03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SfcYFA CUMHURİYET 16ŞUBAT1997PAZAR 10 DIŞ HABERLER Yalnızlığm sessizliğinde olanlar FİNLANDİYA HÜSEYtN KHJÇARSLAN Kış mevsiminı tûm senliğiyle yaşadığımız dünyanın en kuzey ülkesı Finlandiya'da yaşam devam edıyor her şeye rağmen. Geçen gûnlerde parlamento 1997 yılı çalışmalanna başladı. Finlandiya'nın sosyal demokrat cumhurbaşkanı Martti AhtLsaari, yaptıği açış konuşmasında yûzde yirmilere ulaşan işsizlik oranının düşüriilmesine ilişkin bol bol temennide bulundu. Bugün, Finlandıya'nın en büyük sorunu işsızlik ve buna bağlı olarak sosyal yardım kesıntileri. Sol partılerden oluşan koalisyon hükümeti pek bir yenilik getırmedi. 2. Dünya Savaşı'nın ardından tarihinin en büyük ekonomik krizınin içinde Finlandiya adeta çırpınırken Finlılerin sessız, tepkisiz bekleyişleri devam ediyor. Bu durumu protesto etmek, yenilik istemek gibi bir hava söz konusu değil. Fınlilenn deyişiyle tanhten ve kültürden gelen bir pasıflik var bu ülkede. Gelişen olaylar karşısında halkın ilgisizliği, tepkisizliği ve suskunlugu hayrete düşürüyor benı. Soğuk Savaş yıllannda tarafsızlık politikasının doğu yakasında kalan Finlandiya. işte böyle garip bir ülke. Insanlannın kendi halinde. yalnız olmalan, yalnız bir toplum yaratmış. Dünya ülkeleri arasında intihar olaylannın en fazla olduğu birkaç ülkeden biri Finlandiya. ÖzellikJe ülkenin kuzeyine ve doğusuna doğru gidildikçe intihar olaylanna çok daha sık rastlanıyor. Genç ve orta yaşlı erkekler sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde canlanna kıyıyorlar. En önemli etken, yalnızlık duygusu olarak gösteriliyor. Genellikle yaşam düzeyi yüksek, akademik kariyer sahibi gençler yalnızlık içinde. Yaşamı paylaşacak, beraber götürecek bir eş bulamayan ve bunalıma girenler ,^_^_ zamanla toplumdan soyutluyorlar kendilerini. Bazen alkol problemi başlıyor. tşsizlik güvencesi, gelir dağılımındaki adalet, yaşam düzeyinin yüksekliği bakımından bugün bile birçok ülkeyi geride bırakan Finlandiya'da, intihar olaylannı önleyebilme girişimleri hızla devam ededursun insanlar yılgınlıktan kurtanlamıyorlar. Sistem birçok olanaklan karşılıksız, bir hak gibi topluma sunarken bazı değerler kaybolmuş. Bunun şimdiki faturası ise çok pahalıya mal oluyor. Finlilerin paylaşma duygulannı geliştirmeleri gerekiyor. Aynca insanlann birbirlerine olan tahammül sınırlannın dar olduğu da bilinen bir gerçek. Burada yalnızlık duygusunun, yalnız yaşama isteğinin bir diğer adı "oma rauha" yani yalnızlık sessizliği. Her fırsatta bunu söyleyen Finli dostlan eleştiriyorum bazen. - Canım diğer zamanlarda çok mu hareketli bir yaşantınız var ki yalnız kalmak istiyorsunuz? Bir türlü anlayamadığım bu haksızlık olgusu ve getirdiği sorunlar, çözümü imkânsıza varan bir kısır döngü yaratıyor Finlandiya'da. Buranın en büyük gazetelerinden Turun Sanomafda öncekı gün büyük bir haber yayımlandı. Geçen yıl 1400'üe'rkek 300'ü k'adın toplam 1700 kışi, kendi elleriyle yaşarrunı noktalamış. Şimdi yeni bırtakım önlemler düyünülüyor. 24 saat açık özel telefon hatlan, grup terapileri vs. 5 milyon cıvannda bir nüfusa sahip Finlandiya'da her şeye rağmen yaşam çok daha değerli olmalı diye geçiyor ıçimden. Hayatı Video Düğmeleriyle YaşamakTelevizyon haberlerinı canlı olarak değil, videodan izlemenin daha akıllıca bir iş olduğunu keşfettim. Insan zamandan kazanıyor. Bakıyorsun, ekranda haber demeye bin şahit isteyen bir habercik, hemen 'play' halindeki videonun 'fonvard' düğmesıne basıyorsun. Görüntü telaşlanıyor, hızla akıp gidiyor gözünüzün önünden boş sahneler, boş laflar. Hızlı çekim izliyorsun yaşamı. Istediğin yerde normal hıza dönüyorsun. lstersen geri dönüp ilgini çeken anı yeniden yaşayabiliyorsun. Ne mükemmel olanaklar bunlar! Kötüyü hızla atlatmak,önemliyi normal hızında izlemek ve iyiyitekrarlamak. ICeşke bunlar gerçek hayattada mümkün olabilseydi! Düşünün bir kez, somn ve sıkıntı dolu günlerinizi "play+forward" formülüyle hızlandınyorsunuz. Sıkın dişinizi, birazdan normal bir hızla, hatta belki birkaç kez yeniden izleyebileceğıniz sahneler çıkacak. Maaş beklentili ay sonlannızı hızlı çekımle geçirin. Arkadaşsız günlerinizi de aynı tempoda atlatın. Hastalık sökerlik durumlannızı da öyle. Bunalımlannızı, aldatılmışlığınızı, düş kınklıklannızı, kendinize güveninizi yirirdiginiz dönemleri, nefrete tutkun olduğunuz MOSKOVA HAKAN AKSAY anlan ^lay+fbnvardlayın.'' Aşklannızın ölmeye yüz tuttuğu bıktıncı süreyi hızlı tempoyla geçiştirin. Aşklann başlangicını ise, tersine, "slow" yaşayın; formda olduğunuz günlen tekrar tekrar anımsayın; O"nu büyük harfle yazıp söylediğiniz dönemleri bir daha ve bir daha izleyin. Işe başladığınız günü, meslekteki başanlannızı, toplumsal saygı gördüğünüz geçmişi bir daha başa sarın. Paralı, arkadaşlı, sağlıklı günlerinizin görüntüsünü üçer- beşer kez canlandınn yeniden. "Ben neymişim be!" diye kendinizı önemsediğiniz sahnelere dalıp dalıp gidin gururla. Siz gerçekten büyük insandınız. Ama bütün "*sıradan büyük" insanlar gibi "anlaşılmadınız" ya da daha kötüsü, "yanlış antaşddınız," Sonra o play+forward izleyeceğiniz dönemleri yaratan sıkıntılar çıktı ortaya. Ve gelmeniz gereken yere bir türlü gelemediniz. Hakkmız olan sevgiye ve saygıya hasret kaldınız. Öyle şanssızdınız ki, ıyi anlannız hızlı çekim gibi geçtı. Onlan geri döndüremediniz. Sorunlan ise, yavaş çekim içinde ve sanki tekrar tekrar başa alarak yaşadınız. Videonun düğmeleri hep ters çalıştı size gelince. Sonunda derin bir of çekerek 'off' düğmesinin tartışmasız sonunda beklemeye başladmız geleceğinizi. Rn.7llo.fi Vica.lt KPVPf 14ŞubatSevgfli]erGünüdürı>'amndeğişikiilkelerindedeğişikbiçiınlerdekutlandjLNewYork'taMela- a nieLugoveKevinKuhJman^klannjresınileştinnekiçinbu özel günü beklediler. New York'toüd bir lo- kantada sıcak çikolata ile dolu bir küvvette evlenen çift, sadece nikâh defterine değil, bir Uke de imza atülar. Avrupa'da 'Belopa' virüsü korkusu BRUKSEL ÖZGÜR ULUSOY Avrupa Birliğı kurumlanndan kaptığı aslan payı ile Avrupa'nın 'merkezi' olduğu iddiasını taşıyan ve AB 'bütünleşme' sürecinin baş destekçilerinden olan Belçika, ironik bir şekılde AB 'bölünme' sürecinin de mimarlanndan. Fransızca konuşan toplumla Flamanca konuşanı toplum arasında kökeni tarihin derinliklerine uzanan gerginlik sonucu, ülke 10 milyon nüfusun bile tam anlayamadığı karmaşık bir federal yapıya kavuşmuş. Öncelikle ülkede üç ayn toplum var: Frankofon, Flaman ve nüfusun yüzde beşini oluşturan Alman toplumları. Ardından üç ayn idari bölüm geliyor, kuzeyde Hollanda ile sının olan Flaman bölgesi, Fransa ve Lüksemburg'a komşu Valon bölgesi ve başkent Brüksel. Flamarı bölgesinde kalan, ancak nüfusun yüzde 80'inin Fransızca konuştuğu Brüksel işin çabası. Tüm bunlan toplaymca altı hükümet ediyor. Bu altı hükümete AB Komisyonu, Bakanlar Konseyi gibi AB kurumlan da eklenince, Belçika'nın hem bürokratik hem Eurokratık olduğu iddialannın boşuna olmadığı görülüyor. Avrupa'nın göbeğindeki bu Babil Kulesi'nin sakinleri de bu karmaşık yapıya akıl erdirme çabalannı bir kenara bırakmış, politika yerine havadan sudan ve biradan konuşmayı tercih ediyor zaten. Fransızca-Flamanca gerginlığinin günümüzdeki nedenlerinden binsı de ülkeler ve bölgeler arasındaki ekonomik farklılıklan gidermeyi hedefleyen AB'nin, -yanlışlıkla- kültürel çeşitlilikleri törpülemesinden duyulan endişe. Flaman bölgesi, ekonomik 'üstünlüğünün' keyfîni sürerken Fransızcanın dil 'üstünlüğünün' gölgesinde kaldığının farkında. Flaman hükümeti. bu yüzden Devletler Avrupası yenne Bölgeler Avrupası'nı, Kültürler Avrupası'nı vurgulamayı tercih ediyor. Flaman hükümetinden bir yetkili, 'küçük' kültürlerin 'egemen' kültürlere boyun eğmesinden duyulan endişeyi 'Belopa korkusu' olarak adlandınyor. Belopa, yani (Be)rlin, (Lo)ndra, (Pa)ris ekseni. Flamanlar Belopa korkulannda yalnız değil. Aslında AB bünyesinde konuşulan bütün diller AB'nin resmi dili olarak kabul görüyor. Çevirmenlere ödenen paranın çokluğu, çeviri sürecinin işleri yavaşlattığı eleştirileri şimdilik cılız kalıyor, bazen kafalarda sessizce haklı bulunuyor. Öte yandan, AB'nin Doğu Avrupa ülkelerine ve yeni dillere doğru genişlemesiyle işlerin arapsaçına döneceği endişesini taşıyanlar yok değil. AB, bütün bu karmaşanın içine Türkçe'yi katmaya ise hiç hevesli görünmüyor. Isveç'de cinsellik çıkmaza girdi STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN Bir süredir bir gelışme var bu ülkede. Gazetelerde, dergilerde cinsel ağırlıklı gırişimler dikkat çekiyor. Örneğin, yaklaşık 400 bin satan ve Isveç'ın en büyük gazetesi haline gelen bir gazete, pazar eklerinin kapağını sürekli olarak cinsel konulara ayınyor: "tsveçfi kadın böyle sevişmek istiyor". "İşte bu nedenlc erkeğin yatak ndasında süngüsü düşüyor", "Kaçamak aşk, evliliğe taze kan vcrir" türünden kapak konulan ve mankenlenn poz verdiği görüntülerle sunulan yazılar bu gazetenin okurlan içın çok alışılmış bir hale geldi. O zaman akla, bir başka soru geliyor: Isveçliler özgür aşkın savunucusu, koruyucusu, uygulayıcısı değiller miydi? Acaba nerede tıkandı bu özgürlük? Nerede cinsel yakınlaşma olanağından uzak kalmaya başlanıldı? Kablolu televizyonlann geç saatlerindeki pornografik filmlere ilgi büyük. Amerikalı kadınlann yapay yolla şişirilmiş göğüsleri, belli ki birçok lsveçli'nın hoşuna gidiyor; onlan bir çeşit kobay gibi görebilecek denli bu konuda bilgili ve görgülü olmalan beklenirdi aslında. Öyle ya. cinsellikle ilgıli tabulan yıkan halklann başında gelmiyorlar mıydı?lşyerlerindeki kahve aralannda zaman zaman konuşulan konu "Bu tür filmleri izkme gereği duyan zaralhlar." Iyi de nüfusun en iyimser hesapla sekizde biri zavallı mi? Kadını aşağılayan, cinsel bir tüketim aracı haline getıren Amerikalılann filmlerinin bu ülkede satmasının. izlenmesinin ve böylesine ilgi görmesinin nedenini açıklamaya yetiyor mu bu? Işın ilginç yani, bu ülkede yazılı ve sözlü basında. televizyonda, cinsel organlann ve eylemlerin adlannın olduğu gibi sulandınlmadan ya da argoya kaçmadan - söyleniliyorolması. Buna ek olarak, cinsel eylemlere dayanan herhangi bir sövgünün -kısacası küfrün- olmadığını da ekleyelım. Bir Isveçli arkadaşımla bu konuyu -her nedense- konuşurken bizdeki bazı sövgü deyişlerine değinmiştim. Bana "Benim 66 yaşındaki anmeme biri cinsel bakımdan ilgi duyduğunu söyterse, sanınm onun da hoşuna gider, benim de" demişti. Cinsel bakımdan ilgıden fazla değildi yorumu. Çünkü eylem. bircinsin, ötekinı cezalandırması değildi; birlikte yapılıyor olmasıydı. Şimdi bakıyorum: Sutyeni atan filan yok -özür dileyerek saptıyorum bunu, kadınlarla erkeklerin çekinmeden birlikte olduklan Fin hamamlan-saunalar da artık kuzeydeki küçük yerleşim yerlerinde kaldı. Büyük kentlerde, sokak kadınlanyla ünlü caddeler otomobilli müşteriden geçilmiyor. Resmen genelev yok ve seks ticareti yasak, ama masaj enstitüleri ve benzeri tanımlar altında cinsel ticaret sürüp gidiyor. Gazeteler, satmak için cinselliğe yükleniyorlar. O zaman akla bir soru geliyor Isveç'te cinsellik konusu hangi noktada çıkmaza girdi diye... Maiör MüzikYapım Selda Bağcan sunar 60'lardan günümüze b j dönemin unutulmaz türkü ve marşlan MAHÎR'in Türküsü ÇIKTI. Kasetçinizde Maıır ın Türküsü HeeLTaş'aUlaş'a 71 iıcağında ErtığruTa Ağıt Deniri Toz Ederler Didar Şensoy'a Ağu BizDostuDa Düşmanı Da Biliriz EsenYd Yürü Yağız Aom 1 Ma>ısMarşı Partizan Maışı EykmGüzeli Bir Gün SEVINÇ ERATALAY'ın güçlü yorumuyla Bilgi için: MAJÖR MÜZÎK TEL: 527 61 28 BAKIRKOY 2. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1996/730 Mahkememıze açılan vasi tayinı davası sebebıyle, Mahkememize verilen 996/730-843 sayılı karar ile <^nakkale, Gelibolu llgardere köyü, H: 20J c: 019/01. s: (t'da nüfusa kayıtlı Irfan ve Fethiye'den olma 1973 d.lu jtımet Zebek ile 1969 d.lu Hüseyin Zebek'in vesayet atına alınarak, kendilerine aynı yerde nüfusa kayıtlı Insan ve Ayşe'den olma 1949 d.lu anneleri Fethiye Ze- fck'invası olarak tayınine karar verilmıştir. Bukararaiti- TZI olanlann yukanda belirtilen dosyaya müracaat et- •Eİen, aksi halde karann kesinleşeceği hususu ilan ol- «ur. 9.10.1996 Basm: 5882 •• •• OZUR Grup Yorum'un Marşlanmız isimli çalışmasında Hürriyet Marşı'nın müziği Timur Selçuk'a aittir. Yanlışhktan dolayı özür dileriz. KAIAft KALAN MÜZİK YAPtM İLAN T.C. SARIYERSULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1996/513 Mahkememizin 1996/513 esas, 1996/895 karar sayılı ilamı ile Istanbul, Beşiktaş, TürkaliMah.cilt019/32, sayfa 75, kütük 2616'da nüfusa kayıtlı Agop ile Ojen'den olma 1324 doğumlu Kohank Civelekoğlu'na Zongul- dak, Safranbolu, Değir- mencik köyü, 7-14-9'da nüfusa kayıtlı Ayşe ile Şakir'den olma Gülser Çetin'in vasi tayin edil- diği hususu ilan olunur. Basm: 5859 SATILIK sahibinden vosvos 1976,1200 L T e l : ( 0 2 1 2 ) 2 5 2 63 7 5 Sevgili babamız, biricik dedemiz değerli sanatçı ve hocamız MAHİR CANOVA'yı ölümünün 4. yılında saygı ve hasretle anıyoruz. CeyJan, Civan, Seyhun, Ozan, Emir VEFAT ve AÇIK TEŞEKKÜR Tüm dostlannı, onu sevenleri, meslektaşlannı. hemşenlennı, partilı arkadaşlannı ve çocuklannı. ama özellikle hayvanlan öksüz bırakarak aramızdan aynlan, eski Vetenner Hekimleri Derneği Genel Baskanı, Veteriner Hekım-Avukat MELİHA YILMAZ'ın acı kaybı nedenıyle. başta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. CHP Onursal Başkanı Erdal İnönü ve eşı Sevinç Inönü. eski CHP Genel Başkanlan Aydın Güven Gürkan ve Murat Karayalçın. CHP yöneticileri ve milletvekillerine. Veteriner Hekımlen Konseyi Genel Başkanı Hasan Metin, Vetenner Hekimlen Demeği Genel Başkanı Çetin Eşcan ile meslektaşlanna. Yakalandığı amansız hastalık sırasında ve sonrasında sıcak ve insanca ilişkilerini esırgemeyen H.O. Tıp Fakültesi Hastanesı 83. bölüm personelıne, Ankara, Nazılli ve Yazıkent'te yapılan cenaze törenine bizzat katılarak acımızı paylaşan meslektaş, partidaş ve arkadaslan ile hayvan dostlanna, Telgraf. telefonla, eve gelerek ya da çıçek göndererek veya TEVe bagış yaparak taziyetlerinı sunanlara. Yeri kolay kolay doldurulamayacak. alıştığımız kırlılikler içinde tertemız üstelik vefakâr ve sevgi dolu kalmayı başararak bızı zamansız terkeden Meliha Ablamız"m ailesi. yakınlan, dostları ve çocukları olarak teşekkürlenmizı sunuyoruz. 1949-1997 BAŞSAĞLIĞI Üyemiz Elektrik Mühendisi : M. Zeki Özkara'yı kaybetmenin derin üzüntüsü içinde; ailesıne, dostlanna, meslektaşlanmıza başsağlığı diliyoruz. Elektrik Mühendisleri Odası tstanbul Şubesi AŞALA'NIN GERÇEK ÇÖKÜŞ HİKAYESİ!.. AYDINLAR, TURAN DURSUN'A NİCİN SAHİP ÇIKMIYOR? EMEĞİN ÖRGÜTÜ 30 YAŞINDA DÜNDEN BUGÜNE DİSK ŞEVKET KAZAN'IN POLİTİK GAFLARI ANKARA DGM BAŞSAVCISI REJJM KONUSUNDA KAYGILI COCUGUNUZ NEDEN GEÇ ÖGRENİYOR? TEŞHİSLER, TEDAVİLER, ÖNERİLER... «/ TRABZONLU SİGORTA VİRTÜÖZÜ; İHSAN KARAGÖZ /ÇEVRECEZALARI NEDEN CAYDIRMIYOR 7 ' DETAYLARLA BAŞLAYAN YENİ BİR HAYAT * İHAK. SAVAŞA LANET OKUYOR Nofcta DergHİ, internet Web Adresi:hnp'"»«» ım-d\dte\i.com noiia Nokta Dergisi, E-Mai Adresi: ncıkla<^med>atc\l.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle