Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 ARAUK 1997 PAZARTESİ
4 HABERLER
Güreş: DVPye
Doneonnm
• KİLİS (Cumhuriyet) -
Kilis'in düşman ışgahnden
kurtuluşunun 76. yıldönûmü
törenlerine katılmak üzere
kente gelen Bağrmsız
Milletvekili Doğan Güreş,
yeniden DYP'ye dönmeyi
dûşüneceğini söyledi. ll
sınınnda Belediye Başkanı
Güven Sipahi ve kalabalık
bir yurttaş topluluğu
tarafından karşılanan Güreş,
gördüğü yoğun ilgiden
memnunluk duyduğunu dile
getirdi. Bazı partüilerin,
"Paşam yuvaya daha ne
zaman döneceksin"
yolundaki sorulannı
yanıtlayan Güreş, polıtikaya
hâlâ ısınamadığını
kaydederek, "Ben DYP'nin
RP ile koalisyon kurmastna
tepki göstererek partimden
aynlmıştım. Şartlar değişti.
DYP'ye dönmeyi
düşûneceğim" dedi.
SendKacı Metin
Tirker öMü
• KARABÜK
(Cumhuriyet) - ABDde
yaklaşık bir yıldır tedavi
gören Hak-lş'e bağlı Öz
Çelik-lş Sendikasrnın Genel
Başkanı Metin Türker
yaşanunı yitirdi. Cuma günü
ABD'den Türkiye'ye
getirilerek memleketi
Karabük'e götürülen ve
burada ölen Metin Türker
bugün Karabük'te toprağa
verilecek.
Enriyet HTyi
yatariadı
• ANKARA (AA) - İnsan
Haklan Derneği'nin (IHD)
eylül ayında meydana gelen
bazı olaylara ilişkin
hazırladığı raporla ilgili
olarak Emniyet Genel
Müdürlüğü Terörle
Mücadele Dairesi
Başkanhğı tarafından
yapılan araştırmada,
iHD'nin, Diyarbakır'da faili
meçhul kişilerce
öldürüldüğünii ıddia ettiği
Mehmet Ölçer'in, Hüseyin
Buz ısımli şahıs tarafından
öldürüldüğü ve Buz'un
yakalanarak tutuldandığı
kaydedildi. Osmaniye'den
Iskenderun'a giderken yolda
ba$ka bir araçtan yapılan
sılahlı saldın ile kimliği
belirsizkişiteftfe
öldürüldüğü iddia edilen
Yusuf Topçu cinayetiyle
ilgili olarak da, Namdc
Kemal Kırmızıoğlu,
Erhan Kırmızıoğlu, Yıldır
Tüfenkli ve Tahsin Ballı
isimli şahıslann fırari sanık
olarak arandıklan belirtildi.
Çanakkale'de faili meçhul
kişilerce öldürüldüğü iddia
edilen Şamil Temiz'in,
Mehmet Acar tarafından
öldürüldüğü belirtildi.
ASİALACAK
toplantısı
• İstanbul Haber Senis -
KKTC'li işadamı Asil
Nadir'den alacakh olan
gazeteciler, bugün saat
19.30'da Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti
Burhan Felek Konferans
Salonu'nda yine bir araya
gelecekler. Son gelişmeleri
değerlendirecek olan
gazeteciler, alacak
lıstesinın
tamamlanmasından sonra
Asil Nadir'in avukatlanyla
görüşme öncesi durum
değerlendirmesi
yapacaklar.
ÇGD raporu
• İstanbul Haber Servisi -
Çağdaş Gazeteciler
Derneği (ÇGD),
Genelkurmay
Başkanhğı'nın geçen ay
gazetecileri tophıca
Güneydoğu'ya götürmesini
'firmalanrı düzenlediği
basın gezilerine'
benzeterek geziyle ilgili
yayınlann objektiflikten
uzak olduğunu belirtti.
ÇGD raporunda gazetemiz
dışında hiçbir basın
kuruluşunda sendika
bulunmamasına dikkat
çekildi.
DüzBltme
• Dünkü gazetemizde yer
alan "Adaylann hedefı
konuşan üniversite"
başhklı yazımızda Prof. Dr.
Burhan Şenatalar'ın
özgeçmişinde yer alan,
'Doktorasını Ahnanya'da
Saarland Üniversitesi'nden
aldr ifadesi yanhştır.
Doğru ifade, "Doktora
çahşmasımn bir bölümünü
Almanya'nın Saarland
Oniversitesi'nde yürüten
Şenatalar, doktorasını 1973
yılında istanbul
Üniversitesi'nden aldı"
olacaktır. Düzeltir, özür
dileriz.
Batman'da bir PKK'liyi yakalayan görevlüer tutanağa'JİTEM personeli' diye imza attılar
JÎTEM resmen belgelendiHALtLNEBtLER
Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı
istihbarat ve operasyon kuruluşu
JlTEM'in varhğı; özellikle, Susurluk
çetesi tartışmalan sırasında kamuoyunu
uzun süre uğraştırdı. Tartışmalar
sırasında komıyla ilgili en yetkili kişi
olan dönemin Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Burhanettm
BigaİL JlTEM'in varlığını kesin bir
dille reddetti. Kasım ayı içinde bir grup
gazetecinin Güneydoğu'da yaptığı gezi
sırasında da üst düzey askerler
JÎTEM'in olmadığını gazetecilere
söylediler. Ancak Diyarbakır Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan bir
yargılamada JlTEM'in varlığına,
• Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Burhanettin
Bigalı tarafından kesin olarak reddedilen jandarma istihbarat
kuruluşu JlTEM'in varhğı, istihbarat ve operasyon görevleri
yaptığı Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan bir
yargılama sırasında ortaya çıktı.
istihbarat ve operasyon yaptığına
ilişkin karutlar ortaya çıktı. Diyarbakır
Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
"süahh çetenin sair efradı olmak"
suçlamasıyla yargılanan Mehmet
Zennun Rüzgâr, dava dosyasının 12
dizi numarasında yer alan yakalama
tutanağına göre 11 Kasım 1994
tarihinde Batman kent meîkezinde
yakalandı. Aynı tutanağa göre Mehmet
Zennun Rüzgâr, "yasadışı PKK terör
örgütüne vardım-yatakhk suçundan
takip" ediliyordu. Rüzgâr'ı yakalayan
kişiler, yakalama tutanağına "JİTEM
personeBT>
olarak imza attılar. Yine
tutanağa göre Rüzgâr, yakalandıktan
sonra Siirt ll Jandarma Komutanlığı
Sorgu Merkezi'ne teslim edildi.
Mehmet Zennun Rüzgâr, Diyarbakır
Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından
yapılan yargılama sonucunda silahlı
çetenin sair efradı olmak suçundan
hüküm giydi. Rüzgâr' m avukatı
Mustafa Lûtfi KTVKL, karan temyiz
etmek için Yargıtay 9. Dairesi'ne
yazdığı dilekçede, JİTEM konusuna
şöyle değindi: "Sanık, dosya içeriğine
göre JİTEM görevüsi olarak imza atan
kişilerce yakalanrtuş ve sorgusu
yapdmıştır. En yüksck yetkili merciler
tarafından ve bu arada Jandarma
Genel Komutanı tarafından da
reddedilen ve yasal sayümayan
JİTEM'in yakalama ve sorgulamasL,
hukuka aykm delil dde etmektirJ"
Mustafa Lütfi Kıyıcı, Yargıtay 9.
Dairesi tarafından aralık ayının
ortasında verilecek kararda, JtTEM'in
hukuka aykınlığımn etkili olmasını
beklediğini belirtti.
Bakanlık, dinci okullan, görevlendireceği danışmanlar ile sürekli kontrolde tutacak
Tarikat okııflamıa gözalb
EBRUTOKTAR
ANKARA - Tüm özel okullan araştırma
kapsamına alan Mılli Eğitim Bakanlığı, ocak-
şubat aylannda tamamlanacak inceleme so-
nuçlanna göre şüpheli okullara danışman
atayacak. Hazırlanan "Ozel Oğretim Ku-
nımlanndaGörevieDdirikcekBakanhk Da-
ruşmanlığı Yönergesi''ne gö-
re özel okullan denetleyen
bakanlık, tarikat okullannı
belirleyecek. Bakanlık, kıhk
kıyafet yönetmeliğine uyma-
yan Aziziye llköğretim Oku-
lu, Ferda tlköğretim Okulu
ve Fatih Erkek ve Kız lısele-
ri hakkında da soruşturma
açtı.
Milli Eğıtım Bakanlığı tüm
özel okullan denetim altında
tutmak üzere "ÖzelÖğretiın
Kurumlannda Göreviendi-
ritecek Bakanlık Damşman-
kğı Yönergesi'' hazırladı. Mıl-
li GüvenlikKurulu'nun "kök-
tendinci eylenüere karşı ön-
lemahnmag*karanndan son-
ra hazırlanan yönerge, şeri-
atçı özel okullara karşı örilem
alınması için "danışman"
atamalannı öngörüyor. Mil-
li Egitim Bakanı HiluntC
I1ua>ay'm Teftiş Kurulu Baş-
lcarmğı'nda gerçekleştirdiği
bürokrat değişikliklerinden
sonra tüm özel öğretim okullan "•gözamna"
alınırken, soruşturması devam eden okulla-
ra inceleme raporlanna göre danışman ata-
nacak.
Eski Teftiş Kurulu Başkanı Cemal Şe-
ker'in görevden alınrp yerine Saim Erdem'in
atanmasıyla hız kazanan denetimlerden bu-
nalan tarikatçı okullann, kadın eğitimcile-
rin türbanla derse girmelerinin sorun olma-
sı üzerine bu yıl erkek öğretrnenleri tercih
ettigi kaydedildi. Ankara fl Milh Eğitim Mü-
dürü Behçet Yavuz'un da "tesettürtü fotoğ-
rafiara" ilişkin her türlü belgeyi reddettiği
öğrenildi.
8 yıllık kesintisiz temel eğitime geçilme-
sinden sonraaçılan özel okul ve dershanesa-
Tarikat okuDaı% dinci eğitimi yayrrfâk aınaayto Türkrye sı lise ve kolejler açtılar.
Türkiye'de 100'den fazla okulu bulunan Fethullah Güİen, tarikat okuHannda ilk sırada yer alryor.
yısında da çok büyük bir artış olmadığı öğ-
renildi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine gö-
re bu yıl yurt genelinde 300 dershane, 130
özel okul açıldı. Teftiş Kurul Başkanhğı' mn
yürüttûğü ve ocak-şubat aylannda sonuçla-
nacak soruşturma sonuçlanna göre, kuru-
cu müdür ya da öğretrnenleri yönetmelik
usullerine aykın davranan
özel okullara danışman ata-
nacak. Yönergeyegöre daraş-
manlann görevleri şöyle:
- Danışmanlann gerekli
görmesi halinde, valütlderce
diğer kamu kurum ve kuru-
luşlanndan da biliriaşi gö-
revlendirilebilecek.
- Teftiş raporlanrun ince-
lenmesi sonucunda, gerekli
görülen hallerde ya da vali-
lik teklifî doğrultusunda ba-
kanlık danışmanı görevlen-
dirilebilecek.
- Bakanhk danışmanının
görevsüresi,görevtendirOece-
ği konunun özeUigine göre,
genel müdürlükçe ahnacak
makam onayı ile beuriene-
cek.
- Danışman, özel okulda
idari boşluğun doğduğunu,
ve öğretim faaliyetle-
rmm aksadığını behTİerse,
gerekli önlemlerin alınması
için teklifte bulunabilecek.
Laik ve sosyal demokrat 23 yıllık yargıçtan Oltan Sungurlu'nun kararnamesine tepki
1 yıldır sürgünhayatıyaşıyorum'
EVfrN GÖKTAŞ
ANKARA - Hâkımler ve Savcı-
lar Yüksek Kurulu'nca (HSYK)
yayımlanan yargıç ve savcı karar-
namesine, 23 yıllık yargıç Güntaç
Deger isyan etti. Bolu'nun Cuma-
yeri ilçesinde asliye yargıcı olan De-
ğer, "sosyal demokrat ve laik" bir
hukukçu olmasından ve şımdiye
kadar ilkelerinden ödün vermeme-
sinden dolayı 7 yıldır eşi ve ço-
cuklanndan ayn sürgün yaşadığı-
nı belirtti.
Son kararnameyle Giresun'un
Şebinkarahisar ilçesine gönderi-
len Güntaç Değer, Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, şimdiye kadar
hiçbir soruşturma geçirmediğini
• Eşi Elazığ'da noter olan Bolu'nun Cumayeri ilçesinde görevli asliye ceza yargıcı
Güntaç Değer, 'sosyal demokrat ve laik' bir kişiliğe sahip olduğu için 7 yüdan beri
ailesinden ve çocuklanndan ayn otel odalannda yaşadığını, son olarak Şebinkarahisar'a
sürüldüğünü söyledi.
ancak "sosyaldemokratvebdk" bir
kişiliğe sahip olması nedeniyle 7
yıldır parçalanmış aileyi oynadı-
ğını, nedensizyere oradan oraya sû-
rüldüğünü belirtti. Değer, "Bunu
gören arkadaşlanm hakkımda
olumsuz duşünceye kaputyor. İste-
meverekçevremde kötü imaj bıra-
kryorum" diye konuştu.
Eşinin Elazığ'da noterlik yaptı-
ğını, iki çocuğunun da Ankara'da
okuduğunu anlatan Değer, sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Eşimveçocuklanmdanayn oJ-
duğum için \ıllardır otel odalann-
da kah\orum. Biryargıca otd oda-
sında kalmak yalâşır mı? Aile bû-
tünlüğümüzün bugüne kadar hiçe
sayılmasına karşın, birçok şeyegö-
ğüs gerip bugünlere geldik. Eğer
bir istekte bulunsaydım ya eşim ya
da çocuklarunayakın bir yer ister-
dim. Şebinkanüıisar'a atanmakla
kürsû hagımgziıgım da elimden
abnnuş oldu. Neden >upılı>or an-
lanuyorum. BUdiğim tek bir şey
van Bugüne kadar sosyal demok-
rat bir bukukçu olarak çağdaşdü-
şünmüşvegöre\imin gereguıi vap-
ıruşundır. Atatürkçü ve laik bir üı-
sanım. Şimdiye kadar düsüncele-
rimden asla ödün vermedim. Bu
nedenle bep sürgün ve kryıma uğ-
raduuT Değer, adının kım tarafın-
dan HSYK'ye sokulduğunu ve ku-
raldan nasıl geçtiğini bilmediğini
vurguladı. Not ortalamasının 86,
son müfettiş tahkikattnın iyi oldu-
ğunu, tüm arkadaşlannın birinci
sınıfayükseldiğini anımsatan De-
ğer, "Bu sürgün ve kıyımlarla, be-
nim birinci sunfa ayrümam müm-
kün degUdir" diye konuştu.
Değer. şu göriişlen dile getirdi:
"Bu kararnamebenim için sürp-
riz oldu. Niçin yıBardan beri hak-
kımda böyle bir tavır takınılıyor,
bir türlü anlaımyonım. Bu roes-
lektcki tecrübe ve kıdemime göre
benden vararlanmalan mümkün
iken beni tamamen pasifize edip
emekli otmaya zoriuyorlar. Karar-
name bazı şahıslar yönünden yıı-
muşaolmışolabüir, ama benim için
tam bir sürgün ve kı> ım kararna-
mesidir. İstikbatinı köreltihnek is-
teniyor. Yüksek kunıhın bu tasar-
ruhina karşı, yargıyoluna başMir-
ınakmümkündeğjL Keşkeyargıyo-
lu açık olsavdı da bu durumu göz-
ler önüne sersevdimr
Yeni Dünya Düzeni saldınları tartışıldı
Küreselleşmeye karşı
emekçi dayanişması
İstanbul Haber Servisi - DlSK'e bağlı
Tekstil-lş Sendikası'nm evsahipliğinde is-
tanbul'da bir araya gelen Akdenizli 11 ül-
kenin emekçi temsilcüeri küreselleşmeye
karşı emekçi dayanışmasını gerçekleştir-
me karan aldılar. Dün sona eren "1. Avru-
paAlufenizTekstilGivimveDeriKaaferao-
a"mn sonuç bildirgesinde,
sektörde küreselleşme ile bir-
likte işçi haklannda ihlaller
meydana geldiği belirtilerek
"Dünvadaki ultrafiberalsal-
dın ve küreselleşme rüzgâr-
lanna karşı emeğin ulusla-
rarası alandaişTMrliğizorun-
ludur" denildı.
Avrupa Tekstil Giyim ve
Deri Işçileri Sendikalan Fe-
derasyonu (ETUF: TCL) ile
DtSK-Tekstil-lş Sendika-
sı'nm birlikte düzenledikle-
ri konferans dün Macka Oteli'nde sona er-
di. Konferans sonrasında görüşlerini açık-
layan DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak
dünyada devletlerin devletlerle ilişkileri-
nin yerini artık sivil toplum örgütlerinin
ilişkilerinin aldığını belirtti.
Budak, AB Siyasi Komisyonu'nun, Tür-
kiye'nin AB'nin genişleme sürecine karşı
çıİcan raporuna paralel bir karartasansı ha-
• 1. Avrupa
Akdeaiz Tekstil
Giyim ve Deri
Konferansı'nm
sonuç bildirgesinde
"Dünyadaki ultra
liberal saldın
karşısmda emeğin
uluslararası alanda
işbirliği zorunludur"
denildi.
zırlayan Avrupa Sendikalar Konfederasyo-
nu (ETUC) Yönetim Kurulu'nda DlSK'in
koyduğu tavn anımsatarak "Biz bu toplan-
tmkaalarakhemDukaranncıkınasınıön-
ledikhemdeTürkiye'yidestekleyenbirka-
rarm çıkmasım sağlayarak Türkiye'ye bü-
yük bir avantaj sağLadık" dedi. Budak,
ETUC üyelerinin Avrupa'nın
her ülkesinde devletten sonra-
kı en büyük güç olduğunukay-
detri.
ETUF: TCL Genel Sekre-
teri Patrickltschert de 20 yıl-
dır ilk kez böyle bir konfe-
rans toplandığmı vurguladı ve
konferansta dünyadaki ultra
liberal akımın saldınlanna na-
sıl karşı konulacağmın tartışıl-
dığını söyledi. Itschert şöyle
devam etti: "KüreseJleşmeAB
içindede büyük işsiztikdoğur-
du. Sosyalgüvenlik sistemine. sendikal hak
veözgürlükiere karşı büyük bir saldın baş-
lato. Fakat emekçilerin de bu akıma karşı
durmalan, küreselleşmenin bir kural ve
çerçeve içine ahnmag şart Bu amaçla böl-
gesel ve ikOi projeler geliştirmek, emeğin
küresel dayanışmasını sağlamak, çahşma
yaşamına ilişkin orensd yasalar geüştir-
mek znrundâyız."
Yılmaz, KKTC Başbakanı Eroglu ile gorüstü
'AB, Kıbns konusunda
hataya düşmemelV
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Baş-
bakan Mesut Yılmaz, Avrupa Birliği'nin
(AB) genişleme ile ilgili karanm alacağı
Lüksemburg Zirvesi'nde, Kıbns Türkleri-
ni yok sayması ve tam üyelik müzakerele-
rini Kıbns Rum Yönetimi'yle başlatma ha-
tasına düşmemesi gerektiğini söyledi.
AB'nin hataya düşmesi du-
rumunda Türkiye ile
KKTC'nin entegrasyon süre-
cinin hızlanacağı mesajını ve-
ren Yıhnaz, adadaki iki ege-
men varlığın tanınması ge-
rektiğini bildirdi.
Yılmaz, dün KKTC Baş-
bakanı DervişEroghı'nu Baş-
bakanlık Konutu'nda kabul
etti. Görüşme öncesinde bir
konuşmayapan Yılmaz, için-
de bulunulan dönemin Kıb-
ns'ın geleceği açısmdan çok
önemlı olduğunu vurguladı. Yılmaz, AB'nin
Kıbns Rum Yönetimi'yle tam üyelik gö-
rüşmelerinin başlatılmasına yönelik karar
aldığını anımsatarak şunlan söyledi: "Biz
Lüksemburg Zirvesi öncesi AB ülkeleriyle
yapüğutuz temaslardaböyle biradımın. an-
cak beDi şartiann sağlanması halinde tara-
finuaiandadesteMenecegauapkca ifade edi-
yoruz. AB, Kıbns ile görüşme karan alır-
• Başbakan Mesut
Yılmaz, AB'mn
Kıbns Rum
Yönetimi'yle tam
üyelik görüşmelerinin
başlatılması
durumunda Türkiye
ile KKTC'nin
entegrasyon sûrectnin
hızlanacağı mesajım
verdi.
kenKıbns'mtErnsinaıeseksiniacıktabınLk-
nuşor. Şimdi bunun çözümü için de bizden
yardunbekfemektedirier. ABüeKıbns ara-
sındaki görüşmeler, adanın sadece bir bö-
lümü üzerinde egemen olan Kıbns Rum
kesimiyle görüşmeler şeklinde yapıhrsa,
Türkiye'nin buna karşı rutumunun ne ola-
cağıaçıknr. \e bu görüşmeler-
den dahaçok,öncebuüin dün-
yaya duyurulmuştur."
Yıhnaz, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirelve KKTC
Curnhurbaşkanı Rauf Denk-
taş arasında imzalanan 20
Ocak deklarasyonunun
TBMM'de onaylandığını
anımsatarak Türkiye'de hiç-
bir hükümetin buna aykın
davranmayacağını söyledi.
Eroglu da Kıbns'ta varolan
sıkınülann aşılması için yap-
tıklan programlann uygulanmasında Yıl-
maz'ın büyük destek verdiğini belirterek
özellikle kuraklıktan zarar gören çiftçilere
verilen maddi desteğin kendilerini rahatlat-
tığını kaydetti. Maddi sorunlannın aşıhna-
sına yönelik olarak Türkiye'nin 1998 yılın-
da 80 milyon dolarlık kredi sağladığına işa-
ret eden Eroglu, Türkiye'nin desteği saye-
sinde ülkesinın moral kazandığını bildirdi.
BİZBİZE
ERDAL ATABEK
Şorumluluk Alamayan
İnsanımız...
'Bir zıncır en zayıf halkası kadar sağtamdır.'
Özdeyiş
Bir toplum, şorumluluk alabilen insanlan kadar
güçlüdür.
Şorumluluk alabilmek, aldığı sorumluluğu taşı-
yabilmek, taşıdığı sorumluluğun hesabına sahip
çıkabilmek, bu hesaba sahip çıkarken sıkırrtı çek-
meyi göze alabilmek, acılara göğüs gerebilmek bir
kişilik sorunudur, bir karaktersorunudur, bir "adam
olma" sorunudur.
Eğer bir toplum, şorumluluk alabilen insanteır ye-
tiştiremiyorsa, insanlan sorumluluktan kaçmak için
birbiıierini kullanıyorsa, şorumluluk almamak için
entrikaya başvuruyorsa, o toplumunbaşanya uteş-
ma şansı yoktur.
Bu toplumu bir topluluk, bir grup, bir şirket, bir
organizasyon, bir aile olarak da düşünebiliriz. So-
rumluluğu kendi üzerinden atmaya çalışan, so-
rumluluğu başkasına yıkmaya çalışan insanlardan
oluşan bir grup, çökmeye mahkûmdur. Burada
önemli olan, "insanlann neden sonjmluluk alama-
dıöını" anlayabilmektir.
Insanlar neden şorumluluk alamaz?
Öncelikle "kendi sonjmluluğunu" neden ala-
maz?
Sonra "toplumsal sorumluluğu" neden alamaz?
Insanın sorumlulugu "kendi sorumluluğu" He bit-
mez. Çünkü, "kendi sorumluluğumuz" sandığımız
olgu, ilişkJde olduğumuz kişilerle oluşan "ortak so-
rumluluğumuz"öuT. Yalnız "kendimizin" sandığı-
mız pek çok etken, "ortaklaşa etkilendiğimiz" et-
kilerden oluşur. Onun için de yalnız kendini düşü-
nen "benc;7"ler, sonuçta yalnız kalarak kendini de
sandıklan gibi düşünmediklerini anlarlar.
Peki, "sorumluluk" nedir? Nasıl verilir? Nasıl alı-
nır? Nasıl oluşur?
Öncelikle bilmemiz gerekir ki "sorumluluk", bt-
reysel değil, toplumsal bir olgudur. Bize ''sorum-
luluk" veren ortam, başkalanyla paylaştığımız or-
tamdır. Eğer çocukluğumuzda bir oyuncağı sıray-
la kullanmayı öğrenmemişsek "sorumluluk alma-
mız" gelişemez.
"Sorumluluk a/ma"nın ilk adımı, kendimizden
başkalannın da varolduğunu bilmemiz, kabul et-
memiz, onunla paylaşmayı kabul etmemizdir.
Builkadım, "empatikyaklaşım "dır. Kendimizden
başkasını da kendimiz gibi kabul etmemizi, onun-
la birlikte olmamızı, onu anlamamtzı gerekli kılar.
"Sorumluluk alma "nın ikinci adımı, kendi yaptık-
lanmızın "neden sonuç" ilişkisini diişünmemizdir.
Ne yaptığımızı düşünmek, neden yaptığımızı dü-
şünmek, sonuçta nereye varacağımızı düşünme-
yi zorunlu kılar. Bu düşünce; dizgesel, zihinsel iş-
lemin süreci demektir ve sorumluluğun bilişsel te-
melini oluşturur. Sorumluluk, sanıldığı gibi birisine
karşı duyulan yükümlülük değil, kişinin kendi zihin-
sel sürecinin sonucudur.
"Sorumluluk alma "nın bundan sonraki adımı,
"kendi yaptığımızın" riskini almamız, sonucuna
katlanmayı göze almamızdır. Çünkü, her sorumlu-
luk, kendimizin odemesi gereken birferturadernek-
tir. Bufaturayi ödemeyi göze almak belki de bir ris-
kin göğüslenmesıdir. Ancak hiçbir zaman sorum-
luluk riskten aynlmaz. Bu da kişinin özgüveni de-
mektir.
Onun için de "sorumluluk alma" kişinin "özgû-
veni"y\e ortak bir özellik taşır. Özgüveni olmayan-
lar, sorumluluk alamazlar, riski göze alamazlar, bu-
nun için de başanyı rastlantılardan beklerier.
Peki, biz neden "sorumluluk alamayan insanımz'\
yetiştiriyoruz.
Bunun temel nedeni, "çocuManm/za sorumluluk
vermeyişimiz "d ir.
Çocuklanmıza kendi sorumluluMannı vermiyoruz.
Onlan her şeye karşı biz koruyoruz.
Onlara "kendilerini korumalannı" öğretmiyoruz.
Bütün güçlüklerini biz çözüyoruz.
Onlara kendi güçlüklerini çözmeyi öğretmiyo-
ruz.
Karşılaşacaklan güçlükteri göze alamıyoruz.
Güçlüklerle mücadele etmeyi öğretmiyoruz.
Güçlüklere karşı dayanıklı, sağlam iradeli, güç-
lü kişilıkli, kendi karannı verebilen, sebatlı ve azim-
li insanlar yetiştiremiyoruz.
Tersine, güçlüklere karşı dayanıksız, zayrf irade-
li, zayıf kişilikli, kararlannı hep başkalanndan bek-
teyen, sebatsız ve azimsiz basıt tüketiciler yetişti-
riyoruz.
Sonra da Türkiye'nin geteceğini bu yetiştiteme-
diğimiz insanlardan mı bekliyoruz?
Bu gerçekleri göremezsek daha çok bekleriz ve
daha çok yanılınz...
Samyer'de otaylı gece: 2 ölö
• İstanbul Haber Servisi - Sanyer Kireçbunıu'ndaki
Sera Çay Bahçesı'ne dün akşam saat 22.15
sıralannda silahlı saldında bulunuldu. tki kişinin
tabancalı ve bıçaklı saldmsına uğrayan özel harekâtta
görevli polis memuru Akif Şenoğlu (33) ile çay
bahçesinde garson olarak çalışan Önder Duman (25)
yaşammı yitirdi. Emniyet yetkilileri, görgü
tanıklannm ifadeleri doğrultusunda içlerinde Kadir
Akgül ve soyadı belirlenemeyen Sami adlı bir kişinin
de bulunduğu 5 kişinin saldınyı gerçekleştirdiğini
belirttiler. Saldınnın siyasi bir yönünün olmadığı da
kaydedildi.
Başesgioğlu yardım tsted
• İâanbul Haber Servisi - tçişleri Bakanı Murat
Başesgioğlu, Başbakan Mesut Yılmaz'ın çabasmm
yeterli olmadığını belirterek Susurluk olayını
aydmlatmak için tüm siyasi partilerin yardımcı
olmalan gerektiğini belirtti. Başesgioğlu, Ankara ve
İstanbul büyükşehir belediye başkanlan hakkında
devam eden soruşturmalar bulunduğu anımsatarak
"Soruşturma komisyonlan gerek görürse hen an
açığa alınabilirler" dedi.
Göğüs kanserine karşı aşı
• CHICAGO (AA) - California Üniversitesi
araştırmacılan tarafından göğüs kanserine karşı
geliştirilen aşmın, tümörleri iyileştirebildiği ve
kanserin yayılmasını durdurduğu bildirildi. Fareler
üzerinde aşıyla yapılan laboratuvar deneylerinde
başanlı sonuçlar alındığını kaydeden araştırmacılar,
aşının, insanlar üzerinde denendıkten sonra
üretilebileceğini belirtiyorlar.
Model BM toplantısı
• İstanbul Haber Servisi - Dünya banşına katkıda
bulunmak amacıyla üçüncüsü düzenlenen "Model
Birleşmiş Milletler Toplantısı" dün Üsküdar
Amerikan Lisesi'nde yapılan genel kurul ile sona
erdi. Bu yıl yapılan toplantıya yabancı ülkelerden
öğrencilerin de katıldığı belirtildi.