Katalog

17 MART 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Edıme PB 10 Samsun Çanakkale PB 10 Trabzon Kocaeli Y 6 Gıresun Izmır _ PB 14 AnkaraManısa PB 14 Konya Aydın PB 16 Eskışehır K Denizli 14 Sıvas K Zonguldak K 5 Antalya PB 15 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van Y Y Y Y Y K K 18 11 16 9 9 2 5 Butün bolgelenmız parçalı ve çok bulutlu, Marmara'nın batısı, kı- yı Ege ve Batı Akdenız kıyılan dışında tum yurt yağışlı geçecek Yağış- lar yağmur ve sağanak, Marmara'nin doğusu, Karadenız'ın ıç kesım- len, ıç Ege ıle iç Anado- lu'nun kuzeyınde yük- seklerde karla karışık yağmur ve kar, Doğu Anadolu'nun doğusun- da kar şeklınde olacak. Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel HB PB PB Y ÇB PB Y ÇB 12 13 18 7 9 16 7 10 Budapeşte Y 5 Münih Atına Mılano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn PB ÇB PB K PB Y Y Y 21 19 -3 -2 -4 7 5 11 11 Taşkerrt 'Tahran Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K Y PB Y PB PB PB Y 1 16 13 16 13 14 13 18 Şam Y 15 0Aç,k Karlı CUMHURIYET'TEN OKURLARA ORHAN ERJNÇ Sulukar i Gök gûrûltulu G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada Türkeş'e göre; "MGK karartan bir sille. Hemen gereği yapılmalı. RP de muhalefete dönmeli. Yok- sa fazla zaman kalmadı. Tanklar var, mektup var, geliyorum' diyoriar." Makovsky ise bir darbe karşısında Amerika ile Av- rupa'nın daha önceki "müda/ıa/e/ercfe " izlediği çiz- giyi yineliyor. ABD'nin "istemediği halde" darbe gerçekleşirse "karşılıklı ortak çıkarlara dayanan pragmatik" bir yanrt vereceğini, Avrupa'nın ise darbeyi "çok cid- di bir kara leke" kabul edeceğini söylüyor. 12 Eylül darbesi, dışanda, aynı doğrultuda değer- lendirilmişti. ABD, okşadı. Avrupa ise demokrasi rayından çı- kıyordu diye darbeyi destekledi. O kadar ki, "dört duvar arasında" bırakılan De- mirel, Avrupa'nın çeşitli kuruluşlarından gelen önemli siyasetçileri, "Ülkenizde demokrasiden vaz- geçemiyorsunuz. Buraya gelince darbecileri des- tekliyorsunuz. Bu yaklaşımı anlamak mümkün de- ğil" diye tersliyordu. Tabıi, "Türkiye'de bazılarınm TSK'yi bir siyasal- laşma sürecinin içine çekmek istediğinden" söz eden Şaibe Hanım'ın irdelemelerine önem verene rastlanmıyor. Tuhaf değil mi; "halaskâran-ızabitan"dan beri 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta ve hatta 12 Eylül'deki darbe gerekçelerinde yer alan "ülkenin uçurumun kena- nna geldiği ve getirildiği" ifadesi, artık Türkiye'de yazılıp söylenmiyor. Yabancı yayınlarda yer alıyor. İki yalancı ABD yönetimıne yakınlığıyla tanınan VVashington Post, "Refah /7e koalisyona giden laik parti DYP'li milletvekillerinin 'kendi çıkarlarını milli menfaatlere tercıh' ettiklerini" yazıyor. "Bu nedenle laiklik mü- cadelesi geleneksel olarak askeriere kaldı" diyor. - Hâlâ mektup mu, muhtıra mı, uyan mı, bir türiü karar veremediğimiz MGK kararlarına nasıl mı gel- dik? DYP'nin RP'yeteslim olması, RP'ye karşı öte- ki partilerin uzlaşmaz tutumlan.. ve kısa, ama önem- li bir yargı: Parlamentonun görevini gerektiği ölçü- de yapmaması ıle! Muhtıra ve darbe söylentileri ne zaman gündem- den inecek ya da indirilecek? Yanıtı çok basit: Ne zaman ki Takkeli, yalanı yutturmacılığı bıra- kıp, gerçek anlamıyla laik, demokratik cumhuriye- te şapka çıkarırsa... Boş beklenti! Zira, RP'liler düz yola çıktıklannı sandıklan, hele "korkunun -darbenin- geride kaldığını" gördükleri zaman asıl niyetlerini olanca çıplaklığıyla gözler önüne serıyorlar. Bu, yillardır izlediğimiz takkeli ka- fası, karakteri. Takkeli. MGK'nin kabul ettiği "tavsiye kararia- r;"nın yumuşak karnı olan 8 yıl "kesintisiz" temel eğitime karşı olduğunu -RP'de- kapalı kapılar ar- kasında söylüyor. Buyruğu alan Grup Başkanı Kapusuz, MGK'den inen Bakanlar Kurulu'nun kabul ettiği kararlann ken- dilerinı "bağlamayacağını" açıklıyor. : Beri yanda, "küçük ortak" her maddenin uygu- lanacağını duyuruyor. İki yalancı bir ipte, rejimle, laik cumhuriyetle oy- nuyor. Takkeli, 8 yılın TBMM'den geçmeyeceğini söylerken örgütünün büyük kısmı RP havalı oldu- ğu söylenen, grupta üç-beş RP yandaşı milletve- kilindençekinen Mesut Yılmaz ın kendılerınedes- tek vereceğinden kuşku duymuyor. Bu nedenle 8 y<l, öyle, cepte keklik değil. Öğreniyoruz ki; ABD'de Pentagon gibi, dışişleri gibi, CIA gibi etkili kurumlarla görüşen Türklere, "Darbe yapmayın, Iran gibi olmayın" sloganı aşıla- nıyor. Slogan, kısaca ne anlamageliyor: "Iran'a benze- mek olasılığı doğarsa darbe!" TSK; çağdaş ve laik, demokratik, sosyal hukuk devletinden gerı dönülmez biçimde sapıldığını gö- rürse üzerine düşen görevlerini, 'o dedi bu dedi'ye bakmaz, yerine getirir. Önce Atatürk Türkiyesi... Ne ABD, ne Avrupa!.. w 4 Irticamn ardında yolsuzhık var'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Türkiye Partısi ı DTP) Genel Başkanı Hiisamettin Cindoruk. yargı \e yasama organlannın bir denetim boşluğu yarattığını öne sürdü. Cindoruk, bu du- rumun Milli Güvenlik Kuru- lu'nun (MGK) "müfettiş" göre\ ini üstlenmesine neden olduğuıu söyledi. Tavsiye kararlannın hem MGK hem de hükrimet yönünden sancı- lı bir durum olduğunu kayde- den Chdoruk. "Savsaklama eğUimiıde MGK'nin hiçbir etkinliji güvenilirtiği kaltnaz. L> gulama > apHİırsa Meclis'in ve hük j metin srvü itiban kal- maz" ciye konuştu. DYP Ge- nel Başkan Yardımcısı Ha- san EkıncL kabınenin DYP'li bakanlınnın çalışmalannı ta- mamladıktaıı sonra kararla- nn uygulamava konulacagı- m söytedi. DTT Genel Başkanı Hüsa- rûettinCındomk. siyaset kul- varındı yaşamn son geliş- meleriı. bağımsız yargı ve parti çi demokrasinin ne denli jerekli olduğunu bir kez daia kanıt! adığını söyle- di. Baıkerzedeler olayıyla başlayın, aııcak giderek iç savaşa dönüşen Arnavut- luk'ta Türkiye için de ibret veren gelişmeler olduğunu kaydeten Cindoruk, Başba- kan Nicmettü Erbakan'ın. *İrticavardır"demesinin ye- terlî ohaayaca|ını dile getir- di. Cindoruk. "Başbakan'ın doğruladığı irticanın ardında rüşvet ve yolsuzluk var. Bu görmezden gelinemez" diye konuştu. Yasama ve yargının yarat- tığı denetim boşluğunu MGKnin doldurma duru- munda kaldjğını anlatan Cin- doruk, "MGK müfettiş haK- negekti" dedı. Bakanlar Ku- rulu'nda tavsiye nıteliğinden çıkarak karara dönüşen mad- deler ıçin MGK ve hükümet- te sıkıntıh birdurum olduğu- na dikkat çeken Cindo- ruk."Hükümet savsaklama eğilimindeyse MGK'nin hiç- bir ctkinliği. güvenilirliği kal- maz. MGK buna tahammül edebilir mi? Tatbik edilirse, Meclis ve hûkünıetin sivil iti- ban kalmaz" değerlendirme- sini yaptı. Türkiye'nin siyasi tünelde tıkamp kaldığını vur- gulayan Cindoruk, bu yolun açılması için her şeyin birbi- rine girdiği görüntüden kur- tulmanın zorunlu olduğunu kaydetti. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Hasan Ekinci, MGK kararlannın önemli birbölü- münün kabinenin DYP'li ba- kanlannı ilgilendirdiğine işa- ret etti. 8 yıllık temel eğitimin aşama aşama uygulanabile- ceğini kaydeden Ekinci, "Bakanlaranız, kararname, geneige ya da yasal düzenle- me isteyen konularda çatışma yapıyorlar" dedi. Baştarafi 2. Sayfada lerin çoğu karşı takımdaki bireysel yanlışlardan kaynaklanıyor. "Takımı iyi motive ediyorlar" savunması, modem futbol yerine "hababam futbolu"na prim vermek ve futbolculan yok saymak gibi bir yanlış da oluşturmuyor mu? • Bilim Teknik Ekimizin 10'uncu yayın yılını dol- durması, "Bilim Şenliği" kapsamında düzenle- nen bir panelle kutlandı. Panelistlerle katılımcı- lar, Cumhuriyet'in, bilimin ve uygulamalannın kamuoyuna iletilmesindeki işlevinin önemini vurguladılar. Yayın yaşamının ilk günlerinden bu yana Cumhuriyet'in safsatalar yerine bilime verdıği ağıriık ve bilim gazeteciliği konusunda- ki katkılan da gündeme geldi. Uzun yıllar bilim konulannı kendine özgü üslup ve değerlendir- melerie okurianna aktaran Vehbi Belgil'i de bu nedenle bir kez daha saygıyla andık. • Başbakan Necmettin Erbakanın aksini savunmasına karşın, Iran'ın PKK'yi destekle- diğine ilişkin resmi belgeler ilk kez Serkan De- mirtaş'ın yazdığı dosya ile basına yansıdı. De- mirtaş, PKK'lilerin, "Iran üniformalan ve aske- ri araçlanyla Türk sınınna taşındıklannı, bazı eylemlerin Iran subaylan tarafından planlan- dığını, yaralı PKK teröhstlerinin Iranlı doktor- lar tarafından tedavi edildiğini" resmi istihba- rat belgelerine dayanarak yazdı. • Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlannın gö- rüşüldüğü Bakanlar Kurulu'nda, hükümetin önlemleri zamana yayarak kurulu oyalama gi- rişimine Ankara Büromuz dikkat çekti. • Susuıiuk kazası sonrasında ortaya çıkan bağlantılan araştırmak üzere kurulan TBMM komisyonunun, DYP Genel Başkanı, Başba- kan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çil- ler ile eşi Özer Çiller'i dinleme karan alması ve ardından vazgeçmesi muhalefet partileri üyelerinin tepkisine neden oldu. Komisyon üyelerinin bölünmesini ve raporun yazılması- na ilişkin çahşmalan Parlamento Büromuz ha- berieştirdi. • Lale Sanibrahimoğlu, Dışişleri Bakanlı- ğı'nın; Türkiye'ye hakarete varan düzeylerde tepki göstermeyi gelenekselleştiren Yunanis- tan'ın, "Türkiye'nin Avrupalı olduğu ve AB ile işbirliği sürecinden dışlanamayacağı yolun- daki" açıklamasını ihtiyatla karşıladığını okur- larımıza duyurdu. • TBMM Telefonlann Dinlenmesini Araştırma Komisyonu'na bilgi veren Emniyet Istihbarat Şube Başkanlığı Teknik Şube Müdürü Osman Ak'ın, "bütün telefonlann dinlenebildiğine" ilişkin sözlerini "telefonlann dinlenmesine" olanak sağlayan, ancak hukukçulann anaya- sada düzenlenen iletişim özgüriüğüne aykın olarak değerlendirdikleri Ankara Devlet Gü- venlik Mahkemesi karannı, Ayşe Sayın okur- lanmıza aktardı. • Adalet Bakanlığı Adli Sicil Istatistik Genel Müdürü Dr. Mustafa Tören Yücel, Ceza Mu- hakemeleri Usulü Yasası'nın işkenceyi önleye- mediğini Evin Göktaş'aanlattı. Göktaş, ayn- ca Sincan soruşturmasını yürüten Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı Yarbay Nuh Çetinkaya'nın; Iran'ın Hizbullah, Islami Cihad, Islami Hareket ve Hamas gibi aşın dinci terör örgütlerini kullanarak kendi re- jimini Türkiye'ye ihraç etmek istediğine ilişkin açıklamalannı haberleştirdi. • RP'li Devlet Bakanı Sacit Günbey'in, Sos- yal Hizmetler ve Çocuk Esirg^eme Kuru- mu'ndaki sürgün listesini Yusuf Ozkan okur- lara aktardı. • Cem Ulutaş, Türkiye'de yılda 2 milyon ton tehlikeli atığın, "TehlikeliAtıklann Kontrolü Yö- netmeliği"ne aykın olarak doğaya bırakıldığı- nı, Çevre Bakanlığı'nın uygulamayı denetle- yemediğini ve arrtma tesisi yapmamakta dire- nen kuruluşlann kamuoyuna açıklanacağını haberieştirdi. • Ali Er, RP lideri Necmettin Erbakan'ın son MGK toplantısı ile sonrasındaki tavnnı, "U" dönüşlerini ve dedikleri ile yaptıklan arasında- ki çelişkilere yönelik araştırmayı hazıriadı. • Siyanürle altın üretimine karşı tepkiler gide- rek yükselirken Orman Bakanlığı'nın, son bir ytl içinde sekiz ayn yerde arama izni vermesi ve gelişen tepkileri Umit Otan duyurdu. • REFAHYOL hükümetinin kamu çalışanlan üzerindeki baskılannı ve çeşitli bakanlıklarda örgütlenme, sürgünlerie ilgili gelişmeleri Ne- cati Aygın ıle Celal Yılmaz haberieştirdi. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüz- ce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmız- la. Kuzey Irak'ta çözüm arayışıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kuzey Irak'taki Kürt gruplan arasın- da uzlaşmanın ve siyasi bir çözümün sağlanması amacıyla başlatılan. ancak "suikast koşuluna" takılan Ankara Ba- nş Sûreci'nin işletilmesine çalışılıyor. Ankara Süreci 'ne arabulucu olarak ka- tılan ABD, Türkiye ve Ingiltere'nin temsilcilerinin cuma günü yaptıklan değerlendirme toplantrsında, "su- ikastlaruı bir an önce arasünlnıasına başlanmasrnda görüş bîrliğine vanldı. Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) üst düzey yöneticilerinden Mu- hittin Rahim in geçen sah günü Kuzey Irak'ta öldürülmesiyle sekteye uğrayan Ankara Süreci'nin işletilmesinde ka- rarlı olan arabulucu ülkeler Türkiye, Ingiltere ve ABD, taraflan hafta içinde Ankara'da yeniden buluşturmayı he- defliyorlar. .Arabulucu ülkelerin geçen cuma Dı- şişlen Bakanlığı'nda gerçekleştirdik- leri değerlendirme toplantısında, KDP'nin "Rahim'e yönelik suikast ve diğerterörfaalivetierinin araştınhp,fa- ilkrin bulunmaması durumunda hiç- bir toplanüya katılmama" karannın aşılma&j ıçjn^lıpab^ççejtönlgnılertar- tışıldı. Dışişlen Bakanlığı yetkililen, cınayetlerin araştınlması ile ilgili me- kanizmanın Banşı Izleme Denetleme Komitesi kapsamında zaten kurulu ol- duğunu, Rahim suikastı dahil diğer fa- aliyetlerin araştınldığmı bildirdiler. Rahim ve diğer terörist faaliyetlerin rakip Kürdistan Yurtseverler Birli- ği'nce (KYB) işlendiğine inanan KDP yetkililen ise Cumhuriyet'e. "Bu terör faaliyetleri araştınhp, failleri bulunma- dığı sürece, hiçbir toplantı\-a katiimava- cağımız yoiundaki görüşümüzde hiçbir değişüdikoinıadr dediler KDP yetkı- lileri. "cinavetlerin araştınlmaya baş- landığına ilişkin kendilerine hiçbir bil- gi ulaşmadığını*' belirterek Ankara'da hafta içinde yapılması planlanaajopr lanüdan da bir haberleri olmadığını bil- dirdiler. Ankara'da geçen salı günü yapılan toplantılar sırasında Rahim'in öldürül- düğü haberi KDP heyet başkanı Sami Abdurrahman'a iletilmiş, bunun üze- rine KDP toplantıyı terk etmişti. Gazetecilere baskı şubatta da sürdü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ülke gündeminin yapay şekilde basın kuruluşlan tarafından saptandığmı id- dia eden REFAHYOL hükümeti, "ga- zetecDere baskı politikasmı" şubat a>anda da sürdürdü. Şubat ayında 5 gazeteci saldınya uğradı,4gazetecitutuklandıve 18'ide gözaltına alındı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) bûnyesinde oluşturu- lan Basın Haklannı Izleme Komisyo- nu'nun 1-28 şubat dönemine ilişkin raporunda. basına yönelik baskılan hükümetin önlemediği ortaya çıktı. Raporda şu verilere yer verildi: "Saldınva uğrayan gazeteci sayısı (5); gözaltına alınan gazeteci sayısı (18); tu- tuklanan gazeteci sayısı (4): topiatılan gazetevedergisayısı(14);toplaolanki- tap sa>ısı (4); baskuıa uğrayan gazete ve dergi bürosu (3); gazete ve dergfle- re kapatma karan (2); Radyo Televiz- yon Üst Kurulu'nun (RTL'K) radj'o ve tdevizyonlar hakkındaki kapatma ka- ran (12); RTÜK'ün radyo ve televiz- yonlara verdiği uyan cezası (21); açı- ian. devam eden, sonuçtanan da\a sa- yısı (27); cezaevlerimteki gazeteci, ya- zar ve yayıncı sayısı (106)." TGS'den yapılan açıklamada. ba- smda yıllardir süregelen "utanç tabio- sunun" şubat ayında da değişmediği bclirtilerek "Eksik kalan tek husus, potisin. herkesin gözü önünde hcrhan- gi bir gazetechi dövmcmesi oldu" de- nildi. Maaş zamlan açıklanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Malıye Bakanı Ab- düllatif Şener, memur maaş- lanna yapılacak ek artışlan bugün açıklayacak. Maliye Bakanlığı'nda ya- pılan son çalışmada, vali, kaymakam, yargı mensupla- n, öğretim üyeleri, vaizler ve üst düzey bürokratlann ma- aşlanna görev ve kıdemleri- ne göre yüzde 30-40 oranla- n arasında, diğer memurlara da yine görev ve kıdemleri- ne göre yüzde 20-30 düze- yinde maaş artışı venlmesi öngörüldü. Başbakan Yardımcısı Tan- su ÇUler'in geçen hafta Ba- kanlar Kurulu çıkışında yap- tığı. maaşlara yüzde 20-40 oranlan arasında zam veri- leceği yönündeki açıklama- nın ardından Maliye Bakan- lığı da çalışmalannı tamam- ladı. Maaş artışlannın 31 Ara- lık 1996 maaşlan üzerinden yapılacağma dikkat çekildi. Maliye Bakanı Şener, bugün maaş artış oranlannı açıkla- yacak. Arnavutlıık'tan tahlîye tamamH Baştarafi 1. Sayfada lışıldığı bildirildi. Arnavutluk'ta banker krizi ile başlayan ve is- yana dönüşen olaylann ardmdan can güvenliği- nin kalmaması ve Tiran Havaalanı'nın ulaşıma kapatıjması nedeniyle Türkiye'ye gelemeyen Türk yurttaşlannın tahliyesi. dün gerçekleştiri- len bir operasyonla tamamlandı. Operasyon öncesinde Dışişleri yetkilılerinin, " tahliyenin isyancılar tarafından duyulması teh- likesi" gerekçesi> le televızyon kanallannı tahli- ye tamamlanıncaya kadar bu konuda yaym yap- mamalan ıçin uyardığı bildirildi. Adım adım operasyon 13 martta Türkiye'den yola çıkan Türk Silah- h Kuvvetleri'ne ait Adatepe muhribi ise önceki gün öğle saatlerinde Adriyatik Denizi'nde. Ar- na\Titluk'un Dıraç Limanı yakınlanna ulaşarak açıkta demir attı. Dıraç Limanı yakınlanndaki bir okulda tahli- ye edilmeyi bekleyen 253 Türk yurttaşı, TSİ 10.00'da Arnavutluk polisi ve Türk komandola- nnın güvenliği eşliğinde 4 otobüse bindirildi, Dıraç Limanı'nm güvenlik açısından riskli ol- ması nedeniyle Türk yurttaşlan liman yakınla- nnda önceden belirlenen güvenli bir sahil kesi- mıne getirildi. Kalanlann güvenliği Burada bekletilen 25 kişilik deniz botlanna bindirilen Türk yurttaşlan, gruplar halinde Ada- tepe muhribine bindirildi. Adatepe muhribi, Tür- kiye saati ile 16.30 sıralannda Arnavutluk kara- sulannı terk edinceye kadar Arnavutluk polisi- nin güvenlik önlemlennı sürdürdüğü bildirildi. Operasyon, Türk yurttaşlannın saat 22.30'da Italya'nın Bari Limanı'na ulaşmasınm ardından otobüslerle Bari Havaajam'na aktanhnalan ve burada bekleyen iki Airbus uçağına bindirilme- leriyle tamamlandı. Tahliye ile ilgili Cumhuriyet'in sorulannı ya- KtılkııımaMa Refah kıyıını • Baştarafi 1. Sayfada kınlığıyla tanınan ve kamudaki hizmet süresi yetmediği için Genel Müdürlü- ğe ve Yönetim Kurulu Başkanlığf na vekâleten atanan Candan Karlıtekin imzasıyla kurumda yapılan duyuruda, 16 nisana kadar 20 yılını dolduran ka- dın ve 25 yılını dolduran erkek perso- nelin zorunlu olarak emekliye sevk edileceği bildirildi. Karlıtekin'in göreve geldiği günden bu yana bankaya 200 milyon lira net maaşla danışman statüsünde 50'ye ya- kın yeni personel alındığı savunuldu. Sanayı yâtınmlannm finansmanın- da büyük önem taşıyan TKB yönetimi- ni eline alan RP, personeli dağıtarak, kendi kadrosunu kurmaya çalışıyor. İlk aşamada partiye ve özellikle Re- cep Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla ta- nınan Karlıtekin, kamu hizmeti göre- vi yetmediği için 2 ay önce vekâleten TKB Genel Müdürlüğü görevine atan- dı. Alınan bilgilere göre yeni yönetim kurulunun şubat ayında yaptığı toplan- tıda. eski personelin görevine son ve- rilmesi için karar alındı. Bu çerçevede. 6 martta Karlıtekin imzasıyla tüm çalışanJara gönderilen dujTiruda, Etnekli Sandığı'na bağlı personelden kadınlarda 20, erkeklerde 25 yılını dolduranlar ile SSK'ye bağlı çalışanlardan 5 bin pnm gününü ta- mamlayanlar için şu açıklama yapıldı: "İstisnasız olarak, tüm yasal hakla- ruıın ödenmesi surctiyle 16 Nisan 1997'de bankamızla iltşldleri sona erdi- rilmesine, bu personelin 16 nisana ka- dar emeklilik basvunısunda bulunma- lanna ve ha/iran avuida lojmanlanm boşaltmalanna karar verilmiştir." Bu kapsama giren personel için 260 kişilik bir liste hazırlandığı belirtilen duyuruda, dosyalanndaki eksik bilgi- ler nedeniyle emekliliğe hak kazandı- ğı halde yönetimce tespit edilmeyen- lerden de başvuruda bulunmalan is- tendi. Süreleri dolduğu halde emeklilik basvunısunda bulunmayanJann görev- lerinin sona erdirileceği belirtilen du- yuruda, karar için yeni personel alımı- na gidileceği gerekçe gösterildi. Yönetim kurulunun "zorunlu emek- Iflik" karan dışında, 23 ilde yeni şube açılması ve personel alınması yönün- de de karar aldığı öğrenildi. TKB çalışanlan, yeni yönetimin gö- reve başlamasının ardından son iki ay- da bankaya 200 milyon lira maaşla da- nışman statüsünde 50'ye yakın perso- nel ahndığını savundular. nıtlayan Türkiye'nin Tiran Büyükelçisi Ahmet Ökçün. tahliyenin başanyla tamamlandığmı be- lirterek, bundan sonra Tiran'da kalmayı tercih e- den 40 kadar Türk yurttaşının durumlanyla il- gileneceklerini söyledi. Büyükelçi Okçün'ün tecrübesi Görevınin başında olduğunu belirten Ökçün, "Tek tehdit unsuru. hükümet güçleri ile isyancı- lar arasındaki bir çatışmada arada kalmaktır. BüyükelçUiğimiz Tiran'ın ana caddesi olan İs- kenderiye Caddesi üzerindedir. tskenderiye üze- rinde dalgalanan tek bayrak Türk bayrağıdır" dedı. Tiran Büyükelçisi Ahmet Okçün'ün 1990-91 yıllannda Bağdat Büyükelçiliği'nde görev yap- tığı. Körfez Savaşı sırasında bölgedeki Türkle- rin tahliyesi ıle ilgilendiğı belirtilerek "Ok- çün'ün kriz durumlarmda tecrübeli olduğuna" işaret edildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün ya- pılan yazılı açıklamada da "Vatandaşlanmızın tahliye işlemlerinin ulusal imkânlanmı/la başan ile so- nuçlandınlmasında Tiran'- daki büyükelçimiz ve büyü- kelçiliğimiz yetldlileri ile A- datepe firkateynimizin ko- mutan ve fedakâr personeli- nin önemli rolü olmuştur" denildi. Dışişleri'nden NATO'ya uyan Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan bir başka açık- lamada da Arnavutluk'taki olaylann kaygı v erici birbo- yuta ulaştığı belirtilerek NATO ve Batı Avrupa Bir- liği (BAB) güçlerinin konu- yu aktif bir şekilde ele al- malan gerektiği kaydedildi. Dışişleri Bakanlığı, Tür- kiye'nin bölgeye askeri malzeme gönderdiği haber- lerinide yalanladı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada "Hiçbir şeyden çekmedim genel müdürlerimden çektiğim kadar. Hatta para kaynaklanmın kullanım biçimi bile beni hüzünlendirmedi. Adımla oynadı- lar, aldırmadım. Onurumla oynadılar, aldırmadım. Şimdi de kadromla oynuyoriar. Ben de aldıracak hal kalmadı, ama dilerim çalışanlar aldınr. Nezaketi bı- rakıp biraz toz kaldınr..." Kalkınma Bankası'nın basına DRYP hükümeti döneminde Candan Karlıtekin getirildi. Genel mü- dür olarak değil ama... Vekil olarak... Neden? Çünkü Candan Karirtekin'in kamudaki hizmet sü- resi genel götür.affedersiniz genel müdür olmaya yetmiyordu. Bu yüzden görevini "vekil" olarak gö- türüyor. Karlıtekin'in Istanbul RP Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığını söylemeye gerek yok. Kalkınma Bankası, RP'li Devlet Bakanı Fehim Adak'a bağlı. Son icraat gösteriyor ki bankayı RP'ye adadılar. Vekil Karlıtekin yönetiminin son dönemde üç önemli icraatı var - Erkeklerde 25, kadınlarda 20 yılını dolduran per- sonelin 16 nisan itibarıyla emekli edilmesi. - 23 ilde yeni şube açılması. Bu çerçevede ele- man alınması. - Aylık maaşı ortalama 200 milyon olmak üzere 50'ye yakın danışman statüsünde eleman alınma- sı. Tipik bir kadrolaşma fotoğrafı... Devlette savurganlığı önleyeceğiz diyenler de- mek ki samimiymiş. Devlet olanaklannın sağa so- la değil, doğrudan RP kadrolarınasavrulmasını he- defliyorlarmış. Birinci durumu ele alalım. 6 Mart 1997'de personele bir duyuru yapılıyor. Duyuru, banka yönetim kurulunun 17.2.1997 tarih ve 97-04- 03-/036 sayılı kararını içeriyor. Karar şöy- le: - Emekliliğe hak kazanmış bulunan personelin yasal hakları ödenerek emekli edilmelerı ve benze- ri işgücü verimliliğini arttıncı yöntemlerle, kişi başı- na üretimin arttınlmasının kaçınılmaz olması ve top- lam kalite yönetiminin bir gereği olarak TKB teşki- lat şemasının yeniden yapılandırılması sürecinin ilk aşamasında; a- Özel durumları nedeniyle TC Emekli Sandığı iştirakçisi olarak görev yapan bankamız persone- linden, erkeklerde 25, kadınlarda 20 fiili hizmet yı- lını tamamlayan, b- Beş bin gün prim ödemek suretiyle emeklili- ğe hak kazanmış personel arasınrJan, fterhangl bir' sosyal güvenlik kurumuna ilk işe giriş tarihi itibany- la erkeklerde 25, kadınlarda 20 yılı ikmal etmiş bu- lunanların, Istisnasız olarak tüm yasal haklarının ödenmesi suretiyle 16 Nisan 1997 tarihi itibanyla bankamızla ilişkilerinin sona erdirilmesine... Kadrolaşma diktatöriüğü... Duyuru uzayıp gidiyor. Karlıtekin, bankada verim- liliği arttırmayı gerekçe göstererek 220 ile 260 ara- sında personeli emekli ediyor. Her şeyden önce bu gerekçe, çalışanlara haka- ret. Duyuruda bir tek, "Emekli edilenlerin memle- kete son bir yarannın olması için sabun fabrikası- na gönderilmesi..." maddesi eksik... Banka yönetiminin öteki karariarı, bu duyuruda- ki gerekçeyi çürytüyor. Bize ulaşan bilgiler, Karlıte- kin'in son iki ay içinde 50'ye yakın danışman aldı- ğı, maaşlannın da 200 milyon lira dolayında oldu- ğu yönünde. Bunu bir kalem geçelim. Ya yeni şube açmak için eleman alma girişimlerine ne demeli? Bu ne temizlik bu ne kadrolaşma girişimi... Duyuruda, 16 nisandan önce emeklilik için baş- vuramayanların "özelmaddi" olanaklara sahip ola- cağı, başvurmayanlann otomatik olarak bankayla ilişiğinin kesileceği belirtiliyor. Bunun adı, "kadrolaşma diktatörlüğü" değildir de nedir? RP'li bakanlar, değil sosyal demokrat, ANAP, DYP döneminde işe alınanlara bile tahammül edemiyor- lar. Tarım Bakanlığı'ndaki uygulamalar bunun bir göstergesi. Bu gidişle Kalkınma Bankası iyi kalkındırır... Ama kimi? Düzeltme Gazetemizin dünkü sayısının arka sayfasında yayımlanan haberde Prof. Yaşar Nuri Öztürk, tstanbul Üniversitesı Ilahivat Fakültesi Dekanı yerine, Marmara Üniversitesi Ilahıyat Fakültesi Dekanı olarak yazılmıştır. Düzelrir, okuyuculanmızdan özür dileriz. 1926-1993 ANMA VEYSEL AKKAŞ Ölümünün 4. yıldönümünde özlem ve saygıyla amyoruz. Eşi: Nejla Akkaş Çocııkları: Zeynep-Mustafa Akkaş