Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İ.15 ^UBAT 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Besicîlepin
umudu ÇHIer'de
• BAIMA.N
(Cumburiyet) - Veba
neden yle ıthal hayvanlan
telef cLut besiciler
Başbasan Yardımcısı
TansuCiller'e çıVctılar
Fransi ve Almanya'daa
ithaleilen 1429
hayvandan 280'inin veba
hastalıgı nedeniyle telef
olmas' üzerine BatmaıTdan
17 besici borçlannın
erteleımssi için Tansu
Çiller'den yardım istedi.
Batmarı milletvekillen
Alaattn Sever Aydın.
Musa Okçu, Ata'ullah
Hamici \e Faris zdemır ile
birlikte Çiller'le görüşen
besiciler. Ziraat Bankası
aracılığı ile aldıklan ithal
besı danalannın bir
bölümünün telef oldufunu
bildirdiler.
Devlet-özel
tutmadı
• A>KARA (ANKA) -
Zonguldak"ta girişimcilere
destek vererek kalkınmayı
sağlamak amacıyla devlet-
özel sektör işbırlığiyle
•kurulan şirket başanlı
îolamadı. Zonguldak
Valiliğı ile Tıcaret Sanayı
Odası ve Erdemir
Vakfi'nm ortaklaşa
kurduğu Zonguldak
Teşebbüs Ajansı Ticaret ve
Sanayi AŞ'nin tasfıyesi
kararlaştınldı. Şirketin
durumunun ele alındığı
genel kurulda, yalilik
adına söz aian Özel ldare
Müdürü Mehmet
Aydıngün, ağır
eleştirilerde bulundu.
TÜGİAD paneli
• ANKARA (ANKA) -
Türkiye Genç Işadamlan
Derneği'nin Avrupa
Demokratikleşme Hareketi
(Europa Democratika) ile
birlikte düzenlediği
"Türkıye. Avrupa ve
Doğu" konulu panelde
Türkiye'nin siyasi durumu
ile stratejik konumuele
ahnacak. 22-23 şubat
günlerinde Ankara'da
yapılacak panelin açış
konuşmasını
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel yapacak.
KBJAŞ'a Uzanlar
• ZONGULDAK (AA) -
Özelleştirme kapsamında
bulunan Karaelmas
Elektrik Dağıtım Anonim
Şirketı'ne(KEDAŞ),
aralannda Uzanlar" ın da
yer aldığı 3 firmanın talip
olduğubildınldi.
KEDAŞ"ın işletme hakkını
30 yil süreyledeviralmak
için Uzanlar'a ait Rumeli
Holding, Demirbank ve
Topaş adlı firmalar
girişimde bulundu.
Yetkililer, Zonguldak,
Bartın, Karabük ve Çankın
illerine elektrik dağıtımı
yapan KEDAŞ'm, geçen
yıl vergi öncesinde 1
trilyon 850 milyar lira kâr
elde ettiğini söylediler.
Çöpte
• ANKARA (ANKA) -
1
Bölgelerinde çöp toplama
hizmetlerini taşeronlaştıran
ve buna paralel olarak
| "çöpte para kazanan" özel
j sektör kuruluşlannın sayısı
'artıyor. Son üç ay içinde
'çeşitli il ve ilçelerde 49
Ibelediye daha çöp toplama
'.hizmetini taşeron firmalar
jaracılığıyla gerçekleştirmek
;için harekete geçti. Çöp
'toplama işini özel sektöre
'devir için ihaleye çikan
Ibelediyeler arasmda
ilstanbul Büyükşehir"e bağlı
|ilçe belediyesi de yer aldı.
Yabancı sermayeti
firmalar arttı
; • ANKARA (ANKA) -
Türkiye'de faaliyet
gösteren yabancı sermayeli
firma sayısı yılın ilk
ayında 48 adetlik artışla 3
bin630'a yükseldi.
Yabancı Sermaye Genel
|Müdürlüğü'nün verilerine
göre Türkiye'de faaliyet
göstereren yabancı
•sermayeli fırmalann sayısı
'ocak ayı sonunda 3 bin
1630'a yükseldi.
13.4 milyon ton
çelik üpetildi
•UNKARA(ANKA)-
Tüıkiye'nın ham çelik
üreimi, geçen yıla 13.4
milyon tona ulaştı.
19^'daki ham çelik
üretimi 1995'e göre yüzde
5 cranında artarak 13
miyon 381.9 bin tona
y-ütseldi. 1995'te 12
miyon 744.6 bin ton ham
çelk üretılmişti.
İsraiPle serbest ticaret anlaşması onaylamrsa yeni ekonomik birliklerin yolu açılacak
4
Ortadoğu Ortak Pazam'na doğru
• Halen TBMM Genel Kurulu'nda onaylanmayı bekleyen Türkiye-lsrail
Serbest Ticaret Anlaşması yürürlüğe girdikten sonra Filistin, Ürdün,
Türkiye ve Israil'den oluşacak 'Ortadoğu Ortak Pazan'na da ilk adım
atılmış olacak.
MUTLU GÜNEŞ SÖNMEZ
Türkiye ile Israil arasındaki
gümrüklerin belirli bir süre
içinde sıfirlanmasını sağlayacak
olan serbest ticaret
anlaşmasıyla, yakın bir
gelecekte 'Ortadoğu Ortak
Pazan'nın da gerçekleşeceği
belirtiliyor. Bu tür bir ortak
pazann şimdilik fiilen Israil ile
Filistin Özerk Bölgesi arasında
uygulandıgına dikkat çeken
yetkililer, bu oluşumun kısa bir
süre sonra Ürdün'ü, daha sonra
da serbest ticaret anlaşmasının
yürürlüğe girmesinin ardından
Türkiye'yi kapsayacağını
kaydediyorlar. Konuyla ilgili
çevreler, Türkiye ve Israil'in
birlikte yer atmayacağı tslam
birliği gibi projelerin gerçekçi
olmayacağı görüşünde
birleşiyorlar.
Türk-lsrail tş Konseyi Başkanı
Ekrem Güvendiren,
'Ortadoğu Ortak Pazan'
projesinin, eski Israil Başbakanı
Şimon Peres tarafından
gündeme getirildiğıni ve Filistin
devletinin kurulması sürecinde
de bu oluşumun alryapısının
hazırlanmaya çalışıldığını
anımsatarak şunlan sövledi:
"Anlaşmanın yürürlüğe
girmesiyle sadece ekonomik
değil, siyasi alanda da büyük
avantajlar elde edilmiş olacak.
Bu dikkate alınmalı. Bu
anlaşmanın yürürlüğe
girmesiyle 'Ortadoğu Ortak
Pazan'nın da gerçekleşmesi
hızlanacak ve Türkiye bu
oluşum içinde güçlü bir yere
sahip olacak."
Türkiye avantajlı
Israil'ın AB ile gümrük birliği,
EFTA ve ABD ile de serbest
ticaret anlaşması bulunmasmın
Türkiye için avantaj
oluşturacağını vurgulayan
Güvendiren. "Türkiye,
İsrail'in üçüncü ülkelerden
yaptığı ithalata uyguladığı
yüksek gümrük vergilerinden
dolayı pek çok Türk raalı
tsrail piyasasına giremiyor.
Oysa, 'Ortadoğu Ortak Pazan'
için ilk adımlar atarak
ekonomik ve siyasi alanda
büyük bir güç oluşturabilir"
dedi.
Geleceği parlak
Türk-Ürdün Iş Konseyi Başkanı
Şerif Egeli de 'Ortadoğu
Ortak Pazan'nın gelecekte çok
büyük bir ekonomik birlik
modeli oluşturabileceğini
vurgulayarak bu oluşum içinde
Türkiye'nin yer almasının
bölgedeki ticari ve siyasi
konularda etkin yer alabilmek
açısmdan önemli olacağmı
söyledi. Egeli, İsrail ve
Türkiye'nin AB ile gümrük
birliği yapmış olmasının
önemine değinerek "Bölgede
oluşturulacak ortak pazar,
Ortadoğu ve Avrupa arasında
önemi bir ticari bağlantı
yaratacaktır" diye konuştu.
Sadece tslam ülkeleri arasında
kurulması düşünülen bir
ekonomik birliğin gerçekçi
olmayacağını belirten Egeli,
"Arap ülkelerinin kendi
aralannda yaptığı ticaret,
toplam ticaretlerinin yüzde
6'sını geçmivor. Bu ticarete
Türkiye ve Israil datıil edilirse
bu oran yüzde 15'lere varıyor.
O halde bölgedeki bir ortak
pazar, bu iki ülke olmaksızın
düşünülemez"dedi. Sadece
petrol zengini ülkelerle bir ortak
pazar kurulamayacağını belirten
Egeli, sermayenin demokrasiyi
istediğini, bunun da bölgede en
çok tsrail ve Türkiye'de
bulunduğunu söyledi.
Şerif Egeli, Israil ile serbest
ticaret anlaşmasının, bu tür bir
ekonomik birlik oluşumunun
yolunu açacağına inandığını
sözlerine ekledi.
Ekmek
zammı
ücretliyi
vurdu
tSTANBUL (ANKA) - îstan-
bul'da 1 marttan itibaren yürürlü-
ğe girecek ekmek zammıyla birlik-
te bir anda asgari ücretlinin 182 ek-
meği adeta çalınmış olacak.
225 gram olan ekmeğin fiyatı-
nın 1 marttan itibaren 15 bin lira-
dan 20 bin liraya çıkmasıyla bir-
likte. halen 10 milyon 928 bin li-
ra olan net asgari ücretin bir ayda
satın alınabileceği ekmek sayısı
728'den bir anda 546'ya düşecek.
Bir başka ifadeyle de halen bir
günlük çalışmasıntn karşılığında
5.464 kilogram ekmek alabilen as-
gari ücretli. 1 marttan itibaren ay-
nı süredeki çalışmasının karşılı-
ğıyla ancak 4 kilogram ekmek ala-
bilecek.
Zamla birlikte asgari ücretlinin
günde 1.5 kilogram ekmeği elin-
den alınmış olacak.
Yıllar itibanylabakıldığında ise
asgari ücretlinin elindeki ekmeğin
en fazla 12 Eylül askeri yönetimi
döneminde elinden alındıji belîP"
lendi.
Asgari ücretin yıllık net ortala-
ması dikkate alınarak yapılan he-
saplamaya göre 12 Eylül askeri
yönetiminden sonra asgari ücret-
le çalışanlann yaşam koşullan da-
ha 1970'li yıilara göre büyük öl-
çüde zorlaştı.
19701i yıllarda 32 dakikalık ça-
lışma süresi sonucunda bir kilog-
ram ekmek alabilen asgari ücret-
li, 1980'den sonra 1 kilo ekmek
için 1 saat 36 dakika çalışmak zo-
runda bırakıldı.
Bu süre 1997 yılı Mart ayından
itibaren 1 saat 52dakikayaçıkacak.
Hükümet, santrallar için özel sektöre ortak ve kredi arayacak.
ABD 'ye kredipazarlığı çıkarması
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye, RP'li Dev-
let Bakanı Abdullah Gül baş-
kanlığında, Sabancı. Koç gibi
büyük holdinglerin temsilcile-
ri ve üst düzey bürokratlan da
içeren büyük bir grubu ABD'ye
gönderiyor. Heyetin özellikle
santral ihaleleri vedevirleji içitı
uluslararası şirketlerle ortaklık
ve fınans kuruluşlanndan kre-
di isteminde bulunacağı öğre-
nildi. Hazine ve Merkez Ban-
kası bürokratlannın da, ABD pi-
yasasında tahvil ihracı ve kre-
di olanaklannı değerlendire-
ceklerı kaydedildı. Hükümetin
RP kanadı, ABD'de gelecek hafta toplanacak Türk-
Amerikan lş Konseyi'nde Türkiye'nin kredi ka-
pılannı aralamaya çalışacak.
Ekonomi yönetimine son 5 aydır el koyan RP.
en büyük geliri beklediği Türk Telekom ve Ereğ-
li Demir-Çelik Fabrikalan'nın satışı. elektrik sant-
rallannının yap-işlet modeliyle ihaleye çıkanl-
ması, halen çalışanlann da işletme haklannın dev-
Basında 'lobi
pastası' kavgası
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Turkish Daily News Gazete-
si'nin Genel Yayın Müdürü. Baş-
bakan Necmettin Erbakan'ın da-
nışmanı tlnur Çevik. Sabah Gaze-
tesi yazan Sedat Sertoğlu'nun ken-
disine yönelttiği "Türkiye'nin
ABD'deki 3 milyon dolarlık lobi
pastasuıdan pay almaya çalıştığı"
suçlamasını "Seçkin bir gazete
olarak ülkemizi tanıtma görevi-
ni vapıyoruz" biçiminde yanıtladı.
ri konusunda özel sektörün ge-
reksinimi olan fınasmanı sağ-
lamak için hükümet düzeyınde
devreye girdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı Müsteşan Uğur Do-
ğan, ABD'de Türkiye'deki mev-
cut santrallan, elektrik dağıtım
şebekelerini, yap-işlet mode-
liyle yapılacak yeni yatınmla-
n anlatacağını söyledi. Doğan,
ABD'li enerji firmalan ve fi-
nans kuruluşlanna geniş çaplı
tanıtım yapılacağını kaydetti.
Türk firmalannm santrallar
için gereken kaynak konusun-
da sıkışmalan üzerine, RP ön-
ce 12 elektrik santrabnın devri için 20 şubat, 18
elektrik dağıtım şebekesinin devri için de 1 mart
olarak açıklanan son teklif verme tarihini nisana
erteledi. ABD'ye düzenlenen gezide de. santral-
lara teklifsunacak firmalara finansman desteği ve-
rebilecek büyük uluslararası sermayeli ortak bu-
lunması ve bu santrallar için gereken finansman
konulannda kredi kuruluşlanyla görüşülecek.
DEIK
Anadolu'ya
açılacak
Ekonomi Servisi - Dış Ekono-
mik llişkiler Kurulu (DEİK) Yö-
netim Kurulu ve TOBB Başkanı
FuatMiras,DEtK'in lOyıllıksü-
re içinde Türkiye'nin dış ticaret
bağlantılannda önemli çalışmala-
ra imza attığını anımsatarak, yeni
dönemde DElK'i Anadolu'ya aç-
mayı amaçladıklannı söyledi.
DEtK Genel Kurul toplantı-
sında yeni yönetim kurulu üyele-
ri seçildi. Fuat Miras'ın başkanlı-
ğında oluşturulan ve aralannda
İKV Başkanı Meral Gezgin Eriş,
İSO Başkanı Hüsamettin Kavi.
işadamlan Şank Tara, Üzeyir Ga-
rihve RonaYırcalı'nındabulun-
duğu yeni yönetim kurulu, önü-
müzdeki günlerde toplanarak gö-
rev dağılımı yapacak.
Genel kurulu açan Miras, DE-
ÎK'in konsey oluşturduğu ülke sa-
yısının 53'e çıktığını, Avustralya,
Güney Afrika, Yugoslavya, Irak
ve Slovakya iş konseylerinin de
yakında kurulacağını açıkladı. Mi-
ras, yeni dönemde, DEİK'in Brük-
sel bürosunda TtM, TOBB ve DTM
ile oluşturulacak merkezlerde iş
konseylerine de yer vereceklerini
ve DEtK'i yapısal bir kimliğe ka-
vuşturacaklannı söyledi.
Türk-AB tş Konseyleri Yöne-
tim Kurulu Üyesi Uğur Yüce, ya-
bancı sermayenin Türkiye'de yatı-
nm yapmasının yanı sıra üçüncü
ülkelere ortak yatmmlar yapılma-
sının önemine değindi.
Türk-lsrail lş Konseyi Başkanı
Ekrem Güvendiren de, Israil'le
imzalanan serbest ticaret anlaş-
masının TBMM'de bir an önce
onaylanarak yürürlüğe girmesi için
hükümet yetkililerinin çalışmala-
nnı yoğunlaştırmasını istedi.
ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAH USUM!
••
Tütünde Uretici Gene Dışlandı
1
997 yılı Ege ekici tütün piyasasının
açılmasına 2 gün kala tüccar ahm-
lara başladı. Tüm Ege bölgesinde
önceki gün tüccar temsilçileri ade-
ta baskın yapar gibi birdenbıre köylere da-
ğıldılar ve bir gün içinde binlerce ton tü-
tün için bağlantı yaptılar.
Geçen yıl olduğu gibi ani baskın kar-
şısında şaşkına dönen üreticiler Tekel'in
verecegı fiyatları henüz öğrenemeden tü-
tünlerini tüccara ucuz fıyatla sattlar. Tüc-
carın aldığı tütünlerin fiyatları 400 bin li-
rayı geçmedi. Hatta bazı bölgelerdefiyat-
lar 250 ile 300 bin lira arasında kaldı!...
Üstelik bu anlaşmalarda küçük bir avan-
sın dışında para, pul da yok... Tüccar için
anlaşmalar sadece sözden ibaret. Tüc-
car ileri tarihlerde işine gelmediği zaman
"vazgeçtim" dediği anda her şey bitebi-
liyor. Bu çirkin tutumu karşısında hiçbir
cezai yükümlülüğü yoktur.
Ancak üretici için durum aynı değitdir.
Anlaşma sırasında üreticiler tütünün "nü-
fus cüzdanı" sayılan "toçan"ları da tes-
lim ertiği için ileride pişman olsa bile sa-
tıştan vazgeçemez. Zira koçanları elinde
olmadan satış yapamaz. Tekel bile al-
maz... Geçmiş yıllarda bu tür alışverişle-
rin sıkıntılan çok yaşandı. Kaybeden hep
üretici oldu!...
Geçen yı! tüccar gene piyasa açılma-
dan önce alımlara başlamıştı. Bir gece için-
de binlerce ton tütün için bağlantı yapıl-
mıştı. O zaman da kımine "Tekel baş fi-
yatı" dendi... Kimine "tüccar baş fiyatı"
vaat edildi. Baş fiyatın üstüne 20 ile 30
bin lira fazlasına anlaşma yapanlar oldu.
Ama birçok tüccar ve sanayici sözünde
durmadı. Ya daha önce anlaştığı fıyatlar-
dan indirim yaptı, ya da koçanları iade et-
ti. Böylece binlerce üretici ortada kaldı ve
büyük paralar kayberti. Buna karşılık tüc-
car ve sanayici, üreticinin hakkı olan tril-
yonlarca lirayı kendi kasalarına aktardı.
Beterin beteri varmış... ~
Gelişmelere bakılırsa tütün üreticisinin
kaderi bu yıl da değişmeyecek. Hükümet
hem tütün fiyatlarını hem de piyasa uy-
gulamalannı tüccann daha fazla para ka-
zanmasına olanak sağlayacak biçimde dü-
zenledi. Örneğin birinci kalite tütün için
Erbakan tarafından açıklanan 500 bin li-
ra fiyat çok az. Çünkü yapılan hesapla-
malara göre bir kilo tütünün maliyeti 450
bin liraya yaklaşıyor. Manisa Ziraat Oda-
Creticiler Tekel'in vereceği fiyatları öğrenemeden tütünlerini tüccara ucuza satülar.
sı'nın faizleri de içine katarak yaptığı ma-
liyet hesabı 500 bin liranın çok üstünde.
Üstelik 500 bin lira birinci kalite tütü-
nün fiyatı... Üreticilerin elindeki tütünle-
rin büyük bir kısmı ise ikinci ve üçüncü
kalite tütünler. Birinci kalite tütün çok
az... Baş fiyat 500 bin lira olduğu zaman,
ikinci ve üçüncü kalite tütünler 300 ile 350
bin liraya kadar düşebiliyor. Kapa cinsi tü-
tünler 250 bin liradan yukarıya fiyat bu-
lamıyor... Böylece üretici de 450 ile 500
bin liraya mal ettiği tütünlerini kilo başı-
na 100 ile 200 bin lira arasında zarar ede-
rek satmak zorunda kalıyor... Bu neden-
le üretici için önemli olan "ortalama fiyat..."
Ortalama fiyatı üreticiyi para kazandı-
racak biçimde tespit etmek de mümkün-
dür. Örneğin ya tütün fiyatlannı dünya pi-
yasalarına uygun açıklarsınız.. ya da üre-
ticinin zararını prim ödeyerek karşılarsı-
nız... Bizdekı gibi güdümlü bir politika iz-
leyecekseniz, bu işi devlet yapar. Diğer
tütün üreticisi ülkelerde olduğu gibi, tüc-
car kadar üreticiyi de düşünerek bir po-
litika uygulayacaksanız onun da koşul-
lan bellidir. Üreticiyi güdümlü piyasalara
mahkûm etmemek için "açık arttırmalı"
satışlar düzenlersiniz... Üreticiler tütün-
lerini getirir. Herkesin içinde satışa sunu-
lur. Açık arttırmada en çok parayı veren
tütünü alır... Aynca tüccar daha kapıdan
çıkmadan üreticinin parasını kuruşuna
kadar peşin olarak öder.
Dünyada geçerli olan sistem budur.
Böylece hem tüccar ve sanayici hem de
üretici kazanır. Bizdeki sistem ise her yıl
olduğu gibi "fcargaşa" yaratır. Üretici gün-
lerce, aylarca ne yapacağına karar vere-
mez. Her yıl kandırıldığı için kuşku için-
dedir. Piyasa zamanı yaklaştıkça buna-
lıma girer. Bu arada "kim daha fazla pa-
ra verecek" veya "kimparayı daha çabuk
ödeyecek" diye düşünürken bir gece ya-
nsı tüccann adamları gelir ve tutunünü çe-
şitli vaatlerde bulunarak son derece ucuz
fiyatla kapatır gider... Parasını alabilmek
için de aylarca tüccar kapılarında sürü-
nür!...
Işte 1980'den sonra Türkiye'yi yöne-
tenlerin tütün üreticimize reva gördüğü tü-
tün piyasalarında ışler boyle yürüdü!
Ege piyasası bugün açılıyor
Ege ekici tütün piyasası bugün bu ko-
şullar altında açılıyrJr. İlgili bakan piyasa-
yı açarken gene "Tütûn fiyatları çok iyi-
dir, paralar peşin ödenecektir" diyeçek,
ama değişen bir şey olmayacaktır. Üre-
tici gene Tekel ve tüccar arasında koş-
turacaktır. Tütününü değerine değil, bu-
labildiği bir fiyata satmak zorunda kala-
caktır. Tüccar ve sanayici ise gene güle
oynaya ıstediği tütünlerı ıstediği fiyattan
satın alacak ve üreticinin hakkı olan trıl-
yonlarca lirayı kasalanna aktaracaktır.
Erbakan birinci kalite tütüne 475 bin li-
ra fiyat ve 25 bin lira da prim verileceği-
ni açıkladı. Üreticiler bu fiyatı az buldu.
Gerçı üretici de yaz aylarında 500 bin li-
ra ıstemişti, ama o sıralarda dolar 80 ile
85 bin lira civarındaydı. Şu anda ise do-
lar 120 bin lirayı geçti. Tam yüzde 50 bir
artış oldu. "Bu nedenle tütün fıyatlannın
en azından yüzde 50 artması gerekir. Ay-
nca verilecek bir 50 bin lira prim de üre-
ticiyi gelecek yıllarda daha kaliteli tütün
yetiştirmeye teşvik eder.
Hem Tekel'in hem de yabancı firmala-
nn sigara fiyatlanna yaptığı yüksek zam-
lann içinde tütün üreticisinin de hakkı ol-
duğu unutulmamalıdır!...
Ege bölgesındeki ziraat odalan izlenen
tütün politikalarını eleştiriyor. Manisa Zi-
raat Odası Başkanı Nuri Sorman şöyle
diyor: "Tütünün maliyeti500 bin liranın üs-
tünde... Bu nedenle 475 bin lira fiyat ve
25 bin lira prim az. Üreticizarareder. Bu-
gün daha yüksek bir fiyat bekliyoruz. Asıl
önemli olan ortalama fiyat ve peşin öde-
medir. Ortalama fiyat 500 bin liranın üs-
tünde olmalıdır. Tütün bedelleride hemen
biray içinde üreticiye ödenmelidir. Öde-
mekten kaçınan tüccar da zorlanmalı-
dır..."
Denizli Ziraat Odası Başkanı: "Girdi fi-
yatlan füze gibi. Heray veya her hafta al-
dığımız sanayi ürünlerinin fiyatları artıyor.
Çiftçinin bu pahalılık karşısında dayana-
cakgücü kalmadı. Tütüne verileceğisöy-
lenen 500 bin lira fiyat bu durum karşı-
sında çok komik."
Eşme Ziraat Odası Başkanı Esat Yıl-
dız: "Tüccar piyasa açılmadan alımlara
başladı ve tütünleri üreticinin elinden ucuz
fıyatla kapattı. Tütününü 250 bin liradan
satan üreticiler var. Masrafını bile çıkara-
mayan üretici perişan ve şaşkın."
Menderes Ziraat Odası Başkanı Mah-
mut Doğan: "Tütüne 700 bin lira fiyat
açıklanmasını bekliyoruz. Erbakan'ın de-
diği gibi 500 bin lira olursa üretici bu yıl
dayandıdemektir. Dolarşu sıralarda 120
bin lirayı geçti. Tüccar paralan ödeyene
kadar 150 bin lirayı da bulur. Ortalama fi-
yat; 500 bin liranın altına düşmemelidir..."
Üretici, bugün açılacak tütün piyasa-
sında birinci kalite tütün için 700 bin lira
fiyat açıklanmasını bekliyor. Ayrıca, tütün
bedellerinin de mutlaka en çok mart ayı
içinde ödenmesinı istiyor...B
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
Çarpıtma
Siz, yanan tankerin bir kez daha sergilediği ilkel
koşullarımız, itfaiyenin donanım eksikliği, eğitimsiz-
lik ile özelleştirme arasında nasıl bir ilişki kurdunuz?
Medyanın üstün zekâlı haberci, yorumculanna gö-
re itfaıyecilerin yanan gemiye çıkmalarından elbise-
lerinin yanmasına, yaralılan taşıyacak cankurtaran-
ların bulunmamasına, deniz itfaiyesi ekibinin olma-
masına uzanan, sayısız teknik donanım eksikliği ve
cehaleti sergileyen bütün olumsuzlukların sorumlu-
luğu özelleştirmenin gerçekleştirilmemesinde.
Hiç kâr etme koşulu ile çalışacak bir itfaiye düze-
ninde, ucuz işçilik, asgari maliyet, yüksek kâr, vur-
gun mantığıyla Türkiye koşullarında neler olabılece-
ğini düşünebiliyor musunuz? Tüm Türkiye'de 4 mil-
yon sıgorta kaydı olan, tabii ki yüzde 90'ından faz-
lası asgari ücretli, ancak 250 bininin sendikal hak-
lardan yararlanabildiği ve bir 6 milyon kadar da ka-
çak işçı çalıştıran özel sektörün itfaiye işçisinin ne
halde olabileceğini bir düşünüyor musunuz? Kâr et-
meden iş yapmayacak bir itfaiye örgütlenmesi, çok
pahalı olan eğitime, teknik donanıma ne kadar pay
ayırır?
"Kâr etmek için en iyi hizmetiyapmakzorunda. So-
nuç olarak en iyi örgütlenmeyi, en iyi donanımı, en
iyi eğitimi yapar" mantığının doğru görünmesine ne
bakıyorsunuz? Kâra ve rekabete açık üretim alanla-
nnda bile, Türkiye pratiğinde, özelleştirme sonrası ya-
şadığımız hep vurgun oluyor. Işte özeileştirilen çimen-
tolar, enerji hızmetleri, agaç sanayii, et, süt, tekstil-
de.. üreticiden tüketiciye kadar her kademede ya-
şanmakta olan kazıklar halkası. Yangın söndünme hiz-
metlerınin özel sektör tekelinde ne halde olabilece-
ğini düşünmek bile karabasan gibi geliyor. İstenen
fiyatı ödeyecek paranız yoksa evinizdeki, işyeriniz-
deki yangını söndürmemeye kalkarlarsa ne olacak?
Ya da kurtarılan değerlerin üzerinde borçlanmada,
malınıza mülkünüze el mi konacak?
Elbette son yangın örneğinde olduğu üzere, tepe-
den tırnağa ilkellik, cehalet, sorumsuzluk sergilenen
yangınlara karşı alınmayan önlemler üzerine medya
çok ciddı hesap sormalı. Ama sorumsuzlukların ger-
çek nedenlerini araştırarak, gerçekleri tam ters yüz
etmeden, böylesine çarpıtmadan.
Tuzla yangınında bir dizi sorumsuzluk örneğinde
her nedense öne çıkanlmayan, ama asıl üzerine gi-
dilmesi gerekenler de var: Özelleştirme aşamasın-
daki DİTAŞ ancak Pendik Tersanesi'nde yapılabile-
cek çaptaki TPAO tankennin bakım ve onanm işlem-
lerini, kıyak olsun diye, ortaklan arasında iktidar par-
tilerinin yandaşı bulunan Gemsan'a mı verdi?
Sizi bilmem, ama ben kamu tersanelerini de özel
tersaneleri de uzman gözü ile olmasa da yakından
izleyebilmiş bir kişi olarak, serbest piyasa kurallan-
nın bu alanda da gerçek bir gecekondulaşma nite-
liğinde yürüdüğünü, "az harcama, ucuz işçilik, geri
donanımla çok kâr" mantığının egemen olduğunu bi-
liyorum. Kamu tersanelerine zarar ettirmek, verimli-
liğini düşürmek üzere her tür oyun ve sabotaja rağ-
men. Kafa kanştırma, ideolojik bonbardıman, gerçek-
leri çarpıtma mantığını, çıkar ilişkilerini anlıyoruz.
Ama bu kadar mantıksız, ölçüsüz yapılması da ayıp
oluyor. Insanı isyan ettirip "el insaf dedirtiyor.
• • •
Ya şu gerçekten düşünce sahiplerinin kendini or-
tayaatmadıkları, şu simgesel, sıcak, "SürekliAydın-
lık İçin, Bir Dakika Karanlık" eylemi üzerinde yapılan
polemiklere ne demeli?
Demokrasinın nimetlerinden, siyasetin bütün çir-
kin oyunlarını kullanarak sonuna kadar yararlanan,
demokrasiyi katletmek üzere demokrasinin araçla-
nnı kullanan, sabahtan akşama anayasa ve hukuk
düzenini çiğneyen arsızlar, yüzsüzler, halktan gelen
en masum, en doğal demokrasi çıkışlarına katlana-
mıyorlar.
Erbakan-Çiller-Kazan ve diğerleri, çıkışları ile de-
mokrasiyi nasıl içlerine sindiremedikleri, halkın def-
terini dürmek niyetinde olduklarını sergilemekle kal-
mıyorlar. Çeteler-tarikatlar-mafya-aşiretler; hukuk dı-
şı düzenin kirli, karanlık çıkarlar batağına ne kadar
çok saplandıklannı ve hesaplaşmadan korktuklarını
da gösteriyorlar.
Onlan, demokrasi anlayışını çarpıtma çabalarını,
kirli çamaşırlannın hesabının sorulması, iktidardan düş-
me korkularını anlıyorum da, kimi medyanın yjne
hem eyleme ve hesap sormaya sahip çıkıyor görü-
nüp hem de hesap sormayı önleyecek akıl almaz bo-
yuttaki kafa kanştırma çabalannı, çelişkilerini, ikili
oynamalarını anlasam, açıklayabilsem de kabul edıp
içime sindiremiyorum.
Halkın sürekli aydınlık Tün<iye özlemi, beklentisi,
yaşamın her alanına, her tür kirlenmeden arınmaya,
çağdaş hukuk devleti, demokrasi ilkelerinin yerleş-
tirilmesine dönük değil mi?
Kim karar vermiş ki, bu eylemin tek amacı Susur-
luk'ta bir kazada ortaya çıkan bir çetenin kimi belki
de en maşa konumundaki isimlerinin yakalanıp ce-
zalandırılması istemi ile sınırlı olacak?
Medya yıldızlarımız birçok asıl çete başını, toplu-
ma kahraman, vatan-millet ve bütün değerlerin sa-
hibi olarak yutturmak, aklanmalannı sağlamak üze-
re yapmadıklannı bırakmıyorlar.
Bununla da kalmıyor, Atatürk'e, laikliğe sahip çı-
kan, şeriat karanlığını istemeyen eylem ve sloganla-
rı "sürekliaydınlık Türkiye" özlemi ile çelişkili göster-
meye yelteniyorlar. Erbakan-Çiller-Kazan ve diğer-
lerine "sürekli aydınlık Türkiye" eylemine sahip çık-
mayı öneriyorlar.
Erbakan-Çiller-Kazan ve diğerierinden, var olan
çarpık, eksik demokrasi düzeni içinde bile halktan
gelen bu eyleme hoşgörü ile bakmak zorunda olduk-
larını beklemek, istemek çok doğal. Ancak kendi
varlık nedenlerine, iktidar amaçiarına, çıkarlarına
yüzde yüz karşı bir eylemin sahibi olmalarını istemek,
beklemek, nasıl bir kafa karıştırma, çarpıtma amacı
olabilir? Oyunun, kafa kanştırmanın, gerçekleri çar-
pıtmanın bu kadarını yüreğim almıyor.
Bakan Demirci'den
gübre desteği müjdesi
MERSİN(AA)-Tanm
ve Köyişleri Bakanı Mu-
sa Demirci, üreticmİTi güb-
re alımmı destekleme ama-
cıyla hükümetin ödeyece-
ği paranın, bir ay içinde
dağıtılacağmı açıkladı.
Içd'de 4-5 Şubat 1997
tarihleri arasında meyda-
na gelen "don" olayında
zaraı görenekimalanlann-
da ınceleme yapmak üze-
re Mersin'e gelen Bakan
Demirci, Vali Şenol En-
gin'i makamında ziyaret
etti.
Bakan Demirci. burada
basına yaptığı açıklama-
da, çiftçilerin bu yıl için-
de alacaklan gübreye öde-
yecekleri paranın yüzde
50'sini bir ay içinde geri
ödeyeceklerinin müjdesi-
ni verdi.
Bu destek için bütçeden
98 trilyon lira kaynak ay-
nldığını kaydeden Bakan
Musa Demirci, şunlan
söyledi:
"Üreticüerimize, ba-
yilerden gübrelerini alıp
kullandıktan sonra bir
ay içinde yüzde 50'si des-
tek olarak kendilerine
iade edeceğiz. Bu uygu-
lama çiftçilerimize daha
bir rahalık getirecektir."
tçel'de narenciye ve seb-
ze üreticilerinın "don"
olayından gördüğü zara-
nn 3.8 trilyon lira olduğu-
nu belirten Bakan Demir-
ci, zarar tespit çalışmala-
nnın tamamlanmasından
sonra, üreticilerin borçla-
nnı faizsiz olarak ertele-
yeceklerini ifade etti.
"tçel'de don olayının
sebep olduğu zarar fev-
kalade büyük" diyen Ba-
kan Demirci, "Sebze üre-
ticilerinin yeniden eki-
me geçebümeleri için dö-
ner sermaye ve tarım
kredi kooperatifleri ara-
cılığıyla kaliteli ve ucuz
tohum da dağıtacağız"
şeklinde konuştu.