23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ŞUBVT 1997 =>AZA,B CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tuzla'daki tanker yangını, hukuki sorumlulukta mevzuat yetersizliğini ortaya koydu Rapor yetldgmde başıboşhıkCEM L'LUTAŞ TiLzla'caici tankeryangıtı sırasında vü- cudunun 'ûzde 80' yananIbrahim Koray hayati terlıkeyi herüz atlaamazken. De- niz Ticaret Odası ca yangnda ya-alanan itfaiye g<re\lileri idn varam karr.panya- sı başlatr, PendikNöbetçi Cumhunyet Savcısı Ah- met Yavm yangındı ihmal olup olmadığı yolunda Kjruşturrru başlaıırken, hukuk- çular, cezı ve huku< davaürının bırbirini izleyeceğni belırttiier. İstanbü Güihane Asken Tıp Fakülte- si'ndetedıvialtına alınan \e dururnuyüz- de 80 ornında vanıkia ağT olan Ibrahim Koray (2f Iadlı itfaıyeenruı. hayati tehli- keyi henüz atlatamadığı bi dirildi. Yaralı- lan zıyaret eden Sağlık Bıkanı Yıkhrun Akbına di hastane personelinin bütün gay- retiyle çaiibtığını söyledı. Istanbul Tabip Ödası Başkanı Orhan AnoğuL Türkiye'nin çağckş anlamda ya- nıkmerkezlerineihtıvacı olduğunu vurgu- layarak. "Böyle merkezterde yüzde 70-75 yanıklar tedavi ediiebiliyor. Fakat bir has- tanenin bir odasını >anık nıerkezi yaptmı • Denizcilik hukuku uzmanlan, gemiler için hazırlanan survey raporlannın, yükleme, boşaltma, gas free, yanaşma gibi birçok türü olduğunu anımsatarak, söz konusu raporlann hazırlanmasında yetkili olan kişi veya kurumlar konusunda mevzuat yetersizliği olduğunu vurguladı. deroek insanlaria alay etmek demektir" dedi. Davalar birfairini izteyecek Tanker yangıniyla ilgili Pendik Savcılı- ğı'nın başlattığı soruşturma sürerken. tan- kerin kaptanı Cem Yücer. GEMSAN Ter- sanesi ilgilileri ve ateşle çalışma yapılma- sına dayanak olan. *gas free' raporunu ha- zırlayan Muhaffat Arkan adlı kimyager için ayn ayn ceza davalan açılabileceği belirtildi. Âynca. konunun taraflan MT TPAO adlı tankerin sahibi Deniz tşletme- ciligi ve Tankercıliğı A.Ş (DlTAŞ) ile GEMSAN arasında ve DİTAŞ ile hatalı "gas free' raporunu hazırlayan surveyör şirket veya şahıs arasında da karşılıklı hu- kuk davalannın açılması bekleniyor. Yangın sonrasında, tankerde ateşle ça- lışma yapılmasına olanak tanıyan ve bü- yük facianın nedenlerinden bıri olarak gösterilen 'gas free' raporunun. hangı ku- rumlar tarafından hazırlanması gerektiğı sorusu da gündeme geldi. Denizcilik hu- kuku uzmanlan. gemiler için hazırianan survey raporlannın. yükleme. boşaltma, gas free. yanaşma gibi birçok türü olduğu- nu anımsatarak. söz konusu raporlann ha- zırlanmasında yetkili olan kışi veya ku- rumlar konusunda mevzuat yetersizliği ol- duğunu vurguladı. Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı'nın yetkili kıldığı surveyör şirket- lerin her yıl resmi gazetede ılan edildiğini kaydeden uzmanlar, yine de bazı özel ki- şilerin verdiği raporlann da geçerli olabil- diğini ve bu alanda bir karmaşa olduğuna dikkat çektiler. Bu arada Türkiye Petrolleri Genel Mü- dürlüğü de dün yaptığı açıklamada. MT TPAÖ adlı tankerin ortaklıklanna bağlı iken 1994 yılında özelleştirme kapsamına ahnması nedeniyle Başbakanlığa bagla- nan DfTAŞ'a ait olduğu bildirildi. Açık- lamada. ismin dışında bir ortaklık ilişkisi- nin bulunmadığı da belirtildi. Petrol-İş Genel Başkanı Bayranı Vüdı- nm. olayı bir "cinayet" olarak nitelendir- di. Kazanın çıkar amaçlı bir uygulamanın sonucu meydana geidiğini belirten Yıldı- nm. "Bu yangında bizlere liman ve tersa- nelerin valnızca kâr amaçlı çaiıştıracak özellestirmeleri ile nasıl sonuçlann ortaya çıkacağ) da net biçimde ortaya koymuş- tur.'" dedı. Belediye-tş Sendikast da kaza- nın. ülke ınsanının ne kadar değersiz oldu- ğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Sendika yaptığı yazılı açıklamada. erlerin yaralan- masından İtfaiye Müdürü Muhittîn Soğu- koğlu. Personelden Sorumlu Müdür Yar- dımcısı Zekeriya İde ve İtfaiye Zabıta Amir Yardımcısı Süleyman Gözütok so- rumlu tutuldu. DİSK'e bağlı Tekstii lşçileri Sendikası Genel Başkanı Süleyman Çeiebi, kazanın sorumlulannın görevden alınmalannı ve bir an önce yargılanmalannı istedi. Çele- bi. bu tür kazalann bir daha yaşanmama- sı için iş kazalannı önlemeye yönelik ted- birlerin değerlendirilmesı gerektiğini kay- dederek. "lstatiklere bakoğımızda iilke- miz maalesef iş kazalannda Uk sıralarda. Bu yüzden gereken önlemler bir an önce aluûnaJı" diye konuştu. İşçi Partişi (tP) Merkez Komitesi üyesi ve İstanbul İl Başkanı TuranÖdii de van- gında gemiye çıkanlan itfaiyecilenn ölü- me gönderildiğini söyledi. Yangın çıkan bir gemiye insan sürülmeyeceğini belir- ten Ozlü. yaşanan felaketten siyasi iktida- n sorumlu tuttu. Denizcilikten Sorumlu Devlet Bakanı Gürcan Dağdaş'i sorumlu- luğa davet eden Özlü. ihalenin. Pendik'te yetiştirilmiş 45 kişilik özel ekip varken. neden GEMSAN şirketine verildiğini sor- du. Tanker yangınına ve itfaiye erlerinin ölüme gönderilmesine tepkiler sürerken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlı- ğı'nda da bir açıklama yapılarak yangına müdahale şekli savunuldu. Açıklamada "taroşılacak bir konunun bulunmadığı" vurgulanarak "Hiçbir yanmazmadde,do- layısıyla yanmazitfaiye elbisesi olamayaca- ğT" belirtildi. Yangın için onerge verilecek Altyapısız özelleştirme faciaya yol açıyor A1VKARA (Cumhunyet Bûrosu) - DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit. Türkiye De- nizcilik İşletmesi'nin özel- leştirme kapsamında olması nedeniyle liman ve tersane- lerdeki güvenlik sisteminin denetiminin ortada kaldığını vurguladı. Ecev it. "Altyapısı olmaksızın yapılan özelleştir- menin ne biiyiik facialara yol açOğıgörülmüştür" dedı. Ecevit, dün yaptığı açıkla- mada. Tuzla'da meydana ge- len tanker yangınının ülke- deki kuruluşlann denizdeki yangınlarla ilgili mücadele- deki yetersizliğini ortaya koyduğunu belirtti. Bu ola- yın. "mevcut teknik dona- nımlannın kullanılmasında- ki vurdumduymazhğı'' da ortaya koyduğunu belirten Ecevit, DSP>grubu olarak konuyla ilgili bir Meclis araştınlması açılması için önerge vereceklenni söyle- di. ÂNAP'ın da yarın aynı konuda Meclis araştırması yapıİTiası için önerge vere- ceği bildirildi. DSP lideri Ecevit. Tuz- la'daki tanker yangınının alt- yapısı hazırlanmadan uygu- lama\a sokulan özelleştir- menh de boyutlannı ortaya çıkardığını belirterek liman ve tersanelerdeki işçilerin. uzmEnların sürekli uvan yapmasına karşın önlem alınmadığını söyledi. Türki- ye Denizcilik Işletmeleri'nin özelleştirme kapsamında ol- ması nedeniyle birçok yetki ve denetimin ortada kaldığı- nı vurgulayan Ecevit. yangi- nın "bağışlanamaz ihmal ve hatalann" sonucu olduğunu söyledi. Ecevit. itfaiyecilenn hiç ilgili ve bilgili olmadık- lan bir yangına hazırlıksız ve donanımsız gönderilmelerı- nin de kabul edilemez oldu- ğunu söyledi. Türkiye Denizcilik Işlet- mesi, kendisıne bağlı olan li- manlar, tersaneler. tüm ku- rumsal hizmet birimlerinin özelleştirilmesi için yaklaşık 2 yıldır Özelleştirme fdaresi Başkanlığı bünyesinde bulu- nuyor. Kurumun tüm yöneti- mi. işletme denetimi, yatınmlan Özelleştirme Idaresi Başkanlığı tarafından yürütülüyor. Türkiye Denizcilik Işlet- meleri dışında, tüm rafiner- iler, Petrol Ofisi akaryakıt dağıtım şebekesi. Deniz Nakliyat AŞ, Türk Hava Yol- lan. Devlet Hava Meydanlan lşletmesi, Türkiye Kömür tş- letmesi. Demir-Çelik AŞ de özelleştirme programı kap- samında yine Özelleştirme ldaresi Başkanlığı tarafından vönetilivor. Özelleştirmeye Hayır mitingi 'Türkiye'nin satışı önünde durulmalı 9 TAHİRMAYDA KIRKL-ARELİ-Lülebur- gaz Demo'krasi Platformu taratndan düzenlenen "Özdleştirmeve Hayır" mi- tingi dün Lüleburgaz Bele- diye Meydınf nda gerçek- leştinldi. Yeklaşık 10 bin kişinin katıllığı mnngde. DSP Mil- let\ aullen Miimtaz Soysal, Nectet Tekin. Mustafa İli- man ın ygnı sıra Kamu Emtxçıleri Sendikalan ICon'ederasyonu (KESK) Gen:l Baştanı Siyami Er- dcmve Türk-İş Genel Baş- kanı Bayratn Meral de bu- lundı. İsanbul Caddesi'nden Liilourgauz Belediye Mey- danj na kacar gerçekleştıri- len nr yiiriyüşle başlayan mitiıgde ik konuşmayı ya- pan ^rdem Ankara'yı çete- leriı \önemesini isteme- dikLlrinı bıiırterek. şunlan sö>Ldı: -*[)e\letin hukuk de^fcti oLnasuu istiyoruz. IMIveDüna Bankasıözel- leçthne istş ebilir ama özel- leçtrme eiTekçiier için köle- lik^ti. Bu rnting direnişinü- zir»fcaşlatvgnolsun." <ielieştrmenin düpedüz hırsilık olluğunu vurgula- yaîn Soysal da. "Türkiye'vi sa«tTna> aağız. İnsanımız hurviığın fırkına\ardı" di- ye bnjştru Özelleştirmeye kajr:i3vnT);ığgibi büyüdü- ğikin kaydden Soysal söz- l e n ı jjyle^ürdürdü: **Uı çığctı önünde yalancı pt~-h>anla> hiç duramaz. Erağin g^icünü sindirmek ists«?ııler kndileri yok ola- ca_l<r. Ly curma özelleştir- m««? kanrıamamız gereki- ya»>rj(i oy«Jiun gerisinde ör- gi&ti gÜKimüz durabilir. Türkiye'nin satışı önünde herkes durmalıdır. Özelleş- tirme peşkeşine karşı emek cephesini dayatacağız.*" Hükümetin özelleştirme- ye karşı yapılan mitingler- den rahatsız olduğuna dik- kati çeken Meral de. Adalet Bakanı ŞevketKazan'ın son günlerde büyük tepki uyan- dıran konuşmalanna deği- nerek ''Bir dakikahk ışık söndürmeden bile hükümet rahatsızoluyor. Bu hüküme- tin Adalet Bakanı ağıza alın- mayacak sözleri sarfedebüi- yor. Bi/ bu ülkeye hizmet edeni de, hıyanet edeni de unutmayacağı/'" dedi. Asityağmudarı ve denvdn ölümü İstanbul Hab«r Servisi - Çevre Bakanlığı eski danışmanı ve bholog Ediz Hun, Tuzla'da yaşanan tanker faciasının etkilerinin uzun süreli olacağuıı belirterek denizdeki canhlann ölümünün yanı sıra asit yağmurlannın beklenmesi gerektiğini söyledi. Yanan M/T TRAO adlı tankerden Tuzla limanına boşalan 35 ton ham petrol ile 500 ton fueloilin deniz yüzeyinden temizienmesi çahşmalan başladL 'Skimer' adı verilen iki adet tekne ile sürdürülen çaüşmalarda deniz yüzeyinde biriken yakıt çekilerek bölge dışına naklediliyor. Kriz Komitesi Başkanı Tuzla Kaymakamı Erdoğan Cürbüz, aynca ham petrol ve fueloilin daha fazla yayılmasını önlemek üzere olay yerine getirilen bariyerierin güvenlik sağlanamadığı için görev yapamadığını söyledi. Gürbüz, dün öğle saatlerinde makine dairesindeki yangın söndüriilürken diğer bölümlerde devam eden yangmın söndürme \e tankerin soğutma çahşmalannın devam cttiğini büdirdi. Bölgede vangından sonra oluşan hava kirliliğini ölçmek için de bir çalışma başlatıldı.İstanbul Çevre İl Müdürü Nevzat llğuroğlu ve Kocaeli Çevre İl Müdürü Mahmut Akyol yönetiminde yapılan ölçümlerin ilk sonuçlanna göre, hava kirliliğinin insan sağlığı için tehlikeli bovııtlarda olmadığı belirtildi. 46 tür kuşun önemli üreme \e bannma alanı olan Tuzla Gölü'nün bu canlılar için yaşamsai özelliklerini yitireceğini ifade eden çevreci ve bivolog Edi/ Hun ise denizde yaşa>an her türlü dip balığı ve vumu^akçalann içgüdüsel olarak dibe çöken petrol kalıntılannı yutmalan sonucu, bayılma ve ölüm gibi negarif etkilere maruz kalacaklannı bildirdi. Deniz yüzevine vavılan ham petrolün güneş ışığını bloke etmesi sonucu deniz bitkiierinin de fotosentez ve oksijen üretimi vapamayacaklanm belirten Hun, yaşamını sürekli bölgede geçircn canlılann öleceğini söyledi. Yanan petrolle birlikte, katran zerrecikleri ve tanker üzerindeki kimyasal boyalann karbonmonoksit, karbondioksit, kükürtdioksit, hidrojen klorid, dioksin ve civa buharı olarak atmosfere kanştığına dikkat çeken Hun, bu kimyasaUann asit yağmurlan olarak yeniden yeryüzüne döneceğini kaydetti Ediz Hun, aynca, deniz canlılanna geçen ağır metal bileşikleri ile vağda erivebilen kimyasallarm besin zinciri yoluyla dolaylı olarak insanlan etkitemeye devam edeceğini vurguladı. TMMOB Tersaneler standartın çok altmda ANKARA (Cumhunyet Bü- rosu) - Türk Mühendis ve Mi- mar Odalan Birliği (TMMOB), Tuzla ile çevTesinde yeralan bir- çok gemi yapım ve onanm mer- kezinin "tersane" diye adlandı- nlamayacağını bildirdi. TMMOB tarafından dün ya- pılan açıklamada, Tuzla Gem- san Tersanesi'nde tankerde meydana gelen yangının Türki- ye'nin yeni bir gerçeğıni daha ortaya çıkarttığı belirtildi. Gemi yapım-onanm sektö- ründe ve tersanelerde teknik hu- kuksal ve kurumsal altyapının. buna bağlı olarak da teknik so- rumluluklann bulunmadığının ortaya çıktığı belırtılen açıkla- mada, "Tuzla'da gemi yapım- onannı sektöriinde faaüyet gös- teren işyerlerinin büyük çoğun- luğunu tersane olarak adlandır- mak bile yankştır. Birkaçı dışın- da hemen hemen hepsi Avrupa "tt asny» standartlârına sahîp değiWir''denildi. Tuzla'daki ter- sanelerin gemi yapımı için izin aldığını ancak birçoğunun gemi onanmına döndüğü belirtilen açıklamada, şu görüşe yer veril- di: "Arazi tahsis amacıyla ve projeye aykırt olan bu durumun yanı sıra tahsis edilmiş tersane alanlannı rant elde edilmesi amaayla ehliyetsiz Idşi ve firma- lara devTedilmiştir." Türkiye'de petrol ve deniz yangınlannın önlenmesi ve çıkan yangınlann söndürülmesi konusunda araç gereç ve eğitilmiş insan gücü açısından çok tehlikeli sonuçla- ra yol açabilecek büyük eksik- liklerin bulunduğu da belirtilen açıklamada. tüm bu sorunlann giderilmesi için acilen bir "kriz masası" oluşturulması istendi. Tekstii Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada da, tekstii maddelerinin bazı kimyasal işlemlenn ardından ateşe dayanıklı hale getirilebil- diği belirtildi. Açıklamada. ABD ve AvTupa'da birçok ço- cuk gıysisi ve döşemelik kumaş- lann ateşe dayanıklı üretilmesi zorunluluğu olduğuna dikkat çekilerek Türkiye'de itfaiyecile- nn kullandıkJan kıyafetler için bile bu zorunluluğun olmadığı vurgulandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın it- faiyecilenn kıyafetlerinin ateşe dayanıldı hale getirilemeyeceği yönündeki ifadelerinin gerçeği yansıtmadığı kaydedilen açıkla- mada, itfaiyeciler için ateşe da- yanıkJı kıyafetler üretilmesinın zorunlu olduğu belirtildi. RP'li Devlet Bakanı Dağdaş tanker yangınını araştırmak üzere komisyon kurulduğunu söyledi 'Güvenlik için yaünııı yapılmadı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Deniz- cilikten sorumlu Devlet Bakanı Gürcan Dağdaş, tersaneler. Türkiye Denizcilik Işlet- meleri. Deniz Nakliyat gibi tüm kuruluşla- nn özelleştirme kapsamına alındığını belir- terek. "Denizde can ve mal güvenliğini sağ- lama konusunda elimde yasal ve kurumsal hiçbir olanak yok" dedi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na; Tür- kiye Denizcilik İşletrneleri'ne ait güvenlik birimlerinin yeniden kendilerine bağlanma- sı, ekipmanın güçlendirilmesi. denetim oluşturulması yönürde 2.5 ay önce yazı yazdıklannı belirten Dağdaş, "Ancak bu kurum. satıştan sorumlu. Şu anda güvenlik, denetim sorumhıluğunu alacak hiçbir kuru- luş yok" diye konuştu. RP'li Devlet Bakanı Dağdaş. dün düzen- lediği basın toplantısında. Tuzla'da meyda- na gelen tanker yangınıyla ilgili olarak araş- tırmalann sürdüğünü söyledi. Tanker için "gaz free" raporu adı verilen ve geminin tüm akaryakıt ürünlerinden te- mizlendiği yönünde belge olduğunu belir- ten Dağdaş, "Bu rapor doğrultusunda tan- ker istediği tersaneye çeküebilir. Bizim bunu denetimde bir yetkimiz yok. Ancak rapor olup olnıadığını sorabilivoru/, Bu rapor da herhangi bir kimya nıühendisi tarafından verilebUiyor" dedi. Aynı çerçevede. bir tanker veya gemi fir- masının kendilerine yalnızca su derinliği uygun tersaneleri sorduğunu ve bildirdikle- ri tersanelerden herhangi birinde bakım ve onanm yaptırabıldiğini anlatan Dağdaş, asıl sorunun tersane ve kıyılarda can ve mal gü- venliğini sağlayacak birimin yetersizliği ol- duğunu kaydetti. Tersane ve kıyılardaki can ve mal güven- liğine ait birimin Türkiye Denizcilik İşlet- meleri bünyesinde bulunduğunu. ancak bu kurumun da özelleştirme kapsamında ol- ması nedeniyle kendilerinden alınarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığfna devre- dildiğini anlatan Dağdaş, ~BirçokdefaÖzel- leştirme İdaresi'ne. bu güvenlik birinıinin ya tam donanıma ve teknik olanaklara ka- vuşturulması ya da kendilerine iade edilnıe- si yönünde yazı yazdık. Girişimde bulun- duk" dedi. Sahillerdeki güvenliği sağlayacak. deniz trafiğini. denetimini yapabilecek diğer tüm kuruluşlann da özelleştirme kapsamındaki kuruluşlara bağlı olması nedeniyle Deniz- cilik Müsteşarlığı'ndan alındığını kaydeden Dağdaş, "Yani deniz trafiğini. güvenüğîni sağlayacak yasal sorumluluğu olan hiçbir birim yok" diye konuştu. Türkiye Denizcilik [şletmeleri'nin verdi- ği hizmetlerden dolayı yıllık gelirinin 10 trilyon liraya ulaştıeını, ancak kurumun özelleştirme kapsamında olması nedeniyle güvenlik birimi için bile yatınm yapılmadı- ğını anlatan Dağdaş. "Bu tanker Tuzla'da değil de yine aynı kurum bünyesindeki Pen- dik tersanesinde bulunsav dı bile yangını ön- leyecek bir güvenlik birimi yoktu. Türki- ye'de böyle bir donanım vok" dedi. Denızlerde can ve mal güvenliğinin sağ- lanması, gerekli denetimlenn yapılması için Denizcilik Müsteşarlığı'nı tam yetkıyledo- natanbiryasatasansı hazırladıklannı belir- ten Dağdaş. yasanın çıkması için destek is- tedi. Tuzla'daki tanker yangınının nedenini araştırmak üzere bir komisyon kurduklan- nı anlatan Dağdaş. sözlerini şöyle sürdürdü: "Aynca, gaz free raporunun aralannda bankanlık yetkilileri. ilgili kunıluş uzman- lannuı da bulunduğu bir komisyon tarafin- dan verilmesi için gereken yasal diizenleme- yi yapmaya çahşacağız." Dağdaş, şu anda tersane ve limanlann iş- letilrnesi, denetimi ve güvenlik önlemleri- nin Özelleştirme tdaresi Başkanlığı bünye- sinde olduğunu. deniz kirliliği denetiminin Çevre Bakanlığı'na bağlandığını, limanlar ve deniz trafiğinin Ulaştıtma Bakanlığı'na bırakıldığını. deniz turizminin de Turizm Bakanlığı tarafından yönetildiğini belirte- rek. "Burada yetkisiz bir konumda bulunu- yoruz" dedi. Dağdaş. "Ya tüm yetkileri Denizcilik Müsteşarlığı'na dev retsinler ya da deniz tra- fiğini bir ulaştuma sistemi olarak görerek U- laştınna Bakanlığı'na bağlasınlar" diye konuştu. HAFTAY4 BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Eskiler ve Yeniler... Sevdiğım bir sözdür: "Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse..." Eskilerin deneyimi var, yenilerın deenerjisi. Ama so- runlann çözümü için, ikisinin de bir araya gelmesi gerekiyor. Bunalımlı siyasal yaşamımızın önderlerine bakar- ken, bu ikilem geçiyor kafamdan... Ve kendi kendi- me sormadan edemiyorum: - Eskiler yenilendi mi? Yeniler bilgeleşti mi? • • • Siyasal yaşamımızın heykel galerisinde ilk akla ge- len isim Demirel. Bugüne gelinmesinde büyük sorumluluğu var... Sağcı gençlerden eli silahlı "düzen muhafızlan" ya- ratma girişimi onun zamanında başladı. Demokrasi dışı güçlerle devlet iç içeliğinin tohumları o dönem- de atıldı. Imam okullarının pıtrak gibi yaygınlaştırılmasından, tarikatların sırtının sıvazlanmasına, Taksım'e camiye kadar.. dinin oy aracı olarak kullanılması onun doğal yöntemiydi. Sonunda boynuzlar kulağı geçtı. Türkeş ve Erba- kan, o silahları elinden alıp güçlendıler... Ama bugün Çankaya'dakı Demirel, o Demirel de- ğil! Laikliğın ve demokrasinin "enerjik" bir savunucu- su olarak ortada... Eskı yanlışlanna karşı savaşıyor. Oy kaygısından kurtulduğu için mi? Yoksa devle- tin tepesine çıkınca, bazı gerçekleri daha iyi gördü- ğü için mi? Önemli olan sonuç! • • • Ecevit ismi bir efsaneydi. Çağdaşlığıyla... Tutarlı kafa yapısıyla... Üstün an- latım gücüyle... Dürüstlüğüyle... Ve özellikle derinli- ğiyle, bilge kişiliğiyle... Doğruları savunuyordu... Sadece kitleleri değil, ay- dınları da peşinden sürüklüyordu. insanlara saygılıydı. Birikimli, sağlıklı kişileri etrafın- da toplamaya özen gösteriyordu... Dinlıyordu. Yarar- lanıyordu... Genış bir kesimin yaratıcı gücünü, genç- liğin heyecanını ve kitlelerin desteğıni bir araya geti- rebiliyordu. Ama bugünkü Ecevit, o Ecevit değil! Aşırı kuşkucu... İnsanlaragüvenmiyor... Parti içı de- mokrasiye inanmıyor... Ne partisinin kapılarını açıp büyümesine izin veriyor; ne de solda gerçek bir güç- birliğine evet diyor. Refah'tan kaygılı... Ama o iki yoldan birisini seçmiş olsaydı; bugün ülkede solun denetiminde bir iktidar bulunacaktı. Ecevit niçin değişti? Artık bu sorunun yanıtının fazla da bir anlamı yok... Önemli olan, ülkenin gereksınmesinin bu "yeni" Ece- vit'e değil, "eski" Ecevit'e olduğu... Eski Ecevit "yeni" idi, yeni Ecevit ise değil! • • * Ve Mesut Yılmaz var... Baykal var... Çiller var... , Behçet Necatigil "Sisler içinde insanlar, kimi ya- kınken uzak" demiş... Sıyasetin puslu havasında ge- nel başkanlar; kimi yeniyken "eski"... Ne her eski çirkindir, ne de her yeni güzel! Ya eskimeyen güzellikier gerekli bize... Ya yenilen- dikçe güzelleşen "SsKfljfr... Ya da^gskihln bilgeliğini içeren yeniler... " * Bugünü anlamamıza ve daha iyi bir gelecek kur- mamıza yardım etmeyen bir tarih. sadece masaldır. Masal dünyası ise çocuklar içindir... Masallann ışıltı- larında değil. yarınların kararması kaygısı içinde olan bir Türkiye'de yaşıyoruz. Ve de eskinin yanlışlarını anlamış, yeninin yanlışla- nna karşı savaşan, gerçekçi önderler istiyoruz... İs- ter yenilenmiş bir eski olsun, isterse eskimeyen bir yeni!.. Eskiliği yıllar beliriemez: değişen koşullara ayak uy- durup uyduramama belırler! THK Cenel Başkanı Taçoy 'Kurban derilerinde patlama bekliyoruz' AMC\RA (Cumhunyet Bürosu) - Türk Hav a Kuru- mu (THK) Genel Başkanı Artila Taçoy. cumhunyet ve Atatürk düşmanlannın THK'yi düşman bilerek boy hedefi olarak gördüklerini vurgulayarak "THK, tüm engeliere ve sıkmblara kar- şın yaşamını sürdürecektir" dedi. Taçoy. hükümetin girişi- miyle kurban derisi bağış- lannın serbest bırakılması- nın kurumu etkilemeyece- ğini kaydederek ramazan ayında "fitre ve zekâtlarda büyük artış olduğunu. kur- ban derilerinde de büyük patlama beklediklerini be- lirtti. REFAHYOL hükümeti- nın, kurban derilerinin top- lanmasında devre dışı bıra- karak darbe vurmaya hazır- landığı THK, 72. kuruluş yıldönümünü kutluyor. THK Genel Başkanı Prof. Dr. Taçoy. dün düzenlediğı basın toplantısında. Atatürk tarafından kurulan THK'- nin 1925 yılından beri çe- şitli aşamalardan geçtiğini. çok çeşitli engel ve sıkıntı- nın üstesinden geidiğini söyledi. Taçoy, cumhuriyet \ e Atatürk düşmanlannın THK'yi düşman bildiklerı- ni ve her alanda boy hedefi durumuna getırdiklenni vurgulayarak şöyle dedi: "THK, karşılaşbğı bütün sı- kıntılara karşın yaşamını sürdürüyor ve sürdürecek. Bunu, kendimize ve halkı- mıza olan güvenimize daya- narak söylüvorum." Taçoy. kurumun kurban derilerinde devre dışı bıra- kılması konusunda ne dü- şündüğünün sorulması üze- rine, halkın kuruma destek olacağına inandığını, rama- zan ayında fitre ve zekâtta büyük bir artış yaşandığını belirtirken kurban derilerin- de THK'ye yapılacak bağış- lar konusunda büyük bir patlama beklediklerini söy- ledi. Taçoy. THK'nin. hava kuv\etlerinin oluşturulma- sına katkıda bulunmak. ha- vacılık sevgisini yaygınlaş- tırmak ve havacılığı ulusun işi yapmak amacıyla kurul- duğuna dikkat çekerek gele- ceğe yönelik önemli proje- leri olduğunu belirtti. Taçoy. "1. Dünya Hava Oyunla- n"nın 13-21 eylül günleri arasında Türkiye'de yapıla- cağını, 4 binden fazla spor- cu. hakem. teknik eleman, yönetici vejüri üyesınin ka- tılacağını. oyunların ülke ekonomisıne büyük katkı getıreceğini kaydetti. Taçoy, şunlan söyledi: "O>unlar,7 dalda ve 8 merkezde yapıla- cak. 2000 Olimpivat Oyun- lan'nı kaçırdık, 20O4'ün ne getireceği henüz beUi değil. O nedenie iilkenin bütün in- sanlanna İşte size 2000'- den önce bir olimpivat. hem de hava olimpıvatı şansını sunuyoruz' diyoruz. Tıpkı kuruluşunda olduğu gibi bugün de maddi manevi katkılannızla THK'nin ya- nında olun, bu büyük dü- /enlemey i birlikte gerçekleş- tirelim." Taçoy. Antalya'da eğitim merkezi yapılacağını ve bu merkezde lcurulacak "Sabi- haGökçen İ niversitesi" ile THK'nın 60 yıldır sürdür- düğü eğitim çahşmalannın günün gereksinimlenne a- yak uyduracak düzeye geti- rileceğini söyledi. Taçoy. dünyanın ilk kadın savaş pi- lotu ve FAI'nın altın madal- yasının ilk sahibi olan Sabi- haGökçen'in adıyla ünıver- sitenin daha da yüceleceği- ne inandığını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle