Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ARALIK 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
SİRKETLERDEN
•MOTOROLA, Flex
Teknolojisi ile mesaj
gönderimiyle ilgili ürünlerde
gelışim sağlarken mesajlann
süzülmesini sağlayan bir
sanayi standardı
gerçekleştirdi. Flex
Teknolojisi aynı zamanda
her bir sistem devresı için de
daha fazla bilgı taşıma
kapasitesı oluşturarak kanal
başına düşen çagn sayısımn
arttınlmasına olanak veriyor.
•JAHİNLER Holding,
tekstil sektörünü imha etmek
için çabalayan kişi ve
kunıluşlara alet olarak
asılsız bilgiler içeren listeler
dağıttıkları tesbit edilen iki
fîrmaya karşı 100 milyar
liralık tazminat davası açtı.
Holding avukatlan, İstanbul
9. Asliye Ticaret
Mahkemesi'ne dava
başvurusunda bulundular.
•HOLLANDA Kraliyet
Havayollan KLM ve
Northwest Havayollan, l
Mayıs 1998'den ıtibaren,
Philadelphia'ya günlük
uçuşlara başlayacak.
Northvvest Havayollan DC-
10 ekipmanı ile bırlikte
Schipol ve Philadelphia
arasındakı günlük ucuşlar,
Amerika'ya ortaklaşa
gerçekleştirilen seferlenn
14'üncüsü olacak.
•ORIFLAME'in yeni
ürünü, Royal Velvet Skın
Polish Cream, kadınlann
kınşıklık sorununa çözüm
getiriyor. Üriinlerini 200 bini
aşkın distrbütör ve
dırektörler ağıyla
tüketıcisine ulaştıran
Onflame hakkında ücretsız
0800211 41 65-66 numaralı
telefon hattından bilgi
alabilirsinız.
•DYSON torbasız elektrikli
süpürge,
pazanmıza
girdi.
Dünya'da 2
milyon kişiye
ulaşmış olan
Dyson. emiş
gücünün
düşmemesini,
süpürge
haznesinde
değişik hızda
dolaşan iki hava akımının
oluşturduğu "'dual cyclone"
teknolojisi ile sağlıyor.
•ESCORT Yazıhm
kuruluşunu, Ispanyol Gecesi
ile duyurdu. Bilişim
sektöründe faaliyet gösteren
Escort Şirketler Grubu,
fınans sektörüne yönelık
çözüm paketleri üretmek
amacı ile kurulan Escort
Yazılım Şirketi'ni 5
Aralık'ta The Marmara
Oteli'nde düzenlenen
"tspanyol Gecesi"nde
tanıttı.
ÎMKB'nin geleceğinden umutlu konuşan Başkan Osman Birsen
4
Hedefimiz borsayı dünyaya açmak'
GÜLCEMAKTAŞ
Tuncav Artun'dan boşalan İstan-
bul Menkul Kaymetler Borsa-
sı(lMKB) başkanlığma getirilen
Osman Birsen, Uzakdoğu borsala-
nnda krizin patlak verdiği bir dö-
nemde görevi devTaldı. Osman Bir-
sen, küçük yatınmcıyı korurnaya
yönelik güvence fonuna ilişkin ça-
lışmalara başlandığını söyleyerek,
şimdiki projelerini uzaktan erişim-
le, antnda işlemlerle borsanın dün-
yaya açılması yönünde yoğunlaşti-
racakJannı iddia etti.
Osman Birsen sorulanmızı şöy-
le yanıtladı:
- Nasd bir borsa devraldımz?
- istanbul Menkul Kıymetler
Borsası(tMKB), altyapı olarak ger-
çekten tatmin edici bir düzeyde.
Gerek personelin yetişmişliği açı-
sından gerekse teknolojı ve kullan-
dığı yöntemleraçısmdan. Borsanın
yeni bir evreye geçmesi eksiklik-
lerden değil. tamamen büyümenin
ve başka bir yapıya gitmenin sonu-
cundan kayrîaklanıyor. Bizim pro-
jelerimiz ve politikalanmız da geç-
mişi eleştirmekten ziyade gelece-
ğin daha üst hedeflere ulaşmanın
yolu olan projeler üzerinde yoğun-
İaşacak.
- Borsanın kuruluşundan beri
kurumsal yatınmalann eksikliğin-
den bahsediliyor. Bundan sonra ku-
rumsal vaünmcuun borsaya gdme-
si için çahşmalar olacak mı?
- Borsadan çok sermaye piyasa-
sındaki kurumsal yatınmcılann
mevcut durumunu tartışmak gere-
kiyor. Kurumsal yatınmcılannelın-
deki fonlar yetersiz. Bunun da ana
nedenlerinden biri özellikle sosyal
güvenlik sisteminin büyük kaynak
yaratmanoktasından uzaklaşmış
olması. Önümüzdeki dönemde bu
konuda yapılacak reformlarla ilgi-
li kısa sürede atılacak adımlar
önemli. Hükümet tarafindan, sos-
yal güvenlik kuruluşlanndan kamu
bağlanulı olanlann yapılannı iyi-
leştirecek tedbirler alınacağı daha
önceden açıklanmışti. Reformla
birlikte önümüzdeki dönemlerde
daha fazla kaynak borsaya gelecek.
Aynca hükümetin politikalan, özel
sıgortacıhğın geliştirilmesi yönün-
de bazı tedbirler alacak.
- Bu fonlarda biriken paraıun
borsava geieceğine inamyor musu-
nuz?"
- Tabii. Geçmiş dönemdeki enst-
rümanlar arasındakı uzun vadede
getiri durumuna baktığımızda his-
se senedinin en yüksek getiriyi sağ-
ladığını görüyoruz. Demek ki bu
noktada bir firsat kaçınlmış. Önü-
başlandı. Yasal düzenleme ise Ser-
maye Pıyasası Kurulu tarafindan
yapılacak.
- Borsada hatın sayıhrpayasahip
yabancılann krizie birlikte eilerin-
deki hisselerisatbkian söyiendL Hâ-
lâ borsada yabancı yaünmcılar var
mı?
- Yabancılann piyasadaki payı
hâlâ yüzde 50-55 düzeyinde. Bor-
sadaki kâgıtlann durumuna baktı-
- Bunu sadece Telekom olarak
almamak lazım. Dünyadaki Tele-
kom özelleştırmelerinde özellikle
küçük yatınmcılar tercih edilmış.
Bizdeki profılı de o şekilde olacak.
Yalnız Telekom değil, diğer özel-
leştirilen kunıluşlar da borsamıza
derinlik kazandırma, özellikle kü-
çük yatınmcıyı borsaya çekme açı-
sından yaran olacaktır. O bakım-
dan bakıldığı takdirde borsanın gi-
• Kurumsal yatınmcılann elindeki fonlann yetersiz olmasının ana nedenlerinden
biri sosyal güvenlik sisteminin kaynak yaratmaması. Hükümet tarafindan, sosyal
güvenlik kuruluşlanndan kamu bağlantılı olanlann yapılannın iyileştirilmesi ve
özel sigortacılığın geliştirilmesi yönündeki politikalar uygulandığı zaman daha
fazla kaynak borsaya gelecek. •
müzdeki dönemde fonlan yöneten
kimselerin piyasalan daha iyi de-
ğerlendireceğıne inanıyorum.
- Güvencefonu0eflgfliçahşma-
lannız ne aşamada?
- Biliyorsunuz güvence fonu esas
itibariyle küçük yaünmcılann ko-
runmasına yönelik bir tedbir. Gü-
vence fonu işletildiği taktirde bor-
saya gelecek yatmmcı sayısı çoğa-
lır ve borsaya dennlik saglar. Kü-
çük yatınmcının borsanın verimin-
den daha fazla yararlanmasuıı sağ-
lamak açısmdan önemli bir tedbir.
Güvence fonuyla ilgili çalışmalara
ğımız zaman yabancılann piyasa-
daki durumunda bir değişiklİk ol-
madığı görülüyor.
- Hükümetin alö ay zam vapma-
ması borsadaki şirketkri nasd etki-
ler?
- Bu konu şimdilik tarnşılma aşa-
masında. Borsanın nasıl etkilenece-
ği konusu ise piyasadaki değişiklik-
lerden anlaşılacak.
-Çahşma BakanıNamı Çağan'ın
'Çalışanlara zorunlu tasamıf karşı-
lığında Telekom hıssesi verilecek'
şeklindeki açıklaması gercekleşirse
borsa bunu nasıl değeriendirir?
dişi umut verici bir gelişme göster-
mektedir.
- Borsadaki spekülatifhareketie-
rin önüne geçmek için yeniçahşma-
lannız \ar mı?
- O konudakı yaptınmlar. bizrm
öngördügümüz yaptınmlar şeklin-
de olmuyor. Sermaye Piyasası Ku-
rulu mevzuatında yer alan yaptı-
nmlar uygulanır. Onun dışuıda da
borsa içinde de bazı disıplın düzen-
lemelerimiz var. Borsanın daha çok
üzerinde durduğu gözetım konusu.
Bu konuda faaliyetlerimizı yoğun-
laştıracağız. Şu anda elektronik
bazda yapabileceğimiz ölçekler
içinde devamlı gözetim faaliyeti-
miz var. Uyumsuzluk gösteren şir-
ketlerle ilgili gözetim ve denetim
faaliyetımizi hızh şekilde sürdürü-
yoruz. Sonuçlandırdığunız vaka-
larda cezalandınlması gerekli gör-
düklerimizi Sermaye Piyasası Ku-
rulu'na bildıriyoruz.
-EğjtirnekatkıadıatandatMKB
bütçesinden 32 trflyonluk bir öde-
nek ajTÜnuşn. Verine ulaşü mı?
- Ben gelmeden evvel bu konu-
da borsamız bir taahhütte bulun-
muştu. Bu taahhüdün yerine getiril-
mesi bana düştü. Bir müddet önce
genel kurulumuzdan aldığımız so-
nuca uygun olarak 32 trilyon kay-
nak nakit olarak hesaben ödenmiş
durumda.
- Vadeli İşlem Piyasalan'na yıl
başma kadargeçeceğiniz söyleniyor.
Beîirlenen sürede start alacak mıs-
mz?
- Başlangıç itibariyle öyle bir
takvim yapılmış. Aslına bakılırsa
kesin bir takvim yok. Vadeli işlem-
ler içın gerekli teknolojik altyapı
hazır. Ama daha da önemlisi piya-
sanın işleyişı için gerekli hukuki
yapı henüz oluşturulmadı. Bu ko-
nuda Sermaye Piyasası Kurulu yet-
kili. Zanedıyorum kı önümüzdeki
dönemde bu hukuki yapının tartı-
şılacağı ve mekanikle birleştirilip
kesin bir çahşma tarihınin belirle-
neceğı bir döneme gireceğiz.
- Borsa başkanı ofarak IMKB'de
uzun vıllar adınızdan söz ertirecek
projelerini/ oiacak mı?
- Borsa yönetimıne gelen baş-
kanlann projelerinden çok bu kuru-
mun gelişme düzeyi ve amaçlan
açısından tanımlanmış e\Teler var.
Ben olaya bu evrelere uygun yapı-
lacak işîer ve gerçekleşecek proje-
ler olarak bakıyorum. Yoksa şahıs-
lara bağlanmış projelerin olduğuna
inanmıyorum. Olaya bu açıdan ba-
kıldığında borsanın bugüne kadar-
ki gelışımı fevkalade hızlı ve doğ-
ru yönde olmuş. Bızim de bundan
sonrakı hedefimiz 'uzaktan eriş>
min' sağlandığı bir borsa olmak.
Önümüzdeki dönemi birçok proje-
nin başlangıç noktası olarak göre-
biliriz.
Özelleştirme iptalleri uygulanmayacak...
Hükümet yargmın üstüne çıkıyor
• Hükümetin ÖYK'de aldığı özelleştirme jptal ve
yürütmeyi durdurmalann uygulanmaması yönündeki
İcaran nedeniyle başta Kamu Işletmeciliğini
Geliştirme Merkezi Vakfi (KİGEM) olmak üzere
sendikalar da Özelleştirme Idaresi Başkanhğı
hakkında suç duyurusunda bulunacaklar.
ANKARA (Cumhurryet
Bürosu) - Özelleştirme Yüksek
Kurulu(ÖYK), Anayasa
Mahkemesi'nin iptal ettiği
Özelleştirme Yasası'nın değer
tespit ve ihale yöntemlerine
ilişkin maddeleri uyannca
gerçekleştirilen satışlara karşı
yerel mahkemelerin verdiği
yürütmeyi durdurma ve iptal
kararlannın
uygulanamayacağını
kararlaştırdı. Yalnızca devri
gerçekleştirilmeyen Deniz
Nakliyat AŞ. Antalya Limanı
ve Erdemir için özelleştirmeler
durdurulacak.
Hükümetin bu karannın.
özelleştirmelerden duyduğu
sıkıntıyı Başbakan Mesut
Yılmaza ileten Türk-lş'in
tepkisine neden olması
bekleniyor. Türk-lş'e bağlı
sendikalann. özellikle enerji
sanrrallan ve maden
ocaklannın de\Tİ nedeniyle
örgütlülüklen tehlikeye giren
Türkiye Maden-lş ile Tes- lş'in
tepkilerini dile getirmeleri
üzerine Başkanlar Kurulu
sonuç bildirgesinden, iptal ve
yürütmeyi durdurma
kararlannın hemen
uygulanması isteği bildirildi.
Sendikalar dava
hazırtığında
Hükümetin ÖYK'de aldığı
özelleştirme iptal ve yürütmeyi
durdurmalann uygulanmaması
yönündeki karan nedeniyle
başta Kamu tşletmeciliğini
Geliştirme Merkezi Vakfi
(KİGEM) olmak üzere
sendikalar da Özelleştirme
ldaresı Başkanhğı hakkında
suç duyurusunda bulunacaklar.
KİGEM yetkilileri, yasalara
göre iptal kararlannın hemen,
yürütmeyi durdurma
kararlannın da en geç 30 gün
içinde uygulanması gerektiğini
vurgularken "yargı
karariannı uygulamayan
yöneticiler hakkında cezai
sorumluluk doğduğuna"
dikkat çektiler.
Daha önce DYP-SHP
koalisyonu döneminde
Usaş ve Çitosan'da
olduğu gibi 55. hükümetin de
özelleştirmede yargının
üstüne çıkma çabalannın
koalisyonun küçük ortağı
DSP'de sıkıntı yaratacağı
belirtildi. Başbakan Yardımcısı
Bülent Ece\it.
özelleştirmelerin işsizlik
yaratığı, tekel oluşturduğu
uyanlanyla Bakanlar
Kurulu'nda oluşturulduğunu
açıkladığı özelleştirme alt
komisyonunun çalışmalanna
ilişkin olarak kamuoyuna
henüz bilgi ulaştınlmadı.
Türk-İs arastırması
Serbest çalışandan
vergî alffîmıyof
ANKARA (AA) - Türkiye'de
serbest çalışan her beş. kişıden
üçünün gelir vergisi mükellefi ol-
madığı bildirildi. Türk-tş'm araş-
tırmasına göre. toplam nüfusu 65
mılyona yaklaşan Türkiye'de, 8
milyon 700 bin gelir vergisi mü-
kellefi bulunurken, 9 milyon 15
bin kişi de ücretli
olarak çahşıyor. Üc-
retli kesimin, 6 mil-
yon 60 bininin (4
milyon 215 binı ışçı,
1 milyon 845 bini
memur) gelir vergisi
mükellefi olduğuna
işaret edilen Türk-lş
araştırmasında. Tür-
kiye'de kendi hesabı-
na ve işveren statü-
süyle çalışan 6 milyon 454 bin
kişinin bulunduğu belirtildi.
Kendi hesabına ve işveren statü-
süyle çalışan 6 milyon 454 bin
kişiden. 2 milyon 657 bininin ge-
lir vergisi mükellefi olduğu vur-
gulanan araştırmada. serbest ça-
lışan her beş kişıden üçünün ge-
lir vergisi mükellefi olmadığı
kaydedildı.
Serbest çalışan bir kişinin yıl-
da ortalama 50 milyon lira düze-
yinde, götürü usülde gelir vergi-
sine tabi bir kişinin ise yılda or-
talama olarak 15 milyon lira ge-
lir vergisi ödediği vurgulanan
araştırmada, buna
karşılık ücretlile-
rin geçen \il kişi
başına 106 mil-
yon lira gelir ver-
gisi ödediği ifade
edildi Geçen yıl
asgari ücretle ça-
lışan bir işçinin
toplam olarak 23
milyon 450 bin li-
ra gelir vergisi
ödediği belirhlen Türk-tş araştır-
masında,
tt
1996yıbndaücretüier
toplam gelir vergisiniıı yüzde
51.4'ünü ödediler. Oy^a 1996 yı-
bnda Türkrye ekonomisinde ya-
raülan milK gelirden ücredilerin
aldığı pay >üzde 242 oramnda-
dır" görüşüne yer verildi.
• Kendi hesabına
ve işveren
statüsüyle çalışan 6
milyon 454 bin
kişiden, 2 milyon
657 bininin gelir
vergisi mükellefi
olduğu vurgulandı.
ÇtFTÇİ DOSTU / SADULLAH USUMİ
Birinci Tanm Şûrası'nda bütün dünya ülke-
terinde olduğu gibi Türk tanmının da gerek
üretim, gerekse pazarlama safhasında des-
teklenmesi oybirliği ile karara bağlandı. Bu
aradaalınan önemli kararlardan biri detanm-
sal Kirier ve tanmsal KİK'ler ile ilgili. Bu ko-
nuda verilen bir önerge aynen kabul edildi.
"Tanmsal KtT'ler ve KIK'lerözelleştirme kap-
samından çıkanlmalıdır. Satılan SEK, Et-Ba-
lık Kurumu ve Yem Sanayii gibi destekleme
kuruluşlan, üretici kooperatiflerine yeniden
kurdurulmalıdır."
Türkiye'de özelleştirme adı altında devlet
kuruluşlannı "satalım-savalım" anlayışı yay-
gınlaştınlmaya çalışılırken tanmsal KİT ve
KlK'lerin özelleştirme kapsamından çıkanl-
ması için alınan karar. tarihe geçecek kadar
önemlidir. Üstelik bu karar, üretici temsilcile-
rinin, ünivefBite hocalannın, rektör, dekan, va-
li ve çeşitli bakanlıklara mensup bürokratla-
nn katıldığı bir toplantıda alınmıştr.
Bazı komisyonlarda hayvancılık tartışma-
lara yol açmış ve konuşmacılar, SEK, Et-Ba-
lık Kurumu ve Yem Sanayii'nin özel sektöre
haraç-mezat satılmasından sonra et ve süt
üreticisinin zarar ettiğini vurgulamışlardır.
Tanm şûrasında tanmsal KİT ve KİK'ler ile
ilgili alınan karar hükümet programına ters-
tir... Zira, hükümet gözü kapalı tüm devlet ku-
ruluşlannı satmaya kararlı olduğunu birkaç
kez açıklamıştr. Birçok KfT Özelleştirme ida-
resi'nde satış sırasını beklemektedir. Devlet
Bakanı Eyüp Aşık her vesile ile bir KİK olan
Tekel'e bağlı sigara fabrıkalannı ya yabancı
şirketlere satacaklannı ya da ortaklık kura-
caklannı söylemektedir. Aslında bu satış ve-
ya ortaklık, bir cinayettir. Türk ekonomisine
bundan daha büyük bir kötülük düşünüle-
mez... Tekel'i ayaktatutan en büyük gelir kay-
nağı, sigara fabrikalandır. Fabrikalarsatılınca
Tekel'in gelir kaynaklan yetersiz kalacaktır.
Hatta, tamamen kuruyacaktır. Paraaz, pulsuz
Tekel de 3 mılyondan fazla tütün üreticisini,
güçlü yabancı ve yertı fırmalara karşı koruya-
mayacaktır. Böylece Türk tütünü de üretıcisı
de yok olup gidecektir. Amerikan şirketlerinin
Hükümet Şimdi Ne Yapacak?
Birinci Tanm Şûrası'nda Türk tanmını destekleyecek kararlar alındı.
yerli ve yabancı ortaklan, yüzlerce trilyon lira
kazanırken tütün üretıcilerimiz ya aç kalacak
ya da kentlere göç etmek zorunda kalacak-
tır. Kentlerde şu anda işsiz-güçsüz dolaşan
milyonlarca insanımıza üç milyon daha ekle-
necektir.
Şûra, hedefleri tespit eder
Tanm şûrası böytesine vahim bir gelişme-
yi önleyebilmek için bir KİK olan Tekel'in de
özelleştirme kapsamından çıkanlmasını ka-
rarlaştırmışıtır. Şûranın alınan kararlan uygu-
lama yetkisi yoktur. Hedefleri tespit eder ve
hükümetterin icraatınaışıktutar. Nitekim, Me-
sut Yılmaz hükümeti de tanm kesiminde iş-
ler her yıl bıraz daha kötüye gittiği için tanm
şûrasını toplamak gereğini duymuştur. Tanm
Bakanı Mustafa Taşar daha önce çıkanlan
yasa ve yönetmelik gereği, şûrayı toplamış-
tır. 420 şûra üyesi de gecelı-gündüzlü 10 ay-
n grup halinde çalışmış ve tanmın içinde bu-
lunduğu çıkmazdan kurtulabılmesi için hü-
kümete izlenmesi gereken politikalan tesprt
etmiştir. Şûrada alınan kararlan uygulayıp uy-
gulamamak hükümetlerin bileceği iştir. An-
cak, Türkiye'nin en etkin ve bilgilı insanlannın
3 gün çalışarak hazırladığı ciddi önerileri uy-
gulamaktan kaçınmak büyük bir risktir. 1980
yılından sonra iş başına gelen bütün hükü-
metlerin, tanm ve hayvancılığın çöküşünde
payı vardır. Ançak bundan sonra durum bi-
raz değişiktir. Zira, Yılmaz hükümeti tanm şû-
rasını kendi dönemi içinde toplamıştır. Şûra
da tanm ve hayyancılıktaki çöküntünün ne-
denlerini ve çözüm yollannı bir rapor halinde
hükümete ve Türk kamuoyuna sunmuştur.
Bundan sonra hükümet. gene de uzmanla-
nn ve üreticilerin oybirliği ile aldığı kararlan
dikkate almazsa, geçimini topraktan ve hay-
vancılıktan sağlamaya çalışan 30 milyon kır-
sal kesim insanının önüne çıkamaz ve yüzü-
ne bakamaz... Hatta, haklarında Meclis'te
açılacak araştırma ve soruşturma komisyon-
lannda hesap veremez... Hele millete hiç he-
sap veremez. Zira, tanm ve hayvancılıkta ya-
şanan sıkıntılar, sadece üreticilerin değil, ay-
nı zamanda tüketicilerin de sorunudur. Örne-
ğin, Tekel satılınca tütün üreticılen, işsız ve aç
kalacaktır. Ama, tüketici de Amerikan, Fran-
sız ve Ingiliz şirketlerinin oyuncağı haline ge-
lecek ve sigarasını onlann tespit ettiği fiyat-
lardan içmek zorunda kalacaktır. Buğdayda
da ette de sütte de zeytinyağında da çiçek
yağında da durum aynı olacaktır. Her türlü
ürün, üreticiden ucuzaalınacak, tüketiciyede
son derece pahalı olarak satılacaktır. Tanm
şûrasında alınan diğerönemli kararlar şunlar-
dır
1. Tanm satış kooperatifleri birlikleri özerk-
teştirilmelidir. Bu arada birlikler yeni ve yeter-
li öz kaynaklara kavuşturulmalıdır.
2. Tanmsal kooperatiflerin finansman ihti-
yacını karşılamak için acilen "Kooperatifler
Bankası" kurulmalıdır.
3. Tanm ile ilgili tüm ışlemler sadece Tanm
Bakanlığı'nda yapılmalıdır.
4. Devlete ait gübre fabrikalannın yıllık üre-
timi en az 8 trilyon tona çıkanlacak biçimde
çalışmalara başlatılmalıdır...
Bu kararlar tanm kesimine can verecektır.
Örneğin, tanm satış kooperatifleri birlikleri
üreticinin öz malıdır. Ama, yöneten devlet ve
hükümetlerdir. 1980 yılından sonra bu birlik-
ler bilinçli olarak batağa sürüklenmiştir. Böy-
lece çiftçı, tüccar ve sanayiciye esir edilmiş-
tir... Şûra, bu önergeyi kabul ederek biriikle-
rin devlet müdahalesinden kurtanlmasını ka-
rariaştırmıştır. Devlet fabrikalan, gübre üreti-
mini yeterii miktarda arttırdığı takdirde, güb-
re fiyatlan düşecek ve sıkıntılar kendiliğınden
ortadan kalkacaktır. Gübre sanayicileri hükü-
metlere her fırsatta "Üretımi durdurun" veya
"Istedığim fiyata satanm" gibi kafa tutama-
yacaktır. Böylece, çiftçilerimiz de istedikleri
kadar ucuz gübre kullanabilecek ve tariasına
atabilecektir. Kooperatifler bankası kurulun-
ca çiftçinin de özel bir bankası olacak ye fi-
nansman sorunu bir ölçüde çözülecektir. Ta-
nm ile ilgili işlerin Tanm Bakanlığı'nda toplan-
ması işlerin hızlanmasını sağlayacaktır...
ANKARA PAZARI
YAKÜP KEPENEK
KİT'in Intikamı'
Hükümet, KtT ürün ve hizmetlennin fıyatlannı ocak-
tan başlayarak "altı ay süre" ile arttırmayacağını açık-
ladı. Bununla "enflasyona karşı savaşım programı"
da başlatılmış oluyordu.
Onyıllardır, enflasyon nedeniyle "ekmeği her gün
küçülenler", hiç kuşkusuz bu programın başanlı ol-
masını içtenlikle istiyoriar. Bu noktada kuşku yok.
Kuşku, "Başan olasılığı var mı" sorusunda düğüm-
leniyor. "Enflasyonu düşüreceğiz" sözleriyle yıllarca
aldatılmış insanlar için bundan daha haklı bir soru ola-
maz.
Böyle bir savaşımın başarı koşulları nelerdir?
Birincisi, ekonomi politikasını "yünvten/n"güveni-
lir, az ve öz konuşan ve söylediklerini eksiksiz uygu-
layan bir kişi olduğuna, iç ve dış ekonomi çevreleri-
nin büyük çoğunluğuyla "güvenmesi" gerekir. Dikkat
edilirse burada ekonomi politikasını yürütenlerden
değil, yürütenden söz edıliyor. Çünkü bu tür program-
lann başanlı olması için, "olmazsaolmazönkoşurtek
seslilıktır. Sıyasetçi de olsa, bu tek yetkilınin, yalan
söylemeyeceğıne olan güven ve "karariılığıdır".
ıkincısı, programı, "tüm ilgili ekonomi kesimlerinin"
benimsemesi gerekir. Başta işçi ve memur sendika-
lan, meslek oda ve bıriikleri ve işveren örgütlen olmak
üzere, ekonominın ana binmleri, enflasyonla savaşı-
ma destek konusunda "uzlaşmış" olmalıdır. Bu bir
ekonomik yük dağılımıdır ve "yükün olabildiğince
eşitlikçi dağılımı" ancak böyle sağlanabilir.
Üçüncüsü, program, etiyle kemiğiyle açık-seçik ol-
malı; enflasyon tünelinden çıkışın ucu görülebilmeli-
dir.
Hükümetin öngördüğü enflasyonla savaşım prog-
ramı bu üç koşulun "hiçbihni" yerine getirmiyon kar-
şılamıyor. Hükümetin bakanlan, her gün yaptıklan
"şaşırtıcı veçelişkili" açıklamalannı sürdürüyor; sen-
dikalar ve TÜSİAD ayn telden çalıyor. Ve de böyle bir
programın uygulanmasının hiçbir biçimde kaldıra-
mayacağı bir "genel seçim" konusu gündeme geti-
rilebiliyor.
Hükümetin enflasyonla savaşım konusunda attığı
"tek somut adım" KıT ürün ve hizmet fıyatlannın altı
ay süre ile arttınlmayacağı yönünde verilen sözdür ki
bu nedenle daha yakından irdelenmelidir.
Bilindiği gibi Kn, en son verilere göre toplam yur-
tiçi üretim değerinin yaklaşık yüzde 11 'ini yaratıyor.
Ek birgösterge ise "toptan eşya fiyatlan" (TEFE) için-
deki "kamu payı"d\r. Devlet Istatistik Enstitüsü bu
payı yüzde 23.2 olarak alıyor, kalan yüzde 76.8 de
özel sektörün ağırlığıdır. Bu durumda, KİTfiyatlarının
altı ay arttınlmaması, "eger KlT-dışı ekonomide ge-
çerii fiyatlandırma uygulamalan sürdürülürse", genel
fiyat artışlannı yalnızca bu oranda etkileyebilir. Yani
enflasyon oranı, öbür koşullar veri alınırsa ve de KİT
ürünlerine, bir sıçrama bıçiminde değil de bu yıl ya-
pıldığı gibi düzenli zam yapılacağı varsayımıyla, "yıl-
lık" yalnızca "yüzde 23.2" oranında azalacaktır.
Bu yılın enflasyon oranı yaklaşık yüzde yüz oldu-
ğuna göre öngörülen KİT fiyatlama politikasıyla ula-
şılacak sonuç, "1998 enflasyon oranının yüzde 76.8
olacağı"6\r. Bunun adı da enflasyonla savaşım ol-
maz.
• • •
Burada, tarihsel bir çelişki yaşanıyor.
Yıllardır, bir türlü atılıp-satılamayan, ekonominin
"baş belası" ilan edilerek rantçı sermayeye sudan
ucuza satılan KlTin, "e/de kalan bölümü" enflasyon-
dan kurtuluşun "en etkili aracı" olarak kullanılmak is-
teniyor. "Biran önce özelleştirilsin" çığlıkları atanlar,
enflasyon karşısındaki çaresizliklerinden "KİT simi-
dine" sanlarak kurtulmak istiyor. Tek başına bu olgu,
KİT'in en azından ülkenin gelişmesınde kılit işlevı gö-
rebilecek önemde olanlannın "özerkleştirilerek ko-
rvnmasını" isteyenlerin ne kadar haklı olduğunu ka-
nıtlıyor.
•••
Bütçe gerekçesi (1988) KİT'in, geçen yıl, yani
1996'da 187 trilyon lira kâr ettiğıni, 1997'de de 127.6
trilyon kâr beklendiğini açıklıyor. Üstelik bu sonuç,
pek çok büyük KİT'in, "özelleştirildiği ya da özelleş-
tirme kapsamına alındığı" bir dönemde alınmaktadır.
Öte yönden "fiyat artırmama karanna" KİT sistemin-
den çıkanlan, ancak henüz özelleştinlmeyen kuruluş-
ların ne ölçüde katıldıklan bellı değildir. Bu noktanın
da öncelikle açıklık kazanması gerekir. KİT fiyatlan-
nın artınlmaması, bu kuruluşlann satın aldıklan mal
ve hizmet fiyatlan yüksek olacağına göre gelecek yıl,
"ya bu büyüklükteki kârlanndan tümüyle vazgeçme-
Ieriya da zarar etmelen" anlamına gelecektır. Bu za-
rann "toplumsal sommluluğu" ise ayn bir konudur.
Öyle anlaşılıyor ki sonuçta, enflasyonla savaşım
adı altında "alta gidecek olanlar" her zaman olduğu
gibi emeğiyle geçinenler ve kamu ekonomik kes-
imıdir.
borsada
tutacak nî
^ Telekom
P hisseleri
yarayacak?
f inans dünyası
1998"e hazır
Uzakdoğu
krizi Türkiye
gündeminde
yeranyor
Türkiye
Kalkınma
Bankası'nı
Erdemir hisseleri
kurtaracak
y'On
f • 1 t K O N O M I K
TREISTD
HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