Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 MART 1997 PERŞEMBE HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Çanakkale Kocaelı Izmir Mantsa Aydın Denizli Y PB PB Y PB PB PB PB 8 12 13 8 17 15 19 17 Zonguldak K 6 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskişehir Sıvas K Y Y Y PB PB PB PB 5 6 5 7 6 8 7 2 Adana PB 18 PB 19 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB PB PB PB PB PB PB 17 11 10 9 7 -1 0 Yurdun kuzey kesim- eri çok bulutlu, Mar- mara'nın doğusu, Ka- radeniz ve Doğu Ana- dolu'nun kuzeyı ya- ğışlı, ötekı yerier az bulutlu geçecek. Ya- ğışlar Orta ve Doğu Karadeniz kıyılan yağ- mur, Marmara'nın do- ğusu ve Batı Karade- niz kıyılan karla kanşık yağmur, otekı yerîer kar şeklınde olacak. AVRUPA Londra Paris Roma Beriin Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel FB Y PB Y Y PB PB Y 9 11 17 8 9 19 11 9 Atina PB Milano Oslo K Helsinki K Stockholm K Betgrad PB Viyana ÇB 10 Bonn Y 9 Budapeşte PB 10 Münih Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K PB PB PB Y PB K PB 2 12 13 10 9 11 5 22 8 Şam 20 Parçalı buluöu Sislı k Çok bulutlu Yağmtriu Kariı -A-A-> Sulukar . Gökgûrültutü G U N C E L CÜNEYTARCAYİJREK I Baştaraft 1. Sayfada güçlenyle kesimleri yönetimi ele geçiren "bu ikili- den kurtuluş yollan" anyor. Bizi yöneten hükümetin garipsenecek bir niteliği yok mu? Var. Laik cumhuriyete karşı bir cumhuriyet hükü- meti olmak! Tartışmalar, savaşımlar laik cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yönelen cumhuriyet hükümetine karşı yapılıyor. Bu ikili sayesinde 74 yıllık cumhuriyet, ta- rihinde görülmemiş olaylara tanık oluyor. Bugünkü "durum", silahlı kuvvetlerle siyaset ara- sında zaman zaman görülen zıtlaşmalardan farklı. MGK'den başlayarak gelişen olaylann içeriğini öğ- rendikçe; anlıyoruz ki, bu kez bu ikili başka heves- lerin, siyasal alanlarda kendilerine yontacaklan ki- mi sonuçların peşinde. Önce, Takkeli'nin yakın çevresinden Hasan Hü- seyin Ceylan'ın bir cümlesı dikkatimizi çekiyor. "Eğer başbakan" diyor, "(önlemler karannı) imza- larsa o zaman onun dediği olmuş demekiir." Bu, ne demeye geliyor? MGK'de kabul edilen, hatta Takkeli'nin itirazı olup olmadığını soran Cum- hurbaşkanı'na ellerini iki yana açıp, "Buna ne de- nir" diyerek metinlere onay veren Takkeli Başbakan, toplantıdan sonra "tavsiye niteliğindeki önlemleri reddedeceğini" sağa sola duyuruyor. Işte hedefleri Grubunda ya da kimi basın toplantılannda mas- ke aşağıya iniyor, gerçek yüz ve istek ortaya çıkı- yor. Orneğin, sanki tersini söyleyen varmış gibi, MGK'nin yasayapamayacağı, hükümet kuramaya- cağı (tabii düşüremez demeye getirerek) gibi söy- lemlerle dolaylı yoldan askeriere efeleniyor. Son RP grubunda, hükümetin TBMM'ye (aksini savlayan var mı?) sorumlu olduğuna değiniyor. Hü- kümet, yüzde 40 destekle işe başlamış, bugün yüz- de 60 ise, yann yüzde 80'e dayanacakmış! Ecevit'in saptaması doğrulara dayanıyor "Er- bakan meydan okuyor." Ama kime? Yıllardır içine hapsettiği duygularia laik cumhuri- yetin bekçisi TSK'ye! Önlemler karannı imzalamayacağını "açıkça" söylemiyor. Grupta "MGK bildihsini aynı şekliyle imzalamam' dediğini sızdınyor. Ancak başka manevralar peşinde. Salı günü, sa- at 11.00'de Aydın Menderes'i Cumhurbaşkanı Demirel'le konuşmakla görevlendiriyor. İstek -ta- bii Takkeli'ye göre- basit: Çankaya'nın TSK ile Tak- keli arasında "uzlaşmayı veyumuşamayı sağlama- sını" istiyor. Çok açıdan gülünç bu olayı bir başka olay izliyor: Bir önceki gece Takkeli'si ile ikıbuçuk saat baş ba- şa verdikten sonra Şaıbe Hanım Çankaya'ya "ani" bir ziyaret yapıyor. Takkeli ile Şaibe kendilerine uygun düşen bir "uz- laşma "yı kâğıda dökmüşler, önlemler karannı "ken- dilerine göre " yeniden yazmışlar "TSK, Takkeli'nin kaleminden çıkan bu metni kabul etsin, herşeygül- lükgülistanlık!" Oysa, MGK ile Takkeli metinleri arasında büyük fark yok. Öyleyse bu girişim niye? Çok basit yanı- tı: Başlıca amaç, tabanına TSK'yi yola getirdiğini söyleme olanagı bulmak. Bu, bir. Askeriere karan "Biz dikte ettik" havasını yaymak. Bu da, iki. Bir başka yönü daha var Takkeli politikasının; sanki iki ayn ülkenin düşman iki ayn kurumuymuş gibi, TSK ile hükümeti "pazariık masasına oturtma- ya çabalıyor". Takkeli ile Şaibe'nin elinde devletin düştüğü şu durumlar yürek yakıyor. Takkeli ile hele her yerde askerlerin arkasında ol- duğuyla övünen Şaibe'nin bilmediği gerçek şu: Söyleyeceklerini en az üç ay düşünüp planlayan askerler, geri adım atmazlar. Geriye dönerlerse çok şey, başta toplumdaki güveniriıklerini yitirecekleri- nin bilincindedirier. Tabii geri adım atmıyoriar. Politika bu, her saat başı değışiyor. Ah, nasıl da unuttuk: Takkeli bu, saat başı deği- şir ve değişiyor. Ve... Bütün şamatalarına rağmen MGK kararia- rını önüne geldiği gibi, aynen imzalıyoti 4 Zorunlu eğitiın 8 yıF yasa önerîsi ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ANAP, DYP, DSP ve CHP'liler, Milli Güvenlik Kunılu'nda (MGK) kararlaş- tınlan önlemler arasında yer alan ve imam-hatip ortaokul- lannı korumadığı için şeriat- çılarca engellenen zorunlu eğitimin 8 yıla çıkanlması hedefı için TBMM Başkan- lığı'na ortak yasa önerisi ver- diler. Türkiye'nin, 185 ülke ara- sında temel eğitimi 5 yılla sı- nırlayan 8 ülkeden biri oldu- ğu vurgulanan teklifte, zo- runlu eğitimin 1997-98 öğre- tim yılmdan 2001'e kadar 8 yıl, daha sonra da 11 yıl ol- ması öngörüldü. Öneri, MGK'nin, şeriatçı gelişmelere karşı önlem alın- masına ilişkin kararlanna di- renmeye çalışan RP'ye karşı parlamentoda sergilenen ilk ortak adım oldu. ANAP Iz- mir Milletvekili Kaya Er- dem, DYP Izmir Milletveki- li Hasan Denizkurdu. CHP Istanbul Milletvekili Altan Öymen, DSP Istanbul Millet- vekili Tahir Köse zorunlu eğitimin ilk aşamada 8 yıla çıkanlmasını öngören yasa önerisini, dün TBMM'de im- zaya açtılar. Erdem, De- nizkurdu, Öymen ve Köse, TBMM'de düzenledikleri ba- sın toplantısında, 185 ülke arasında yalnızca 8 ülkede te- mel eğitimin 5 yılla sınırlan- dınldığına dikkat çekerek Türkiye'nin dünya haritasın- da yerleri bile bulunamayan Benin, Burma, Laos, Nepal, Macao ve Senegal gibi ülke- ler arasında gösterilmeye la- yık olmadığını vurguladılar. Köse, mesleki eğitimin halen 10-11 yaşından sonra başla- dığına dikkat çekerek. "Ço- cuklannuzm önüne bir 3 yıl daha koyuyoruz, bir hata yapmamalan ve daha isabet- B birsecim yapabilmeleri kJn. Böyle bir karan 13-14 yaşla- rmdavermişolacakbr" dedi. DYP'li Denizkurdu da RP dı- şındaki tüm partilerin prog- ramlannda ilköğretimin 8 yı- la çıkanlmasının öngörüldü- ğünü. ancak bu dönem konu- nun ilk kez bu öneriyle Mec- lis gündemine getirildiğini belirtti. Girişimin, TBMM'de bir süredir toplantılar yapan "panüer arası diyatog gru- bu"nun öncülüğünde gelişti- rildiği bildirildi. Demirel 'Kararlarda yumuşama olntadı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarının Başbakan Necmettin Erbakan tarafından da ımzalanmasının ardından "Türkiye geri gkJemez" değerlendirmesini yaptı. Demirel, Çankaya Köşkü'nde flüt sanatçısı Şefika Kuüuer'e Sony şirketı tarafından "Aran Ptak" ödûlü verilmesi nedeniyle düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Demirel'le gazetecüer arasındaki diyalog şöyle: - Imza krizi çözüldü mü? - tmyalar tamam - Bir şerh var mı? - Hayır, şerh yok. - Bildiride herhangi bir yumuşama var mı? -Yok_Hayır_ - Bakanlar Kurulu'na başkanhk edeceğiniz söylendi... - Hayır, öyle bir tefldn yok. Benim Bakanlar Kurulu'na ne zaman başkanhk edecegim bettidir. - Gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? - Türkiye geri gideınez— Demirel, imza knzine ilişkin yeni sorular üzerine gazetecilere şu fikrayı anlattı: "Temel matematikten sınıfta kalmış. Ailesi, arkadaşlan bir hak daha vermesi için öğretmeninden ricada bulunmuşiar. Sınavin herkesin gözü önünde stadyumda yapümasına karar verflmiş. Öğretmen sormuş: - Yedi kere yedi kaç eder? Temel hemen karşıhk vermiş: -49eder_ Stadyumdakiler hep beraber tempo tutmuş: - Bir hak daha ver» Bir hak daha ven." Karadayı 'Siyaset yapmıyoruz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral tsmail Hakkı Karadayı, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlannın hiçbir siyasi amaç gütmediğini belirterek "Biz siyaset yapmıyoruz. Türkiye geri götürülemez. Basm son gelişmeleri doğnı yorumladr dedi. Başbakan Necmetnn Erbakan ın dün akşam saatlerinde MGK bildirisini imzalaması, Karadayı ve kuvvet komutanlanm rahatlatu. Erbakan'ın bildiriyi imzaladığı sıralarda flüt sanatçısı Şefika Kutluer'in konserini izlemek üzere Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde bulunan Karadayı, gazetecilerin sorulan üzerine bazı mesajlar verdi. Karadayı, konser sonrası gazetecilerin sorulannı yamtlarken, "Biz siyaset yapmıyomz. Her şey çağdaş Türldye için. Türkiye geri götürükmez" dedi. Karadayı bazı gelişmeleri gazetelerden izlediğini belirtirken, "Basın olaylan doğnı yorumladı" diyerek odağında bulunduğu bunahmı 'medyanın uydurması' olarak nitelendiren Erbakan'a da mesaj verdi. Nüfus cüzdammı, ehliyetimi, pasaportumu, evlilik cüzdammı kaybettim. Hükümsüzdür. SELAMlFELEK Erbakan çark etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) la- ik rejimi hedef alan gelişmelere karşı alınmasını kararlaştırdığı önlemlere di- reneceği mesaj mı veımeye çalışan Baş- bakan Necmettin Erbakan geri adım at- tı. Muhalefet partılerinden 'müdahale tehHkesine karşı cephe ohışturma' iddi- asıyla destek isteyen, Cumhurbaşkanı Sükyman Demird'e aracı gönderen Er- bakan, bu girişimlerinden sonuç alama- yınca MGK'nin 20 dolaymda madde içeren önlemler bildirisini dün imzala- dı. MGK Genel Sekreteri Orgeneral Ü- han Kıhç, bildiride 'değişiklikofanadığı- m, olamayacağını' açıklayarak, metni muhalefet şerhi de koymadan imzalayan Erbakan'ın istemlerinin geri çevrildiği mesajını verdi. MGK'nin, tarihinin en uzun görüş- melerinden birisini yaptıği 28 şubat cu- ma gûnkü yaklaşık 9 saatlik toplantısı- nın ardından tırmanan bunalım, önlem- ler bildirisınin yumuşatılması istemi ka- bul edilmeyen Erbakan'ın metne imza koymasıyla dün akşam duruldu. MGK'nin, laik rejime yönelen şeriatçı tehditlere karşı anayasal çerçevede ön- lem alınması kararlaştınlan 'yapönm' uyanlı ilk toplantısında Erbakan, yönel- tilen eleştirilere ciddi bir itirazda bulun- madı. MGK toplantısımn ardından, RP'yi hedef aldığı bilinen yaptınm uya- nlı bildiri için 'mfikemmel' ifadesini kullanan Erbakan, daha sonra parti ta- banına toplantıdaki kararlara direnece- ği mesajını vermeye çalıştı. MGK bil- dirisindeki, Kuran kurslannın denetlen- mesi; imam-hatip okullannın sayısının gereksinim duyulan düzeye indirileTek sınırlandınlması; Türk Ceza Yasası'nda şeriatçı faaliyetler için yeni düzenleme- lere gidilmesi; Siyasi Partiler Yasa- sı'nın, il, ilçe ve belediye başkanlannın konuşmalannın dapartiler için bağlayı- cı sayırması yolunda değiştirilmesi gibi önlemlerin yumuşatılması için girişim- lerde bulunan Erbakan, istediği sonucu alamadı. Erbakan, liderler turunda, DSP lide- ri Bülent Ecevit'ten "Ya devletin temel nitefiklerini kjinize sindirin ya da çeki- Kn"; CHP lideri Deniz Baykal'dan "So- run anayasa fle sizin aranızda"; ANAP lideri Mesut Ydmaz'dan "Itiradannızı MGK'dedik getirmelrydiniz'' yanıtlan- nı aldı. Başbakan, koalisyon ortağı DYP'nin Genel Başkanı Tansu Çil- kr'den de, "MGK kararlanna direnir- seniz DYP'yi tutnukta zorlanınm" me- sajı alınca sılaştı. Erbakan'ın, muhalefet liderlerine yansıtmaya çalıştığı 'müdahak olasıb- ğına karşı cephe ohışturma' havası sa- mimi bulunmadı. ÇiDer: İmzalaym Erbakan, dün Yılmaz'la görüştükten sonra saat 15.30 sıralannda Çiller ile sürpriz bir görüşme yaptı. DYP kurmay- lan, Meclis'te yaklaşık 25 dakika süren görüşme sırasında, Çiller'in Erbakan'a, "MGK bfldirisiıü ünzalamanız gereid- yor. Eğer imzalamasanız ciddi bir bo- nahmdan endişe ediyorum. Bildiriyi im- Mİ«m»nnnn duruınunda DYP hükfi- metten çeküebOir" dedifini söylediler. Kılıç'a, metnin yumuşatılması iste- mini ileten RP Genel Başkan Yardım- cısı Aydın Menderes'i de aynı ıstem için Demirel ile göriiştüren Erbakan, bu gi- rişimlerinden de beklediği düzeyde so- nuç alamadı. Erbakan, DYP'de de yayı- lan rahatsızlık üzerine iktidardan düşme olasılığının ciddileşmesinin ardından, dün akşam üzeri, MGK'nin, şeriatçı ge- lişmelere karşı 20 dolayında önlem alın- ması karannı içeren bildirisini imzala- mak zorunda kaldı. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıct- oğhı ile görüştükten sonra dün akşam TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Erbakan, MGK bildirisini imzalayıp imzalamadığı sorusuna. "MGK karar- lan gizti kararlanhr. tmzaladık nu, inv zalamadık ım, hangi mürekkeple imza- ladık, bunlar kimseyi ilgUcndirmez. Biz işimize bakahm" diyerek yanıt vermek- ten kaçındı. Kıhç'm hükümet trafiği Orgeneral Kılıç'ın, dün saat 16.00'da Çiller'i Dışişleri Bakanlığı Konutu'nda ziyaret ederek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı ve kuvvet komutanlanmn da ımzasını ta- şıyan MGK bildirisini sunduğu kayde- dıldı. Çiller ile görüşmesi yaklaşık 45 da- kika süren Kıhç, saat 19.00'da eski Baş- bakanhk binasına geçti. Kıhç, Erba- kan'ın Yazıcıoğlu ile görüşmesinin uza- ması nedeniyle Başbakanlık'ta yakla- şık yanm saat bekledi. 19.30'da TBMM'den Başbakanlık bi- nasına geçen Erbakan'la 15 dakika gö- rüşen Kıhç, görüşmeden sonra gazete- cilerin sorulan üzerine, "imza probie- midiye bir probtem kahnanuşür. Bütün imza proUemleri tamamen aşümıştır. Benim göre\ sahamda herhangi bir probiem kahnamışar" dedi. Kıhç, ga- zetecilerin, "Bildiride değişikük oldu mu?" sorusuna, "Hayır olmadi,olamaz da. Zaten benim yetkunin dtsuKta" ya- nıtını verdi. Kıhç, bu açıklamasıyla, Er- bakan'm, hiçbir bölümü değiştiril- meyen bildiriyi muhalefet şerhi de koy- madan imzaladığını duyurmuş oldu. Komisyon Çîller aflesini dînleyecek • Baştarafı 1. Sayfada ter'den birinci elden bilgi almak istediğini söylediği öğ- renüdı. DYP'lilerin ıse siyasi okiuğu gerekçesiyle karan protesto ettikleri bildirildi. Komisyonda, DYP'li üyeler dışmda RP, ANAP, DSP ve CHP'li üyelerin oylanyla Çil- ler çiftmin dinlenmesine karar verildi. Toplantıda aynca, komısyona bilgi veren Emniyet Genel Müdüriüğü Istih- barat Daire Başkan Yardımcısi Hanefî Aya'nın devlet için- deki yasadışı örgütlenmenin asker kanadım oluşturmak- la suçladığı eski Kocaeli Jandarma Bölge Komutanı Tüm- general VUiKâfük ile öldürülen kumarhaneler kralı Ömer Lötffi Topalın eşleri Safiye Beoi ve Hüal Topal ın din- lenmesı karan alındı. Komisyon gelecek hafta da Güney- doğu'ya giderek halk ve bazı belediye başkanlannın bü- gjsine başvuracak ve bölgede tncelemelerde bulunacak. Komisyonun dinleme karan aldığı Özer Çiller'in, dev- let içindeki yasadışı örgütlenmelerle ilgisi bulunduğu yö- nünde ilk kez ANAP lideri Mesut Yıbnaz iddialarda bu- luıunuştu. Komisyona bilgi veren İP Genel Başkanı Do- ğu Perincek de, tkinci MtT Raporu olarak açıkladığı bel- gede, Çiller özel Örgütü kunılduğu savına yer verdi. Es- ki Istanbul MfT Bölge Sorumlusu NuriGfindeşde komis- yona verdiği ifadede, bazı MtT dosyalannı Özer Çiller'e verdiğini itiraf etti. Avrupa Türidye'ye karşı çıkü • Baştarafı 1. Sayfada retten önce Alman 'DieZek' gazetesine yap- tığı açıklamada, Almanya'nın aksine, ülke- sinin, Avrupa'da Istihdam Anlaşması'nm ımzalanmasından yana olduğunu bildirdi. Avrupa Birliği'ne yeni üyelerin alınması ko- nusunda Maastricht Antlaşması'na harfı- yen uyulmasuu isteyen KJtma, üyelik kriter- lerinde esneklik göstenlmemesi ve bu ko- nuda taviz verihnemesi gerektiğini söyledi. Bu arada diplomatik çevreler, Avusturya Başbakanı Klima'nın görüşlerine Ingiltere, Fransa ve Ispanya gibi ülkelerin sıcak yak- laşmayacağını, Maastricht Antlaşması ko- nusunda bu ülkelerin farklı bir tavır sergı- lediğine dikkat çektiler. Avrupa Halk Partisi (PPE) adı altında gruplaşan Hıristiyan Demokratlann zirve- sinde açıklama yapan eski Belçika Başba- kanı ve PPE Başkanı VVilfried Martens'in, "Bize göre Türkiye, AB'ye tam üye olacak bir aday değDdir. Avrupa Projesi bir mede- niyet projesidir'' şeklindeki sözlerinin Av- rupa diplomasi çevrelerince seri bulundu- ğu ileri sürüldü. AA'nuı haberine göre PPE'nin basınla temasla görevlendirdiğl ki- şiler, Martens'in 'Türkiye'nin AB'ye hiçbir zaman giremeyeceği' yönündeki sözlerini düzelterek 'şündihk giremeyeceğini söyte- menin daha doğnı olacağuıı 1 belirttiler. Avrupalı Hıristiyan Demokratlann zirve- sinin ardından gözler, 15-16 mart günlerin- de Hollanda'da yapılacak olan AB Konse- yi toplantısına çevrildi. Amsterdam'da yapılacak AB Konseyi, Türkiye konusunda behrleyici karan ala- cak. Eğer bu toplantıdan benzer bir sonuç çıkar ve Türkiye dığer aday ülkelerle birlik- te Amsterdam Zirvesi'ne davet edilmezse AB kapılan Türkiye'ye resmen kapanmış olacak. Bu arada, önceki gün PPE Başkanı tara- fından açıklanan AB Komisyonu Görüş Ra- poru'nun Türkiye'nin şansını azalttığı bil- dirildi. Raporda, PPE toplantısından çıkan sonuca benzer bir görüşün yer aldığına ve Türkiye'nin AB'ye üyeliğine olumsuz yak- laşıldığına dikkat çekildi. Ankara'nın girişiıtıleri sürüyor SERKANDEMİRTAŞ ANKARA - Gümrük birli- ğinde verdiği ödünlere kar- şın "Avrupa Birhği'ne aday ülke" hedefinde bile Batı ül- kelerinden darbe yiyen Tür- kiye, birliğüı haziran ayında- ki toplantısından önce giri- şimlerini arturarak sürdürü- yor. Dışişleri Bakanlığı, aday ülkeler îistesinde yer alan Doğu Avrupa ülkeleri ile Türkiye'nin ekonomik, sos- yal ve kültürel yapılannı kar- şılaştıran geniş bir araştırma hazırlıyor. AB ülkeleri lider- leri ile kunılan ikili temaslar kapsamında, Hollanda Baş- bakanı Wim Kok'a sunul- mak üzere Dışişleri Bakanlı- ğı'nın hazırladığı mektubu Başbakan Necmettin Erba- kan'ın henüz imzalamadığı belirtildi. AB'ye tam üye olmak için girişimlerini arttuan Türki- ye, AB'nin haziran ayında Hollanda'da yapacağı zirve- ye "aday ülke'' statüsünde çağnlmak için girişimlerini arttırdı. Cumhuriyet'e bilgi veren üst düzey bir Dışişleri yetkilisi, Türkiye'nin, diğer aday ülkelerden ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan bir eksiği olmadığını gösteren "karşılaştuınah bir araşür- manın" AB'ye sunulacağını bildirdi. Yetkili, araştırmarun 2 hafta içinde AB'ye iletile- ceğini belirterek "Bulgaris- tan aday ülkeler Bstesinde. Ekonomileri parçalanmış, halk ayaklanmıs durumda. Türkiye'nin Doğu Av rupa ül- kekrinden bir farkı olmadığı- nı göstereceğiz'' görüşünü iletti. Cumhuriyet'in sorula- nnı yanıtlayan AB üyesi bir ülkenin Ankara'daki büyü- kelçisi, Türkiye'nin, Doğu Avrupa ülkelerinden ekono- mik, sosyal veya kültürel açı- dan geri olmadığını, ancak bu ülkelerin adaylıklannın farklı "koşuDarda" gerçek- leştiğini bildirdi. Erbakan'a ısmarlama mektup Cumhurbaşkanı Sükyman Demirel, Dışişleri Bakanı Tansu Çillerve Müsteşar Bü- yükelçi Onur Öymen'in, Türkiye'nin AB'ye adaylar listesine girmesi için sürdür- dükleri girişimlere Erba- kan'ın da dahil edilmek is- tendiği kaydedildi. Dışişleri Bakanlığı'nın "Türkiye'nin AB'ye üye ohna \önünde ka- rarhuğmı" gösteren bir mek- tup hazırlayarak imzalaması ve Wim Kok'a iletilmesi için bir mektup hazırlayarak Er- bakan'a sunduğu, ancak Baş- bakan'ın mektubu henüz im- zalamadığı bildirildi. Dışişleri'nin "Demirel, At manya Başbakanı Helmut Kohl ve Fransa Cumhurbaş- kanı Jacques Chirac'a mek- tup gönderdi, Çiller telefon dipiomasisi yapıyor, Erba- kan'ın da bu sürecin içine çe- kilerek konunun bir devlet polhıkası olduğunailişkin gö- rüşün AB'ye de gösterflme- a" amacında olduğu vurgu- landı. Çiller, AB üyesi ülke- lerin Ankara'daki temsilcile- rine bugün Dışişleri Konu- tu'nda bir yemek vererek MGK'nin 28 şubatta yaptığı toplantının ardından geliş- meler konusunda bilgi vere- cek. Çiller'in büyükelçilere, Türkiye'deki demokratik ya- pının bozulmayacağına yö- nelik güvence vermesi ve hü- kümetin AB'ye tam üyelik konusundaki karariılığını ko- ruduğunu belütmesi bekleni- yor. Hıristiyan Demokratlara tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Hıristi- yan Demokrat Parti liderle- rinin "Türkiye, AB'ye tam uyeobunaz" açıklaması, An- kara'da tepkiyle karşı landı. Dışişleri Bakanı Tansu Çil- ler, Hıristiyan Demokrat partilerin karannın "devlet görüşü" olmadığını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Müste- şan Büyükelçi Onur Öy- men, toplantıya katılan par- tilerin bağlı olduklan ülkele- rin Ankara temsilcilerini ba- kanlığa çağırarak Türki- ye'nin duyduğu rahatsızlık ve üzüntüyü dile getirdi. AB'nin haziran ayında ya- pacağı zirve toplantısmda birliğe alınacak aday ülkeler listesine girmek için yoğun çaba gösteren Ankara, Av- rupa Hıristiyan Demokrat partilerinin yaptığı açıkla- madan büyük rahatsızlık duydu. Oymen, söz konusu toplantıya katılan partilerin bağlı olduklan ülkelerin temsilcilerine Türkiye'nin konuyla ilgili görüşlerini ak- tardı. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanh. dün düzenlediği basın top- lantısmda, bir soru üzerine, söz konusu açıklamayı ba- sından öğrendiklerini belir- terek "ABveorganlanfleya- pılan görüşmelerde, söz ko- nusu görüşün Türk vetkilile- re resmen uetilmediğini" vurguladı. Atacanh, Türkiye-AB i- lişkilerinin uluslararası an- laşmalara dayandığını belir- terek tam üyelik doğrultu- sundaki politikalann sürdü- rüleceğini söyledi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da, Tür- kiye'nin AB'ye girmesinde- ki engelin 'medeniyet farkı' olduğunun öne sürülmesinin talihsizlik olduğu belirtile- rek "Atatürk'ün ifade ettiği gibimedeniyettektir ve Tür- kiye de çağdaş medeniyetin şerefli bir üyeskUr" denildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Erbakan'ın yeni bir dönüş yapıp yapmayacağı merak konusu... Erbakan'ın cumartesi gününden bu yana izledi- ği politikayı sayfaya yatıralım... Erbakan, dahadüne kadar, "Oturoturduğunyer- ' de... Rahat sana batıyor mu?.. Haddini bil, yüzde 3'sün"dediklerinegıtti. Nasıl da, "aynı düşüncede" olduklannı ispatladı... Hani, adam aranmaktadır... Halk, güvenlik görev- lileri peşine düşer... Sonunda bir eve girer... İlk bul- duğu kişiyi tutar, alnına tabancayı dayar, bağtnr - Yaklaşmayın, yoksa öldûrürüm... Bu hesap, Hoca da TBMM'yi kıskıvrak yakalayıp devlet organlanna ve yurttaşlara bağırdı: - Üzerime gelmeyin, yoksa yakanm... Bu yöntem tutmayınca ne yaptı? Hani, adamın biri kahveye girer, ortalığa bağınr - Var mı ulan bana yan bakan? Kimseden ses çıkmaz. Bir iki masa, sandalye kırar... Yine bağınn - Var mı dedim ulan bana yan bakan? Işi ağırdan alan bir kişi çıkar - Vaaar... Adam, kendisini topariar. Karşılık verenin yanına ' gider. Elinı omzuna atıp ortalığa seslenir: - Var mı ikimize yan bakan? Bu hesap, Hoca'nın Meclis'i rehin alma yönteml tutmayınca Meclis'e sığınma karan aldı... Imzayı atan Erbakan, şimdi de MGK ile TBMM'yi karşı karşıya getirmeye hazırlanıyor... Erbakan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcioğ- , lu ile görüşmesinden sonra gazetecilenn, "Bildiri- yi imzaladınızmı?" sorusuna aynen şu karşılığı ver- , di: - "Kimseyi ilgilendirmez..." * Sözün kısası, RP hem masumlan oynuyor hern de saldırganlığı elden bırakmıyor. Okumalı bir dönem... RP cephesinde bunlar olurken, dünkü üç gelış- menin altını çizelim: - ANAP, DYP, DSP, CHP zorunlu eğitimin sekizyı- • la çıkanlması için ortak bir yasa önerisi verdi. - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Siyasi Partiler Yasası'nda, yasadışı eylemlerie iliş- kisi olan partilerin kapatılmasına ilişkin değişiklik önerisi verdi. - Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz bir basın toplantısı düzenleyerek, kendi denetimleri al- tındaki Kuran kurslarında hiçbir yasadışı uygulama olmadığını açıkladı. Bu üç durum da MGK bildirisinde yer alan konu- - lann omurgasjnı oluşturuyor,--' , - Gelişmeler gösteriyor ki devlet organlan RP'nin etrafını sardı: - Sana bir şey olmayacak. Kurallara uyyeter... .... RP de bir elinde beyaz bayrak, bir elinde de so- • pa, sallıyor... Tablo hoş değil... '* Hemen vurgulayalım. RP iktidardan düşse de, demokrasiyi amaç değil araç sayan mantık yenil- miş olmayacak. Bu mantığı yenmek, ne silah zo- ruyta olur, ne tepeden dayatmakla... Bunun panzehiri, siyasi partilerin, politikacılann salonlardan çıkıp ayaklannı biraz çamura bulama- lan, TBMM'nin güvenilirliğini arttırmalan... Bu ayn konu. Daha sonra işleriz. Konuyu topariayalım... Hoca MGK'de önüne konan bildiriyi okudu... TBMM'de başta medya olmak üzere herkese meydan okudu... Ardından da dün akşam saatlerinde bir dönüş da- ha yapıp bildiriyi imzaladı. Kriz atlatılmış gibi görünüyor, ama bu durum al- datıcı... Tanıdığımız Erbakan'ın yann nereye döneceği belli değil. Görünen o ki, bir dönem daha hep şu iki "oku- ma" tehlikesiyle karşı karşıyayız... Demokrasinin canına okuma... Demokrasinin ruhuna fatiha okuma... Çeteler DGM kapsamından çıkanlmadı •s ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Güvenlik Mahkemelerinin (DGM) görev alanlannı daraltan ya- sa tasansı TBMM Genel Kunılu'nda görüşülmeye başlandı. DYP ve ANAP'ın, çete suçlannın DGM'lerin kapsamında kalması yönün- deki önergeleri birleştırile- rek kabul edildi. Önergele- rin kabul edihnesiyle çete suçlannın DGM'lerin kap- samından çıkanlması engel- lendi. 'Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Devlet Gü- venlik Mahkemelerinin Ku- ruluş ve Yargılama UsuUeri Haklundaki Kanun ve Bu Kanunlarda Değişiklik Ya- pümasına Dair Kanun Tasa- nsı'nın iki maddesi Genel Kurul'da kabul edildi. Genel Kurul'da yapılan görüşmeler sırasında DYP ve ANAP'ın, çete kurma ve din, dil, ırk aynmcıhğı suç- lannın DGM'lerin kapsa- mında kalması yönündeki önergeleri birleştirilerek gö- rüşüldü ve kabul edildi. Önergelerin kabul edilme- siyle çete suçlan DGM'le- rin kapsamında kaldı. Tasannın Genel Kurul'da kabul edilen bir başka mad- desi ile de toplu suçlarda 4 günlük gözaltı süresinin 8 güne kadar uzatılabilmesi - hükmünde değişiklik yapı-. larak bu süre 7 gün olarak * belirleniyor. > PKK'de 21 mart hazırlığı YUSUFÖZKAN ANKARA - PKK'nin, 21 marttaki Nevruz törenleri ön- ~ cesinde bir dizi eylem gerçekleştirmek ve "yenkien yapı- lanma çahşması" yapmak amacıyla, 68 militanı yasadışı yollardan Türkiye'ye yolladığı öğrenildi. Ülke çapında san- sasyonel eylemler gerçekleştirmeyi planlayan örgütün, tu- ristik tesisler, kamu kurum ve kuruluşlan ile güvenlik güç- lerini hedef aldığı kaydedildi. Güvenlikbirimlerinin, PKK militanlan konusunda uyanldıklan ve gerekli güvenlik ön- lemlennin alındığı bildirildi. Güneydogu'da verilen kayıplar ve kış koşullan nedeniy- le eylem yoğunlugu azalan PKK'nin, baharla birlikte ye- niden toparlanmaya çalışarak eylemlenne başlayacağı öğ- renildi. Bölücü örgütün, Eğriboz Adası'nda bulunan ikisi kadın toplam 7 militanını da, "sansasyoneP eylemler planlamak ve gerçekleştirmek amacıyla ülkeye gönderdiği öğrenildi.