03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
"18 ŞUBAT 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Kaçakçı devtet • MEKSİKOCİTY(AFP) — Amenkalı mifettışlerin, Meksika'nın eski cumhurbaşkanlanndan Carlos Salinas ve ailesinin, ülkenin en büyük uyuşturucu kaçakçılan ile işbirliğı içinde olduğuna dair önemlı kanıtlara ulaştığı bildirildi. Haberi veren haftalık Proceso dergisi, Salinas ile birlıkte kardeşi Raul Salinas de Gortari, kjzı Adriana \e babasının uyuşturucu kaçakçılığına bulaştığına daır belge ve lcanıtlan ele geçırdiğini yazdı. Olayın doğrulanması durumunda, bunun Meksika'da büyük bır politik skandala dönüşeceği belirtilıyor. halya'da mafya ı:5ötiiçaöşü: NAPOLİ(AFP)- ltalya'nın Napoli kenttnde, uyuşturucu pazannı paylaşamayan mafya gruplan arasındaki kanlı hesaplaşma, 5 kişınin yaşamına mal oldu. Polis, ölen 5 kişinin Napolili mafya gurubu Camorra'nın elemanlan olduğunu ve birisi dışında dığer dördünün sabıkası bulunduğunu açıkladı. Diğeryandan, Mattina gazetesinin yaptığı kamuoyu araştırması. kent halkının yüzde 60'nm Camorra'nın ortadan kalkacağına inanmadığını ortaya koydu.. Kosova'da insan haMam ihlaJi • LONDRA(AFP)- Uluslararası Af Örgütü, Sırbistan'a, Kosova'da siyasi tutuklu buiunan Amavutlara yönelik işkence ve taciz olaylanna son verilmesi çağnsı yaptı. Kuruluşun ifadesinde, 28 ocakta Priştina'da tutuklanan ve daha sonra kaybolan Arnaviit kökenli Nahit Hasani'den bahsediliyor. Tutuklandıktan ikı gün sonra vücudunda darbelerle polis kontrolünde hastaneye yatınlan Hasani'nin, bir gün sonra ortadan yok olduğu belirtildi. Hasani. polisin "'Kosova Özgürlük Ordusu" adlı Amavut örgütüne karşı başlattığı operasyonlar sonrasında gözaltma alınan 90 Arnavuttan biri. Gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Arnavutlardan bırçoğunun, polisin kendilerine elektrik vererek işkence yaptığıru söylediği bıldinldi. SjPbistan'da gösterilere devam • BELGRAD(AA)- Sırbıstan'ın ıkincı büyük kenti Niş"te hükümet aleyhtan gösteriler sürüyor. Niş'in yeni Belediye Başkanı Zoran Zivkoviç, dün yaptığı açıklamada, yerel seçimlerde muhalefetin zafer elde ettiği kentlerin tamamında belediye meclislen oluşturulana kadar protesto gösterilerine devam edileceğini dile getirdi. Vlora'da 3 bm kişıyurudu • VLORA(AA)- Arnavutluk'ta paralannı batan bankerlere kaptıran halkın kızginlığı sürüyor. Binlerce bankerzede dün de meydanlan doldurarak hükümet aleyhine sloganlar attı. Güneydeki sahil kenti Vlora'dakı gösterilere 3 bin kişi katıldı. \1ora ve Fier kentlerinde gösterilerin. yetkililerin hafta sonu toplum polisinı geri çekmesi ve eylemcilere izin vermesi üzerine, daha sakin geçtiği belirtildi. Uday'ın bacağı kesilecek • AMMAN(AA)-Irak muhalefetinin bir sözcüsü, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in oğlu Uday"ı tedavi eden üç Kübalı doktorun. hastamn sol bacağmın kesilmesini öngördüklerini bildirdi. Irak'ta haber kaynaklan olduğunti söyleyen merkezi Amman'da buiunan Irak Ulusal lttifakı'nın (INA) sözcüsü Harun Muhamme4 doktorlann. Uday'ın bacağmın dizden kesilerek, protez uygulanması geektiğini ve operasyon için Saddam'ın karannı bocledikJerini söyledı. Kuzey Kore, üst düzey yetkilisi iade edilmezse çok sert karşılık vereceğini açıkladı Kore'de savaş havasıDış Haberier Ser\isi - Kuzey Ko- reli üst düzey bir yetkilinin Güney Kore'ye sığınmasıyla tırmanan ger- ginlik, iki ülkeyi savaşın eşiğine ge- tirdı. Kuzey Kore'nin olası bir saldın- sına karşı alarma geçen Güney Ko- re. bir yandan da havayı yumuşat- maya çalışıyor. Kuzey Kore İşçi Partısı Sekrete- ri ve ülke lideri Kim Cong İTin da- nışmanı Hwang Cang Yop'un Gü- ney Kore'nin Pekin Büyükelçılı- ği'ne sığınarak iltica talep etmesi ile iki ülke arasında başlayan ger- ginlik ve karşılıklı suçlamalar. Ku- zey Kore lideri Kim Cong tl'ın 1982 yıllında güneye ıltıca eden bir yakınının Kuzey Koreli ajanlar ta- rafindan vurulmasının ardından iyi- ce arttı. İki ülke arasındaki silahsız- landınhruş bölgede Kuzey Kore ta- rafından hoparlörlerle yapılan, -Hwang'ın derfaal serbest bırakıl- ması, aksi takdirde son derece ağır • Kuzey Kore'nin smırda hoparlörlerle yaptığı tehditler, Güney Kore'yi alarma geçirdi. Seul hükümeti bir yandan da gıda yardımına hazır olduğunu belirterek havayı yumuşatmaya çalışıyor. ve acımasız öntemler abnacağuıa" daır anonslar, Seul hükümetini bir savaş olasılığına karşı alarma geçir- di. Pyongyang yönetimi. sosyalist rejimin mimarlanndan olan Hvvang Cang Yop'un sığınma talep etmedi- ğinı. aksıne Güney Kore tarafindan kaçınldığını iddia ediyor. Güney Kore Savunma Bakanlığrnın üst düzey yetkilileri, Hwang'ın sığınma Kuzey Koreli ajanlann vurduğu Li Han Young'un sağiık durumu ciddi. talebinin, ekonomık bır kaos yaşa- ki güvenlik önlemleri arttınldı. Ön- yan Kuzey Kore rejiminin çöküşü- nün de bir işaretı olduğunu öne sü- rerek umutsuz bir durumda olan Pyongyang yönetıminin gerilla sal- dınlanna başlayabileceğini belirti- yorlar. Kuzey Kore'nin tehditleri üzeri- ne Güney Kore'dekı limanlar, hava- alanlan ve diğer kamu alanlannda- ceki gün Li Han Vbung'a saldırarak ağır bir şekildeyaralayan iki Kuzey Koreli ajanın yakalanması için 10 bini aşkın polis ve askerin seferber edildiği bildirildi. Bu arada 9 günden beri Güney Kore'nin Pekin Büyükelçiliği'nde bekleyen Hwang'ın sığınma talebi ile ilgili görüşmeler henüz sonuç- lanmadı. İki ülke arasındaki soğuk savaş gıderek tırmanırken yoğun güven- lik önlemleri alan Seul yönetimi, bir yandan da gerginliğin banşcı yol- lardan giderilmesı için yoğun çaba harcıyor. Dışişleri Bakanı YuÇong- Haa ABD veÇin'in dedevreye gir- mesinı ve Kuzey Kore ile banş te- maslannabaşlanmasını istedi. Seul hükümeti sözcüsü de Li'ye yapılan saldınya karşın kendı hükümetleri- nin. açlık ve yoksulluk içindeki Ku- zey Kore'ye gıda yardımı için oluş- turulan uluslararası girişımlere ka- tılmak ıstediğini açıkladı. Bu arada ABD Dışişleri Bakan Madeleine Albright da Kore yan- madasındaki gerginlikten Washing- ton'un duyduğu endişeyi dile getir- di ve iki ülke arasında bır diyalog zemininin oluşturulması gerektiği- ni kaydetti. Albright bu konuda Washinton'un gerekli çabayı sarf edeceğini de sözlerine ekledi. Türkiye ve KKTC yönetimi, 1997 yılmda izlenecek ortak stratejiyi belirledi Kıbns'ta îld ayrı devletLALE SARltBRAHİMOĞLU ANKARA -Rum taraftnm, Avru- pa Birlıği'ne (AB) tam üyelik ka- pısınm açılmasından aldığı cesaret- le Kıbns sorununun çözümü için görüşme masasından kaçmasının, KKTC tarafindan koz olarak kulla- nılabileceğine dikkat çekildi. Rus- ya'nın S-300 füzelerini Rum kesi- mine satma karan ve konuya ilişkin anlaşmanın Rum Ulusal Meclisi ta- rafindan onaylanmasına karşın Kıbns sorununun çözümü için gö- rüşme masasında kalmayı birinci • Rumlann görüşme masasından kaçmasına karşı KKTC, Türkiye'nin desteğiyle 'adada iki ayn devletle istikrar' politikasını güçlendirmeye karar verdi. Türkiye ve KKTC, ABD ve Avrupa'da tanınma girişimlerine ağırlık vermeye başladı. amaç edinen KKTC, Türkiye'nin de desteğiyle "adada iki ayn deviet- le istikrar" stratejisini artan biçim- de uygulama arayışlanna girdi. Bu amaçla gerek Türkiye, gerekse KKTC yetkililerinin, başta ABD nezdinde olmak üzere. Batı'da KKTC'nin tanınması önerisıni sık sık gündeme getirdikleri bildirildi. Türkiye ve KKTC; ABD ve In- giltere'nin Kıbns sorununun çözü- mü için baskı dozunu arttırmalan, Güney Kıbns Rum Yönetimi "nin. bu yılın sonlanna doğru AB ile tam üyelik müzakerelerine oturma bek- lentileri ve Rum kesiminde 1998 yılmda yapılacak başkanlık seçim- leri için kampanyanın, bu yıl orta- sından ıtıbaren başlaması yolunda- ki gelişmelerin de ışığında 1997 stratejisini şekillendirmeye başla- dı. Türkiye ve KKTC, birinci amaç olarak ABD ve İngiltere'nin getir- diğı önerilerle destekknen Birleş- miş Milletler'in arabuluculuğunda taraflar arasında görüşmeler yapıl- ması çağnsına olumlu yanıt verme stratejisi izliyor. BM gözetıminde- kı görüşmeler. KKTC'de bir fede- rasyon ya da konfederasyon kurul- masını öngörüyor. AB ile tam üye- lik müzakerelerine umut bağlayan KIBRIS Rumlar 'ölü' gizledi ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Güney Kıbns Rum Kesımi yöneticileri- nin, şubat ayının ilk hafta- sında KKTC sınınnda meydana gelen olaylarda bir Rum askerinin öldürül- düğünü gizledikJeri ortaya çıktı. Cumhuriyet'in KKTC- dekı askeri ka>Tiaklardan aldığı bilgiye göre şubat ayının ilkhaftasında mey- dana gelen olayda ünıfor- malı Rum askerleri ara bölgeyi geçtikten sonra Akıncılar bölgesınden KKTC topraklanna geç- erek KKTC bayrağını in- dirmek istediler. Asken kaynaklar, kaçmaya çalı- şan bır Rum askerinin, açı- lan ateş sonucu vuruldu- ğunu ve vurulan askerin hangı hastanede öldüğü- nün belirlendiğini kaydet- tiler. Rum tarafının gizlı tutmasına karşın, ölen as- kerin ailesinin olayı açıkla- yabileceğinı kaydeden kaynakJar. *Rumlar, olay- lan kimin laşlartnğınııı or- taya çıkmaması için kendi askerinin ölmesini de gizli- yorlar" değerlendirmesini yaptılar. Polise bombalı saldırı Ispanya'nın Bask" bölgesindeki Bilbao kentinde bir potis, özei aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu öldii. Polis sözcüsü. patlamanın sorumlusunun aynlıkçı ETA örgütü olabileceğini betirtti. Pölis, TStlO.OO'dabir okulun yakırunda meydana gelen patlamada yaralanan olmadığını bildirdi. ETA'nın yılbaşından beri İspanya'da gerçekleştirdiği saJdırüarda 6 kişi ölmüştü. Rum tarafı ise görüşme masasına oturmaya yanaşmıyor. Diplomatik kaynaklar, Kıbns'ta artık iki ayn devletten başka seçe- nek olmadığı yolundakı KKTC te- zine en büyük desteğin de görüşme masasına oturmaktan kaçtığı için Rumlardan geldiğine işaret edıyor- lar. KaynakJar, KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş'ın da, Kıbns'ta iki ayn devlet kurulabileceği, sağ- lık ve çevre gibı konularda işbirli- ği öngören anlaşmalaryapılabilece- ği ve ikı toplum arasındaki düşman- lığın azalmasıyla birlikte konfede- ral bir devletin düşünüiebileceği tezini işledığine dikkat çekiyorlar. BM Genel Sekreteri Kofi An- nan'ın Kıbns Özel Temsilcisi Han Sun Joo'nun şubatın ilk haftasmda Kıbns'ta temaslarda bulunduğu sı- rada Rum askerlerinin ara bölgeyi -~geçip Türk topraklanna girmesi- nin temelinde, adadakı durumu ye- niden gergınleştirip NATO gücü- nün adaya gelmesini zorlama tak- tiğinın yattığına işaret ediüyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan üst dü- zey bır diplomat, Rumlann duru- mu gergınleştırme politikası ve fn- giliz, Amerikan yetkililerinin son günlerde Kjbns'ta savaş tehlıkesi bulunduğu yolundakı açıklamala- nna şu yorumu getirdi: # Rumlar, Han Sun Joo'nun zi- yareti sırasında yine Akıncılar'da saldın yaptılar. Tadı damaklannda kaldı. Bayrak indırdiler, vurduk. Füze konusunu çıkardılar; biz de "\Tiruruz" dedik. Rum tarafının da ıstediği, Türkiye misillemede bu- lunsun, Yunan bayrağma ateş aç- sın. Böylece Rumlar ve Yunanis- tan. BM Güvenlik Konseyi'nin de toplanmasını sağlayıp adaya ulus- lararası güç gelmesini sağlamak ıs- tıyorlar. # Uluslararası güç geldikten sonra da Yunanistan'ın desteğinde Rumlar AB'ye gırmeye hazırlanı- >or. Rumlann AB'ye girmesı ile de "Türkiye'ye karşı iki Hekn cumhuriyeti ve Avrupa'da yine Türkiye'ye karşı iki «to" olacak. 0 Kıbns'ta savaş çıkabilir yo- lunda Ingıliz ve Amerikan bakan- lann \erdikleri demeçlenn amacı da Kıbns Türk ve Rum toplumla- nna. görüşme masasına oturmala- n için baskı yapmak. Gerçekten adada gerginlik tırmanıyor. "Hiç- bir şey yokr diyemeyız. >RUŞ I HALUK ÖZDALGA, •2- Avrupa yapılannın içinde yer almak, 1950'lerden buyana Türkiye'nin hedefîy- di. Temel Avrupa kurumu AB'ye öngörü- lebilir bir gelecekte üye olamayacak Tür- kiye, bu hedefi gerçekleştiremedi. Diğer taraftan tek para uygulamasıyla beraber, Avrupa'nın tarihinde göreceli olarak im- paratoriuk çağlannda bile eşi görülmemiş boyutlarda 'fe^c bir siyasal güç' doğuyor. Bu gelişmeler karşısında Türkiye'nin Av- aıpa ilışkılerinın yeni unsurian neler ola- bihr? Türkiye'nin Avrupa kurumlan içinde yer almak istemesı hâlâ geçerli başlıca üç arayışa dayanıyor. Iktisadi gelişmesine destek, güvenlik ve demokratik rejimin is- tikran. Iktisadi destek Türkiye'nin AET - AT - AB çerçevesin- de iktisadi destek beklentisi hemen ta- mamen boş çıktı. Portekiz, Yunanistan gibı ülkelere verilmiş veya Polonya, Ma- caristan gibi ülkelere halen verilen des- tekler birtarafa, 900.000 nüfuslu Selanik kentine yapılan iktisadi yardım dahi, Tür- kiye'ye verilenin kat kat ustünde. Önümüzdeki dönemde de iktisadi ge- lişmemize ciddi bir desteği AB'den bek- lememiz gerçekçi değil. Avrupa îçin Yeni Yaklaşımlar Hemen burada yaşamsal önem taşı- yan bir nokta ortaya çıkıyor. Eğer Türki- ye hem iktisadi anlamda, 'hem başka an- lamlarda' Avrupa'nın tek gücü karşısın- da ezilmek istemiyorsa, Avrupa'ya karşı nispi ekonomik konumunu korumak ve arayı kapatmak zorunda. Aksi durumda, Türkiyeli ağır bedeller ödemek durumun- da kalabilir. Böyle bir hedef için seçenekler fazla değil. Başanya giden yol; dünyaya açık, uluslararası piyasalarda yüksek rekabet gücüne sahip bir ekonomiden geçiyor. Bu çerçevede AB ile gümrük birliği, ar- tık Türkiye için sadece diğer hedeflere uygun olduğu sürece korunacak bir araç. Bir NATO üyesi olan Türkiye AB içinde yer alabilseydı, kendine ilave bır güven- lik sağlamış olacaktı. Ancak, AB üyesi ol- madığı için, onun güvenlik örgütü BAB'ye de tam üye olamıyor. Bu durumda BAB, Türkiye'nin güvenliği açısından bir 'bilin- mezlik faktörü' oluşturuyor. AB, 1990-94 yıllan arasında NATO'dan bağımsız bir askeri yetenek kavramını tartıştı. Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (ESDI) ve çok uluslu çok kuvvetli görev gücü (CJTF-Combined Joint Task Forces), bu tartışmalann ürünüydü. Bu arayışlar şimdilik noktalanmış gibi görünüyor. Haziran 1996'da yapılan NATO'nun Beıiin zirvesinde, ilk kez ESDI veCJTF uygulamalannın münhası- ran NATO çerçevesi içinde kalması ka- rarlaştınldı. Bu, AB ve BAB'nin gerçek anlamda bir askeri güce sahip olmama- sı demek. Bu çizgiye gelinmesinde, Bush ve Clinton yönetimlerinin son derece na- zik bir uslüp içinde yaptığı temenniler de etkili oldu. BAB'nin Türkiye açısından ifade ettiği belirsizlik, mevcut anlayışın sündürülme- si konusunda Türkiye'nin duyariı olması- nı gerektiriyor. Işte burada, Türkiye'nin NATO kartını doğru oynayabileceği bir aralık var. Nihayet, Kıbns ve Türk-Yunan sorunlanna, bir taraf olan AB'nin müda- hale etmemesi ve tali düzeylerde dahi rol almaması sağlanmalı. Demokratik rejim Türkiye, Avrupa'yla ilişkilerinde en ve- rimli sonucu, demokratik rejimi açısın- dan elde etti. Belki bır nedeni, bunun Av- rupa için Türkiye'ye katkıda bulunmanın en az külfetli yollanndan biri olması. Türkiye'nin yaşadığı askeri müdahale- lerin kapsamı ve süresi. Avrupa ilişkilerin- den daima olumlu yönde etkilendi. Hiç arzu edilmemekle birlikte, benzer etkinin gerektiğinde gelecekte de devam edece- ğinden emin olabiliriz. Rejim konusunda Avrupa'dan gelecek etkilere açık olma- ya devam etmeliyiz. Bu çerçevede önemli bir alan insan hakları. Türkiye aleyhine çıkan bazı kararlann haksız ol- duğunu düşünsek bile, Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na bireysel başvuru hakkını ve divan yetkısini tanımaktan vaz geçmek, var"ıim yanlışlar olacak. ••• Burada önerilen yaklaşımlar esasen yeni değil. Bin yıllık serüvenleri boyunca Türkler, rekabet içinde bulunduklan Av- rupa'nın dostluğuna ve etkisine hep açık oldular; bu rekabette öne çıktılar ve geri kaldılan ama şimdı bulunduğumuz konu- ma bizi getiren yolda hiçbir önemli başa- nyı Avrupa'ya bel bağlayarak elde etme- diler. Bugün Avrupa ilişkilerimizi yöne- tenler, bu sınanmış reçeteyi göz önünde bulundursalardı dengesiz gümrük birliği anlaşması, ardından telaşlı NATO blöfü veya İnsan Haklan Divanı'ndan çekilme arayışlan gibi yanılgılara herhalde daha az düşerlerdi. BITTI POLİTİKADA SORUNLAR ERGLTN BALCI Kuzey Kore Aç Kore yarımadasında gerginlik yine tırmanıyor. Son bunalım, Kuzey Kore'nin bır numaralı ideolo- ğu ve Devlet Başkanı Kim Cong İl'in danışmanı Hwang Cang Yopun geçen hafta Pekin'de Güney Kore Büyükelçiliği'ne sığınması üzerine patladı. Hwang Cang Yop, Kuzey Kore'nin tarihinde gü- neye sığınan en üst düzeydeki yetkili. Rejimin res- mi ideoloğu ve Devlet Başkanı Kim Cong İl'in en yakın danışmanı. Örnek vermek gerekirse, Hwang Cang Yop'un Güney Kore Elçiliği'ne sığınması, Rus- ya Başbakanı Viktor Çemomırdin'in ABD'ye ya da Ingiltere Başbakanı John Major'un Çin'e sığınma- sı gibi bir şey. Olay, Kuzey Kore'de en üst düzeydeki yönetici- ler arasında rejim konusunda derin görüş ayrılıkla- n bulunduğunu göstemnesi bakımından çok önem- li. Hvvang Cang Yop, Pekin'de sığındığı Güney Ko- re Elçiliğı'nde kaleme aldığı kısa bıldınde "Kuzey Kore'nin gerçek sahiplen olduğu ıddia edilen ışçi- ler ve köylüler günümüzde aç. Rejim, kendi temel direklerini oluşturan işçilerte köylüleri doyurmayı başaramadı" diyor. • • • Hvvang Cang Yop'un, ziyaret için gittiği Pekin'de Güney Kore Elçiliği'ne sığınmasının Kuzey Kore hü- kümetinde bir bomba etkisi yaptığı anlaşılıyor. Ni- tekim Pyongyang yönetimi yaptığı açıklamada, Hvvang Cang Yop'un Güney Kore ajanları tarafin- dan kaçınldığını iddıa ettı. Kuzey Kore'nin bir askeri harekât düzenlemesin- den korkan Güney Kore ise silahlı kuvvetlerini alarm durumuna geçirdi. Bu arada VVashington da Pyong- yang yönetımini uyararak Güney Kore'ye saldır- maktan kaçınmasını istedi. • • • Sığınma olayı, aslında buz dağının suyun üzerin- deki parçası. Gerçek şu ki Kuzey Kore aç ya da açlığın sınınn- da. Ülkede gıda maddesı sıkıntısı doruğa ulaşmış durumda. Halk dağlardaki yabanı otları yiyor. Dev- let radyosu, bu otların hangilerinin zararsız, hangi- lennin zehirli olduğu konusunda halka bilgi veriyor. Yönetim öylesine büyük döviz sıkıntısı çekıyor ki, parakarşılığındaTayvan'ın nükleerartıklannı Ku- zey Kore'ye göndermesıni kabul etti. 11 şubat tarihli "The VVashington Post" gazete- sinde çıkan bir yazıda "Kuzey Kore'yi besleyin" çağnsı yapılıyordu. Yazıda, VVashington'un siyasal hesaplan bir yana iterek Kuzey Kore'ye acil gıda yardımı yapması isteniyordu. Ne var ki, Güney Kore hükümeti, kuzeye gıda yardımı yapılması için Pyongyang'ın yüz yüze gö- rüşmeyı kabul etmesıni şart koşuyor. Kuzey Kore yönetimi ise prestıj kaybına uğramaktan korktu- ğundan, bu koşulu kabul etmıyor. • • • ABD ile Güney Kore bır ikılem içinde. Kuzey Ko- re'ye gıda malzemesı gönderirlerse en tehlikeli düş- man olarak gördükleri Kuzey Kore'dekı komünist yönetimi kurtarmış olacaklar. Ancak besin sıkıntısının artması ve ülkenin kaosa yuvarlanması çok tehlikeli durumlara yol açabilir. Amenkalı uzmanlar, 1 milyonluk ordusu buiunan Kuzey Kore'nin güneye bir intihar saldınsı düzen- lemesinden ya da açlıktan kaçan milyonlarca Ku- zey Korelinin Güney Kore'ye geçmek istemesinden korkuyorlar. Kuzey Kore rejiminin sonunun yaklaştığı anlaşı- lıyor. Ama bu sonu hızlandırmak amacıyla ülkeye gıda yardımı yapmaktan kaçınmak, suçsuz ınsan- ları cezalandırmak anlamına geleceği gibi, kanlı olaylann patlak vermesine de neden olabilir. Berişa çetesine İngiliz desteği John Major-Sali Berişa Dış Haberier Servisi - Uyuşturucu ve silah kaçak- çılığında devlet ile maryanm iç ıçe geçtiği Arna\ntluk"ta. Devlet Başkanı Sali Berişa rejiminin, İngiliz hüküme- tinden destek aldığı ve Ingil- tere Dışışlen Bakanlığı yet- kililerinin "ticari ve diplo- matik yardımlan" ile güç- lendiği ortaya çıktı. Ingiltere'de yayımlanan The Independent gazetesin- de yer alan habere göre. In- giltere'de ıktıdardaki Muha- fazakârParti ile Dışişlen Ba- kanlığı'nın. Amavutl uk'takı Berişa çetesine yardımda bulunarakgüçlenmesinevol açtığı iddia edildı. Muhale- fetteki İşci Partisi tarafindan önceki gün parlamentoya konu ile ilgili bir önerge ve- rildi. İşçi Partisi Rotherdam Milletvekili Dennis Macsha- ne ve 10 arkadaşı tarafindan parlamentoya sunulan ve savcılık tarafindan soruştur- ma açılması istenen önerge şu konulan kapsıyor: 0 Istihbarat örgütlerinın raporlanna göre "uyuşturu- cu ve silah ticareti" yaptıkla- n öne sürülen. DP tarafin- dan yönetilen Şkıponya adlı şirkeî ile ülkenin en büyük bankerlik kuruluşlanndan bin olan \e DP ile vakın bağ- lan buiunan Vefa Holdıng'e. "İngiliz diplomatik ve ticari desteğinin verilmesr • İktidardaki Muhafazakâr Parti ile İngiliz Dışişleri Bakanlığfnın, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yaptığı iddia edilen sağcı Arnavutluk liderine yardımcı olduğu öne sürülüyor. # Ingiltere Dışişleri Ba- kanlığı mensuplannın diplo- matik valizlerinde, Anıavut- luk'un ıktidar partısı olan Demokratik Partfnin (DP) 1992 seçımlerinı kazanma- sında yardımcı olan siyasi propaganda malzemesı taşı- malan sonucu Vıyana An- laşması ile diğer uluslarası anlaşmalann ihlal edilmiş olması # Arnavutluk Devlet Başkanı Sali Berişa tarafin- dan 1994 yılında Ingilte- re'ye yapılan ziyaret sırasın- da Ingiltere Başbakanı John Major ile bazı bakanlara Ti- ran'daki Ulusal Tarih Müze- si'nde buiunan sanat eserle- nnın annağan edılmesı. The Independent. önceki gün de tngiltere ve dığer ba- zı Avrupa ülkelennin. ıstih- barat servislennm. DP'nin bazı bakanlan ile üyelerini uyuşturucu ve yasadışı silah satışı yapmakla suçlayan ra- porlannı göz ardı ettığini yazmıştı. Muhalefettekı tşçi Parti- si'nın \erdıği önergede. Be- nşa'nın lideri bulunduğu Demotratık Parti'nin uyuş- turucu, silah ve tarihi eser kaçakçıhğına bulaşmış bir "gangster örgütü'" olduğu ve Berişa ile partisinin, Ingil- tere'deki Muhafazakâr Parti ile son derece sıkı bağlan bulunduğu ıddıa edildı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle