Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18ŞUBAT1997SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Adalet Bakanı'nın cezaevinde Bekir Yıldız'ı ziyaret etmesi sonrası tepkiler yoğunlaştı
Şevket Kazan îstifaya çağmldı• DlSK Genel Başkan Rıdvan Budak, Adalet Bakanı'nın her
yaptığ: icraatla adaleti zedelediğini söyledi. DSP'li Mustafa
Yılımz, konuyla ilgili olarak TBMM Başkanlığı'na soru
önergesi verdi. Hacıbeittaş Belediye Başkanı Mustafa Özcivan,
Şevket Kazan hakkında suç duyurusunda bulundu.
Haber Merkezi - Hukukçula' ve sivil
toplum örgüleri. Avrasya feibotunu
kaçıran Islamcı teröristlerle. şeriat
provasna dönüşen Kudüs Gecesi'ni
düzenlediği için yargılanan eski
Beledive Başkanı Bekir Yıkkz'ı
ziyaret aden Adalet Bakanı Şevket
Kazan ı. îstifaya çağırdtlar DSP
Milletvekili Mustafa Y ılmaz. konuyu
soru önergesiyle TBMM güademine
getırdı.Çağdaş Hukukçular Dernegi
(ÇHD) Genel Başkanı avuka Şenal
Sanhan. Hâkımler ve Savcılar Yüksek
Kurulu'nun da başkanı olan Kazan'm
yargıç ve savcılara meydan okuduğunu
söyledi. Kazan'ın ziyareti hukukf
kimliğiyle de gerçekleştiremeyeceğini
vurgulayan Sanhan, "Çünkü o bir
miUetvekili ve millervekillerinin
avukatnk yapmalan yasak. Vurttaş
olarak girtiğini söylüyor. O zaman
görüş gününü beklemeliydi. Diğer
tutuklu \e hükümlülerin yakmlanıun
yaptığı gibi kuvruğa girmeüydi'" dedi.
DSP Gaziantep MiUetvekili Mustafa
Yilmaz, Kazan 'ın yanıtlaması
istemiyle verdiği soru önergesinde
ziyaretin Başbakan Necmettin
Erbakan'ın talımatıyla gerçekleşmiş
olabileceği kuşkusunu Meclis
gündemine getirdi.
"Beni acele kurtann, yoksa
konuşurum" dediği öne sürülen
Yıldız'a "Bu hükümet düşmezse seni
kurtaracağız" sözü verildiği
iddialannın açıklanmasını isteyen
Yilmaz, Kazan'a bakanhktan istifa
etmeyi düşûnüp düşünmediğini sordu.
Türk Parlamenterler Birliği Başkanı
Zeki ÇeUker. dün TBMM'de
düzenlediği basın toplantısında,
Yıldız'ı cezaevinde ziyaret etmesi
gereken en son kişinin Adalet Bakanı
oldugunu bildirdi. Çeliker, bakanlıgın
gerektirdıği duyarlılıktan uzak bir tavır
sergileyen Kazan'ın davranışlannın
"tesadüf" olmadığını belirtti.
DlSK lideri Rıdvan Budak da Adalet
Bakanı'nın yaptığı her icraatla adaleti
zedelediğini savunarak "Kazan,
bakanhk göreviyle siyaâ militanlığı
birbirine kanştınyor. Zaman
yrarmeden görevden aynlmah,
aynbnıyorsa alınmalıdır" dedi. Budak,
Kazan'ın Yıldız'ı ziyaretinin
mahkemeye 'V ıldız. bakanlıgın ve
hükümetin himayesindedir" mesajı
taşıdığını söyledi.
Türkiye Barolar Birliği'nden (TBB)
dün yapılan açıklamada Kazan'ın
tavnnın "yargıç ve savcılar iizerinde
manevi baskı kurma amacı
taşıdığına"dıkkat çekılerek zıyaret
"üzücü" olarak değerlendirildi.
Eski Istanbul Barosu Başkanı avukat
Turgut Kazan da "tabandald
militanlan yüreklendirmek için rejimi
zorlamakla" suçladığı Şe\ket
Kazan' m *ya istifa etmesini ya da
gensoruyla düşürülmesTnı ıstedi.
Hacıbektaş Belediye Başkanı Mustafa
Özcivan, Adalet Bakanı Şevket Kazan
hakkında "toplumu inançlanna göre
kamplasurdığı*" iddiasıyla,
Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulundu. Özcivan'ın
Hacıbektaş Cumhuriyet Savcılığı'na
verdiği suç duyurusu dilekçesinde,
Kazan'ın "Sürekli Aydınhk İçin 1
Dakika Karannk" eylemine
katılanlarla ilgili sözleriyle, Alevi-
Bektasi inancına sahip insanlara
hakaret ettiği öne sûrüldü.
DYP'de rahatsızlık
'Çiller
Erbakan'ı
uyarmalı'
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA-RP'nin şeriatçı çıkışlannın
ardından Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın
yargıya gözdağı niteliğini taşıyan tavn
DYP'de hükümetın sorgulanması yönün-
deki sesieri yükseltti. DYP Genel Idare
Kurulu'nda Tansu Çiller. Başbakan Nec-
mettİD Erbakan'la görüşerek RP'yi cid-
di bir biçimde uyarması konusunda sıkış-
tınldı.
Çiller, dün GİK toplantısından önce
Kazan'la ilgili sorulara, "Barası DYP.
RP'nin muhatapolacağı şeylerionlaraso-
run" yanıtını verdi. GlK'in uzun süren
toplantısında ise bazı üyelerin toplumun
duyarlı olduğu konularda RP'ain sergile-
diği olumsuz tutuma dikkat çektikleri ve
Kazan'ın ziyaretine duyduklan tepkileri
dile getirdikleri öğrenildi. Adıyaman Mil-
letvekili Mahmut Nedim BUgiç'in,
RP'nin tabanına mesaj \eren ginşimleri-
ni sıraladığı konuşmasında, "RPtoplum-
da rahatsızhk yaratan konulardan elleri-
ni çekmelidir. Toplumda karamsarük ya-
ratmamalıyız. Tüm bunlar RP'nin taba-
nına verdiği mesajlardır. Liderier diize-
vindegörüşıfterapflsih" dediği öğremldi.
Bilgıç'ın yanı sıra çok sayıda GİK üyesi
tarafindan önferilen Çiller-Erbakan görüş-
mesinin gensoru sonrasında yapılabile-
ceği öne sürüldü. Çiller'in de toplantıda
şunlan söylediği kaydedildi: "Haklısınız,
bu konudaki hassasiyctinizi anlıyorum.
Ben gereğini yapacacım. anıa bu, hükii-
mctin değil RP'nin kendi meselesi. Hükii-
metten değil de partiden biri gitse daha iyi
olurdu. Bakan olan birinin buna dikkat et-
mesi gerekirdi. Bu tamamen januş.'"
DYP'de rahatsızlıklan artan milletve-
killeri Esat Kıratnoğlu, Nuri Yabuz, Zeki
Ertugav, Hasan Karakaya, Osman Çilsal
ve Mustafa Zeydan, Kazan'ın Yıldız'a
cezaevinde yaptığı ziyarete duyduklan
tepkileri dile getirdıler. Sağlık Bakanı Yü-
dınm Aktuna. dün gazetecilerin sorulan
üzerine şunlan söyledi: "Bu ziyaretin
Adalet Bakanı tarafindan yapılmasL, bu
olaya artı bir ilave getirir. adalete gölge dü-
şüriir. Bakanuı asla yapmaması gerekir-
di"
SavcıAvrasya Feribotu'nu
kaçıranlara beraatistedi
DGM'deki dünkü dunışmaya Ceyhan Mouamehmetoğlıı dışmdaki 8 sanık kaöldı. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
Feribotu kaçıran sanıkların eylemleri sırasında pompalı tüfek
kullanmalarına rağmen, savcının ceza istememesi dikkat çekti
İstanbul Haber Servisi - tstanbul
DGM savcısı, Avrasya Feribotu'nu içın-
deki yolcu ve mürettebatıyla birlikte ka-
çıran 9 sanığın yalnızca "gemi kaçır-
mak" suçundan cezalandınlmalannı is-
tedi. Duruşmada uzun uzun Çeçen dire-
nişini anlatan savcı Müfit Büyükçol-
pan'ın sanıklann feribotu kaçınrken kul-
landıklan pompalı tüfekkr ve patlayıcı-
larla ilgili olarak ceza istememesi dik-
kat çekti.
Adalet Bakanı ŞevketKazan'ın geçen
hafta cezaevındeziyaret ettiği Avrasya
FerîtföfffnfflSçTTftT^ldşinin yargılan-
masına İstanbul 3 No'lu DGM'de devam .
edildi. Dünkü davaya sanıklardan Cey-
han MoUamehmetoğlu dışmdaki 8 sa-
nık katıldı. Duruşmada ek savunmasını
yapan avukat Etfaem BaykaL sanıklann
Çeçen halkının sesini duyurmak için fe-
ribotu kaçırdığını, bu nedenle TCY'nin
"hürriyeti tahdit" suçunu düzenleyen
179. maddesi uyannca cezalandınlma-
malannı istedi.
Mahkemeye esas hakkındaki görüşü-
nü sunan Büyükçolpan, sanıklann, olay
sırasında gemi mürettebatına zarar ver-
mekten kaçındığını belirtti. Tüm sanık-
lann yalnızca TCY'nin "deniz ulaşım
aracını gitmekte olduğu yerden başka
r yere götürmeir «Süçunu düzenteyeri
maddesi uyannca 9 \ ıla kadar ha-
pis" cezast istemiyle cezalandınlmalan-
nı isteyen DGM savcısı, duruşmadaki
iyi halleri nedeniyle cezanın, TCY'nin
413. maddesi uyannca indirimini istedi.
Savcı, sanıklara yöneltilen diğer suçla-
nn unsurlannın oluşmadığını gerekçe
göstererek bu suçlardan beraat etmeleri
gerektiğini ifade etti.
DGM savcısı, 13 aydır tutuklu bulu-
nan sanıklann delil durumu ve içeride
bulunduklan süre nedeniyle tahliye edil-
meleri gerektiğini vurguladı.Tahliye is-
temini reddeden mahkeme heyeti, sanık
avukatlannın esas hakkındaki savunma-
lannı sunmalan için durusmayı erteledi.
lanniçendVbutunmalaTinın'ma^fdûrol- ,
malanna yol açacağını savunarak karşı
oy kullandı.
KADIN YURUYUŞUNU DÜZENLEYEN KURULUŞLAR DAVA AÇACAK
Akit gazetesine suç duyurusuAJVKARA / İSTANBUL (Cumhuri-
yet) - Binlerce kadını şeriata karşı yürü-
yüşte Sıhhiye"de bir araya getiren plat-
formun sözcüsü Çağdaş Hukukçular
Derneği'ne (ÇHD) şeriatçı gazetelerin
yaymlan sonunda tehdit mesajlan geldi-
gi bildirildi.
ÇHD Genel Başkanı Şenal Sanhan,
tehditlerin yürüv-üşün amacma ulaştığı-
nın göstergesi oldugunu belirterek eyle-
me katılan kadınlara hakaret eden yayın
kuruluşlan hakkında suç duyurusunda
bulunacaklannı ve tazminat davası aça-
caklannı söyledi.
Istanbul'da dün nöbetçi savcılığa baş-
vuran bir grup kadın ise Akit gazetesi-
nin habennde. "Bugün toplumun çok
küçük bir annlığını temsil eden kaduılar
ve onlara destek >-erecekleri öğrenilen fa-
hişelerin Ankara'da gerçekleştirecekleri
yürüyüş sırasında meydana gelecek olay-
lardan Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğ-
lu sorumludur" sözlerinde yürüyüşü dü-
zenleyenlere ve destekleyip katılanlara
hakaret edildiğini bildirdiler.
Yürüyüşün gerekli yasal izin alınarak
ve laik cumhuriyetin savunulması ama-
cıyla gerçekleştirildiği vurgulanan suç
duyurusu dilekçesinde. Akit gazetesinin
haberinin tahrikkâr olduğu vurgulandı.
Kadmlar, Akit Gazetesi Yazıişleri
Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun
"Madde-i mahsusa tayini ile hakaret'' su-
çu gereğince maddi \ e manevi tazminat
hakkı saklı kalmak kaydıyla cezalan-
dınlmasını istediler.
ANAP Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen eylemde. saat 21.00'de mumlar ve ışıklar söndürüldü.
ANAP'lılar. düdük çalarak ve bir süre önce "toplumsal kirlenmey i önley ici" nitekDdirmesiyle tanıttık-
lan
u
RefahmarJk"leri de ayaklanyta ezerek kampanyay a destek verdiler. (Fotoğraf: TARIK TINAZAY)
Antalya'da gözaltma alınmak istenirken yaşamını yitirmişti
Cankoru için soruşturma
Yurt Haberleri Servisi - "Ayduüık İçin 1 Dakika
Karanhk" eylemınin 16. gününde Antalya'da Celal
Cankonı'nun (45) ölümüyle sonuçlanan olayla ilgi-
li Içişleri Bakanlığı ve savcılık soruşturma başlattı.
Antalya'da önceki gün "SiirekB Aydınhk İçûı Bir Da-
kika Karanhk" eylemine katıldığı gerekçesiyle gö-
zaltma alınmak istenen Celal Cankonı'nun ölümün-
den sonra dün de Maltepe'de kan döküldü. Malte-
pe'de kebap dükkanı olan AbduDah Ergi (44), Kü-
çükyah'daki evinin önünde bekleyen bir grup genç-
le eylem hakkmda tartışmaya başladı. Tartişma so-
nunda Muammer Altun. üzerinde bulundurduğu bı-
çakla Ergi'yi yaraladı. Başından ve göğsünden ya-
ralanan Ergi, çevredeki yurttaşlarca Haydarpaşa Nu-
mune Hastenesi'ne kaldınldı. Doktorlar, Ergi'nin
durumunun iyi oldugunu bildirdi. Muammer Altun
gözaltma alındı.
Eylem yurt genelinde yaygınlaşırken. yurttaşlar
çeşitlı kentlerde polisin engellemesiyle karşılaşıyor-
lar. Bu engellemeler sırasında Antalya'da Celal Can-
konı'nun polisçe gözaltma alınırken ölmesi tepkile-
re yol açtı. tçişleri Bakanlığı'ndan gelen iki müfetiş
olayı soruşturmaya başladı. Antaiya Cumhuriyet
Savcısı İsmet Tarhan yapılan otopside darp izine
rastlanmadığını Cankonı'nun, akciğerödemine bağ-
lı kalp krizi sonucu öldüğününün belirlendiğıni söy-
ledi. Olayda eşini kaybeden polislerden davacı ola-
cağını belirten Süheyla Cankoru, beyaz saçlı sivil bır
kişinin elındeki telsızle eşınin başının arkasına sert
bir şekilde vurduğunu söyledi. Cankoru, otopsiden
sonra eşinin cenazesini memleketleri olan tspar-
ta'nın Eğırdir ilçesine götürdü.
Olay sırasında polısler tarafindan dövüldüğü göz-
lenen ve gözaltma alınan ÖDP tl Başkanı Mustafa
Şahin. tedavi gördükten sonra nöbetçi mahkemeye
çıkanldı. Şahin tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakıldı, gözaltma alınan 5 sanık ise beraat etti.
Antalya'da dün yapılan eylem olaysız geçti. Yerel
Kanal E televizyonunun naklen yayımladığı eylem-
de yurttaşlar sloganlar atarak ellerindeki mumlan
saat 21.00'de söndürdü ÖDP Genel Başkanı Uftık
Uras da Antalya'daki eylemde polisin saldınsı üze-
rine bir kişinin ölmesini,
u
Katil zanülan Ankara'da
geayor, polis yurttaşlara sakhnyor" diye yorumladı.
RPM Sahin
'Yıldız
suçsuz
bulunacak'
SEBAHAT KARAKOYUTN
ANKARA - RP, Adalet Bakanı Şev-
ket Kazan'ın cezaevi zıyaretinm ar-
dından, Sincan'dakı şeriat provası ne-
deniyle tutuklanan eski Belediye Baş-
kanı Bekir Yddız'ın ilk duruşmada
beraat edeceği beklentisini dile getir-
di. Kazan, tepkileri yanıtsız bırakarak
"Eleştirsinler" demekle yetindi.
Başbakan Necmettin Erbakan'ın
talimatıyla kurulan ve Kudüs Gece-
si'nde Yıldız'ın "suçlu olmadığı, an-
cak ihmaiinin bulunduğu" yolundaki
raponı hazırlay an komısyonun üyele-
rinden RP'li Mehmet Ali Şahin, Ka-
zan'ın ziyaretini savundu. Şahin,
"Kazan, bakan kimliğinin yanı sıra
partkk halkla iUşkilerden sorumhı ge-
nel başkan yardımcısı sıfaOnı da taşı-
yor. Üstelik yargıya haskıda bulundu-
ğu yolunda yetldlilerden hiçbir şikâyet
desözkonusudegü"dedi. Şahin, Yıl-
dız'ın yapılacak "ilk duruşmada be-
raat edeceğine inandıgını" belirtti.
Kazan'ın ziyaret ettiği Ankara
Merkez Kapalı Cezaevi'nde kalan
-SfncMrdavası samklarmmtamanmay-
rif 158ğnş^almdı:rezaevi Savcısı t&-
ver Erbakan. "Sanıklann can güven-
liğini sağlamak için bunu \apmaya
mecburduk"dedı. Erbakan, Kazan'ın
"teşkilatın başı olarak" istediği za-
man cezaevine ziyarette bulunmasma
engel olunamayacağmı söyledi.
Ote yandan İstanbul DGM önünde
gösteri düzenleyen şeriatçı bir grup,
Sincan'dakı Kudüs Gecesi'nden son-
ra yapılan tutuklamalan protesto etti.
Adalet Bakanı Kazan, Shovv tv'de
yayımlanan 32. Gün programında
Bekir Yıldız'ı insani bir görev gere-
ği ziyaret ettiğini savunarak, bu giri-
şiminin yargıya müdahale anlamı ta-
şımayacağını öne sürdü.
Gazetemizi telefonla arayan çok
sayıda yurttaş, Kazan'ı ekrana çıka-
rarak RP propagandası yapmasına
yardım etmekle suçladıklan program
yapımcısı Mehmet Afi Birand ı pro-
testo etti ler.
Mederii Kanun'un kabul edilişinin 71. yıldönümü
Deıııü'el: Çağdaşlaşma
yolunda en kararh admı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türk Medeni Kanunu'nun
kabul edilişinin 71. yıldönümün-
de, kadın ve aileden sorumlu
DYP'li Devlet Bakanı Işüa>' Say-
gın ile lçişleri Bakanı Merai Ak-
şener, gereksinimlere yanıt ver-
memesi nedeniyle yasada yeni
düzenlemelere gidilmesi gerekti-
ğini kaydettiler. Akşener, Medeni
Kanun'un hükümlerine karşın en-
gellenemeyen imam nikâhının
"İslamiyete de aykın oldugunu"
söyledi. Cumhurbaşkanı Sûley-
man Demircl de ülkenin çağdaş-
laşması yolunda atılan en
kararlı adımlardan birisi
oldugunu vurguladığı Me-
deni Kanun'un cinsiyet ay-
nmcılığına son verdiğine
dikkat çekti. Kadmlar, her
yıl Adalet Bakanı'na yapı-
lan geleneksel ziyareti bu
yıl yapmayarak Şevket Ka-
zan'ı protesto ettiler.
Demirel, Medeni Ka-
nun'un kabul edilişinin 71. yıldö-
nümü nedeniyle yayımladığı me-
sajda. dili, dini ve cinsiyeti ne
olursa olsun, kadın-erkek tüm in-
sanlann eşıt olarak görülmesinin.
demokratik cumhuriyetin özellık-
lerinden biri oldugunu kaydetti.
Medeni Kanun'un kabulünün,
çağdaş insan ve toplum anlayışı-
nın yaşama geçirilmesinde en ka-
rarlı ve ıleri adımlardan biri oldu-
gunu vurgulayan Demirel, yasay-
la hukukun tekliği ve eşıtliği yö-
nünde önemlı bir aşamanın kay-
dedildiğini belirtti. "Türk Mede-
ni Kanunu'nda Kadm" konulu
konferans da Işılay Saygın ve Me-
ral Akşener'in lcatılımıyla gerçek-
leştirildi. Saygın, Türkiye Cum-
huriyeti'nin kuruluşuyla birlikte
kadınlann sahip olduklan mede-
ni haklann yapılan reformlarla
dahadagüçlendirildiğini söyledi.
Akşener, Anadolu'nun durakla-
ma döneminde ortaya çıkan erkek
egemenlığine dayalı toplum yapı-
sının Kurtuluş Savaşı ile son bul-
duğunu kaydetti. Akşener Mede-
ni Kanun'un öngördüğü tek evli-
lik, kan-koca eşitliği gıbi düzen-
• Cumhurbaşkanı Süleyrnan Demirel,
Medeni Kanun'un cinsiyet aynmcıhğma
son verdiğini belirterek kadın-erkek tüm
insanlann eşit görülmesinin demokratik
cumhuriyetin özelliklerinden biri
oldugunu söyledi. İki bayan bakan Işılay
Saygın ve Meral Akşener ise yasada yeni
düzenlemelere gidilmesi gerektiğini
belirtti.
lemelerle kadının toplumda birey
haline getirildiğini belirtti. Bazı
DYP'li kadınlann "tslam şeriat
demektir. Şeriann hedef alınmas
yanuş" demeleri ızleyenlerde ra-
hatsızlık yarattı. Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği, Kadının
Sosyal Hayatını Araştırma ve In-
celeme Derneği, Köy Ögretmen-
leri ile Haberleşme Derneği, Türk
Anneler Derneği, Türk Kadınlar
Birliği, Türk Kadınlar Konseyi
Derneği, Türk Üniversiteli Kadın-
lar Derneği, Türkiye Kadın Der-
nekleri Federasyonu, Türkiye So-
roptomist Kulüpleri Federasyonu,
Türkiye Yardım Sevenler Derne-
ği'nden yapılan ortak açıklamada
da protesto amacıyla bu yıl Ada-
let Bakanlığı'nın ziyaret edilme-
yeceği belirtildi.
Başbakan Necmettin Erbakan,
yayımladığı mesajda Medeni Ka-
nun'un "toplum yaşanunı çağm
gereklerine uygun olarak yeniden
düzenleyen ve Türk insanuıa eşit
hak ve özgürhıklerle sosyal yaşa-
ma kanlabilme olanağı tanıyan"
bir düzenleme oldugunu vurgula-
dı. Başbakan Yardımcısı Tansu
Çilkr, Türk kadınınm Me-
deni Kanun'la çağdaşlığın
ölçüsünü yakaladığını be-
lirtti. ANAP Genel Başka-
nı Mesut Yıhnaz da mesa-
jında, 70 yıl önce uygar
dünyanın normlan da dik-
kate alınarak hazırlanan
yasada gereksinim duyulan
değişiklıklerin sürünceme-
de bırakılmasını eleştirdi.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı
Birgen Keleş ile TBMM Grup
Başkanvekili Oya Araslı'nın dü-
zenlediği ortak basın toplantısın-
da, Medeni Kanun'un bazı hü-
kümlerinin çağın gerisinde kaldı-
ğı dile getirildi.
Sağlık Bakanı Yüdınm Aktu-
na, laikliğe dayanan Medeni Ka-
nun'un kabul edilmesinin, devlet
düzeninde laikliğe geçişin resmen
kabul edilmesine öncülük etmesi
ve gerçek anlamda bir devrim ol-
ması nedeniyle dikkate değer ol-
dugunu kaydetti.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Müslümanlık ve
Şeriat Düzeni
Türkiye'deki şeriatçı çevreleryeni biroyunun pe-
şinde. Bundan bir süre öncesine kadar "Bize oy
vermeyen Müslûman değildir" ya da "Refah'a oy
vermeyen Müslûman değildir" gibisinden bir söy-
lem içindeyken, şimdilerde yeni bir söylem geliş-
tirdiler. "Müslümanlıkla şehatçılık aynı şeydir" di-
yoriar, "Her Müslûman şeriatçıdır."
Halt ediyorlar. Müslûman olmak ayn şeydir, şe-
riatçı olmak ayn şey. Ama bakın, gazete ve dergi-
lerinden radyo ve televizyonlarına kadar, cami
imamlanndan kimi belediye başkanlarına kadar
hep aynı yalan, hep aynı saptırma çabası.
Doğrusu Islamiyetle ilgili konulara pek girmeme-
ye çalışınm. Ne kimsenin inancını sorgulanm, ne
kimsenin benim inancımı sorgulamasına izin veri-
rim. Müslümanlık çerçevesinde herkes günü gel-
diği zaman kendi hesabını kendi verir. Ama iş "si-
yasal lslam"a gelince, elbette kimi saptırmalan ve
yanıltıcı iddialan engellememiz gerekir.
Dünya üzerinde "kendi dinini kendi seçen" çok
az insan vardır. Dünyanın neresinde olunursa olun-
sun, dogan çocuk anne ve babasının dinini seçmiş
sayılır. "Kimlik belihemesindeki" bu kendtne em-
poze edilmiş "din"\ değiştiren ya da reddeden çok
az insan vardır. Fakat çoğu kez aynı dinden olan
insanlann din "anlayışlan" ve "diniyaşamalan" bir-
birinden farklı olur.
Islamiyet içindekı farkh mezhepler, tankatlar ve
cemaatler, bu "farklılığın" somut kanıtlan olarak
değeıiendirilmelidir.
Tüm bu "farklılıklar" Türkiye'deki Müslümanlar
arasında da görünür. Ve Islamiyeti herkes kendin-
ce yorumlar ve yaşar. Kimsenin bır başkasına laf
etmeye hakkı olmadığı gibi kimin Müslümanlığının
daha "makbul" olduğu da bilinmez. Ama bizde ki-
mi kendini bilmezler, bir yandan "Halkımızın yûzde
98'i Müslümandır" derken, bir yandan da "Müslü-
manlıkla şehatçılık aynı şeydir" derier ve böylece
halkımızın yüzde 98'ini şeriatçı sayarlar. Ama bu
arada oylann yüzde 21 'ini alınca, kendilerini iktida-
rageldiksanırlar...
Islamiyet elbette şeriata dayanır, Islam şeriatına
dayanır. Nasıl Islam şeriatı varsa, Hıristiyan şeriatı
da vardır, Musevi şeriatı da. Ancak "şeriat" ayn
şeydir, "şeriat düzeni" ayn şey. Zaten eğer Türki-
ye'de ve dünyanın başka bölgelerinde yaşayan
tüm Müslümanlar "şeriat düzeninden" yana olsay-
dılar, işler öyle kanşırdı ki bizim "muhteremler" şa-
şıp kalırlardı...
"Şeriat Islamiyet demektir" diyoıiar. Yalan, hem
de kocaman bir yalan. Şeriat Arapça bır sözcüktür
ve çok çeşitli anlamlan vardır. Bu konuda Türkçe-
de sayısız çalışma bulunabilir. Eğer ikinci elden
kaynaklara da itibar edilecekse, benim 1969'da
yazdığım ve en son baskısı 1996'da Ümit Yayıncı-
lık'tan çıkan "Osmanlı Toplumunun Siyasal Yapı-
s/"na bâkmak yeter.
Şeriat sözcüğünün çok farklı anlamlan arasında-
ki en yaygın anlam, "kaynak" ve bununla ilgili kav-
• mmtar-otmaktadtr-Oyneğin "kaynağa giden yol",
""suya giden yoT'vTirjııbi. f r " *
Şeriat, bir (slam <3Özeninin genel çerçevesini çi-
zer. Fakat dünya üzerindeki (ve elbette Türkiye'de-
ki) Müslümanlann, üzerinde fıkir birliği sağlamış ol-
duklan bir "şeriat düzeni" yoktur. Herkesin kafasın-
da ayn bir şeriat düzeni vardır ve bunun doğal bir
sonucu olarak şeriatla yönetildiğini söyleyen tüm
ülkelerde "farklı şeriat düzenleri" hüküm sürer.
Zaten daha "şeriatın kaynaklan" konusunda bi-
le fikir birliği yoktur. Kimi mezhepler şeriatın kay-
nağı olarak sadece "Kuran" ve "Hadis"\ alırken, ki-
mi mezhepler "Kıyas" ve "lcma-i Ümmet"\ de şe-
riatın kaynaklan arasında kabul ederler.
Sünni-Hanefı mezhebine göre şeriatın dört kay-
nağı vardır:
a) Kuran.
b) Hadis (Yani Hz. Muhammed'in Kuran'da hü-
küm bulunmayan konulardaki sözleri, davranışları
ve sükûtu).
c) lcma (ya da icma-i ümmet) Kuran ve hadisler-
de açık hüküm bulunmayan konularda Islam âlim-
lerinin (müctehid), fikir birliği içınde olduğu hüküm
ya da içtihatlar.
d) Kıyas: Tek bir müctehidin görüşü.
Kuran hariç olmak üzere, bu kaynakların tümü
"tartışmalıdır." Hem de bu tartışmalar yüzyıllardan
beri sürer. Ve farklı yorumlamalardan kaynaklanan
çatışmalarda, tarıh boyunca milyonlarca Müslû-
man birbirini kesmiştir.
Hadisler konusu bile alabildiğine tartışmalıdır.
Aynı mezhep içindeki kimi yazariann kaleme aldık-
lan, yani "naklettikleri" hadisler, kimi zaman birıbi-
rine "zıt" olabilmektedir. Ve bu konularda kalem oy-
natan âlimler, yüzyıllardan beri birbirlerini "yalancı-
lıkla" suçlamışlardır. Ve bu suçlamalar bugün de ay-
nı hararetle sürmektedir.
Peki, bu koşullar altında "şeriat düzeni" denildi-
ği zaman, nasıl bir düzen anlaşılacaktır, "hangi şe-
riat" anlaşılacaktır? Bunun yanıtını kimse vereme-
mekte, herkes kendi "yorumunun" doğru oldugu-
nu ve şeriat düzeninin "kendi tanımladığı" düzen
oldugunu savunmaktadır.
Farklı ülkelerdeki farklı şeriat düzeni uygulama-
lannı dile getirdiğiniz zaman, "Onlann yorumlan
yanlış " demektedirler. Zaten bu (sözde) şeriat dev-
letlerinin bir kısmı, birbirlerine can düşmanıdırlar.
Iran'ı bıraksanız Suudi Arabistan'ı bir gün yaşat-
maz. Suudilerin gücü olsa Libya'yı çoktan uçurur-
lardı. Ama hepsi "şeriat devleti"...
Bizim kimi şeriatçılar, "Kuran'da herşeyin doğ-
rusu var" diyorlar. Doğrudur ama, çok farklı yo-
rumlar getiren devletlerde de aynı Kuran okunmu-
yor mu? Üstelik çoğunun anadilinde. Onlar bu işin
doğrusunu bulup çıkaramadıysa, bizim "muhte-
remler" nasıl çıkaracak?
Aslında, bunlann tümü palavradır. Bireyin Müs-
lûman olması ayn şeydir, bir şeriat düzeni isteme-
si ayrı şey. Ve üzülerek görüyoruz ki şeriat düzeni
yanlılan bunu Islamiyet adına değil, yaşanan "be-
zirgân saltanatında" bir pay sahibiolmak için isti-
yoriar. Ve maalesef. bir ölçüde de başarıyorlar. Ve
bunu sürdürebilmek için tüm kavramlan altüst edi-
yoriar. Hem de pişkincesine...
VEFAT
Safranbolu eşrafından
EMİNE AKDAĞ
17.2.1997 tarihinde vefat etmıştır. Cenazesı 18.2.1997 (bu-
gün) öâle namazını müteakip Bakırköy Incıriı Fatth Camii'nden
Raldırılacaktır. Allah rahmet eylesın.
Evlatlan: Salıh Akdağ, Turkan Dınçer, Sevım Işık, Hamit
Akdağ. Damadı: Erhan Dinçer. Tomnlan: Fatoş Yıldız, Me-
te, Kaan Dınçef, Fuat, Gokhan.