Katalog

SAYTA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 1997 CUMAFtTESİ 12 KULTUR Chaka Khan toplaması Bu hafta sayfamız ûnlü isimlerin toplama al- bümlennin tanıtımlanyla dolu. On bir yaşın- da orkestrada şarkı söylemeye başlayan, 15 yaşında Yvette Mane Stevens adını Chaka Khan yapan süper yeteneğin toplama albümü Epiphany The best Of Chaka Khan Volume 1 adıyla piyasaya verildı. 16 yaşından başlaya- rak Shades of Black, Lock and Chain, Lyfe gi- bı gruplarla şarkı söyledikten sonra 1972'de çalışmaya başladığı Rufus grubuyla uluslara- rası üne ka\uşan, 1978"de Rufus'tan aynlıp Arif Mardin'ın yönetmenlığınde sıkı caz al- bümlen çıkartan Chaka Khan, Mardin'ın ça- lışması I Feel For You'yla uzun süre dûnyanın bırçok ülkesinde liste başı olmuştu. Son on yıllık dönemde Chaka (1978), Na- ughty (1980), VVhat Cha'Gonna Do For Me (1981). Chaka Khan (1982), Rufus and Cha- ka Khan Lıve: Stompin' At The Savoy (1983), 1 Feel For You (1984). Destıny (1986), C.K. (1988), Life Is A Dance-The Remix Project 1(1989). The Woman I Am (1992) albümlerini tyayımlayan Chaka Khan'ın bu son çalışmasın- |da şu parçalar yer alıyor. Am't Nobody. Papıl- [lon (Aka Hot Butterfly), Tell Me Something >Good I Feel For You. 1 Know You I Feel You, ıl'm Every Woman. Love Me Stıll, The End of 'A Love AfFair, And The Melody Still Lingers IOn (Night ın Tunusıa), Through The Fire. '.\Vhat Cha" Gonna Do For Me, Everywhere, Never Mıss The Water, Somethin' Deep, Yo- ur Love Is All 1 Know, Every Little Thing. Orta şekerli konçerto Türkıye'de önemlı bır dınleyıcı kitlesi olan Italyan gitarcı Carlo Domenkoni Akdeniz Kon- çertosu adını verdıği yeni albümünü yayımla- dı. Yaklaş.ık çeyrek yüzyıl BeTİin Sanat Akade- misi'nde dersler veren ve Doğu müziğine olan ilgisinın de yardımıyla iki dünya arasında çok başanlı özgün bır stil yaratan Domeniconi'nin Ispanyol gitarcı Marco Socias ile piyanist Erol Erdinç'le oluşturduğu yeni albümdeki kompo- zisyonlar kapakta şöyle anlatıhyor : Akdeniz Konçertosu Op. 67 (1- Allegro Moderato, 2- Andante Cantabile, Molto Tranquillo, 3- Alleg- ro) : Akdeniz'ın kulaç kulac öldüğûne tanık ol- mak Domeniconi'yi hem gûzel. hem de her türlü kirliükten annmış bir müzik yaratmaya yöneltti... Solo enstrüman olarak iki gitan seçmesı ge- leneksel Akdeniz müziğinde gitann önemlı bir yeri \e eski bir geçmişi ohnasıyla ilgılidir. tki solo enstrüman ses dokulannın güçlenmesine ve çalgılar arasındaki iletişimin artmasına yar- dımcı olmaktadır. Bu yapıt geleneksel konçer- tonun bıçımsel özelliklerini taşır. Orta Şekerli Gitar Konçertosu Op. 51: Kah- ve\ i orta şekerli içenler hem tatlı hem acı tadı- na vanrlar. Böyle bir tiryakilikte bu tatlann iki- si de aranır, ikisinden de vazgeçilmez. Acı-tat- h kahvesini yudumlayan kişinin çok eskilere, yaşam öyküsûnün köklerine uzanan filozofça düşünceleri...Bır buruk tat hayal gücünü özgür bırakacaktır. Totocular efsaneleşti1977'de Amerika'nın en iyi stüdyo ele- manlanndan altısı biraraya gelip Totogrubu- nu kurmuşlar, grubun adını Oz Büyücüsü ad- lı fılmdeki bır köpekten esinlenerek koymuş- lardı. Yıllar geçti. 20 milyondan fazla albüm satmış bu gruptan Bobby KimbaD ve Steve Porearo aynldı, JeffPorcaro ise yaşama ve- da ettı. Ancak geride kalan Steve Lukat- her.Mike Porcaro, Simon PhilKps ve David Pakh gemiyı terk etmeden ıyi işler çıkarma- yı başardılar. Örneğin 1995'in sonunda yayımladıklan Tambu albümü bir başyapıt olmasa da pop rock tutkunlannı fazlasıyla memnun etti. Bu arada efsanevi kadronun ürettıği hitler za- man zaman çeşitli adlarla piyasaya verilip, grubun geçmişi bugüne aktanlıyordu. En son Toto toplamasınm adı Best bal- lads'dı. Ocak ayında ise grubun yine ünlü hitlerinden oluşan Legend adlı albümü ya- yımladı Columbia şirketi. Amerikan rockının bir dönemine imzasını atmış.Toto'nun melodik parçalanndan 15 ta- nesinı içeren albüm tam koleksiyoncular için. Legend'de (Efsane) yer alan parçalar. Afri- ca, HoM The Limen, Georgy Porgy, I'H Be Over You, Rosanna, \Vaiting For Your Love, Stranger in Town, 1 Won't HoM You Back, Stop Loving You, 99, PameJa, Doni Chain M\ Heart, 2 Hearts. IVV111 Remember. The Turning Point Evita tangoya yaşam verdiAlan Parker'in Madonna'lı ye- ni çahşması Evita çekimleriyle, oyunculanyla, Oscar dışı kalma- sıyla tam bir skandal fılm oldu. Magazin manşetlerinden inmeyen filmin sanatsal yönüne, neler an- lattığına eğilen pek yok gibi. Özel- likle Batı'da sürekli rekJamı yapı- lan Evita'yı izlememek adeta bir statü kaybı. Ancak filmin "hayırh" yanlan da var tabii. Örneğin Evita'nın gündeme gelmesiyle ve filmin gösterime gırmesiyle tango Avru- pa'da bir bahar havası yaşamaya başladı. Filmde. Agustin Magaidi'nin yardımıyla Buenos Aires'e gelen taşralı tango şarkıcısı Evita Duar- te'nin nasıl Devlet Başkanı Juan Peron'un eşi olduğu anlatılırken fona koyulan birkaç tango sahne- sinin ınsanlan etkilediği. albüm satışlanndan, 24 saat tango yayım- layan TV ıstasyonuna göstenlen ılgiden anlaşılıyor. Solo Tango Avrupa'da 24 saat tango müziğini, dansını. video kliplerini, filmlerden tango sahnelerini, konserleri, ciersleri yayımlayan Solo Tango bir Arjan- tin TV kanalı. Daha önce tama- men tango yayımlayan Tango FM adlı bir radyo istasyonunun eki- bince kurulmuş. Arjantin'de üç milyon aboneye sahip olduktan sonra geçen sonbahardan bu yana kablolu sistem yardımıyla Batı Avrupa'ya, ABD'ye ve Kana- da'ya da yayınlannı ulaştınyor. Yapılan araştırmaya göre abonele- rinin yaş ortalaması 35 cıvannda. Tangonun moda olmasına bu TV kanalı kadar diğer kuruluşlar da yardım ediyor. Son dönemde Batı'da giyimden kuşama, kadın çorabına hatta yoğurda kadar bir- çok ürünün tango ya da yanına ka- tılmış bır başka isımle piyasaya sürüldüğünü yazıyor yabancı ba- sın. Bunlann yanında tango mü- ziklerini içeren albümlerin satışın- da, bizde bile hatın sayılır bir ar- tış gözleniyor. Tangonun anavatanı Arjantin; ancak göçmenlerin müziği oldu- ğundan diğer ülkelerden bolca et- kilenmiş. Örneğin müziği Kü- ba'dan, sözleri ttalya'dan, enstrü- vita'nm gösterime girmesiyle tango Avrupa'da bir bahar havası yaşamaya başladı. Filmde. Agustin Magaidi'nin yardımıyla Buenos Aires'e gelen taşralı tango şarkıcısı Evita Duarte'nin nasıl Devlet Başkanı Juan Peron'un eşi olduğu anlatılırken fona koyulan birkaç tango sahnesinin insanlan etkilediği, albüm satışlanndan, 24 saat tango yayımlayan TV ıstasyonuna göstenlen ilgiden anlaşılıyor. manı bandoneon Almanya'dan (1980'de Zimmerman adlı Alman üretmiş), şarkıcısı Fransa'dan. bes- tecisi de Brezılya'dan çıkmış... Geçen yüzyılm sonunda Bu- enos Aıres'de doğdu tango. Ken- tin fakir semtlerinde birçok yalnız adam. büyük evlerin odalannı paylaşıyorlardı. mutfaklan ve tu- valetleri beraber kullanıvorlardı. lşsızdiler, umutsuzdular. Geçmi- şe özlemlenni, hayal kınklıklan- nı, başansız aşklannı yansıtacak müziğe gereksinımleri vardı. lşte tango bu ortamda doğdu ve bır so- kak müziği olarak kısa sürede ge- niş kıtlelere sevdirdi kendmi. Yüzyılın başında ise Carlos Gankl'ın karizmasıyla tango ra- fineleştı ve okyanusu aşıp Paris'e gitti. Avrupa tangoyu çok sevmiş- ti; Gardel 1935 yılında Kolombi- ya'da uçak kazasında ölünce yer yerinden oynamıştı. Cenaze töre- ninde birçok kadın, ilahlannm ar- dından yaşamanın anlamsız oldu- ğuna inanıp intihar etmışti. Gardel'den sonra klasik tango bir türlü toparlanamadı. '40'Tı- '50"li yıllarda Osvaldo Pugliese, Carlos Di Sarli, Anibal Troilo gibi isimler tangoya aradığı canlılığı getirmeye çalıştılar ama eskilere ulaşmak zordu. Anibal Troilo'nun genç bandoneonistinin kafasında ise başka bir tango anlayışı gelişi- yordu... Astor Piazzolla adlı bu genç diğer türleri tangonun düş- manı gibi görmenin yanlış oldu- ğunu fark edip onlarla dostluk kur- maya karar vermişti. Piazzolla sonrası kanşık tşte modern tango böyle nefes almaya başladı. Piazzolla bu yol- la tangonun sınırlannı genişlet- miş, ona çok uzak kulaklar hedef- lemişti. Ancak müzik dünyasında ne klasik tangoculara ne de baba- lannın müziği yerine rockı tercih eden gençlere yaranabilmişti. (Pi- azzolla 1992'de öldüğünde arka- sında çok kanşık bır tablo bıraktı. Tangonun smırlannı öylesine genişletmişti ki onun bıraktığı yer- den ilerleyebilmek usta işiydi; di- ğer yandan modern tangoyu tadan insanlann klasik tangoyla yetin- meleri beklenemezdi... Gelelim tangonun Türkiye'deki seyrine; Türkiye'de ise tango hep sevildi, düğünler tangoyla açıldı, özel günlerde tango çalındı. Tan- goya ne kadar sevdalı olduğumuz, birkaç ay önce çıkan Seyyan H«- nım'ın taş plaklanndan temızlen- miş parçalanndan oluşan albümü- nün önemli satış rakamlanna u- laşmasıyla köşe yazarlannın bu al- büme gösterdiği ilgıyle ıspatlandı. Bizdeki tango kıpırtılan tabii ki Avrupa'daki kadartatmin edici de- ğil ama özel ders verenlerin sayı- sı artıyor, sanat okullanna tango dersleri konuluyor. Arjantin Tan- go Akademisi'nın tstanbul şube- sinıneli kulağında,JuBoI0esias'ın Tangoalbümü en çok satan yaban- cı kasetler arasında. Şimdi Evi- ta'nın, Türkiye'deki tango piyasa- sını ne derece etkileyeceğini me- rakla bekliyoruz. \\nadolu mck'adeneygerekKral TV'nin 'Türidye'nin videonıüzik oscarian' diye pazarlanan yılın^n iyileri listesinde komik birkararlaen iyi çıkış ya- panlar kategorisine koyulan Haluk Lev- ent,geçen hafta üçüncü albümü Arkadaşî'ı yayımladı. Albümüntanıumına geçmeden Kral TV'nin seçimiyle ilgili bir iki şey söylemek istiyoruz. Uçüncü albümüne u- laşan ve Anadolu rock'ı yaymak için ça- ba sarfeden Haluk Levent'in bu seçimden alması gereken derslerin olduğuna i- nanıyoruz. Son dönemde, müte\'azı çizgisinden uzaklaşmaya başlayan Levent, tanınm için çok gerekli olduğuna inanmadığı her TV programına çıkmanın, paparazzilerde görünmenin, Aktüel'e yançıplak poz ver- menin, o haberi yazan gazeteci tarafından dikızlenmenin medyanın gözünde bır MustafaSandai,SerdaçOrtacyada Çefik kadar adam yerine koyuİmaya yet- meyeceğini, onlann silahlanyla savaşa- mayacağını iyice anlamıştır herhalde. Tanıtıma evet, ama rockçı ruhunu me- dyanınvıcıkvıcıkçarklannakaptırmadan da yapılabilir tanıtım. Gelelim yeni albüme: Haluk Leventçeyrek yüzyıl öncetemeli atılan Anadolu rock'ın günümüzdeki en popüleT temsilcisı unvanıra Arkadaş! 'ta da sürdürüyor. Ancak yeni albümdeki müzikal malzeme önceki albumleri \<A- larda ve Bir Gece Vakti'ndekı kadar doyu- rucu değil. Hâlâ zevkle dinlenen ilk al- bümdeki Ankara.YoUarda Bulunım Seni, Gökova, Akdeniz Akşamlan'na. ıkıncı al- bümdeki Nerdesin, Sevenler Ağtormış \e Köprü'ye bu albümden fazla hit parçanın katılabileceğmden şüphelıyiz. Aslında bu konuyu bır albüm gecikmış bir sorun olarakgörüyoruz. Dar olanaklar- İL eter ki adh parçanın sürûkleyeceğine inandığımız bu albüm Haluk Levent'in repartuvanna on bir parça katmanın yanında deneysel tatlar da taşımalıydı diye düşünüyoruz. El yordamıyla bir şeyler yapmak yerine, Anadolu rock'ın ustalannın dergâhından geçmek, onlann deneyiminden yararlanmak Levent'e yeni yollar açacaktır. la yaptığı ilk albümle yakaladığı Ankara gibi bir parçadan sonra ikinci albüm sendromunu yaşamaması büyük şanstı Levent'in. Çok akjllı bir seçimle Moğai- br elemanı CahitBerkav'dan aldığı beste Nerdesin'le Üç Hûrel'in kulaklara yer- leşmiş parçası Sevenkr Ağlarmış albümü alıp götürdü; diğer parçalar fazla öne çık- madığından Haluk Levent'teki kendini tekrarlamatehlikesi ancakbualbümdebe- lirgin ortaya çıktı. Haluk Levent yeni albümüne Ben Gkkrim Batum'a adlı türküyle başlıyor. Ardından Banş Manço'nun en baba dönemlerinde yorumladığı Kagızman'ın bol elektrik gitarlı yorumu var. Akşamlar ise Levent'in ilk videoklip olarak seçtiği parça. Takip eden Pazartesi Gûnleri'yle Akşamlar'da yakaladığı basit ve akılda kaUcı düzenleme iyi. Yeter ki ise Fikret Kıolok'un Zaman Zaman albümünde y- er verdiğı birbestesi. Neretenlesin'de Çin- geneler Zamanı filminden aldığı tema parçayı sürüklüyor. lkincı yüzde Haluk Levent'in dünya göruşünü öne çıkaran parçalar var. Fazla derine inmeden naif bir söylem tarzıyla üretilmiş Ölmesin Çocukbır, Türkhem, Anadolu Divannda'nın yanında An- talya'da Sonbahar,Tuttuğun Altın Otsa ve Trakya türkülenne ılginç bir yonım ge- tiren EdirneTürkiisü albümün diğer yapıt- lan. Yeter kı adlı parçanın sürükleyeceğine inandığımız bu albüm Haluk Levent'in repartuvanna on birparça katmanın yanın- da deneysel bazı tatlar da taşımalıydı diye düşünüyoruz. El yordamıyla bir şeyler yapmak yerine, Anadolu rock'ın usta- lannın dergâhından geçmek, onlann deneyiminden yararlanmak Haluk Lev- ent'e yeni yollar açacaktır. Zengin Motown arşivinden Motown şirketinin genç patronu Andre Harrell bu ünlü plak firmasmı ayağa kaldırabilmek amacıyla nostalji kartını oynamaya başladı. Kaynak yönünden sıkıntısı da yok, birçok uluslararası ismin bantlanyla dolu arşivleri. HaiTell işe rhythm'n'blues'un sihirbazı NVonder'ın best oTunda 21 parça var. Stevie Wtonder'ın 21 hit parçasıyla başladi. 35 yıldır basit ve kulakta kalan melodilerle, akıllı ticari seçimlerle popüler müzik tarihindeki yerini koruyan Wonder. çok zengin bir kaynak. Başkaldınnın çocuğu olmasına karşın fazla kafa yordurmayan besteleri seven Stevie Wonder, bu yola ilk girdiği Songs in The Key of Life albümünden alman Isn't She Loveh' ile başlıyor Motown'm toplama albümüne. Song Rewiev-A Createst Hits Collection adlı bu albüm, bugüne dek çıkanlmış birkaç Stevie Wonder 'best orundan farkh değil. Hep aynı hitler, hep aynı repertuvar derken her üç yılda birtanıdık melodilerle Wonder diskografisine yeni albümler katılıyor. Bu kez toplamada bir iki değişiklik var. lçinde Spike Lee'nin yönettiği Get On The Bus'ın müziğinde yer alan Redemption Song'la Pinokyo (The Adventures of Pinocchio) filminin parçalanndan Kiss Lonely Good-bye yenilik diye konulmuş. Diğer parçalar ise VVonder klasikleri: Isn't She Loveh; I Just Calted To Sa> I Love You, Sperstition, Sir Duke, Master Blaster, Ebony and Ivory, Happ> Birthday, Lhing For The City, He's Misstra Know It All, You Are The Sunshine Of My Life, Lateh/, Part-Time Lover, My Cherie Amour, Yester Me-Yester You, Yesterday, Uptight, I Was Made To Love Her, For Once in My Life, Signed Seaied Delivered l'm Yours, Four Your Love. Sınır tanımayan müzik Uluslararası müzik pazannda a World Musfc" adıyla etiketlenmiş müziği yakın- dan tanımak isteyenlere önemli bir kay- nak oldu 'Fuji WorM Musk Days' adlı yer- li festival. Bu yıl fesitvalin flaş ismi Kha- led olsa da asıl heyecan uyandıran isim Transglobal Underground grubuydu. O geceden sonra meraklı müzikseverler, lstanbul'un çeşidi zengin plakçılarında Transglobal Underground'ın Dreamof100 Nations ('93), International Tunes ('94) ve Psychk Karaoke("96) adlı üç CD'sinin avına çıktı ve bu ürünler kısa sürede tüken- di. Böyle sıra dışı bir grubun albümü kim- bilir ne zaman piyasaya döner diye konu- şurken son dönemde gerçekten önemli al- bümler yayımlamaya başlayan Kod Müzik lransglobal Underground''un son iki albümü bizde de çıktı. müjdeyı verdi: Transglobal Undergrund'm son iki albümü International Times ve Psy- chic Karaoke'yi kaset şeklinde çıkartıyor... Natacha AfJas (vokal), Count Dubfllah (bass gitar). Neil Sparkks (vurmalılar), HamJd Mantu (vurmalılar, AtiUa Ahlan'h (klavye) çekirdek kadroya birçok müzik- çının de destek verdiği Transglobal Un- derground'ın bu iki albümünü aynntıya inerek incelemek yerine grubun müzik an- layışını toplu halde vermek daha doğru olacak, çünkü her üç albümde de Ortado- ğu'nan, Afrika'nm, Hindistan'ın gelenek- sel müziğiyle Bah'nın teknolojik ürünü enstrümanlannın birleşmesinden doğan aynı sound süriiyor. Trasglobal Underground gitar, flüt, tab- lalar. klavye ve Natacha Atlas'ın büyüle- ^^^^^^^^^^m yici sesiyle techno, dub, tip hop, houseu çok iyi harmanlıyor. Örneğin Psychic Karaoke'deki mistik havayla ultra mo- dern düzenleme de- nemeleri bır arada çok etkıleyici sonuç- lar vermiş. Etnikten yola çıkıp küresel dünyaya açılmak is- teyen insanoğlunun uçlarda ne tür mü- zikler dinlediğini, bunlann arasındaki bağlantının nasıl ku- rulacağını araştıran grubun müziğinde bizden de birçok motifsaklı. GORÜŞ Müzikte Karmaşa Ülkemizde genel olarak müzik uzun yıl- lar 'alaturka ve 'alafranga' denilen iki bi- linçsiz deyimin paravanı arkasında çeliş- kili biçimde kısır döngüye mıhlanıp kaldık- tan sonra Atatürk'ün çağdaş, ileri ve çok- sesli 'müzik devrimi' yolunda gerek kla- sik, gerek popüler eserler yaratılmış, yo- rumcular yetişmiştir. Ne var ki son yıllar- da özellikle popüler müzik alanında ço- ğunlukla bilinçsiz ve anlamsız üretimlerin artmasına, medyada çoğu 'görüntülü (vizyonel) yonımcular'm bolca yer alma- sına karşın, dünyada ileri ülkelerde oldu- ğu gibi belirti ve uluslararası bir 'stan- dart'a varamadık. Bunun başlıca bir ne- deni ise müzik türierinde yaşadığımız kar- maşadır. Kısa bir durum değeriendirme- si yapalım: 1- Geleneksel ve Klasik Türk Müzi- ği: Ülkemizin tarihinde divan edebiyatın- da olduğu gibi müzik alanında da saygın bir yeri olan ve 'model sistem 'de tekses- //' unutulmaz eserierin ölümsüz besteci- lerini içeren klasik Türk müziğinin kalıcı değeri vardır. Günümüzde ise klasik Türk müziğinin temellerinden ya'arlanarak 'çoksesli düzenieme 'lerte 'popüler' türde eserler üretilmesine olumlu bakılabilir. Ne var ki bu alanda da 'fantazi, arabesk, öz- gün müzik vd' uyduruk sözcüklerle 'tür karmaşası' içinde bocalanmaktadır... He- le, sanat dışsnda, sanat olmayan, sanat karakteri taşımayan ses yığınından ibaret müzik, dünyada var olmadığına göre tüm yapım, yayın ve medyada artık yerleşmiş olan 'Türk sanat müziği' tanımlamasının bilinç dışı, mantık dışı oluşuna acaba ne demeli? 2- Türk Halk Müziği: Folklor kökenli bu yaşayan, her zaman içtenlikli ve coş- kulu müziğimiz 'çoksesliliğe ve uluslara- rası açılmaya' en uygun kaynağımızdır. Zaten bu müziklere (düzenlemelerle) da- yanan halk oyunlanmız, hem geleneksel, hem modern halk danslan ekiplerimizle uluslararası başarılar kazanmışlardır. Ay- nı yolda, bugüne kadar folklorumuzdan esinlenerek sevilen örnekler veren popü- ler müzik yaratıcılanmızın, daha ziyade uluslararası platformda ses getirecek ya- pıtlara yönelmesini diliyoruz. 3- Hafif ve Popüler Müziğimiz: Elli yı- la ancak varan bir geçmişe rağmen, ne denlt tartışmaya ve eleştiriye açık olsa bi- le (!), çokseslilikte ve teknikte gelişmek- tedir. Ne var ki özellikle genç kuşak üre- ticilerinin, medyada sabah-akşam görü- nen yorumculann hızla artışına karşılık, hattayenilik araştırmalanna rağmen, 'hep aynı'yı getiren değil. dünyadaki müzik ka- litesine uygun ve dışa yansıyacak ulusla- rarası nitelikte yaratımlara ve yorumlayış- lara gereksinme git gide artıyor Bu konu genış boyutludur!? Yerli popta geçen hafta Ayna grubu Gittiğin YağmurtaGel adİı ilk albümüyle liderliğini sürdürdü. Anadolu rockın yeni temsilcisi Haluk Levent üçüncü albümü Arkadaş !'la listeye ikinci sıradan girdi. Türkıye'de en fazla satan film müziği albümü unvanını kazanan Eşkıya ise (müzik: Erkan Oğur) üçüncü sıraya indi. Türk sanat müziğinde sıralama geçen hafta da değişmedi. Geçmişin parçalannın yeni bestelerden daha fazla ilgı gördüğünü anlayan Muazzez Ersoy, Nostalji l'den sonra Nostalji 2'yle de rekor kırmaya hazırlanıyor. Lider Muazzez Ersoy u.Kurtiar Sofrası adlı yeni çalışmasıyla EbruGündeş izliyor. Üçüncü sırada şöhrete ulaştıktan sonra ürettiği ikinci albüme Yıhnaz Morgül 2 adını veren Yümaz Morgül var. Halk müziğinde Yavuz Bingöl ikinci albümü Baharun Sensin'le iki haftada 1 numara'ya yükseldi. Haftalardır liderliği kimseye bırakmayan Musa Eroğlu, HaBl lbrahinV Kerbela Destanı adlı onuncu çalışmasıyla ikinci sıraya indi. Arif Sağ- Belkıs Akkale ikilisi ise ortak albumleri Seher Yıldızı'yla haftayı üçüncü sırada kapattı. Yabancı popta Madoona'yla Antonio Banderas'ın parçalann büyük bölümünü seslendirdiği Evita'nın müzik albümü filmin gösterime girmesinden sonra yeniden liderliğe yükseldi. NoDoubt grubunun albümü Tragic Kingdom ikinci sıraya inerken, Toni Braston m Secrets albümü üçüncülükte kaldı. - Ransom - Original Soundtrack - Ancora.- Zugabe - Al Bano & Romina Povver - Best of Randy Crawford - The Best of Chaka Khan Volume One -SetltOff-Soundtrack - Sex & Jazz & Rock & Roll - J. Holland & L. Rhythm Orch. -CCCP-CCCP - Sleepers - Soundtrack - Veiled - Le ah Androne - Strange Wbrld of Rock - Various - Green Man - Mark Owen - Nenette et Boni - Soundtrack - Made of Rock - Various - Don't Stop Moving - Living Joy - Ayaz Vurmuş Yüreğune - Eda Berker - Arkadaş - Haluk Levent - Seyyah - Şahsenem - Hazar 10 - ismail Hazar -AlBeniGötür-Oktay - Efsaneler - Can Atüla