Katalog

Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yavın Koordınatorü Hikmet Çetinka»a 0 Yazıışlerı Mudurlen Ibrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Ta>anç 0 Haber Merkezı Mudüru- Hakan Kara • Görsel Yönetmen FikretEser Dış Haberler. Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbaraf Cengu Yıklınnı 0 Kültur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelmaıı 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğiu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yaym Kurulu İlhan SdçukıBaşkan ı. Orhan Erinç. Okuv Kurtböke. Hikmet Çrtinkava, Şükran Soner, ErganB«kLDin<;Tay»J>ç. İbrahim Yıldız. Orhan Bursalı. MusUfa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı. Mustafa BaJba\ 0 HaberMiıduru. Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 0 Izmır Temsılcısı SmbrKnık,H.Zı\aBh 1352 S 23Tel 4411220. Faks 44191 r 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu. lnönü Cd 119 S. No.l Kat 1. Tel: 363 12 11. Faks. 363 12 15 fCoordınatorAhmet Konılsan 0 Muhasebe Bulent Yener 0 Idare Hüse\inGürer0tşletme: Önder Çelik 0 Bılgı-lşlem: Nail İnal 0 Bılaısayar Sistem: Mürüvet ÇUer MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gûlbin Erduran • Koordınator Reha Işttman % Genel Müdür Yardımcıa Mine <Vkdsğ Tel 514 07 53 - 51395 80-513 8460-61.Faks-5138463 Ya\ımlı>an ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yaymcılık A.Ş. T i C d 39 11 Cağaloglu 54334 tst PK 246 tstanbul Tel (0 2121 51205 05 (20 hat) Faks (0 2121513 85 95 22 ŞUBAT 1997 İmsak:5.17 Güneş: 6.42 Öğle: 12.25 İkindi: 15.23 Akşam: 17.53 Yatsı: 19.14 Taylop beyin ameliyatı geçirdi Çeviri Servisi - Ünlü aktris Elizabeth Taylor'ın beynınde bulunan tümörün başanlı bir operasyonla alındığı bildirildi. Cedars- Smai Tıp Merkezi Sözcüsü Ron Wlse, "her şeyin planlandtğj gibi gjttiğbıi" beiirtti Amelıyatın yerel saatle 09.15"te yapıldığı ve 4 saat sürdüğü bildirildi. Taylor'ın beynindeki iyi huylu olduğu söylenen tümör, bu ay rutin sağlık kontrolü sırasında ortaya çıkmıştı. Taylor, 27 şubatta 65 yaşına girecek. Ünlü sanatçı. A1DS hastalanna yardım için doğum tanhinden 10 gün önce Hollywood'da, bir doğum günü partisi düzenlemişti. Discovery dünyaya döndii • CAPE CANAVERAL (AA) - Amerikan uzay mekıği Discovery, Hubble Uzay Teleskobu'nu onarmak \e yeni bilimsel aygıtlar takmak amacıyla uzayda kaldığı 10 günlük görev süresini tamamlayarak dünyaya döndü. 7 astronotu taşıyan 2 milyar dolarlık uzay mekiği Discovery, dün sabah Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'ne indi. Teleskobu onarmak ve yenılemek için 33 saatı mekiğin dışında geçiren astronotlar, bu süre içinde, Hubble'a iki yeni aygıt yerleştinp teleskobun 8 parçasını yenilediler. Gözlükfere garanti belgesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gözlükler ve gözlük çerçeveleri garanti belgesi kapsamında satılacak. Sanayi ve Tıcaret Bakanlığf nın garantili mallarla ilgilı yeni düzenlemeler yapan tebliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Değişiklikk garanti belgeli olarak satılması gereken ürünler kapsamına "Optik Alet ve Cihazlar" başlığı altında gözlükler ve gözlük çerçeveleri de alındı. 3. Ulusal Aşı Günleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanlığı, çocuk felciyle savaşım amacıyla Türkiye genelinde yenı bir aşı kampanyası başlatıyor. 3. Ulusal Aşı Günleri çerçevesinde, 28 nisan - 4 mayıs ve 28 mayıs - 3 haziran tarihleri arasında. önceden aşı olup olmadıklanna bakılmaksızın, ülke genelinde 0-59 aylık bütün çocuklara aşı yapılacak. Gözde'ye yardım çağrısı • tZMtR (AA)<- lzmirli yoksul bir ailenin ıkinci çocuğu olarak dünyaya gelen ve kalbe giden ana daman bulunmayan, bunun yerine oluşan kılcal damarlarla ancak 2 yıl daha yaşayabileceği belirlenen GözdeŞenfer'in(3) tngıltere'de olması gereken ameliyat için 5 milyar lira daha gerektiği belirtildi. Gözde'nin ameliyatı için yardım etmek isteyenlerin Türkiye Iş Bankası Konak Şubesi "3408-30000- 1393841" nolu hesabapara yatırabilecekleri kaydedildi. Tabip Odası'nın raporunda, nüfiısun yansının 'bozuk istasyon suyu' içtiği belirtildi IstanbuTım suyu sagbksızYUSLFÖZKAN ANKARA- Istanbul halkının yansına, sağhksız istasyon suyu ıçinldiği bildirildi. Kentın kanalizasyon sistemindeki eksikler nedeniyle sık sık salgın hastalıklaryaşandığı, gıda maddeleri ile ilgili yeterli denetimin yapılamamasının çeşitli sağlık sorunlan doğurduğu vurgulandı. tstanbul'da, saglık hızmetlennin yeterlı olmadığı, 60 bin kişiye bir sağlık ocağı düştüğü kaydedildi. Istanbul Tabip Odası (ITO) Pratisyen Hekim Komisyonu'nun hazırladığı "tstanbuTda Temel Sağhk Hizmetierinin Durumu" başlıkla rapor, ürkütücü sonuçlar ortaya koydu. Rapor. Istanbul halkının ciddı sağlık sorunlanyla iç içe olduğunu sergiledi. 10 milyon nüfuslu kentte temel sağlık hizmeti veren 180 dolayında sağlık ocağı bulunduğu belirtilen raporda, 60 bin kişiye bir sağlık ocağı düştüğü kaydedildi. Rapora göre bu rakam, olması gereken sayının 6 katı. Halen sağlık ocaklannda yaklaşık 700 hekim, bin 500 hemşire, 300 sağlık personeli ıle 350 çevre sağlığı teknisyeni çalışıyor. Sağlık ocaklannın birkaçı dışındakilen, hem altyapı olanaklan hem de araç-gereç donanımı açısından istenen düzeyde değil. Rapora göre sağlık ocaklannın bir bölümü pasaj içlerine, cami altlanna yapılrruş 2 oda ve 2 masadan ibaret. Raporda. Istanbul'da bulunması gereken sayıdakı sağlık ocaklannda 3-4 bin hekim, 7-8 bin hemşire, 2 bin de diğer yardımcı personele gereksinim duyduğu vurgulandı. Istanbul'da sağlık kuruluşlan ile diğer kuruluşlann yanı sıra kamu sağlık kuruluşlan arasında bile koordinasyon bulunmadığı • Istanbul Tabip Odası'nın raporu. Istanbul halkının ciddi sağlık sorunlanyla iç içe olduğunu sergiledi. 10 milyon nüfuslu kentte temel sağlık hizmeti veren 180 dolayında sağlık ocağı bulunduğu belirtilen raporda, 60 bin kişiye bir sağlık ocağı düştüğü kaydedildi. belirtilen raporda. "Sağhk hizmetierinin sadece tıbbi hizmetler ve sağlık sektörü hizmetleriyle stnırh olmadığı bilinmesine rağmen. ailc hekimliği gibi yaklaşımlarla neredeyse hekim hizmetlerinin daramlmasında ısrar edUmektedir" denildi. Birinci basamak sağlık kuruluşlannın, toplum sağlığı açısından oldukça geniş bir role sahip olduğu anlatılan raporda, Istanbul'un önemli sağlık sorunlan şöyle sıralandı: • Kentimizde 4-5 yıldan beri yapılan tahlillere göre yüzde 50'sine bozuk olan istasyon suyu içirilmektedir. Kentin kimi varoşlannda su şebekesi bulunmadığından, halk kontrolsüz kaynaklardan su kullanmaktadır. • Kanalizasyon sisteminin modernize edilme işlemleri henüz tamamlanmadığı gibi bazı bölgelerde kanalizasyon sistemi bulunmamaktadır. Bunun olumsuz sonuçlannı sağanak yağmurlarda ve yaz ayiannda ortaya çıkan ve Sağlık Bakanlıgı tarafindan yalanlanarak gizlenmeye çalışılan bulaşıcı hastalık salgınlannda hep birlikte yaşıyoruz. • Sivrisinek kontrolü amacıyla faaliyet göstermesi gereken Sıtma Savaş Müdürlüğü'nün tek işi, neredeyse, romatizmalı hastalara zaman zaman bulunmayan KJorkin dağıtmakla sınırlı hale gelmiştir. Belediye sınırlan içinde yürütülen zararlı böcek kontrolü çalışmalan ise büyükşehir ve birkaç ilçe belediyesi dışında bilimsel anlayışla sürdürülmemektedir. • Konutlann sağlık koşullanna uygun olup olmadığı konusunda bir personelinin görüşüne gerek duyulmamaktadır. • Halkın yüzde 80 yoksulluk sınınnda yaşaması, tüketime sunulan gıda maddeleri üreten ve satan kuruluşlann istenen düzeyde denetlenememesi, bu konudaki yetkilerin sık sık değişmesi. besin hijyeni, yeterli ve dengeli beslenme konusunda risk oluşturmaktadır. • Kentimizde doğa her geçen gün daha çok tahrip edilmekte, çevre kirliliği önlemleri ancak büyük facialar yaşandıktan sonra (çöp patlaması. gemi yanması gibi) akla gelmekte ve genellikle göstermelik düzeyde kalmaktadır. • Çevre kirliliği konusunda alınacak bazı önlemlerin ne denli anlamlı sonuçlar vereceği görülmesine karşın, bu konuda kimi kamu ve özel sanayi kuruluşlanna karşı yeterli yaptınmlann uygulanmaması geleneği sürdürülmektedir. Bu konudaki sağlık kuruluşlan ve personelinin çabalan siyasi, bıreysel, ıdan nüfuz kullanımı ile etkin kılınmamaktadır. • Kentte radyasyonla ilgili etkin yaptmm uygulanamamaktadır. Başta râdyasyona maruz kalanlar olmak üzere toplum risk altındadır. • Acil yardım ve kurtarma hizmetleri kentimizde iki başlıdır. Hem il sağlık müdurlüğü hem belediye bu hizmet için müdürlük ihdas etmiştir. Üstelik ikisinin toplam ambulans sayısı 50'yi, personel sayısı 300'ü geçmemektedir. Halbuki kentin asgari gereksinımi 250 ambulans ve binden fazla personeldir. Acil hastalann 3'te l'i hastaneye varamadan yaşamını yitirmektedir. Onun bisikleti var Tokyo'nun doğusunda yer alan Çiba kenti. harika köpek Momotaro'nun maıifetleriyle çalkalanıyor. "Bisikletli Dalmaçyah" olarak tanınan üç yaşındaki Momotaro, henüz 6 haftalıkken üstün bir zekâya sahip oldu- ğunu kanıtladı. Özel hocalar tarafindan eğitilen Dalmaçyah. bugün sı- radan bir çocuk bisikktini son derece büyük bir ustalıkla kullanabiliyor. (Fotoğraf: REUTERS) Siyanürle altın işletilmesine karşı bugün eylem yapıyorlar Bergama'ya çevreci akııııİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bölgelennde siyanürle altın işletilme- sine karşı mücadele eden köylülere destek amacıyla Türkiye'nin dört birya- nından gelen ekolojistler, yeşiller ve çevreciler, bugün Bergama'da toplanı- yorlar. Bergamalılann eylemlerine ka- tılarak Aliağa'daki termık santralın en- gellenmesinde olduğu gibi Eurogold'u Bergama'dan uzaklaştırmayı hedefle- yen gönüllü kuruluşlar ve duyarlı yurt- taşlar. lzmirlileri de kendılenne katıl- maya çağınyorlar. Bu sabah saat 09.00'da Cumhunyet Alanı'ndan kalkacak otobüslerle Ber- gama'ya gidecek olan ekoloji, yeşil, çevre örgütleri üyeleri, iki gün sürey- le Bergama'da yöre halkının da katılı- mıyla çeşitli etkinlikler gerçekleştire- ceİcler. Konuyla ilgili SOS Istanbul ÇevTe Gönüllüleri Platformu'nca yapı- lan açıklamada, tarihi kültürel mırası, toprak yapısı, su kaynaklan, zeytinlik ve çamlıklanyla üretken bir yapıya sa- hip Bergama'da 1989"dan bu yana "bi- rilerince oynanan tahripkâr oyuıuar"ın. yöre insanlannın ve onlara destek ve- • Saat 09.00'da Cumhuriyet Alanı'ndan kalkacak otobüslerle Bergama'ya gidecek olan ekoloji, yeşil, çevre örgütleri üyeleri, iki gün süreyle Bergama'da yöre halkının da katılımıyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirecekler. renlerin protestolanna karşın sürdüğü belirtildi. "Bukorkunçyanhşhkdüzel- tilene kadar* 1 Bergamalılann yanında olunacağı vurgulanan açıklamada şöy- le denildi: "Geri teknolojtsryle ve si>-anür yön- temiyle altın aynştınhnası ön işlemi 1989'da yöreûısanından gbdenerek baş- laaldL Kirletici firma. hükümet yetki- Bleri ve rantçılar üçgeni içerisinde ge- ILşti. İsteklifcr, arama izni, işietme ruh- saü, ÇED onayı, tesis için sağhk izni alarak işe koyuldular. Yöre insanı ve yerel yönetim,du>arlı çevrefer ve örgüt- lenmeter direndiîer. Davalar açıkü, re- ferandum yapılarak tepkikr dile geti- rildL Uluslararası platformlara ulaşıl- ÖL Bu ara hükümetler de el değistinniş- ti. Biri asla diğerini aratmadı ve üçgen değişmedi. Savısız benzer örneklemeler ülkemizin çeşitli >eıierinde v-aşandL Bu- nu çözmek için bir kamyona da gerek yoktu,çünkü başmdan beri üçgendeki- lerin, doğa tahripleri ile ilgili neler ya- pıp nekr yapmadıklan ortadaydı." SOS Istanbul Çe\Te Gönüllüleri Plat- formu'nun açıklamasında "ülkemizm doğasuu özel ve nkel kalkınma adına talan eden ve 60^1116^6 seslenilerek "Çevre, canh ve insan sağlığını değer- siz bulanlar, yöre insanının tcpkisine kulak ükavanlar, ölümcül riskleri gör- mezUkten gelenler, vatandaşhk hakla- rmı bihnemezlikten gelenler, görevieri- ni yapmayan ve kötüye kullananlar, uluslararası aülan imzalan yok sayan- lar, onlara ortak biz pa/ar zihnivethie yaklaşanlar. ülkemizin sömürülmesine göz yumanlar; suç işlemcv e de\-am edi- yorsunuz. Bu üretken ekosistenıi ve için- de yer alan tüm caıûlan sizkrc teslim etmeye hiç niyetimiz>nk SizJerden dün- yanuzm vecocuklarinuzın geieceği adı- na davacrvız" denildi. Kimya mühendislerinin Bergama yorumu Stresli çalışma kalpten götürüyor Çeviri Servisi - Çalışma koşullan ve insan sağlığı konusunda hazırlanan bir rapora göre ölüm şekli ve çalışma koşullan arasında yok yakın bir ilişki bulunuyor. Raporda. bedeniyle çalışan işçilerin. stresli ortamlarda çalışanlann ve düşük ücretli emekçilerin kalp krizi sonucu ölme olasılığının çok yüksek olduğu belirtiliyor. Ingiltere'nin ciddi tıp dergilerinden The British Medkal Journal'da yayımlanan rapor, bu konuda daha önce yayımlanmış tüm çalışmalan dikkate almakla birlikte daha geniş kapsamlı bir araştırmanın sonuçlannı ıçeriyor. Ara^tırmayı yürüten George Davey Smith ve ekibi 21 yıl boyunca 5 bin 700 kişiyi inceliyor. Beden işçilerinın, fikir işçilerine oranla daha erken öldülderini ortaya çıkaran araştırmacılar, "Sağhkh olmak veya erken ölüm gibi konular yaşam boyu süren sosyo-ekonomik etmenlere endeksUdir" dıye konu^uyor. Beden ışçilerinin büyük çoğunluğunun sigara içtiğini, yüksek tansiyon sahibi olduklannı. şişmanlama eğilimi gösterdiklerini ve akciğer hastahklanna yakalanma riski taşıdıklannı ortaya çıkaran araştırmacılar, bu grubu etkileyen kalp ve damar hastalıklannın büyük ölçüde yıllar süren sosyo- ekonomik olumsuzluklardan kaynaklandığını ileri sürüyor. Londra ve Rotterdam üniversitelerinin işbirliği ile gerçekleştirilen başka bir çalışmada ise yaptıklan işte söz sahibi olamayan, başkalan tarafindan denetlenen devlet memurlannın kalp hastalıklanna yakalanma riski taşıdıklan ortaya çıkıyor. sayısı azalacak' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kimya Mühendislen Odası (KMO), Bergama ma- denınin ekonomik çizelgesini çıkardı. Bu- na göre altın rafinerisi bulunmayan Türki- ye, 2.5 milyon ton verimli toprağın 8 yıllık dönemde siyanürlenmesinin ardından çıka- nlacak 20 ton altının ancak yüzde 5'ine sa- hip olacak. Bergama'ya ilişkin araşrırma sonuçlannı açıklayan kimya mühendisleri, halkın siya- nürle altın çıkanlmaması konusunda gös- terdikleri mücadeleye destek verdiklerini açıkladılar. Siyanürle altın üretmenin Avru- pa Birliği'nde (AB) yasak olduğunu belir- ten KMO üyeleri, Bergama'da işletme kur- mak ısteyen çokuluslu Eurogold firmasının "Siyanür sömürgeciliği'" yaptığını öne sür- düler. KMO Yönehm Kurulu üyesi Şükriye Hiç- dönmez, Türkiye'nin imzaladığı Bergen Söz- leşmesi, Paris Şartı, Rio Zirvesi ve diğer uluslararası sözleşmelere göre son sözü yö- re halkının söylemesi gerektiğine dikkat çe- kerek Bergama'nın 8 köyünde yapılan refa- randumda halkın, "Siyanürlü alüna hayır" dediğini anımsattı. Işletmenın kurulmasıy- la Bergama-Ovacık'ta 2.5 milyon ton ve- rimli toprağın siyanürlenerek yok edilece- ğini, 8 yıllık dönem sonunda üretilecek 20 ton altının. ancak yüzde 5 'inin Türkiye'de ka- lacagını belirten Hiçdönmez. bu durumda Bergama'nın ilçe bazında altın üretiminden kazancının 13.5 milyar lira olacağmı beiirt- ti. Hiçdönmez, madenin işletilmesinin ardın- dan Bergama'nın yalnızca zeytin üretimin- den 375 milyar zarar göreceğini, aynca yıl- lık 200 milyarla ttalya'dan sonra dünyada Uan- ci olan Bergama kozak fıstığının gelirinin de kaybedilmesinin hesaplandığını bildirdi. 'Deprem felaket ohır' Şükriye Hiçdönmez, Türkiye'nin maden kazasında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğuna dikkat çekerek Bergama'yı her yıl 30 bin turistin ziyaret ettiğini, siya- nürlü yöntemin kullanılmasıyla bu sayının da büyük ölçüde düşeceğini söyledi. Hiçdön- mez, "Bergama'da 1939 yıhnda 93 şiddetin- de bir deprem olmuştur. İşletme kurulduk- tan sonra meydana gelebilecek orta şiddette bir deprem, felakete neden olabüir" açıkla- masını yaptı. KMO üyeleri, Türkiye Jeoloji Mühendis- leri Odası'nın (TJMO) siyanürle altın çıka- nlmasını savunmasına ilişkin olarak da si- yanürün kimyasal bir madde olduğunu vur- gulayarak "Son sözü biz söyleriz'" değerlen- dirmesini yaptılar. e-posta : tan (a vol. com. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK O u 14 Şubat Âşıklar Günü oldu ya. y aman efendim aman, neler ögren- dik. Meğerse bizler aşka gelince ne- ler neler yaparmışız da haberimiz yok- muş. Biz aşka gelirmişiz de birbirimi- ze güller verirmışiz, gazetelere ilan verip (onlar da bir tuhaf laflardı ya) aş- kımızı ayan edermişiz. Gözlerimizi ovuşturduk. kulaklanmızı çekeledik. Yoksa biz başka bir memlekette mi yaşıyorduk, yoksa birileri bizimle dal- ga mı geçiyordu? "Biz aşka geünce" gül mül aklımı- za gelmez kardeşim. bizimle şaka ya- pılmaz, dalga geçılmez. Öyle birtakım ithal maskarahklara bizim dünyaya nam salmış "aşka ge- lışimiz'" harcanamaz. Yok öyle nane- mollalık. O gün gazetelere baktınız mı? İnsanın tüyleri diken diken olu- yordu. Yok neymiş "Düğme burunlu se\- güim - seni unutamadım"mış. "Ayı, ben senigeneseviyorum - SÎNCAP^rraş. İnsanın içinden gidip de îMükremin'le dertleşmek geliyor. Baksınlar baka- lım, "biz aşka gelince?" neler oluyor? çekeriz silahları, dan dan dan... A nladınız mı çıraklar. anladınız mı JTI. zekat keçileri? Biz aşka geldik mi, asılınz silahlara. Dan dan dan. Bir ben sıkanm, bir sen sıkarsın, bir o sı- kar Kardeş kardeş karşılıklı sıkanz. Aş- ka geldik ulan, bunun hesabı mı olur. Biz Aşka Gelirsek?.. Gözünü seveyim Mehmet Ali Yıhnaz abimizin. Şımdi gene sıkıyordur ya, ha- ni o dillere destan sünnet düğününde çekmişti silahı da Boğaz'a karşı say- dırmıştı. O sıra Bakan'dı da ele güne ayıp ol- masın diye güyadan bir de tahkikat açtırmışlardı. Sorduklannda da "Aş- ka geldim" demişti. tşte erkekçe tavır budur arkadaşım. Annadm mı? Biz böyle aşka geli- riz. Aşka geldik mi asıhnz 14'lüye, sı- kar da sıkanz. Sen de sıkıyorsan so- rarsın: "tyi akşamlar abicim. böyle ne güzel sıkıyorsunuz, acaba neden sıkı- yorsunuz? r dersın. Abicin de sana der ki: "Sıkryonımhindi,sendesıkıyormu- sun,yoksa burdan hemen kayıyor mu- sun?" Biz aşka gelince yer yerinden oynar arkadaş. Sen de oralardaysan deplasmana çık, sana iyi gelir. Tamam mı koçum? çarparız tokadı Allahıma... i sağ, bi sol, bi sağ, bi sol. Hâlâ ayaktaysa göğsüne şöyle bir do- kunursun, yıkılır. Biz aşka gelince çar- panz alimallah. Burda tasvirbiraz fıl- matik oldu ama zaran yok. Karşında- kinin eli armut topluyorsa mesele yok- tur ama ehna topluyorsa senin halin de haraplaşabilir. Onun için biz prensip olarak çocuklarla kadmlar karşısmda "Aşka geüriz". Çocuklann dayak ye- mesi zaten terbiyeleri icabıdır. Atala- nmız ne güzel söylemişler, "Kıanı dövmeyen dizini döver" demişler, "Da- yak cennetten çıkmadır" demişler, "Nush ile yola geuneyeni etmeü tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötek- tir" demişler. Biz de atalanmıza çok saygılıyızdır, hörmette kusur etmeyiz. Aşka geldik mi çarparız tokadı. Yer mi- sin, yemez misin? Şimdi çocuklara kanşan falan yok da. kadınlara karşı aşka gelişimize çatlak sesler çıkaran- lar var. Yok neymiş, karısını döven kocaya hapis cezası verilsin miymiş? Yok ya, hem aşka gelıp kadını döve- ceksin ki kadınlığını bilsin, hem de hapse mi gireceksin? Neyse ki, bu çar- pık görüşler itibar bulmamış da er- kekliğimiz tehlikeye girmemiş ola- cak. Bak sen, bizi aşkımızdan edecek- ler. Memleketin nizamını bozacaklar. Bu iştn de meraklılan var, peşlerine ka- dınlan takıp takıp yürütüyorlar. Sana mı kaldı kadınlan yürütmek ha? Bu ka- dınlann e\de işleri yok mu? Yemek- leri kim yapacak? Çocuklara kım ba- kacak? Biz olacağız ki eve geleceğiz. bakacağız, kanlar evde yok. "Nerde bunlar?" dıyeceğiz ki, "Yürüyüşte olacaklar". Biz aşka gelmez miyiz aş- ka? Öyle bir aşka geüriz ki, feleğın şa- şar. Dümdüz ederiz ortalığı... J Tek hele toplu aşka gelişlerimiz L~L dillere destandır. Hep bırden aş- ka geldik mı ortalığı dümdüz ederiz. Toplu yakıp yıkmalanmız vardır, top- lu katliamımız vardır. Ev yakanz. otel yakanz, adam yakanz, kadın yakanz. Biz topluca aşka gelirsek aklı olan durmaz kaçar. Bu aşk meselesine çok sargınızdır. Tek tek de iyiyizdir ya, toplu aşka gelişimiz başka bir âlem- dir. Ateşe verir yakanz da karşısmda toplaşır bağnşınz. Öyle bir aşka ge- liştır bizimkisi. Siz bu 14 Şubat mı ne, al gülüm ver gülümlere bakmayın. BunJar demek ki ticaret icabı işler. Gül mül satılacak, çiçekçi esnafı sevinecek. Esas aşk bi- ze gelir, bize de geldi mi millet görür, aşk gelince nasıl gelirmiş...