Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•* NLArTT 1997 PERŞEMBE CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
SetyeH
tahtyeyok
• İsfcnhıl Haber Servfai-
ölüm
oıuçla-ını kaildıgı için
raha^ızlaıarik
cJıruşnalara »edye ile
getirilm -e EHKP-C
3ıgüîü thesi olduğu öne
sürület Mehnet Yaman'ın
taaliye is"<emj reddedildı.
tssanbıl i Nc'lu
E>GM'deki duruşmada
taUiye isıemi reddedılen
Vfehmet Yarnan. sedye ile
saonckn ;ıkartılırken "Tek
başıma öıgüt üyesı olarak
yargılarujonm. Bu nasıl
t" diye bağirdı.
Saırinrfa
vcm
yargrianacak
• StVEREK(AA)-
Şanlıura Curnhuriyet
Savcısı Ömer İCoçarsIan,
"Ferit Ergûl" ımzasıyla
yazdığı ve Istanbul DGM
tarafından yasaklanan
"Hûkûmetin Namusu" adlı
kitabı nedeniyle
yargılanacak. İCoçarsIan
hakkında, "devlet
büyûkJerine" ve "kişilere"
haiaret suçlanndan, 3 ile 8
yıl arasında hapis cezası
isteniyor.
Biilen'in
kitabına tepki
• SOFY'A (AA) -
" Fethullah Gülen'in yazdığı
"înancın Gölgesinde" adlı
kitap, Bulgaristan'da tepki
yarattı. Kitabın Bulgarca
basılması ve ücretsiz
dağitılması, Vama Yazarlar
Birliği'nin tepkisini çekti.
" Varna Yazarlar
' Birliği'nden yapılan
açıklamada, kitabın
fiındamentalist görûşler
taşıdıgı ve tslam
propagandası yaptığı öne
sürûlerek tçişleri
Bakanlığı'nın, kitabın
dağıtımını engellemesi
istendi
Cezaevinde
anlaşma
• tZ.VfİR (Cumhuriyet
.L.EgeBüno«u) Nazilli E Tipi.
-ı_Cezaevi'nde yönetimm < ^M
• baskılannı protesto
, amacıyla 56 tutuklu ve.
^ hükümlünün 27 gündür
. sürdürdüğü süresiz açlık
grevi, Tutuklu Aileleri
Yakınlan ile Yardımlaşma
ve Dayanışma Derneği
(TAYD-DER) ve Aydın
Barosu'nun devreyi
' girmesi ile dün sona erdi.
'40 Dakikaya
soruşturma
• Haber Merkezi - Show
TV'de yayımlanan ve
cezaevlerinde 12 kişinin
yaşamını yitirdiği 'ölüm
oruçlan' ile sonuçlannı
. anlatan "40 Dakika"
;*programının yapımcılan,
'dün Istanbul DGM
Savcılığı'na ifade verdiler.
Adalet Bakanlığı'nın suç
duyurusu üzenne 20
ekimde yayımlanan
program nedeniyle
yapımcılar Can Dündar,
Erbil Tuşalp ve Celal
Kazdağlı hakkında Terörle
Mücadele Yasası'nın 8.
maddesi uyannca "örgüt
• propagandası" yaptıklan
gerekçesiyle soruşturma
açılrruştı.
DSP'h Yılmaz'dan
alaylı soru
• ANKARA (Cumhuriyet
Büroso) - DSP Gaziantep
Milletvekili Mustafa
Yılmaz, Başbakan
Necmettin Erbakan'm
yanıtlaması istemıyle
verdiği soru önergesinde,
"RP'li belediye
başkanlanna ormanda
bagırma seferleri
dûzenlenmesi için talimat
vermeyi düşûnüyor
musunuz? Yalanında
- orman olmayanlara ne
yapmalannı önerirsiniz"
' sorulannı yöneltti.
DHKP-C davası
• fstanbul Haber Servisi -
DHKP-C'ye yardım ettiği
iddiasıyla yargılanan
Özlem Erkek, 3 yıl 9 ay
ağır hapıs cezasma
çarptınldı. İstanbul 3 No'lu
DGM'deki duruşmada
üniversite sınavlannı
kazanmasına karşın
yaklaşık bir yıldır tutukJu
bulunması nedeniyle okula
başiayamadığını ve
mağdur olduğunu söyleyen
Özlem Erkek, tahliye ve
beraatini istedi. Mahkeme
heyeti, duruşmalardaki iyi
halinı de dikkate alarak
Özlem Erkek'i, 3 yıl 9 ay
ağır hapis cezasma
çarptırdı.
Kritik Bakanlar Kurulu 'MGK bildirisi' gölgesinde bugün toplanıyor
Kabine 'dersinT çahşacak
HÜLYAKARARAĞLl
ANKARA - DYP'liler. Başbakan
Necmettin Erbakan'ın
dırenmeye çalıştığı şeriatçı
gelişmelere karşı önlem
alınmasına ilişkin Millı
Güvenlik Kurulu (MGK)
kararlannın yaşama geçirilmesi
için Bakanlar Kurulu'nda göre\
dağılımı yapılması görüşünü dile
getirdiler. Milli Eğıtim Bakanı
Mehmet Sağlam, "Böyle bir
görev verflirse memnuniyetie
kabulederiz"dedi.
Ulaştırma Bakanı Ömer
Barutçu, anayasanm hükümetin
görevlerini açıkça ortaya
koyduğunu belirterek, "Ne
deniyorsa yapılacak" diye
"Ne deniyorsa...' DYP'liler, Milli Güvenlik Kurulu kararlan için görev
alacaklannı söyledi. Çiller, "Hükümet icraatını sürdürecek" dedi. Ulaştırma
Bakanı Ömer Barutçu, anayasanın, hükümetin görevlerini açıkça ortaya
koyduğunu belirterek "Ne deniyorsa yapılacak" diye konuştu.
konuştu. Koalisyondaki
sarsıntıyı gidermeye çalışan
DYP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller de, hükümetin üzerine
düşeni yapacağmı söyledi.
DYP'liler, MGK kararlannın
öncelikli olarak hükümette
görüşülmesi için, gözlenni,
olağanüstü bir gelişme olmaması
durumunda bugün yapılacak
Bakanlar Kurulu'na çevnldi.
DYP Grup Başkanvekıli AB Rıza
GönûL, anayasa hükümlerinin en
kısa sürede yerine getirileceğini
ve kararlann Bakanlar
Kurulu'nda görüşüleceğini
söyledi.
"DYP, ülkesinin çıkariaruu
partiden önce tutar" görüşünü
savunan Gönül, RP'nın oJumsuz
tutumunda ısrar etmesi
durumunda partısinm yetkili
kurullannda durum
değerlendırmesı yapacağına
dikkat çekti. DYP Nevşehir
Milletvekih Esat Kıratnoğlu,
karar metninin Erbakan'ın
ımzası olmasa da hükümete
gönderildiğini söyledi.
Başbakan Necmettin Erbakan,
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yümaz'la yaptığı görüşmeden
sonra TBMM'deki odasında
yaklaşık yanm saat DYP Genel
Başkanı, Başbakan Yardımcısı
ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller
ile görüştü. Çiller, görüşmeden
sonra yaptığı açıklamada,
"Ohunhı bir görüşme oklu.
Yannki (bugün) Bakanlar
Kurulu öncesinde görüş
aoşverişinde bulunduk.
Önümüzdeld günlerde
TBMM'de ele alınacak konulan
gözdengeçirdik.TBMMHe
demokratikkşme paketi eie
aiuıacak. Hem yurtiçi, hem
yurtdçı açısından önemU bir
meseie halledilecek. Gözalb
süreleri indirilecek" dedi.
"MGK kararlan yarm (bugün)
Bakanlar Kurulu'nda eie
ahnacak 101" sorusuna da Çiller,
"Hiç kimse tereddüt etmesin ki
ber şey en doğru biçiiDde
aşılacaktır. Ülke rahat nefes
aiacaktır ve bu hükümet
kraaüna devam edecektir.
Gereği neyse o yapdır"
karşılığını verdi. Çiller,
gazetecilerin "Erbakan
imzalayacak mı" sorulan üzenne
de, "Ne gerekiyorsa hepsi
yapdacaktır7
' demekle yetindi.
Ciller
DYP'de
deklarasyon
hazırlığı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Milh Gü-
venlik Kurulu (MGK)
bildınsınin ardından Baş-
bakan Necmettin Erba-
kan'ın gerginlığı Urman-
dıran tavn, DYP'de *RP
karşıtı cephe" oluşturdu.
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Yahm Erez'in çevresinde
toplanan 15'e yakın mıl-
letvekilinin, hükümetten
çekilme yönündeki sözlü
uyanlannı dikkate alma-
yan Genel Başkan Tansu
Çiller'e deklerasyon ver-
meyi tartıştıklan öğrenil-
di. Çiller, Başkanlık Di-
vanı toplantısmdan sonra
hükümetin devam edece-
ğini belirterek, gündem-
deki sorunlarla ilgili ola-
rak TBMM'ye genel gö-
rüşme önerisı verecekle-
rini söyledi.
REFAHYOL hüküme-
tinden rahatsızhklannı
önceki gün TBMM Ge-
nd Karulu'nda hÖkümet
\ * Adaîet Bâkanr Şevket
Kazan hakkında verilen
gensoru oylamalanna ka-
tılmayarak ortaya koyan
DYP'liler, çıkışlanrun sü-
receği mesajını ilettiler.
DYP Milletvekijlen Ay-
vaz Gökdemir, Ünal Er-
kan. Zeki Ertugay, Demir
Berberoğlu, Osman ÇU-
sal İlhan Aküzüm, Turan
Annç, Turhan Güven,
HalukMüftuler,NuriYa-
buz'un şimdilik sözlü ya-
pılmasına karar verdikle-
ri bir uyan metni hazırla-
dıklan öğrenildi. RP'nin
rejime güvence olarak
görülen düzenlemelere
karşı tavır alması üzenne,
buminetvekilleri ile Sağ-
lık Bakanı Yddınm Ak-
tuna'nın, Yalım Erez'in
çevresinde muhalif cep-
he oluşturduklan belirtil-
di.
Eski Içışleri Bakanı
Mehmet Ağar'ın da RP
karşıtı grupla birlikte ha-
reket ettiği bildirildi.
Gökdemir, Çiller'e
uyan metni konusunda
şunlan söyledi:
"Bize göre, hiçbir şey
yokdenemez. Sıkmtılann
daha da büyûmemesi için
mecliste çözüm araman-
yız. Küçük hesaplan her-
kes, tüm partiler ve kişiler
bir yana tHrakmaİL."
Çiller, dün Genel Idare
Kurulu'ndan önce baş-
kanlık divanını topladı.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
Çizerimiz Musa Kart yılük izninin bir bölümünö kullanacak. Kart, karikatürierine bu nedente bir süre ara verecek.
hazırlamnası gerekiyorsa bu TBMM'ye sunulur' dedi
Erbakan topu Meclis'e aüyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Necmettin Erbakan. Milli
Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) hükümete
"yaptoım" uyanlı kararlan
konusunda topu Meclis'e
atmaya hazırlanıyor.
Erbakan. "Bakanlar
Kurulu'nun takdnine göre,
herhangi bir yasa
hazuianması gerekiyorsa bu
Mecfc'e sunulur" derken,
RP Grup Başkanvekih SaKh
Kapusuz da, MGK
kararlannın Meclis'te
görüşülebileceğıni söyledi.
• Erbakan, RP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Menderel'in "kararlan
imzalamaması durumunda istifa etmesi" önerisini değerlendirirken yine
"bazı kesimleri" suçladı. Erbakan, "Menderes'in söylediklerini anlayacak
seviyede olmak lazım" diyerek muhalefet ve medyaya çattı.
Başbakan, MGK'nin 28
şubat toplantısının
ardından, "gerginBğin
yumuşaülması'' adı altında
başlattığı lıderler turu
çerçevesınde ANAP Genel
Başkanı Mesut Yümaz'la
görüşen Erbakan, DSP ve
CHP'den sonra ANAP'la
devletin temel ilkelerinden
ödün verilmeyeceği
konusunda görüşbıdiği
içinde olduklannı belirtti.
Tûrk Ceza Yasası'ndan
kaldınlan 163. madde
benzeri bir düzenlemeye
ANAP'm da karşı
olmasından memnuniyet
duyduğunu kaydeden
Erbakan, "Bu ANAP'uı
önerisHie alkışlar arasında
kaldınlmıştır'' diye
konuştu. Erbakan,
gazetecilerin, MGK
bildinsinin Bakanlar
Kurulu'na getinlip
getirilmeyeceği, TBMM'de
tartışmaya açılıp
açılmayacagı yönündeki
sorusuna şu karşılıği verdi:
"MGK anayasaya göre bir
isüşari kunilustur.
Kendisine verihniş olan
ceşitii görevler, ülkenin
huzuru, banş. kardeşUk,
nlLpnin
B B P l ı d e r ı Y a z ı c ı o g l u , O S P l ı d e r ı n ı z ı y a r e t e t t ı
Ecevit'ten 'yumuşama' çağnsı
Bürosu)-DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevtt,
BBP lideri Muhsin
YazKMgiu'nun ziyaretinden sonra
yapbğı açıklamada. "Bu
hükümetten kurtulmak için, yeni
oluşuma katkıda bulunacak sij-asi
partiler arasındaki Uişküerin
yumuşaması gerekir, ancak DYP Ue
ANAP arasında bö\1e bir
yumuşama yok" dedi. RP'siz
hükümetin erken seçim ya da icraat
değil, çözüm hükümeti olması
gereğine dikkat çeken Ecevit, "Yeni
bûkümetiıı başanlj olrnasi zorunlu,
aksi hakle RP seçimlerden hak
etmedigi bir başan Be çıkar"
uyansında bulundu. Ecevit, "sistan
(bşnıda olduğu görülen" RP'nin,
iktidar döneminden dersler alarak
çizgisini gözden geçirmesi
gerektiğini bildirdi. Ecevit,
Yazıcıoglu ile bir saat süren
görüşmesinden sonra,'
TBMM'de" görüşü ile önerdiği-
hükümet formüllerini yineledi.
Ecevit bir soru üzerine, RP dışında
grubu olan partılenn katkısıyla bir
hükümet formülü ortaya
konabileceğini, bu partilerin
dışandan ya da katılarak bu
arayışlara destek verebileceğini
bildirdi. Ecevit, erken seçimin
belirgin bir değişiklik
yaratmayacağını sözlerine ekledi.
güvenügi konulannda fîkir
müzakeresi yapar.
durumlan takip eder ve
tavsiye eder, ana\'asada
MGK'-nin tarifi budur.
Amaaynı anayasa 'Ülkenin
güvenliğinden Bakanlar
Kurulu sorumludur' der.
Sommhı olan aynı zamanda
yetkili olandır. MGK
istişari bir kuruldur. Bu
kurul kendi görevini
yapıvor. Elbette bu kurulun
alnuş olduğu karariar,
vapüğı konuşmalar, sevk
ettiği düşünceier kira olursa
obun, bunlar Bakanlar
Kurulu'na yazıyla intikal
etse de, eönese de devlet
tektir, birdir. Bakanlar
Kurulu'nda görüşülür.
Görâsülen konular
içerisinde Bakanlar
Kurulu"nun takdirine göre
herhangi bir konuda
herhangi bir yasa
hazırlanması gerekiyorsa,
bu TBMM'nin takdirine
sunulur.r
RP Grup
Başkanvekıli Saflh
Kapusuz, Başbakan
Necmettin Erbakan'ın
yumuşatmaya çalıştığı
Milli Güvenlik Kurulu
(MGK) kararlannın
Meclis'te de ele
alınabileceğini söyledi.
IRMIKIAYDEV ENGÎN e - mail: engin (d planetcom.tr
Siyaset bu kadar incelince
çuvallıyorum. Örneğin "Sen
gazetecisin, bilirsin, Çiller'/n
hesabı ne" yollu sorulara vere-
bileceğim hiçbir yanıt yok.
Sosyal demokrasi üstüne iki
çuval dolusu laf edebilirim de
bu siyasal girdapta sosyal de-
mokratlann neyapması gerek-
tiğine ilişkin ince parlamento
manevrajanna hiç mi hiç aklım
ermiyor. Üstelik MGK toplantı-
smdan bu yana geçen her gün
tıka basa dolu. Olay, olgu, si-
yasal gelişme sağanağı altında
sırılsıklamız. Bırakın yorum
morum yapmayı, konu seçimi-
ni bile beceremiyorum.
Örneğin her şeyi bir yana bı-
rakıp Tansu Çiller'i tırmıkfa-
mak istiyorum. Herkes "Sank
mı, tank mı" sorusuna yanıt
ararken Tansu Çiller laiklik kah-
ramanı rolüne soyundu. Bu
bulantı verici bir ideolojik ve
politik manevra. Bu kadıncağız
bizi salak ve saf sanıyor.
Şaşırdım, Yardım EdinYani bal gibi bir Çiller tehlike-
si ile karşı karşıyayız. Çiller, Re-
fah'ın, itibannı yitirmek pahası-
na, iktidan yitirmemek için kal-
dırdığı parmaklarfa gerçekten
aklandığını sanıyor. En azından
bu kadar pişkin. Nasıl olsa
1998 Temmuzu'na daha çok
vakit var deyip avunuyorduk.
Oysa Tansu Çiller daha şimdi-
den, sank-tank ikileminin için-
den sıynlıp yeniden itibar ka-
zanmak, siyasal varlığını sür-
dürecek puanlar toplama he-
sabında.
MGK bildirisi sanğa yaptığı
vurgunun onda birini bile siya-
si kirlenmeden, vurguncu po-
litikacıdan, hırsı yetenek ve ye-
tilerinin birkaç kat ötesindeki
Çiller'in ülkede yarattığı tahri-
battan esirgeyince, Çiller'e gün
doğdu. En azından manevra
alanı doğdu.
Bunu tırmıklamayı tasarlıyor-
sunuz...
Gel gör ki gündemin yoğun-
luğu salt Çiller tehlikesi üstün-
de durmaya engel. Bu ülkenin
namuslu gazetecileri Susur-
luk'u, Türkiye'nin geleceğini
belirieyecek bir dönemeç ola-
rak işaretlediler. Bir ay boyun-
ca evlerini ateş böceklerine
dönüştürenler "Susurtuk'u
unutma, unutturma" haykmşı-
nı ışıklann diline çevirdiler.
GVsa sarık-tank ikileminin
toz dumanında Susurluk'u
anan kim, anımsayan kim? Ib-
rahim Şahin'in hâlâ yakalan-
mayışı neredeyse kimsenin
umurunda değil.
Güneydoğu'da ya da gü-
neydoğu yüzünden öldürülen,
ölen generaller, albaylarta ilgili
çok önemli bulgular elde edil-
di. Ama bu dosyalan eşip de-
şeleme, Susurluk'a bağlama
olanaklan ryiden iyiye kısılmış
gibi. Laik bir Türkiye için ana-
yasanın sınırlannı zortamayı
göze alan askerlerin Susurluk
ve Güneydoğu kirlerinden
annmak için gerekli enerjiyi
gösteremediklerine ilişkin ke-
yifli Tırmıklaryazmak ne keyif-
li olurdu.
• • •
Gel gör ki demokrasinin ön-
koşulunu oluşturan parlamen-
ter sistemin varlığı pamuk ip-
liklerine bağlı. Bu satırlar yazı-
lırken imza bunalımı aş/lmış fi-
lan değildi ve imza bunalımı bir
bardak suda kopanlan bir fırtı-
na değil. Bir inatlaşma, "incel-
diğiyerden kopsun" siyasi ku-
marı parlamentonun feshine
kadar gidecek antidemokratik
gelişmelere ebelik edebilir.
Gel detırmıklama...
• * •
Gel gör ki Erbakan grubun-
da konuşuyor ve radyo bunu
naklen yayımlryor. Bir demok-
rasi kahramanı gibi görünmek
için habire zikzaklar çizen Er-
bakan'ın, konuşurken "Hâki-
miyet kayrtsız şartsız milletin-
dir" deyişini arabanın radyo-
sundan dinliyorsunuz ve aynı
anda önünüzde giden Refah
amblemleri, Arapça yazılarla
süslü arabanın arka camına
boydan boya uzanmış "Hâki-
miyet kayrtsız şartsız Allahın-
dır" yazısını okuyorsunuz.
O zaman Erbakan'ın, konuş-
masında "Hâkimiyet kayıtsız
şartsız milletindir" dedikten
sonra bir soluk arası bile ver-
meden ne demeye "Bu ana-
yasa mevcut oldukça.." cüm-
lesini ekleyişindeki ince vurgu-
yu ve kıvrak anlamı kavrayıve-
riyorsunuz.
"Bu da tırmıklanmaz mı"
derken... Bir bakıyorsunuz ki
yeriniz dolmuş. Onu mu yaz-
sam, bunu mu yazsam derken
hiçbir şey yazamadan Tırmık'\
noktalıyorsunuz.
POIJTtKA GÜ1NLÜĞÜ
HÎKMET ÇETtNKAYA
'Ürperten Yemin../
Gazeteleri okuyorum...
Sabah'ın manşeti şöyle:
"Ürperten Yemin..."
Haberin spotuna bakıyorum:
"Irticai örgütlerce açılan Kuran kurslarında öğ-
rencilere 'Din devleti kuruluncaya kadar savaş' ye-
mini ettiriliyor..."
Haber devam ediyor:
"Genelkurmay Istihbarat Dairesi tarafından ha-
zıhanan ve Mıllı Güvenlik Kurulu toplantısında oku-
nan raporda, Diyanet Işleri Başkanlığı'nın gözetim
ve denetimı dışında kalan Kuran kurslannda körpe
beyinlerin laik düzen ve Atatûrk düşmanlığıyla şart-
landınldığı bildirildi.
Bu Kuran kurslannda öğrencilere ettiıilen yemin-
de laiklik 'Mustafa Kemal dinsizliği' olarak tanım-
lanıyor ve 'Türkiye'nin din ve seriat devleti haline
getirilmesi' için çalışılacağı sözü verdiriliyor. Aynı
yeminin yine irticai örgütlerce açılan kurs ve yurt-
larda da ettirildiği belinendi.
MGK'ye sunulan Emniyet Genel Müdürtüğü ra-
ponında ise şu bilgileryeraldı: 'Amaçlan devletin
rejimini şeri esaslara dayandırmak olan gruplann
komşu ülkelerden destek aldıklan yönünde işaret-
ler bulunuyor. Fundamentalist gumplann şeri rejı-
me varmak için illegalliğe kaymanın zorunluluğu-
na inanmış olduklan görülüyor.' "
Sabah gazetesi galiba çok geç uyandı...
Tarikat şeyhlerini yazı; dizileriyle göklere çıkaran
Sabah gazetesi dün "Ürperten Yemin" başlığıyla
verdiği bu haberin hangi Kuran kurslannda okun-
duğunu açıklamalıydı. Sabah gazetesi "ürperten
yemini" manşete çıkarırken tarikat şeyhlerinin as-
keri liselerde 1986 yılında nasıl örgütlendiğini, sah-
te sağlık raporlannı hangi askeri hastanelerden al-
dıklannı saptamalı, 1987 tarihinde ordudan atılan
askeri doktorlann hangi tarikat şeyhlerince korunup
kollandığını da açıklamalıydı. Ayrıca Abdullah Çat-
lı ile Haluk Kırcı'nın hangi tarikat şeyhleriyle ilişki-
ye girdiğıni de yazmalıydı...
• • •
'Şeriat andı' olarak Sabah gazetesinde yayımla-
nan yemin hem benim köşemde, hem Deniz
Som'un köşesinde 1994 yılında dört kez (1985-
1990 arası da altı kez yazdım) yayımlanmış, Gum-
huriyet gazetesinde haber olarak çıkmıştır. O yemin,
Yeni Yüzyıl gazetesi yazarı Atilla Dorsay ile Milli-
yet gazetesi yazarı Şahin Alpay'ın "sofralanna ko-
nuk" olduğu tarikat şeyhlerinin bilgısi dahilinde ha-
zırlanmıştır. 1980'li yıllann ortalanndan beri "gizli
ve açık" Kuran kurslannda öğrencilere dağıtılmak-
tadır...
Ben hem Atilla Dorsay'ı hem de Şahin Alpay'ı
uyarıyorum:
"Sakın ola ki bilgi sahibi olmadan fıkir sahibi ol-
mayın, bir daha tanımadığınız tarikat şeyhlerinin
sofralannda oyuna gelmeyin. Ikiniz de eskiarkada-
şımsınız. Sızlerin güç duruma düşmenize gönlüm
razı olmaz..."
• • •
Buradan laik, demokrat medyaya ve onlann yö-
netıcilerine sesleniyorum:
"Gelın tarikat şeyhlerinin kurduklan holdinglerin,
okullann, üniversıtelerin, finans kurumlannın ger-
çekyüzlerini ortaya çıkaralım, kendi mezarlanmızı
kendimiz hazıriamayalım. Çünkü demokrası ve la-
ik cumhuriyet hepimiz için gerekli..."
Şimdi ben okurianmıza 2 Mart 1994 tarihinde
bu köşede yayımlanan yazımdan bir bölüm aktan-
yorum. Düşünün ve karan siz verin:
"Cezayiriibir öğretmen. Adını vermeyeceğiz. Bi-
ze Cezayir'de neier olduğunu anlatacak. Cezayirii
öğretmenle görüşmeyi geçen hafta Paris'e giden
bir dostumuz yaptı.
Soru;
- Demokratik kurallar çerçevesınde işleyen, de-
mokrasiden yana olan ve seçimlerde işbaşına gel-
meyi düşünen birparti, içinde köktenci öğeleri ta-
şısa bile karşıtlan tarafından içe sindirilemez miy-
di?
Yanıt
- Buraya kadar ben de size katılıyorum. Ama da-
ha önce yerel yönetimlere geldikleri yerierde de-
mokrasiyi rafa kaldıran öyle uygulamalar oldu kı
demokrasiye fatiha okundu. Dinciler, iktidan ele
geçirinceye dek demokrasıyi kullanıyoriar. Sonra-
sında ise' Biz şeriatçıyız' deyip şeriat kurallannı uy-
gulamaya kalkıyoriar. Bunun adına da 'düşmana
karşı hile' yöntemi diyoriar. Biz bunu Cezayir'de ya-
şadık, yaşıyoruz.
Soru-
- Amaçlan iktidan ele geçirmek ve heryolu ge-
çerii saymak mı oluyor?
Yanıt
- Evet öyle oluyor. lleriyi göremeyen kimi politi-
kacılarbu Ofrçeği görmüyor, onlara ödün veriyor.
Planın ilk bölümü Cezayir'de gereğinden fazla din
okullan açılarak gerçekleşti. Eğitimin dinleştirilme-
sine çarpıcı bir örnek vereyim. Ben matematik
derslerinde boş kümeyi tanımlarken şöyle diyo-
rum: 'Mars'tayaşayan Gezayirliler
1
; şimdi ise bu ör-
nek şöyle: 'Hz. Muhammet'ten sonraki peygamler-
ler kümesi boş bir kümedir.' Dolu kûme ömeği ise
daha ilginç: 'Partiyi desteklemediği için cehennem-
de yanacak olanlar kümesi.'
Cezayirii matematik öğretmeni 'gelecekten
umutsuz' görünüyor. Ardından şunlan söylüyor:
Cezayir'de halk, köktendincilerin baskısı altında
yaşıyor. Ulusal Kurtuluş Savaşımızda, Cezayirii as-
kerierceplerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün res-
mini taşıriardı. Bizim eksikliğimiz, Atatürk gibi bir
önderimiz olmayışıydı."
Gezayirii öğretmen, olaylann bu noktaya gelişini
ise şöyle özetliyor:
"Toplum örgütsüzdü. Köktendinciler ise örgût-
lü. Politikacıları kullanarak bu noktaya geldiler. De-
mokrasi onlar için iyi bir amaç değil, araçtı..."
Üç yıl önceki yazımız şöyle noktalanıyor:
"Cezayirii matematik öğretmeninin anlattıklan;
ordunun Refah'a karşı tepkisini 'Kemalist ordu',
Refah'ın yerelyönetımleri ele geçirmesıni 'Kema-
list devlete tepki' diyerek geçiştiren gazetecilere,
poütikacılara, işadamlanna ve halkımıza önemle
duyurulur...
Belki kendilerine Cezayir'de daha önce yaşa-
nanlardan ders çıkarabilirier. Her zaman olduğu gi-
bi sağda solda konuşmazlar. Belki akıllannı başla-
nna alıriar da 'karayobaz çetelerının' laik ve çağ-
daş Türkiye Cumhuriyetı'ni dört biryandan kuşat-
tıklannı çok geç de kalsalar apaçık görebilirier..."
Internet http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Getinkaya (a Planet.com. TR