29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yılmaz 'RP'siz hükümet modeli zorunlu' DÜRDANE KOCAOĞLU BÜLENT ECEVİT ANTALYA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. merkez sağda bütünleşmenin belirli bir süreç içinde gerçekleşmesi ve bunun tabanda olması gerektiğini belirtirken "Tabandaki bütünkşme için de bu partilerin belli bir iktidar ortaklığında bir araya gclmelerine Oitiyaç vartür'* dedi. Yılmaz, Antalya'nın Göynük beldesinde dün gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Yılmaz, "Çeldlsekdebirşey değişmez diyorsunuz. Ama her türiü fedakârbğa hazır oMuğunuzu söylüyorsunuz. Bunun ölçüsü ne" sonısuna karşılık. demokrasilerde oyunun kurallanna oyunculann karar vereceğini söyledi. Medya ve başka kuruluşların liderler adına karar verme hakkı olmadığmı kaydeden Yılmaz, şunlan söyledi: "ANAP olarak biz Türkiye'de rejimin yaşatılması konusunda sorumluluğumuzun biHncüıdeyiz. Bunun için yapabUeceğimiz fedakâıiığın azamisini yapoğımıza inanıyoruz." 'Her kafadan ses' Yılmaz, Kuran kurslannda Atatürkçülük dersi konmasına ilişkin soru ûzerine de hükümet adına her kafadan bir ses çıktığını belirterek "Hükümet tavnnı ortaya koysun. Yasal değişiklik gerekiyorsa Meclis'e getirsin biz de ona göre tsmr belirleyeiinı'' dedi.Başbakan Yardımcısı Tansu ÇUIer'ın altematif hükümet formülleriyle başbakanliğını gündeme getirmeye çalıştığına ilişkin soruya Yılmaz. şu yanıtı verdi: "Rejimin korunması için RP'yi hükümet djşında btrakacak bir uziaşı fbrmülüne destek vermeye ha/ınz. Böyle bir model Türkrye'nin bütün sonınlannı çözmeyecektir, ancak sınuiı bir çözüm hükümeti olacaktır. Rejimin yaşatıiması için böyle bir modeli zaruri görüyonız. Kişflere bagn olmaksmn böyle bir hükümetin misyonunu, süresini, programını tartışmaya açığız. DYP de bu noktaya geldiği anda rejim bunahmının aşüması yolunda çok öncmli bir mesafe aunnuş olacaknr." ŞfipheB şahıs Miting sırasında polis tarafından şüphe üzerine gözaltına alınan bir kişi sorgusu yapıldıktan sonra serbest bırakıldı. Yetkililer, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptılar: "Lara'da bir restoranda garsonluk yapan gencin bazı ruhsal sorunlan olduğu anlaşıku. Ancak herhangj bir terör örgütü ile baglanösı olmadığı anİaşınnca bu sabah (dün) serbest bırakıkh." Yılmaz, parti örgütünce Alanya'da dün düzenlenen mitingde halka hitap etti. "Hükümet istifa" sloganlan nedeniyle kürsüde bir süre bekleyen Yılmaz, daha sonra ezan okunmaya başlayınca konuşmasına ara verdi. Yılmaz, Türkiye'de aciz hükümetler bulunsa bile hiçbir zaman "ezanm susmayacağını, al bayrağın inmeyeceğini ve vatanın bölünmeyeceğini" söyledi. Yılmaz, şunlan söyledi-. "Susurluk'un üzerinden 5 ay geçti. Yolsuzluklanm nasd örttülerse Susuriuk ile ortaya çıkan çeteyi de örtmeye çalışıy orlar. Çiinkû bu çetenin içinde kendi bakanlan. millerveldlleri, genel müdürkri var. Devlet uyuşturucu kaçakçısına yeşil pasaport, silah rtıhsab verir mi? Böyle devlet olur mu? Hükümet, Cumhurbaşkanı dürtünce harekete geçtL Hoca savcılığa gideceğini söyledL Ama ben iddia edhorum. Gitmedi, saveılara bir şe>r vermedL Şimdi saveılara baskı yaparak örtbas etmeye çalışıyorlar. Ama örtmeye güçİeri de ömürleri de yetmeyecek." Muhalefetin gözü DYP içinde. Rahatsız milletvekilleri gerekli desteği vermediHükümete altematif arayışı sürüyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RE- FAH YOL hükümeti arka arkaya gelen buna- lımlarakarşın ayakta kalmayı başanrken mu- halefet partileri hemen yaşama geçirilebile- cek bir hükümet modelini bugüne dek orta- ya koyamadılar. Yeni bir hükümet seçeneği için vazgeçilmez koşul olan DYP içindeki ra- hatsız milletvekillerinden beklenen desteğin sağlanamaması muhalefet partilennı de sı- kıntıya soktu. REFAHYOL hükümetine "ild bayram arasında biter" diye ömür biçen siyasetçiler. DYP içinden bekledikleri desteği bulama- yınca *vade"yı uzattılar. Milli Güvenlik Ku- rulu (MGK) ve Bakanlar Kurulu bunalımla- nnı atlatan hükümet, bu ay sonunda yapıla- cak MGK toplantısına dek rahatlamış görü- nüyor. Siyasal partılenn. yaşanan süreçte iz- ledikleri politikalar ve hesaplan şöyle: DYP cephesi: DYP, Genel Başkan Tansu ÇiJler'in "başbakanüğuu" öngörmeyen mo- dellere kapıyı kapadı. Çiller, yeni hükümet arayışlan sürecinde topu sola atmak için "Once onlar birleşsin" derken parti içi mu- halefeti de susturdu. Parti içi muhalefetin temsilcilerinden Ayvaz Gökdemir, Çiller ile yaptığı görüşmenin ardından, "iknaoMum" açıklamasını yaptı. DYP lideri Çiller, parti- sinden istifalar beklenmesine karşın, D- SP'den 2 milletvekilinın transfer edilmesiy- le moral buldu. Muhalefet cephesi ise süreç içinde RE- FAHYOL'un tıkanması ve DYP içindeki mu- halif milletvekillerinin yol aynmına gelme- sı umudunu koruyor. Çiller ise hükümetin "gjdebikiiği kadar" sürmesi ve gerekirse ola- sı bırerken seçime kendi başbakanhğmda gi- dilmesi için çaba gösteriyor. Çiller, milletve- killerinin emeklilik hakkına kavuşacağı son- bahardan önce TBMM'den erken seçim ka- ran çıkmayacağına da inanıyor. RP cephesi: RP, "İktidar olabflirler, ama iktidarda kalamazlar" görüşünün yerleşme- sinin olası bir seçimde aleyhine olacağı gö- rüşüyle "ödün üzerineödün" vererek iktidar- da kalma mücadelesi veriyor. RP tarafinda, "ya iktidaryaseçun" seçenekleri dile getiri- Hrken olası bir erken seçime iktidarda gide- bilmenin de hesaplan yapılıyor. DYP lideri Çiller'i Yüce Divan'dan kurtararak iktidar diyetini ödeyen RP; DYP ile ANAP'ın an- laşmasının olanaksız olduğu, bu nedenle TBMM'den REFAHYOL hükümeti dışında bir seçenek çıkamayacağı kanısında. ANAP cephesi: ANAP lideri Mesut Yıl- maz,**yamiktidarortaj^olacakmışgibi hü- kümet arayışlan ve ber an erken seçime gkti- leceknüş gibi seçim haztruklan" için çalışı- yor. DTP'nin de destek olacağı ya da içinde yer alacaği ANAYOL-SOL modeline sıcak bakan Yılmaz, bu yönde ginşımlerde bulun- du. ancak bugüne dek DYP'den beklenen destek sağlanamadı. "Hertürlüözveriyeba- zmm" diyen Yılmaz, DSP lideri Ecevit'in "liderler dışında4'lü koaüsyon"modeline de sıcak yaklaştı. Yılmaz, bir erken seçim ola- sılığına karşı da meydanlara indi. DSP-CHPcephesi: REFAHYOL'un düşü- rülmesi arayışlan sürecinde "sokla Mrtik" baskılan yoğunlaşırken GHP lideri Deniz Baykal da bu yönde mesajlar verdi. DSP hderi Büknt Ecevit ıse "CHPflekle- otojik aynhğunız var. birleşmeyiz, ama CHP ile hükümet ortaklığını içime sindirebflirim" diyerek bu partiyle ışbirliğınin sınınnı çiz- dı. Ecevit, "tiderİerin katılmayacağL, teknok- rauar hükümeti" nıteliğinde bir ANAP- DYP-DSP-GHP hükümeti önerdi. Ancak bu model için öncelikle destekleri zorunlu gö- rünen ANAP ile DYP arasında yakınlaşma sağlanamadığı gibi CHP'den de "3'lü olsun. Sayısal olarak yeterli olur" karşılığı geldi. Ece^t ortadakı tabloyu değiştirmeyeceği ge- rekçesiyle erken seçime karşı çıkarken CHP lideri Baykal, "TBNLM çözemezse halk çö- zer" diyerek erken seçime sıcak baktıklan mesajmı verdi. 4 Onlam devlet katletti' 7 üniversiteli genç, 16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi önünde faşist güçlerce öldürülmelerinin 19. yılında binlerce kişinin katıldığı törenle anıldı tstanbul Haber Servisi- 16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi önün- de 7 kişinin yaşamını yitirdiği faşist saldın, binlerce kişinin katıldığı an- tna töreniyle protesto edildi. Beyazıt Meydanı'nda 19 yıl önce gerçekleştirilen bombalı ve silahlı saldın, HADEP, ÖDP. CHP, SİP, DBP, Hakjar ve Özgürlükler Plat- formu (HÖP), Demokratik Müca- dele Platformu (DMP). Demokra- tik Haklar Platformu (DHP), Hal- kevleri, Üniversiteli Öğrenciler Plat- formu (ÜÖP), istanbul Üniversite Öğrencileri Koordinasyonu, sendi- kalar ile çok sayıda demokratik kit- le örgütü tarafından kınandı. Susuriuk kazasıyla ortaya çıkan "devtet-çete-nMfya-siyasetçi'' ilişki- lerinin kınandığı gösteriye Ferhat T\ınc,OrhanAydın,Süavi,GrupYo- rum ve Koma Dengi Azadi gıbi sa- natçı ve müzik topluluklan da des- tek verdi. "Çeteter MecKste, öğrenciler h»- piste". "Bu memkket bizim çetelere bıraknıayacağız", "Gazi. Ümraniye, 16 Mart şehitieri ölümsüzdür", -16 Mart'ın hesabmı soracağız" pan- kartlannı açan topluluk, "Zindan- lar boşalsm,çetelere yer kalsın" "Be- yazıt faşizme mezar olacak". "Hal- kız.hakhyız, kazanacağa" ve "Ana- lann öfkesi katilleri boğacak" slo- ganlannı attı. Daha sonra IÜ Eczacılık Fakülte- si önünde toplanan grup , katliam- da ölen 7 kişinin resımlerinin yerleş- tirildiği kapının önüne karanfıller Bir basın açıklaması yapan ÖDP tstanbul ll Başkanı Mehmet Atay, "Katiiamın 20. yıldönümünde karan- lıklann aydınlık olduğu bir dönem görmek istiyoruz" dedi. (Fotoğraf: HATİCE TIİNCER) bıraktı. Katliamın yapıldığı yerde basın açıklaması yapan ÖDP İstan- bul II Başkanı Mehmet Atay, "Kat- liamın 20. yıldönümündc karanhk- lann aydınlık olduğu bir dönem gör- mek istiyoruz" dedi. 16 Mart'ın, Halepçe'de Irak yöne- tımi tarafından öldürülen 5 bin kişi- nin öldürülmesinvn de y\ldönümü olduğunu hatırlatan SİP Genel Baş- kanı Avdemir Güler ise "Biz 10 ta- ne çetecinin DGM'de yargılanma- srvia tatmin olmayacağiz. 1 Mavısla- nn, 16 Martlann hesabını soraca- gK w diye konuştu. Beyazıt Marşı'nı söyleyen toplu- luk daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı. Ankara'da da Kızılay'da Zafer Çarşısı önünde saat 13.00 sıralann- da toplanan bir grup, 16 Mart katli- amını protesto eden sloganlar attı. Burada bir basın açıklaması yapan gruptakiler, amaçlannın 19 yıl önce Beyazıt Meydanı'nda 7 öğrencinin öldürülmesini protesto etmek oldu- ğunu bildirdiler. Gruptakiler daha sonra alkışlarla tempo tutarak Sakarya Caddesi'ne doğru yürümek istediler. Ancak, emniyet güçleri buna izın vermedi. Göstericiler, daha sonra olaysız da- ğıldılar. Yücel Sayman,'Yargının Bağımsızlığı' konulu toplantıda konuştu 'Yargı bağımsızhğı için adli polis şart' tstanbul Haber Servisi -tstanbul Barosu Baş- kanı Yücel Sayman, yargının bağımsızlığı için "adli polts"ın mutlaka kurulmasi gerektiğini be- lirterek "Tutuklayan. gözalnna alan polis Içişle- ri Bakanlığı'na bağlıy sa, yargı bağımsızhğından söz edilemez" dedi. Adalet Bakanı Şevket Ka- zan ise yargınm bağımsızlığı konusunun binn- ci dereceden önemli sorun olup olmadığının da düşünülmesi gerektiğini söyledi. Hukuki Araştırmalar Demeği (HU-DER) ve Sanyer Belediyesi tarafından dün Atatürk Kül- tür Merkezi'nde düzenlenen"Yargmın Bağnn- sızlıgı" konulu toplantıda konuşan Sayman. 1 Mayıs sanıklannın yargılandığı davada, sanık- lann jandarma tarafından dövülüşünü oradaki hâkimlerin engelleyemediğine dikkat çekerek "Bu bir vahşeti kabul etmek anlamma gelhor- sa, \argi bitmiştir. rükenmiştir" diye konuştu. Kazan' ın " Bir spor sahasında yargılama olur mu" şeklindeki sorusunu Sayman, "Benim an- layamadığun bir bakanın bunu nasıl sorduğu. Biz 40 yıkhr İstanbul'da büyük bir adliye yapü- ması gerektiğini söylüyonız. Mevcut adliyekrde hukuku zor beklersiniz" diye yanıtladı. Hâkim- ler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısının yargı bağımsızhğına aykın olduğunu söyleyen Sayman, şöyle konuştu "Yargının bagımsız ol- duğu Bahlı ülkelerde yargıçların ve savcılann sendikal hakkı var. Yargının bagımsız olmasını istiyorsamz. o zaman buyrun verin sendika hak- kuu." Kazan, HSYK içindeki üyelerden ikisinin Yargıtay ve Danıştay camiası içinden seçilip Cumhurbaşkanı tarafından atandığını belirterek "Kurulun içinde bulunan Adalet Bakanı ise mil- letvekiüdir ve seçilmiştir. Türk miiletini temsilde seçilmişler mi, yoksa atanmtşlar mı daha ctkin- dir? Bunu değeriendirmekte fayda >ar" dedi. Panele katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı RTayyip Erdoğan, Sanyer Belediye Başkanı Yusuf Tûlün, HU-DER istanbul Şube Başkanı Orhan Öge, Yargıtay üyesi Hâkim Ka- mil Acar, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakülte- si öğretim üyesi Doç. Dr. Burhan Kuzu, Doç. Dr. Hasan Fendoğlu ve Avukat Stbel Erarslan da görüşlenni açıkladılar. İJffi Baykal 'Türkiyeye ujurukçu lazundeğil 9 MERİHAK BALIKESlR - MUĞ- LA- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin tedaviye ihtiyacı olduğunu belirterek u Bir doktor la- zun. Ama üfürükçü dokto- r degil. gerçek doktor. O doktorun reçetesinde sos- yal demokrat yazryor" de- di. Baykal, "Gettn, bir de Denizİe deneyin sosyal de- mokraüan" çağnsı yaptı. CHP Genel Başkanı De- niz Baykal. önceki gün So- ma'da partisince düzenle- nen mitinge ve Balıkesir'de düzenlenen örgüt yemeği- ne katıldı. Dün de Muğla ve ilçelerine giden Bay- kal'm hedefi, Refah Parti- sivehükümetti. Baykal, "Tûrkiye senin- le tarih yazacak, Türldye laiktir, laik kalacak. Yeter arük büieşin. iktidara yer- leşûı" sloganlan eşlığınde yaptığı konuşmalarda ken- dini ve CHP'nin politikala- nnı anlattı. Soma'da yaklaşık üç bin kişinin katıldığı mitingde hükümetin özelleştirme çalışmalannı sert bir dille eleştiren Baykal şunlan söyledi: "Tûrkiye ameliyathk hasta, bakın maf\a ile mü- cadele ne oldu. Ortbas et- meye, normal bir şeymiş gi- bi göstermeye çahşıyorlar. Savcılann fe/iekekrinin ge- reği yapılmıyor. Medis du- vannı aşamıyor. Niçin? Türkiye'de konunun yargı önünde sonuçlandınlması engefleniyor. Mafya ile mü- cadelede ön şart nıflletveld- li dokunulmazlığı üe Me- murin Muhakemeb Kanu- nu'nun kaldınlmasıdır... Türldye'nin bu aşamada tedaviye ihtiyacı \ar, bir doktor lazun. Ama üfürük- çü doktor değil, gerçekleri büunsd olarak değeriendi- rebilecek, gereğini yapabi- lecek bir doktora ihtiyacı var. O doktorun reçetesin- de de sosyal demokrasi ya- zrvor." IRMIKI AYDIN ENGtN e - mail: engin (a planet.com.tr Baştan söyleyelim, bu yazı erkek okuyucular için yazılıyor. Bir parça insaflan varsa kadın okuyucular okumasın. Gene baştan söyleyelim, bu yazı bütün matrak görünümüne rağmen son derece ciddidir. Er- kekleri umutsuz da olsa bir di- renişe çağırmaktadır. Direniş çuvallarsa, ki kaçınılmaz görü- nüyor, savunma, geciktirme, er- teleme taktikleri ve stratejileri üretmek üzere kafa kafaya ver- me çagınsıdır. Bu yazı bir "cinstaşlık bilin- d"ne sahip çıkma ve buna uy- gun eylem çağnsıdır... ••• Cinstaşlaıi Haftalardır kopya koyun, kopya maymun, kopya doma- tes muhabbetine kapıldık gittik. Farkında değilsiniz. Konu -bü- yük olasılıkla kadınlar tarafın- dan- saptınldı. Hepimiz insan kopyalamaya giden bir sürecin ahlâksal, sos- yal, ekonomik sonuçlannı tartı- şıyoruz. Gözden ustaca kaçın- lan noktanın tartışıldığına, altı- nın çizildiğine en azından ben tanık olmadım. Dünyanm Bütün Erkekleri, Birleşin !.. Binlerce yıllık egemenliğimız tarihte ilk kez amansız bir tehli- keyle karşı karşıya. Erkek ege- men toplumun bütün kazanım- lan bir çırpıdayok olacak. Temel işlevi sona enmiş bir canlı türü olarak sonumuz geldi ve biz bu- nun farkında değilmişiz gibi dayranıyoruz. Önemli olan bir koyunun kop- yalanması değil. Hiç değil. Cinsimize özgü körlüğü ve vurdumduymazlığı, umursa- mazlığı bir yana itmemiz gerek. Irtanda'da. Amerika'da ve Isviç- re laboratuvarlannda becerilen canlı kopyalamafilan değil, er- keğe gerek kalmaksızın bir canlı yaratmaktır. Kopya koyun dedikleri bir 'emöriyon'dan üretildi. Orta- okul tabiat bilgisi kitabını açıp baktım. Embriyon döllenmişyu- murta demek. Tek bir döllenmiş yumurtadan kopyalama yönte- miyle sonsuz sayıda canlı üre- tilebilir{miş). Bu canlılann birbirinin benze- ri olması sakıncası aşılmaz bir sorun değil. Gen teknolojisinin ve DNA araştınmalannın bugün vardığı düzey bile kopyalanmış embriyonlann görünüşte de, ki- şilikte de farklılaştınlabilmesini mümkün kılıyor. Yani sorun ar- tık kuramsal değil, bir mühen- dislik (gen mühendisliği filan ya- ni) çalışmasından ibaret. Işin özü çözüldü. Erkeğin işlevi da- mızlık mertebesine indirgendi. Bir üst paragrafın son cümle- sini öytece okuyup geçemezsi- niz. Damızlık sözcüğüne özel- likle dikkatinizi çekerim. Yeryü- zünde erkek-kadın sayısı he- men hemen eşit. Yan yanya ya- ni. Peki siz hiç bir sürüde dişi koyun sayısı kadar koç, bir kü- meste tavuk sayısı kadar horoz duydunuz mu ? • • • Doğanın kuralları işleyecek demektir. Nasıl çoban bir iki er- keği damızlık diye ayınp geri ka- lan "toklu"lan rnezbahaya sürü- yorsa; kümeste fiyakalı bir ho- roz tutulup, geri kalanlann boy- nu bıçak altına uzatılryorsa... Durum hem ciddidir. hem va- him. Sonumuz geldi diyemem. Ama işlevimiz bitti bitiyor. Bu- nun kaçınılmaz sonucu var. Iş- levsiz eşya tavan arasına kaldı- nhr. Işlevsiz canlı, varlığını işlevi olan canlılara bağımlı, onlann insafına kalarak sürdürebilir. O mutlu altın çağımız sona eriyor. Erkek egemenliği tarihte ilk kez ölümcül darbe yedi. Ka- zanma, o eski altın çağı geri ge- tirme şansımız srfır. Elimizden olsa olsa kaçınılmaz sonu erte- leme, geciktirme gelebilir. Yağ- cılığın, yalaklığın her türünü göstermeliyiz. Erkeğin evin di- reği olduğu masalını bugünler- de sıkça yinelemeliyiz. Yuttura- mazsak laboratuvarlarda üre- menin insana aykırılığı üstüne felsefi, şiırsel, sosyolojiktanrtlar (argüman) üretmeliyiz. "Erle ka- dın I kadınla er I biıiikte yükse- lir/ Tannya erer" diyen sade su- ya tirit şiirdenemelerini ısıtıp ısı- tıp duygu pazanna sürmeliyiz. Romantizmi yenkjen canlandır- maktan öte çıkış yolu göremi- yorum. Cinstaşlanm!.. Bunlan konu sıkıntısına düş- müş bir gazetecinin saçmala- malan gibi algılamak aymazlı- ğına düşmeyin. Sayılı gün ça- buk geçer. Teknolojide gelişme hızı, önceki yüzyıllardan çok farklı. Elektriğin bulunuşundan elektrikli trene belki seksen doksan yıl geçti. Ama bilgisayar teknolojisinde bir aygıtın müze- lik olması için artık birkaç yıl ye- tiyor. İlk uydudan bugünkü uy- dular dünyasına geçiş, yirmi yıl bile sürmedi. Her şey çok hız- landı. Gen teknolojisi, DNA mü- hendisliği de öyle. Bunlar bu işi çabukçözeıier. Işin laboratuvar aşaması, araştırma dönemi noktalandı. Sıra mühendisliğe, seriüretime geldi... Siz bunlan düşünedurun. Ben kanma çiçek almaya gidi- yorum. Yann sabah da gazete- deki ne kadar "dişi" varsa hep- sine en yalak gülücüğümü takı- nıp "günaydın" filan diyeceğim. Bakarsınız ileride lazım olur. Siz de boş oturmayın. Sıvayın kolları! Egemenliğimiz bitti, var- lığımız tartışmalı hale geldi... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Eğitim... Sekiz yıllık parasız, ödünsüz, koşulsuz, kesintisiz tek dıplomalı ilköğretimin amacı nedir? Dil, din, ırk aynmı yapmayan, insan hak ve özgür- lüklerine saygılı, laik, demokratik eğitimdir... 13-15 yaş arasındaki bu kesintisiz eğitim Türkiye'yi ortaçağın karanlığına göturmek isteyen güçlerin işinegelmiyor... Bir toplumun çağdaş ve bilimsel olmasının yolu- nun, sekiz yıllık kesintisiz eğitimden geçtiği apaçık or- tadadır. Bir toplumun; sorgulayan, çözüm sağla- yan, özgür düşünen, bilim üreten aydın insanı ye- tiştirmek için sekiz yıllık kesintisiz eğitime destek ver- mesi gerekmektedir... Bu nasıl olacak, nasıl gerçekleştirilecek? Türkiye'de 500'ü aşkın imam-hatip lisesı ve 10 bi- ni aşkın Kuran kursu bulunmaktadır. Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın denetiminde olan imam-hatip liseleri ise ne yazık ki Refah Partisi'nin gençlik kollanna dönüş- müştür. Kuran kurslannın büyük bir bölümü ise şe- riatçı vakıflann denetimi aitındadır. Buralara laik demokratik cumhuriyeti yıkmak isteyen 13-18 yaş arasında çocuklar tioldurulmuştur. Bir yandan RP, öte yandan DYP ve ANAP içinde 'tarikatçı milletvekillen' sekiz yıllık eğitime karşı çık- maktadır... Ülkemizde dini siyasette araç olarak kullanmak is- teyenler şimdilerde '5+3' fonmülüyle gözlerimizi bo- yamak istiyorlar... Tüm demokratik kitte örgütleri, sendikalar, libe- raller, sosyalistler, demokratlar 'sekiz yıllık sürekti eğitime' destek vermelidir... • • • Onlar, benim çocukluk ve gençlik yıllanmın geç- tiği Manisa'da lise öğrencisıydiler. Onlar, sevginin gi- derek kaybolduğu bir toplumda sevgiyi, banşı an- yorlardı... Çoğunun yaşı 15-17 arasındaydı. Yasadışı örgüt kurmak suçundan gözartına alındı bu çocuklar. ış- kenceden geçti hepsı. Sonra 'örgüt üyesi olmak' ve 'yataklık yapmak' suçlanndan tutuklandılar. Bu çocuklar üç gün önce Manısa Sulh Ceza Mah- kemesi'nde yargılandılar. Suçlamalar DGM dosya- sındaki gibiydi: "Pankartasmak, duvartara ideolojik sloganlaryaz- mak..." Çocuklar bu kez beraat etti. Böylece ortaya ga- rip bir hukuksal uygulama çıktı. Aynı suçlamalardan iki ayn dava açılması gibi evrensel hukuk kurallan- na uymayan bir durumun yanı sıra birbiriyle çelişen mahkeme kararlan kafalan kanştırdı. Şimdi ne olacaktı? Aynı dosya kapsamında DGM'ye göre gençler suçluydu. Oysa Manisa Sulh Ceza Mahkemesi, iş- kence artında alınan ifadelerin geçerii olmayacağı- nı belirtiyor, gençleri aklıyordu. Peki bu aklanma, onlann çocukluklannı, gençlik- lerini geriye getirecek miydi? Hiç sanmıyoruz! Çünkü yaşamlan altüst oldu, çoğu Manisa'yı terk etti, başka kentlere yerleşti... Manısa, Spil Dağı eteklerine yaslanmış yemyeşil bir kenttir... Benim çocukluğumun kenti bunca sanatçı, yazar, şaır. gazeteci, bilim adamı, politıkacı yetiştirmiştir... Şimdilerde ise o güzelim kent, çocuklşnmızı i§r kenceden geçiriyor, cezaevlerinde çürütüybr... • * • 'Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karaniık Eylemi'ne katılan 64 kişi Bartın Cumhuriyet Savcılığı'na gidip ifade verdıler... Bartın Karadeniz'de bir ilimiz... Polisler, Bartın Cumhuriyet Alanı'nda hergece top- lanan insanlanmızı bir bir saptamış, daha sonra da Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulun- muş... Suçlan şu: Izinsiz gösteri yapmak!.. Bir ülkede devlet içinde örgütlü eli kanlı çetele- re karşı çıkmak, şenatın ayak seslerini duymak, hır- sızlara, soygunculara karşı tavır koymak, ne yazık ki suç sayılıyor... Bartın'daki 64 'suç/u'ya selam ve sevgiler... ••• Dört gündür Ege'deyim. Pazar günü TÜYAP Ki- tap Fuan'na gittim. Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde imza gününe katıldım. Kimi yayıncılar TÜYAP fuan- na niçin katılmıyor, anlamış degilim. Kendi yayınev- leri TUYAP'ta yok ama kitaplan satılıyor. Bir kültürel etkinliğe sahip çıkılmaz mı? Deniz Kavukçuoğlu'nu kutluyoruz... 'Siyanün'e Altına Hayır' koşusu curna günü Berga- ma'da başladı, cumartesi günü TÜYAP Kitap Fu- an'nda bitti. DİSK Ege BölgeTemsilcisi Musa Çam'ın da taşıdığı meşale, Bodrum Gönullüsü Saynur Ge- lendost'un elinden Prof.Dr. Ekrem Akurgal ile Prof. Dr. Bilge Umar'ateslim edildi... Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın yılma- dan, yorulmadan mücadeleyi sürdürüyor. Demokra- tik kftle örgütien, sendikalar ve halk da Sefa Taşkın'ı destekliyor.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR AGDAS YAYİNLARI Olayia.r, anılar, işgailer, boykotlar, grevler, politikacılar 250.000 TL ıKDVaafıil) Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesi Saitamsöğüt Sokak No: 9/B Cağatoğlu IstanbıJ Tel:5t4 01 95/96 Posta çeki no.: 686322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle