28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MART 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şanar Yurdatapan Yupdatapan'ın davası başladı • İstanbui Haber Servisi - Sanatçı Şanar Yurdatapan hakkında, "Düşünceye Özgûrlük'çük'" adlı kitapçığı usulüne uygun bastırmadığı ıçın venlen para cezasını ödemedıği gerekçesiyle açılan davantn görülmesıne dün başlandı. İstanbui 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndekı duruşmaya tutuksuz sanık olarak katılan Yurdatapan. Türkiye'de düşünceyi açıklamanın artık suç olmamasını ıstediğını söyledı. Mahkeme dava dosyasının incelenmesı içın duruşmayı erteledı. Yılmaz'dan Erbakan'a tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Başbakan Necmettın Erbakan'ın RP grup toplantısındaki "ANAP'ın ıstikbali RP'ye katılmaktır" sözlerine tepki gösterdi. Yılmaz, "Erbakan, öyle demeye mecbur. Ama o, önce kendi partisindekıler kendilerini istikballerinden emin hissediyorlar mı ona cevap versin" dedi. Erbakan'ın , ANAP'lılan sürekli olarak kendilenne katılmaya çağırmasının RP'nin ANAP'a sığınmak istemesinden kaynaklandığını söyleyen Yılmaz, "Bize sığınmak istiyorlar, ama biz onları kurtarmak niyetinde degiliz. Meclis'in itibannı <}p&ureıyıe varsa hepsinîn ' sorumlusu Refah'tır" dıye konuştu. CHP'den rejim görüşmesîne ret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP grubu, Izmir Milletvekili Aydın Güven Gürkan ve 4 arkadaşının, Türkiye'deki rejim sorunlannın grup içinde genel görüşmeye açılmasına ilişkin istemini reddettı. Mılli Güvenlik Kurulu (MGK.) kararlannın ardından ortaya çıkan tartışmalarla ilgili 'parti bütüniüğünce benimsenmiş politikalar geliştirilmesine katkt' amacıyla verilen önerge konusunda CHP Genel Başkanı Denız Baykal'ın oy kullanmayarak tarafsız kaldıgı. Samsun Milletvekili Murat Karayalçın'ın ise genel görüşme önergesinin lehinde oy kullandığı bildinldi. Erbakan kendini övdü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan, REFAHYOL'un başanlanyla 12 konuda madalyayı hak ettiğinı savundu. Erbakan, partisinin TBMM grup toplantısında REFAHYOL'un 8 ayda gerçekleştirdiği uygulamalarla köylüye ve memura üç kat daha fazla para verdiklerini iddia etti. Erbakan. "Ve de bütçeyi denk yürûtûyoruz. Bunu ne Erhard başarabilir ne Stalin ne de Friedman. Bunu yalnızca Türkiye başarabilir" dedı. Kasım Sönmez vefat etti • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - tzmir Barosu eski başkanlanndan Kasım Sönmez, dün sabah uzun süredir tedavi gördüğü Ege Ünıversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Sönmez için bugün saat 14.00'te Izmir Adliyesi önünde bir tören dûzenlenecek. Kasım Sönmez, Bostanlı Atakent Beşikçioğlu Camii'nde kılınacak ikindi namazından sonra Sofukkuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. DSP lideri, parti içi muhalefetten 3 milletvekilini kesin ihraç istemiyle disipline sevk etti Ecevit muhalifleri kovuyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Grup Yönetim Kurulu (GYK.), 3 milletve- kilini kesın ıhraç, 5 milletvekilini de uyan cezası istemiyle grup disiplin kuruluna (GDK) sevkettı. DSPGenel Başkanı Bülent Ecevit "Bir genel başkan olarak bcnim için en üzücü, en zor karar, disiplin işlemi zorun- luluğu ile karşı karşıya kalmaknr. Ancak partrve zarar veriHyor" dedı. DSP GYK, dün'yaklaşık 3.5 saat süren toplantıda parti içi sorunlan ele aldı. Baş- bakanlık'ta tarikatçılann kabul gördüğü if- tar yemeğiyle ilgili genel görüşme önerge- si vermek isteyen mıllervekıllennin engel- lenmesı ve bazı milletvekıllerinin yeni ara- yışlar sürecinde sendikalarla ilişki kurduk- lan savlan partiyi kanştırmıştı. DSP lideri Ecevit'm adlannı anarak tekzıp istedığı 8 milletvekilının yaptığı "açıklama" yeterlı görülmeyınce, disiplin kurullannın çalıştı- nlması gündeme geldi. GYK'nin dünkü toplantısında Ecevit'in 3 milletvekilinin kesin ihraç, 5 milletveki- linin de uyan cezası istemiyle disipline sevk edilmesi ıstemi görüşüldü ve karara bağlandı. Ankara Milletvekili Gökhan Ça- poğlu. İstanbui Milletvekili Bülent Tanla ve Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül'ün ke- sin ihraç: İstanbui milletvekillen CevdetSel- vi veTahir Köse,Karaman Milletvekili Fîk- ret Ünlü, Bursa Milletvekili Yüksel Aksu ve Denizli Milletvekili Hilmi Develi'nin de uyan cezası istemiyle GDK'ye sevk edilme- si kararlaştınldı. GYK üyesi Gökhan Ça- poğlu kendisiyle ilgili oylamaya katılmaz- ken dığer oylamalarda ceza ıstemlerine kar- şı oy kullandı. DSP lideri Ecevit, toplantı- dan sonra yaptığı açıklamada şu görüşleri dile getirdı: "Genel başkan olarak benûn için en zor, en üzücü karar, disiplin işlemi isteme zorun- luluğunda kalmaktır. Bu zonınJuluğa düş- memek için elimden gelen çabayı gösterdim. Özellikle 8 arkadaşımız partimizin kamu- oyunda gihenilirüğine gölge düşürebilecek, parti bütünlüğüne, partiye zarar verebile- cek açıklamalar >apü. Sonuçta bu arkadaş- lann disiplin kuruluna sevk edilmesi karan alındı. Bunu önlemek için elimden geleni yaptun. Bu arkadaşlardan tekzip istedim. ancak etmedikr. Ondan sonra da bazı arka- daşlar partiye zarar verici açıklamalanna devam cttiler. Disiplin işlemi kaçııulmaz ha- le geldi. Ben GYK'ye önerilerimi sundum. 11 "cr oyla kabul edildi. Çapoğlu kendisiyle Ugili oy İama> a katılnıadı. diğerlerine de kar- şıoy kullandı. Göre\ lendireceğimi/ arkadaş- lar gerekçeli karan hazıriayacaklar. Müm- kün olan en kısa zamanda GDK'ye bildire- cekler. Karar sürecinde daha fazla aynnüla- ra gjrmeyi doğnı bulmuyonım." Hakkında uyan cezası istenen Genel Baş- kan Yardımcısı, İstanbui Milletvekili Cev- det Selvi'nin de "PM üyesi" sıfatıyla top- lantıya katıldıgı, ancak oy hakkı bulunma- dığı bildinldi. Selvi"nin tartışmalar sırasın- ÇtZMEDEN YLKARI MUSA KART Türkiye 1 yü içinde 78 gazeteciyi hapse atarak dünva rekonı kırdı. da, "Görüşlerim befli, geri adım atmamr dediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Ece- vit, basında çıkan bazı haberlere dikkat çe- kerek "Sayın Çapoğlu Anadolu Strateji Vak- fi üyesi Sendikalara gjdiyor. Haberimiz ot- muyor" dedi. Çapoğlu'nun bunun üzerine, "Nasl vakıftan habersizolursıınuz? Partimi- zin seçim bildirgesi o vakıfta yazddı. Bir mil- letvekilinin sendikalarla ilişki kurması suç olamaz" karşılığını verdiği öğrenildi. Ece- vit'in bazı milletvekıllerinin "Genel başkan 70 yaşuı üzerinde" demeçlerini anımsatır- ken de "70 yaşın üzerinde olmak suç olma- mab" dediği aktanldı. PM üyesi sıfatıyla toplantıya katılan IzmırMilletvekili VfeH Ak- soy'un da disiplin kararlanna karşı çıkarak " Partide banşa ihtiyaç var. Partiye zarar ve- ren başka açıklamalar da oluyor, genel say- manla ilgili iddialar da çıkıyor. Bunlarja İl- gili hiç tekzip istenmedi. Aynca lürk-İş'üı parti kurma girişimleri de yeni değü" dedi- ği öğrenildi. Cevdet Selvi, kararlann açıklanmasından sonra "Bu konulann böyle bir noktaya gelmesinj hiç istemezdim. L'zücü bir toplanü. üzücü bir sonuç oldu. DSP bir parti. Tüzüğü. grup içtüzüğü var, herkesin de bunlara uyması gerekir. Daha disiplüi kuru- lu karannı vermedi. tnan- dıklannu, fikirierimi gerek- tikçe, ilgili ve yetkili kurul- larda anlatmaya devam ede- ceğün'"dedi. DSP'den kesin ihracı iste- nen üç milletvekili bugün grup toplantısından sonra ortak bir basın toplantısı dü- zenleyecek. Edinilen bilgiye göre Çapoğlu, Ecevit'e "Biz hi/ip falan değiliz. Siz, 8 kişi açıklama yapsın diyerek bizi bir araya getirdiniz" dedi. Çapoğlu, Ecevit'in ANA- YOL hükümetine girmeme politikasını da eleştirerek şunlan söyledi: "Bir yıl önce parti meclisi toplantısında ben, *ANA- YOL hükümetine ya biz de girelim ya CHP girsin' de- dim. Siz karşı çıktmız. Şimdi ne değiştL, CHP ile aynı hü- kümete girebiliriz noktasına geldik? Bu bir çelişki değil mi? Bu bu-yıhn hesabuu Idm verecek? Benim bir yıl önce söy lediğim noktaya siz şimdi geliyorsunuz." Erbakan, tacizci doktorun teşhirinin orduya gölge düşüreceğini savundu oırkaç kışı tıata yapabıürANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan, ka- dın hastalanna cinsel tacızde bulun- duğu gerekçesiyle tutuklanan doktor albay Korkut Alkan'la ilgili yayın- lann orduyu yıpratacağını savundu. Yayınlardâ askeri kesimle ilgili eleş- tiri yer almamasına karşın bu haber- lerin orduya gölge düşüreceğini öne süren Erbakan, 600 bin ki- şinin bulunduğu orduda birkaç kişinin hata yapma- sının doğal olduğunu be- lirtti. Erbakan. "Bir albay doktor şöyieyapmıs, başka bir albay böy le yapmış ola- bflir. Bunlan uzun uzunya- yimlayarak ordumuza müncer kılacak davranış- lardan kaçuulması gerekir. Ordu mensuplanmtan da, bu peygamber ocağının üzerine gölge düşmemesi için en büyük itinayı gös- termeieri gerekir" dedi Erbakan, partisinin TBMM grup toplantısında konuşmasına başlamadan önce. her hafta yaptığı gi- bi RP'ye katılanlan tanıtır- ken, emeklı Kurmay Albay Raşit Harmankaya ve beş astsubay ile bazı Alevi de- delerine RP rozeti taktı. Harmankaya'nın çok heyecanlı ol- duğu ıçın gelemediğinı belirten Er- bakan, eşi Türkan Harmankayuya rozet taktı. Çanakkale Zaferi'nin 82. yıldönümunün kutlandığına dikkat çeken Erbakan, bu zaferin kazanıl- masını sağlayan Türk ordusunun bu- gün yine aynı görevi yürüttüğünü kaydetti. Büyük Türkiye'nüı güçlü bir şekilde kurulmasında TSK'nın caydıncılık açısından dünyanm en güçlü ordusu olması gerektığini ve öyle olduğunu anlatan Erbakan, "Ordulann gücü imanıyla ölçülür. Bu noktaya değüımemin nedeni. hal böyle iken bir kısım basının, şu veya bu amaçla kahraman ordumuza göl- ge düşürmeye müncer olabilecek ya- İstanbui Tabip Odası uyardı 'Hekimlik zan altında bırakümamalı' Haber Merkezi - "Bir doktorun hastasına cinsel tacizde bdunduğu"na ilişkin haberin sunuş bıçımı hekımlerarasındatepkıye neden oldu. tstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Orhan Anoghı haberlenn tüm hekimleri zan altında bırakacak bir duzeye ulaştığını belir- terek, hekım ile hasta arasındaki güven iliş- kısinm zedelememesi gerektiğinı vurguladı. Istanbul Tabip Odası Etik Kurulu da, bu tür yayınlarda genellemelerden kaçınılmasını is- tedi. RTÜK Başkanı Prof. Dr. Orhan Oğuz, olayın tek noktada odaklandınlarak verilrne- sinin zarar ağını genışlettiğmi belirtirken, Başkan Yardımcısı Fanlı Karaca ise medya- nın kendisini yargıç ya da savcı yerine koya- mayacagını bildirdi. RTÜK'ün, gizli kamera çekımlerinin TV'den yapjlacak yayrnı kişinin izninebağlayan yasa hükmü- nü yayıncı kuruluşlara anımsatmaya hazır- landığı bildirildi. Taciz haberlenyle ilgili ola- rak İstanbui Tabip Odası Etik Kurulu olağa- nüstü bırtoplanü yaptı. Kurul tarafindan top- lantı sonrasında yapılan açıklamada Cinsel tacizin, ceza hukuku açısından bır suç oluş- turduğu ve cezai yaptınmı gerektirdiğini be- lirtildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreü, tacizci doktor' haberlerine ilişkin olarak. gazetecinin bir haberi kendi meslek ilkeleri çerçevesinde değerlendire- rek yayımlaması gerektiğini bildirdi. Gü- reli, "Yasama, yürütme ve yargı görevini zamanında tam olarak yapmadjğı için, bü- tün bunlar hakkı olmadığı hakte basının ûs- tüne kahyor" dedi. Cinsel taciz olaylannın haber niteüği taşıdığını kaydeden Güreli, haberin verilmesi, ama kişilik haklanna da saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti. yınlar yapnıasından duyduğum üzüntüyü ifade etmektir'" dedi. 600 bin kişilik TSK içensınden birkaç kışının hatalı davranışlarda buluna- bileceğinı belirten Erbakan sözleri- nişöylesürdürdü "Birikikişişuve- ya bu şekilde hatalı da\ ranışta bulu- nabilir. Bunu dolaylı yoldan ordumu- za gölge düşürecek yayınlar yapma- ya vesiie yapmaya kalkarsak; vatanımıza miUetinüze en bü- yük kötülüğu yapmış oluruz. Falancayerdeki biralbay dok- tor şöyle yapmış, başka bir al- bay böyle yapmış olabilir. Bunlan böyle uzun uzun ya- yınlaryaparak bir bakıma or- dumuza müncerkılacak şekil- de yayın yapılmasuıdan kesin- Ukle kaçınılması gerekir. Or- dumuz gözbebeğimiz, büyük Türkiye'nin direğidir. Bun- dan dolayidır ki, özellikle or- du mensuplanmızuı kendile- ri elbette bu peygamber oca- ğının üzerine gölge düşmeme- si için nasü en büyük özeni göstermeleri gerekiyorsa, ba- sınımızın da aynı özeni göster- mesi gerekir. Her türlü yanlış hareketten hem ordumuzun içindekiler kaçmmalı hem de bu çeşit yaym yapma yoluna sapanlarbu yoldan vazgeçme- Ikfir." DSP'li Tanla 'Seçim için hazırlık yapılmalı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSP İstanbui Mil- letvekili Bülent Tanla. sos- yal ve ekonomik bütün gös- tergelerin bozuk olması ne- deniyle RP'nin 'baskın se- çim'e gidebileceği uyansın- da bulundu. Tanla, dün yaptığı açıkla- mada, ülkeyi hızla yokuş aşağı süren iktidann bozuk göstergelere bakma gerek- sinimi bile duymadığını be- lırterek. "İktidar, ülkeyi uçurumlar vadisine götür- mektedir r ' dedi. Tanla. RP'nin baskın se- çım olasıhğına karşı şu gö- rüşleri kaydetti: "Erken ya da baskın bir seçime tek hazıriıkh parti RP'dir. RP teşkilatıyia, san- dık görevlileri ve progra- mıyla her an seçime gidebi- lecek gibi çalışmaktadır. RP'nin bu konumunu kü- çümsemeden demokratik ölçüler içinde karşı hanrlık- lan yürütmek söz konusu- dur. Solun tek başmaiktida- n için güç birliği yapması gerekir." IRMIKI AYDIN ENGtN e - mail: engin (« planet.com.tr Sağlıklı bir demokraside bu yazı 4 nisan günü yayımlanırdı. Bir gün önce TBMM Susurluk Komisyonu, raporunu teslim et- miş olurdu. Ankara'nın sıkı ha- bercileri raporu anında ele ge- çirmiş oluıîardı. lletişim devri- minin olanaklarıyla rapor anın- da Istanbul'daki merkez büro- lara ulaştınlmış olurdu. Rapor okunur, eksiği gediği varsa eleştirilir, yok, milyonların temiz toplum-saydam devlet özlem- lerine belli ölçülerde yanrt vere- biliyorsa, rapor kaynak gösteri- lerek ülkedeki demokratikleş- me istemleri bır üst sarmala sıç- ratılırdı. Bu yazı 19 mart çarşamba günü yayımlanıyor. Susurluk komisyonunun -verdiği söze uyarsa- raporunu TBMM Baş- kanlığı'na iletmesinden tam 15 gün önce. Yani testi henüz kınlmadan. Amatestinin kırılacağına iliş- kin bütün alametler belirmiş iken... Komisyonun başkanı ekran- da her göründüğünde ınsanın içini sıkıntı basıyor. Adamcağız, Daha Testi Kınlmadan... Türkiye'nin demokratik gelece- ğini belirieyecek bir kördüğümü çözme görevini üstlenmiş ko- misyonun başında. Ama bes- belli ki bunun farkında değil. Sanki küçük bir taşra kasaba- sındaki mera uyuşmazlığından söz ediyor. Komisyon çalışma- sının belkı de candamannı oluş- turacak Güneydoğu gezisinin iptal edilmesini nasıl açıkladığı- nı anımsayın: "...Ben o günlerde üstünüze afiyet hastalandım. Malumunuz oraya gitmek için yazışma yapıl- ması lazım. Işte helikopter te- min edilecek, Olağanüstü Hal Valiliği'ne bilgi verilecek. Tabii (o tabı diyor. A uzun, i kısa) ben hastalanınca bu muameleter yapılamadı. O sebeple raporu da malumunuz bir an evvelyaz- mak zarureti hasıl olduğun- dan..." Vay be... Komisyon başkanı grip olmasa Susurluk dosyası bir başka yöne açılabilecek, bir başka içerik kazanabilecek. Gel gör ki Türkiye demokrasisinin kör talihi, komisyon başkanı üs- tünüze afiyet nevazil oldu ve... Ya Susurluk'tan çıkan pek çok izin üstünde adlan anılan Çiller ailesinin dinlenmesinden vazgeçiliş nasıl açıklandı? Anımsayın: "...Komisyonumuza gelme- yen başkalan da var. Hem gel- se ne olacak? Bizim komisyo- na gelip 'Ben yapmadım. Be- nim alakam yoktur' dendi mi yapılacak bir şey yok ki... Öyle değil mi? Biliyorsunuz..." Hayır bilmiyoruz. Komisyonun karşısına gelip de "Benim alakam yoktur" di- yene sorarsınız. Tanıklan, kanıt- lan ortaya serer ve şu "olmayan alaka "nın doğru dürust açıklan- masını istersiniz. Ondan sonra hiçbir şey yapamazsanız, ko- misyonda verilen ifadeyi yayım- larsınız. Yurttaşlann kendi yar- gılannı özgürce üretebilmeleri- nin koşullarını yaratmış olursu- nuz. Bütün bu alametler 3 nisan- datestinin kınlacağının göster- geleri. Komisyon, anlaşıldığı ka- danyla testiyi taşa, kayaya çar- pa çarpa yürüyor. Testi daha su- yun başma varmadan kınlaca- ğa benzer. Biz bugünden tırmıklamayı yeğledik. Böyle yaptık, çünkü o gün geldiğinde topu taca ata- caklar. Nasıl ülkedeki bütün tra- ftk suçlannı bir soyut sanığın sır- tına, 'trafik canavarı'na yıktıy- sak, o gün geldiğinde de Su- surluk düğümünün kördüğüme dönüşmesinin suçu da 'med- ya'ya yıkılacak. Bunu nasıl be- cereceklerini bilmiyorum; ama bunu böyle yapacaklarını bili- yorum. Bizimki umutsuz da ol- sa bir çaba. Testi kınldığında, testiyi kıranların sıvışmasını, saptırmasını filan göğüslemek için bir erken uyarı. Eğer Susurluk komisyonu ra- poru devlet-çete-mafya üçge- nini sıyasal bıleşeninden soyut- layarak sergilemeye kalkarsa... Eğer Susurluk komisyonu ra- poru birkaç tetikçiyi, bir iki özel timci ramboyu, üç beş itirafçıyı, bir miktar mafya celladını, bir avuç uyuşturucu tacirini önü- müze sürüp "Işte çete, işte üç- gen I ya yutarsın ya susarsın I baktın olmaz vazgeçersin Izor- dur almak bızden sım" türkü- sünü söylemeye başlarsa... Eğer Susurluk komisyonu ra- poru böyle yapıp, evlerini ateş- böceklerine dönüştüımüş mil- yonlarca ve milyonlarca yurtta- şı "hıyar" yerine koyarsa, 9 marttan sonra verilen arayı, iyi kavramamış demektir. Oysa biz bu molayı fırsat bil- dik. Evlerimizdeki aşınmış elektrik düğmelerini yeniletiyo- ruz; dibine vura vura eğip bük- tüğümüz tavalan. tencereleri onanyoruz; mum stoku yapıyo- ruzve... Ve en önemlisi "Sürekli Ay- dınlık İçin Bir Dakika Karanlık" eyleminden çok daha etkili, çok daha caydırıcı demokratik ey- lemlere hazırlanıyoruz... Hani bilmiş olsunlar. Sonra demedi demesinler... POLİTtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA İki Vatan Evladı... TansuHanımkürsüdekonuşuyorogüzelimTürk- çesıyle(!). Tam o sırada bir Cumhuriyet okuru Çanakka- le'den anyor... Diyor ki: "Çeteler Çanakkale'de, haberiniz var mı?" Çanakkale Zaferi'nin 82. yıldönümü törenlerte kut- lanıyor. TRT-1 Çanakkale'den canlı yayın yapıyor... DYP'li ve RP'Iİ bakanlaryan yana oturmuşlar, hep- sınin gözlerinin içi gülüyor... DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar ve Şanlıur- fa Milletvekili Sedat Bucak da 'en kahraman vatan evladı' olarak Çanakkale Zaferi'ni kutlama törenle- rine 'teşrif etmişler... İnsanın göğsü kabanyor... Ikı vatan evladı Çanakkale'ye pek uzak sayilmaz. Biga üzerinden Bandırma'ya, oradan Susurluk'a, ne bileyim iki saat içinde geçebilirsinız. Susurluk, ayranıyla ünlüydü. son aylarda devlet içinde örgütlenen çetelerin ortaya ç'kmasıyla da- ha daünlendı... Diyeceğimiz şu: "Mehmet ve Sedat Bey Çanakkaie'ye gelmişken Susurluk'a da uğrayabiliherdi..." iki vatan evladı, Çanakkale Zaferi'nin 82. yıldönü- mü kutlama törenlennde, kimıleri de Metris Ceza- evi'nde... Acaba ibrahim Şahin ve özel tim polislen, yani Se- dat Bucak'ın sevgılı korumalan TRT-1 'den canlı ya- yını izlerlerken neler duşündüler? Belki şöyle demiş olabilirler. "Şu Allah 'ın ışine bak!" İki vatan evladı, ülkenin bölünmez bütünlüğünün yılmaz savaşçılan Mehmet ve Sedat beyler, Tansu Hanım konuşurken gözyaşlannı tutamamışlar... Tansu Hanım, çok duygusal konuştu doğrusu... Beklenenın tersıne Çanakkale'yi, Dumlupınar'la kanştıırnadı, gerçekten dağlan taşlan, kuşlan balık- lan etkileyen bir konuşma yaptı... Bence bu törende bazı vatan evlatlan eksikti... Ömegın bır Haluk Kırcı, bir Korkut Eken de ora- da olmalıydı. PKK itirafçılarından Alaaddin Kanat, Kahraman Bilgiç de Çanakkaie'ye getirilmeliydi. Hatta, kımi tarikat şeyhlerinin de Çanakkale'deki tö- rende bulunmaları gerekirdi... Kadro bu yüzden eksikti... Tansu Hanım'ın konuşmasını dinlerken içim ra- hatJadı... Bir ara Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam'ı gör- düm. Mıllı eğitımın 'sağlam' bır zemınde olduğunu öteden beri savunanlardanım... Bugün Türkiye'de 300'e yakın özel okulun yansın- dan fazlasının Nurculann Nakşilerin ve Süleyman- cılann elınde olduğunu bilmeyen yok... Ya özel dershaneler ve yurüar kimlerin elinde? Tarikat şeyhlerinin... Ulusal eğitimimiz 'sağlam ellerde' olduğu için la- ik demokratik cumhuriyet için tehlikeli bir durum yok. Çocuklanmız 'tankatşeyh ve şıhlan'nm kontrolün- de yetişiyorlar o kadar. Yaz aylarında kamu kunj- luşlannın eğitim ve dinlenme tesislennde ise 'din eği- tim' alıyorlar. Böylece Eğitim ve Öğretim Birliği'nin tüm kurallarına uyuyoriar... Bilindiği gibi 'yaz kamplan'nöa denize de giriyor çocuklanmız... Erkek çocuklann 'mayo' ile denize girmeleri 'çıp- lak ırtica' kapsamına yazıldığından 'günah' sayılı- yor... Onun ıçiner-kekçocuklar, uzun paçalı (ayak bi- lekJerıne kadar uzun olması şart) donlarla giriyor- lar... Kız çocukları da mayo yerine entari ya da şalvar- la denize giriyorlar... Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Oevlet, laik de- mokratik düzeni yok etmek isteyenlere 1950'lerden beri her türlü desteği veriyor... • • • Bu arada gelelim MGK kararlanna... REFAHYOL iktıdan bu kararlann hiçbirini uygula- mayacaktır... Neden mi? Çünkü atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiştir... Bugün 'şeriatçı kadrolaşma' artık tamamlanmak üzeredir. Tansu Çiller, Necmettin Hoca'nın ipine sa- nlmış vaziyettedir. Turk-tslam sentezi dönüp dolaşıp 'şem hükümlere dayalı' bir devlet düzenıni tartışılır hale getirmiştir. RP'lıler ne diyor: "Biz sanğa ve çarşafa kimseyi dokundumnayız..." O zaman ne olacaktır? Müslüm Gündüz ve Ali Kalkancı gibi kımi 'kaba softalann' dergâhları kapatılacaktır... Oysa bu gibilerin sıyasal hiçbir gücü yoktur. Asıl güç RP ve tankatlanndır. Devlet içinde örgütlenen de onlardır... Dün sabah Çanakkale'den canlı yayını izlerken bunlan düşündük... Cumhuriyet okurunun sözleri ise bir gerçeği vur- guluyordu: "Mehmet Ağar ve Sedat Bucak Çanakkale'de, haben'niz var mı?" Çanakkale, Susurluk'a iki saatlik uzaklıktaydı... Acaba Susurluk'a uğrasalardı ne olurdu? İki vatan evladı orada nasıl karşılanırdı? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hıkmet .Cetinkaya (a Planetcom. TR 1NLARI Olaylar, anılar, işgaller, boykotlar, grevler, politikacılar HiKM£T SancılıYı Kusatı mıs So 250.000 TL (KDV datıü) ; Çağ Pazarlama A.Ş, Yerebatan Caddesi Salkımsoğitt Sokak No: 9,'B Cağatoğlu Istanbul Td:514 01 95/96 Posta çeki no.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle