04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 30 bin Alman polisi, 120'şer tonluk 6 nükleer atık varilini binlerce göstericiyi dağıtarak hedefe ulaştırdı Vııra kıra başarchlarDış Haberter Servisi - Alman- ya'da bugüıe kadar yapılan en bü- yiik çaplı lükleer atık taşıması, 2. Dûnya Sa>aşı'ndan beri görülme- miş güvenlik önlemlen altında ve nükleer karşıu çevrecilerin büyük eylemleriıse karşın tamamlandı. Konvoyun ilerledığı rotaya yakla- şık 30 bın polis yerleştırildiği belır- tildi. Nükleeratıktaştmasının son aşa- masında, 5nceki gûn kuzeydeki Aşağı Saksonya Eyaleti'nin Dan- nenburg kasabasında, her biri 120 tonluk yüksek derecede radyoaktif CÖrÜlmeiTIİ$ Önlemler 2'nci Dünya Savaşı'ndan beri KeiTIİk Sesleri Binlerce nükleer karşıtına basınçlı su en geniş güvenlik önlemleri altında taşınan nükleer atıklar, sıkan ve çatışan polis, 500 kişiyi tutukladı. Göstericilerin Gorleben'deki depoya çatışmalardan sonra götürülebildi. bazılannın kemilderi kınldı. atık içeren 6 CASTOR (radyoaktif madde taşıma ve saklama varili) trenden özel kamyonlara aktanldı. Konvoy, iki zırhlı araç, onlarca po- lis aracı ve yüzlerce polis eşliğin- de, nükleer atıklan 20 km. ötede bulunan Gorleben köyündeki nük- leer atık saklama deposuna ulaşnr- dı. Nükleer atık konvoyuna karşı farklı yerlerde sürdürülen çeşitlı ey- lemlerde toplam bes yüz eylemci tutuklanırken yüzden fazla kişi ya- ralandı. Dannenberg kasabasında, anklar kamyonlara yüklenırken üç bin eylemci üe polis arasmda çıkan çahşmada 9 polis ile yüzden fazla eylemci yaralandı, 300 kişi tutuk- landı. Polis, göstericileri basınçlı su sıkarak dağıttı. Olaylarda yarala- nan yüzden fazla göstericinin baa- lan gözlerinden yaralanırken baa- lannın kemiklerinin kınldığı belir- tildi. Polisin göstericileri dağıtma- sınrn ardından konvoy yola çıktı. Konvoyun ızleyeceği yol, eylem- cilerin yolun yüzeyinı bozması, as- faltın alüna tüneller kazmalan ve köytülerin traktörler ve saman bal- yalan ile barikatlar kurması sonu- cu değiştirildi. Dannenberg'in 10 km. ötesindeki Quickborn'da yüz- lerce maskeli, siyah giysilı anarşist eylemcilerin polise taşlar ve molo- tof kokteylleriyle saldırması sonu- cu çıkan çanşmada 5 polis, 3 ey- lemci yaralandı, 29 eylemci ise tu- tuklandı. Castor'aKarşıBirtikgru- bunun sözcüsü, polisin eylemcile- re karşı eşı görülmemış bir insan avı başlattığmı söyledi. Dannen- Alman hükümeti göstericüere karşı lOOmihon Alman Markı hazuiayarak 30 bin polis görevlendirdi nükleer atıklan taşımak içm. Pofis konvoyım etrafinda etten duvar örerek, basınçlı su sıkarak, kemik kırarak, zehirK yükün hedefıne başanyia ulaşmasını sağladL berg - Gorleben arastndaki yolda ise iki bin eylemci pazartesi günün- den beri oturma eylemı yaparak de- poya giden yolu tıkadı. 10 bin kişi de yol kenarlanndabekledi. Göste- riciler önceki geceyi yol kenarlan- na yerleştirdikJen saman balyala- nndauyuyarak geçirdiler. Helikop- terler ise sabahakadarbölgede dev- riye uçuşu yaptı. Dün, konvoyun depoya varmasından kısabir sü- re önce, güvenlik güçleri otur- ma eylemı yapanlarm üzerine saatlerce basınçlı su sıktıktan sonra direnişi kırarak yolu açü. VariDer güvenü degfl Bu arada, bilım adamlan, nükleer auklann taşınmasında kullanılan CASTOR vanlleri- nin güvenlı olmadığını belirti- yor. Giessen Oniversitesi Nük- leer Fizik Kürsüsü'nden Profe- sör Elmar Schüch, vanllerin nükleer atıklardan radyoaktif madde yayılmasını engelleme- diğini söyledi. Prof. Schlich, boş CASTOR varilleriyle yapı- lan yedi güvenlik deneyinin üçünde vanllerin kilit sistemi- nin kınlmış olduğunu belirtti. Profesör, varillerin yanına 3 metreden fazla yaklaşılmasının da kansere yol açabileceğini be- lirtirken Çevre Bakanlığı varil- lerin güvenli olduğunda ısrar ediyor. Nükleer enerji karşıtı eylem- CİICT de yıllardır vanllerin gü- enlı olmadığını öne sürüyor- lardı. Nükleer atık taşınmasının Alman hükümetine maliyennin 100 milyon markı aşüğı belir- tiliyor. İSVEÇ YENt YASA TASLAĞINI TARTISIYOR 6 Tüm liseler ofiarencüere , GURHANUÇKAN STOCKHOLM - Tür- kiye'deki lise 1-3'ünkarşı- lığı olan ve meslek ağır- lıklı eğitim yapılan tsveç • cımnazyumlannda yöne- timin öğrencılerin çoğun- lukta olduğu bir kunıl ta- rafindan yapılmasmı içe- ren yasa taslağı parlamentoya verildi. Tasla- ğı veren ise bu konuda en yetkıli kişi: Eği- tim Bakanı Yrva Johansson. Kadın bakan öğrencilere güvenilmesi gerektiğini ve bu şekilde sorumluluk yüklenmelenmn okulda daha verimlı olmalanna, daha iyi çalışma- lanna neden olacağını söyledi. Johansson şöyle konuştu: - Bu taslağın en önemli yanı, okul yöne- tim kurullannda çoğunlugu öğrencılerin oluşturacak olması. Bu gerçek onlara, biz- lenn kendilerini gerçekten cıddıye aldığımı- zı kamtlayacak. Bu zamana dek yapılan bü- tün araştırmalar. öğrencilerin kendılerine hiç damşılmadığından yakındıklanm, hiçbir ko- nuda söz sahibi edılmediklerine inandıkla- |; nnı gösterdi. Bu yasayla öğrencilerin okul % yönetimindeki payı kâğıt üzerine de geçiril- miş olacak. • Eğitim bakanının hazırladığı yasa tasansı parlamentoda. Tasan, lise yönetimlerinin öğrencilere verilmesini öngörüyor. Öte yandan tasan öğret- menlerin meslek örgütü ta- ranndan fena halde eleşti- rildi. ögretmenler bu şe- kilde eğitim yapıldığı tak- dirde okul idaresinin iki kanadın mücadelesi haline dönüşeceğini ileri sürdü- ler. Kadınbakanın bu yön- deki eleştirilere yanıtı şu: - Hiç sanmıyorum. Amacımız hızipleşen iki taraf yaratmak değil. Bu yasayla ögret- menler ve öğrenciler arasında eğitim siste- minin çıkanna yönelik yapıcı bir diyalog ku- rulmuş olacak. Bakan Johansson, okul bitiminin zorunlu stajla olmasını ve stajer öğrencilerin çalış- tıklan işyerindeki başanlanna göre de not- landınlmasını öneriyor. Böylelikle eğitim ile iş yaşamı arasında yapıcı bir bağ oluş- turulacağı ve gençlerin okulda, dış dünyada gerçekten işlerine yarayacak şeyleri oku- malanna katkıda bulunacağı kadın bakamn görüşü. Hükümetin parlamentodakı destek- çisi Merkez Partisi'nin ikinci başkanını bu yasaya olumlu bakıldığını söylemesi, Johansson'un yasasımn parlamentodan gec- me şansının çok yüksek olduğunu gös- teriyor. Devlet terörii özellikle şeriatçı Arapları hedef alıyor Fransa işkenceyle suçlanıyorDıjHaberlerServİH-Fransa'daki Fle- ury - Merogis Cezaevi'nde yatan Arap tutuklulann yazmış olduğu bir açık mektup, Fransız adaletinin işleyişine yönelik kuşkulann artmasına neden ol- du. Arap tutuklular, Fransız adaletinin cezaevi kapısmda bittiğıni öne sürüyor. Ingiltere'de yayımlanan The Indepen- dent gazetesinin haberine göre Fran- sa'daki teröreylemlerine kanşnklan ge- rekçesiyle tutuklanan Araplar, mektup- lannda polisi, kendılerine aynmcılık uygulamak, kötü davranmak, dinsel ve ruhsal baskı yapmakla suçladılar. Arap tutuklulann anlattıklanna göre polis, toplanan kanıtlan işine geldiği gibi de- ğiştiriyor, tutuklulan dövüyor, uyuma- lanna izın vermiyor ve tutuklulann ai- lelerini yasal dayanak olmaksızın gö- zaltma alıyor. Ban polisler ise, Müslü- man tutuklulan Kuran'ın üzerine bas- maya zorluyor. Tutuklular, bazı doktor- lan işkence sonuçlannı gızleyen sahte raporlar yazmakla, bazı gazetecileri ise olanlan gizlemekle suçluyor. Arap tu- tuklular, muhbir kullanımma da karşı çıkarken ifadelennin baskı altında alın- dığuıı, yargıçlarla suç ortaklığı yapan avukatlar bulunduğunu dile getiriyor- lat Arap tutuklular sürekli olarak çınl- çıplak soyularak aranıyor ve hakaretle- re uğruyorlar. Tutuklular arasmda bir yıldan fazla mahkemeye çıkartılmadan yasadışı bir biçimde cezaevinde tutulan kişiler var. Polis yetkilileri ise suçlamalann gü- venilir olmadığını ve temelsız olduğu- nu öne sürüyor. Polis, bu savlann Fran- sız basımnda yer almamasını da basının da bu savlan ciddiye almamasına bağ- lıyor. BEYİN HUCRESINAKLÎYLE DEGÎŞTI ' Bıldırcın sesli civciv Dış Haberler Servisi - Genetık kopyalama dünyayı sarsan bılunsel yenilıklerden sonra tıp camiası da atağa geçrı. Bir civciv • embnyosunun beynine bıldrrcm " beyninden parçalar nakleden ABD'li bir tıp araştırmacısı yumurtadan çıktıktan sonra civcivin bıldırcm gibi ötmesini sağladı. Kaliforniya'daki Neurosciences Enstitüsü'nde görevli Evan Balaban adlı bir nörobıyolog, bu buluşuyla hücre farklıüklan ile davranış biçimleri arasında ilişki « bulunduğuna dair daha güçlü bulgular elde edildiğini açıkladı. Balaban'ın buluşu önceki gün Ulusal Bilim Akademisi tarafından kamuoyuna açıklandı. Balaban açıklamasında "Beyin hücrelerinin davTanış devrelerinde değişiklik yapabikceğini anlamamız. bu hücreierden değişik türier yaratılmasına sebep oiabiBr. Bu araşörma civcKlerin ötmeyi \-alnizcaebeveynlerinden öğrenmediğini ayru zamanda be\1nlerinden de sim-al aldıklannı orta>a koyuyor" dedi Balaban, tavuklann öterken başlaruıı ileri geri salladıklannı, civcivin ise öterken bıldırcınlar gibi başını yukan aşağı salladığını behrterek beyin hücresi farklılıklanrun yalnızca ses değil, davranış değişikliği sağladığını da vurguladı. Balaban aynca bu araştırmanın beyinlerinin karmaşık olması nedeniyle memeliler üzerinde yapılmasmm şu anda mümkün olmadığını, ancak kazalarda meydana gelen beyin hasarlannın tedavistnde faydalı olabileceğini belirtti. HAYAT ŞARK HAYAT SÎGORTA ANONÎM ŞlRKETÎ YÖNETÎM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN Şırkeümızın OrtakkrGenel Kunılu, 1996 yılı çalışmalannı ınctlemek ve aja- ğıda yazılı gündenu gonişûp kaıara bağlamak ûzere olağas topiamısını 3 Nısat 1997 Pc^embe günü saal 14 OO'te kanbuL Üskûdar. Bağlaıbaşı Kısıkh Cadde- sı No 9'dakı şırket merkezmde yapacalctu. Sayın ortailanmızın toplantıda bızzat bulunmalannı veya bır vekıl göndere- rek kendılennı temsıl ettumelennı nca edenz. Kendıknnı vetıl vasıtasıyla tem- sıl ettırecek ortaklanmızm tanzun edeccklen vekâletname öraegı a^ağıda göste- rilmışdr. Ortaklanmıza göndenlecek davet mektubu gınş karn hükmûndedir. 19% yıhna aıt Bılanço. Kir-Zarar Hesabt, Yöneüra Kunılu Rapora, Denetçı Ra- poru 18-3.1997 tanhmden ıtıbaıen şıriet meritezmöe ortaklanmızın ınedemde- nne hazır bulundurulacaktır. Saym ortaklanmızın bılgılenue arz olunur Gndcsı 1) Açüış. Başkanlık Dıvanı seçnnı, 2) 19% yılı faalıyet vt hesaplan hakbnda Yöaetim Kuruhı ve Denetçı raporianmr okımması. muzakerea. YoncUm K.uıulu'nun 19%yıhl»laD^>suvekir-2ara[he- sabı ile ılgıb önemının kabutû, degışönlerek kabulü veya roddı. 3) Boşalan üyebte Yöoetmı Kumlu'nca geçıcı olarak yapılan seçnnın Tûrk Ttcaret KanunuDun 315'ıncı maıidesı geıeğınce aym şaıtlariaseçnntanhıodengeçoi olmak ûzere Genel Kunıl'un onayına sunulmaa. 4) Yöoetmı Kurulu üyelen ve denetçılerm şjrVetm 19% yılı laalıyetlennde» dolayı ibra edılmekn. 5) Yönetnn Kurulu'mm 1996 yılı kazancı hakkındakı önensuiın kabulü, değıştırfle- rek kabulü veya rakh, 6) Götev sûresı dolmuş buiıman Yöneüra Kmulu üyelennm tekrar seçıimeien veya değt^mfanelen ve görev sürelennm tayinı, 7) Göfev sûresı dolmuş bulunan denetçılenn tekrar seçifaneleri veya degışnnknekn, %) Yöaetun Kunılu Btşkas ve ûyelen ile denetçılenn aytık ûcretlenam ttsprtı, 9) Yöneara Kunılu üyelerme şuiet konusuoa gıren ışlen bızzat veya başkalan aduu yapmalan ve bu nevı ı^len yapan şuketleıde ortai olabümelen ve (hger ı^lemJe- n yapabıüneloı hususunda. Türic Tıcaıet Kanunu'nun 334 ve 335. maddekn ge- nejtnce ızın venlmea, 10) Ana Sözleşme'nın 6'ncı sermaye maddesının değ^tınlerek katara baglanması, 11) Genel Kunıl toplanb hıtamgınm Başkanlık Dıvanı'nca imralanmatı ve bununla yeîınümcsı hususunda yetfa venbnesı, 12)Düekler ESKtMTrtN Mndde 6-SERMAYE Şırketın sermayesı 35 000 000 000 (otuzbeşorilyar) Tiht Lırası'dn Bu semiâye behen 100 000 (yüzbın) TL nomınal degerde nama yanb 350 000 adet hıssey'e bölûnmûştür Seraıayenın 15 000 000 000 (onbeşmılyar) TL'lık bsmı nakden ödenmış ve karşılanmıştır. Bu defa artünlan 20 000.000.000 (ymnimılyar) TL'nm tamamı 1991,1992 ve 1993 yıllannda aynlan fevkalade ıhtıyattan karşılanmıştır Şırketın bütün hısse senetlen Menkui Kıymetler Borsasfna kote edilır. Hısse senetlen tedavül kolaylıgı ıçın bırden fazla hısseyı temsıl edecek şekilde çıkanlabılır Sermaye dagılımı aşa|ıdakı gıbıdır: ŞARK HAYAT SİGORTA A.Ş. ANA SÖZLEŞME DEĞlŞİKLİĞt YENtMETtN M»dde6-SERMAVE Şıricetın sermayesı 35 000 000 000 (otuzbeşmilyart Türk Liıası'dır Bu seımaye behen 100 000 (yüzbm) TL nomınal değenfc nama yazılı 350 000 adet hısseye böhinmûştüı Sennayenın 15 000 000 000 (onbeşmılyar) TL'hk kısmı nakden ödenıııış \e kaı^üannıı^tır Bu defa artünlan 20 000.000.000 (yınnunılyar) TL'nın tamamı 1991, 1992 ve 1993 yıllannda aynlan fevkalade ıhtyattan karşılanmıştr Şuketin bütûn hısse senetlen Menkul Kıymetler Borsası'na kote edüir Hısse senetlen tedavül kolaylıgı ıçın bırden fazla hısseyı temsıl edecek şekilde çıkanlabılır Sermaye dağılımı ışağıdakı gıbıdır PaySakibiabAdıSoyıdı vtTicaretUııvııu 1 RahmıM Koç 2. Suna Kıraç 3 KoçHoWıngA.Ş. 4. Rıumooe Adnaüca dı Sicaıta S.p A. 5. The Tokıo Manne and Fıre Insurance Co Ltd. 6 Allıanz Aktıengesellschaft Holdıng 7 ŞaricSıgonaT.AŞ 8 L'ltalicaDıvalVrtaSpA. 9 Temel Tıcaret ve Yaünm A.Ş. TOPLAM Pay.Miktın (Adet) 1 1 171.497 115 500 38.500 14 000 7.000 3500 1 350.000 Serauye (TL) 100000 100.000 17149.700000 11.550.000000 3.850000000 1400000000 700.000000 350.000.000 100.000 35.000.000.000 Pıy Sâhibiain Adı Soyadı ve Ticaret l nvanı 1.RahmıM Koç 2. Suna Kıraç 3. Koç Holdıng A.Ş. 4. Rıunıone Adnatica dı Sıcurta S.p A 5. The Tokıo Manne and Fıre Insurance Co. Ltd. 6. Allıanz Aktıengesellschaft Holdıng 7 Şark Sıgorta T.A Ş 8 DıvalVıtaSpA 9. Temel Tıcaret ve Yatınm A.Ş. TOPLAM PıyMikttn (Adet) 1 1 171.497 115 500 38 500 14000 7000 3.500 1 350.000 Scnuye (TL) 100.000 100.000 17.149700.000 11.550.000.000 3.850.000.000 1.400.000.000 700000.000 350000.000 100.000 35.000.000.000 T C Basbakanlık DPT Mûstesarlığı, Yabancı Sermaye Daıresı Başkanlıgı'nm 6224 sayıiı kanun hûkümlennden faydalanmak ûzere yabancı ortaklam aıt hısselenn 115 500 adedı Rıunıone Adnaaca S.p A. şırketme, 38 500 adedı The Tokıo Manne and Fıre Insurance Co. Ltd şırketme, 14 000 adedı Allıanz Aktıengesellschaft Holdıng şırketme ve 3 500 adedı L'ltabca Dıval Vha S p A şırketme tahsis edılmışür T C Basbakanlık DPT Mûstesarlığı, Yabancı Sermaye Daıresı Başkanlıgı'nm 6224 sayıiı kanun hûkümlennden faydalanmak ûzere yabancı ortaklara aıt hısselenn 115.500 adedı Rıunıone Adnatıca S.p A şırketıne, 38 500 adedı The Tokıo Marme and Fıre Insurance Co. Ltd. şırketme. 14.000 adedı Allıanz Aktıengesellschaft Holdıng şırketme ve 3 500 adedı Dival Vita S p A şnietuıe tahsis edılmıştır V E K Â L E T N A M E ÖRNEĞ1 ŞARK HAYAT StGORTA A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLlGl'NA Şark Hayat Sıgorta Anonım Şırketı'mn 3 Nısan 1997 Perşembe günü sa- at 14.00'te şırket merkezınde aktedeceğı Ortaklar Genel Kurul toplantı- sında şahsımı - şirketunızı temsılen ve tam yetkilı olarak ıştirake ve rey veraıeye, Tûrk Tıcaret Kanunu ve Esas Mukavele hükümlenne göre sa- hıp bulunduğum-buhınduğırmuz haklan kullanmaya ve gerekli kâğıtla- n adıma-adımıza ımzalamaya mezun ve selahiyettar olmak üzere yedriK kıldım-kıldık. Vekılım-vekıbmız gerektığırıde dıledığı bır krmseyı aym haklarla tevkıle de yetkjlıdır. lsım'Unvan: Adres! Hısse Tutaru Tanh ve Imza POLtTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Şu Bizim Demokratlar Türk basımnda kendilerini "Biz demokratlar" diye tanımlayan bir grup var. Grubun önde gelen üyeleri 6-7yazardolayında. Islamcıbasında-AAyfveVen/Şa- fak gibi gazetelerde bu arkadaşlardan övgü ile söz ediliyor. Türk basınının yeni kazandığı "harika çocuklann- dan" biri geçenlerde bir yazısında "Biz demokratla- nn talepleri" gibisinden birdeyim kullanmıştı. Bu yazının çıkmasından birkaç gün sonra, Türk basınının yeni kazanımlanndan diğer bir "harika ço- cuk" basında onlar gibi demokratlann sayısının çok az olduğundan yakınmıştı. Sizin anlayacağınız şu "Biz demokratlar" grubu, ta- rikat ya da özel kulüp gibi bir şey. Onlara göre % 95'inin anti demokrat olduğu Türk basımnda, de- mokrasiyi sonuna kadar savunmakta karartılar. Ama şimdilerde herkes demokrat. Bu ortamda "Biz demokratlar" grubu diğer de- mokratlardan farkını, "en demokrat" olduğunu nasıl gösterecek? Ikjinç yöntemleri var. Sözgeiişi, Kayseri Beledrye Başkanı Şükrü Kara- tepe'nin "Müslümanlar kininizi unutmayın, içinizde saklayın" demesi, sağduyu sahibi herkeste tepki mi yaratmış. Bizim demokratlar hemen bu fırsatı değerlendirir: "Canım, fikir özgüriüğü var. Olayı büyütmeye ge- rek yok. Medya işi abartıyor." "Arkadaş, böyle fikir özgüriüğü olurmu? Yanı bu- na tepki göstermeyecek miyiz?" dediniz mi cevap hazır: "Gerginliği tırmandınyorsun. Kışkırtıcılıkyapı- yorsun." ••• 'Biz demokratlar" kulübüne üyeliğin başka koşul- lan da var. önce, Mustafa Kemal'e hiç olmazsa haftada bir kere bir tane çakacaksınız. Ya patron kaşlannı çatarsa? Bakın o işin şakası yok. Malum ekmek parası. O zaman "laikperest Kemalistler" diye dolayiı bir gönderme yaparsınız, olur biter. Başka ne özelliktere sahip olmak gerekiyor "Biz de- mokratlar" takımından olabilmek için? Fırsat buldukça orduya gönderme yapacaksınız, ama Refah'a asla dıl uzatmak yok. Refah'ı destekleyen Islamcı basında "Kuran'ı Ke- rim'deki Islam laikleştirilmiş Islam değildir. Biz Ku- ran'daki Islamı'ı istiyoruz" ya da "Islam, Hıristiyanlık gibi değildir. Islam siyasi bir dindir" diye yazılar çı- kacak, Erbakan "Türkiye'de faşist laiklik var" diye- cek, bir belediye başkanı "Benim referansım de- mokrasi değil Islamdır" diye demeç verecek, Kuran kurslannda, gazetelenn manşetlerine çıkan, laiklığe kin kusan ürpertici yeminler edilecek, Refah Partisi toplumu Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar di- ye bölecek, % 21 oyla iktidara gelip kendi iradesini tüm topluma dayatmaya çalışacak, görülmemiş bir kadrolaşmayla devlet dairelerini binlerce yandaşı ile dolduracak... Ve kendilerini "Biz demokratlar" diye adlandıran bi- zim demokratlar bunlara hiç değinmeden Milli Gü- venlik Kurulu'nun bildirisini "demokrasiye darbe" olarak niteteyecek. Tabii ki darbe. Sincan'dan tanklann geçmesinin demokrasiye inananlann içine sindiremediği bir ge- lişme olduğu gibi. ••• Ama olaylann bu noktaya gelmesinin sebepleri ne? Sorumlulan kim? Işte o konuda "Biz demokratlar" grubundan tıs çıkmaz. Neden çıkmaz? Çünkü bazılan artık bu işin ticarerjni yapmaktadır. Ekonomik çıkarlan açısından ses çıkarmamalan da- ha uygundur. Bazılan ise, aWı basında herkesin gördüğü gerçek- leri vurgulasalar, diğerlerinden farklan kalmayacağı- nı düşünürler. Değişik, orijinal bir yanlan olmayacaktır. Aynca... Şeriat devleti isteyen Islamcı basında "demokrat yazarlar" diye kendilenne övgü yağdınlmayacak, fo- toğraflan basılmayacaktır. Bir acayiptir şu bizim demokratlar vesselam. Ama onlar da toplumumuzun bir parçası. Saplantılannı, ihtiraslannı, komplekslerini, çocuk- luk hastalıklannı anlamaya çalışacak, "Olurböyle va- kalar" diyeceğiz. Nasıl olsa fazla ciddiye almmadıklannı düşünerek... YOKSULLUK ÇARESİZ B1R4KIY( >R Hindistan 9 da çocuk köleler Dq Haberler Servisi - Hin- distan'ın Orissa eyaletinde yüzlerce insanın açlıktan öl- dügû Bolangir bölgesınde ço- cuklar kendi aileleri taraftn- dan yiyecek karşılığında zen- gin evlerine rehin veriliyor. Yılda 500 kilo buğday karşı- lığında rehin verilen bu ço- cuklar kaldıklan evin ve çift- liğin her türlü işini yapıyor. Çocuklar ailelerini ancak kaldıklan evden izin alarak görebiliyorlar. 12 yaşındaki oğlunu 10 kilometre ötedekı eve rehin veren 38 yaşındaki baba DİXOD Chura "Kötü bir şey ympbğunı büryorum. Fa- kat ne yapaİHÜrdiın ki, ne ai- leme yiyecek abnak için ne de çocnkhui okula göndermek için panun var" diyor. 18 ay- dır oğlundan uzak olan Chu- ra, onu en son üç ay önce gör- düğünü söylüyor. Sosyal hiz- met uzmanı Chura Bhanu- bebra çocuklan yiyecek kar- şılığı rehin verme olayının çok yaygın olduğunu belirte- rek "Yönetim yoksullann so- runlanyia Ugilenmiyor. Otu- rup öiümü nıü beklesinler?" şeklinde konuşuyor. Kurak- lıktan sonra başgösteren kıtlık nedeniyle açlığın eşiğınde olan Bolangir'de on binlerce insan iş bulabilmek için baş- ka bölgelere göç etrruş. Bo- langir bölgesi yönetıcısi VT- nod Kıunar açlıktan ölen in- san sayısının 197'ye ulaştığı yönündeki söylentileri doğru- larken Hindu mılliyetçısı mıl- letvekilı Singh Deo bu sayınııı 200-300 cıvannda olduğunu iddia ediyor. Bölgede yoksu- luk ve yiyecek sıkıntısının ya- nı sıra içme suyu sıkıntısını da yaşandığı belirtıliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle