27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16ŞUBAT1997PA2AR HABERLER Yasa taslağına tepki • Haber Merkezi - Eğıtim- Sen Zonguldak Şube Başkanı Nun Genç, Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca hazırlanan "Kamu Çalışanlan Sendıkalan Yasa Taslağı" düzenlemesını kabul etmediklerini açıkladı. Genç, Başbakanlık"a sunulan söz konusu vasa taslağının. kamu çalışanlannın taleplerine uygun olmadığını savundu. Tasannın Türkiye'nin de ımzaladığı İLO sözleşmelerine aykın oiduğuna dikkati çeken K.ESK Toplu Iş Sözleşmesi Sekreteri Fikret Doğan da, tasan ile. yeni bir hak getirilmediği gibı uzun süre sendikal mücadele veren kamu çahşanlannın şu an kullanmakta olduklan haklan elinden aldığını öne sürdü. JİTEM bütçesi göpüşüldü • ANKARA (ANKA) - Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman'ın "De\ lette böyle bir kadro ve kuruluş yok" dediği JİTEM'ın bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gızli bir oturumda görüşüldüğü ortaya çıktı. Komisyondaki görüşmelere sadece asken yetkıliler ve milletvekıllerinın katıldığını belirten CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya. görüşmelere Hazine ve Maliye yetkılilerinin biîe alınmadığmı söyledi. Meclis'in sağlık denetimi • ANKARA (ANKA) - Sağlık harcamalannda usulsüzlük yapıldığı yönündekı ıddıalar üzerıne bu harcamalann TBMM tarafından karşılanması konusunda veni sınırlamalar getiren yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı. Milletvekillenne. vasama organı eski üyelerine, dışandan atandıklan bakanlık görev i sona erenlere, eşlerine, bakmakla yükümlü olduklan çocuklan ile ana ve babalanna, ölenlenn dul ve yetimlerine tedavi yardımı yapılmasına dair yönetmelik. özel sağlık kuruluşlannda yapilan tedavilerin giderlerinin ödenmesinde Tiirk Tabipleri Birliği'nin belirlediği fiyat tarifesınin esas alınmasını öngörüyor. Kahraman'a hukuk darbesi • ANKARA (ANKA) - RP'li Kültür Bakanı Ismail Kahraman'ın Atatürk Kültür Merkezi (AKM) alanındaki 23 demokratik kitle örgütünden. kullandıklan binalan boşaltmalanm ıstemesi yargı engelıne takıldı. Kahraman'ın AKM'nin alanından çıkartmak istediği 23 demokratik kitle örgütü arasında yer alan Atatürkçü Düşünce Derneği'nin tahliye ıstemıne karşı açtığı davada Ankara 5'incı Idare Mahkemesı yürütmeyi durdurma karan verdı. Açılan diğer davalann henüz sonuçlanmadığı öğrenıldi BerberoglıTndan çağn • ANKARA (UBA)- Insan Haklan Komisyonu Başkanı ve Eskışehir DYP Milletvekili Demir Berberoğlu, DYP Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Cevheri'ye, "Başımıza geç. hükümeti yıkalım" çağnsında bulundu. Berberoelu. REFAHYOL hükümetıne kurulduğu günden beri karşı çtktığını ve geçen 7 aylık süre içinde artık rejımin tehlikeye girdiğıni belirtti. Hamas'a övgü • ANKARA (ANKA) - RP'nin günlük yavın organı Mılli Gazete'nin başyazısında Ortadoğu'nun önde gelen Islami terör örgütleri arasında sayılan Hamas'a övgü yağdınldı. Hamas'ın tek amacının tslam topraklannı lsraıl işgalinden kurtarmak olduğu savunulan imzasız yazıda, "Hamas liden ıçin kötü diyecek bir anket sonucu çıkarmak istiyorsanız. bu anketı yapacağınız tek yer Israil elçıliğidır" denildi. Siyaset bilimciler, RP'nin gerginlik politikasını ve sivil kuruluşlara tepkisini değerlendirdi 4 RP'nm Hiiler talALİ ER Refah Partısı'nın (RP) gergınliği tırman- dıran çıkışlannı ve yurttaş eylemıne tepki- sini değerlendıren siyaset bilimciler, RP'nin yüzde 10'larcıvanndakı kemikleş- miş oy oranını'kutuplaşma' politıkasıyla yükseltmeye çalıştığını belirttıler. Bılim çev relen. Başbakan Necmettin Erbakan v e Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın "Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık" eylemi- ne gösterdılderi tepkının nedenini ise top- lumu geriye döndürme planlannın önünde güçlü siv il bir direnışı görmeleri ve çoğul- cu demokratik kültürü özümseyememiş ol- malanyla açıkladılar. Ankara Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Dr.Mehmet Ali Kıuçbay. RP'nin kutuplaş- ma politikasıyla taraftar sayısını arttınp ik- tidar olmaya çalıştığını vurguladı. Hitier'in polarizasyon (toplumu kutuplara bölme) politikasıyla iktidara geldiğine dikkat çe- ken Dr. Kılıçbay, şunlan söyledi: "RP'nin kemikleşmiş oy oranı yüzde 10 civanndadır, diğer oylar memnuniyetsîzle- re aittir. Diğer yanda, büyük bir inanan nü- fus var. İşte RP. bu büyük kesimin desteği- ni alabilmek için çeşitli alanlarda toplumu iki kutuplu hale getirmeye çahşıyor. Tak- sim'e camiyi gündeme getirerek 'Camiye karşı mısın. değil misin?' kutuplaşmasıya- ratmaya çalışıyor. Böylece Taksim'e cami meselesi İstanbuTun sorunu olmaktan çıkıp Türkiye'nin sorunu oluyorf Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr Yılmaz Esmer de RP'nin istedik- lerini belli bir plan çerçevesinde gerçekleş- tirmeye çalıştığını ıfade etti. RP'nin bir merkez sağ parti olmadığını belirten Es- mer. bu yöndeki iyimser görüşlerin ger- çekçi olmadığının bırkez daha ortaya çık- tığını anlattı. Esmer. sözlennı şöyle sür- dürdü: "Tabamna gerçekleştirme sözü verdikle- ri konulan belli bir plan çerçevesinde gün- deme getiriyorlar, büyük tepki gören pro- jelerini bir süre için geri çekeeekler, baala- nnı da pazartık konusu vaparak gerçekleş- tirebilir ve ikinci kez daha güçlü şekilde gün- deme getirebilirler." Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nilüfer Nariı ıse RP'nin tabanına verdiğı sözler doğrultusunda Islamı kamu- sal alana taşımak ıstedığine dikkat çekti. Narlı, "İslamı sadece kalplerde vaşanması gereken bir inanç sistemi olarak görmeyip kamusal alanı da dü/enlemesi gerektiğine inanıyorlar. Türbanın bir din ve inanç öı- güriüğü boyutu var. ama Taksim'e cami ve ben/er uvgulamalarla İslamı kamusal ala- na taşıdık mesajı verecekler" dedı. Sıncan Beledi>esi'ncedüzenlenen gece- yi çok siyasi ve provokatıf bulduğunu vur- gulayan Narlı. gecede radikal Islami lıder- lenn posterlerinin asılmasını "Radikal İs- lama da kamusal alanda yer vereccğiz" me- sajı taşıdığını kaydetti Istanbul Üniversitesi Siyasal Bılimler Fakültesı öğretim üyesi Burhan Şenatalar da 'Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karan- lık' eylemine. Erbakan'ın 'fesatçılık'. Ka- zan'ın ise'mum söndü oyunu' gibi sert ve kışkırtıcı ıfadelerle tepki göstermesıni şöy- le yorumladı: "Demokratik kumluşlann tepkisi hede- fine ulaştL RP'nin rahatsıziığı bundan. İkin- ci neden RP'nin sadece 'muhalefet demok- ratı" olmasıdır. Üçünçü neden ise RP, ger- çek anlamda çoğulcu demokratik kültürü benimsemivor.'' C u m a r t e s i A n n e l e r i i s v e c ' t e 1 c U U l l olarakGalatasaray'dager- çekleştirdikleri eylemin 92. haftasında SevgUUer Günü'nde ölü bulunan Kemal Yol- tay 'ı andı. 25 ocaktan bu vana İsveç'in başkenti Stockholm 'de. Serge! Meydanı'nda bir grup kadın da Cumartesi AnneleriŞle davanısma eylemi başlattı. Galatasa- ray'da ellerinde kaybolan yakınlarının fotoğraflannı taşıyan aileler. her cumarte- si olduğu gibi saat tam 12.Ö0*de Galatasaray'da sessiz oturma eylemine başladılar. Geçen yıl 13 şubatta Ankara'da kaybolan Kemal Yoltay'ı anan aileler. Voltay ın 14 şubattâ Ç'ubukJu'da başına aJü kurşun sıkılmış halde ölü bulunduğunu belirttiler. Görgü taıuklannın Yoltay'ı sivil giyimli kişilerin kaçırdığuu vurguladığını söyle- yen aileler. Yoltay'm ölümünün Türkiye'y i A\rupa tnsan Haklan Mahkemesi'nde bir kez daha yargılanmayagötürdüğünü kavdettiler. Yoltay'ın nişanlısı llavva Kut- lu ise tt Dün Sevgililer Günü'ydü. Bizûn gibi scvdikleri kaybolan ya da öldürülen insanlann bu ülkede sevgiyi yaşaması çok zor. Kemal kaçınldı ama görgü tamkla- n bunu söylemekten korktular. CMa>m üzerine gittiğimizde savcılar bu olay ın be- nim yaşamıma maJ olacağını söylediler" dedi. "Analann öfkesi katilleri boğacak" diye slogan atan aileler daha sonra sessizce dağıldılar. Stockholm'de Liuslararası Af Örgütü'nün İs>eç şubesince düzenlenen eylemde göstericiler kayıp fotoğrafla- nyla Sergel Mevdanf nda toplandı. Eyleme kayıp Hasan Ocak'ın annesi ve baba- sı da katıldı. Aynca eylem sonrası kayıplar konusunda bir salon toplantısı da ya- pıldı. Yaklaşık 100 göstericinln katüdığı eylem bundan sonra her cumartesi günü gerçekleştiriiecek. (Fotograflar: ALPER TURGUT) CHP'nin İzmir 'de 12 meclis üyesi istifa etti, il başkanı Özgüven liderlere tepki gösterdi 6 Ece\it ve Baykal'dan kurtulmahyız' CHP İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP İzmir tl Başkanı Os- man Ozgüven'in kesin ıh- raç istemiyle görevden alın- masının ardından başlayan gerginlik dün 12 meclis üyesi ve CHP Kadın Ko- misyonu'nun görevlennden istıfasıyla doruğa çıktı. tl meclis üyeleri, genel mer- kezin sol düşünceye karşı "bir darbe" gerçekleştirdı- ğini savundular. Osman Öz- güven, solun. önünü tıka- yan Deniz Bav kal ve Bülent Ecevit'ten kurtulması ge- rektiğinı söyledi. İl meclis üyeleri Cengiz Çerezcioğlu, İsmet Güven, Emine Hasağasıoğlu, Hati- ce Hiçvilmaz. Hüseyin Çor- lu. Sedat Kandemirli. Savaş Teke, İsnıail Çetinkaya, Os- man Yüdık, GüHz Uğurata ile Hüseyin Ekinci dün bir basın açıklamasıyla partı- deki görev lerinden istifa et- ti klerini duyurdular. Bu ekiple birlikte seçimi kaza- nan Şevket Altınbudak'ın istifa etmemesı dikkat ve tepki çekti. Yapılan ortak açıklama- da. İzmir İl Meclisi'nin 45 yıldır sağ partilerin kalesi olan Karaburun ile Çırpı'da seçim kazandırdığına dik- kat çekıldı. Genel seçim dö- neminde aday belırleme aşamasında tüm örgütün önseçım istemesine karşın genel merkezin atamayla adaylan belirlemesinin par- tide büyük sıkıntı yarattığı belirtılerek şu görüşlere y- erverildi: "CHP'yi Bderük sultası altında sokmaya çalışanla- ra karşı çıkük... CHP'yi, bu kokuşmuş düzenin bir par- çası haline getirmeye çalı- şanlara karşı bövlesine cid- di, rutarlı ve inançlı mücade- le veren İzmir il örgütünün yöneticilerinden il başkanı ve başkanlık divanı üyeleri- ni kesin ihraç istemiyle Yük- sek Disiplin Kurulu'na sev k edenlerin "Demokrasıden yanaolanlann bir çatı altın- da toplanmalan gerekır' çağnlannı inanılır ve sami- mi bulmak mümkün degil- dir." Açıklamayı okuyan İs- met Güven, genel merkezin antidemokratik uygulama- sının ardından; Izmir'de sendikalar, demokratik kit- le örgütlen. siv il toplum ör- gütleri, parti üyelerinin sert Denidi'de DSP'den kopmaDENİZLİ (Cumhuriyet) -DSP Denizli il ve merkez ilçe yönetimi Ecevitler'in parti içi demokrasiyi işletmediklerini gerekçe göstererek topluca istife etti. Istifacılar, bundan sonra solda biriik için mücadele edeceklerini açıkladılar. DSP 11 Başkanı Cengiz Alpat ile Merkez îlçe Başkanı Zafer Seçkiner, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte düzenledikleri basın toplantısmda, ''Demokratik solun kişilerin değü kitleterin partisi olma zamanı çoktan gelmiştir" dediler. DSP'nin Türkiye genelinde örgütlenme biçiminin ciddi bir şekilde sofgulanması ve örgütlerin atamayla değil seçimle işbaşma gelmesi gerektiğini savTinan Alpat ve Seçkiner, görevdeki yönetimlerin genel merkezle diyalog icunnakta büyük zorluklar yaşadığıra, parti içi demokTasinin de işletilmediğini vurguladılar. Alpat ve Seçkiner, açıklamalannı şöyle sürdürdüler: "Siyasi kaygüar nedeniyle onursuzca sonsuza kadar susmaktansa, onurlu bir şekilde gerçekkri dile getirip konuşmak parti ve halkımı/a duvduğumuz sorumluluğun bir gereğidir. Gün, kişilerin değil, halkın çıkariaruun öne geçtiğj gün olmalıdır. Gürt, fddrieri üretilen çözümkrin öne geçtiği gün olmaltdır." Genel merkez yönetiminin Denizli'de yeni bir il ve merkez ilçe yönetiminin oluşturalması amacıyla İzmir İl Başkanı Hayri Deri'yi görevlendirdiği öğrenildi. eleştirilerine uğradığına dikkat çekerek şunlan dedi: "Bunları görmezlikten gelmekkamu v icdanını hiçe saymaktır. Partimize ivme kazandırma yolunda ne yaptıysak il başkanımız ve başkanlık divanı ile birlikte onurla, gunırla yaptık. İl başkanunıza ve başkanlık divanı üyelerimize vapılan bu darbe hareketini CHP içerisindeki sol düşünceye karşı yapılan bir vok etme hareketi olarak görmekte- yiz. Biz imzası bulunan il meclisi üyeleri olarak bu an- layışı şiddetle kınıvor ve il başkanı ile başkanlık kuru- lunun yüksek disiplin kuru- luna sevk nedenleri olarak gösterilen sebepleri oluştu- ran tüm karariarda aynı gö- rüşleri ve sorumluluklan pavlastığımız için bizler de kendünizi yüksek disiplin kuruluna verilmiş kabul ederek il meclisi üveliği gö- revlerimizden istifa ediyo- ruz." MIKRO SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Faslı romancı Tahar Ben Jel- loun, son kitabı "Hata Gecesi" üzerine kendisiyle söyleşi ya- pan Lizi Behmoaras'a teset- tür konusunda çarpıcı yorumlar yapıyor. Ben Jelloun bu konu- da şunlan söylüyor: "Tesettür bence Tann tarafından değil, erkekler tarafından ısteniyor. Erkekler eşlerini başkalarının görmesini istemiyorlar, çünkü işlerine gelmiyor. Çok acıkh bir durum, buna entelektüel tero- rizm derim ben." Ben Jelloun'un bu sözlerinı okuyunca Konya Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği bir açıkoturumdatesettürlü kadın- larla yaptığımız ilginç tartışma- yı anımsadım. 0 toplantıda, ör- tünmenın kadını ikinci sınıfyurt- taş yerine koyduğunu anlatmış ve erkeklerin egemenliklerini pekiştirmek amacıyla bu yola başvurduklanna dikkat çekmış- tim. Önce erkeklerle başlayan tar- tışma, sonunda kadınlarla de- vam etti. Kadını örtünmeye zor- layan anlayışın, onun inisıyatıfi- ni kırmayı ve erkeğe boyun eğ- dırmeyi amaçladığını söyledi- Örtünme Düşkünü Erkekler... ğimde bir grup örtünmüş kadın buna tepki gösterdi. Tartışma- nın sonunda, kadınlar makul bir gerekçe bulmakta zorlanınca, "örtünme Allah'ın emri" diye- rek ışin ıçinden çıkmaya çalıştı- lar,. Örtünmeyle ilgili ayetlerin Is- lam kaynaklannda yer alan öy- küsü, Ben Jelloun'un tesettürü erkekler istiyor sözleriyle ilginç şekilde çakışıyordu. Islam dev- letinin ılk kuruluş yıllannda Pey- gamber, Medine'de çadıriarda eşleriyle birlikte otururken ken- disini zıyarete gelenler, paldır küldür çadıriardan içeri giriyor- lar ve Peygamber'in eşleriyle yüz yüze geliyorlardı. Peygam- ber'in eşleri ayrıca Medine Ca- mii çevresinde rahatça dolaşı- yor, gelen geçenle konuşuyor; elleri, yüzlerı, gözleri, başları açık şekilde insanlarla görüşü- yor, oldukça özgür bir yaşam sürüyorlardı. Kadınlann bu özgür ve rahat yaşantısı Peygamberi ve diğer erkek yandaşlarını rahatsız edi- yordu. Bu konulardaen kıskanç kişilerden birisi de Hazreti Ömer'di. Peygamber'e gidip şunları söyledi: Ya Resulallah! Namahrem kimselerin müba- rek zevcelerınizle (eşlerinizle) kanşıp konuşması uygun değil- dir. Bunlara hicap ve örtünme- yi emir buyurunuz." Rivayete göre, Ömer'in bu taleplerınden bir süre sonra Nur suresıyle ör- tünme emri geldi. Sonuçta Islam tarihinde de örtünmeyi ısteyen yine erkek- lerdi. Ama onlara göre ortün- mesi gerekenler erkekler değil kadınlardı. Eğerörtünmedeka- dınların bir çıkarı olsa örtünme- yi Peygamber'den onlar talep ederierdı. Islam kaynaklannda böyle bir bulguya rastlamak mümkün değil. Örtünmeyi ta- lep edenler hep erkekler. Jello- un da bunu söylüyor. Kadınları da böyle bir yola sokabilmek amacıyla kutsal dayanaklara ıh- tiyaç vardı. Tanrı'nın emri gere- kiyordu. Islam tarihinde kadınlar ör- tünmeyi öyle hemen kolay ko- lay kabul etmıyorlar. Çatışmalar, tartışmalar kadın direnışleri olu- yor. Uzunca bir dönem örtün- me ayetlerine rağmen İslamın ilk yıllannda kadınlar örtünmeyi kabul edip uygulamıyorlar. Tahar Ben Jelloun, Doğu top- lumlarındakı maço kültürüne il- ginç teşhisler koyuyor: "Benim daha çok anlamaya ve anlat- maya çalıştığını, Doğu'dakı şu erkekliğini kanıtlama isteğinin, kı ben erkek teşhirciliğı diyorum buna, nereden kaynaklandığı- dır. Hani pazulannı şişiren, gömleğıni göbeğıne kadaraçıp kıllı göğsünü gösteren maço adamlar misali davranış... Şu- nun farkına vardım ki, adam er- kekliğini ne kadar çok teşhir ediyorsa o kadar çok korkuyor. İçinde var olan dişi yönünü ne olursa olsun maskelemek isti- yor. Oysa onu kabullenerek ka- dınlarla daha uyumlu, daha gü- zel ilişki kurabiliriz. Içimızdeki o 'öteki cinsin' payını mutlaka ko- ruyabilmeliyiz. Ama bu ne problem haline gelmelı, ne de karikatüre donüşmeli." Maçoluğu, erkekliğin gerçek özelliği sananlara Faslı yazar- dan alışılmadık ters bir yorum. Jelloun'un bu sözleri, son dö- nemlerde bazı dergilerin köşe- lerinetüneyen, "serterice/c"tip- lerine de gönderme yapıyor. Acaba onlar da mı birtakım şey- lerini gizlemeye çalışıyorlar? Kadınların örtünmesini ıste- yen erkeklerin, kendinden kor- kan erkekler olduğu tezi, bızim toplumumuza da çok uyuyor. Gelişmiş uygar bir erkek, kişilik- li ve kendisiyle eşit koşuliara sa- hip kadınla hayatı paylaşmak is- ter. Ama ya geri erkek?.. O, gelişmiş bir kadından yal- nızca korku duyar. Kadının or- talığaçıkmasıylafesatın, karga- şanın artacağını söyleyen şeri- atçı erkek, toplumsal geriliğin en tıpik temsılcisı olduğunu ka- nıtlıyor. Bu geriliğinı ise Allah'a sığınarak kutsallaştırmaya çalı- şıyor. "Şeriata Karşı Kadın Yürü- yüşü "dün Ankara sokaklannda işte böyle bir gerıliğe başkal- dınyı dile getıriyordu. DİNÇ TAYAJNÇ Sustunamayacaksınız! Suçluluk kompleksı bu, kolay mı! Adamlann (!) si- nirlerinı on beş gün içinde tüketiveriyor! Ellerinden gelse "Saat 20.59.59'dan sonra saat 21.01.01 ge- liyor" diyecekler... Önceleri salt ışıklar sönüyordu 21.00.00'lerde... Sonra sönen ışıklar ile "göz kırptınlan" ışıklar atba- şı gitmeye başladı... Şımdilerde, ışıklann sessiz ka- rartısına tslık, alkış, düdük, tencere kapağı, korna sesleri de karışıyor... Bendeniz, Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karan- lık^ gün boyunca izlediğim tüm haber bültenlerine de taşıyor ve RY'nin (Rezalet Yolu) pişmiş kellelerin- den biri belırir belirmez, ekranı karartıveriyorum... Böylelikle hem elime geçecek hemangi bir nes- neyi camına geçirip TV'mi parçalamaktan kurtulu- yorum hem de dünyanın çeşitli ülkelerinden atasöz- leri kültürümu zengınleştirme olanağı yakalıyorum. Ingilizler, "Her eşek kendi anırtısını duymaktan hoşlanır" diyor; Laoslular, "Uşak olacaksan zengine hızmet et; köpek olacaksan tapınağa kapılan"; Ital- yanlar ise "Kurdu vaiz seçen koyun aptaldır" diyor- lar! Ne var ki gazetecıyım ve de bu yüzden, RY toma- sından çıkmış büyük başlann "ciddıyetle" söyledik- leri; "hainler", "yamyam dansçılan", "mum söndü- cüler", "fosil- ler" gibi bazı önemli (!) lafla- n duymazlık- tan gelemıyo- rum... Gelemıyo- rum ve hiçbir siyasal örgü- tün yörunge- sinde olmaksı- zın. halkın kendiliğinden gerçekleştirdi- ği bir eylemin "yüzde 99'u Müslüman olan ülkemrz"\ nasıl olup da dinden ımandan çıkartabileceğini anlayamıyorum. Tıpkı: Başbağının, çarşafın, hacca karayoluyla git- menin, Taksim'e cami yapmanın, Ayasofya'yı tapın- maya açmanın; tarikatlara sığınmış (!) gencecik kız- lan orta malı eylemekle ya da elin Meşhedisinın do- kunulmazlığına (!) sığınıp karayobazlık çağrısı yap- makla ya da "kazayla" ortaya dökülmüş mafya-po- lis-sıyaset çetecilerini kahraman (!) ilan etmekle ya da Şaibe Mecbure'nin pisliklerini göz göre göre ha- lı altına gizlemekle lekelenmiş birdindarlığın (!) han- gi gerçek Müslümanı "takıyyeleyeceğini" anlaya- madığım gıbı. Gene dönuyorum atasözlerine... "Belasınıarayan kışıden kötüsüyoktur" dıyorS\rp\ar; Gallıler, "Düme- nin terbiye edemedığini kayalar terbıye eder"; Ba- kire Adalılar ise "Ayışığı ne denli hızlı olursa olsun, günışığı onu yakalar" diyorlar. Bu arada, ekran karartma eylemimin sınıriannı ge- nişletmeyı dedüşünmüyordegilim... Örneğin bir gün "bıheşmeye evet" buyuran ve de biryandan kahra- manlar ordusu (!) ülkücü tosuncuklara, bir yandan şeriatçı makulesinın tabanına goz kırparken beri yan- dan da "Solun gerçek temsilcisı benim" dıyen de- mokrası dıkeni lider (!) de karartma dakikalan için bi- çılmiş kaftan! Kolay mı atasözü hazınesinı genışletmek! Yahu- diler, "Duran saat geri kalandan yeğdir" diyor. Apa- çiler, "En iyi hatip, çıngırakh yılanın kuyruğudur"; Araplar ise "Aptalın ruhu dilinın ucunda dans eder" diyorlar... Kart Kurt ile Genç Çakal arz-ı endam ettiklerinde ekranım kendiliğinden karanyor zaten! Ben buna "nefs-ı müdafaa" da diyorum, "şartlı refleks" de... Nesine gerek garip makinenin. durup dururken bom- ba olup patlar falan da!.. Ekranımın kendinı yeniden aydınlatmasını bekler- • ken dalıyorum gene atasözlerine. Mısırlılar, "Yılanı kollayıp akrebi gözden kaçırdık" diyor; Bulgarlar, "Bir kurdu çağınrsan süriıyü davet etmiş olursun"; Japonlar ise "Öküz kıçı olmaktansa tavuk kafası ol- mak yeğdir" diyorlar. Haaa, bir de anadan doğma ya da sonradan ol- ma demokratlara (!) karanyor ekranım ve kendiliğin- den bir Çin atasözü beliriyor. "Bir santimlik bir ha- tayla başlayan, hedeften kılometrelerce uzakta bi- tirir!" Bense, lısedeki fizik öğretmenimden duyduğum "anonim" atasözünü mınldanıyorum: "Görse şaşar Anibal, ördeklerden bir filo, bir de kazdan amiral..." Ana fikir: Kişilik, uzun süreli alışkanlıktır (Yunan atasözü). Ana fikrin ana fıkri: Her gece BİR DAKİKA KA- RANLIK; diretin, düşecekleri Amirlerini şikâyet eden polise deli raporu ANKARA (UBA) - Art- vin'de görev lı trafik polısı Cemal Ferzan, rüşvet al- dıklan ve usulsüzlük yap- tıklan gerekçesıyle amirle- rini veçahşma arkadaşlan- nı şikâyet edınce, "deli ra- poru"yla emekli edildi. ANAP İstanbul Millet- vekili Bülent Akarcalı. Meclis Başkanhğı'na ver- diği soru önergesıyle İçiş- len Bakanı Meral Akşe- ner'e, ArUın'de görev ya- parken bir otobüs firması- na ceza > azdığı için kendi- sini uyaran amirini ve ça- lışma arkadaşlannı, rüşvet aldıklan ve usulsüzlük yaptıklan için Emnıyet Ge- nel Müdürlüğü Şikâyet Masası'na, Arrvin Emniyet Müdürü ve v ardımcısını şi- kâyet eden ve sonunda "a- di maluT olduğu gerekçe- siyle emekli edilen Cemal Ferzan'ı sordu. İçışleri Bakanı Meral Akşener. İstanbul ANAP Milletvekili Bülent Akar- calfnın soru önergesine verdiğı yanıtta, polıs me- muru Cemal Ferzan'ın Art- vin İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev li iken il emniyet müdürü ve bir em- niyet amın hakkındakı şi- kâyet dilekçesi üzerine öz-; lük dosyasının incelendiği- ni bildirdı. Akşener, çalış- tığı amır ve iş arkadaşlan hakkında defalarca şıkâ- yette bulunan Ferzan'ın bu dilekçelerinın **DevletMe- murlannın Şikâyet ve Mü- racaatları Hakkındaki Yö- netmelik" hükümlerine ay- kın olduğunu belirtti. Akşener. daha sonra Ba- kırköy Ruh ve Sinir Hasta- lıklan Hastanesi'ne sevk edilen Cemal Ferzan hak- kında "depresyon tanısı" ile "uyumlu davranış bo- zukluğunu tekrarlayabile- ceği olasılığı" dikkate alına- rak silahlı görev yapama- \ acağı, ancak silahsız büro görev i yapabileceğine iliş- kin sağlık raporu verildiği- ni kaydetti. Akşener. Emekli Sandı- ğı Genel Müdürlüğü'ne in- tikal ettirilen bu rapor üze- rine. Emekli Sandığı Sağ- lık Kurulu'nca Ferzan'ın "adi malul" oiduğuna karar verilerek emekli edildiğini belirtti. Akşener, emniyet teşki- latından ilişiği kesilen eski polis memuru Cemal Fer- zan'a emekli aylığı bağlan- dıâını da bildırdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle