25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MART 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Israil Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun emriyle Kudüs'ü Batı Şeria'dan koparacak Yahudi yerleşimi inşaatına başlandı Barış sürecine buldozerDtş Haberler Servisi - Israil, Filistin'in ve uluslararası topluluğun karşı çıkmasınakarşın dün Dogu Kudüs'teki Cebel Ebu Gneym te- pesindekı 30 bin kişilik Yahudi yerleşiminin >apımınabasladı. Filistin lideri Yaser Arafat Filistin halkından şiddette başvurmamalannı ısterken Islamı Direnış Hareketi (HAMAS), avaklarıma çağnsı yaptı. Dogu Kudüs'teki inşaat bittiğinde, kentte- ki Arap bölgelerinin Batı Şeria ile bağlantısı kesileceğı ve bunun Filistinlilerin Kudüs'ü başkent yapma umutlannı ortadan kaldıraca- ğı belirtiliyor. israı 1 Başbakanı Benyamin Netanyahu, dün sabah üst düzey bakanlar ve güvenlik danış- manlanyla yaptığı toplantının ardından ABD'nin son dâkika uyansına karşın buldo- zerlere çalışma emri verdı. Netanyahu'nun emriyle dört buldozer yüzlerce polis ve aske- ruı koruması altında kazı çalışmalanna başla- dı. lşçiler, öncelikle i§ makineleri için park ye- ri ve şantıye yolu yapımına başladıklannı be- lırttiler. Tepenın doruğundakı inşaat alanının karşı- sındakı bir tepede ıse Yahudi yerleşimi yapı- mına karşı olan onlarca İsrailli ve Filistinli kurduklan çadırlarda bekliyor. Banş yanlısı • Doğu Kudüs yakınlanndaki Cebel Ebu Gneym tepesinde yerleşim inşaatı, ABD'nin son dakika uyansına karşın yüzlerce askerin koruması altında 4 buldozerle başlatıldı. göstericılerin ellennde "tki halk,Oddevlet, tek gekcek" yazılı pankartlar taşıdıklan gözlen- di. Protesto kampma ulaşmak isteyen gösteri- cilerin arasındaki Kudüs tbrani Universitesi öğrencisi üç israilli Arap'ın, Israil askerleri tarafindan dipçikle dövüldükkri bildirildi. Arafat, Filistinlilere, şiddetten kaçınma çağ- nsı yaptığını ve buna bağlı olarak halkın olay igıru belirtti. Muhalefetteki tsraıl Iş- çi Partisi Milletvekili YosaiSarid ile Gazze'de bir görüşme yapan Arafat, Netanyahu ile gö- rüşmeyeceğini söyledi. Netanyahu, taraflar arasında imzalanan ba- nş anlasmalanmn hiçbir şekilde yeni Yahudi yerleşimleri yapımı engellemediğıni bildirdi. Netanyahu "Umanm Filistin yönetimisorum- luiuldannın bilindndeolarak dav nuur. Hiçbir şiddet eyleminegöz yummayacağız'' dedi. Ka- mu Güvenliği Bakanı Avigdor Kah^hni Fi- listin yönetimine yaptığı çağnda şiddetin ba- nş anlasmalanmn çiğnenmesi anlamına gele- ceğinı belirtti. Arafat'tn, Netanyahu'nun gö- rüşme isteğini geri çevirmesi üzerine Bakan- lar Kurulu Sekreten Danny Naveh, "Biz konuş- • Filistinliler, Yaser Arafat'ın çağnsına uyarak inşaatı engellemediler. Radikal îslamcı HAMAS örgütü ise Filistinlilere Intifada'yı yeniden başlatma çağnsında bulundu. mak istiyoruz. Fıfeün tarafi görüşme istenegö- riişürüz. Ama Filistinliler çatışma isterlerse, buna da hanru* dedi. Israil'in Yahudi yerieşimleri yapınu karan, Filistin ve uluslararası topluluk tarafindan ba- nş sürecinebir darbe ve bir çatışma nedeni ola- rak nitelendiriliyor. Filistinli üst düzey yetki- lilerden Saeb Erakat, inşaatın başlamasının, banş süreci tarihinin en kara giinlerinden biri olduğunu söyledi. Erakat, "Netanyahtı, banş süreci sona erdiği ve İsraU kendini dünyadan so> utlanmış olarak bulduğu zaman. karannın ne kadar yanbş olduğunu anlavacak" dedi. Arafat'ın danışmanlanndan Nebil Ebu Rudey- na, Arafat'ın önceki gün Netanyahu'nun gö- rüşme önerisini kabul etmemesine karşın ha- labir zirve için çabaladıklannı ama başanlı bir zirvenin ancak Israil'in yeni yerleşim yapımı karannı dondurması durumunda gerçekleşe- bileceğini belirtti. Filistin Sağlık Bakanlığı, olası bir çatışmaya karşı Filistin özerk yöne- timi altındaki Ban Şeria ve Gazze Şeridi'nde- ki hastanelerde olağanüstü durum ilan etti. HAMAS'tan ayaklanma çagnsı HAMAS örgütü, Filistin halkına Yahudi yerleşimlerine karşı ayaklanma çağnsında bu- lundu. HAMAS sözcüsü tbrahim Goşe, "Fi- listin yönetimi, Filistin halkınm sünekli intifa- da (ayaklanma) çağnsına kulak vermeüdir'' dedi. Goşe, inşaatın başlamasına yalnızca ba- nşçı yöntemlerle karşı çıkan Arafat'ı eleştire- rek şiddet içermeyen yöntemlerle Israil'den herhangi bir kazanım elde edilemeyeceğini belirtti. 6 bombalı saldında 18 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı Şeriatçı terör durmuyorDış Haberler Servisi-Cezayir'de ra- dikal tslamcılann gerçekleştirdiği 6 ayn bombalı saldında 18 kişinin ya- şamını yıtirdıği. onlarca insanm da ya- ralandığı bildirildi. Cezayir'de önümüzdeki haziran ayında yapılacak seçimlerde tslami partilenn dışlanmasının köktendinci- lerin şiddet eylemlerini arttırmasma yol açacağı belirtiliyor. Cezayir'de yayımlanan El Vatan ga- zetesi, ülkenin güneybatısındaki Say- da'da geçen pazar günü meydana ge- len bombalı saldında 7 kişinin yaşa- mını yıtirdiğini habeT verdi. Gazete, Buhors'ta polis karargâhlannı hedef alan köktendincilerin daha önce de bu bölgede birçok saldın gerçekleştirdi- ğini belirterek bölgeyi "çoktehKkeü" olarak tanımladı. Fransızlar'a îslamcı tehdit Dış Haberler Servisi - Kendılerini Dünya İsbun Cephesi olarak adlandıran bir grup, önceki gün Paris'teki Al-Dawa Camisi'ne yapılan bombalı saldınnın ardından Fransa'ya sert bir ihtar gönderdi. AFP Ajansı'na gönderilen bildiride, bu tür saldınlann hafife alınmaması gerektiği vurgulanıyor. •Ebu Bekir-EI Cihad im7alı bildiride •* n ' "Bir kez daha ban Fransudar cczalannı çekecek ve ölecekler. Müslümanlar birleşjn ve düşmanlanmzı öMürün. Bn zaferiniztn ödnlü oiacakbr" deniyor. Bildiride "Avrupa'da lslami köktendinci hareketi" konu edinen ve El- Dava Camisi'nden aşrn akımlara davetiye çıkaran bir yermiş gibi söz açan bir belgesel programın halk arasında nefreti körüklediği ve bombalama eyleminin programtn hemen ardından gercekleştiğine dikkat çekiliyor. Güvenlik konulannda güçlü bir is- tihbarata sahip olan El Vatan gazete- si, köktendincilerin şiddet eylemleri- ni arttıracağı uyansında bulundu. Günlük gazetelerden Le Tribune ga- zetesi ise saldınlar sırasında 11 kişi- nin öldüğünü, 36 kişinin yaralandıği- nı bildirirken resmi kaynaklar ölü sa- yısını 4, yaralı sayısını yaklaşık 30 ki- şi olarak verdi. Cezayir'de güvenlik güçleri tarafin- dan şeriatçı militanlara karşı başkent Cezayir ve ülkenin batısındaki Reliza- ne bölgesinde yürütülen operasyon- larda 50 militanın öldürûldûğü belir- tildi. Diğer yandan, ordu tarafindan dü- zenlenen operasyonlarda köktendinci militanlann büyük darbeler aldığı kaydedildi. Radikal tslamcılann şid- det eylemlerini arttırmasında ordudan büyük darbeler almasının rolü olduğu vurgulanıyor. Cezayir, ocak ve şubat aylannda özellikle de Ramazan ayı boyunca köktendincilerin gerçekleştirdiği kan- lı eylemler ile sarsılmıştı. PEKİN'DEKt KUZEY KORELİ SIĞINMACI FİLÎPİNLER'DE Davetsiz konuk gönderildi Dış Haberler Servisi- Çin'in başkenti Pekin'deki Güney Kore Büyükelçiği'ne sığınan ve Kuzey Koredekı sosyalıst rejimin mımarlanndan sayılan Komünist Partisi Sekreteri HwangCang- Yop'un, büyük bir gizlilik içinde dün Filipinler'e götürüldüğü bildirildi. Güney Kore Elçilik Binası'nda 35 gün kalan Cang-Yop'un, Güney Kore'ye gitmeden önce kısa bir süre Filipinler'de kalacağı öğrenildi. Güney Koreli kaynaklar, Cang-Yop'un dün sabahın • Sosyalist rejimin mimarlanndan Hwang Cang-Yop gizlice Filipinler'e götürüldü. Hwang, kısa bir süre sonra Güney Kore'ye gidecek. erken saatlerinde Pekin'deki askeri havaalanından kalkan bir uçakla, Manila'nın kuzeyindeki Clark hava üssüne getirildiğini bıldirdiler. Kuzey Koreli politikacının Güney Kore Büyükelçilik görevlüeri ve Filipinler askeri istihbarat ajanlan tarafindan karşılandığı belirtildi. Cang-Yop, daha sonra Filipinler Hava Kuvvetleri'ne ait bir helikopterle, ülkenin kuzeyindeki Baguio'ya götürüldü. Çin resmi haber ajansı Sinhua, Cang-Yop'un bir üçüncü ülkeye gitmek üzere Çin'i terk ettiğini duyurdu. Haberde "Kore Yanmadası'nda banşuı ve istikrann gm?ncesi olan Çin, Hvvang Cang-Yop'u sınıriannın dışraa gönderdi"denildi Filipinli yetkililer, Cang-Yop'un Filipinler geldiği yolundaki bilgileri doğrulamadı. Filipinler Devlet Başkanı Fidel Ramos konuyla ilgili bilgisi olmadığını, dışişleri bakanından bilgi isteyecegini söyledi. GENÇ MÜMENDİSLER ALKİM ALKALİ KİMYA A.Ş'nin Afyon Dazkırı Acıgördeki.Ülkemizin ve Avrupanın en büyük ve en modem SODYUM SÜLFAT Tesislerinde görevlendirilmek üzere; f> Tercihan İstanbul Teknik Universitesi veya Ege Universitesi mezunu, (> tyi derecede İngilizce bilen, (> Askerliğini yapmış, 35 yaşını aşmamış, t> Dinamik, sorumluluk üstlenmekten çekinmeyen, Şalt, M C C , ve Enerji Üretimi k o n u l a r m d a deneyimli ELEKTRIK MÜHENDISLERI PLC ve Tesis Otomasyonu, Enstrümentasyon hakkında deneyimli ELEKTRONIK MÜHENDİSLERİ İşletmelerdeki temel makina, cihaz ve prosesler hakkında deneyimli KIMYfî MÜHENDISLERI aranmaktadır. Huzurlu bir iş ortamı, dinamik ve modern bir işletmede dünya standartlarmdaki ortamlarda çalışma. tatminkar ücret, lojman ve çeşitli diğer sosyal haklar verilecektir. Müracaat etmek isteyenlerin özgeçmişlerini, adres ve telefonlan ile birlikte yazılı olarak; ALKİM FABRİKA MÜDÜRLÜĞÜ/AFYON DAZKIRI Fax:0.272.421 32 06 ALKİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/İSTANBUL Fax:0.212.252 76 60 göndermeleri rica olunur. Nükleer atığa cılız tepkiDış Haberler Servisi - Japonya'ya Fran- sa'dan yüksek düzeyde radyoaktif madde içeren nükleer atık getiren îngilız gemisi, yüzlerce nükleer enerji karşıtı gösterici ta- rafindan protesto edildi. 13 ocak günü Fransa'run Cherbourg Li- manı'ndan hareket eden ve iki adet 112 tonluk nükleer atık konteyneri taşıyan ge- mi, dün Rokkasho'daki Mutsu -Ogavvara Limanı'na geldi ve konteynetier ikı kam- yona yüklendi. Üniversite öğrencileri, Gre- enpeace üyeleri ve Ainu etnik azınlığından oluşan yaklaşık 300 gösterici ise atıklan Aomori'deki geçici depoya taşıyan kam- • Fransa'dan Japonya'ya radyoaktif atık getiren gemi, yalnızca 300 kadar Aynu ve çevreci tarafindan protesto edildi. yonlann önünde insan zinciri oluşturarak yolu kesti. Polis göstericileri dağıürken çı- kan çatışmada bir kişi yaralandı. Gemili- mana yanaşmadan önce Greenpeace örgü- tüne bağlı küçük bir tekne lımana gırmeyi başardı, ama eylem yapması polis tarafin- dan engellendi. Nükleeratıklann gelmesi- ni, Japonya'nın çöküş süreci yaşayan plu- tonyum endüstrisinin simgesı olarak nıte- lendiren Greenpeace, hükümete pluton- yum programını durdurma çağnsı yapti. Japonya'nın Fransa ve Ingiltere ile yap- mış olduğu bir anlaşma uyannca Japon- ya'nın 10 elektrik şirketinin kullanırmış radyoaktif uranyum yakıtlan bu ülkelere gönderilerek buralardaki tesıslerde işlene- rek plutonyuma dönüştürülüyor ve ortaya çıkan radyoaktif atıklar Japonya'ya geri gönderiliyor. Nükleer aüklar 30-50 yıl bo- yunca Aomori 'deki geçici depoda saklana- cak ve daha sonra henüz belirlenmemiş bir yere gömülecek. ] Sızıntı 70bn. yayıldı 11 mart günü bir yangin sonucu radyoaktif stzınhnın olduğu Tokai kenti yakınlanndaki Donen nükleer yakıt işleme tesislerinin 70 kilometre ötesindeki Tsukuba'da alınan hava örneklerinde az miktarda radyoaktif sezyum - 134 ve sezyum 137 elementlerine rastlandığı bildirildi. Meteoroloji yetkilileri, havada bulunan sezyum ile kaza arasında bir sağlantı olduğunu düşündüklerini. ama az miktarda bulunan sezyumun insan sağlığını olumsuz etkilemeyeceğini ve ölçümlerin sürdürüleceğini belirttiler. Asahi Şimbun gazetesi, yetkili kaynaklara dayanarak verdıği haberde, sezyum- 137 miktannın, ülke dışında yapılan bir nükleer denemenin ardından açığa çıkan sezyum miktanndan çok daha fazla olduğunu yazdı. • GöRÜŞ/PROF. DR. EROL MANtSAU 2. Türkiye'nin AB'ye yaklaşımındaki unsurlar ne olmalı? 2.1. Çenel durum ve mevcut yapı Türkiye bugün (1997), AB'ye tam üye yapılma- yacağı gerçeğmı kabul ederek ve "Içine sindirerek" psikolojik faktörleri geri plana iterekyeni "AB ile iliş- kileri geliştirme pofitikası'' ortaya koymak zorun- dadır. Eğer bu yapılmaz da "Gerçekler ortaya ko- nursa kamuoyunda yıkıntı olur, halk Avrvpa'dan soğur" gibt bir düşünceyle GB'nin sakıncalan sak- lanırsa Türkiye, şu sonuçlarla karşı karşıya kahr a) 6 Mart Belgesi'nın yapısındaki dengesizlik ve bozukluklar sonucu Türkiye ile AB arasında büyük ekonomık ve politik sorunlar doğar. Ekonomik so- runlann ılk belırtileri, 1996 yılında kendini göster- meye başladı. Zaten, Sir Leon Britton raporlan, Brüksel'in kasım 1995 ve kasım 1996 raporlan dik- katle okunduğunda bu sorunlann nerelerden kay- naklanabilecegi de görülür. b) 6 Mart Belgesı'nin yapısına ve taraflann (Tür- kiye ve AB) belgeyi yürütmedekı farklı ıç mekaniz- malanna bakıldığında, daha önce sayılan sakınca- lar dışında "AB tek yanlı olarak taahhütlerinin ba- zılannı yerine getirmese bile" Türkiye'nin çıkana- nnı koruyacak dengeli bir mekanizma yoktur. Tür- kiye ancak yeniden gümrük koyarak karşı önlem getirebilir ki bu da AB'yi, daha ileri ve tümüyte Tür- kiye-AB ilişkilerini bozacak yeni önlemler almaya itebilir. 1996'da AB, yardım taahhüdünü yerine ge- tirmedi. Gerekçesi Yunan engellemesiydi. Taraflar- dan bın (AB), kendi iç karar ve uygulama mekaniz- masının farklı özelliği dolayısıyla her hususta böy- le hareket edebilir. Başka bir örnek; kasım 1996'da Türkiye, Mısır Çin, Hindistan, Pakıstan ve Endo- nezya'ya anti damping vergileri koydu (K2 grubun- da, Türkiye'ye % 26 vergi). Burada iki husus önem- H; - AB bu işlemi, tek taraflı yaptı, Türkiye ile gö- rüşmedi. - Türkiye, herhangi bir üçüncü ülke gibi (tama- men dışanda) değeriendirildi. 6 mart belgesi ve AB'nin karar ve uygulama mekanizmalannın fark- lılığı bu sonucu dogurdu. Buna benzer örnekler, ya- nn daha farklı alanlarda da uygulanırsa Türkiye'nın 6 Mart Belgesi'ne ve AB fonksıyonel yapısına gö- re "eli kolu bağlıdır ve radikal tepki dışında birşey yapamaz" Bu da ilişkileri bozar. Bugünkü durum (6 Mart Belgesi) devam eder- se Türkiye, "sayılan yükümlülükler altına girmiş, ancak AB tarafindan herhangi bır üçüncü ülkeden farklı olmayan" bir konumda kalmış olur. c) AB Türkiye'ye, elindekı bağlayıcı ekonomik araçlan kullanarak dış polıtıka konusunda baskı yapma olanağına sahip olduğu için öncelikle Kıb- Türkiye-AB ilişkileri (3) ns ve Ege konulannda büyük sorunlar ortaya çı- kar. Bu sorunlann, ileride Ortadoğu (K. Irak) ve Kaf- kasya'ya (Azeri-Ermeni) yayılması da kuvvetle muhtemeldir. d) Askeri konulann ayn özelliği dolayısıyla bura- daki meseteye değinilmeyecektir. Ancak Türkiye tam üyeyapılamadığı için BAB'da yer almayacak- tır. İleride BAB, AB bölgesinde NATO'nun yerini alır- sa burada da Türkiye bakımından potansıyel so- runlar bulunmaktadır. Sonuç olarak; - Türkiye'de ekonomik dinamikler ve genel yak- laşım olarak AB ile ilişkilerin geliştirilmesini gerek- tiren bir ortam bulunuyor. - Ancak Türkiye'nin üye yapılmaması "Türki- ye'nin kurumsal bazda AB içinde yer a/mas/n/" engellemektedir. Bu iki parametrenin uyum içine sokulması için mevcut bozuk kurumsal ilişki yapısının (6 Mart Bel- gesi) değiştirilmesı gerekiyor. Çünkü 6 Mart Bel- gesi, tam üyelik statüsü içinde yürütülebilecek bir belgedir. Bunda htçbir kuşku bulunmuyor. 2.2 Türkiye-AB ilişkilerinin yannı ve Türkiye'nin yaklaşımı: Buraya kadar yapılan değerlendirmelerde orta- ya çıkan sonuç şudur: a) Ekonomik, sosyal ve politik dinamikler, Türki- ye ile AB arasında ilişkilerin geliştirilmesini gerek- tiriyor. b) Kurumsal bazda. Türkiye'nin seçeneği tam üyelik olmakla birlikte AB bakımından bu seçene- ğin imkânsızlıgı, net ve açık olarak ortadadır. c) Kurumsal bazda oluşturulan gümrük biriiği, açtklanan nedenlerle Türkiye aleyhine biryapı oluş- turmuştur ve bu dengesız yapıda ısrar edılirse ya- nn Türkiye ile AB arasında telafisi imkânsız sorun- lar ortaya çıkar, hatta Türkiye AB'den uzaklaşma durumuna gelir. d) 6 Mart Belgesi nasıl değeriendirilmelidir? Şu belge yenne Norveç-AB arasında ilişki düzeninı esas alan bir kurumsal ilişki düzeni kurulmalıdır. e) Böyte bir yapılanma; c.1. Dengeli ve karşılıklı çıkarları korur, Türkiye'yi tek yanlı bağımlılıktan kurtanr. e.2. Kurumsal iliskilerde, doğabilecek sorunlar azattılmış olur. e.3. Türkiye-ABD, Japonya, Türk Cumhuriyet- leri ve diğer ülkelerie "AB dış ticaret ve dış politi- ka uygulamalan tek yanlı bağımlı olmadan, daha esnek" bir iKşkı düzenine girebılir. e.4. Kendi iç dınamikleri çok güçlü olan ekono- mik faktörier, Türkiye-AB ilişkilerinin, normal koşul- lar altında ve daha hızlı gelişme gösterirler. e.5. İleride Avrupa konfederasyonunda ortaya çıkabılecek beklenmedik gelişmeler (örneğin bö- lünme) karşısında, - Türkiye daha esnek bir konumda olur, - AB'deki yeni oluşum karşısında, elinde kendi karrJan ile masaya oturur. - AB ıçi çekişmeye taraf olmamış olur. Sonuç ve özet: 1) AB'nin Türkiye'yi uzun vadede de tam üye yapması, AB açısından olanaksızdır. 2) Türkiye'de ekonomik ve politik iç dinamikler, Türkiye-AB ılışkılennın getiştirilmesı yönündedir. 3) Türkiye tam üye olmasa da Türkıye-AB ilişki- leri, ekonomik ve politik olarak gelişecektir. 4) 6 Mart 1995 Belgesi ile gümrük bııiiğine gıriş "dengesiz ve Türkiye'nin ulusal çıkahanna ters düşen" bir yapılanmadır. Türkiye, tek yanlı bağım- lı duruma gelmiştir. 5) 6 Mart 1995 Belgesi ile gümrük bırlığine giriş "dengesiz ve Türkiye'nin ulusal çıkarlanna ters düşen" bir yapıtanrnadır. Türkiye, tek yanlı bağım- lı duruma gelmiştir. 5) Bu yapılanmada ısrar edilirse hem Türkiye'nin ekonomik ve politik çıkarian büyük zarar görür, hem de Türkiye ile AB arasısında telafisi imkânsız sorunlar doğar. 6) Türkiye artık AB ile ilişkilerini "tam üye yapıl- mayacağı gerçeği ve stratejisi üzerine" oturtmak zorundadır. 7) 6 Mart 1995 Belgesi yerine, AB-Norveç ilişki düzenini esas alan kurumsal ilişki düzenine geçil- melidir. 8) Böyle bir yapılanma, dengeli olduğu ve kar- şrfıklı çıkarian koruduğu için hem doğmakta olan sorunlar azaltılır hem de Türkiye-/ AB ilişkileri da- ha sağlıklı bir çizgiye oturmuş olur. 9)Türkiye'de ilgili çevreler, bu gerçeklerin ıştğın- da harekete geçmelidir. 10) Yapılacak ış şudur AB'den, Türkiye'nin tam üyeligı konusundaa kesin takvim istenmelidir. Bu takvim Brüksel tarafindan verilmediğı (venlemedi- ği) takdirde, 6 Mart Belgesi'nin, Norveç-/ AB mo- deli doğrultusunda değiştirilmesi için görüşme ta- lebinde bulunulmalıdır. Bunlar yapılmaz, işler kendi akışı içine bakılırsa, Türkiye ile AB arasında henüz doğmakta olan so- runlar, ileride çözümü imkânsız hale gelir ve bun- dan en büyük zaran, Türkiye-AB ilişkileri görür. BÎTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle