04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•* NLArTT 1997 PERŞEMBE CUMHURtYET SAYFA HABERLER SetyeH tahtyeyok • İsfcnhıl Haber Servfai- ölüm oıuçla-ını kaildıgı için raha^ızlaıarik cJıruşnalara »edye ile getirilm -e EHKP-C 3ıgüîü thesi olduğu öne sürület Mehnet Yaman'ın taaliye is"<emj reddedildı. tssanbıl i Nc'lu E>GM'deki duruşmada taUiye isıemi reddedılen Vfehmet Yarnan. sedye ile saonckn ;ıkartılırken "Tek başıma öıgüt üyesı olarak yargılarujonm. Bu nasıl t" diye bağirdı. Saırinrfa vcm yargrianacak • StVEREK(AA)- Şanlıura Curnhuriyet Savcısı Ömer İCoçarsIan, "Ferit Ergûl" ımzasıyla yazdığı ve Istanbul DGM tarafından yasaklanan "Hûkûmetin Namusu" adlı kitabı nedeniyle yargılanacak. İCoçarsIan hakkında, "devlet büyûkJerine" ve "kişilere" haiaret suçlanndan, 3 ile 8 yıl arasında hapis cezası isteniyor. Biilen'in kitabına tepki • SOFY'A (AA) - " Fethullah Gülen'in yazdığı "înancın Gölgesinde" adlı kitap, Bulgaristan'da tepki yarattı. Kitabın Bulgarca basılması ve ücretsiz dağitılması, Vama Yazarlar Birliği'nin tepkisini çekti. " Varna Yazarlar ' Birliği'nden yapılan açıklamada, kitabın fiındamentalist görûşler taşıdıgı ve tslam propagandası yaptığı öne sürûlerek tçişleri Bakanlığı'nın, kitabın dağıtımını engellemesi istendi Cezaevinde anlaşma • tZ.VfİR (Cumhuriyet .L.EgeBüno«u) Nazilli E Tipi. -ı_Cezaevi'nde yönetimm < ^M • baskılannı protesto , amacıyla 56 tutuklu ve. ^ hükümlünün 27 gündür . sürdürdüğü süresiz açlık grevi, Tutuklu Aileleri Yakınlan ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYD-DER) ve Aydın Barosu'nun devreyi ' girmesi ile dün sona erdi. '40 Dakikaya soruşturma • Haber Merkezi - Show TV'de yayımlanan ve cezaevlerinde 12 kişinin yaşamını yitirdiği 'ölüm oruçlan' ile sonuçlannı . anlatan "40 Dakika" ;*programının yapımcılan, 'dün Istanbul DGM Savcılığı'na ifade verdiler. Adalet Bakanlığı'nın suç duyurusu üzenne 20 ekimde yayımlanan program nedeniyle yapımcılar Can Dündar, Erbil Tuşalp ve Celal Kazdağlı hakkında Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi uyannca "örgüt • propagandası" yaptıklan gerekçesiyle soruşturma açılrruştı. DSP'h Yılmaz'dan alaylı soru • ANKARA (Cumhuriyet Büroso) - DSP Gaziantep Milletvekili Mustafa Yılmaz, Başbakan Necmettin Erbakan'm yanıtlaması istemıyle verdiği soru önergesinde, "RP'li belediye başkanlanna ormanda bagırma seferleri dûzenlenmesi için talimat vermeyi düşûnüyor musunuz? Yalanında - orman olmayanlara ne yapmalannı önerirsiniz" ' sorulannı yöneltti. DHKP-C davası • fstanbul Haber Servisi - DHKP-C'ye yardım ettiği iddiasıyla yargılanan Özlem Erkek, 3 yıl 9 ay ağır hapıs cezasma çarptınldı. İstanbul 3 No'lu DGM'deki duruşmada üniversite sınavlannı kazanmasına karşın yaklaşık bir yıldır tutukJu bulunması nedeniyle okula başiayamadığını ve mağdur olduğunu söyleyen Özlem Erkek, tahliye ve beraatini istedi. Mahkeme heyeti, duruşmalardaki iyi halinı de dikkate alarak Özlem Erkek'i, 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasma çarptırdı. Kritik Bakanlar Kurulu 'MGK bildirisi' gölgesinde bugün toplanıyor Kabine 'dersinT çahşacak HÜLYAKARARAĞLl ANKARA - DYP'liler. Başbakan Necmettin Erbakan'ın dırenmeye çalıştığı şeriatçı gelişmelere karşı önlem alınmasına ilişkin Millı Güvenlik Kurulu (MGK) kararlannın yaşama geçirilmesi için Bakanlar Kurulu'nda göre\ dağılımı yapılması görüşünü dile getirdiler. Milli Eğıtim Bakanı Mehmet Sağlam, "Böyle bir görev verflirse memnuniyetie kabulederiz"dedi. Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu, anayasanm hükümetin görevlerini açıkça ortaya koyduğunu belirterek, "Ne deniyorsa yapılacak" diye "Ne deniyorsa...' DYP'liler, Milli Güvenlik Kurulu kararlan için görev alacaklannı söyledi. Çiller, "Hükümet icraatını sürdürecek" dedi. Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu, anayasanın, hükümetin görevlerini açıkça ortaya koyduğunu belirterek "Ne deniyorsa yapılacak" diye konuştu. konuştu. Koalisyondaki sarsıntıyı gidermeye çalışan DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller de, hükümetin üzerine düşeni yapacağmı söyledi. DYP'liler, MGK kararlannın öncelikli olarak hükümette görüşülmesi için, gözlenni, olağanüstü bir gelişme olmaması durumunda bugün yapılacak Bakanlar Kurulu'na çevnldi. DYP Grup Başkanvekıli AB Rıza GönûL, anayasa hükümlerinin en kısa sürede yerine getirileceğini ve kararlann Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini söyledi. "DYP, ülkesinin çıkariaruu partiden önce tutar" görüşünü savunan Gönül, RP'nın oJumsuz tutumunda ısrar etmesi durumunda partısinm yetkili kurullannda durum değerlendırmesı yapacağına dikkat çekti. DYP Nevşehir Milletvekih Esat Kıratnoğlu, karar metninin Erbakan'ın ımzası olmasa da hükümete gönderildiğini söyledi. Başbakan Necmettin Erbakan, ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'la yaptığı görüşmeden sonra TBMM'deki odasında yaklaşık yanm saat DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller ile görüştü. Çiller, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, "Ohunhı bir görüşme oklu. Yannki (bugün) Bakanlar Kurulu öncesinde görüş aoşverişinde bulunduk. Önümüzdeld günlerde TBMM'de ele alınacak konulan gözdengeçirdik.TBMMHe demokratikkşme paketi eie aiuıacak. Hem yurtiçi, hem yurtdçı açısından önemU bir meseie halledilecek. Gözalb süreleri indirilecek" dedi. "MGK kararlan yarm (bugün) Bakanlar Kurulu'nda eie ahnacak 101" sorusuna da Çiller, "Hiç kimse tereddüt etmesin ki ber şey en doğru biçiiDde aşılacaktır. Ülke rahat nefes aiacaktır ve bu hükümet kraaüna devam edecektir. Gereği neyse o yapdır" karşılığını verdi. Çiller, gazetecilerin "Erbakan imzalayacak mı" sorulan üzenne de, "Ne gerekiyorsa hepsi yapdacaktır7 ' demekle yetindi. Ciller DYP'de deklarasyon hazırlığı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Milh Gü- venlik Kurulu (MGK) bildınsınin ardından Baş- bakan Necmettin Erba- kan'ın gerginlığı Urman- dıran tavn, DYP'de *RP karşıtı cephe" oluşturdu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yahm Erez'in çevresinde toplanan 15'e yakın mıl- letvekilinin, hükümetten çekilme yönündeki sözlü uyanlannı dikkate alma- yan Genel Başkan Tansu Çiller'e deklerasyon ver- meyi tartıştıklan öğrenil- di. Çiller, Başkanlık Di- vanı toplantısmdan sonra hükümetin devam edece- ğini belirterek, gündem- deki sorunlarla ilgili ola- rak TBMM'ye genel gö- rüşme önerisı verecekle- rini söyledi. REFAHYOL hüküme- tinden rahatsızhklannı önceki gün TBMM Ge- nd Karulu'nda hÖkümet \ * Adaîet Bâkanr Şevket Kazan hakkında verilen gensoru oylamalanna ka- tılmayarak ortaya koyan DYP'liler, çıkışlanrun sü- receği mesajını ilettiler. DYP Milletvekijlen Ay- vaz Gökdemir, Ünal Er- kan. Zeki Ertugay, Demir Berberoğlu, Osman ÇU- sal İlhan Aküzüm, Turan Annç, Turhan Güven, HalukMüftuler,NuriYa- buz'un şimdilik sözlü ya- pılmasına karar verdikle- ri bir uyan metni hazırla- dıklan öğrenildi. RP'nin rejime güvence olarak görülen düzenlemelere karşı tavır alması üzenne, buminetvekilleri ile Sağ- lık Bakanı Yddınm Ak- tuna'nın, Yalım Erez'in çevresinde muhalif cep- he oluşturduklan belirtil- di. Eski Içışleri Bakanı Mehmet Ağar'ın da RP karşıtı grupla birlikte ha- reket ettiği bildirildi. Gökdemir, Çiller'e uyan metni konusunda şunlan söyledi: "Bize göre, hiçbir şey yokdenemez. Sıkmtılann daha da büyûmemesi için mecliste çözüm araman- yız. Küçük hesaplan her- kes, tüm partiler ve kişiler bir yana tHrakmaİL." Çiller, dün Genel Idare Kurulu'ndan önce baş- kanlık divanını topladı. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART Çizerimiz Musa Kart yılük izninin bir bölümünö kullanacak. Kart, karikatürierine bu nedente bir süre ara verecek. hazırlamnası gerekiyorsa bu TBMM'ye sunulur' dedi Erbakan topu Meclis'e aüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) hükümete "yaptoım" uyanlı kararlan konusunda topu Meclis'e atmaya hazırlanıyor. Erbakan. "Bakanlar Kurulu'nun takdnine göre, herhangi bir yasa hazuianması gerekiyorsa bu Mecfc'e sunulur" derken, RP Grup Başkanvekih SaKh Kapusuz da, MGK kararlannın Meclis'te görüşülebileceğıni söyledi. • Erbakan, RP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Menderel'in "kararlan imzalamaması durumunda istifa etmesi" önerisini değerlendirirken yine "bazı kesimleri" suçladı. Erbakan, "Menderes'in söylediklerini anlayacak seviyede olmak lazım" diyerek muhalefet ve medyaya çattı. Başbakan, MGK'nin 28 şubat toplantısının ardından, "gerginBğin yumuşaülması'' adı altında başlattığı lıderler turu çerçevesınde ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'la görüşen Erbakan, DSP ve CHP'den sonra ANAP'la devletin temel ilkelerinden ödün verilmeyeceği konusunda görüşbıdiği içinde olduklannı belirtti. Tûrk Ceza Yasası'ndan kaldınlan 163. madde benzeri bir düzenlemeye ANAP'm da karşı olmasından memnuniyet duyduğunu kaydeden Erbakan, "Bu ANAP'uı önerisHie alkışlar arasında kaldınlmıştır'' diye konuştu. Erbakan, gazetecilerin, MGK bildinsinin Bakanlar Kurulu'na getinlip getirilmeyeceği, TBMM'de tartışmaya açılıp açılmayacagı yönündeki sorusuna şu karşılıği verdi: "MGK anayasaya göre bir isüşari kunilustur. Kendisine verihniş olan ceşitii görevler, ülkenin huzuru, banş. kardeşUk, nlLpnin B B P l ı d e r ı Y a z ı c ı o g l u , O S P l ı d e r ı n ı z ı y a r e t e t t ı Ecevit'ten 'yumuşama' çağnsı Bürosu)-DSP Genel Başkanı Bülent Ecevtt, BBP lideri Muhsin YazKMgiu'nun ziyaretinden sonra yapbğı açıklamada. "Bu hükümetten kurtulmak için, yeni oluşuma katkıda bulunacak sij-asi partiler arasındaki Uişküerin yumuşaması gerekir, ancak DYP Ue ANAP arasında bö\1e bir yumuşama yok" dedi. RP'siz hükümetin erken seçim ya da icraat değil, çözüm hükümeti olması gereğine dikkat çeken Ecevit, "Yeni bûkümetiıı başanlj olrnasi zorunlu, aksi hakle RP seçimlerden hak etmedigi bir başan Be çıkar" uyansında bulundu. Ecevit, "sistan (bşnıda olduğu görülen" RP'nin, iktidar döneminden dersler alarak çizgisini gözden geçirmesi gerektiğini bildirdi. Ecevit, Yazıcıoglu ile bir saat süren görüşmesinden sonra,' TBMM'de" görüşü ile önerdiği- hükümet formüllerini yineledi. Ecevit bir soru üzerine, RP dışında grubu olan partılenn katkısıyla bir hükümet formülü ortaya konabileceğini, bu partilerin dışandan ya da katılarak bu arayışlara destek verebileceğini bildirdi. Ecevit, erken seçimin belirgin bir değişiklik yaratmayacağını sözlerine ekledi. güvenügi konulannda fîkir müzakeresi yapar. durumlan takip eder ve tavsiye eder, ana\'asada MGK'-nin tarifi budur. Amaaynı anayasa 'Ülkenin güvenliğinden Bakanlar Kurulu sorumludur' der. Sommhı olan aynı zamanda yetkili olandır. MGK istişari bir kuruldur. Bu kurul kendi görevini yapıvor. Elbette bu kurulun alnuş olduğu karariar, vapüğı konuşmalar, sevk ettiği düşünceier kira olursa obun, bunlar Bakanlar Kurulu'na yazıyla intikal etse de, eönese de devlet tektir, birdir. Bakanlar Kurulu'nda görüşülür. Görâsülen konular içerisinde Bakanlar Kurulu"nun takdirine göre herhangi bir konuda herhangi bir yasa hazırlanması gerekiyorsa, bu TBMM'nin takdirine sunulur.r RP Grup Başkanvekıli Saflh Kapusuz, Başbakan Necmettin Erbakan'ın yumuşatmaya çalıştığı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlannın Meclis'te de ele alınabileceğini söyledi. IRMIKIAYDEV ENGÎN e - mail: engin (d planetcom.tr Siyaset bu kadar incelince çuvallıyorum. Örneğin "Sen gazetecisin, bilirsin, Çiller'/n hesabı ne" yollu sorulara vere- bileceğim hiçbir yanıt yok. Sosyal demokrasi üstüne iki çuval dolusu laf edebilirim de bu siyasal girdapta sosyal de- mokratlann neyapması gerek- tiğine ilişkin ince parlamento manevrajanna hiç mi hiç aklım ermiyor. Üstelik MGK toplantı- smdan bu yana geçen her gün tıka basa dolu. Olay, olgu, si- yasal gelişme sağanağı altında sırılsıklamız. Bırakın yorum morum yapmayı, konu seçimi- ni bile beceremiyorum. Örneğin her şeyi bir yana bı- rakıp Tansu Çiller'i tırmıkfa- mak istiyorum. Herkes "Sank mı, tank mı" sorusuna yanıt ararken Tansu Çiller laiklik kah- ramanı rolüne soyundu. Bu bulantı verici bir ideolojik ve politik manevra. Bu kadıncağız bizi salak ve saf sanıyor. Şaşırdım, Yardım EdinYani bal gibi bir Çiller tehlike- si ile karşı karşıyayız. Çiller, Re- fah'ın, itibannı yitirmek pahası- na, iktidan yitirmemek için kal- dırdığı parmaklarfa gerçekten aklandığını sanıyor. En azından bu kadar pişkin. Nasıl olsa 1998 Temmuzu'na daha çok vakit var deyip avunuyorduk. Oysa Tansu Çiller daha şimdi- den, sank-tank ikileminin için- den sıynlıp yeniden itibar ka- zanmak, siyasal varlığını sür- dürecek puanlar toplama he- sabında. MGK bildirisi sanğa yaptığı vurgunun onda birini bile siya- si kirlenmeden, vurguncu po- litikacıdan, hırsı yetenek ve ye- tilerinin birkaç kat ötesindeki Çiller'in ülkede yarattığı tahri- battan esirgeyince, Çiller'e gün doğdu. En azından manevra alanı doğdu. Bunu tırmıklamayı tasarlıyor- sunuz... Gel gör ki gündemin yoğun- luğu salt Çiller tehlikesi üstün- de durmaya engel. Bu ülkenin namuslu gazetecileri Susur- luk'u, Türkiye'nin geleceğini belirieyecek bir dönemeç ola- rak işaretlediler. Bir ay boyun- ca evlerini ateş böceklerine dönüştürenler "Susurtuk'u unutma, unutturma" haykmşı- nı ışıklann diline çevirdiler. GVsa sarık-tank ikileminin toz dumanında Susurluk'u anan kim, anımsayan kim? Ib- rahim Şahin'in hâlâ yakalan- mayışı neredeyse kimsenin umurunda değil. Güneydoğu'da ya da gü- neydoğu yüzünden öldürülen, ölen generaller, albaylarta ilgili çok önemli bulgular elde edil- di. Ama bu dosyalan eşip de- şeleme, Susurluk'a bağlama olanaklan ryiden iyiye kısılmış gibi. Laik bir Türkiye için ana- yasanın sınırlannı zortamayı göze alan askerlerin Susurluk ve Güneydoğu kirlerinden annmak için gerekli enerjiyi gösteremediklerine ilişkin ke- yifli Tırmıklaryazmak ne keyif- li olurdu. • • • Gel gör ki demokrasinin ön- koşulunu oluşturan parlamen- ter sistemin varlığı pamuk ip- liklerine bağlı. Bu satırlar yazı- lırken imza bunalımı aş/lmış fi- lan değildi ve imza bunalımı bir bardak suda kopanlan bir fırtı- na değil. Bir inatlaşma, "incel- diğiyerden kopsun" siyasi ku- marı parlamentonun feshine kadar gidecek antidemokratik gelişmelere ebelik edebilir. Gel detırmıklama... • * • Gel gör ki Erbakan grubun- da konuşuyor ve radyo bunu naklen yayımlryor. Bir demok- rasi kahramanı gibi görünmek için habire zikzaklar çizen Er- bakan'ın, konuşurken "Hâki- miyet kayrtsız şartsız milletin- dir" deyişini arabanın radyo- sundan dinliyorsunuz ve aynı anda önünüzde giden Refah amblemleri, Arapça yazılarla süslü arabanın arka camına boydan boya uzanmış "Hâki- miyet kayrtsız şartsız Allahın- dır" yazısını okuyorsunuz. O zaman Erbakan'ın, konuş- masında "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir" dedikten sonra bir soluk arası bile ver- meden ne demeye "Bu ana- yasa mevcut oldukça.." cüm- lesini ekleyişindeki ince vurgu- yu ve kıvrak anlamı kavrayıve- riyorsunuz. "Bu da tırmıklanmaz mı" derken... Bir bakıyorsunuz ki yeriniz dolmuş. Onu mu yaz- sam, bunu mu yazsam derken hiçbir şey yazamadan Tırmık'\ noktalıyorsunuz. POIJTtKA GÜ1NLÜĞÜ HÎKMET ÇETtNKAYA 'Ürperten Yemin../ Gazeteleri okuyorum... Sabah'ın manşeti şöyle: "Ürperten Yemin..." Haberin spotuna bakıyorum: "Irticai örgütlerce açılan Kuran kurslarında öğ- rencilere 'Din devleti kuruluncaya kadar savaş' ye- mini ettiriliyor..." Haber devam ediyor: "Genelkurmay Istihbarat Dairesi tarafından ha- zıhanan ve Mıllı Güvenlik Kurulu toplantısında oku- nan raporda, Diyanet Işleri Başkanlığı'nın gözetim ve denetimı dışında kalan Kuran kurslannda körpe beyinlerin laik düzen ve Atatûrk düşmanlığıyla şart- landınldığı bildirildi. Bu Kuran kurslannda öğrencilere ettiıilen yemin- de laiklik 'Mustafa Kemal dinsizliği' olarak tanım- lanıyor ve 'Türkiye'nin din ve seriat devleti haline getirilmesi' için çalışılacağı sözü verdiriliyor. Aynı yeminin yine irticai örgütlerce açılan kurs ve yurt- larda da ettirildiği belinendi. MGK'ye sunulan Emniyet Genel Müdürtüğü ra- ponında ise şu bilgileryeraldı: 'Amaçlan devletin rejimini şeri esaslara dayandırmak olan gruplann komşu ülkelerden destek aldıklan yönünde işaret- ler bulunuyor. Fundamentalist gumplann şeri rejı- me varmak için illegalliğe kaymanın zorunluluğu- na inanmış olduklan görülüyor.' " Sabah gazetesi galiba çok geç uyandı... Tarikat şeyhlerini yazı; dizileriyle göklere çıkaran Sabah gazetesi dün "Ürperten Yemin" başlığıyla verdiği bu haberin hangi Kuran kurslannda okun- duğunu açıklamalıydı. Sabah gazetesi "ürperten yemini" manşete çıkarırken tarikat şeyhlerinin as- keri liselerde 1986 yılında nasıl örgütlendiğini, sah- te sağlık raporlannı hangi askeri hastanelerden al- dıklannı saptamalı, 1987 tarihinde ordudan atılan askeri doktorlann hangi tarikat şeyhlerince korunup kollandığını da açıklamalıydı. Ayrıca Abdullah Çat- lı ile Haluk Kırcı'nın hangi tarikat şeyhleriyle ilişki- ye girdiğıni de yazmalıydı... • • • 'Şeriat andı' olarak Sabah gazetesinde yayımla- nan yemin hem benim köşemde, hem Deniz Som'un köşesinde 1994 yılında dört kez (1985- 1990 arası da altı kez yazdım) yayımlanmış, Gum- huriyet gazetesinde haber olarak çıkmıştır. O yemin, Yeni Yüzyıl gazetesi yazarı Atilla Dorsay ile Milli- yet gazetesi yazarı Şahin Alpay'ın "sofralanna ko- nuk" olduğu tarikat şeyhlerinin bilgısi dahilinde ha- zırlanmıştır. 1980'li yıllann ortalanndan beri "gizli ve açık" Kuran kurslannda öğrencilere dağıtılmak- tadır... Ben hem Atilla Dorsay'ı hem de Şahin Alpay'ı uyarıyorum: "Sakın ola ki bilgi sahibi olmadan fıkir sahibi ol- mayın, bir daha tanımadığınız tarikat şeyhlerinin sofralannda oyuna gelmeyin. Ikiniz de eskiarkada- şımsınız. Sızlerin güç duruma düşmenize gönlüm razı olmaz..." • • • Buradan laik, demokrat medyaya ve onlann yö- netıcilerine sesleniyorum: "Gelın tarikat şeyhlerinin kurduklan holdinglerin, okullann, üniversıtelerin, finans kurumlannın ger- çekyüzlerini ortaya çıkaralım, kendi mezarlanmızı kendimiz hazıriamayalım. Çünkü demokrası ve la- ik cumhuriyet hepimiz için gerekli..." Şimdi ben okurianmıza 2 Mart 1994 tarihinde bu köşede yayımlanan yazımdan bir bölüm aktan- yorum. Düşünün ve karan siz verin: "Cezayiriibir öğretmen. Adını vermeyeceğiz. Bi- ze Cezayir'de neier olduğunu anlatacak. Cezayirii öğretmenle görüşmeyi geçen hafta Paris'e giden bir dostumuz yaptı. Soru; - Demokratik kurallar çerçevesınde işleyen, de- mokrasiden yana olan ve seçimlerde işbaşına gel- meyi düşünen birparti, içinde köktenci öğeleri ta- şısa bile karşıtlan tarafından içe sindirilemez miy- di? Yanıt - Buraya kadar ben de size katılıyorum. Ama da- ha önce yerel yönetimlere geldikleri yerierde de- mokrasiyi rafa kaldıran öyle uygulamalar oldu kı demokrasiye fatiha okundu. Dinciler, iktidan ele geçirinceye dek demokrasıyi kullanıyoriar. Sonra- sında ise' Biz şeriatçıyız' deyip şeriat kurallannı uy- gulamaya kalkıyoriar. Bunun adına da 'düşmana karşı hile' yöntemi diyoriar. Biz bunu Cezayir'de ya- şadık, yaşıyoruz. Soru- - Amaçlan iktidan ele geçirmek ve heryolu ge- çerii saymak mı oluyor? Yanıt - Evet öyle oluyor. lleriyi göremeyen kimi politi- kacılarbu Ofrçeği görmüyor, onlara ödün veriyor. Planın ilk bölümü Cezayir'de gereğinden fazla din okullan açılarak gerçekleşti. Eğitimin dinleştirilme- sine çarpıcı bir örnek vereyim. Ben matematik derslerinde boş kümeyi tanımlarken şöyle diyo- rum: 'Mars'tayaşayan Gezayirliler 1 ; şimdi ise bu ör- nek şöyle: 'Hz. Muhammet'ten sonraki peygamler- ler kümesi boş bir kümedir.' Dolu kûme ömeği ise daha ilginç: 'Partiyi desteklemediği için cehennem- de yanacak olanlar kümesi.' Cezayirii matematik öğretmeni 'gelecekten umutsuz' görünüyor. Ardından şunlan söylüyor: Cezayir'de halk, köktendincilerin baskısı altında yaşıyor. Ulusal Kurtuluş Savaşımızda, Cezayirii as- kerierceplerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün res- mini taşıriardı. Bizim eksikliğimiz, Atatürk gibi bir önderimiz olmayışıydı." Gezayirii öğretmen, olaylann bu noktaya gelişini ise şöyle özetliyor: "Toplum örgütsüzdü. Köktendinciler ise örgût- lü. Politikacıları kullanarak bu noktaya geldiler. De- mokrasi onlar için iyi bir amaç değil, araçtı..." Üç yıl önceki yazımız şöyle noktalanıyor: "Cezayirii matematik öğretmeninin anlattıklan; ordunun Refah'a karşı tepkisini 'Kemalist ordu', Refah'ın yerelyönetımleri ele geçirmesıni 'Kema- list devlete tepki' diyerek geçiştiren gazetecilere, poütikacılara, işadamlanna ve halkımıza önemle duyurulur... Belki kendilerine Cezayir'de daha önce yaşa- nanlardan ders çıkarabilirier. Her zaman olduğu gi- bi sağda solda konuşmazlar. Belki akıllannı başla- nna alıriar da 'karayobaz çetelerının' laik ve çağ- daş Türkiye Cumhuriyetı'ni dört biryandan kuşat- tıklannı çok geç de kalsalar apaçık görebilirier..." Internet http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Getinkaya (a Planet.com. TR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle