04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ISTANBUL BUYUKBIR FELAKETTEN YINE UCUZKURTULDU ARAYIŞ Tuzia'daki tanker yangını büyük bir şans eseri yakınındaki diğer gemilere sıçramadı. Yangın felakete dönüşmeden önlenirken yaralanan 21 'i itfaiye eri 27 kişi korkunç ihmalin kurbanı oldu. Korkımç ihmalALİ ER / BERTAN AĞANOGLl Tuzla'da öncekı gün tankerın yanmasından çok. alev ale\ elbıselen vanan \e üzerine yapışan bu elbi- selerden kurtulmaya çalışan ıtfaıye ennın görüntüle- n ekranlan başında olayı ızlevenlenn kanını dondur- du. Bu göriintülen ızleven hemen hemen herkes ıtfa- ıye ennın vanmasından büvük üzüntü duyarken ya- nan tanken söndürmeve gıden ıtfaıye erlennin "800 dereceve kadar yannıayan" ve depoda bulunan elbi- selen gıymeden olay verıne gıttıklen ortaya çıktı. ls- tanbul Itfaıye Müdür Yardımcısı Salim Yural'ın "Acil müdahale olduğu içîn. boğanın kırmı/j\a reaksi\onu gibL, elbise için oyalanmadan ola> \erine gittik" açık- laması tepki) le kar^ılandı tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı RecepTay- yipErdoğanındageceolay yennde "Biamerleriıni- zin üzerinde en geç sürede yanan elbiseier vardı. Bu ola>dan sonra bikn bilmeyen herkes bir şeyler söylü- yor. Bilmedcn konuşmasınlar"' sözlennı sarf ederken hiçbır şevden habennın olmadığı ortaya çıktı. Tuzla'dakı tanker yangınında bazılan ağır olmak üzere yaralanan 21 itfaiye eri bıle bile ölüme gönde- rildi. Independenta tankerinin Boğaz'dagünlerceyan- dığı bılınmesine karşın ıtfaıyecılerin tanker yangını- na 200 dereceye kadar yanmayan. sadece 'suya ve yağmura" dayanıklı elbıselerle götürüldüğü belirlen- di. Böyle bir yangında vapılacak müdahale önceden belırlenmeden yangın söndürme gınşıminde bulu- nulması. ıtfaıye erlennin donanımsız olarak tankenn üzerine çıkanlmalannın da çok yanlış olduğu vurgu- landı. Uzmanlar,u Alev alev yanan bir tankerde, sac- lar bile erirken nayion elbiselerle itfaiye görev lilerinin ale\ lerin içine süriilmesinin mantığı anlaşılır gibi de- ğil. Karadan söndürme müdahalesi yapüması gerekir- ken bu görevliler art arda patlamanın yaşandığı tan- kerin üzerinde acaba ne yapacaklardı" diye konuştu- lar. Yangına müdahale öncesınde yapılan telsız konuş- malannda. müdahalenin gelişıgüzel ve tam bir kar- maşa içinde yapıldığı saptandı. Yangında yaralanan müdür muavinlennden birinın telsizle arkadaşlannı uyararak kaptanmdan yeterli bilgi alınmadığı içın tan- kere çıkılmasına karşı çıktığı. ancak bu uyannın dik- kate alınmadığı anlaşıldı. Eksikler ortaya çıkıyor Yanık tedavi merkezi yok SAADET USLL Tuzla Tersanesı'nde bakım amacıyla bu- lunan 'M/TTPAO' adlı tankerde çıkan yan- gın. sağlık alanındaki pek çok eksiklıği su yüzüne çıkardı. Kazada yaralanan insanlar. Istanbul'da tek yanık merkezi bulunması yü- zünden stenl olmayan ortamlarda tedavi al- tına alındılar. Durumu ağır olanlar ise hasta- ne hastane dolaştınldı. Sağlık Bakanı Yıkü- nmAktunadabueksıkliğınfarkındaolduk- lannı. en kisa zamanda yenı yanık merkez- lerinin açılacağını söyledi. Tuzla Tersanesı'nde önceki akşam çıkan yangın. Istanbul'un \anık merkezi ıhtıyacı- nı bir kaz daha ortaya koydu. Gaz sıkışması yüzünden meydana gelen patlamalarda ya- ralanan gemıcıler \e ıtfaıye erleri, belli bir yanık merkezı olmamaM vüzunden çeşıtlı hastanelerde tedavi altına alındılar. Tanker- de çıkan vangının ardından Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan yaralılar- dan ağır olanlar. burada yanık merkezi bu- lunmaması yüzünden Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne sevk edildıler. Burada da teda- vi edilemeyenyaralılar. GATA'vakaldırıldı. Uzmanlar. bu tür ağır yanıklann kesinlıkle gerekli donanımın olduğu ve stenl ortamlar- da yapılması gerektiğini vurgularken. Kar- tal SSK Hastanesi'ne kaldınlan 5 yaralının odasına da her ısteyen hıçbir önlem almadan girebıliyor. Türkiye'de şu anda sadece Anka- ra Numune ve GATA Haydarpaşa Eğitim Hastançsı'nde yanık merkezleri bulunduğu- nu söyleyen Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna da Türkıye'deki yanık merkezi eksıklığini en kısa zamanda tamamlamak ıçin çalışmalan- nındevam ettığinı belırterek "Yaklaşıkl.5ay içinde İzmir, İstanbul. Ankara \e Kocaeti'nde yanık merkezi hizmete girecek"' dedı. Yaralıların durumu ,_ Kartal SSK Hastanesı genel cerrahı uz- manı Yücel Alioğlu. hastanelerinde bulunan 5 yaralının hayatı tehhkelennın bulunmadı- ğını söyledi. Yaralılarda yüzde 10-15 yanık bulunduğunu belirten Alioğlu. yanıkların el ve yüzlerde bulunduğunu söy ledi. Yangında yaralanarak hastanelerde tedavi alınan yarahlann ısımlerı ıse şöyle : GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi: Cemil Dağ, İbrahim Kolay ve tanker kaptanı Ciineyt Yü- cel. Kartal Eğitim \e Araştırma Hastanesi: it- faiye erler İsmet Göl, Kemal Güney, Naci Sağman, Hasan Kocabaş, Yılma/ Demirci, Yiiksel Sefer, İbrahim Erdinç. Reşit Gökcam, YSSMIZ Bozdemir, Şükrii Öztürk. Cafer Kara- kaş. Yahya Karademir ve uemici İbrahim Kurt. Kartal SSK Hastanesi: M. Emin Özkan, E rsin Aslan, Mehmet Sürmeli. Abdurrah- man Sungır ve Ydmaz Cengiz. Taburcuolanlar: Kazanın meydana geldı- ği akşam ikı kışı ay akta teda\ ı edılerek tabur- cu edildi. Dün sabah da Kartal Eğitim Has- tauıesi'ndetedav ı gören Necati Torun ve Çin uyruklu Hnnsen Yuir taburcu oldular. Tersanede yangın amiri olarak çalışan Cihangir Özaydın da tersane vönetimıni gerekli önlemlen al- maktan kaçınmakla suçladı. Özaydın. şunlan söyle- dr "Deniz kuvvetleri'ndenemekliolduktan sonra bu işûı uzmanı olduğum için tersanenin >angın amiri o\- mam tekiif edildL Göreve başladıktan sonra ise bana 'Fazla malzeme ve kadro ısteme' dediler. Böylecege- rekli organizasyonu kuramadık." İstanbul İtfaiye Müdür Yardımcısı Salım Vural'ın dün. "acil müdahale gcrektiği için yanmayan elbtseie- ri giymeden olay yerine gittiklerini" açıklaması büyük şaşkınlık yarattı. 800 dereceye kadar yanmayan elbı- selenn depoda bulunduğunu. ancak acıl müdahale gerektiği içın o an ellerınde bulunan 200 dereceye ka- dar yanmayan elbiselerı gıydıklennı bildıren Vural. "Acil müdahale olduğu için, boğanın kırmızıya reaksiyonu gibi, elbise için ovalanmadan olayverinegittik'' dedı Vural. 800 dereceye kadar yanmayan elbıselerin ancak kapalı me- kâniardagiyıldığinı belırterek açık mekânlarda 200 derece- ve kadar yanmayan elbiseleri kullandıklannı kaydettı. İtfa- iye erlennin yaralandığı patla- ma öncesınde geminın güver- IçsJade 50 kişitek bir grubtm '^aîı$mt v-a'p'tı?ıhı ıfade*den VuraT.' "Paffîma olacağını arF lav ıp herkesi indirmeye çalı^- tık. Ancak tek merdiven oldu- ğu için hepsi inemedi ve patla- ma bölgesineyakın olanlarva- ralandı" dıye konuştu. Elbiseier davanıksız DokGemi-tşüyesiişçileryangını "Tersanelerinözelleştirilnıesinin birsonucu" olarakdeğerlendirdiler.(Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) DcrMn gemisinedcn öydtersaneyealmdı?İstanbul Haber Servisi - DİSK ve Türk- \%. Tuzla Tersanesı'nde öncekı akşam mey- dana gelen tanker kazasını facia' olarak ni- telerken Türk-tş'e bağh Dok Gemi-İş üye- sı işçiler de dün bir eylem düzenleyerek yan- gını "TersaneterinözeUestirilmesininbirso- nucun olarak değerlendirdiler. Sık sık ozelleştirilmesı gündeme getırilen Pendik Tersanesf nde çalışan yaklaşık 1300 gemi ışçısi, öğle tatılinde "Tersaneler bi- zimdir. sattırmayTz" sloganı atarak tersane- nin gınş kapısına kadar yürüdüler. Burada bir basın açıklaması vapan Dok Gemi-İş Pendik Şube Başkanı Abdullah Yeşihnrt. yanan M-T TPAO tankennin 199l'de Pen- dik Tersanesı'nde bakıma alındığını. ancak gemıyi w yakmadıklannı r sövledi. Yeşilvurt. devlete an olan Pendik Tersanesı'nın dün- yanın ilk dön. Balkanlar'ın ıse bınnci bü- vük *Şanguı devTesi*'ne sahıp olduğunu v ur- gulayarak "Neden Petrol Ofısi'ne ait olan bir gemiözel tersanede bakıma alınıyor? Ne- den burada o büyük gemiye uygun bir yan- gın havuzu varken. gemi ufak bir tersaneye götürülüvor? İşte buradaki donanımlı araç- lar. işte geniş imkânlar. işte işçifcr" dıve ko- nuştu. Yeşilvurt. dünyanın hıçbir yennde tersanelenn devlet desteğı olmaksızın çalış- tınlmadığına dıkkat çekti. DİSK Genel Sekreteri Kemal Daysal. Tuzla'dakı Gemsan adlı tersanede öncekı akşam petrol tankerinde çıkan yangını. "ge- liyorum diyen facia" olarak nitelendirerek "Bu olay, ciddi biçimde incelenmeü. insan- larunızı ve kentimizi ölümcül bir tehlikenin kucağuıa atanlar mutlaka cezalandu^lman- dır" dedi. Daysal yaptığı ) r azılı açıklamada. son birkaç yıldır Tuzla havzasında kurulu tersanelerde ölümcül ış kazalannın meyda- na geldığinı belirterek özel şırketlere ait bu tersanelerin. ış güvenliği ve işçi sağlığı yö- netmelıklennın hıçbir maddesını uygula- madığını da kaydettı. Bu tersanelerde işgü- cü maliyetinin düşürülmesi amacıyla yeter- li bılgisi olmayan kişilenn çalıştınldığına dıkkat çeken Daysal. DİSK'ın birkaç ayön- ce Tuzla'da düzenledıği bir panelde. bu teh- likeler konusunda çeşıtli uyanlar yaptığını hatırlattı. Daysal. bu tanker facıasında dik- kat edilmesı ve sorgulanması gereken üç ıd- dia bulunduğunu belırterek. şövle devam etti: -BirincisL tankerin depolan boşaltılma- dan onanm islenıi başladı. İkincLsL yangını söndürmek için uğraş veren itfaiye ekipleri, yeterli donanımlan olmadan. yüksek ısunn ve sık sık patlamaların meydana geldiği bir petrol vangınının içinegönderikü. İtfaiyeer- leri, açık bir biçimde ölüme yollandı. Üçün- cüsü ise boyutlan bakunından çok büyük olan tanken yeterliliği bakınundan tartışma- h bir tersaneye verildi." Türk-İşGenel Başkanı Bayram.Meral ıse yaptığı yazılı açıklamada. İstanbul Tuzla'da vaşanan tanker yangını facıasında, başta it- faiyecıler olmak üzere bırçok vatandaşın yaralanmasının, ülkemızde ınsana verilen deâerin acı bir göstergesı olduğunu vurgu- ladı. Beledıyeye ıtfaıye çalışan- lannın gıydığı elbiseleri satan Saygın Giyım'ın sahibı Gür- büzSaygın ıse itfaiye çalışan- lannın böy le bir yangına üzer- lenndekı elbiselerle gıtmele- rinın yanlış olduğunu söyle- di Saygın. "Bir yangında di- rekt alevlerin içerisine giriyor- sanız buna uv gun elbiseter giy- mekzorundasınız"dedı. İtfa- iye çalışanlannın tanker yan- gınında üzerlerinde buiunan elbiselerin doktorlann önlük- lerinden hiçbir farkı bulunma- dığını vurgulayan Saygın, "Giydikleri elbiselerin koru- yucu fazla bir ö/.clliği \oL An- cak biz kendllerine o gün gi>- diklerinden çok dahadayanık- lı elbiselerden yaklaşık 2 bin tane verdik. İtfaiye çalışanlan belki emirle belki de vicdanla- n gereği vangının ortasına bö\ le korunmasız biçimde git- mişler" diye konuştu. İstanbul Gemi Mühendıs- leri Odası Başkanı Tansel Ti- mur da Tuzla'da faaliyette bu- lunan tersanelerin çoğunun projede öngörülen şartlan ta- şımadığını belırterek bu ter- sanelerin gemi yapımı içın projelendinldiğıni, ancak da- ha sonra gemi onanm tersane- lerine dönüştürüldükleriru an- lattı. Timur. tersanelerle ilgili bir mevzuatın bulunmadığını. ya- sal zorunluluk olmasına kar- şın tersanelerin özel itfaiye bı- rimi kunnaktan kaçındıkJan- nı belirtti. TOKTAMIŞ ATEŞ Refah'ın Demokrasisi Geçen hafta, Sincan'da yaşanan münasebetsizlik- lerden sonra, tatbikata giden tank ve kariyerlerin yol- lannın değiştınlerek Sincan sokaklarından geçırilme- si, belli çevrelerde öylesine derin etkıler yaptı ki; ara- dan bunca zaman geçmesine ve açıkça dile getir- mekten çekınmelerine rağmen hâlâ hazmedernedi- ler ve fırsatını buldukça eleştırmekten geri kalmıyor- lar. Yanlış anlaşılmamak için öncelikle şunu bir kez da- ha vurgulayayım ki; ışın bu aşamasında bir askeri darbeden yana değilım. Zira askeri darbelerle laik cumhuriyetin korunabileceğine inanmıyorum. Ama yann öburgün Refah ya da bir başka örgüt bir islam şeriatı düzenini yaşama geçirmeye çalışırsa, o zaman Silahlı Kuvvetler elbette laik cumhuriyeti korumak için müdahale eder ve bizler de elbette bunu destekleriz. Isterlerse bir "çoğunluğa" dayansınlar. Böyle bir durumda Silahlı Kuvvetler'den gelebile- cek bir müdahale. "demokrasiye karşı" bir müdaha- le olmaz. Zıra bir "İslam şeriatı" düzeni getirmek is- temek demek, demokrasıyi ortadan kaldırmak de- mektir. Hiçbırdemokraside "çoğunluk", "azınlığın"s\- yasal haklannı gasp edemeyeceği gibı, demokrası- lerde "demokrasiyi yok etme özgürlüğü" de yoktur. Zaten kendıni demokrat olarak tanımlamayan ve tam tersine "demokrat olmadığını "sanki bir marifetmiş- çesıne dıle getıren insanlann, demokrasiye sığınmak haklannın olduğunu da sanmıyorum. Fakat şu aşamada. askeri bir müdahaleye karşıyım. Zira önümüzdeki dönemde karşımıza öyle ekonomik faturalar çıkacak ki Silahlı Kuvvetler'in bu ağır fatu- ralar karşısında ezilmesinı istemiyorum. Kaldı ki eğer böyle bir şey yapılırsa, bu adamlara ıstemedikleri ka- dar malzeme de verilmış olur. "£fend/m"derler, "Tam sorunlan çözme aşamasına gelmiştik, gene müda- hale ettiler" Ve böyle bir ortamda halkı öyle bir ör- gütlerler ki bir iç savaş çıkmasını ıstemeyen Silahlı Kuvvetlerimiz de bunlar karşısında aciz kalabilir. Bu aşamada askeri bir müdahaleye karşıyım. Zira 12 Mart ve 12 Eylül'de neler yaptıklarını unutmadım. Nakşibendi şeyhine Süleymaniye Camii'ne gömül- me iznini de askerler verdi, okullara zorunlu din der- sini de askerler soktu. Atatürk'ün partisinin kapısı- na kilit vuranlar ve sonra gıdıp ıktidarı Nakşibendi Özal'a sunanlar da aynı askerier idı. Neyse, bunlan bir tarafa bırakalım. Bugünkü konumuz, geçmişin muhasebesı değil, Refah'ın demokrasi anlayışı. Refahlı arkadaşlanm, orduyla ilgili bu türyakiaşım- larıma kızıyorlar. "Siz orduya güveniyorsunuz" diyor- lar. Neden güvenmeyelim? Bir demokraside, sadece sivillerin mi "sıyasal dü- şünceleri" olur? Sadece sivillerin mi "siyasal tercih- ter/"olur? Klasik söylemdir. "Kışlaya, okula, camiye siyaset girmemelı" derler. Okula siyaset sokmanın ağır be- delleri vardır. Kışlaya siyaset sokarsanız, demokrasi dışına düşersinız. Ama camı, sıyasetın merkezi olur, hiç sesleri çıkmaz. Bugün Türkiye'dekı 70 bin cami- nin en az yarısı Refah'ın propaganda merkezi duru- munda. Muhteremlenn ışıne geliyor. Hıçbir itırazlan yok... Şu anda biraz daha altına düşmüş gibi görünüyof- lar ama yüzde 21'lik bir oy oranıyla, kendi inançlan doğrultusunda bir toplumsal düzeni oluşturmak is- temek, demokrasiye aykırı olmaz. Yani sokaktakı her beş kişiden dördünün kendllerine karşı olmasına rağ- men, düşüncelerinı ve beklentilerini "empoze etmek" demokrasinin kuralları içındedir... Buna karşılık, eğer Silahlı Kuvvetler, devletimizin kuruluş felsefesi doğ- rultusunda bir müdahale yaparlarsa, demokrasi nu- tukları atmaya başlarlar. Bu ne bıçim bir demokrasi anlayışıdır? Bu arada kımi "teorisyenleri" demokrat olmadıklannı gerine genne dile getirmekten de hiç çe- kinmez... Bir ordu müdahalesi, elbette arzulanacak bir şey değildir. Kaldı ki Silahlı Kuvvetlerimizin bambaşka görevleri var. Ve bu gorevler günden güne ağıriaşı- yor. Ama Türkiye'nin toplumsal ve siyasal yapısını böylesine zorlayarak, kendileri davetiye çıkarmıyor- lar mı? Kimi gazetelerin köşe yazarları, Sincan'dakı göv- de göstensıni ayıpladılar. Peki, Sincan'daki toplantı- da konuşan Iran Büyukelçısf nin konuşmasında ayıp- lanacak bir şeyler yok muydu? Bu gövde gösterile- rinden sonra "süt dökmüş kedilere " benzeyen ve her bin demokrasi havarisi kesilen kimı muhteremlerin, eğer bu tepkıler olmasaydı ne tür "havalara" girece- ğini bilmiyorlar mı? Refah, sistem içindekı yerini koruduğu ve birteh- dit oluşturmadığı sürece, variığını savunabiliriz. Bu "vartığı" (hoşumuza gitmese bile) demokrasinin ge- reği sayabıliriz. Fakat demokrasiye yönelik tehditle- re giriştiğı zaman, hangi demokrasi adına savunula- bilirler? Zaten Refah'ın "açmazı" da burada yatıyor. Üst düzeyde, genellıkle sisteme entegre olmuş durum- dalar. Bu "yağmadan" pay koparmaya çalışıyorlar. Doğrusu "yağlı parçalar" kopartmaktan da geri dur- muyorlar... Fakat Refah'ın bir de "radikal tabanı" var. Onlar "şeriat" özlemi ve beklentisi içinde. Büyük bir çoğun- luk olmasalar bile, Refah'ın "dinamizmr bunlardan geliyor. Ve bu yüzden gözden çıkaramıyorlar. Ve bun- lara hoş görünmek içın bir şeyler yaptıklan zaman da tanklar Sincan sokaklarına çıkıyor. Erbakan Hoca'nın işizor... Bir de "adil duzen" yalanına kanarak Refah'a oy ve- renler var ki bunlar şaşkınlık içinde. "Bunlann da di- ğerlerinden farkı yokmuş" diyorlar. Ama şimdilik baş- ka bir tercih dile getiremiyorlar. Ve böylesine karışık bir ortamda Refah, kendinde "demokrat olmamak" haVkını görüyor ama, Sin- can'da tanklar sokağa çıkınca, demokrasiye sığın- mak istiyor. İşte bu da Refah'ın demokrasisi... 4 Ateşle çahşma yapılabîlir' rapora hatah DEYRİM SEV İM\\ / ÖZIC\N GÜ\i:N Denızcılik İşletmelen Türk Anonım Şır- keti'ne (DtTAŞ) ait 307 metre uzunluğun- daki M-T TPAO adlı tankerde önceki gün saat 17.30 sıralannda çıkan yangın. yakla- şık 9.5 saat süren çalışmalar sonucu kont- rol altına almdı. Bakım içın Tuzla"daki ter- saneye çekilen tanker içın düzenlenen "pet- rol gazlarından anndınlmış, ateşle çalışma yapılabilir*" anlamına gelen 'gasfree' rapo- runun hatah olduğu öğrenildı. Tuzla Denet Şefliği yetkilıleri. raporun kendılerini ya- ntltîığını bıldınrken tankerin tersaneye yer- leştırilmeM iblenılennı vapan Onon Deniz- cilık ile vardımcı acentesi İstanbul 34. ra- poruhazırlavankurumubilmedıklerinıile- n sürdüler. Tuzla'da bakım ve onanm ama- cıyla bulunduğu Gemsan adlı tersanedeki petrol tanken M-T TPAO'da önceki gün büyük bir patlamay la meydana gelen yan- gın. dün saat 01.00 sıralannda kontrol altı- na alınırken, makine daıresındeki yangın devam ettı. Makine dairesine gıremeyen it- faiye. TÜPRAŞ'tan takviye olarak gelen uzman personel ve bir geminın de yardı- mıyla denizden ve karadan soğutma işlem- lerini dün geç saatlere kadar sürdürdü. İstanbul'da dehşetli saatler yaşatan van- gının neden çıktığı henüz belirlenemedı. Ancak İstanbul Valiliği'nden alınan bilgi- ye göre tankenn ışlemlerini yapan Orion Denızcilik ile yardımcı acentesi İstanbul 34 tarafından Liman Başkanlığı Tuzla De- net Şefliği'ne venlen v4 petrol gazlarından anndınlmış, ateşle çahşma vapılabilir" an- lamına gelen "gasfree' raporu yanıltıcı. İstanbul Liman Başkanlığı Tuzla Denet Şefliği yetkililennın verdiğı bilgiye göre İstanbul 34 adlı yardımcı acente (sub acen- te). 4 şubatta Erkan Dereli've ait Gemsan adlı özel tersaneye yanaşma talebinde bu- lundu. Acente. geminin özelliklerini ve hangi tersaneye yanaşacağını da içeren bil- gi ve belgelerle birlikte. "ateşle çahşma ya- pılabilir" anlamına gelen "gas free' raporu- nuda Tuzla Denet Şefliği'neıbraz ettı. Bel- gelenn incelenmesinden sonra Tuzla Denet Şefliği'nin verdiğı ızne bağlı olarak tanker 5 şubatta Gemsan Tersanesı'ne yanaştı. Ra- porun güvencesıvle başlanan kaynak işle- mi. öncekı akşam yaşanan felaketin ortaya çıkmasına neden oldu. İstanbul 34 ve Orion Denızcılik adlı acente yetkılılen ise raporun kendi bünye- lerinde hazırlanmadığını, hazırlayan kuru- mu da bılmediklerini söylediler. Tuzla Denet Şefliği yetkilileri. hatah ha- zırlanan bu 'gasfree' raporunun kendileri- ni yanılttığını söylediler. Yetkililer. 'ateşle çalışma yapılabilir" anlamına gelen rapora güvenmek zorunda olduklannı. yeni bir in- celeme yapmakla sorumlu olmadıklannı belirttıler. Denız İşletmecilığı ve Tankerciliği AŞ (DİTAŞ) Genel Müdürü Gürkan 6k ise tankerin, yangın sırasında yüksüz ve petrol gazlanndan anndınlmış olduğunu ilen sür- dü. Tankenn. 31 Ocak I997'de 'gas free' sertifikasını aldığını bildıren Ök. "Otarih- ten itibaren her gün çeşitli aralaıia tank içi gaz ölçümleri yapılarak tanklarda temizlik işlemi yapıldı" dedi. Ök, yangının. tortu te- mizlıği >apılırken henüz belirlenemeyen bir nedenle çıktığını söyledi. Türkiye'nin en büyük yakıt tanken olan M-T TPAO'nun. geçen yıl mayıs ayında Mısır hükümeti tarafından UM Denizci- lik'in borcu nedeniyle iki buçuk ay alıko- nulduğu öğrenildi.Yaklaşık ikı buçuk ay çı- kışına ızin verilmeven M-T TPAO. Türki- ye'ye döndükten sonra bakım için Tuzla'da- kı tersaneye çekildi. Tankenn. "denize el- verişlilik" belgesınin süresinin de bitmek üzere olduğu öğrenildi. Çev re Bakanı Ziyaettin Tokar, yangınla ilgili bir sabotaj durumunun kesinlıkle bu- lunmadığını belirterek tersanelerin güven- liği içın mutlaka "denizitfaiyesir 'nin kurul- ması gerektiğini bıldirdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle