Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 MART 1997 ÇARŞAMBA
HABERLER
Adalet Bakanı Kazan, görevden alman Zile Cumhuriyet Başsavcısı'nı, cezaevinde eylem yapmakla suçladı
Mescit kapatan başsavcıya sürgün
MİYASEtLKNUR
Adalet Bakanı Şevket Kazan, Tokat' ın
Zıle ilçesinde adliyedeki mescidi kapatan
başsavcı ile ağır ceza mahkemesi başka-
nvnı görevden aldı.
22 Kasım 1996 tarihınde Zile'de mey-
dana gelen ve 2 PKK'linin öldüğü, bir
jandarma astsubayuun şehit olduğu ola-
yi gerekçe göstererek başsavcı ve mahke-
me başkanı hakkında soruşturma başla-
tan ve görevden alan Şevket Kazan, ayn-
ca başsavcı ile mahkeme başkanını ceza-
evinde eylem planlamakla suçladı.
CHP Tokat Milletvekili Şahin Ulusoy,
yaptığı basın açıklamasında, Zile'de ge-
çen yılın kasım ayında meydana gelen
olayın tümüyle tçişleri Bakanlığı'mn gö-
rev alanına girmesine karşılık faturanm
hâkım ve başsavcıya çıkanldığını öne sür-
• CHP Tokat Milletvekili Şahin Ulusoy, Zile'de geçen yılın kasım ayında meydana gelen ve 2
PKK'linin öldüğü, bir jandarma astsubayınm şehit olduğu olayın, îçişleri Bakanhğı'nm görev
alanına girmesine karşılık faturanm hâkim ve başsavcıya çıkanldığını öne sürdü.
dü. Ulusoy. TBMM Başkanlığı'na konu
ile ılgili daha önce verdiği soru önergesi-
ne cevap veren Kazan'ın, başsavcı ve hâ-
kime. cezaevinde ısyan çıkarmak için ha-
zırhk yapmak gibı gerçek dışı ithamlar-
da bulunduğunu ve bu ithamlann daya-
naklannı da açıklamadıgını belirtti.
CHP Tokat mılletvekılleri Şahin Ulu-
soy ile Yusuf Öztop olayla ılgili olarak
bölgede yaptıklan inceleme sonunda, 22
Kasım 1996"da 2 PKK'linin ölümii, bir
jandarma astsubayuı şehit olduğu olayın
cereyan ettığı günün akşamında Şevket
Kazan'm tel emri ile Ağır Ceza Mahke-
mesi Başkanı Coşkun Yüdınra Başsav-
cı Faik Çıtak, Cumhunyet Savcısı Biroi
Orman ile Cemal Polat'ın görevden alı-
narak başka ilçede görevlendirildiklen
belirlendi.
Bölgede yapılan inceleme sırasında Zi-
le kaymakam vekili. emniyet müdürû. ba-
ro temsilcisi, görevden alınan yargı men-
suplanyla görüşmeler yapan Şahin Ulu-
soy ve Yusuf Öztop hazırladıklan rapor-
da, ilçede hiçbir kesımın başsavcı ve ağır
ceza mahkemesi başkanından rahatsız ol-
madığını, sadece Başsavcı Faik Çıtak'ın
adliyede bulunan ve hemen hemen hiç
kullanılmayan mescidi kapatmasının
MHP ilçe başkam ve aynı zamanda baro
temsilcisi olan Av Kemal Ozgöçmen ta-
rafindan eleştirildiğıni raporda belirttiler.
Başsavcı Çıtak, milletvekilleriyle yap-
tığı görüşmede mescıdin hiç kullanılma-
dığını, üstelik adliye bınasına 70 metre
mesafede cami bulunduğu ve buranm da
başka bir amaca yönelik kullanılabilme-
si amacıyla kapatıldığını açıkladı.
Şahin Ulusoy, konuyla ilgili yaptığı ya-
zılı açıklamada şunlan söyledı:
"Gerek ağır ceza mahkemesi başkam-
nın, gerekse başsavcının ZUe'den uzaklaş-
ünlması ile Zile'de meydana gelen ve 2
PKK'linin vebirgörevnmizin öldüğü olay-
la bicbir ilişkisi olmadığı halde, haklann-
dayapılan işlemin tümüylepartizanca bir
tercih olduğu açık iken bu iki kamu görev-
lisine asüsız ve çirkin ithamlarda buhın-
ması Adalet Bakanlığı makamına asla ya-
kışmayacak nıteliktedir. Kazan, görevden
almalarla ilgili her seferinde başka açık-
lamalarda bulunuyor. Soru önergeme kar-
şılık verdiği cevapta başsavcı \e hâkimleri
cezaevinde is>an çıkarmakla itham eder-
ken bir başka açıklamasında ise ilçede can
gûvenliklerinin kalmadığı gerekçesini öne
sürmüştür.
Ancak başka ilçelerde göreviendirüen
başsavcı ve hâkimlerc herhangi bir koru-
maönlemide alınmamejtır. Partizanca ıry-
gulamalanyla toplumumuzdaki banşı
yıkıma uğrarmaktan öte başansı olmayan
Kazan'ın bu görevden uzaklaştınlması
zorunluluk haline geldiği gibi uy-
gulamaianyla anlatımlan arasmda hiçbir
benzerlik bulunmayan bu şahsın bulun-
duğu makamı işgal etmesi demokrasi kül-
türümuzte de bağdaşmamaktadır."
ABD
Bağış
skandalına
Türkiye'nin
adı kanştı
FUAT KOZLUKLU
VVASHINGTON - Aylardan beri ABD'nm
birnumaralı gûndemı olan ve Başkan BfllCHn-
ton'ın görevden alınması tartışmalanna yol
açan Demokrat Parti'ye seçim bağışlan skan-
dal<na Türkiye'nın de adı kanştı.
Roger Tamraz adlı Lübnan asıllı ABD va-
tandaşı bir petrolcünün, ABD Başkam'nı Ba-
kü-Ceyhan boru hattına destek vermesi ıçin ik-
na etmeye çabaladığı ve bu amaçla da 5 kasım-
dayapılan başkanlık seçımleri öncesinde Clm-
ton'ın partisine 172 bin dolar bağış yaptığı
açıklandı.
ABD basını, Tamraz'ın. Hazarpetrolleri bo-
ru hattı inşaatına ilişkin milyarlarca dolarlık
projenin peşinde olduğunu ve bu yüzden de
Demokrat Parti'ye para bağışladığı bıldinldi.
Tamraz'ın 1995 ve 1996 yıllannda Ameri-
kan istihbarat örgütü CIA'yı kullanarak dört
kez Beyaz Saray'a girdiği de belirlendi.
Clınton yönetimıni zor durumda bırakan ba-
ğış skandalı hstesine eklenen Roger Tamraz
hakkında Lübnan'da tutuklama karan bulundu-
ğu belırtıliyor.
Tamraz. Eylül 1995'te işadamı ErolUser ta-
rafindan Ankara'da da konuk edilmiş, dönemin
başbakanı Tansu Çiller'le Başbakanlık Konu-
tu'nda uzun süren özel bır görüşme vapmıştı.
Görüşmede "Amerikan kredisi geD'receğuıi"
vaat eden Tamraz'ın, krediye karşılık Bakü-
Ceyhan petrol boru hattımn Türkiye'dekı inşa-
atının kendisine verilmesini istediği, ancak ba-
şanlı olamadığı öğrenıldı.
Yazılı basın ve televizyon kanallan, Roger
Tamraz'ın Beyaz Saray'ı zıyaretlen sırasında,
Başkan Bıll Clinton'dan, Hazar petrollennin
Bakü'den Ceyhan'a aktanlmasını sağlayacak
boru hattını onaylaması ya da karşı çıkmama-
sı içın destek sağlamaya çalıştığinı bildıriyor-
lar.
Bu arada, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin iti-
razına rağmen Demokrat Parti'yı devTeye so-
kan ve CIA'yı kullandığı öne sürülen Tam-
raz'm, Fransa'da bulunduğu belirlendi.
Amerikan istihbarat örgütü CLA'dan yapılan
açıklamada. konunun "çok önemli otduğu" ve
"soruştunna başlanküğr vurgulandı.
Lübnan asıllı işadammın, 11 Eylül 1995'te
Beyaz Saray'da Demokrat Parti'nin bir resep-
siyonuna katıldıği, hemen ardından da Clin-
ton'ın partisine hüyük miktarda para yardımı
yaptığı kaydediliyor.
Vv'all Street gazetesı, Tamraz'ın, Ulusal Gü-
venlik Konseyi'nin Hazar Havzası petrolleri-
nin Batı'ya taşınmasından sorumlu uzmanın-
dan 2 Haziran 1995'te Beyaz Saray'da brifing
aldığını yazdı. Gazetenin habennde Tamraz'ın
demokratlara 172 bin dolar para verdiği ve kar-
şılığında Beyaz Saray'da akşam yemeğıne da-
vet edildiğine dikkat çekildı.
Demirelle görustu
Eroğlu
REFAHYOL'u
şikâyet etti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KKTC
Başbakanı Derviş Eroğlu, Türkiye ile KKTC
arasında 3 ocakta yapılan ekonomik proto-
kolü ışletmeyen REFAHYOL'u, Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirere şikâyet etti. tki ül-
ke arasındaki protokol gereğince 250 milyon
dolarlık kredmin ilk bölümünün serbest bı-
rakılmamasının, DYP'nin elinde bulundur-
duğu Hazine Müsteşarlığı ile Kıbns tşlerin-
den Sorumlu Devlet Bakanı RP'li Abdullah
Gül arasmdaki çekişmeden kaynaklanmış
olabileceği kaydedildi.
KKTC Başbakanı Eroğlu, dün Ankara'da
Cumhurbaşkanı Demirel tarafindan kabul
edildı. KKTC Başbakanı'nın, Demirel ile
yaptığı görüşmede, ekonomik protokolün
yaşama geçirilmesinden kaynaklanan sıkın-
tılan dile getitdiği ve ilk bölüm fınans des-
teğin verilmemesinden duydukları rahatsız-
bğı vurguladığı bildirildi. Demirel'in ise ya-
nıt olarak, bu sorunlann çözülmesi gerekti-
ğini ve protokolün en kısa sürede işletilme-
sitıı umduğunu söylediği kaydedildi. Cum-
hurbaşkanı nezdınde şikâyet edılen Türk hü-
kûmetinin, KKTC'ye vereceğini garanti et-
tiği desteği yerine getirmemesi ise skandal
olarak değerlendırildi.
Istanbıdkuam karsütptizi
Son bır haftadır hava sKaküğının artması yurttaşlara bahana müjdesıru
yerirken mart ayı yine bildiğiru okudu ve İstanbuUulara kapıdan baktırdı.
Önceki gün başİayan ve dün devam eden kar yağışı yaşamı okımsuz etkilerken
Istanbullular bu siirpriz karşısında şaşkına döndü. YetkiHer, soğıık havanın
hafta sonuna kadar doğu bölgelerine kayacağını ve yerini babdan gelen daha
ikr. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL)
TSK SAĞLIK YÖNETMELİĞİ'NDE DEĞtŞİKLİK
Kız öğrencîlere bekâret
kontrolü yapılmayacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Sılahlı Kuvvetlen "(TSK) Sağlık
Yönetmeliğı'nde yapılan değışiklığe gö-
re, asken okullardakı kız öğrencılerden,
gereklı durumlarda kann altından ultra-
son ve dığer muayeneler ıstenecek, an-
cak kızlık zan kontrolü yapılamayacak.
TSK Sağlık Yönetmelıği'ndeki Bazı
Maddelenn Değıştırilmesi Hakkındaki
Yönetmelık, Resmı Gazete'nın dünkü
sayısında yayımlanarak yürürlüğe gırdı.
Yapılan değışikliğe göre, yurtdışındakı
elçilık veya konsolosluklar aracılığıyla
usulüne uygun olarak alınan 'askerfiğe
etverişB değildir' raporlan, Mülı Savun-
ma Bakanlığı Sağlık Dairesi Başkanlı-
ğı'nca ıncelenecek. Uvgun görülen ra-
porlar uygulanacak, yetersiz ve şüpheli
bulunan raporlar ise onaylanmayarak
yükümlunün Türkiye'deki bir askeri has-
tanede muayenesı yaptınlacak.
Yönetmelikte yapılan değişıklikle, as-
keri okullara alınacak erkek ve kız öğ-
rencılerin yaşlanna göre aranan boy
uzunluğu koşulu da bır santimetre yük-
seltıldı. Buna göre, 11 yaşındaki erkek
öğrencıde aranan boy koşulu 135 santı-
metreden 136 santimetreye, kızlarda 131
santimetreden 132 santimetreye, 20 ya-
şındaki erkeklerde 169 santimetreden
170'e, kızlarda da 159'dan 160 santimet-
reye çıkanldı.
Değişikliğe göre, kız öğrencılerden
gerekli hallerde kadın hastalıklannda,
kann alrından ultrason ve dığer muaye-
neler ile laboratuvar tahlilleri istenebile-
cek. Ancak kızlara hymen (kızlık zan)
muayenesi yapılamayacak. Kadın uçu-
cular, hamılelik ve menstrüasyon (âdet)
dönemlennde uçuş yapamayacaklar.
ARAŞTIRMA ÖNERGESİ MECLİS^E SUNULDU
Sosyal Yardımlaşma Fonu
ANAP'ın yakın takibinde
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP, Başbakanlık Sosyal Yardımlaş-
ma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun
kaynaklannın dağıtımında keyfı davTa-
nıldığı, partızanlık yapıldığı, gerçek ih-
tiyaç sahipleri yenne partili üyelere ön-
celik verildiği gerekçesiyle Meclis araş-
tırması açılmasını istedi.
ANAP milletvekili CemBÇiçek tara-
findan hazırlanan Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ile ilgili
araştırma önergesi dün TBMM Başkan-
lığı'na sunuldu. Önergede, REFAHYOL
hükümetınin ışbaşına gebnesiyle birlik-
te her alanda olduğu gibi fon uygulama-
lannda da keyfılik, partızanlık ve adam
kayırmanın had safhaya ulaştığı bildiril-
di. Fon kaynaklan dağıtılırken objektif
kriterler yenne sübjeknf ölçülerin ve de-
ğerlendirmelerin esas aluıdığı kaydedi-
len önergede şu görüşlere yer verildi:
"200 bin öğrencive \erilcn burslar için
geçeıii bir kıstas getirilmediği gibi yerer-
li bir araştırma da yapılmamış. partizan
tercihleregöre bu tespirJeryapılmıştır. Ay-
nı keyfilik \t parrjzanlık. bilgisa>ara ge-
çirikligj söytenen 800 bin fakir vatandaş
için de geçerlidir. Bu kişilerin ne kadan
gerçekten fakirdir ve kanun kapsamına
girmektedir, ne kadan partiye ka\ith üye-
dir >a da partüılerin tavassutu Oe bu im-
kânıekk etmektedir? Bunlann hepsi cid-
di bir araşarma gerektirmektedir. Bu fo-
nun uygulamalanyla ilgili kamuovunda
yoğun bir kuşku vardır. Yardımlann da-
ğıulması sırasında u>'gulanan yöntem,
sergDenen tabto ise tam bir partizanhk
örneğidir ve insan haysiyerini tflmfiyle
renddeedkidir: insan haklannaveinsan-
hk onuruna aykın bir görüntüdür."
i s t
*
n b u l
'
u n s u h a v z a l a r ı n ı I l R P
'
K l e r c e
y
a
P
l l a
5
n ı a
-
de yapılan değişikliği 'yagma ve talan" olarak değertendiren İnşaat Viühendisleri Odası'nın İstanbul Şubesi Y önetim Kurulu Sek-
reter Üyesi Mutlu Oztürk, "*Bu değişiklik ile başlatılan uygulama İstanbul'un su havzalanna saldındır. Su havzalannın yeniden
yağma \e talanı demektir"' dedi. Ortürk açıklamasında. Su Havzaları Koruma Yönetmeliği'nde vapılan değjşikliğin iptali iste-
miyle İnşaat Mühendisleri Odasu Mimaıiar Odası ve Şehir Plancılan Odasrnın dava açmış olduklaruu anımsatarak İSKİ yöne-
tiniinin. karar aşamasuıa gelen davanın sonucunu beklemeden yönetmelikte değişiklik yaparak uygulamaya geçtiğini söyledi
YalouaKoru Ovası'nayapdaşma tehdidi
BEHİCEÖZDEN
YALÖVA - Yalova'da birinci sınıf ta-
nm arazisi olan Konı Ovası'nın yüzde
25'inin imara açümasına yönelik çalış-
malarçevrecilerin tepkisine yol açö. Ko-
ru Belediyesi'nin rant sağlama peşinde
olduğunu belirten çevreciler uygulama-
dan vazgeçilmesini istediler.
Çmarcık Belediyesi'nin geçmiş yıllar-
da yüzde 10'unu imara açtığı Koru Ova-
sı yeniden yapılaşma tehdidı altında. Ko-
ru Belediyesi, değerli birtanm alanı olan
ve yüzde 70'i seralarla örtülü ovadaki
yapılaşma oranım yüzde 25'e çıkarmak
için çalışma yapıyor.
1996 yılı ortalama çiçek üretimi 120,
sebze üretimi 30 milyar lira olan ovanın
binlfrce insanın geçim kaynaği olduğu-
nu belirten çevreciler, belediyenin bu gi-
nşimiyle rant sağlama eğiliminde oldu-
ğunu öne sürerek bu konudaki çalışma-
lann durdurulmasmı istediler.
Koru Ovası'ndaki yapüaşmaya karşı
çıkacaklannı belirten Yalova Çevre Ko-
ruma ve Yaşatma Derneği (ÇETKO)
Başkanı ArifEkkn, ovanın imara açılma-
sını iki yönden sakıncalı bulduklannı be-
lirterek şunlan söyledi:
"Birincisi, Koru Ovası birinci sınrf ta-
nrn arazisidir ve \ akna kesme çiçek ala-
nında ağıriıklı bir merkezdir. Bu denli
bereketli arazileri imara açmak çügmlık-
tır.tkinciolarak sözkonusu bötgnıin ima-
ra açılması. Koru'nun sosyal bir felaket
yaşaması anlamındadır. İmara açılma-
sryiaotuşacak rant kısa /amanda tükene-
cek ve en fazla 10 yıl sonra Korulu işsiz
kalacakür."
Deniz Baykal
6
Avrupa
kendini
kurtarma
çabasında'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nı Deniz Baykal. REFAH-
YOL hükümetinin, Hollan-
da'da AB üyesi dışişleri ba-
kanlan toplantısındakı karan
saptırma ginşimıyle ilgili
olarak "Türkiye açısuıdan ye-
ni bir durum yoktur. Burada-
ki durum sadece, AB üyesi 01-
kelerin dışişleri bakanlannın
Hıristivan Demokratlann al-
dığı karardan kendilerini
kurtarma çabasıdırr
değer-
lendinnesıni yaptı.
Baykal, CHP grubunda
yaptığı konuşmada, Türki-
ye'nın AB üyeliği ile ilgili
son gelişmeler üzerinde dur-
du. Hıristiyan Demokratlann
terminolojisinin utanç verici
olduğunu söyleyen Baykal şu
görüşleri dıle getirdi.
"Bu terminolojiden röne-
sans utanmaiıdır, Avrupa
utanmahdır. Nitekim Avrupa
utandı. Hollanda'da AB üye-
si ülkelerin dışişleri bakanla-
nnın karannı kimse yanbş yo-
rumlamamalıdır. AB üyesi ül-
kelerin bakarûannın, Hıristi-
yan Demokradann aklığı ka-
rardan kendilerini kurtarma
çabasıdır. Sadece budur."
İnsan Hakları Izleme Komitesi
Türkiye'deki
işkenceyi
kınama çağnsı
• Helsinki însan Haklan Izleme
Komitesi'nin 1996 yılına ait raporunda,
Türkiye'de sistematik işkence
uygulandığı ve iz bırakmayan
yöntemlere başvurularak özel işkence
araçlannın kullanıldığı öne sürüldü.
WASHINGTON (Cumhuriyet) - Türkiye'de
işkencenin, özellıkle terörle mücadele
şubelerindeki gözaltılar esnasında yapıldığı ve
yaygın bıçimde uygulandığı bildirildi. Helsinki
fnsan Haklan Izleme Komitesi'nin iki yıl süren
araştırmalan sonunda hazırladığı 1996 yılına ait
raporda, Türkiye'de 'sistematik işkence'
uygulandığı ve 'iz bırakmayan yöntemlere'
başvurularak 'özel işkence araçlanıun
kulianıldığr öne sürüldü. Kuruluşun
"Türkiye'de İşkence ve Körü Muamele, Terörle
Mücadele Şubesinde Mahkeme Öncesi
Gözaltılar'' başlıklı 46 sayfalık raporu.
kapsamlı önerilerle Başbakan Necmettin
Erbakan'a da gönderildi. Uluslararası
kuruluşlara Türkiye'deki yaygın işkenceyi
kınamalan çağnsında bulunan Helsinki İnsan
Haklan Izleme Komitesi, raporun öneriler
bölümünde. ABD'den askeri malzeme
satışlanru ve güvenlik yardımlannı
durdurmasını istedi.
'Gözalü sûresi uzun'
Türkiye'de teröre karşı verilen mücadelede
insan haklannın ıhlal edildiğinin aynntılı olarak
anlatıldığı raporda. Birleşmiş Milletler'e bağh
işkence karşıtı komıtenin 1993 Kasımı'nda
îçişleri Bakanlığı'ndakı bazı birimlerin 'devlet
içinde devlet haline geldiği' uyansına da yer
verildi. Gözaltı sürelerinin uzunluğuna da
dikkat çekilen komite raporunda, bu sürelerin
Olağanüstü Hal Bölgesi'nde 'ikiye
katlanabildiği' öne sürüldü. îşkencenin, itiraf ve
bilgi sağlamak dışında sadece 'devlet karşm
olanlan cezalandırmak' amacıyla yapıldığı
belirtilen rapordakı ıddıalar arasında 'işkence
uygulamalanna karşı eleştirilerin artması
nedeniyle işkence vöntemlerinin sürekB olarak
yenilendiği ve doktoriara yanlış raporlar
düzenlemeleri için baskı yapıldığı' da ifade
edildi. Terörle mücadele şubesinin işkence ve
kötü muameleyı sistemli bir biçimde gündelik
faaliyetlerinin bir parçası haline getirdıği
savıınulan raporun gınşinde, bu birimin,
'aralannda sanıklan bağlamak için hazırlanmış
özel kayışlar, tazvikli horrumlar, sanıklan
kollanndan asmava yarayan aJeÜer de olan bir
dizi özel malzeme kullandığı' artlatıldı.
^
'Yasalar değiştirilmeti'
Helsinki tnsan Haklan Izleme Komitesi Genel
Direktörü Holly Cartner. Erbakan hükümetinin
insan haklannı iyileştıreceği yönünde attığı
adımları 'sevinçle karşüadığını' ve 'başanfa
olmalannı içtenlikle umduğunu' söyledi.
Cartner, açıklamasında. "Ancak yayımlanan
rapor, sorunun ciddiyetini ve boyutlannı ortaya
ko> maktadır. Geçmişte, Türk hükümetleri
güvenlik güçleri üstünde uygun denetim
saglamayı başaramadıklan gibL ihlaller gitgide
artmtştır. Terörle mücadele şubesi dağralmah ve
kötü muamele yapan potisler karartılık
içerisinde yargı önüne çıkartümahdır. Bu tür
önlemleri engelleyen yasalar değiştirilmelidir.
Gözaltı sürelerin i kısaltan yeni yasada yer
almavan bir konu olan güvenlik gözetimi altına
ahnanlara derhal ve güvenceli avukat görüşmesi
sağlanmalıdır" dedi.
Uğur Mumcu cinayeti
Komisyondan
Mehmet Eymür'e
ikinciçağrı
• TBMM Uğur Mumcu Cinayetini
Araştırma Komisyonu dün soruşturmada
görev alan 6 polis memurunu dinledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma
Komisyonu, daha önce yapılan çagnya
uymayan Milli istihbarat Teşkilatı (MTT)
Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'e,
bilgi vermesi içın ikinci kez çağnda bulunda
RP'li Ersönmez Yarbaybaşkanlığında toplanan
komisyon, Mumcu cinayeti soruşturmasında
görev alan 6 polis memurunu dinledi. Polisler,
"Viedanen yüzde yüz eminim, Mumcu cinayeti
Iran bağlantıh" diyen Emniyet Genel
Müdürlüğü tstihbarat Daire Başkanı Hanefı
Avcı'nın bu değerlendırmesi konusunda
kendilerine bilgi verilmedığinı söylediler.
Böyle bir duyuma sahip olmadıklannı
kaydeden polisler, "Bugüne kadar böyle bir
tespitimiz olmadı" dediler.
Komisyona bilgi veren polisler, jandarma
istihbaratçısı astsubay Hüseyin Oğuz'un ,.
sahtekâr olduğunu ileri sürdüler. Polisler,
Hüseyin Oğuz'un, "Mumcu cinayetini Şişko
Tekin lakapfa Tekin Coşkuner, uzaktan
kumandalı bir bombay la gerçekleştirdi''
sözlennin de gerçekle ilgısi olmadığını
savundular. Polisler, Oğuz'un eşinin de yasadışı
sol bir örgütün ıtirafçısı olduğunu dile
getirerek, bu nedenle sözlerine güvenmemek
gerektiğini savundular. Uğur Mumcu
Cinayetini Araştırma Komisyonu dünkü
çalışması sırasında, Mumcu'nun son
dönemlerdeki yazılannda ağırlıkla Kürt sorunu
üzerinde durduğuna ilişkin özel bir grubun
yaptığı çalışmayı ınceleyerek, yazılarda Kürt
sorunu ile ilgili adı geçen kişilerin isim listesini
çıkardı. Komisyon bugün, çağnya uyması
durumunda MİT Kontrterör Daire Başkanı
Mehmet Eymür'ü dinleyecek.