Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 1997 CUMARTESİ
10 DIŞ HABERLER
Rumlar Denktaş'ı
şikayet edecek
• LEFKOŞA (AA) -
Kjbns Rum yönetimi,
KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'ın Maraş'ın
yerleşime açılabilecegi
yolundaki açıklamalanyla
ilgili olarak Bırleşmış
Milletler'e şikayete
hazırlanıyor Rum
Radyosu'na göre, Rum
yönetimi başkan vekili
Spiros Kipnanu, dün
dûzenledığı basın
toplantısında. lconuyla ilgili
protesto mektubunu. New
York'taki Rum
temsilcisinin BM Genel
Sekreteri Kofi Annan'a
bugün vereceğini söyledi.
Yettsin'den ret
kararı
• MOSKOVA (AA) -
Rusya Devlet Başkanı
Boris Yeltsin, elindeki
yetküerin azaltılması
amacıyla muhalefetin
istedigi anayasal
değişiklikleri kabul etmedi.
Yeltsin. dün ilk kez radyoda
yayınlanan konuşmasında,
anayasanın Rus Devleti'nin
dayanak noktası olduğunu
ifade ederek, Rus
Devleti'nin yeni yapısını
gündeme getirmenin ve
devamlılığını test etmenin
çok erken olduğunu
söyledi. Boris Yeltsin.
sağlık sorunlan nedeniyle
görevi bırakması
yolundaki istekleri de geri
çevirdi.
ABO'nin Körfez
poitikast
• NEWYORK(AA)-
Tahran yönetiminin. lrak'ın,
BM anıbargosunu ihlal
ederek ülke dışına petrol
kaçırmasına destek verdiği,
Clinton yönetiminin ise buna
göz yumduğu öne sürüldü.
Wall Strcet Journal
gazetesindeki yazıda,
Körfez'de görevlı Amerikan
5. Filosu'nun komutanı
Thomas Fargo'nun, BM
Yaptinmlar Komitesi'ne bu
yönde bilgi verdiği belirtildi.
lran'ın tneydan okuyan
tutumu karşısında ABD'nin
hiçbir şey yapmadığı iddıa
edilen haberde, Clinton
yönetiminin bu tutumuyla
Iran'a cesaret verdiği görüşü
savunuldu.
Bulgaristan'da
mafyayla savaş
• SOFYA(AA)-
Bulgaristan'da
parlamentonun
feshedılmesinden sonra
Cumhurbaşkanı Petar
Stoyanov tarafından kurulan
teknokratlar hükümeti,
mafya ve yolsuzluk ile rüşvet
olaylanna karşı savaş
başlattı. Yenı Içişleri Bakanı
Bogomil Bonev, göreve
başlar başlamaz ilk iş olarak
bakanlıgın tüm birimlerini
alarmageçirdi. Emniyet
Genel Müdürlüğü'nde ve
istihbarat teşkilatlannda tüm
izinler kaldınlırken içişleri
bakanlığı bünyesinde de
köklü bir kadro değişikliği
başladı.
JNüm fetyasiiun
8.yıldönümü
• LONDRA(AA)-Ingiliz
yazar Salman Riişdü, dün
lran'ın ruhani lideri
Ayetullah Humeyni'nin
hakkında verdiği ölüm
fetvasının 8. yılına girerken
A\Tupa ülkelennden
şikayetçı oldu. Rüşdü The
Guardian gazetesine yaptığı
açıklamada. ölüm fetvasını
geri çekmesi için Avrupa'nın
îran'a yaptığı baskıyı
sembolik bir tavır olarak
nitelendirdi.
Bosna-Hersek'in kuzeydoğusundaki tartışmalı kentin statüsüne ilişkin karar bir yıl ertelendi
Brçko Sırplara verflemedi• Roma'da toplanan
Uluslararası Hakemlik
Komisyonu, Brçko'nun bir
yıl süreyle uluslararası bir
denetçinin yönetimine
verileceğini açıkladı.
"Komisyonun Brçko'yu
Sırplara vereceği"
yolundaki haberler son
anda şiddetli tepkiye yol
açmıştı.
Dtş Haberier Servisi - Bosna-Her-
sek'in kuzeydoğusundaki stratejık
Brçko kentinin statüsünü belırlemek
üzere oluşturulan Uluslararası Ha-
kemlik Komisyonu, kentin statüsüne
ilişkin karan bir yıl erteledi.
Komisyon, Bosna'daki savaş önce-
sinde nüfusunun çoğunluğunu oiuş-
turduğu, ancak savaş sırasında Sırp
denetimine geçen kentte, uluslarara.sı
gücün varlığinı güçlendirmeyi ve ken-
tin yönetimini geçici olarak ABD'li
bir yetkilinin denetimine vermeyi ka-
rarlaştırdı. IComisyon'un karannda
herkes için hareket serbestisinin sağ-
lanacağı ve Avrupa Birliği'nin dene-
timinde yakında seçimler düzenlene-
ceği de belirtildi.
Uluslararası Hakemlik Komisyo-
nu'nun karan beklenirken önceki gün
Roma'daki bazı diplomatik kaynaklar,
Komisyonun kenti Sırplara vermeyi
kararlaştırdığını bildirmişlerdi. Güve-
nilir diplomatik kaynaklar tarafından
sızdınlan haberler, Boşnaklar tarafın-
dan sert protestolarla karşılanmıştı.
Uluslararası Hakemlik Komisyo-
nu'nun Başkanı ABD'li RobertOvven,
kentin statüsünün bir yıl süreyle değiş-
meyeceğini, bu süre içinde bölgenin
"polis yetkileri ile donatümış uluslara-
rası bir denetçinin" yönetimine veri-
leceğini açıkladı.
Haftalar süren görüşmelerden son-
ra Roma'da bir basın toplantısı düzen-
Brçko karannın açıklaıunası öncesinde, NATO'ya ait arhlı araçlar olası bir saldınya karşı kente giden yollan kesmişlerdi.
Brcko
Savaş ile barış
arasında
kalan bir kentDış Haberler Servisi - Bosna' nın doğusunda
bulunan Brçko kenti. Bosna banşının miman ABD
eski Dışişleri Bakan yardımcısı Richard Holbrooke
tarafından "Patiamaya hazır bomba" olarak
tanımlanıyor. Hem Boşnak-Hırval Federasyonu hem
de Sırp Cumhuriyeti tarafından üzerinde hak iddia
edilen stratejik kenf. Bosna'daki Sırp denetimindeki
topraklann tam ortasında yer alıyor. Sırp
Cumhuriyeti'nin batısı ve doğusu arasındaki önemli
bir kara ve tren yolu kavşağında bulunan ve
Cumhuriyeti. Sırbistan'a bağlayan Brcko, Boşnak-
Hırvat Federasyonu'nun da Hırvatistan'a açılan kapısı
konumunda. Bosna savaşından önce çoğunluğu
Boşnak olan nüfusuyla ülkenin en büyük altıncı kenti
sayılan Brçko. 1992 yılında Sırplann eline geçti. O
tanhten bu yana kentteki Müslüman nüfusun büyük
bölümünü göçe zorlayan Sırplar. kalabalık kitleler
halinde kente yerleştiler. Savaştan önce kentte
çoğunluğu oluşturduklannı vurgulayan Boşnaklar,
Brçko'nun kendilerine ait olduğunu savunuyorlar.
Brçko üzerinde hak iddia eden Sırplarsa savaş
sırasında etnik temizlik kampanyasıyla evlerini terk
etmeye zorladıklan Brçkolu Müslüman mültecilerin
bölgeye dönmesine izin vermiyorlar.
leyerek Uluslararası Hakemlik Ko-
misyonu'nun karannı açıklayan
Owen, bölgenin kontrolü konusunda
Sırplar, Boşnak-Hırvat Federasyonu
ve Bosna- Hersek ortak hükümeti ol-
mak uzere 3 aday üzerinde tartıştıkla-
nnı, ancak bunlardan hiçbirinin "ye-
teri kadar istikrarlı" görülmediğini
söyledi.
Brçko kenti için "özel bölge*" statü-
sünü potansiyel bir çözüm olarak gör-
düğünü kaydeden Owen, kentin kimin
kontrolüne verileceği konusundaki
karann en geç 15 mart 1998'e kadar
verileceğini bildirdi.
Roberts Owen "Folisyetkileriyled©-
naOlmış uluslararası denetçinin" çe-
şitli etnik kökenlerden gelen insanlar-
dan bir polis gücü oluşturma ve yerel
seçimleri düzenleme yetkisine sahip
olacağını da kaydetti.
0wen'ın verdiği bilgiye göre ko-
misyonun aldığı bu karar, bölgedeki
ana yollann serbest dolaşıma açılma-
sı ve Boşnak-Hırvat Federasyonu'nun
Sava nehri limanından yararlanması-
na olanak sağlıyor.
Boşnak-Hırvat Federasyonu Baş-
kan Yardımcısı EyüpGaniç, Uluslara-
rası Hakemlik Komisyonu'nun Brçko
hakkmdakı karannı "Adaletebiradım
daha yaklasük" diyerek karşıladı.
"Brçko'nun Boşnak- Hırvat Fede-
rasyonu'nun en önemli ihracat vc itha-
lat kapısı olduğunu" vurgulayan Ga-
niç, kararla birlikte Hırvatıstan, Sır-
bistan ve Avrupa ile ticaret yollannın
da açılmış olduğunu belirtti.
Karann. Hırvat ve Boşnaklann ken-
te dönmelerine imkân sağlayacağını
belirten Ganiç, Brçko'nun Sırplara ve-
rilmesi halinde istifa edeceğini açık-
layan Bosna Cumhurbaşkanı Aliya İz-
zetbegoviç'in de görevinde kalacağını
umduğunu kaydetti.
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Ali-
ya lzzetbegoviç, Brçko kentinin Sırp-
lara verilmesi halinde istifa edeceğini
söylemişti.
Bosna-Hersek'in BH Press ajansı,
lzzetbegoviç'in, istifa tehdıdini geçen
ay ortalannda Batılı ülkeler tarafın-
dan oluşturulan Bosna Temas Grubu
üyesi ülkelere gönderdiği mektupta
dile getirdiğıni bildirdi.
Sırp muhalefeti seçim zaferinin tanınmasıyla yetinmeyecek
Protestolarda ikinci devreDış Haberler Servisi - Sırbıstan
muhalefet lideri V^ık Draskoviç,
dünkü gösteriler sırasında
ülkcde demokratik reformlar
yapılması için gösterilerin
ikinci devresini bir an önce
başlatacaklannı söyledi.
Draskoviç, gösterilerin 86.
gününde Belgrad'm
merkezinde toplanan 25 bın
kişiye yaptığı konuşmada,
gösterilerde birinci devreyı
bitirdiklerini, bir an önce
başlatacaklan ikinci devrenin
özgürlük ve demokrasinı'n
zaferi ile sonuçlanacağından
emin olduklannı söyledi. Yerel
seçimlerde kazandığı zaferi,
hükümet tarafından kabul
edilen muhalefet, bu sefer de
yıl sonunda yapılması
planlanan parlamento ve
başkanlık seçimlerini öne
çekmek için gpsterilerde
bulunacak. Belgrad Şehri
Seçim Komisyonu, dün erken
saatlerde muhalefet
temsilcilerinin kazandıklan
bölgelerde kolruğa oturmalannı
engelleyen son yasal engeli de
kaldırdı. Belgrad'da
gösterilerine devam eden
binlerce protestocu dün
Cumhuriyet Meydanı'nda
toplanmadan önce, gösterilerin
demokratik ve banşcıl
olmaktan çok tehdit edici
olduğunu iddia eden Sırp
Parlamentosu Sözcüsü Dragan
Tomiç'in kapısına, içinde bir
düdük. yumurta ve fotoğraf
albümü olan bir poşet bıraktı.
Arnavuthık şiddet
olaylamyla sarsdıyor
Dış Haberler Servisi - Arnavutluk'ta halkın
büyük bölümünün paralannı yatırdığı banker-
lerin iflas etmesiyle patlak veren olaylar birin-
ci ayına girerken, Fier kentinde eylem yapan
binlerce göstericiye saldıran bir grup sivil al-
tı göstericiyi yaraladı. Gösteriler başladığın-
dan beri gerçekleşen en şiddetli çatışmada,
kim olduklan bilinmeyen sivil bir grup hükü-
met karşıtı göstericilerin üzerine demir sopa-
lar ve tahta sopalarla saldırdı. Saldında yara-
lanan 6 kişiden üçü hastaneye kaldınldı. Sal-
dınya uğrayan göstericiler, ellerinde çiçekler-
le banşçı bir gösteri yapmalanna karşın sivil
grubun saldınya geçtiğini belirttiler. Görgü
tanıklan, olay yeri yakınlanndaki karakolun
polislerinin olayı izlemekle yetinip herhangi
bir müdahclcde bulunmadıklannı söylediler.
Başkent Tiran'da ise güvenlik güçleri Skan-
derberg Meydanı'nı kordon altına alıp göste-
ricilerin eylem yapmasını önlerken liman ken-
ti Ylore'de binlerce kişi gösterilerini sürdür-
dü. Pazar yerindeki sebze meyve tezgâhlannı
deviren göstericiler, Devlet Başkanı Sali Be-
rişa'nın üç gün içinde istifa etmesini istediler.
Eski düşman dost olmaz!••
Rusya kentlerinde ve köylerinde 1500 kişi
arasında yapılan bir anket ilginç sonuçlar verdi.
Buna göre halkın üçte biri son on yıldakı
reformlann, ülkeyı bölmek ısteyen Batlı güçlerin
tuzagı olduğunu düşünüyor. Iki ytl önce .:
düzenlenen benzeri bir anket de yaklaşık aynr - -
şekilde sonuçlanmıştı. Batı karşıtı kitle içinde
yaşlılar, köylüier ve komünist partisi yandaşlan
çoğunlukta. Batı'ya ve Batılı kurumlara
sempatiyle bakan, yok denecek kadar az.
Aslında İkinci Dünya Savaşı sonrasında yetişen
kuşaklar sürekli olarak Soğuk Savaş atmosferini
teneffüs ettiler. Bunlar, başta NATO askeri paktı
olmak üzere batılı kurumlara tepkiyle bakıyor.
Yanm yüzyıldır NATO, Rusya'yı vuracak düşman
bir güç olarak algılanıyor. Tam şu sıralarda
NATO'nun yeni üyelerle Rusya sınınna dayanma
planlan ülke halkını rahatsız ediyor. Rusya'nın
"bazı özel koşullarla" NATO'ya üye olması
düşüncesi ise hiç anlaşılmıyor. Bunu iyi bilen
politikacılar arasında -en sağdan en sola kadar-
NATO'ya karşı tavırda şimdiye dek görülmedik bir
görüş birtiği var.
Akıl hastalarına
bilgisayar
MÜoKDYA• • It V ••
GUNLUGUes e e V e â & ' » o v t.
HAKAN AKS
/
Yeni
ttolafiar T
eskH
Sahte dolar basımının yoğunluğu nedeniyle
birkaç ay önce biçimi yenilenerek piyasaya
sürülen Amerikan Dolarlan, Rusya'da artık
yeterince güven vermiyor. Gazeteler,
Moskova yakınlarda resmi dolarlara oldukça
benzeyen sahtelennin basıldığını bikjiriyoriar.
Moskova'da bazı akıl hastalannın tedavisinde
bilgisayar kullanılmaya başlandı. Ozellikle
cinsel konularda dengesiz bulunan hastalann,
bilgisayar yardımıyla sakınleştiği ve ilgi
alanlannın genişlediği savunuluyor. Ancak bir
grup doktor, uluslararası bilgisayar
sistemlerindeki pomografik yayınlara dikkat
çekerek söz konusu tedavinin geri tepeceğini
öne sürüyor.
Başbakan kel mi?
Bir Moskova gazetesi, 1917'den başlayarak
ülke iidertennın fotoğraflannı yayımlayarak bir
konuya dikkat çekti: Lenin, Stalin, Hruşçev,
Brejnev, Andropov, Çernenko, Gorbaçov ve
Yeltsin... Liderler "bir kel, bir saçlf olarak
sıralanıyoriar. Buna göre yeni Rusya liderinin kel
olması bekleniyor. İlk akla gelenler, komünist
lider Zyuganov, Moskova Belediye Başkanı
Lujkov ve Başbakan Çernomırdin. Ama kimileri,
Çemomırdin'in başında hâlâ bir tutam saç
olduğunu söyleyerek ona şans tanımıyor.
ÖR ÜŞ / NURER UĞURLU
Son aylarda Türk ve dünya basınında yer alan ha-
berlere göre, XXI. yüzyılın süper devietleri arasında
yer almaya hazırlanan Asya'nın en büyük, en kala-
balık ülkesi Çin, bugün içten içe kaynamaktadır.
Her ne kadar bu kaynama, Çin Halk Cumhuriyeti
yetkilileri tarafından yalanlanıyorsa da Çin'in kuzey-
batısında UygurTürkleri'nin yaşadığı Xinjian Uygur
Özerk Bölgesi'nde (Doğu Türkistan) bağımsızlık yan-
lısı direnişçılerie Çin güvenlik güçleri arasındaki ça-
tışmalann giderek arttığı ve sertleştiği bildiriliyor.
Uygur Türkleri, bağımsızlık yanlısı direnişçilerin
(nisan 1996 başında) dort yüz elli Çin askerini öldür-
düğünü ileri sürerlerken, Çin Halk Cumhuriyeti bu
olayı kesin bir dille yalanlamaktadır. Ancak özgürlük-
çü Uygur Türkleri örgütü olan Birieşik Devrimci Ulu-
sal Cephe (UNRF) olayı doğrulamakta, Urumçi'de-
ki Çin ordusunun ölülerin anısına saygı duruşunda
bulunduğunu söylemektedir. UNRF tarafından yapı-
lan açıklamada. son üç ay içinde on sekiz bin dire-
nişçi ve bağımsızlık yanlısı Uygur Türkünün Çin po-
lisi tarafından tutuklandığı belirtilmektedir.
Ingiltere'de yayımlanan Economist dergisi de (ha-
ziran 1996) olaya sayfalannda geniş yer vermekte,
tutuklanan Uygur Türkleri arasında aydınlann, sanat-
çıların ve din aoamlannın bulunduğunu belirtmekte-
dr.
Bugün Çin Halk Cumhuriyeti sınırlan içinde çeşit-
li Türk toplulukları yaşamaktadır (Nurer Uğurlu,
Çin'deki Türk lehçeleri. Cumhuriyet 21.7.1996). Bu
Türk toplulukları daha çok batı Çin topraklannda,
Uygur Ülkesinde Neler Oluyor?Doğu Türkistan'da toplanmışlardır. Türk tarihinde
çok önemli bir yeri olan bu ülkeye Çinliler, 1877'den
sonra Xinjian (Çince, Yeni Eyalet) adını vermişlerdir.
Xinjıan'ın yüzölçümü 1.707.200 km2'dir ve halkının
büyük bir bölümü (% 75) Türk'tür.
Kurduğu büyük bir imparatorlukla yüzyıllardır As-
yâ'da çok büyük bir güç oluşturan Çin, bugün bir
yandan ekonomik ve teknik gelişmesini sürdürüyor,
bir yandan da sınırlan içinde yaşayan bağımsızlık
yanlısı direnişçilerin seslerini bastırmaya çalışıyor.
Bugün Tibet'in Çin'den aynlma isteği, bütün dünya
tarafından bilinen bir gerçektir. Bunun yanı sıra, uzun
yıllar Çin'in işgalinde yaşayan, ancak sesleri daha az
duyulan Uygur Türkleri de eski bağımsız ülkelerine
kavuşmak istiyorlar. Orta Asya topraklannda çok es-
ki bir tarihi olan Uygur Türklerinin bu isteğine dün-
yanın ilgi ve duyarlıkla yaklaştığını belirtmekte yarar
vardır.
Çin Halk Cumhuriyeti kaynaklan Doğu Türkis-
tan'da sekiz milyona yakın Türkün yaşadığını ileri sü-
rerken, Uygurlarsa kendi nüfuslannın on beş-yirmi
milyon arasında olduğunu belirtiyorlar. Uygur Türk-
leri, Çin'de yalnızca (Çin iç savaşı sırasında) beş yıl
gibi son derece kısa bir özgürlük dönemi yaşamış-
lar, Doğu Türkistan Cumhuriyeti (1944-1949) adı al-
tında bağımsız bir devlet kurabilmişlerdir. 1949'da
komünist devrimle birlikte Çin, yeni bir döneme gir-
miş, Uygur Türkleri'nin Çin halkı kapsamına alınma-
lan hareketi başlamıştır. Buna ek olarak 1950'den üç
yüz bin Çinli'nin Xinjıan Uygur Özerk Bölgesi'ne yer-
leştirilmesiyle de yöredeki Çin nüfusu çoğaltlmak is-
tenmiştir. Çin'in bu sindirme hareketine karşı bugün
bağımsızlık yanlısı Uygur Türkleri, umutsuz da olsa
özgürlük direnişlerini sürdürüyoriar.
Tarih sahnesinden tam olarak silinmek gibi bir bü-
yük tehlike karşısında kalan Uygur Türkleri, cılız ba-
ğımsızlık seslerini dünya kamuoyuna duyurabilmek
için insanüstü bir çaba harcıyorlar. Batı ülkelerinin
Doğu Türkistan konusuna gösterdikleri ilgi, Orta As-
ya Türk Cumhuriyetleri'ni de yavaş yavaş etkileme-
ye başlamıştır. Önceleri çok çekingen davranan Or-
ta Asya Türk Cumhuriyetleri, Çin Halk Cumhuriye-
ti'nin sert tepkilerine karşın, bugün ülkelerinde ya-
şamakta olan UyaurTürkleri'nin dernek kurma, ken-
di basınına kavuşma, Çin Halk Cumhuriyeti elçilik-
leri önünde gösteri yapma isteklerini anlayışla kar-
şılıyorlar.
Komünist Partisi lideri ve Çin Devlet Başkanı Ji-
ang Zemin (temmuz 1996 başında) iki yüz binden
çok Uygur Türkü'nün yaşadığı Kazakistan'a gitmiş,
bazı görüşmelerde bulunmuştur. Zemin, Kazakis-
tan hükümetinden, Uygur Türk direnişçilerine des-
tek veren kuruluşlara topraklannda izin vermeyece-
ği konusunda güvence almak istemiştir. Ama Çin
Devtet Başkanı Zemin, bu konuda pek başanlı ola-
mamıştır.
Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Peng'in (ni-
san 1996 sonundaki) Fransa gezisi de biraz olaylı
geçmiştir. Başbakan, Paris'te başında ve aydın çev-
relerde, Çin'deki insan haklan yasaklan konusunda
sert bir biçimde kınanmıştır. Çünkü Fransızlara gö-
re Çin. ekonomik büyümesine paralel bir gelişmeyi
insan haklan konusunda daha tam olarak göstermiş
değildir. Li Peng'in Paris'te Çin Halk Cumhuriyeti'nin
uluslararası insan haklan sözleşmesini imzalamaya
hazır olduğun açıklaması, kısa sürede bu büyük ül-
kenin böyle bir yükü üzennden atacağı izlenimini
vermiştir.
Ne var ki Batı ülkelerinin ve Orta Asya Türk Cum-
huriyetleri'nin Doğu Türkistan konusunda göster-
dikleri bu ilgiyi. Türkiye Cumhuriyeti'nin bugüne ka-
dar göstermemiş olması Uygur Türklerini son dere-
ce üzmektedir. Türkiye'nin Doğu Türkistan konu-
sundaki bu ilgisizliği, yalnız Uygur Türkleri'ni değil,
Batı ve Doğu ülkeierini de şaşırtmaktadır. Uygur
Türkleri, "Türkiye acaba neden bugün tarih ve dün-
ya sahnesinden silinmek gibi büyük bir tehlike kar-
şısında olan Doğu Türkistanlı soydaşlannın sorun-
lannı uluslararası alanlara getirmiyor? Türkiye Bü-
yük Millet Meclısi İnsan Haklan Komisyonu Doğu
Tün\istan'daki insan haklan yasaklannı yerinde araş-
tırmak için bu ülkeye niçin bir delegasyon gönder-
miyor? Neden haklı davamızı desteklemiyor?" gibi
sorular soruyoriar.
ABD'nin tanınmış Rand Corporation kurumu da
geçen yıl yayımladığı "Türkiye Doğuya Açılıyor" baş-
lıklı incelemenin bir bölümünde, konuyla ilgili olarak
şunları belirtmiştir "Orta Asya'ya açılmakta olan
Türkiye, uzun sürede, Çin yönetimi altındaki Doğu
Türkistan konusuyla ilgilenmek zorunda kalacaktır.
Beijin'in (Pekin) ardı arkası kesilmeyen nüfus akta-
nmlan siyaseti yüzünden Doğu Türkistan Türkleri,
bugün tam olarak Çinlileşme gibi büyük bir tehlike
karşısında bulunuyohar. Türkistan Türklen, başta
Türkiye olmak üzere dünya ülkelennden yardım
bekliyortar. Acaba Türkiye, Doğu Türkistan Türkle-
ri'nin acı haykırışlanna mı, yoksa Beijing'le olan iliş-
kisine mi daha çok önem verecek?" (Yeni Türkiye,
Türk Dış Politikası Özel Sayısı Ankara 1995)
Bugün nasıl Çin'in eski topraklannı birieştirme gi-
rişimlerini, Hong Kong, Makao ve Tayvan'ın Çin Halk
Cumhuriyeti'ne katılmalannı, onunla birleşmelerini,
Ingittere, Portekız, ABD ve Japonya'ya karşı istiyor
ve destekliyorsak, iktisadi, teknik gelişmesini, eko-
nomik büyümesini beğeniyor ve alkışlıyorsak, Uygur
özerk Bölgesi'nde olanlara, insan haklan yasaklan-
na, kanlı çatışmalara da böylesine üzülüyor ve kar-
şı çıkıyoruz.