelçiliğine yaptığı bombalı operasyonda gerillalar öldürüldü RehmelerkurtanklıEhş Haberler Senisi - Peru hükümeti. başkent Lima'daki Japon Büyükelçiliği'nı işgal ederek ellerinde 72 rehine tutan Tupac Amaru gerillalanna karşı dün operasyon düzenledi. Çok sayıda bombanm atıldığı operasyonda yaklaşık 20 Tupac Amaru gerillası öldürüldüğü, bir rehinenin de yaşamını yitirdiği gelen ilk haberler arasında. Operasyon tamamlandıktan sonra bubi tuzağı korkusuyla askerler uzun süre içeri giremedi. Çok sayıda yarahnın hastaneye kaldınldığı öğrenilirken, rehinelerin arasında, ayağından yaralanan Peru Dışişleri Bakanı Francisco TudeJa'nın da bulunduğu bildirildi. 18 haftadır devam eden görüşmelerden herhangı bir sonuç elde edilememesi üzerine Peru hükümeti, Tupac Amaru gerillalan • Peru hükümeti, Japon büyükelçiliğini işgal ederek ellerinde 72 rehine tutan Tupac Amaru gerillalanna karşı operasyon düzenledi. Elçilik binasına çok sayıda bombanm atıldığı operasyon sırasında bir rehinenin öldüğü, diğerlerinin ise kurtanldığı açıklandı. Peru polisinin açıklamasına göre içeride bulunan yaklaşık 20 Tupac Amaru gerillası öldürüldü. Yaklaşık bir saat süren çatışmanın ardından birçok rehinenin de yaralandığı bildinldi. Yaralananlar arasında Peru Dışişleri Bakanı'nın da bulunduğu öğrenildi. tarafından işgal edilen Japon Büyükelçiliği'ne sürülen Tupac Amaru gerillalan öldürüldü. AFP ajansına açıklama yapan bir polis yetkilisi, öldürülen gerillalann hepsinin 20 yaşın altında olduğunu belirtti. Çatışmada bir rehinenin de yaşamını yitirdiği açıklandı. Çatışmalarda bazı askerlerin de yaralandığı karşı çok sayıda askerin kahldığı bir operasyon başlattı. Amerikan televizyonu CNN tarafından "Rehine krizi bıtö" diye sunulan haberde, elçihkten yükselen kesif duman ve harabeye dönen elçilik binasının görüntülerine yer verildi. Yaklaşık bir saat devam eden çatışmanın ardından tamamlanan operasyonda. sayılannın 20 olduğu ıleri duyuruldu. Elçiliğin etraftnı saran askerler, zaman zaman kurşunlardan korunmak için duvar diplerine kaçıştı. Askerler, içeride bombalar patladığında sevinç çığhklan attılar. Operasyon boyunca Tupac Amaru gerillanna ait MRTA bayraklannın ve pankartlannın asılı kalması dikkat çekti. Operasyon sırasında hükümet güçleri elçilik binasına çok sayıda bomba attılar. Elçilik çevresi cehennem yerine dönüşürken, bubi tuzagından korkan askerler ve operasyon tamamlandıktan sonra özel kuvvetlerden oluşan askeri timler elçilik binasına giremediler. Operasyondan sonra MRTA'ya ait bayrak ve pankartlar askerler tarafından indirildi. Operasyon tamamlanınca büyük bir zafer kazanıldığı görüntüsü verilmek amacıyla marşlar çalındı. Peru Devlet Başkanı Alberto Fujimori, operasyondan sonra olay yerine gelerek güvenlik güçlerini kutladı. Ankara tepki gösterdi Rusya AKKA'yı zorluyor 'Ölümya da zafer arasında seçim' SERKAN DEMJRTAŞ ANKARA - Türkiye. Rus- ya'nın Ermenistan topraklann- da askeri üs kurulması ile ilgi- li anlaşmayı onaylamasına tep- ki göstererek "Bu anlaşmanın Azeri-Ermeni sonınunun ço- zûlmesi ve bölgede banşın sağ- lanmasına bir katkıda bulun- mayacağı" görüşünü iletti. Rus- ya'nın Ermenistan'da bulun- durduğu asker sayısının "ta- raflann gerekli