Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 MART 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11
Israil Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun emriyle Kudüs'ü Batı Şeria'dan koparacak Yahudi yerleşimi inşaatına başlandı
Barış sürecine buldozerDtş Haberler Servisi - Israil, Filistin'in ve
uluslararası topluluğun karşı çıkmasınakarşın
dün Dogu Kudüs'teki Cebel Ebu Gneym te-
pesindekı 30 bin kişilik Yahudi yerleşiminin
>apımınabasladı. Filistin lideri Yaser Arafat
Filistin halkından şiddette başvurmamalannı
ısterken Islamı Direnış Hareketi (HAMAS),
avaklarıma çağnsı yaptı.
Dogu Kudüs'teki inşaat bittiğinde, kentte-
ki Arap bölgelerinin Batı Şeria ile bağlantısı
kesileceğı ve bunun Filistinlilerin Kudüs'ü
başkent yapma umutlannı ortadan kaldıraca-
ğı belirtiliyor.
israı 1 Başbakanı Benyamin Netanyahu, dün
sabah üst düzey bakanlar ve güvenlik danış-
manlanyla yaptığı toplantının ardından
ABD'nin son dâkika uyansına karşın buldo-
zerlere çalışma emri verdı. Netanyahu'nun
emriyle dört buldozer yüzlerce polis ve aske-
ruı koruması altında kazı çalışmalanna başla-
dı. lşçiler, öncelikle i§ makineleri için park ye-
ri ve şantıye yolu yapımına başladıklannı be-
lırttiler.
Tepenın doruğundakı inşaat alanının karşı-
sındakı bir tepede ıse Yahudi yerleşimi yapı-
mına karşı olan onlarca İsrailli ve Filistinli
kurduklan çadırlarda bekliyor. Banş yanlısı
• Doğu Kudüs
yakınlanndaki
Cebel Ebu
Gneym
tepesinde
yerleşim inşaatı,
ABD'nin son
dakika
uyansına karşın
yüzlerce askerin
koruması
altında
4 buldozerle
başlatıldı.
göstericılerin ellennde "tki halk,Oddevlet, tek
gekcek" yazılı pankartlar taşıdıklan gözlen-
di. Protesto kampma ulaşmak isteyen gösteri-
cilerin arasındaki Kudüs tbrani Universitesi
öğrencisi üç israilli Arap'ın, Israil askerleri
tarafindan dipçikle dövüldükkri bildirildi.
Arafat, Filistinlilere, şiddetten kaçınma çağ-
nsı yaptığını ve buna bağlı olarak halkın olay
igıru belirtti. Muhalefetteki tsraıl Iş-
çi Partisi Milletvekili YosaiSarid ile Gazze'de
bir görüşme yapan Arafat, Netanyahu ile gö-
rüşmeyeceğini söyledi.
Netanyahu, taraflar arasında imzalanan ba-
nş anlasmalanmn hiçbir şekilde yeni Yahudi
yerleşimleri yapımı engellemediğıni bildirdi.
Netanyahu "Umanm Filistin yönetimisorum-
luiuldannın bilindndeolarak dav nuur. Hiçbir
şiddet eyleminegöz yummayacağız'' dedi. Ka-
mu Güvenliği Bakanı Avigdor Kah^hni Fi-
listin yönetimine yaptığı çağnda şiddetin ba-
nş anlasmalanmn çiğnenmesi anlamına gele-
ceğinı belirtti. Arafat'tn, Netanyahu'nun gö-
rüşme isteğini geri çevirmesi üzerine Bakan-
lar Kurulu Sekreten Danny Naveh, "Biz konuş-
• Filistinliler,
Yaser Arafat'ın
çağnsına
uyarak inşaatı
engellemediler.
Radikal
îslamcı
HAMAS örgütü
ise Filistinlilere
Intifada'yı
yeniden
başlatma
çağnsında
bulundu.
mak istiyoruz. Fıfeün tarafi görüşme istenegö-
riişürüz. Ama Filistinliler çatışma isterlerse,
buna da hanru* dedi.
Israil'in Yahudi yerieşimleri yapınu karan,
Filistin ve uluslararası topluluk tarafindan ba-
nş sürecinebir darbe ve bir çatışma nedeni ola-
rak nitelendiriliyor. Filistinli üst düzey yetki-
lilerden Saeb Erakat, inşaatın başlamasının,
banş süreci tarihinin en kara giinlerinden biri
olduğunu söyledi. Erakat, "Netanyahtı, banş
süreci sona erdiği ve İsraU kendini dünyadan
so> utlanmış olarak bulduğu zaman. karannın
ne kadar yanbş olduğunu anlavacak" dedi.
Arafat'ın danışmanlanndan Nebil Ebu Rudey-
na, Arafat'ın önceki gün Netanyahu'nun gö-
rüşme önerisini kabul etmemesine karşın ha-
labir zirve için çabaladıklannı ama başanlı bir
zirvenin ancak Israil'in yeni yerleşim yapımı
karannı dondurması durumunda gerçekleşe-
bileceğini belirtti. Filistin Sağlık Bakanlığı,
olası bir çatışmaya karşı Filistin özerk yöne-
timi altındaki Ban Şeria ve Gazze Şeridi'nde-
ki hastanelerde olağanüstü durum ilan etti.
HAMAS'tan ayaklanma çagnsı
HAMAS örgütü, Filistin halkına Yahudi
yerleşimlerine karşı ayaklanma çağnsında bu-
lundu. HAMAS sözcüsü tbrahim Goşe, "Fi-
listin yönetimi, Filistin halkınm sünekli intifa-
da (ayaklanma) çağnsına kulak vermeüdir''
dedi. Goşe, inşaatın başlamasına yalnızca ba-
nşçı yöntemlerle karşı çıkan Arafat'ı eleştire-
rek şiddet içermeyen yöntemlerle Israil'den
herhangi bir kazanım elde edilemeyeceğini
belirtti.
6 bombalı saldında 18 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı
Şeriatçı terör durmuyorDış Haberler Servisi-Cezayir'de ra-
dikal tslamcılann gerçekleştirdiği 6
ayn bombalı saldında 18 kişinin ya-
şamını yıtirdıği. onlarca insanm da ya-
ralandığı bildirildi.
Cezayir'de önümüzdeki haziran
ayında yapılacak seçimlerde tslami
partilenn dışlanmasının köktendinci-
lerin şiddet eylemlerini arttırmasma
yol açacağı belirtiliyor.
Cezayir'de yayımlanan El Vatan ga-
zetesi, ülkenin güneybatısındaki Say-
da'da geçen pazar günü meydana ge-
len bombalı saldında 7 kişinin yaşa-
mını yıtirdiğini habeT verdi. Gazete,
Buhors'ta polis karargâhlannı hedef
alan köktendincilerin daha önce de bu
bölgede birçok saldın gerçekleştirdi-
ğini belirterek bölgeyi "çoktehKkeü"
olarak tanımladı.
Fransızlar'a îslamcı tehdit
Dış Haberler Servisi - Kendılerini
Dünya İsbun Cephesi olarak
adlandıran bir grup, önceki gün
Paris'teki Al-Dawa Camisi'ne
yapılan bombalı saldınnın ardından
Fransa'ya sert bir ihtar gönderdi.
AFP Ajansı'na gönderilen
bildiride, bu tür saldınlann hafife
alınmaması gerektiği vurgulanıyor.
•Ebu Bekir-EI Cihad im7alı bildiride
•*
n
' "Bir kez daha ban Fransudar
cczalannı çekecek ve ölecekler.
Müslümanlar birleşjn ve
düşmanlanmzı öMürün. Bn
zaferiniztn ödnlü oiacakbr"
deniyor.
Bildiride "Avrupa'da lslami
köktendinci hareketi" konu edinen
ve El- Dava Camisi'nden aşrn
akımlara davetiye çıkaran bir
yermiş gibi söz açan bir belgesel
programın halk arasında nefreti
körüklediği ve bombalama
eyleminin programtn hemen
ardından gercekleştiğine dikkat
çekiliyor.
Güvenlik konulannda güçlü bir is-
tihbarata sahip olan El Vatan gazete-
si, köktendincilerin şiddet eylemleri-
ni arttıracağı uyansında bulundu.
Günlük gazetelerden Le Tribune ga-
zetesi ise saldınlar sırasında 11 kişi-
nin öldüğünü, 36 kişinin yaralandıği-
nı bildirirken resmi kaynaklar ölü sa-
yısını 4, yaralı sayısını yaklaşık 30 ki-
şi olarak verdi.
Cezayir'de güvenlik güçleri tarafin-
dan şeriatçı militanlara karşı başkent
Cezayir ve ülkenin batısındaki Reliza-
ne bölgesinde yürütülen operasyon-
larda 50 militanın öldürûldûğü belir-
tildi.
Diğer yandan, ordu tarafindan dü-
zenlenen operasyonlarda köktendinci
militanlann büyük darbeler aldığı
kaydedildi. Radikal tslamcılann şid-
det eylemlerini arttırmasında ordudan
büyük darbeler almasının rolü olduğu
vurgulanıyor.
Cezayir, ocak ve şubat aylannda
özellikle de Ramazan ayı boyunca
köktendincilerin gerçekleştirdiği kan-
lı eylemler ile sarsılmıştı.
PEKİN'DEKt KUZEY KORELİ SIĞINMACI FİLÎPİNLER'DE
Davetsiz konuk gönderildi
Dış Haberler Servisi-
Çin'in başkenti Pekin'deki
Güney Kore
Büyükelçiği'ne sığınan ve
Kuzey Koredekı sosyalıst
rejimin mımarlanndan
sayılan Komünist Partisi
Sekreteri HwangCang-
Yop'un, büyük bir gizlilik
içinde dün Filipinler'e
götürüldüğü bildirildi.
Güney Kore Elçilik
Binası'nda 35 gün kalan
Cang-Yop'un, Güney
Kore'ye gitmeden önce
kısa bir süre Filipinler'de
kalacağı öğrenildi.
Güney Koreli kaynaklar,
Cang-Yop'un dün sabahın
• Sosyalist rejimin
mimarlanndan Hwang
Cang-Yop gizlice
Filipinler'e götürüldü.
Hwang, kısa bir süre
sonra Güney Kore'ye
gidecek.
erken saatlerinde
Pekin'deki askeri
havaalanından kalkan bir
uçakla, Manila'nın
kuzeyindeki Clark hava
üssüne getirildiğini
bıldirdiler. Kuzey Koreli
politikacının Güney Kore
Büyükelçilik görevlüeri ve
Filipinler askeri istihbarat
ajanlan tarafindan
karşılandığı belirtildi.
Cang-Yop, daha sonra
Filipinler Hava
Kuvvetleri'ne ait bir
helikopterle, ülkenin
kuzeyindeki Baguio'ya
götürüldü. Çin resmi
haber ajansı Sinhua,
Cang-Yop'un bir üçüncü
ülkeye gitmek üzere Çin'i
terk ettiğini duyurdu.
Haberde "Kore
Yanmadası'nda banşuı ve
istikrann gm?ncesi olan
Çin, Hvvang Cang-Yop'u
sınıriannın dışraa
gönderdi"denildi Filipinli
yetkililer, Cang-Yop'un
Filipinler geldiği
yolundaki bilgileri
doğrulamadı. Filipinler
Devlet Başkanı Fidel
Ramos konuyla ilgili
bilgisi olmadığını, dışişleri
bakanından bilgi
isteyecegini söyledi.
GENÇ MÜMENDİSLER
ALKİM ALKALİ KİMYA A.Ş'nin Afyon Dazkırı Acıgördeki.Ülkemizin ve Avrupanın
en büyük ve en modem SODYUM SÜLFAT Tesislerinde görevlendirilmek üzere;
f> Tercihan İstanbul Teknik Universitesi veya Ege Universitesi mezunu,
(> tyi derecede İngilizce bilen,
(> Askerliğini yapmış, 35 yaşını aşmamış,
t> Dinamik, sorumluluk üstlenmekten çekinmeyen,
Şalt, M C C , ve Enerji Üretimi k o n u l a r m d a deneyimli
ELEKTRIK MÜHENDISLERI
PLC ve Tesis Otomasyonu, Enstrümentasyon hakkında deneyimli
ELEKTRONIK MÜHENDİSLERİ
İşletmelerdeki temel makina, cihaz ve prosesler hakkında deneyimli
KIMYfî MÜHENDISLERI
aranmaktadır.
Huzurlu bir iş ortamı, dinamik ve modern bir işletmede dünya standartlarmdaki ortamlarda
çalışma. tatminkar ücret, lojman ve çeşitli diğer sosyal haklar verilecektir.
Müracaat etmek isteyenlerin özgeçmişlerini, adres ve telefonlan
ile birlikte yazılı olarak;
ALKİM FABRİKA MÜDÜRLÜĞÜ/AFYON DAZKIRI Fax:0.272.421 32 06
ALKİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/İSTANBUL Fax:0.212.252 76 60
göndermeleri rica olunur.
Nükleer atığa cılız tepkiDış Haberler Servisi - Japonya'ya Fran-
sa'dan yüksek düzeyde radyoaktif madde
içeren nükleer atık getiren îngilız gemisi,
yüzlerce nükleer enerji karşıtı gösterici ta-
rafindan protesto edildi.
13 ocak günü Fransa'run Cherbourg Li-
manı'ndan hareket eden ve iki adet 112
tonluk nükleer atık konteyneri taşıyan ge-
mi, dün Rokkasho'daki Mutsu -Ogavvara
Limanı'na geldi ve konteynetier ikı kam-
yona yüklendi. Üniversite öğrencileri, Gre-
enpeace üyeleri ve Ainu etnik azınlığından
oluşan yaklaşık 300 gösterici ise atıklan
Aomori'deki geçici depoya taşıyan kam-
• Fransa'dan Japonya'ya
radyoaktif atık getiren gemi,
yalnızca 300 kadar Aynu ve
çevreci tarafindan protesto edildi.
yonlann önünde insan zinciri oluşturarak
yolu kesti. Polis göstericileri dağıürken çı-
kan çatışmada bir kişi yaralandı. Gemili-
mana yanaşmadan önce Greenpeace örgü-
tüne bağlı küçük bir tekne lımana gırmeyi
başardı, ama eylem yapması polis tarafin-
dan engellendi. Nükleeratıklann gelmesi-
ni, Japonya'nın çöküş süreci yaşayan plu-
tonyum endüstrisinin simgesı olarak nıte-
lendiren Greenpeace, hükümete pluton-
yum programını durdurma çağnsı yapti.
Japonya'nın Fransa ve Ingiltere ile yap-
mış olduğu bir anlaşma uyannca Japon-
ya'nın 10 elektrik şirketinin kullanırmış
radyoaktif uranyum yakıtlan bu ülkelere
gönderilerek buralardaki tesıslerde işlene-
rek plutonyuma dönüştürülüyor ve ortaya
çıkan radyoaktif atıklar Japonya'ya geri
gönderiliyor. Nükleer aüklar 30-50 yıl bo-
yunca Aomori 'deki geçici depoda saklana-
cak ve daha sonra henüz belirlenmemiş bir
yere gömülecek.
] Sızıntı
70bn.
yayıldı
11 mart günü bir
yangin sonucu
radyoaktif stzınhnın
olduğu Tokai kenti
yakınlanndaki Donen
nükleer yakıt işleme
tesislerinin 70
kilometre ötesindeki
Tsukuba'da alınan
hava örneklerinde az
miktarda radyoaktif
sezyum - 134 ve
sezyum 137
elementlerine
rastlandığı bildirildi.
Meteoroloji
yetkilileri, havada
bulunan
sezyum ile kaza
arasında bir sağlantı
olduğunu
düşündüklerini. ama
az miktarda bulunan
sezyumun insan
sağlığını olumsuz
etkilemeyeceğini ve
ölçümlerin
sürdürüleceğini
belirttiler.
Asahi Şimbun
gazetesi, yetkili
kaynaklara
dayanarak verdıği
haberde,
sezyum- 137
miktannın, ülke
dışında yapılan bir
nükleer denemenin
ardından açığa çıkan
sezyum miktanndan
çok daha fazla
olduğunu yazdı. •
GöRÜŞ/PROF. DR. EROL MANtSAU
2. Türkiye'nin AB'ye yaklaşımındaki unsurlar ne
olmalı?
2.1. Çenel durum ve mevcut yapı
Türkiye bugün (1997), AB'ye tam üye yapılma-
yacağı gerçeğmı kabul ederek ve "Içine sindirerek"
psikolojik faktörleri geri plana iterekyeni "AB ile iliş-
kileri geliştirme pofitikası'' ortaya koymak zorun-
dadır. Eğer bu yapılmaz da "Gerçekler ortaya ko-
nursa kamuoyunda yıkıntı olur, halk Avrvpa'dan
soğur" gibt bir düşünceyle GB'nin sakıncalan sak-
lanırsa Türkiye, şu sonuçlarla karşı karşıya kahr
a) 6 Mart Belgesi'nın yapısındaki dengesizlik ve
bozukluklar sonucu Türkiye ile AB arasında büyük
ekonomık ve politik sorunlar doğar. Ekonomik so-
runlann ılk belırtileri, 1996 yılında kendini göster-
meye başladı. Zaten, Sir Leon Britton raporlan,
Brüksel'in kasım 1995 ve kasım 1996 raporlan dik-
katle okunduğunda bu sorunlann nerelerden kay-
naklanabilecegi de görülür.
b) 6 Mart Belgesı'nin yapısına ve taraflann (Tür-
kiye ve AB) belgeyi yürütmedekı farklı ıç mekaniz-
malanna bakıldığında, daha önce sayılan sakınca-
lar dışında "AB tek yanlı olarak taahhütlerinin ba-
zılannı yerine getirmese bile" Türkiye'nin çıkana-
nnı koruyacak dengeli bir mekanizma yoktur. Tür-
kiye ancak yeniden gümrük koyarak karşı önlem
getirebilir ki bu da AB'yi, daha ileri ve tümüyte Tür-
kiye-AB ilişkilerini bozacak yeni önlemler almaya
itebilir. 1996'da AB, yardım taahhüdünü yerine ge-
tirmedi. Gerekçesi Yunan engellemesiydi. Taraflar-
dan bın (AB), kendi iç karar ve uygulama mekaniz-
masının farklı özelliği dolayısıyla her hususta böy-
le hareket edebilir. Başka bir örnek; kasım 1996'da
Türkiye, Mısır Çin, Hindistan, Pakıstan ve Endo-
nezya'ya anti damping vergileri koydu (K2 grubun-
da, Türkiye'ye % 26 vergi). Burada iki husus önem-
H;
- AB bu işlemi, tek taraflı yaptı, Türkiye ile gö-
rüşmedi.
- Türkiye, herhangi bir üçüncü ülke gibi (tama-
men dışanda) değeriendirildi. 6 mart belgesi ve
AB'nin karar ve uygulama mekanizmalannın fark-
lılığı bu sonucu dogurdu. Buna benzer örnekler, ya-
nn daha farklı alanlarda da uygulanırsa Türkiye'nın
6 Mart Belgesi'ne ve AB fonksıyonel yapısına gö-
re "eli kolu bağlıdır ve radikal tepki dışında birşey
yapamaz" Bu da ilişkileri bozar.
Bugünkü durum (6 Mart Belgesi) devam eder-
se Türkiye, "sayılan yükümlülükler altına girmiş,
ancak AB tarafindan herhangi bır üçüncü ülkeden
farklı olmayan" bir konumda kalmış olur.
c) AB Türkiye'ye, elindekı bağlayıcı ekonomik
araçlan kullanarak dış polıtıka konusunda baskı
yapma olanağına sahip olduğu için öncelikle Kıb-
Türkiye-AB ilişkileri (3)
ns ve Ege konulannda büyük sorunlar ortaya çı-
kar. Bu sorunlann, ileride Ortadoğu (K. Irak) ve Kaf-
kasya'ya (Azeri-Ermeni) yayılması da kuvvetle
muhtemeldir.
d) Askeri konulann ayn özelliği dolayısıyla bura-
daki meseteye değinilmeyecektir. Ancak Türkiye
tam üyeyapılamadığı için BAB'da yer almayacak-
tır. İleride BAB, AB bölgesinde NATO'nun yerini alır-
sa burada da Türkiye bakımından potansıyel so-
runlar bulunmaktadır. Sonuç olarak;
- Türkiye'de ekonomik dinamikler ve genel yak-
laşım olarak AB ile ilişkilerin geliştirilmesini gerek-
tiren bir ortam bulunuyor.
- Ancak Türkiye'nin üye yapılmaması "Türki-
ye'nin kurumsal bazda AB içinde yer a/mas/n/"
engellemektedir.
Bu iki parametrenin uyum içine sokulması için
mevcut bozuk kurumsal ilişki yapısının (6 Mart Bel-
gesi) değiştirilmesı gerekiyor. Çünkü 6 Mart Bel-
gesi, tam üyelik statüsü içinde yürütülebilecek bir
belgedir. Bunda htçbir kuşku bulunmuyor.
2.2 Türkiye-AB ilişkilerinin yannı ve Türkiye'nin
yaklaşımı:
Buraya kadar yapılan değerlendirmelerde orta-
ya çıkan sonuç şudur:
a) Ekonomik, sosyal ve politik dinamikler, Türki-
ye ile AB arasında ilişkilerin geliştirilmesini gerek-
tiriyor.
b) Kurumsal bazda. Türkiye'nin seçeneği tam
üyelik olmakla birlikte AB bakımından bu seçene-
ğin imkânsızlıgı, net ve açık olarak ortadadır.
c) Kurumsal bazda oluşturulan gümrük biriiği,
açtklanan nedenlerle Türkiye aleyhine biryapı oluş-
turmuştur ve bu dengesız yapıda ısrar edılirse ya-
nn Türkiye ile AB arasında telafisi imkânsız sorun-
lar ortaya çıkar, hatta Türkiye AB'den uzaklaşma
durumuna gelir.
d) 6 Mart Belgesi nasıl değeriendirilmelidir? Şu
belge yenne Norveç-AB arasında ilişki düzeninı
esas alan bir kurumsal ilişki düzeni kurulmalıdır.
e) Böyte bir yapılanma;
c.1. Dengeli ve karşılıklı çıkarları korur, Türkiye'yi
tek yanlı bağımlılıktan kurtanr.
e.2. Kurumsal iliskilerde, doğabilecek sorunlar
azattılmış olur.
e.3. Türkiye-ABD, Japonya, Türk Cumhuriyet-
leri ve diğer ülkelerie "AB dış ticaret ve dış politi-
ka uygulamalan tek yanlı bağımlı olmadan, daha
esnek" bir iKşkı düzenine girebılir.
e.4. Kendi iç dınamikleri çok güçlü olan ekono-
mik faktörier, Türkiye-AB ilişkilerinin, normal koşul-
lar altında ve daha hızlı gelişme gösterirler.
e.5. İleride Avrupa konfederasyonunda ortaya
çıkabılecek beklenmedik gelişmeler (örneğin bö-
lünme) karşısında,
- Türkiye daha esnek bir konumda olur,
- AB'deki yeni oluşum karşısında, elinde kendi
karrJan ile masaya oturur.
- AB ıçi çekişmeye taraf olmamış olur.
Sonuç ve özet:
1) AB'nin Türkiye'yi uzun vadede de tam üye
yapması, AB açısından olanaksızdır.
2) Türkiye'de ekonomik ve politik iç dinamikler,
Türkiye-AB ılışkılennın getiştirilmesı yönündedir.
3) Türkiye tam üye olmasa da Türkıye-AB ilişki-
leri, ekonomik ve politik olarak gelişecektir.
4) 6 Mart 1995 Belgesi ile gümrük bııiiğine gıriş
"dengesiz ve Türkiye'nin ulusal çıkahanna ters
düşen" bir yapılanmadır. Türkiye, tek yanlı bağım-
lı duruma gelmiştir.
5) 6 Mart 1995 Belgesi ile gümrük bırlığine giriş
"dengesiz ve Türkiye'nin ulusal çıkarlanna ters
düşen" bir yapıtanrnadır. Türkiye, tek yanlı bağım-
lı duruma gelmiştir.
5) Bu yapılanmada ısrar edilirse hem Türkiye'nin
ekonomik ve politik çıkarian büyük zarar görür,
hem de Türkiye ile AB arasısında telafisi imkânsız
sorunlar doğar.
6) Türkiye artık AB ile ilişkilerini "tam üye yapıl-
mayacağı gerçeği ve stratejisi üzerine" oturtmak
zorundadır.
7) 6 Mart 1995 Belgesi yerine, AB-Norveç ilişki
düzenini esas alan kurumsal ilişki düzenine geçil-
melidir.
8) Böyle bir yapılanma, dengeli olduğu ve kar-
şrfıklı çıkarian koruduğu için hem doğmakta olan
sorunlar azaltılır hem de Türkiye-/ AB ilişkileri da-
ha sağlıklı bir çizgiye oturmuş olur.
9)Türkiye'de ilgili çevreler, bu gerçeklerin ıştğın-
da harekete geçmelidir.
10) Yapılacak ış şudur AB'den, Türkiye'nin tam
üyeligı konusundaa kesin takvim istenmelidir. Bu
takvim Brüksel tarafindan verilmediğı (venlemedi-
ği) takdirde, 6 Mart Belgesi'nin, Norveç-/ AB mo-
deli doğrultusunda değiştirilmesi için görüşme ta-
lebinde bulunulmalıdır.
Bunlar yapılmaz, işler kendi akışı içine bakılırsa,
Türkiye ile AB arasında henüz doğmakta olan so-
runlar, ileride çözümü imkânsız hale gelir ve bun-
dan en büyük zaran, Türkiye-AB ilişkileri görür.
BÎTTİ