Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 1997 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Şeriatla İslam Aynı Şey Değildir-2
Akıl ınançtan, bılım dınden bağımsızlaşmadıkça, ozgür duşünce,
kışı davranışlanna egemen olamaz. Bu gerçek, hıçbır zaman
gozden uzak tutulmamahdır
Prof. Dr. NEŞET ÇAGATAY ODTU
Ogretım Lyesı
D
unkü yazımı "Onlann lırse sakal gobektedır
ınandıidan şeylerin hiç-
birı. İslam diıiıne uygun
değjjdır" dıye bıtırmış-
tım Şımdı bunlan bırer
bırer ele alacağım
ve Eskışehır Anadolu Unı
Kunı kadınlann baş bohçalamaişi: Ku-
ran-] Kenm'ın neresınde, saçmızm kılı-
nı, telını gostermeyin denıyor9
Baş örtü-
su kendılenne cınsı tacız yapılabılen ca-
nyelerden. hur kadmlan ayırmak ıçın, ts-
lamın emredılışınden 15 yıl sonra gel-
mıştır TaSumerlerdonemındenbenhür-
ler başmı orter, hemen hepsı Mûsluman
olan canyelenn başlannı ortmelen ya-
saktır Örtenlenn o zamanlar kulağı ke-
sılıyordu, çûnkü onlar maldı sataşmak
hurlenn hakkıydı UluTann erkeklerede
hur kadınlara bakmaktan gözlennızı sa-
kının, dıyor
Manfet, kadınlan çuvala sokup pıslık-
ten korunmak değıl, kadın çıplak bıle ol-
sa ona bakmamaktadır Neye bunu yap-
mıyorsunuz9
Sakal meselesi: Sakal bırakma Tann
emn değıldır sunnettır \e Mezopotam-
yalı putatapıcı Asurlularlardan gelmedır,
dını ınançlan gereğıdır Bugun Hındıs-
tan dakı Sıh mezhebındekıler de vucut-
lanndakı kıllan, tuylen kesmezler Asur-
lular, dınce yasak olduğundan genç yaş-
ta sakallannı kesmedıklennden onlara
"kara başlar" denıyordu Erkeklenn
uzun sakal bırakması, Yahudılerde âdet-
tı Hz. Musa'nın heykellenne dıkkat edı-
Hz. Muhammet
kasa bır sakal bırakmıştır, çûnku o za-
manlar ustura, jılet yoktu Eğer olsaydı,
temızlığı çok seven Hz Peygamber her
gun tıraş olurdu Ben bu konuyu, bır ya-
zımda 1961 yılında Dıyanet lşlen Baş-
kanlığı dergısmde uzun uzun anlatmış-
tım
Tarikatlara getince: Arapçada tanyk,
yol Tankat, çoğul olarak yollar demek-
tır Islamıyettedokuzuncuyuzyıldaorta-
ya çıkrruştır ve o zamanlar bılınçlı ve na-
muslu tankat sahıplen çok ıyı rol oyna-
dılar Okullann, kıtaplann, yaytn araçla-
nnın olmadığı o dönemlerde cahıl halkı
dogru yola, hakkın yoiuna duşürmekte
guzel gorevler yaptılar
Bugün boyle kışılere hıç mı hıç gerek
yoktur llkokuldan lıse son sınıfa dek 8
yıl dın dersı okutuJuyor, her ılçede müf-
tülervar,onlardanbılgıalmabilır Enıyı-
sı, Dıyanet lşlen Başkanlığı'nın yayım-
ladığı mukemmel "Um-i hal" kıtaplan
var, açıp okunarak sorunlar gıdenlır Dı-
nı konularda dûrust ve bılgılı kışılenn
yazdıklan (yobazlann değıl) eserler var
Son yıllarda ortaya çıkmış bılgın tankat-
çılar pek yok 20-30 yıl once Adana'da
bın Bıbenye tankatı kurup, müntlenne
bıber yedınp tören yaptınyordu Bugun-
lerde de bır donercı tankat kurdu, neler
yapüğı hâlâ medyada konu oluyor Son
yıllarda çok un yapmış bır ruh hastasının
neler yazdığı konusunda adlıyede, ünı-
versıtenın bılırkışısı olarak 500 rapor
yazdım, onu en ıyı ben bılınm Yazılan
bırer söz boğuntusudur
Mezhepler, Hz Peygamber'den 25 yıl
sonra ortaya çıktı Hz Peygamber'ınam-
cası oğlu ve damadı Hz. Ali ıle Peygam-
ber'ıneşı AyşeveMuaviyeıleHz Alıor-
dulannın karşı karşıya geldıkJen Cemei
ve Sıffîn savaşlannda 92 000 Mûsluman
bırbınnı öldûrdu Bugunkû dın tuccan
bazıpartılennyoludaöyle Allah akılfı-
kır versın, ülkemızde sa|duyu egemen
olsun da beyhude yere Müslümanlar bır-
bınnı oldürmesm OsavaşlardaönceŞıa,
Hancıler ve Sunnıler vardı Ondan son-
ra geçen 50- i 00 yıl ıçınde dört Sünnı, üç
Şıı ve bır de Hancıler denen sekız mez-
hep ortaya çıktı Mezhepler önemlıdır,
çûnkü her bınnın ayn ve bırbınnı redde-
den cıltlerce fikıh, yanı hukuk sıstemle-
n vardır
Tûrk ulusu, Büyük Selçuklular'dan be-
n, 1050'h yıllardan ben, İslam hukuku-
nun yanı şenatın onda bınnı bıle uygu-
lanıamıştır Osmanlı lmparatorluğu'nda,
şenatin sadece evlenme ve boşanma gı-
bı ancak bınde bın uygulanmış, gensı,
Tûrk'e özgû gelenek ve gorenek huku-
kuyla yûrütulmuştûr Bu uğurda "Kava-
niyn-i örfiye'' adı altında 150 kadar yasa
yayımladılar Bunlardan Kuran'a aykjn
hukumler bır haylı vardır Kurallann kı-
mılen ıçın Şeyhülıslamlar Nısa Sure-
sı'nın 59 âyetıne göre "Bu mesete şer'î
meseledeğüdir. L hıl'emr (hukümdar) na-
sıl emretmişse öyie uygulamak geretdr"
bıçımındefetvalarbıle vermışlerdır Bu-
gun Ülûl'emr, devlettır, hükümettır, T C
yasalandır Onlara uymak gerekır Tan-
katlara hıç gerek yoktur, onlann bıldık-
lennden daha çok bılgıler "flm-i haTkı-
taplannda açık seçık ve yeterli olarak var-
dır
İnıam nikâhı konusu: Gunümûzde,
turlü yollarla mılletvekılı olarak Meclıs'e
gıren, Islamıyetı, Uğru Abbas, Gövercm,
Deve ve Şeyh Ahmed'ın Vasıyetnamesı
gıbı uydurmakıtaplardan öğrenen, islam
ve Mezhepler tarihıru, İslam hukukunu
(fikıh) bılmeyen kımı kışıler, mılletvekı-
lı olunca her şeyı bılınm sananlar, doku-
nulmazlık zırhına da sanlarak, dın, şen-
at, ımam nikâhı konulannda ahkâm ke-
sıyorlar Bu, bır kere ayıptır
tslamda, ımam nikâhı ya da tslâmî
nıkâh dıye bır şey yoktur Bır Mûsluman,
evleneceğı hanımı yanına alır, o bölgede
kendılennı tanıyan ıkı kışıyı bulup "Şa-
hit ohın, biz evtaüyonız" derse nıkâh ta-
mam olur O ıkı kışmın tanıklığı, doğa-
cak çocuklann nesebı, boşanma, nafaka,
ıruras konulannda gerektığı ıçındır Ama
denecek kı bız Müslumanız, bır hocaya
dua ettırmeyecek mıyız7
Tann herkesın
dılınden anlar, kullan ıle kendısı arasm-
da aracı ıstemez, Islamın ululuğu da bu-
radadır Evlenen kışı ellennı kaldınp "Ya
RabtöBizevfcndik.Biamutiukılhayır-
b evlatlar ver, bol nak, geçim, diriik ver"
gıbı şeyler söyler, ış bıter, en güzel dua
edılmış olur
Hz Peygamber dönemınde Arap Yan-
madası'nda bırkaç yıl ıçınde yüzbınler-
ce kışı Mûsluman oldu. Hıç kımse onla-
nn hıçbınne "Siz kâfir iken eviendiniz. Si-
ze İslam nikâhı kıyalım" demedı Ote
yandan, Osmanlılar dönemınde 500 yıl
kadılar, müftülenn el kıtabı olan Mûlte-
ka adh eserde, "Bir Yahudi, bir Hıristi-
yan ya da başka dinden birçift Mûstûman
olursa onlann Mûsluman ofanadan once-
ki nikâhlan geçerüdir,aynca bir nikâh la-
ydmaz" denıyor Öte yandan, bugûnkü
Mederu Yasa'ya göre kıyılan medenı nı-
kâh daha sağlam, kaydı kuydu var, yasa-
ya bağlı Bu kolaylıklarla aıle fertlennın
nufus cuzdaru almalan, askerlık ışlen,
ölûm-doğum vb Tconularda dısıplın ge-
tınlmışür
Imam nikâhryla birden çok evlenme
işi: Bu da İslam hukuku bakımından tu-
tarsız ve geçersızdır Şöyle kı Kuran-ı
Kenm'ın Nısa Sûresı'nın 3 âyetınde
"Eğer (kendileriyle evlendiginizde) ye-
timlerin haklanna na>et edememekten
korkarsanız,beğendığıjuz (sıze hela] olan)
kadınlardan ikışer, uçer, dörder ahn. Ya-
hut da sahıp olduğunuz (cariyeter) Ue ye-
tinin, bu, adaletten aynlmamanız için en
uygun olandır" denılmektedır
Ayete göruldugû gıbı bu dort kadınla
evlenme, emır değıl, zorunlu durumlar-
da bır ızındır Ote yandan, yıne Nısa Sû-
resı'nın 59 âyetınde "Ey ınıan edenler!
AUah'a itaat edın. Pe> gamber'e ve sızden
olan Ülül'emre de itaat edin" denıyor
Burada Ülûl'emr, yönetıcı, devlet ve ya-
salardır Turkıye'de Ülûl'emr, yanı dev-
let, hükumet ve yasalar, bır kadınla evle-
nılebıleceğını saptamıştır
Budurumda, TC yasalan, birden çok
kadınla evlılığı kaldırmıştır Buna gore
bugûn Mûsluman bır kışı ımam rukâhıy-
la evlendım dıyemez, bu, İslam dınıne,
Allah'ın buyruguna aykın olur
Ey dını bılmez, oy avcısı dın tüccarla-
n' Her şeyı dının ıçıne ya da dını her şe-
yın ıçıne sokup durmayın Dın ve manç
ayn, toplumu duzenleyen yasalar ayn
şeylerdır Avrupalılar bunlan bırbınnden
ayırdıkJan ıçın bızden ılen gıtmışlerdır
Bugûn bütûn teknık âletlerde tıpta onla-
ra muhtaç duruma düştuk Zaten akıl
ınançtan, bılım dınden bağımsızlaşma-
dıkça, özgür duşünce, kışı davranışlan-
na egemen olamaz Bu gerçek, hıçbır za-
man gozden uzak tutulmamalıdır
ARADABIR
Prof. BAHRİ SAVCI
9 Saat...
MGK, 9 saat tutan bır çalışma yaptı Bu uzun su-
rede, çay-kahve ıçıp Erbakan şerbetı "nuş" edıp
(içıp) "takıyye" mantıklan (') dınlemedı sanınm
Pekı, ne yapıldı''
Yanıt açık Turkıye'nın, dının sıyasallaşmasına
teslım olmayacağı gostenldı Iktıdar, ozellıkle Re-
fah kanadı uyanldı MGK'nın tutanaklan, yayımlan-
mıyor Ama gundemı ve ona bakış açısı da gızlen-
mıyor Bunlardan ve de masa ustune yığılan dos-
yalardan anlaşıldığına gore, bu 9 saat ıçınde, ıktı-
dann anayasal denetımı dışında ve fakat, ona tav-
sıyeler yoluyla ona bır uyarı yapıldığı anlaşılıyor Bu
uyarıyı, 3 sozcukle deyımleyebılınz
1 - Bır cumhunyet çerçevesı ıçıne, teokratık bır ya-
pı oturtmanın tehlıkesı deyımlenmıştır
2- Bu teokratık yapıyı, yeryuzu olgu ve ılışkılennı
"vıcdan özgurtuğu"nu aşan bır hukuk duzenı (şe-
rıat) ıle duzenlemeye kalkmanın, Turkıye gerçekle-
n ve gereklen ıle kesın bır çelışkı yarattığı belırtılmış-
tır Bu vesıle ıle uhrevıyet alanını (obur dunya ıle ıl-
gılı alan) vıcdan ozguriuğu guvencesı altında tuta-
rak, dunyevılık (bu dunyahk) alanını da laık devlet,
laık toplum, laık ınsan goruşu ve uygulaması ıçıne
almanın Turkıye'nın temel ve değışmez gerçeğı ol-
duğu belırtılmıştır (Buradakı ınsan, dın olgusunu
vıcdanında çozmuştur Tannsı ıle ıbadet ılışkjsını,
vıcdanında kurup, gereklennı yerıne getırmektedır
Bu ınsan, kendısının, beşıkten mezarakadar butun
yeryuzu ılışkılennı yeryuzu kurallan-yeryuzu yapıla-
rı-yeryuzu hukuku ıle duzenleyıp uygulayan bır bı-
reydır O, "Bırey laık olmaz" savına karşın, anlattı-
ğımız bu durumu ıçınde bırey de bal gıbı laıktır)
3- Ve bu 9 saat ıçınde, hukumete, bır olanaksız-
lık gostenlmıştır Unıformalı şenat muhafızlan ıle,
pompalı tufeklı şenat mılrtanları ıle, kamu kuruluş-
iarında ve hatta ordu saflannda şenat kadrolaştınl-
ması oluşturmalanyla Turkıye'nın çağdaşlaşma
aşamasını tersıne çevınp Refah Partısı şenatı dun-
yası yaratmanın olanaksızlığı gostenlmıştır
Turkıye, bır donum noktasındadır Demokratık
yapı ıçındekı yerı, nasıl kavranırsa kavransın,
MGK'nın uyarısı, bu donum noktasının nezaketını
deyımlemektedır Bu karma heyetın kıme seslen-
dığını tartışmanın otesıne geçelım Tehlıkenın ve
çelışkılenn kokenınde Enoakancı olaylar yatmak-
tadır Buna uyanmalyız Ve bunun olanaksızlığını
kanıtlamalıyız Işte sorun bundadır Ne acıdır kı bu
çağda hâlâ ıçınde dın oğesının bulunduğu bır tar-
tışma yaşıyoruz
Once, şu sosyal gerçeğı anımsayalım Dın, vıc-
danda bır semavı ınanç olgusudur O, ınsanlığın
sosyo-kulturel seruvenınde var olan ve yaşayıp gı-
den bır gerçektır Bılımsel gozlem ve saptama, bu-
nu gosterır Yıne bu saptama ve gözleme gore, dı-
nın bır şenat devletı yapısı ıçınde, yeryuzu olgula-
rını etkılemesı, yonetmesı de vardır Şenat yapılı
devlet ve onun hukuk duzenı ıse beşıkten mezara
kadar gıden bır yaşam suresınde yeryuzunun bu-
tun olgularını etkıler, duzenler, yonetır, hem de de-
ğışmeyen, gelışmeyen hukumlerie1
Devlet, dış kur-
gusu.sultanlık-emırlık-krallık-cumhunyet-cemahı-
nyye gıbı ne olursa olsun, teokratık ozde bır yapı,
teokratık bır sevk ve ıdare, teokratık kurallar deme-
tıdır Aslında İslam, ozunde, Tann bırlığı ve onun ıyı
ahlakıdır (husnu ahlak) Bu oz, oruç, namaz, hac,
zekât, kelıme-ı şahadet temalanna dayanır, yeryu-
zu sevk ve ıdaresını de "tek"\n sultası ıçınde tekel-
leştırmez Zaman gereğıne uyan kural ve uslup arar
Gerçek islam buradadır, bundadır Bu yondekı kı-
yas ve ıcmaların dondurulmasıyla oluşan şenat,
butun gelışım yollannı kapayarak, yeryuzunun bu-
tun olgularını da gelışımden uzak tutmuştur Boy-
lece de Tann husnu ahlakına sığmayan, dınamık ya-
şamın zaman ıçındekı değışım vegelışımlenneaJa-
dırmayan bır şenat konseptı egemen olmuştur
Bugun yaşanan kargaşa ve onu bır dengeye
oturtmazoriuklan, buradan gelır Bu dengenın ana
eksenı laıklıktır Bu o kadar keskın bır gerçektır kı
onun onunde artık "laık olanlar - olmayanlar" an-
lamsızlaşır Çunku dın ozgurluğunun gerçek gu-
vencesı ve toplumsal dengenın gerçek koşulu, se-
mavatçılık ıle bılımı yan yana tutabılen laıklıktedır
Kirlenen Dünyamızı
Fidan Dikerek Antalım
ORMAN BAKANLIĞI
AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLU
GENEL MUDURLUĞU
163'üncü Madde
HALtT ÇELENK Hukukçu
2
8 Şubat 1997 günûnde toplanan Mılli
Güvenhk Kurulu (MGK), hukûmetın
dıkkate almasını ıstedığı önlemlen
ıceren bır bıldın yayımlamış ve bu bıl-
dın oybırhğıyle kabul edılmışrır Bıl-
dın 'nın 4 maddesınde şoyle denılmış-
tır "Toptanbda bilhassa anayasa ve Ataturk mD-
Kyetçiligine bağb demokratik, laik ve sosyal hukuk
devleti olarak belırienen Turkive Cumhuriyeti
dev lenne karşı çağdtşı bir kisve altındazemin ohış-
turma\a yöneiik rejim aleyhtan faalrvetier de göz-
den geçınlmış, Turkıye'de laikligın sadece rejimin
değfl aynı zamanda toplum huzuru ve demokra-
sinin de teminatı ve bir yaşam tarzj olduğu 'sap-
tannuş', aksine davranışlann toplumumuzda hu-
zur ve güvenı bozarak >enı gerginliklere ve yapt»-
nmlara neden oiacağı deferlendirilmistin_"
MGK alınması u\gun gorduğu onlemler sonu-
cunda 20 maddeden oluşan ıkıncı bır bıldın ha-
zırlamış, bunlan Başbakan ve Başbakan Yardım-
cısı'na gondermıştır Bu ıkıncı bıldınde "Türk
Ceza Yasası'nın 163. maddesinin kakhnhnasın-
dan sonra aşın dinci akımlara yöneiik onlemler-
de bir aksama olmuştur. Bu eksikliğin gıderihne-
sinı sağlayacak biryasal duzenJeme vapılmaİKkr"
denılmıştır
Mıllı Guvenlık Kurulu'nun yukanya alınan
saptamalan, değerlendırme ve onenlen, öteden
ben, bu alanda uzman anayasa hukuku profesör-
lennın ve bızım savunageldığımız düşüncele.rdır
163. maddenin amaa nedir? Bu madde "laik-
Bge aykın olarak, devtetm içtimai ve iktisadi veya
siyasi veya hukuid temel nizamlannu kısmen de
olsa dini esas ve inançlara u> durmak amacıyla ce-
mrvet tesis, teşkil, taaam veya sevk ve idare eden
kunselen" cezalandırmıştır Maddenin dordûncu
fikrası da buamaçla "veyasiyasimenfaat veyaşah-
si niıfuz temin vetesis eylemek maksadiyle dini ve-
ya dini hissiyatı veyadincemukaddes tanınan şey-
leri alet ederek" her ne suretle olursa olsun pro-
paganda yapanlara ceza yapnnmı getırmışür Go-
ruluyor kı Ceza Yasası'nın bu maddesı, anayasa-
run 2 maddesınde tanımlanan demokratık ve la-
ık cumhunyetı gencı (ırtıcaı) gınşımlere karşı
guvence altına almak ve olası saldınlara karşı ko-
rumak amacıyla duzenlenmıştır
163. madde bir yandan bikfiğe karşı e>1emleri
yaptinm atana ahrken vatandaşlann din ve ınanç
ozgurlüklerinjdekorumus.buozguriüklendegü-
venceaMmaalmışür,başka bırdeyışle. maddenin
amacı. anayasanın guvencesı altında bulunan dın
ve ınanç özgurlüğunü sınırlamak değıl, laıklık ıl-
kesıne aykın olarak devletın temel düzenını dın-
sel inançlara uydurma, yanı şenat devletı kurma
gınşunlennı önlemektır Temelde laıklığın nıte-
hklennden bın de dın, vıcdan ve ınanç özgüriü-
ğûnu saglayan ve onu güvence altına alan bır ıl-
ke olmasıdır
Türk Ceza Yasası'nın değıştınlmesı hakkında
Adalet Bakanhğı'nca hazırlanan raporda bu
amaçla ılgılı ılgınç bır saptamaya ver venlmıştır
"De% let nizamuu, dini esaslara u ydurmak isteyen
bir cemrvet,vkdan vedin hürriyetineen geniş tah-
didı (suıuiamayı) geönniş olur, koymuş olur. MD-
let efradımn (bireylerin) tam bir vicdan hurrryeti
ile dilediği dine intisap etmesi ancak devlet nıza-
muun dinlerin müdahalesinden masun (korun-
muşJkalmasıyiamümkûnolurrıTBMM Tutanak
SUPER
POSTERLER
•TARKAN &
SEZEN AKSU
•SUATSUNA
•ÖZLEMTEKİN
HER ÇARŞAMBA.
BUTUN BIR HAFTA..
dergısı.C 20, s 18)
Başbakan'ın geçen günlerde ılen surduğu "163.
madde insan haklanna aykm olduğu için kaku-
nmuşdr" savı gerçek dışı ve sadece laıklık kar-
şıtı gınşımlen gozlerden saklama amacı gutmek-
tedır Maddenin gerekçesı ve düzenlenme amacı
bu savı yalanlamaktadır
163. maddenin kaldınhş nedenine gelince: Iktı-
darda bulunan sağ partıler oteden ben halkın dın
duygulannı kendı polıtıkalanna alet etme ve oy
avcıhğı yapmada yanş ıçınde oldular Onlar ıçın
onemlı olan ıktıdar olma ve ıktıdann nımetlenn-
den yararlanmaydı 195O'lerdenbuyana(özelhk-
le) sureklı laıklık ılkesınden tavızler vererek, hat-
ta onu bır kenara ıterek bugunlere doğru yol al-
dılar Başta Öğretım Bırlığı Yasası olmak uzere
devnm > asalannı yok saydılar Kuran kurslan ve
gereğınden çok fazla ımam okullan açarak şen-
at devletıne gıden yollara taş döşedıler Turgut
Özal buyoiu daha daaçmak ıçın Ceza Yasası'nın
laıklık ılkesmı koruyan, şenat devletı kurma gı-
nşımlennı cezalandıran, bu nıtelığıyle devnmcı
bır madde olan ve yukanda nıtelığı ve amacı açık-
lanan 163 maddesını kaldırdı Bununla da kal-
madı, Terörle Mucadele Yasası'nın 23 maddesıy-
le 29 Nısan 1336 (1920) tanhlı Hrvaneti Vatarn-
ye Kanunu'nu da kaldırdı Bu tur yasama çalış-
malannın gerçek maksadını anlayabılmek ıçın bu
yasanın bınncı maddesmın 2 ve 3 fikralannı
okumakta yarar vardır Buna gore "Dini ve mu-
kaddesatı diniyeyi siyasi gayelere esas ve alet itti-
haa maksadıyla cemiyetler teşldh' memnudur. Bu
kabil cemiyeüeri teşkil edenler veya cemiyeöere
dahil olanlar haın-ı \-atan addolunur" (Fıkra 2)
"Dini veya mukaddesab diniyeyi alet ıttihaz ede-
rek şekfi devleti tebdil ve tağyır ve>
ı
a cemıyetı dev-
leti ihmal veya dini \vyn mu-
kaddesab diniyeyi alet ittihaz
ederek her ne suretle olursa
olsun ahalinin arasina fesat
venifak ikası ıçın gerek mûn-
feriden ve gerek muçtemian
kavBve>a tahnrî (sozlü ya da
yazıh) veya fiılı bır şekilde ve-
ya nutuk ıradı ve>ahut neşri-
yat krası suretiyle harekette
bulunanlarkezaUk(yine)ha-
in-i vatan addolunur"(Fıkra
3
)
Turgut Özal ve yandaşlan,
duşünce özgurlüğünü ger-
çekleştırme ve Ceza Yasa-
sı'nın 140,141,142 madde-
lennı kaldırma maskesı al-
tında 163 maddeyı ve Hıya-
net-ı Vatanıye Kanunu'nu
kaldırmış ve bugunkü şenat
devletıne doğru gıdışın onü-
nüaçmıştrr 163 maddenin
duşünce açıklama özgürlü-
ğü ıle ılgısı yoktu Halkın
dm duygulannı sıyasete alet
etmenın, laık demokratık
cumhunyetı yıkarak yenne
şenat devletı kurma gınşım-
lennın dûşûnce açıklama oz-
gûrluğû ıle ılışkısı olamazdı
Bu, aynı zamanda bır anaya-
sa suçunu oluşturabılırdı
Nıtekım Turkıye'nın ye-
tıştırdığı ve unıversıtelerde
görev yapan özgün oğretım
üyelen Prof Hda Veldet Ve-
lidedeoğlu, Prof Bahri Sav-
cM*rof Muammer Aksoy,
Prof Turan Guneş, daha
sonralan Prof Mustafa Al-
tmtaş ve bız 163 maddenin
devnmlen koruyan bır hü-
kum getırdığını ve kaldınl-
maması gerektığını savun-
duk.
Gelışmeler bu değerlen-
dırmelen haklı çıkar-
dı MGK'nın bıldınsmde
gundeme getırdığı 163 mad-
denin nıtelığı, amacı ve kal-
dınhş nedenlen bunlardır
Göruluyorkı 163 maddenin
Ceza Yasası'ndan çıkanlma-
sı, laıklık karşıtı örgûtlenme,
eylem ve gınşımlen yaptı-
nmsız ve başıboş bırakmış-
tır
PENCERE
Eşref Zamanı
Bır suredır yapay mektuplar alryorum, hepsr bir-
bınne benzıyor
Bır ornek
"Sayın llhan Selçuk,
Ben ınsanlann duşuncelenne saygılı bırkışıyım
Sızın yazar kışılığınıze de saygı duyuyorum, yazı-
lannızı ılgıyle takıp edıyorum
Ancak son yazılannız Allah 'tan korkan bır Müs-
löman olarak benı rahatstz edıyor Bızı yaratan
Rabbımız hakkında konuşurken hürmetsızlık edı-
yorsunuz Müslumanlara çatarak ve dıne hakaret
ederek kuyunuzu kazıyorsunuz
Zekı ve kulturtu bırgazetecı olarak bu gıdışınf-
zın sonunun olmadığını bılmelısınız Müslumanla-
n tahkır etmeyınız, AJIah'a dıl uzatmayınız "
Kımı zaman postadan gelen, kımı zaman faks-
tan çıkan mektuplann ıçenğı bır
Muslumana saygı gosterıp kara yobazı sergıle-
yen yazılar, mollayı tedırgın edıyor, softa bır taktı-
ğe başvuruyor, kendısını -tovbe estağfurullah- Is-
lamla bır tutuyor
•
Başkentte kadınlar şenatçılığa karşı yuruyuş yap-
tıklan zaman ne oldu?
Taktık uygulandı
- Kadın yuruyuşu Islama karşıdır
Haydı canım sen de1
Mesut Yılmaz bu taktığı kavrayamadı, ama şe=-
natçılığın Muslumanlıkla bır olmadığını herkes oğ-
renecek1
Molla taktığını kımse yutmayacak'
•
Karasakallı Refah mılletvekılı, televızyonda ban-
gır bangır bağınyor
- Kımse Mûsluman kadının başortusunü çıkara-
maz, ben karşılanna çıkanm, bu yolda Allah adına
zındanlarda yatmaya razıyım
Duyan da sanır kı Allahsızlar Mûsluman kadınla-
nn başortulennı parçalıyorlar
Kara yobaz bağınyor
- Müslumanlara yapılan zulümlere paydos1
.
Allah Allah
Sankı beş saatte bır camı yapılan bır ulkede ya-
şamıyoruz, sankı 70 bını aşkın camı bu ulkede yok,
sankı mınarelerden her gun beş vakıt ezan okun-
muyor, sankı namaza duranların ellenne kelepçe
vuruluyor sankı 2 mılyon Kuran kursu oğrencısı bır
başka ulkede okuyor, sankı ortaogretımde dın ders-
len zorunlu değıl, sankı ımam okullarında yanm mıl-
yon oğrencı yok, sankı dıncı partı hukumette de-
ğıl, sankı Muslumanlar ışkenceden geçınhyor, san-
kı bu ulkedekı mapusanelerde aydınlar, gazetecı-
ler, yazarlar değıl de dıncıler yatıyor
•
Belıriı stratejının taktığı, her yanda ve yonde ağız
bırlığı edılmış gıbı uygulanıyor
En başta Erbakan orneğı var.
Hoca ıçın soylenen ne
"- Takıyyecıdır' "
Takıyyenın guncel adı yalandır
Erbakan takıyyecı mı'
"Takıyyecı değılım" demedı, dıyemez, çunku
kendı yandaşlanna goz kırpıyor
- Sen benım Israıl ıle anlaştığıma, Amenka 'ya ya-
naştığıma bakma' Kopruden geçınceye dek ayı-
ya dayı demek takıyyenın gereğıdır, dimma.de kûf-
fara karşı takıyye yapmak'yöntemı vardır A
•
Bu gıdışe dur demek gerek
Pekı, ne zaman? ;
Eşref zamanı
1
Yoksa Turkıye şenat devletı yolunda donuşu ol-
mayan noktayı geçebılır
VEFAT VE TEŞEKKÜR
Vıze eşrafından meıtıum Necıp Erker ıle Hatıce
Erker'ın kızı, emeklı edebıyat oğretmenı, eşım
MERAL AYTEKİN
(ERKER)'in
vefatı dolayısıyla bızzat geierek veya telefon ve
telgrafla acımızı paylaşan akraba ve dostlanma
teşekkur edenm.
ENVER AYTEKİN
SINIRLI SORUMLU
BASIN EMEKÇİLERİ
KONUTYAPI KOOPERATİFİ
Kooperatıfimızm 1996 yılı çalışma donemıne aıt 6 Olağan Ge-
nel Kurulu aşağıdakı gundernı göruşmek üzere 8 Nısan 1997 Sa-
fıgûnö saat 15 00te, TurkocagıCad No 39/41 Cağaloğlu/İSTAN-
BUL adresınde, çoğunluk saglanamadığı takdırde 15 Nısan 1997
Satı gûnu aynı yer ve saatte toplanacaktır
1996 yılı Yonetım Kurulu ıle denetçı raporlan ve bılanco ıle ge-
lır-gıder hesapları kooperatıf merkezınde ortakJanmızın mceleme-
sıne hazır bulundurulmaktadır
YÖNETİM KURULU
GÛNDEM:
1 Yoklama ve açılış
2- Başkanlık Dıvanı'nın oluşturulması
3- Genel Kurul toplantı tutanağının ımzası ıçın Başkanlık Dıva-
nı'na yetkı venlmesı,
4-1996 yılı Ycoetım Kurulu ve denetçı raporlannın okunması,
5-1996 yılı bılanço ve gelır-gıder hesaplannın okunması,
6- 1996 yılı bılanço ve gelır-gıder hesaplan ve raporlar uzenn-
de goruşme açılması
7- Yonetm Kurulu ıle Denetım Kurulu'nun ayn ayn ıbrası,
8- Yonetım Kurulu ve Denetım Kurulu ıle yedektennın seçılme-
sı
9- Kooperatıfi S S Esenkent-Boğazkoy Yapı Kooperatrften
Bırlığı nde temsıl etmek uzefe bır asıl bır yedek temsılcı seçımı ıle
temsıl surelennın belırtenmesı
10- Anasözleşmenın 11 maddesmın 5 fikrası uyannca koşul
ları saptanarak yenı ortak kaydı ıçın Yonetım Kurulu na yetkı ve-
rilmesı,
11-1997 yılı ıçın çalışma programının goruşulmesı aylık aıdat
tutartan ıle gecıkme faızının belırfenmesı,
12- S S Esenkent-Boğazkoy Yapı Kooperatıflen Bırlığı nın Ge-
nel Kuaılu'nda kararlaştırılan altyapı vs yatınm odemelennın ya
pdması ıle soz konusu odemetenn senetsız banka kredısı ıle kar
şılanabılmesı ıçın Yonetım Kurulu'na yetkı venlmesı,
13-Dılekler
TÜRK EĞİTİM OERNEĞİ (TED)
KORUNMAYA MUHTAÇ ÖĞRENCtLERİN
ÖĞRENİMLERİNE KATKILARINIZ İÇİN
ÇELENK BAĞIŞLARINIZI BEKÜYOR.
Tel: (312) 418 06 14 - 417 42 02
Faks:(312)417 53 65