görmesiyle art- arüabikceğj" maddesini de içe- ren anlaşmanın, Avrupa'da Kon- vansiyonel K.uwetlerin tndiri- mi Anlaşması'nı (AKKA) ih- lal edebileceği kaydedildi. Rusya Federasyonu'nun Er- menistan ile yaptığı askeri üs anlaşmasmın Rusya Parlamen- tosu'nun ait kanadı olan Du- ma'da onaylanması Türkiye'yi kaygılandırdı. Ankara ve Mos- kova'daki Türk diplomatik kay- naklar. Rusya ve Ermenistan arasmdaki bu tÜT bir anlaşma- nın gerek Azeri-Ermeni çatış- ması gerekse bölgedekı diğer ülkeler açısından olumlu ol- madığını bildirdiler. Rusya"ya resmı bir tepkinın veriknesi için öncelikle anlaş- manın aynntılanmn incelen- mesi gerektiğini belirten kay- naklar "Aneak basvnda çıkan haberlerden anlaşıldığı kada- nyla Rusya'nın Ermenistan'a gerektiği zaman daha fazla as- ker sevk edilebileceği ortada. Bunun da AKKA'ya aykın bir durum oluşturacağı açık" gö- rüşünü ilettiler. Rusya ile Ermenistan arasın- daki silah transferi konusuna da dikkat çeken kaynaklar. Mos- kova yönetiminin Erivan"a 1992-1996 yıllan arasında 84 tank, 50 zırhlı personel taşıyı- cı, nükleer, konvansiyonel ve- ya kimyasal başlık taşıyabilen füze sistemleri gönderdiğini anımsattılar. Kaynaklar, Rus- ya'nın Ermenistan'la kurduğu savunma ve silah ticareti iliş- kisinin Azeri- Ermeni çatışma- sının çözülmesine katkıda bu- lunmayacağının açık olduğunu da vurguladılar. Rusya Parlamentosu ait ka- nadı Duma'nın kabul ettiği ve Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile Ermenistan Devlet Başkanı LevonTer Petrosyan ta- rafından 3 yıl kadar önce im- zalanan anlaşmada şu madde- lerin olduğu kaydedildi. - Anlaşma, 25 yıl geçerli ola- cak. - Ermenistan, Rus uçak ve- ya helikopterlerinin üs ile bağ- lantılı görevleri sırasında ken- di topraklan üzerinde uçması- na hiçbir müdahelede bulun- mayacak. - Taraflar, güvenliklerine kar- şı tehdit gördüklerinde Erme- nistan daha fazla Rus birliğinin sının geçerek ülkesıne girme- sine izin verecek. Rus birlikle- rinin sının geçişi, taraflann or- tak karan ile olacak. (Erme- nistan"da halen 20 bine yakın Rus askerinin olduğu tahmin ediliyor.) - Rusya, üs için Ermenis- tan'a kira ödemeyecek, tam ter- sine üssün giderleri için Erme- nistan yüzde 30 katkıda bulu- nacak. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise "Bu üslerin variığı, güneyde ve Kafkasya'daki Rus çıkaıiarı açısından gereklidir" açıkla- masını yapıyor. Peru hükümeti, 18 hafta bekledikten sonra dün özel kuvvetlerie operasyon düzenledi. (Fotoğraf: Retures) Haber Merkezi - Peru'nun başkenti Lima'da 18 Aralık 1996 tarihinde Tupac Amaru Devrimci Hareketi (MRTA) tarafından başlatılan son yıllann en büyük rehine alma eylemi, dün kanlı bir şekilde noktalandı. Entemasyonalist devrimci Ernesto Che Guevara'nın düşüncelerini kendilerine rehber seçen Tupac Amaru örgütü, Peru cezaevlerinde büyük bir baskı altında olan arkadaşlannı kurtarmak amacıyla Lima'da bulunan Japonya Büyükelçiliği'ni basmış ve 500'ü aşkın kişiyi de rehin almıştı. Gerillalann ilk açıklaması, u Ötüm ya da zafer arasında bir seçim yapacağız" oldu. Son yıllann en büyük gerilla baskını, Japon Imparatoru Akihito'nun doğum günü nedeniyle verilen parti sırasına rastlamıştı. Büyükelçilik bınasında çok sayıda yabancı elçi ile Peru hükümetin üst düzey yöneticileri bulunuyordu. Rehin tutulanlar arasında Peru Dışişleri Bakanı Francisco Tudela ile eğitim ve tanm bakanlannın bulunması Peru hükümetmi zor duruma düşürmüş, rehineler arasındaki yabancı elçilerin varhğı da dünyanın pek çok ülkesini olayın içine sürüklemişti. MRTA gerillalanmn sayısı yirmiydi ve ellerinde otomatik tüfeİder bulunuyordu. Baskından kısa bir süre sonra taleplerini dünyaya duyurdular: "Cezaevinde bulunan 500 arkadaşunız serbest bırakuacak. Yoksa rehineleri teker teker öMürürüz." Gerillalar, binanm her tarafına bubi tuzaklan döşediklerini ve bir müdahale durumunda elçiliği rehinelerle birlikte havaya uçuracaklannı ilan etmişlerdi. Rehinelerin arasında bakanlann bulunması ve uluslararası düzeyde öneme sahip Uşilerin olması, Peru **"• '•. hükümetinin müdahalesini uzun süre engelledi. Gerillalar kısa sürede iyi niyet gösterisı olarak rehineleri parça parça serbest bırakmış ve 500'ü aşan rehine sayısı gideTek azalmıştı. Hükümet yetkilileri ile 4 aylık eylem süresince defalarca görüşmeler yapan gerillalar, bu görüşmelerden somut bir sonuç elde edememişlerdi. Dört ay sonra rehine sayısı 72'ye düşünce gerillalar, istekleri yerine gelmedikçe artık kimseyi serbest bırakmayacaklannı açıklamışlardı. Gerillalar isteklerini kabul ettiremediler. Ama onlar eylemin başında verdikleri sözü tutarak zaferle ölüm arasmdaki tercihlerini yaptılar. vvashington Bağdatı uyardı Körfez'de hacı bunalımı• Irak'ın Suudi Arabistan'dan hacılannı helikopterle geri getirme karanna ABD sert tepki gösterdi. VVASHINGTON/ BAĞ- mundanasılkarşılıkverecek- rMT(Ajanslar) - Körfez yeni birkrize gebe görünüyor. Bağ- dat'ın Suudi Arabistan'daki Irak hacılannı, Baü'nın koy- duğu uçuş yasağına rağmen helikopterle ülkeye gen ge- tirme karan ABD'nin tepki- sine yol açtı. Washington ise Irak'ı uya- rarak. Bağdat uçuş yasağını çiğnediği takdirde ABD'nin gerekli "karşüığı" vereceğini bildirdi. Beyaz Saray Sözcü- sü MikeMcCurry dün yaptı- ğı açıklamada Bağdat'ın Irak- lı hacılan helikopterlerle uçu- şa yasak bölgeden getirmeye yönelik karannı "ucuz siya- set'' olarak niteledi. McCurry, sivillerin bulun- duğu helikopterlere ateş açıl- mayacağmı, ancak Irak'a "uy- gım karş*k* verileceğini söy- ledı. McCurry, Irak yöneti- mini hacılan düşünmekten çok. ucuz siyaset oyunlanna başvurmakla suçladı. Mike McCurry, haccın önemini bil- diklerini, ancak Iraklı hacıla- nn başka ulaşım yollanyla da Irak'a dönebileceklerini söy- ledi. McCurry, Irak'ın heli- kopterleri kullanması duru- leriin belirtmedi, ancak ABD'nin bölgedeki güçleri- nin bölgeyi dikkatle izleye- ceğini kaydetti. ABD Dışişleri bakanlığı Sözcüsü Nichotas Burns de Irak'ın, uçuşa yasak bölge- nin istisnai olarak kullanıla- bilmesi için BM'ye başvura- bileceğini kaydetti. Burns, "Eğer,ucuzsiyasiaınaçlarile hareket etmiyorlarsa ve ger- çekten haalann sağuğını dü- şünüyoriarsa BM Yaptuim- lar Komitesi'ne gftmelfler" dedı. Irakisehacılan helikopter- le gen'rmekte kararlı. Irak hü- kümetinin organı Babd ga- zetesi hacılan helikopterle ge- tirmenin *insanrbireylem ol- duğunu yazdı.Gazete aynca ABD'nin Irak'ı tehdit etme polirtkasmın başanya ulaşa- madığmı belirterek '^MBhing- ton'un arUk Irakpofitikasını dcğistirmesinin zamanı gel- ıraştir" dedı. Irak'ın resmı ha- berajansı INAdakarann Irak hükümetinin Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in başkan- lığmda yaptığı toplannda alın- dığını bildirdi. Son 5 yılın en kanlı terör saldırısı Cezayir'de katliam: 93 ölüCEZAYİR (AA) - Ceza- yir'de son 5 yılda aşın dinci- lerin giriştiği katliamlann en büyüğünün, dün sabaha karşı yaşandığı bildirildi. Cezayir güvenlik güçlerinin yayımladığı bildiride. baş- kent Cezayir'in 25 kilomet- CB güneyındekı Bugara yakı- nındakı Hauş Bugfı el He- misti Köyü'nü basan aşm dincilerin, 93 kişiyi katletti- ği ifade edildi. Başkent Cezayir'in güne- yindeki Bugara yakınındaki Hauş Bugfı el Hemisti Kö- yü'nde dün 93 kişinin aşın dinciler tarafından katledil- mesinın, Cezayır'de yaşanan en büyük katliam olduğu kaydedildi. Cezayir'de 1992'den bu yana da güvenlik güçleri ile silahlı gruplar arasında çıkan çatışmalarda ve aşın dincile- rin saldınlannda 60 bin ki- şi öldü. Cezayir'de bu yıl meyda- na gelen katliamlar şunlar: 6 Ocak 1997: Duauda'da 23 sivil katledildi. 19 Ocak: Beni Slimane'de 48 köylü öldürüldü. 22 Ocak: El Omeria ya- kınlannda, 23 kişi boğazlan kesılerek öldüriildü. 1 Şubat: Medea kentine saldıran aşuı dinciler, 31 ki- şinin başlannı keserek öl- dürdüler. 6 Şubat: Medea yakınla- nnda 28 sivil öldürüldü. 17 Şubat: Kerrah'ta 31 köylü canlı canlı yakıldı. 19 Mart: Uled Antar'da 32 sivil öldürüldü. 3 ve 4 Nisan: Medea'da, 52'si boğazlan kesilerek ol- mak üzere, 84 sivil katledil- di. 11 Nisan: Menaa'da 22 sivil öldürüldü. 14 Nisan: Bufarik yakın- lannda, 30 kişi öldürüldü. Şah Iran'a eskisinden de güçlü döndü1950'lerde dincı gnıplann yürüttüğü muha- lefetin başını Ayetuttah Kaşani çekiyordu. Lı- beral siyasetçilenn simgesi de Musaddıkolmak- taydı. Bunlara pazar esnafı, laik ve sosyal de- mokrat gruplar, bir bölük memur, bazı öğret- menler, meslek erbabı ve öğrenciler eklenin- ce, ortayabir 'ulusalcephe' çıkmakta gecikme- di. Sıkıyönetime son, özgürbasın. namuslu se- çim ve ingilizlerin sahibi olduklan petrol en- düstrisinin millileştirilmesini istiyorlardı. An- cakbucephede iki büyük grup vaûrdı; dina kü- çük burjuva ve laik aydınlar. Petrol endüstrisindeki genel grevle yığrasal gösterilerin solcu Tudeh Partisi'ni güçlendire- ceğinden korkan şah,bir 'güvenliksupabı' ola- rak Musaddık'ı başbakanlığa atamalctan baş- ka çıkar yol göremedi. Ne var ki böylesine sı- nırlı bir rolle yetinmek istemeyen Musaddık. halkın eğiumine uyarak petrolü millileştirdik- ten sonra şahı siyasete kanşmakla suçladı ve silahlı kuvvetler üstünde sivil hükümetin de- netimini istedi. Şah boyun eğmeyince doğru- dan halkaseslendi. Halk sokaklara taşınca şah, ordu üstündeki denetimini kaldırmak zorunda kaldı. Pehlevi hanedanı ile askerler arasına ilk kez sivil bir iktidar girerek bu eski bağı kopa- rryordu. Bu adımla güçlenen Musaddık, saray bütçesinin önemli bir kısmını Sağlık Bakanh- ğı'na devretti, şahın bazı yabancı diplomatlar- lakomplolara varan işbirliğini yasakladı. Şah, peş peşe gelen bu girişimler sonucu kurtuluşu kaçmaktabuldu. Musaddık bundan böyle yal- nız savunma silahlannın satın alınacağını söy- lüyordu. Savunma bütçesini >-üzde 15 kesti, askere alınanlan yanya indirdi. 130 yüksek rütbelı subay hakkında yolsuzluk iddialanyla meclis araştırması istedi. Bazı generaller, bü- tün bunlara tepki olarak 'filkeyi cumhuriyetci- tik mikrobundan korumak için' gizli cemiyet kurdular ve vakit geçirmeden CIA ile ilişkiye gectiler. Bu tabloda Musaddık güçlü gibi görünüyor- sa da şahın siyaset sahnesinden, İngilizlerin de Iran'dan çıkanlmalan, *uhısal cephe'yi oluş- turmuş olan bazı gruplan tatmin etmişti. Bun- lartoprak reformuna, kadınlara oy hakkı veril- mesıne, başkabüyük şirketlerin millileştirilme- sine, laik düşüncedekilerin adalet ve eğitim bakanlıklanna atanmalanna, Tudeh Partisi'vle ah"ın ilk işlerinden biri, Amerika ve tsrail'in yardımıyla yeni bir gizli baskı örgütü kurmak oldu: Sonraki yıllann kanlı SAVAK'ı. Gitgide artan petrol gelirleriyle de dünyanın en büyük silahlı kuvvetlerinden birini oluşturdu. geçici bile olsa ıttifaka ve alkol satışının ser- best bırakılmasına karşıydılar. Kaşani Başba- kanı İslama ihanet' ve 'sosyaüstdiktatörtük'le suçlayarak'ulusalcephe'den çekildı Onun tüm çevresiyle birlikte aynlmasıyla Musaddık yan- lısı gösteriler yalnız 10 bin kişi toplarken Tu- deh gösterilen 100 bin kişi çekiyordu. CIA desteğindeki generaller, saldınya geç- mekte gecikmedıler. Otuz yedi tank. Musad- dık'ın evinı sardı. Başta Amerikan basını ol- mak üzere Batı gazeteleri bu olayı şahı destek- leyenbirhalkeylemi gibi gösterdiler. Sanki şa- hı tahtageri getiren, haDctanbaşkası değildi. Sük- lüm- püklüm kaçmış olan şah, daha da nobran döndü. İlk işlerinden biri, Amerika ve lsrail'in yardımıyla yeni bir gizli baskı örgütü kurmak oldu: Sonraki yıllann kanlı SAVAK'ı. Gitgide artan petrol gelirleriyle de dünyanın en büyük 1977'de başiayan Şah'a karşı ayaklanmada ülkenin belli başlı kentlerinde yüz binlerce insan sokaklara döküldü. silahlı kuvvetlerinden birini oluşturdu. Subay- lann eğitim, ücret, dış gezi, terfi, konut, ucuz tüketim mallan ve madalyalanyla şahsen ilgi- lendi. Yerlerinden bilekalkamayan örümcekka- fah generallerin tombul göğüsleri Noel ağaç- lan ömeği madah/alarla, banka hesaplan da dolarlarla doldu. 1977'de şaha karşı olaylar başladığında, sıradan işçi ayda 340, rütbesiz as- ker 600 dolar aylık alıyordu. Ulusal Cephe yasadış» »an edildi Şah, "ulusai cepbe'yi yasadışı ilan etti, ileri gelenlerini zindanlara attı: üç yıl tutuklu kalan Musaddık, öldüğü tarih olan 1967'ye değin aynca ev hapsinde kaldı. Tudeh'in 5 bin üyesi de tutuklandı, 40'ı idam edildi, birçoğu işken- ce masasında kaldı, birkaç yüzü yaşam boyu hapis cezasma çarptınldı. Tudeh'in halkla bağ- lan böylece kopanlmış oldu. Muhaliflerin bir kısmı da ulusal cephe'yi kendıliklerinden terk etti. Örneğin. Mehdi Be- zerganjran Şiiliğiyle Avrupa sosyalizmini bir- leştirme yollannı anyordu. Buyolun dahason- raki simgesi ABŞeriatioldu. Sorbonne'da özel- likle F. Femm'un etkısi altındakalmış olan Şe- riari, Marksizmden de yararlanmakla birlikte, Iran solundan aynlıyordu. Ashnda, Marksiz- mi kendi dünya görüşüne bir tehdit olarak gö- rüyordu. Onagöre, lran kültürünün özü Şiilık- ti. Sonra tarihi sosyal sınıflar değil, Hazreti AB gibi 'kahnunanlar'biçimlendıriyordu. Ne sos- yal demokrasi, ne proletarya diktatoryası isti- yor, dinci kışilerin mutlak egemenliğinden ya- na göriinüyordu. Birkaç kez hapse atılmıştı; Cezayir hükürnetininarayagirrnesiyle 1976'da serbest bırakılıp Avrupa'ya gittiyse de orada bir yıl içinde SAVAK tarafından öldürülmüştü. Düşünceleri üniversite öğrencileri ve ait düzey din adamlan başta olmak üzere, aşağı orta sı- nıf içinde yayılma olanağı buldu. Şahın baskıcı devlet mekanizması, 1953-63 yıllan arasında radikal aydınlarla kent işçileri- ni hedef almıştı. Ancak, 1963'ten sonra hedef, din adamlan ve esnaf dahil, küçük burjuvanın tümünü de içine aldı. Ağırlığını yukan orta sı- nıftan yana koyan şah, 'beyaz devrim' adını verdiği bir yaklaşımla din kuruluşlanna ait mülk ve benzeri özel topraklara el atmış, daha çok dışandaki imajını düzeltmek için kadınla- nn oy hakkına sahip çıktığı kanısını uyandır- maya çalışmıştı. Bu yeni durum, 1953'te ken- dini kurtarmış olan küçük burjuvaya şahın bir tür savaş ilanıydı. Bundan böyle bankalar kü- çük sermayeye değıl, en varlıklı çevTelere kre- di açıyordu. Enflasyon zor durumdaki küçük esnafı daha da güç İcoşullann içine itti. En ön saftaki alü Şii önderindenbiri olan Hu- meyni, yeni hedeflerin seçilmesi ve bunun ne- denleri üstünde fazla durmadan, şahı empar- yalizme satümış olmakla suçlayan elestiriler yap- makla yetindi. Humeyni'yi destekleyen esnaf, kepenklen kapadıkça; şahın hizmetindeki gü- venlik güçleri, sokak göstericilerini acımasız- ca ezmeye başladılar. Yüzlercesi öldürüldü. İran 1953-78 yıllanndapetrolden 54 milyar dolar kazanmıştı. Bunun bir kısmı, kuşkusuz som alnndan banyo dairelerine, çok pahalı si- lahlara ve gereksiz dışalıma gittiyse de bir bö- lümüde ister istemez dört kalkınmaplanına ak- tı. Bu oluşumlann sosyal sınıflar ve tabakalar arası dengeyi değiştirmesi kaçınılmazdı. Örne- ğin, biryandan endüstrileşme, öte yandan eği- tim; orta smıfi. hele onun üstkesimini daha seç- kin bir yere yerleşuriyordu. Ama onlann, is-. teklerini banşçıyoldan ifade etme olanağı yok-; tu. i Temetinden sarst ! 1977-79 yıllan arasmdaki gösteriler, gide-' rek ayaklanmalar şah diktatörlüğünü temelin-; den sarstı. Muhalif gruplara(a) Ayetullah Hu- \ meyni'den sonra Ayetullahlar Şirazi ve Şeriat- • medari'ninbaşını çektigi dincitutucular, (b)Be- • zergan ve Şeriati yanlılannın oluşturduğu din- • ci aşınlar (c) aynı kavramlan kullanan, ama si-'. nema dahil, her türlü Batı kültür simgelerine'. karşı dinci gericiler, (ç)yazarlar ve hukukçuder-; nekleri gibi meslek kuruluşlannın arka çıktığı' laik reformcular ve (d) Marksist ve ateist Tu- deh Partisi ve benzeri gruplan içine alan laik radikallerdahildi. ; Bu beş büyük grubun içinde halk yığınlan- •' nı, en etkili biçimde dinci çevreler örgütleye- bildi. Bunun kabul edilebilir bir anlatımı olma- lıdır. Ömeğin, şah rejimi, Amerika'nın da bir değil, birkaç kez aktif desteğiyle laik muhale- fetin halktaki köklerini kopanp atmışü. Yalnız din kuruluşlan ve camilerkapatılamadı. Ayn- ca, Şeriati'nin Şiiliğe getirdıği yeni yorum, aşağı orta sınıfa dinamik bir ideolojı kazandır- mıştı. Yarın: islami iktidar korkusu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle