03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkava 9 Ydzıışlerı Vludurlerı Ibrahim Yıldu (Sorumlu), DinçTayanç # Haber Merkezı Mudurü Hakan kara O Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler. Şinasi Danışoğlu # Istıhbarat: CengizYddınm • Kültur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman 4 Makaleler Sami karaören • Duzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kumlu bhanSeiçuk(Başkan), Orhan Ertıu;. Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkava. Şnkran Soner, Ergiın Bakı, Dînç Tayauıç, tbrahim V ıldız, Orhan Btırsalı, Mustafa Battrav, Hakan Kara. Ankara TemsılciM. Mustafa Balbay • Haber Muduru Doğan Akın Ataturk Bulvan No 125. K.at4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hat). Faks. 4195027 • Izmır Temsılcısı SerdarKıak,H.ZıyaBh 1352 S 23Tel 4411220. Faks 4419117 • Adana Temsılcısı. Çetin Yiğenoğlu, İnonu Cd. 119 S No 1 Kat 1. Tel. 363 12 11. Faks 363 12 15 Koordınator \hmtt korulsan# Muhasebe Bülent Yener 9 Idare HüseyinGürer #15160116 ÖnderÇelik#Bilgı-lşlem: Naü İnal # Bılgısayar Sistem. Mürüvet Çiler MEDN. \ C: • Yonetım Kunılu Ba^kanı - Genel Muüur Gülbîn E r d u r a n • K.oordınator Reha Işltman 0 Gene! \iudur Yardımcısı Mine Akdağ Te! 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 \a>ıml&>iB >e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Baam \e Yaymcılık \ Ş TlAocağ.Cad 3911 Cağaloğlu 34334 lst PK. 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212ı 513 85 95 16ŞUBAT 1997 lmsak: 5.24 Güneş:6.51 Ögle: 12.25 Ikindi: 15.17 Akşam: 17.46 Yatsı: 19.07 rOK üyelepine mahkeme yolu • ANKARA (ANKA) - Öğretim Üyeleri Derneği. Lsulsüz seçıldiklenni öne sürdüğü. Millı Eğitim Bakanlığı temsilcisi Doç.Dr Atilla Özer ile Üniversıtelerarası Kurul temsılcılen Prof.Dr. Uğur Buget \e Prof.Dr. Ismail Tosun'un YÖK üyeliklennin ıptali için \ann Danıştay'a haşvuracak. Milli Eğitim Bakanlığı'nm YÖK'e aday gösteremeyeceğini \urgulayan dernek genel sekreten Prof.Dr. Tahir Hatipoğlu. vakıf üniversıtesi rektörlerinin, anayasada rektörler için getinlen koşullan taşımadığını, Üniversıtelerarası Kurul'a gırmemeleri gerektiğini kaydettı Diyarbakır'da deprem • İSTANBLL(AA)- Diyarbakır'da. dün saat 03.40'ta. 4.2 şıddetinde bir deprem meydana geldi. Boğazıçı Lniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü"nden yapılan açıklamaya göre, merkez üssü Diyarbakır istasyonundan yaklaşık45 km uzaklıkta bir bölgede olan depremde can ve mal kaybı olmadıği belirtildi. Medeni Kanun • ANKARA (ANKA) - Türk Medeni Kanunu'nun kabulünün 71 'ıncı yıldönümü nedeniyle yann "Türk Medeni Kanunu'nda Kadın" konulu bir konferans, salı günü de "Aıle Yapımız ve Hukukumuzda Kadın" sempozyumu gerçekleştinlecek. TÜBÎTAK Feza Gürsey Salonu'nda düzenîenecek "Türk Medeni Kanunu'nda Kadın" konferansında Adalet Bakanlığı Medeni Kanun Komisyonu Başkanı Prof.Dr. Turgut Akıntürk ile I.Ü. Hukuk Fakültesı Dekanı Prof.Dr. Aysel Çelıkel bir bildiri sunacaklar. Hâkimevi Toplantı Salonu'nda gerçekleştinlecek "Aile Yapımız ve Hukukumuzda Kadın" sempozyumunda da Yargıtay üyesi Ali thsan Özügür ile H.Ü. Sosyoloji Bölümü Öğretım Üyesi Prof.Dr. Tülin İçlı birer bıldın sunacaklar. Efes Müzesi'ndeki Priapos ve Bes heykelleri depoya kaldınldı Bereket tiuırılanna Refah usulü sansür ASUMAN ABACIOĞLU tZMİR- Kültür Bakanı Is- mailKahraman'ın ziyaretle- ri öncesınde müzelerdekı ser- gi salonlannda yeni düzen- lemelere gidiliyor. Anka- ra'dan gelen talimatlarla ya- pılan bu düzenlemelerde "müstehcenlik'' ölçütü temel alınıyor. Bu çerçevede Ba- kan Kahraman'ın ziyaret ede- ceğı Efes Müzesi'nde de yıl- lardır sergılenen ve*abarD- h phaDos'lan (erkek cınsel or- ganı) olan Priapos ve Bes heykelleri depoya kaldınldı. Müzelerde yapılan bu dü- zenlemeler, Arkeologlar Der- neği yöneticileri tarafindan tepkıyle karşılandı. "Çrt çıkarmayın sakuı şün- di/eünden gdeni yapmak dü- şer/ Priapos'a, göı kulak ol- mak/ efendinin bağına çubu- ğuna/ sunulan bu armağan- lara karşüık. / Haydin gkün çocuklar buradan/ bırakın çalıp çırpıp kötülük etmeyi/ yan komşumuz varsıl biriml Priapos'u da umursamaz üs- telik/ oradan alın alacağmı- a/ bu keçi yolundan gidilir oraya." Efes Müzesi'nın Yamaç Evler ve Ev Buluntulan Sa- lonu'na girişte, Romalı şair Vergüius'un, kırlann, bağla- nn ve bahçelerin koruyucu- sutann Priapos'la ilgilı yaz- dığı bu şiirle karşılaşıyor zi- yaretçiler. Salondakı Pnapos Köşesi'nde ıse artık Pri- apos'un heykeli bulunmu- yor. Tann Priapos'un heyke- li, abartıh phallosu yüzün- den "bir utanç vesilesi" gibi görüldüğü için, Anıtlar ve • Efes Müzesi'nde yıllardır sergilenen ve abartıh cinsel organlanyla dikkat çeken Priapos ve Bes heykelleri, Kültür Bakanı tsmail Kahraman'ın ziyareti öncesinde depoya kaldınldı. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Akif Işık'ın talimatıyla gerçekleştirilen düzenlemeye arkeologlar tepki gösterdi. Mısır kökenli koruyucu tann Bes'in, iyi bir ruh olarak doğumda anne ve çocuğu koruduğuna inanılırdı. Müzeler Genel Müdürü Aldf Işık'ın talimatıyla gözlerden uzak bir yere kaldınldı. Tan- n Bes'in heykeli de büyük phallosunun kurbanı oldu. Antik dönemde dünyanm her yerinde çoğalmayı ve topra- ğın bereketini temsil eden tanrılar Priapos ve Bes'in heykelleri Kültür Bakanı fs- maıl Kahraman'ın yapacağı ziyaret öncesinde bakanlık talimatıyla sergı salondan kaldınldılar. Böylece Tak- sım'e cami yapılmasına kar- şı çıkan bilim adamını u ka- pı önüne" koyan: opera, ba- le ve senfonı bütçelerını "Bunlar bizûn kültürümüz değü" deyip kısan Kahra- man, bu kez de Anadolu kül- türünün birparçası olan hey- kellen göz önünden kaldır- dı. Yıllardır Efes Müzesı'nde sergılenen ve antik kentin ta- rihınde önemli bıryeri olan Mısır kökenli tann Bes'in heykeli, Efes kazılannda 'Aşk Evi' diye tanımlanan yapıda- ki kuyudan 1970'li yıllarda çıkanlmıştı. Yetkililenn ver- diği bilgiye göre. bu yapıya Aşk Evi denmesinin bir ne- deni de bu pişmiş topraktan yapılmış heykelcikti. Yine 1970'li yıllarda Ku- şadası'ndaki bir kazıda çı- kanlan Priapos'un birmetre 10 santim boyundaki mer- merden yapılmış heykeli de yıllardır müzenin Yamaç Ev- ler ve Ev Buluntulan Salo- nu'nda sergileniyordu. Her ıki heykel de İS 2. yüzyılata- rihleniyordu. Priapos heykelinin bulun- duğu Aşk Evi, Efes kentının en ilgi çekici bölümlerinden birini oluşturuyor. l.S. 98- 117yülanndalmparatorTra- ian döneminde yapıldığı sa- nılan Aşk Evi, arkasında bu- lunan genel tuvalet ve Sko- lastika hamamı ile bırlikte bir yapı grubu oluştunıyor. Arkeologlardan tepki lran Cumhurbaşkanı Raf- sancanî'nın Efes'i ziyareti sırasında müzenin en değer- 11 heykellerinden bin olan yaklaşık üç metre boyunda- ki Efes ArtemisT ne "şaşkın- lıkla bakarken" çekilen fo- toğraflannın basında yer al- dığını anımsatan Arkeolog- lar Demeği yöneticileri. hey- kelin göğsünün alt bölümün- deki dört sıra yumrunun, "meme, >umurta veya tann- çayakurban edilen boğalann testisleri" olduğu tezlerinin öne sürüldügünü belirterek, "Bu tezJerin hepsinin birkş- tiği nokta bereket ve doğur- garüıkla Ugili oimalandır. Be- reketi temsil eden bütün tan- n ve tannça hevkellerini de mi ortadan kaldırmanuz ge- rekrvor" diye konuştular. Uzun tatil çabuk bitti Ilk ve orta dereceli okullardaki 12 milyon öğrenci yann dersbaşı yapıyor Haber Merkezi - Ilk ve orta dere- celi okullarda 1996-97 öğretim yılı- nın ıkincı dönemi yann başlıyor. 3 günlük Şeker Bayramı tatılmın de birleştirilmesiyle 15 günden 23 güne uzatılan yanyıl tatilinden son- ra 11 milyon 970 bın 53 öğrenci ve 500 bin öğretmen. 63 bın 888 ilk ve orta dereceli okulda eğitim-öğreti- me devam edecek. Öğrencileri ikin- ci dönem yine büyük bir sınav ma- ratonu bekliyor. Üniversite öğrenci- leri için maraton 6 nısan pazar günü ÖSS ile başlayacak. Anadolu Tek- nik ve Anadolu Meslek Liseleri Sı- navı 3 Mayıs 1997 Cumartesı. Orta- okul Sonu Deviet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı ı Mayıs 1997 Cu- martesi, Ara Sınıflar Deviet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı 8 Ma- yıs 1997 Pazar, Anadolu Liseleri Sı- navı 1 Haziran 1997 Pazar, Fen Li- seleri ve Anadolu Öğretmen Lisele- ri Sınavı 14 Haziran 1997 Cumarte- si, llkokul Sonu Deviet Parasız Ya- tılılık ve Bursluluk Sınavı 15 Hazi- ran 1997 Pazar günü yapılacak. ahar ve yaza merhaba _ Modada ilkbahar yaz koleksiyonlan yakında vitrine çıkacak. Ulkemi/in önde gelen moda kuruluşlaruıdan V'akko, sergilemeve hazırlandığı yeni koleksiyonlannda kadının siluetini \enilerken. erkekleri yetmişli vülara götürüyor. \akko 97 yazında kadınlar sımsıkı sanh değil. Düz, dar, yine renkli ama rahat Ana hadardaki şeffaflık, sadelik ve akıcılık iist üste gryilen asimetrik elemanlarla birleşivor. Yaz gecelerinde ise şıklığın kav nağı yine asimetrik dekoitelerle başlıyor. şeffaf ve uçucu kumaşlaria sürüyor. Erkeklerde ise 70'lerin şıklığı hâkim. Koyu renk, vücuda yakın elbiseler, yine koyu renk gömleklerle takılar. kravatlar. pilesi/. vukandan aşağı düz inen cepli pantolonlar ve genellikle üç düğmeli ceketler. Bunlan tamamlavansa yine 70"li vıllan haOrlatan bumu oldukça geniş ayakkabıiar. Sürgünetepki Kayabaşı köylüleri olum orucuna başlıyor ÖMERYURTSEVEN DENtZLİ - Öğrencileriyle gazete çıkardığı ve ilköğre- tim okulu yaptırdığı için "bö- lücü ve saloncab" bulunarak Konya'ya sürülen öğretmen .\& Karlık'ın tayıninin dur- durulması ıçın mücadele eden Kayabaşı Köyü halkı Anka- ra'da ölüm orucu başlatacak: Tepkilerini dıle getirmek için daha önce açlık grev ı ya- pan ve çocuklannı sürgün ka- ranndan bu yana okula gön- dermeyen köylüler. Milli Eğı- tım Bakanlığı'nın Alı Kar- lık'la tayın pazarlığına giriş- mesınin ardından Cumhur- başkanı Süleyman Demi- rel'den yardım istedıler. Ha- zırladıklan dilekçeyi Cum- hurbaşkanı. TBMM Başka- nı, Anay asa Mahkemesi Baş- kanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği ile dığer siv il toplum örgütlerine fakslayan köylü- ler. bu gırişimlennin sonuç- suz kalması halınde önce Mil- li Eğitim Bakanlığı'nın önü- ne siyah çelenk koyacaklan- nı. sonra da ölüm orucuna başlayacaklannı dile getırdi- ler. Kendilerinin farklı siyasi görüşlere sahip olmasına kar- şın her ne pahasına olursa ol- sun Atatürkçü öğretmen Ali Karlık'a sonuna kadar sahip çıkacaklannı belirten köylü- ler dilekçelennde şu görüş- lere yer verdı: "Bugüne kadar Milli Eği- tim Bakanlığı, valilik ve kay- makamlığa \ apüğınııy başvu- rulardan hiçbirsonuç alanıa- dık. İdarenin bu haksız kara- nnın durdurulması için yar- gıva başvurduk. Birilerinin bizi dinlemesi için uyuşturu- cu ya da silah kaçakçıtagı mı yapmamız veya tarikaüann müridi mi olmamız gereki- yor? Bider Atatürkçüyüz, De- mokratikvollardaD hakkımı- n arayıp, ovnanan siyasi ovu- nu bozacağız. Bu mücadele köyümüz için onur mücade- lesinedönüşmüştür.Gerekir- se ölümü biie göze alacagız ve girişimlerimizin sonuçsuz kal- ması halinde Ankara'da ölüm orucuna başlayacağız." SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Atatürk diyor ki: Benim ıstediğim, yalnızca ülke işlerinin Büyük Millet Meclisi'nde açıkça tartışılmasıdır. BMM'de Türk'ulusunun gözü önünde açıkça konuşulamayacak hiçbir şey yoktur. M.K. Atatürk. 1930. Birleşin Parlamentodaki sosyal demokratlar, birleşin. Şimdi birleşmezseniz sonra tren kaçmış olacak. Bunun günahı gene sizden sorulacak. Birleşin. Şimdi tam zamanıdır. Mehmet Barlas Onun mizah yazılannı zevkle okuyorum. Beni çok güldürüyor. Okuyun. SAATTAM21.00'DE IŞIKLARINIZI YAKIP SÖNDÜRÜN YAKIP SÖNDÜRÜN. TANSU HANIM SİZ DE. Bursa Barosu Demokrasi Söyleşileri düzenledi Bursa Barosu. Yann benim de bir konuşmam var Bursa'da. Türk tiyatrosu Gerçek yüz Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ı, eski Rize Belediye Başkanı Şevki Yılmaz'ı. Hasan Mezarcı'yı, Kayseri Belediye Başkanı'nı çok takdir ediyorum. Çünkü bunlar takıyye yapmadan düşüncelerini açık açık söylüyorlar. Kuşkusuz bu kanadın çoğunluğu böyle düşünüyor. Ama hiçbiri bu adı geçenler kadar cesur değil. Erbakan'ın bir parti grubunda bir de basın toplantılarındakı üslubuna bakın. Gaıpta canavar kesilen Hoca Efendi, basın toplantılarında son derece nazik. Çifte standart bunların dünyaya bakışı. Bunlan kendi aralannda konuşurken dinlemek çok ilginç olurdu. Amatahmin etmek güç değil. Refah, Bekir Yıldız'ın Sincan'daki konuşmalarını seviyor, ama bize karşı savunmuyor. 'Pazar'lık ve duvarlık sözler-. Albinoni'nin o muhteşem bestesini bir oyunumda kullanmak isterim. Bakarım ki çeyrek asır önce yönetmen Peter Weir Gallipoli filminde kullanmış. Bir karikatür düşünürüm. Issız bir adada tenis oynayan iki kişi. Büyük Mordillo bunu çizeli yıllar olmuş. Çızgilerle Nâzım Hikmet diye ilk kez çizgili kitap düşünürüm, gerçekleştiririm de. Bakarım bir yıl önce bir Avrupalı benzerini yapmış. Bir türlü yakalayamam çağımda yapabileceğim bir yeniliği. Çünkü ben Türk'üm. Batılılar bizim düşünmeye başladığımız her şeyi daha önce düşünüp gerçekleştirmişlerdir. Bu matbaada iki yüz yıl gecikmeyle olmuştur. Bir türlü kendimizden bir şey bulup yaratamayız. Hep geç kalınz. Tiyatroda da böyle. Oysa elimizde çok güzel bir kahp var. Hâlâ Batı'nın bulup gerçekleştirdiği özelliklere yaklaşmaya çalışıyoruz. Onlan taklit ederek. Oysa onlar yerlerinde durmuyoriar ki. Türk tiyatrosu kendi bulduğumuz özellikler ve güzelliklerie oluşacak. Emin'in jesti Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu Savaş Dinçel'in "Meraklısı İçin" adlı Sait Faik'in yaşamından öykülerinden kesitler anlatan oyunu provaya koydu. Savaş'la kalktık Bursa'ya gittik. Sevgili Basri Sönmez bizi Yalova'dan karşıladı, otele yerleştik. Savaş provayı izleyecek. Tiyatro müdürü Emin Gümüşkaya, "Sen hiç merak etme ben şimdi sana araba gönderiyorum, kapıya in" dedi telefonda. Bakteri. Acele geldiğin yere dön. Antalya Serik'in Kürüşköyü bir oda kurmuş, buraya kıtap bekliyorlar. Ben gönderdim. Siz de gönderebilirsiniz. Adres yukarıdaki kadar. Sigarayı bırakanlar istanbul'dan Levent Demirkuş, Etiler'den bizim Savaş iki paketten 6 taneye indirdi (azaltanları da yazacağım, hadi gene iyisinız). Başka mektup yok. Araya bayram girdi ondandır, moralimizi bozmayalım. Pazarın fıkrası: Temel. sahibi bulunduğu inşaat şirketinin elemanlarını toplayıp güzel bir konuşma yapmak ister. Cemal'e başvurur. Cemal: - Sen hiç merak etme, ben sana cüzel bir gonişma hazırlanm, der. Temel, Cemal'in hazırladığı kâğıdı toplantıda okur: - Arkadaşlar, başka inşaat şirçetlerinde elemanlann yüzde ellisi oturur çalişmaz. Bizim şirçette ise durum bunun tam aksidir. SİGARANIN ZARARSIZ OLDUĞU SAPTANDI. BUNCA ZAMAN BOŞUNA YAZMIŞIM. SİGARANIN TEKEL BAYİLERİNE HİÇBİR ZARARI YOKMUŞ. Savaş gayet şık giyindi ve otel kapısına indi. Orada kendisini bir kamyon bekliyordu. Savaş kamyona binip doğru tiyatronun yolunu tuttu. Ben bunu öğrenince Emin'e sordum: - Yahu neden Savaş'ı kamyonla aldırdın? - Bu ara kamyon daha moda usta, dedi. Işin aslı ise Emin "Araç gönderin" deyince, yetkililer yanlış anlayıp kamyon göndermişler. Yüzsüzlük "Belediye Taksim'e cami yapacakmış. Yapar, ne varbunda? Bir adam bazı resimleri asmış. (Sincan Belediye Başkanı'nı kastediyor) Asar. Bir değil altı milyar bez assa bu deviet yıkılmaz..." Bunlan Erbakan söylüyor. Kendi ağzından kendi sesinden duyuyoruz. Basından falan değil. Sanki bunlan yapanlar Refahlı değil de başka birileri gibi koyuyor ortaya, yapılanları. Bu adam sadece kendini akıllı, ümmetini de aptal sanıyor. Diyeceksiniz ki: "Eh buna oy verenler de..." OKUYUN: Söylev (Bir daha bir daha) İZLEYİN: Pinokyo SEVİN: Yaklaşan bahan. BİR ULUSUN BÜYÜKLÜĞÜ NÜFUSUNUN ÇOKLUĞU İLE DEĞİL, AKILLI VE FAZİLETÜ KİŞİLERİNİN SAYISIYLA BELLİ OLUR. Victor Hugo Beni güldürenler Roman çocuğu babası ile ilk defa büyük şehre iniyor. Oraya Kenan Evren'in kocaman mermer bir heykelini yapmışlar. Çocuk ilk kez heykel görüyor ve babasına soruyor: - Baba kim bu adam? - Kenan Evren Paşamız. - Ne yaptı bu? - Ihtilal yaptı, partileri kapattı, liderlerini tutuklattı, okullara iyi dersler koydurttu, solculan astı, herkesi hapse attı. Çocuk mermer heykele bir bakıp babasına dönüyor ve: - Yaaa, Allah da işte onu böyle taş yapar. Çingene nakları: Avrupa Insan Hakları Komisyonu Çingene Hakları Bölümü'nden bir Türk, bir Hollandalı, bir Bulgar üye Türkiye'ye geldiler. Beni aradılar ve Türkiye'deki Çingeneler ve Çingene haklan ile ilgili bilgiler almak istediler. Buluşacağız. Benim tüm insanları sevdiğim gibi onları da çok sevdiğimi biliyoriar. Sulukule'ye yapılan saldırı ile de ilgileniyorlar. "Gırgıriye" kitabımı yazarken onları çok araştırdım. Tanıyorum. Seviyorum. ADALET BAKANI'NIN MUMU YATSIYA KADAR YANAR AzizAğabey... Şaşıracaksın ama sana iyi haberlerim var... Şu son bir haftadır bizim ülkede hiç acayip bir şey olmadı. "Nasıl olur" diyeceksiniz. Oluyor işte. "Susurluk olayı tamamen çözümlendi, çete isim isim ortaya çıkanldı, Tansu Hanım'ın malvarlığı konusunda Refah önerge verdi, ayrıldılar" diye de pek yakında sana yazacağımı sanıyorum. Rahat ol. BİR GÜN BENİ SORACAKSIN BİRİLERİNE HABERİN YOK MU DİYECEKLER SÖZ DEĞİL BİR SES ÇIKACAK AĞZINDAN İŞTE O ÜNLEMDİR SONUNDA İNSANLAR 2 Temmuz 1981 Aziz Nesin Aklı başında bir başbakan ışık söndürme eylemi yapanlara "Aklı başında adam bunlan yapar mı?" der mi?... Aklını başına al Başbakan. Papatyalar açtı Bu yıl bahar erken geliyor. Papatyalar açtı. ilk açan papatya beni çok duygulandırır. Onu görünce ne polıtıkacıiarm bizi aldatmaları ne nefret duyguları ne sürekli aptal yerine konulmamız kalır fikrimde. Ilk papatya bana tüm kötü şeyleri unutturur. O bir umuttur çünkü. Belki hava aniden soğuyacaktır, o zaman papatya donabilir. Ama yaşamak için çırpınır durur, yanındaki arkadaşlarına moral verir. "Siz bakmayın bu yağan kara, o çabucak erir gıder, biz yaşayacağız" der. Bu ilk açan papatya bir umuttur. Ilk açan papatya beni hep duygulandırır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle