23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NİSAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yerlikaya: Çillen irandıpıcı değil • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya, DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in RP'den bağımsız olarak açıkladıgı egitim paketinin uygulanmasınm ınandıncı olmadığını belirterek, "Bu, erken seçim için bir taktik" dedi. Askerin siyasete müdahale etmesini dogru bulmamalanna karşın Erzurutn Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Osman Özbek'in konuş,masmın içeriğine katıldıklannı belirten Yerlikaya, hac ziyaretindeki milletvekillerine, "zikir âlemlerinden çıkarak Atatûrk'ün gösterdiği kryafetleri gıymeleri" çağnsında bulundu. ÖDP: Meclis yol aynmmda • tstanbul Haber Servisi - ÖDP, şeriata ve dinci gericiliğe karşı gerçek mücadelenin, demokrasi çerçevesinde gerçekleşebileceğini belirtti. ÖDPden yapılan yazıh açıklamada, RP-ordu çekişmesinin ülkeyi felakete sürükleyebileceği vurgulanarak, "Politik tarihi boyunca demokrasiden, siyasal özgürlüklerden, insan haklanndan uzak durmuş, totaliter bir din devleti kurmayı kendi hedefi olarak ilan etmiş zihniyeti temsil eden RP, demokrasi savunucusu pozlanna bürünüyor" denıldi Gazete bürosuna saMırı • ZONGULDAK (AA) - Zonguldak'ta yayın yapan tnanış Gazetesi'nin bürosunun canüan kınldı. Gazetenin sahibi K.emal Sönmez. önceki gece, Ozûlmez Caddesi Aziziye Sokak'taki işyennin camlannın kınlıp tahrip edildiğini bildırdi. Rahatsızlığı nedeniyle cvinde dinlendiğini beliıteıv Sönmez, c ^ ^ "Saklırganlar, evin•* • -• ötıündeki otomobilin de lastiklerini keserek camlannı kırdılar. Otoya saldıran kişilerden baztlannı görerek polise bildirdim" dedi. Blair'e Tiirk tokumu • ANKARA (AA)-İşçi Partisi'nin seçim çalışmalannı izlemek ûzere Ingiltere'de bulunan Genel Sekreter Adnan Keskin başkanlığındaki CHP heyeti, Tony Blair'e, Genel Başkan Deniz Baykal'ın gönderdiği Türk lokumunu hediye etti. CHP Basm Merkezi'nden yapılan açıklamada, hediye karşısında Blair'in de Baykal'a teşekkür ederek selamlannı ilettiği belirtildi. Keskin'in Blair'e, "Siz kazanm sıra bizde" dediği kaydedildi. Gürkan: RP'liler korunuyop • ANKARA (AA)- TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan, Devlet Bakanı Sacit Günbey hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na yaptıgı suç duyurusu karşısmda "kovuşturmaya yer olmadığı" kairan verildiğini anımsatarak. " RP'li bakan ve milletvekilleri, Adalet Bakanlığı'nca özel koruma kapsamına alındı" dedi. Adalet Bakanlığı tarafindan cumhuriyet savcılan üzerinde yargının bağımsızlığını bütûnüyle rafa kaldıran agırbaskılar oluşturulduğunu belirten Gürkan, "Savcılanmız baskılara boyun eğmemelidir. Aksi halde demokrasimiz işlemekte başanlı olamaz" dedi. Beşgözaltı • tstanbul Haber Servisi - Kurtuluş Gazetesi'nin beş çalışanının gözaltına alınması TÎYAD'lı aileler tarafindan kınandı. Gözaltılann l Mayıs öncesınde halka gözdağı vermek için yapıldığını savunan aileler, Banu Gündoğdu. Mehmet Yıldız, Ibrahim Çağlar, Nilüfer Güneş ile Bülent Özpolat'ın derhal serbest bırakılmasmı istediler. 'Kesintisiz, seçmeli derssiz' 8 yıllık eğitim projesini açıkladı, ortağı için garanti veremedi ÇfllerMen giivencesiz vaatANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - DYP Genel Başkanı, Başba- kan Yardımcısı Tansu ÇiBer, kri- tik MGK toplantısı öncesinde açıkladıgı "8 yülık kesintisiz temel egitim'' projesi üzerinde koalisyon ortağıyla anlaştığına ilişkin gü- vence veremedi. Çiller'in Başba- kan Necmettin Erbakan'ı devredı- şı bırakarak açıkladıgı ve 15 yıllık dönemi kapsadığını belirttiği pro- jeye göre imam-hatip okullannın orta bölümlen kaldınlırken Kura- mkerim ve Arapça seçmeli ders olarak konulmayacak; öğrenciler temel eğıtimden sonra yabancı dil hazırlık sınıfına devam edecek. "Ordumuz bir parti değfldir" di- yen Çiller, basmı, "Orduyu parti- lilestirmek gjbi bir çaba içinde oi- mayın" diyerek eleştirdi. Baykalhn koşulu milli eğitim ve içişleri ANTALYA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hü- kümetin, cumhuriyetın te- mel ilkelerinı tartışılır ha- le getirdiğini söyledi. RE- FAHYOL hükümetinin düşüriilmesi sonrasında oluşturulacak bir hükü- mette yer almak isteme- diklerinı dile getiren Bay- kal. "•Zoruruukalınırsada Milli Eğitim ile İçişleri Ba- kanlığı'nı almak koşuluy- la hükümete girebUiriz" dedi. Denız Baykal, Kurban Bayramı'nı geçirdiği se- çim bölgesi Antalya'dan aynhrken, Kalkan ilçesin- de partililerle sohbet etti. Baykal. kendisine yönel- tılen, "REFAHYOL brti- rilirse, yeni kurulacak hü- kümette CHP yer alacak mı"sorusuna, "Yeni bir hükümetin oluştundması içinde yer almayı şimdi- lik düşünmüyoruz. Ancak zorunluluk olursa Milli Eğitim ile İçişleri Bakanb- ğı'nı alarak hükümete gj- rebiliriz. Zaten bu hfikü- met de seçim hükümeti olacakür" diye yanıt veT- di. Çiller. dün Erbakan'ın yurda dönüşünü beklemeden bir basın toplantısı düzenleyerek hükümet ortağı RP' nin direndiği 8 yülık ke- sintisiz egitim programı ve eğitim reformunu açıkladı. RP'li bakan- larla temasta bulunmayan Çiller, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilile- riyle görüştükten sonra 2010 yılı- na kadar uzanan projenin temel hatlannı açıkladı. DYP lıderi Çil- ler, MGK'nin asker kanadmın, hü- kümetİB devamı için en gerekli uy- gulamalardan biri olarak gördüğü ve seçmeli derslerle sulandınlma- suıakarşı çıktığı 8 yıllıktemel eği- timle ilgili proje üzerinde RP ile görüş birliğine vardıklannı söyle- yemedi. Eğitim reformunukonu alan ça- lışmamn 2.5 yıldır Devlet Planla- ma Teşkilatı (DPT) ve Milli Eği- tim Bakanlığı'nca yürütüldüğünü kaydeden Çiller, "İnternetçağma geçerken,ilköğretünin8yda kesin- tisiz olarakçıkanlmasu 5yıün 8yü olarak kesintisiz uygulanması be- Brlenmiştir. Bundan böyteilkoğre- tim ve ilkeğitim 8 yıldır. Herkes 8 yü okuyacaktır" dedi. Çiller, 1998-99 döneminde üni- versite sınavlannın yetenek sına- vma dönüştürüleceğini belirterek, "Bu çahşmalar hızla hem kamu- oyunun hem de Bakanlar Kııru- lıTnun degeriendirihnesine sunu- bcak" dedi. Çtller. "Başbakan Er- bakan, 8 yıllık eğitimin kesintisiz olmasına evet dedi mi" sorusuna, "8 yühk eğrami hep beraber imza- lamadık mı? MGK'de kesintisiz eğrtimi imzaladık. Burada bir sı- kınn yok. Sıkınü olsaydı imzala- mamanuz gerekirdi" karşıhğını verdi. Çiller, Arapça ve Kuranıkerim derslerinin seçmeli olup olmaya- cağı sorusuna, "8 ydhk eğitim so- nucu itibanyla böyle olabilir. ama imamlannuzın ve özellikle din adanüarunızmdahaiyi yetistirikn- ğj ve daha uzun sûre eğitim aldıgı bir sisteıne geçiByor" yanıtını ver- di. Çiller, aydın din adamı yetişti- rilmesinin zorunluluk oldugunu, zorunlu eğitimden mezun olan herkesin bir yıl hazırlık sınıfi oku- yacağmı söyledi. 8 yıllık kesinti- siz eğitim uygulamasmdaki karar- lılığın sadece MGK'ye bağlanma- smın doğru olmadığını savunan Çiller, "Onlar. hakh olarak par- ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART mak basti, ama bassın ya da bas- masın, 2.5yıkhr üzerinde çahşüğı- mız projedir bu. Onlann da par- mak basöğu bizim de im/aladıgv- mız şey, eğitim anlayışının, çocuk- lann\«tiştirilrnesininiarklüaşt]rıl- masıdır. Bilgi ottr.ollannda siirat- le giden gençlik yetiştireceğiz1 ' di- ye konuştu. Çiller, bir gazetecının, "Uygub- mada karariı gözüküyorsunuz». RP kanaduıdan imza krizi olursa, gereğini yapar mısuuz" sorusuna, "Bunu siyasete kanşürmayın. Bu eğitim reJformunu Türkiye ya y»- pacakyayapacak.Teröryabitecek >n bitecek dedimoklu. AB'ye üye- lik diyorum olacak. Bunlar siya- set-üstü. Cereği yapılacak" karşı- hğını verdi. Çiller, "hükümetin biteceğj" tartışmasma dikkat çeken bir gazeteciye de, "Bu.bugünün meselesi değiL Bugün ordu- muz bir parti değiklir. Parti- Uleştirmek gibi bir çaba için- deoimavın. Tekraredhorum. Türkiye'de bir istismar konu- su yapılmadan meseleleri as- ma gibi bir durum var. Bun- lan aşmak durumundaytz. Bunlarla mesgul olun. Bun- lan halkla paylaşarak ileri ta- şımak gibi bir durumun için- de otalım" dedi. Demirel'le görüştü Çiller, dün Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel'le sürpriz bir göriişme yaptı. Çiller, yaklaşık 45 dakika süren görüşmeden önce İçişleri Bakanı MeralAkşe- ner ile RP'li Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai Kutan'la bir araya geldi. Görüşmenin ardından, Demirel'e eğitim reformu konusunda bilgi verdiğini belirten Çiller, gazetecilerin sorusu üzerine, "Hiçldmse orduyu siyasete çekmeve, miBetle orduyu karşı karşt- ya getirmeye çalışmasın. Or- duyla halkı karşı karşıya ge- tirmemek lazun. Bu konuda büyük bir teşvikvar. Müslü- manlarla laik devlet karşı karşıya gelmemeli. Meşnı- iyet içinde bir yaptınm içine girmek gibibiryaklaşım, de- mokrasi içinde halktan oy alnuş olanlann yapması ge- reken en son şeydir. Kendi kendilerini bitirmeleridir" diye konuştu. Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna yaptığı açıklamada hükümetin mayıs ayında biteceğini söyledi Ydmaz: Işler rayından çıktı tstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başkanı MesutYümaz, hü- kümetin ömrünün bittığini ve su- ni teneffüsle daha fazla yaşatıla- mayacağını belirtirken, DYP'li Sağlık Bakanı Yüdmm Aktuna da "hükümetin mayıs ayında bite- ceğini''savundu. ANAP Şişli tlçe Başkanı Y®t tkiz'in babasının cenaze tÖTenine katılmak içindün tstanbul'a gelen Yılmaz. Atatürk Havalimam'nda gazetecilerin sorulannı yanıtlar- ken, şu anda yaşanan sürenin *hü- kümetin bttmesiy legitmesi arasm- daki süre" oldugunu belirtti. Yıl- maz, "kurulacakyenibiruzlaşma hükümetinin, matematikse) ola- rak hem ANAP hem de DYP'yi içine alması gerektiğuri" kaydetti. Mesut Yılmaz. RP Genel Başkan Yardımcısı Aydm Menderes ve 6 arkadaşı ile partisinden istifa ede- ceğine yönelik iddianın anımsatıl- ması üzerine, şöyle devam etti: "Tûrkiye göz göre göre bir ma- DYP'li muhaliflerbirieşiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Parti içinde hükümet karşıtı çemberi genişletirken ortak hareket etmeye başlayan DYP'li muhalifler, RP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Menderes'in kesin tavnnı açıklaması üzerine çalışmalannı yoğunlaştırdı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez, "Saym Menderes'le görüsjterimiz çakışıyor* 1 derken, DYP Denizli Milletvekili. TBMM Sana>i ve Ticaret Komisyonu Başkanı Hahık Müftüter. "Askerier suskunnıldannı birer birvr bozuyor. Lastik padamadan hükümetten çeküelim^diye konuştu. Kritik Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplanüsj öncesinde 8 yıllık kesintisiz eğitimle askerlere güvence vermeye çahşan DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Tanso Çffler, parti içinde muhalifleri ikna edemedi. DYP'de hükümet karşıtı "şahinler'' grubu ile kararsızlaruı, koalısyonun bozulması için birbirlerine yaklaşmaları dikkat çekti. DYP'de kalarak mücadele edeceklerini vurgulayan Erez^ "D^ P'den kopma ohnaz. Neden obun" dedi. Yalım Erez'e yabnhğıyla bilinen Izmk Milletvekili Hasan Denizkurdu, bayram süresince polhikacılann seçim bölgesinde halkın nabzını tuttuklanna dikkat çekerek "Medis kendi siyast iradesmi kuflanarak çözüm üretecektir'"dedi. ceraya sürekleniyor. Bu macera- nın önlenebümesi için, ana muha- lefet partisi olarak MecHs'teki gü- cümüzle yapabileceğimiz her şeyi yapmaya haaru. uzlaşmaya açı- ğtz. Bundan sonrasorumluluk, ik- tidara güvenoyu veren milletveldl- lerine düşer." ANAP Genel Başkanı Yılmaz, Tuğgeneral Osman Özbek'in ko- nuşmasınm ammsatılması üzerine de şöyle konuştu: "Türldye'de şimdiye kadar çok köklü, yerieşmiş siyasi bir teamül varth. Askerier siyasi görüş açık- lamazlardı. Hiç yaşanmamış bu olaylar Türkiye'de yaşamyt>rsa ve komuta kademesinde de bunlar anlayış görüyorsa, o zaman Türki- ye'de işler rayındançıknuş demek- tir." Bayram tatili dönüşünde Ata- türk Havalimam'nda gazetecile- rin sorulannı yamtlayan Aktuna, tatil süresince görüştüğü ve ko- nuştuğu vatandaşlann ortak fikri- nin, "RP'nin ıktidardan gitmesi'" yönünde oldugunu söyledi. Türk halkının, "ülkeye zarar v^recek çok şeyin farkında oldugunu, bu zarariı şeylerin zarar vermeyecek hale getirUmesini'* talep ettiğini belirten Bakan Aktuna, "Vatan- daşlann, RP'nin iktidardan git- mesini istediğini" ifade etti. Menderes"i ziyaret ettiğini an- latan Aktuna, Menderes'in de Türkiye'nin doğrulannı gördüğü- nü ve ifade ettiğini söyledi. Hükü- metin mayıs ayı içinde mutlaka gideceğini öne süren Aktuna, "Bunu belki D ^ ' n m yapacağınu DYP'ninyapamaması halinde y a- pacak insanlar olacağun" bildirdi. IRMIKI AYDEV ENGtN e - mail: engin @ ptanetcom.tr Gelin önce şu masanın üs- tünü birtoplayalım. Çokkanş- tı. Çok kanştığı için aramamız gerekeni yanîış yerde anyor, bulduk sandığımız aramamız gereken olmuyor. Jandarma Tuğgenerali Os- man Özbek bir punduna ge- tirdi ve televizyon kamerala- nnca da saptanan bir konuş- ma yaptı. Tuğgeneralin konuş- masını doğaçlamadan örtica- len) yapmadığı, elindeki kâğrt- lara sık sık göz atışından ko- layca anlaşılıyordu. Tuğgeneralin sözleri yenilir yutulur gibi değildi. Üst düzey (asker dilinde buna yüksek rütbeli deniyor) bir devlet me- muru, Başbakan başta olmak üzere hükümet koalisyonun bir kanadını oluşturan siyasi kadroyu yerden yere vurdu. Gidişlerinin gidiş olmadığını, böyle gitmesine de göz yu- mulmayacağını söyledi. Ardından tartışma başladı: Bir tuğgeneral bunları söyle- yebilir mi, söyleyemez mi? Söylediğine göre cezasız ka- labilir mi, kalamaz mı? Bayram günlerinin bilinen haber kıtlığında gazetelerin bi- rinci sayfalan, TV kanallarının ana haber bültenleri "Özbek Paşa o/ayı" ile hareketlendi. Bayram biterken önce Genel- kurmay Başkanı'na vekâlet e- den ve bunun altını özellikle çi- zen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal. Tuğgeneral Özbek'in sözleriy- le ilgili bir soruyu, "Kimsenin ağzma fermuar çekecek deği- iiz" diye yanıtladı. Bu yanıt, o an ülkedeki en yüksek rütbeli komutanın sözleriydi. Ardından bazen "Genelkur- may yetkilileri", bazen de sa- dece "Genelkurmay" diye ad- landınlan bir "haber kaynağı", Hürriyet'ten Sedat Ergin, Mil- liyet'ten Fikret Bila ve bizim Cendere Cumhuriyet'in Ankara bürosu- na açıklamalar yaptı. Açıkla- manın aynntılan bir yana, te- mel olarak Genelkurmay, Tuğ- general Özbek'e sahip çıktı. Dolaylı olarak "Özbek'in söz- leri bizim söz/erim/z, görüşte- ri bizim görüşlerimizdir" den- di. ••• Sanınz masatoplandı. Şim- di masaya bir göz atalım. Şu sorulara bir daha baka- lım: Bir üst düzey devlet me- muru (yani yüksek rütbeli su- bay) böyle bir konuşma yapa- bilir mi, yapamaz mı? Böyle bir konuşma yapan bir üst düzey devlet memuru cezalandınlır mı, cezalandınlmaz mı? Soru mu şimdi bunlar? Bu saaten sonra tartışılacak olan bu mu? Türkiye'de iki güç, Refah Partisi yönetimi ile Genelkur- may bugün karşı karşıya... Uz- laşması pek mümkün olma- yan bir karşrtlık bu. Refah bu çatışmada seçmen kitlesinin militanlaşmış kesimterine yas- lanma hesabında. Genelkur- may ise "Ordunun astsuba- yından orgeneraline tümünün aynı kanıda oldugunu" belirt- ti. Taraflar böyle. Bir de ne Refah militanı ne de asker olmayanlar var. Kimi DYP'de, kimi ANAP'ta, kimi CHP'de, DSP'de, ÖDP'de ör- gütlüler. Ya da tümüyle örgüt- süz, salt seçmen. Bu uzlaşmaz karşıtlıkta bun- ların durumu ne? Nerede ko- numlanacak, nerede saf tuta- caklar? Örneğin DYP'li Sağlık Baka- nı Yıldınm Aktuna safını seç- ti. O ordudan yana. Henüz se- si çıkmadı ama Hasan Celal Güzel de herhalde Refah'tan yana çıkacaktır. Anlaşılan istense de isten- mese de taraf olmaya, saf tut- mayazorlanacağız, zorlanıyo- ruz. Da... Zorlanmaktan da hoşlanmı- yoruz. önümüze iki seçenek konmasından, ülkedeki seçe- neklerin ikiye indirgenmesin- den ne hoşnutuz ne de mutlu. Bir üçüncü seçenek önereme- yişimiz, bir üçüncü seçeneği henüz üretemeyişimiz, neden bu iki seçeneğe, Refah mı, as- ker mi seçeneklerine fıt olma- mızı gerektirsin? Peki üçüncü seçeneği bu- gün tartışmayacaksak, ne za- man tartışacağız? Çatışan ta- r^flardan hangisi kazanırsa, bu yazdıklanmızı anımsatıp, "Vay sen bizden yana çıkmadıydm" deyip bizi pataklamaya baş- ladığında tartışmanın bir an- lamı yok ki... Ülke bir cendereye döndü... POLİTtKA GİJ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİISKAYA Düşman Resmi Türkiye Araştırmalar Merkezi'nde bir sabah... Yöneticiliğini Prof. Dr. Faruk Şen'in yaptığı bu önemli merkez, 1985 yılından beri önce Bonn'da, 1990'dan itibaren Essen'de çalışıyor. Kuruluşun, Bonn ve Brüksel'de şubesi, aynca beş ayn yerde danışmanlık bürolan bulunuyor. Türkiye Araştırmalar Merkezi'ndeTürk çalışanlar yoğunlukta. Hepsi yükseköğrenim gören ekip, Al- manya'da yaşayan yabancılann sorunlanyla ilgili araştırmalar yapıyon Türkiye ile Avrupa ilişkilerin- de bir tür çok sık başvurulan danışma organı göre- vini yerine getiriyor. Araştırma merkezi, şimdiye dek Almanya'da ya- şayan yurttaşlanmızın değişik alanlarda karşılaştık- lan sorunlarında yardımcı oluyor. Biz bu sorunları şöyle özetleyebiliriz: 1 - EmekJi- lik ve sonrası, 2- Üniversite gençliği, 3- Aynmcılık, 4- Kültürel ve sosyal ilişkiler... Prof. Dr. Faruk Şen'le Almaya'daTürklerin dinsel sorunlannı konuştuk. Şen, "Âvrupa'da Islam dini- nin birbütün olarakyeni düşman resmi olarak gös- terilmek istendiğini" belirterek şöyle diyor "Bütün Müslümanlan köktendinci olarak damga- lamak, Almanya'daki şeriatçılann ekmeğine yağ sürüyor. Bu anlayışın öncelikle kınlması Iazım. Al- manya'da yaşayan yurttaşlann samimi istekleriyle şeriatçılann istekleri farklıdır. Birincisinin amacı uyumdur. Diğeri uyuma karşı gelmektir. Islamın ye- ni düşman resmi olarak tanıtılması, özellikle kimi ül- kelerde gihşilen terörist eylemlerden, Iran, Afga- nistan, Suudi Arabistan gibi kimi Islam ülkelerinin katı tutum ve uygulamalanndan beslenmektedir. Bu örneklerden yo/a çıkan bazı Batılı ideolog ve ya- zariar, tüm Islamı fundamentalist-köktendinci ola- rak tanıtmakta bir sakınca görmemektedirler." • • • Alman hükümeti REFAHYOL'a nasıl bakıyor? Bizim izlenimlerimiz şöyle: "Hiç de ilgi gösterm/yoriar..." Türkiye'deki Hizbullah, Islami Hareket ve İBDA- C gibi yasadışı, şeriatçı örgütler, Almanya'da "din maskesi" altında çalışma yapıyorlar. Özellikle Nec- mettin Erbakan'ın konuşmalan, Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller'in tavn Almanlan olumsuzyön- deetkiliyor... Prof. Dr. Faruk Şen, Müslüman Türklerin sorun- lannı anlatırken, önemli bir noktanın da altını çizi- yor... Diyor ki: "Federal Almanya'da tüm Müslümanlan temsil edecek ve Alman resmi kurum ve kuruluşlan ile di- yaloğu yetkiyle sürdürecek bir kurum bulunma- maktadır. Islamın yapısından kaynaklanan bu du- rum, farklı tahkatlara ve siyasi görüşlere mensubi- yet nedeniyle ve farklı Islam ülkelerinden gelmiş ol- mak nedeniyle bölünmüş olan Müslümanlann ki- mi örgütleri tarafindan önemli Lirsorun olarak or- taya konmaktadır. öncelikle Müslümanlan temsil sorunu, Islamın, Hıhstiyanlığın tersine hiyerarşik olarak örgütlenmemesi, Islamda bir ruhban sınıfın bulunmamasından kaynaklanmaktadır. Bu sorun Türkiye'de, Türkiye'nin koşullanndan kaynaklanan bir düzenlemeyle Islamı temsil yetkisinin Diyanet Işleri Başkanlığı 'nca kullanılıyor olması şeklinde kendini gösteren laik yapısı ile bir ölçüde çözül- müştür. Diyanet Işleri teşkilatının yapısı ve örgüt- lenmesinin yainızca Sünnileri kapsadığı iddialan ya da Alevi cemaatinin henüz bu yapılanmadan yarar- lanamadığını ifade etmesi gibi zaman içinde çözü- lebilecek sorunlar bir yana bırakılırsa Türk modeli, Türkiye'de bu sorunun özgün bir çözümü olarak kabul edilebilir. Ama Almanya söz konusu olduğun- da durum farklıdır. Burada da DİTİB demekleri, Türkiye'nin bir izdüşümü olarak benzer bir yapıyi oluşturmaktadırtar." * • • Türkiye Araştırmalar Merkezi 1 nin beş danışma bürosu Almanya'da ne yapıyor? Bu sorunun yanıtını da danışma bürolannın yö- neticisi Gülay Kızılocak'tan alıyoruz: "Danışma bürolanmız, Almanya'da yaşayan ya- bancılann ve özellikle Türklerin geçirdikleri sosyal değişim sürecınde orteya çıkan bir ihtiyaca cevap veriyor. özellikle işsizliğin artması, yurttaşlanmızı tasarruflannı serbest girişimci olarak değehendir- meye yöneltiyor. Fakat bu alanda gerekli bilgiye sa- hip değiller. Danışma hizmetlerinden yararlanma eğilimi düşük, Var olan mali destekleri bilmiyortar ve yararianmıyoriar. Biz, işte bu konularda kendi- lerine yol gösteriyor, yaptıklan küçük ve orta ölçek- liyatınmlann olumlu sonuçlanması için ne yapma- lan gerektiğini, hangi kurumlarta işbirtiği yapmala- n gerektiğini kendilehne anlatıyoruz. Uzun bir za- mandır sürdürdüğümüz bu çalışmanın olumlu so- nuçlannı da gördük. Şimdi daha çok sayıda giri- şimci bize başvuruyorve olanaklardan haberdarol- mak istiyor. Bu arada Türkiye Araştırmalar Merke- zi ile de ilişki kurmuş ve merkezin diğer hizmetle- rinden yararlanma olanağı buluyohar." Sonuç olarak Almanya, Türkiye'deki "şeriatçı ya- pı/anmayı" kuşkuyla izliyor. REFAHYOL'un kökten- dincilere "ödün verdiğini" düşünüyor. Islamın Âvrupa'da yeni düşman resminde eski- den Iran, Afganistan, Suudi Arabistan ve Cezayir bulunuyordu. Şimdi "düşman resm/"ne Türkiye de eklendi Almanya'da... Türkiye Araştırmalar Merkezi'nden Ibrahim Yıl- dız ve Güray Oz ile birfıkte çıkıyoruz. Essen'de ılık bir gün. Caddelerde başörtülü, çember sakallı, şal- vaıiı yurttaşlanmıza rastlıyoruz. Şeriatçılar Türkiye'de de aynı, Almanya'da da... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn Email: Hikmet .Cetinkaya (S Planetcom.TR Güneydoğu'da operasyon • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, güvenlik güçlerince yapılan arama ve operasyonlarda Bingöl'ün Yedisu ilçesi kırsal alanında 8. Tunceli'nin Çemişgezek ilçesi ve yakınlannda 6, Şımak'ın Güllüce Dağı bölgesinde de 5 olmak üzere toplam 19 PKK'li öldürüldü. Atatürk büstüne saldırı • KÜRTÜN (AA) -Gümüşhane'nin Kürtün ilçesine bağlı Özkürtün beldesinde, lise bahçesindeki Atatürk büstü parçalandı. Özkürtün Lisesi bahçesindeki Atatürk büstü, kimlikleri henüz belirlenetneyen kişi veya kişilerin saldmsına maruz kaldı. Okula giren saldırganlann, yönetici odasındaki kasadan para çaldıklan da belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle