08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8ARALIK 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Geçen yıl sonu itibanyla faili meçhul olaylara ait 14 bin 923 dosyadan 12 bin 523'ü Diyarbakır'a ait DGMler faili meçhul dosya dohıANKARA (AA) - Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) başsavcılıklannda, geçen yıl sonu itibanyla faili meçhul olaylara ilişkin toplam 14 bin 923 dosya- nın olduğu belirlendi. Diyarbakır DGM Başsavcılıgı 12 bin 523 dosya ile ilk sı- rada bulunurken, 14 dosya ile lstanbul DGM son sırada yer ahyor. Faili belli olmayan olaylara ilişkin dos- yalann, DGM başsavcılıklannın toplam iş yükûndeki oranı yüzde 60.9 olarak tes- pfcedıldi. Adli Sicil ve Istatistik Genel Müdürlü- ğü'nün 1996 yılı verilerine göre 1 Ocak 1996 ile 31 Aralık 1996 tarihleri arasın- da Türkiye'deki DGM bassavcılıklanna toplam bin 945 faili belli olmayan dosya geldi. Bu sayı. önceki yıllardan devrolan 13 bin 376 dosya ile 15 bin 321'e ulaştı. Faili meçhul dosyalardan 12 bin 523 'ü Diyarbakır DGM'de bulunuyor. Diyarba- kır DGM' yi sırasıylabin 26 dosya ile Ma- latya DGM, 687 dosya ile Erzincan DGM. 396 dosya ile Ankara DGM, 112 dosya ile tzmir DGM, 109 dosya ile Kon- ya DGM, 56 dosya ile Kayseri DGM iz- lerken, îstanbul DGM, 14 dosya ile son sırada yer ahyor. 1996 yılında Türkiye'de bulunan 8 DGM başsavcılığının toplam iş yükünde- ki faili meçhul dosya oranı ise ortalama yüzde 60.9 olarak tespit edildı. DGM'lerde 1996 yılı içerisinde faili belli olmayan dosyalardan 272'sinin faili bulundu. Dosyalardan 126 'sı zamanaşımı nede- niyle işlemden kaldınldı. 1996 yılında Ankara, Kayseri ve Konya DGM başsav- cılıklannda, geçmiş yıllarda faili belli ol- mayan soruşturmalann hiçbiri aydınlatı- lamazken, Diyarbakır DGM'de 125, îz- mir DGM'de 99, Malatya DGM'de 18. lstanbul DGM'de 17, Erzincan DGM'de 13 dosyanın failleri bulundu. Öte yandan, failleri belli olmayan An- kara DGM'deki 108 dosya, lstanbul DGM'deki 11 dosya, Erzincan DGM'de- ki 6 dosya ve Diyarbakır DGM'deki 1 dosya zamanaşımı nedeniyle işlemden kaldınldı. Bekleroe sflresi 4 bin gûn Adlı Sicil ve îstatistik Genel Müdürlü- ğü'nüntespitierinegöre, 1996 yılında fa- ili meçhul dosyalann ortalama bekleme süresi 4 bin 348 gün olarak belirlendi. Bekleme sürelennin DGM'lere göre da- ğılımı şu şekilde: "Erztacan DGM 8 bin 717 gün, Diyar- bakırDGM 7bin 384gün, Malatya DGM 3 bin 136 gün, Kayseri DGM bin 656 gün, Konya DGM 542 gün, lzmir DGM 392 gün, Ankara DGM 313 gün ve lstanbul DGM 270 gün." Bu arada, 1997 yılı içerisinde Kayse- ri. Malatya, Konya ve Erzincan DGM'Ier kapatılarak, Erzurum, Van ve Adana DGM'Ier açıldı. Kayseri DGM'nin ka- patılması ile buradaki dosyalar Ankara DGM'ye, Erzincan DGM'nin kapahlma- sıyla yerine açılan Erzurum DGM'ye, Konya DGM'nin kapatıtmasıyla yerine açılan Adana DGM'ye, Malatya DGM'nin kapatılmasıyla yerine açılan Van DGM'ye aktanldı. Ankara DGM başsavcıhklannda faili belli olmayan çok önemli olaylara ilişkin soruşturmalar bulunuyor. Bunlardan bi- risi, gazeteci-yazar UğurMumcu'nun 24 Ocak 1993'te uğradığı bombalı suikast ile ılgili soruşturma dosyası. Ankara DGM 'de, eski Tûrk Hukuk Ku- rumu Başkanı Prof. Dr. Muammer Ak- sov, eski Ankara Üniversitesi llahiyat Fa- kültesi Ögretim Uyesi Doç. Dr. Bahriye Üçok ve emekli Binbaşı Cem Ersever'in öldürülmesinden sonra başlatılan soruş- turrnalardan da henüz sonuç alınamadı. Öte yandan Türkiye'deki adli mahke- melerde ışlem gören dosya sayısı, geçen yıl 3 mılyon 515 bin 579 olarak belirlen- di. Türkiye nüfusunun 27 milyon 509 bin olduğu 1960 yılında toplam 3 bin 847 hâ- kim ve savcı görev yapıyordu. Bu nüfusa göre her 100 bin kişiye 14 hâkım ve sav- cı düşüyordu. Nüfusun 35 mılyon 321 bin olduğu 1970 yılında, 4 bin 463 olan hâ- kim ve savcıdan her 100 bin kışıye 13 hâ- kim ve savcı düşerken. nüfusun 62 milyon 697 bin olarak tahmin edildiğı 1996 yılın- da görev yapan toplam 7 bin 37 hâkım ve savcıdan ıse her 100 bin kişiye 11 hâkım ve savcı karşılık geliyor. Bu oranlardan da anlaşılacağı gibi hâkım ve savcılann iş yükü her geçen yıl daha da artıyor. Tek aday tek liste kurultayı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSPlideri Bülent Ecevit dün gerçekleştirilen partisinin 4. olagan kurultayında geçerli sayılan 916 oyun tamamını alarak yeniden genel başkanlığa seçilirken parti meclisi (PM) listesı de aynen benimsendi. Parti içi muhalefetin baş hedefi durumuna gelen Rahşan Ecevit ile "çile çiçekleri"nin, hakkında çeşitli savlar gündeme getirdiği Yaşar Mengi yeniden PM'ye gırdi. 3 bakan ve 13 milletvekili de PM üyeliğine seçildi. Seçimlere genel merkez ve il başkanlannın ortak hazırladığı tek listeyle girildi. Yapılan seçimler sonunda; Rahşan Ecevit'in yanı sıra devlet bakanlan Hüsamettin .Ozkan ve Mustafa i Bakanı p da PM üyesi oldu. PM'ye seçilen diğer isimler şöyle: Yusuf Adlı, Oğuz Aygün, Yasijı Bal. H. Hiiseyüı Beycan, Turan Bilge, Beyazıt Büyükvıldınm, Mehmet Canboiat, İhsan Çabuk, Hayri Diri, Yusuf Ertaş, Hasan Gülay, Tayfiın İçli, Mustafa Iüjnen, Yavuz İnal, Kemal Karabulut Ender Karagüi, Osman Kıhç, Hayati Korkmaz, Seyfettin Maden, Yaşar Mengi, Atflla Mutman, tsmail ÖzsümbüL Ahmet Piriştina. Mehmet Sağsöz, - Necdet Saruhan, Timurçin Savaş. Zeki Sezer, H. Soydal Sday, Selçuk Sönmez, Şehnaz Şenyüz, Orfaan Tosun, Tamer Tutak, Aydın Tümen, tlhan Uğurtaş, Cafer Tufan Yazıcıoğlu, Rıza Yılmaz. Bu arada, Konya delegeleri Muzaffer Seyhan ile Veysel Güler de liste dışından PM'ye aday oldular. Oylama sonunda Ecevit geçerli sayılan 916 oyun tamamını alırken 6 oy da geçersiz sayıldı. 836 oyla PM'ye seçilen üyelerin yanı sıra hakkında değisik savlar öne sürülen Yaşar Mengi 827 oy aldı. Bağımsız adaylardan Seyhan 10 oy ahrken Güler 9 oyda kaldı. Ecevit: Iktidar olmak işten bile değfl DSP Genel Başkanlığı'na yeniden seçilen Ecevit, sonuçlann açıklanmasının ardından "Halkçı Ecevit" sloganlan arasında kürsüye gelerek teşekkür konuşması yaptı. Delegelenn gösterdigi güvene Iayık olmaya çalışacağını belirten Ecevit, kurultayın örgüt binmlerinin gücünü de kanıtladığını söyledi. Ecevit, kendilerine dinlenme vakti bile bırakmadan köy ve mahalle çalışma gruplannın bütün yurda yayılacağını bildirerek "Bu örgüttenmeyi tamamlarsak, tek başmııza iktidara gdmemiz işten bile değil" dedi. Ecevit, yeni parti meclisinin ilk toplantısını bugün yapacağını bıldirdi. Ecevit kurultayda Baykal'ı uyardı 'Şantujatahammülün birsının var'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-DSP'nin4. olağan kurul- tayının açıhşında konuşunda D- SP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, CHP'ye " Şantaj havasını ver- meye başlayan koşullaru, hiikü- met ortaklannın tahammiilleri- nin bir sınırt vardır. CHP'nin o s- nırdan kaçınmasını salık veri- rim" uyansında bulundu. Ecevit, CHP'nin "güç bizde" havasına girmesi durumunda bu davranışın geri tepeceğini vur- gularken, 2000 yıîına kadar ül- keyi yönetmeye talip olan hükü- metın zorlanırsa daha önce de seçıme gitmeye hazır olduğunu söyledi. DSP'nın 4. olağan ku- rultayı dün Türk- Metal Sendi- • DSP'nin 4. olağan büyük kurultayında konuşan Genel Başkan Ecevit, "CHP desteğini çekerse hükümet düşer, ama bundan CHP zarar görür. CHP'nin bu davranışı geri tepebilir" dedi. kası toplanti salonunda gerçek- leştirildi. Yolun tıkanması nede- niyle çok sayıda partili kurultay salonuna giremedi. Uçurulan beyaz güvercınler eşliğinde salona giren Ecevit, 4. olağan kurultayı, 12.kuruluşyıl- dönümüyle birlikte kutladıklan- nı söyledi. Ecevit, "DSP'nin örgütü yok' diyenlerburada gerçeği görüyor- lar" deyince, salondan "İşte ör- güt, işte DSP" sloganlan yüksel- di. Ecevit partinin gelişim süre- cini özetlerken "Şimdi iktidar- daytz, iktidann da temel direği- yiz" dedi. Ecevit, parrisinden son dönemdeki istifa ve ihraçlan ise "Bizün seçtiğuniz yolun çiksine, engebelerine katlanabilmek ko- lay değildir? O yüzden. zaman zaman fıreler de veriyoruz. Ama bunlar bizûn güçlenişimizi önle- miyor. MecBs'te azalsak da top- lumda çoğauyoruz" dıye değer- lendirdi. Ecevit, 5 aylüc iktıdar dönem- lerini değerlendirirken de RE- FAHYOL kâbusunun geride b)- rakıldığına dikkat çekti. Eğitim, güneydoğu, sosyal güvenlik re- formlan ve diğer projeler hak- kında bılgi veren Ecevit, tek par- tili çoğunluk iktidarlannın bile cesaret edemediği, vergi refor- muna el attıklannı aktardı. So- mut çözümler üretilmezse çete- lerin üzerine gereği gibi yürüne- meyeceğini bildiren Ecevit, "Geceleri ışıklar boşuna söndü- rülmüş, sokaklarda mumlar bo- şuna yakılmış olur. Tepkiler hak- hdır, ama yeterli değiidir. Sornut çözümler gereldr" diye konuştu. Ecevit, 21 sayfalık konuşma- DSP'nin 4. olağan kurultayından notlar / Turey Kose 'Çile çiçekleri' salona giremediANKARA-DSP'nin 4. olağan kurultayında tek muhalif yağmurdu. Kurultay salonunda ne bır aykın ses, ne bir farldı slogan ne de yanş vardı. Partılilerin muhalif sesleri ve "Çile Çiçekleri" yolda kaldı, salona giremediler... Esenboğa Havaalanı yol aynmından kurultayın yapıldığı Türk Metal Sendikası salonuna kadar olan 4 kilometrelik yol, 65 ilden gelen delegeleri taşıyan parti otobüslen nedeniyle tıkandı. Partililer, milletvekilleri, gazeteciler yağmur altında 4 kilometrelik yolu yürümek zorunda kaldılar. Parlamentoya son seçimlerde 76 milletvekiliyle gıren, ancak ihraç ve istifalarla sandalye sayısı 63'ye inen DSP'de parti içı muhalefetin bu kurultayda varlık göstermesi beklenmiyordu. Nitekim kurultay salonuna bile ulaşamadılar. Partiden ihraç edilen Edirne Milletvekili Erdal Kesebir ile a Çik Çiçekleri", Esenboğa yol aynmında güvenlik güçleri tarafindan çevrilince araçlanndan inip yağmur altında sloganlar atarak protestolannı dile getirdiler. "Rahşan Ecevit istife", "Rahşan Ecevit gidecek. Türkiye gülecek", " Ankara'nın taşuıa bak, gözlerimin yaşına bak, çile çiçekleri dışarda, şu Ecevit'in işioe bak" sloganlan atan DSP Genel Başkanhğı'na yeniden seçilen Ecevit, ilk PM toplanüsını bugün yapacak. muhalifler, başka bir salonda alternatif toplantı yapmak üzere geri döndüler. Türk Metal Sendikası salonunda, kavgasız, gürültüsüz, yanşsız, muhalefetsiz, klasik bir DSP kurultayı havası vardı. Sandalyeler havada uçuşmadı. Slogan yanşlan olmadı, yöneticileri rahatsız edecek pankartlar açılmadı. Liste yanşı da yoktu. Zaten kurultay da ne partililerle bjrükte politıkalar oluşturmak ne de yöhetimi değiştirmek için toplanmıştı. Anayasa Mahkemesi'nin uyanlan üzerine "mecburiyetten" yapılan kurultayda; hiçbir milletvekili söz almadı, hiçbir muhalif ses çıkmadı. CHP defterini kapatarak DSP'yi kuran Ecevitler; dün partilerinin 12. kuruluş yıldönümünü de kutladılar. Beyaz güvercinlerin uçurulduğu alışılmış DSP kurultayı ortamında konuşan Ecevit, yine CHP'ye yüklendi. CHP'liler kurultaya davet bile edilmemişlerdi. Ecevit "Mecuste azalsak da, toplumda çoğahyoruz" sözleriyle partisinden son kayıplan fazla önemsemediğini ortaya koydu. Partide kalan birkaç muhaliften biri olan Zonguldak Milletvekili Mümtaz Soysal da sessizce bu konuşmayı izledikten sonra salondan aynldı. DSP'nin 12. yılında değişen fazla bir şey yok. DSP yine Ecevitler'in partisi. Parti içi demokrasi yok, örgüt yok. Ecevit tartışılmaz lider, Rahşan Ecevit örgütlenmede tek söz sahibi. Ve yağmurdan başka muhalefete geçit yok. Ama tüm bu "yok"luklar, binlerce insamn kayıtsız şartsız bir imanla Ecevitler'in arkasından gitmesini engellemiyor. sında dış ilişkileri de değerlendi- rirken AB'ye tam üyelik konu- sunda "Türk ulusunun Avrupa- hhğf tarihsel ve coğrafi bir ger- çektir. Böylc gerçekler, siyasal kararlarla gerçekleştirilemez" dedi. AvTasyalaşma sürecinin anah- tannm da Türk ulusunda oldu- ğunu vurgulayan Ecevit, Ismet Inönü'nün 1960'lardaki "Yeni bir düma kurulur. Türkiye o dünyada yerini bulur" sözlennı aktardı. Ecevit, konuşmasının sonunda. hükümete "gönülsüz veüdrcikli'" destek verdiğini sa- vunduğu CHP'nın tavnnı eleş- tirdi. Ecevit sözlerini şöyle sür- dürdü: "CH?, kurtuluşu bu kez muhalefette arama yolunu seçti. Ovsa bir partinin içinde CHP'de olduğu gibi, ciddi baa sorunlar, zaaflar, çe- lişkikr varsa o partiye ne iktidardaolmak ne de mu- halefette kalmak yarar. CHP şimdi, hükümetten her an desteğini çekebilece- ğini, son gensonı oylama- sındaki rutarsız davranı- şıyfaıdagösterdi. Desteğini çekerse 55. hükümet bü- yük olasıokla düşer. Düşer, ama bundan hükümeti oluşturan partiler degil, CHP zarar görür. Ülkenin sürükleneceği bunalım- dan, onu düşürenler so- rumlu olur. Şantaj havası vermeye başlayan koşuUa- ra, hükümet ortaklannın tahamnıüUerinin bir sınırı vardır." Daha sonra söz alan de- legeler aynlan milletvekil- lerini eleştirdiler ve "çile çiçekleri"ni "deve dikenle- ri" diye nitelendirdiler. D- SP milletvekillerinden hiç- birinin söz almadığı kurul- tayda yapılan tüzük deği- şiklikleriyle; örgüt kurulu- na partiden çıkarma ceza- sı verilen üyelerin affi, kı- nama, uyarma ve çıkarma cezası verilen üyelerin bu davraruşlannı sürdürmele- ri durumunda üyeliklerinin yenilenmemesi yetkisi ve- rildı. DSP millervekillerinin, grup yönetim kurulunun onaymı almadan TBMM Başkanlığı'na öneri veya önerge verememesi, parti suçu cezalannın genel başkan ve genel merkez örgüt kurulunun önerisiy- le parti meclisi tarafindan affedilebilmesine olanak sağlayan tüzük değışıkliği önerileri de kabul edildi. IRMIKIAYDIN ENGİN Haydi sözü dolandırmadan söyleyelim: Türkiye'nin seçimle işbaşına gelen siyasi kadrolan ülkenin sorvnlan altında ezildiler. Dahası "ülkenin sorunlan'nın bir böiümünü bizzatkendilenyarat- tılar, yaratıyoriar, yaratmaktan vazgeçeceklerine ilişkin bir u- mut da vermiyortar. Demokratik parlamenter sis- tem tıkandı. Devletin temel görevlerinden bir bötomünü, seçilmişlenn oluş- turduğu kurumlar yerine "baş- ka" güçler üstlendi. Kırk yıldır söylenegelen eği- timde reform zorunluğu, ne TBMM'den çıktı, ne hükümetin kararlılığından. Temel eğitimin beş yıldan sekiz yıla çıkanlması karannın altında MGK'nin imza- sı var. Görünen o ki sekiz yıllık te- mel eğitimin içinin doldurulma- sını da hükümet, TBMM gibi po- litikacılardan oluşan kurumlar değil, gene "başka" kurumlar üstlenecek. Seçilmişlenn dış polftikada u- laştıklan nokta bütün komşular- la küslük; Avrupa Birliği (AB) ka- pısını umutsuzca (bazen onur- Rüzgâr Eken Fırtına Biçer suzca) yumruklamak; ABD ile AB arasında ilkesiz, şantaj ko- kan grt gelleri polrtika sanmak... Şeçilmişlerpolise, MtT'e, baş- ka istihbarat ve güvenlik örgüt- lerine söz geçiremiyorlar ve bu- nu şaşılası bir pişkinlikle söylü- yorlar ve işbaşında kalmaya de- vam etmeirte birsakınca görmü- yoriar. Seçilmişler... Vazgeçtim! Ömeklerin sonu yok. Seçilmişler, ülkenin artık erte- lenemezlik aşamasına gelmiş sorunlannın altında ezildiler. So- runlan çözemiyoriar. Ne çözüm üretebiliyorfar, ne ürettiklen1 çö- zümü gerçekleştirecek siyasal irade ve enerjiye sahipler. Bütün bu tıkanıklığa yol açan, eğitimden sosyal güvenliğe, sağlıktan ekonomiye, insan hak- lannın sürekli çiğnenmesinden demokrasinin sürekli tehdit al- tında kalmasına yol açan ana sorun ne? Ordu bunu, 28 Şubat MGK toplantısında, kamuoyuna yan- sıyan "Siyasal GüvenlikBelgesi" gibi metinlerde kendi açısından açıkladı: Kürt sorunu ve şeriat düzenini amaçlayan siyasal Is- lam. Yani orduya göre bugünkü tı- kanıklığın aşılması için Kürt so- rununun üstesınden gelinmesi, siyasal Islamcı tehlikenin savuş- turulması gerek. TÜSİAD bu tıkanıklığın neden- lerini (ve kendince çözümlerini), kamuoyunun tartışmasına sun- duğu "Demokratikleşme Pake- fr"nde sergıledi. Birkaç gün ön- ce başkanının ağzından "Politi- kacılardan tiksiniyonım" diyerek de çözümü seçilmişlerden bek- lemediğini ayan beyan etti. Sonunda ülkedetemiz kalmış, çözüm üretebilen, çağdaşlaş- mayı kendi kadrolannda iyi kötü gerçekleştirmiş tek gücün ordu olduğu; bu tıkanıklığın ancak or- du desteği ile ve ordunun çö- züm önerileri ile aşılabileceği yö- nünde bir kamuoyu oluşmaya başladı. Hoşlansak da hoşlanmasak da bugün gelinen nokta bu. ••• iyi güzel de seçılmişleri "tiksi- nilen, çözüm fîlan üretemeyen, siyasal köriükle sakat" hale ge- tiren bu çözümsüzlüğü kim ya- rattı? Dilini tutmasını hiç öğreneme- yecek bir gazeteci için sorunun yanrtı "12 Eylül ve sonras/"dır. Kürt sorununu bir kör ve kan- lı düğüme dönüştüren, tırmanan bir iç savaşa ulaştıran temel ter- cih ve politikalann altında "12 Eylül rejimi" imzası yok mu? Siyasal Islamı, Refah şemsi- yesi altında iktidara kadar tır- mandıracak süreç, 12 Eylül'den sonra solun gücünü kırmak için "Türk-lslam sentezi"ri\ resmi devlet politikası haline getiren, Türkeş'e "Fikriyatımıziktidarda, biz içeride" dedirten temel ter- cih ve polrtikalar üstünde "Ma- de in 12 Eylül Rejimi" damgası bugün bile okunmuyor mu? Katliam sanığı, devletin yargı organınca mahkûm edilmiş, tu- tuklama karan çıkmış faşist te- tikçileri devlet hizmetine kim koştu? Onlan gizli servis des- tekJeri ile hapislerden kaçınp, el- lerine yeşil pasaportlar ve silah ruhsatlan tutuşturup, para dariı- ğına düştüklerinde uyuşturucu rantından pay alabilmelerine göz yumup "devlet için kurşun sık- maya" yollayanlar kimlerdi? Dört eğilimi aynı partide bu- luşturup ülkenin sağını ve solu- nu tahrip edecek "dâhice" siya- sal çözümlen kim üretti? Merkez solu ve sağı kimliksizleştirilmiş bir ülkede siyasetçinin çözüm üretmesi, tıkanıklığın sebeplerin- den biri olmaktan sıynlıp, tıka- nıklığı aşacak bir güce dönüş- mesi beklenebilir mi? Bir atalar sözü "Rüzgâreken fırtına biçer" der. Doğrudur. Acaba "Mınadan kurtulmak için rüzgâr ekene sanlmak"\a il- gili bir atasözümüz de var mı? Bilen varsa haber salsın. Censoru bugün görüşülecek Keskin: CHP hükümetin fedaisi değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM, bu haftaya. Bayındırlık ve tskân Bakanı Yaşar Topçu hakkındaki gensoru önergesinin görüşmeleri ile giriyor. TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu'nun "dokunulmazlıklannın kaldırüması" karannı verdığı DYP"h Mehmet Ağar ve Sedat Bucak hakkındaki komisyon raporunun ise çarşamba günü genel kurulda oylanması bekleniyor. tktidar kanadı ve CHP'nin tam kadro katılarak "kabul" oyu vermesi durumunda Ağar ve Bucak"a yargı yolu açılacak. Hükümeti dışandan destekleyen CHP'nin tutumu nedeniyle gündeme alınan Bayındırlık ve lskân Bakanı Topçu hakkındaki gensoru önergesı, bugün özel gündemle toplanacak olan genel kurulda görüşülecek. Muhalefetin "güvensizlik" veya iktidann "güven" istemine ilişkin önerge vermesi durumunda, bunun oylaması da 10 Aralık Çarşamba günü yapılacak. Anayasaya göre. çarşamba günü Topçu hakkında verilecek güvensizlik önergesinin oylamasmdan sonra yahıızca güvensizlik oylan sayılacak. Üye tam sayısının salt çoğunluğunun (276) güvensizlik oyu vermesi durumunda ise bakan düşecek. CHP Genel Sekreten Adnan Keskin dün düzenlediği basın toplantısında, hükümetin icraatlannı engellemekle suçlanmalannı eleştirerek "CHP. hükümetin yanlçlannı korumaya yönelik bir fedai değil" dedi. Başbakan Yümaz'ın CHP'nın sözlerini çarpıtarak mılitan tabanını da kendine uydurarak Karadeniz Sahil Devlet Yolu'na karşı olduklan yönünde kamuoyu yaratmaya çahştığını savunan Keskin, ne hükümeti ne de muhalefeti desteklemediklerinı bildirdi. Yalnızca ihaleye yönelik usulsüzlük iddialannm ortaya çıkanlmasını istedıklenni kaydeden Keskin, CHP milletvekülen olarak yolun yapımına ilişkin kavnak sağlanması için maaşlanna gelecek yüzde 30'luk zammın her 2 diliminın de yüzde 20'sini verebileceklerini kaydetti. Keskin, ıktidar partili millervekillerinin de bu öneriye katılmalannı beklediklerini söyledi. Keskin, ANAYOL hükümeti döneminde Antalya- Kemer'de 27 bin 581 metrekarelık bir arazınin, ANAP Milletvekili Yusuf Namoğhı ile Mehmet Cengiz ve Nihat Ba>kuş'un ortak olduklan Bana Turizm adlı şirkete otel yaptırmak üzere tahsis edildiğıni bildirdi. Keskin. "Böyle bir örgütlenme ve işbiıiiğinin var olduğu bir ortanıda. yol ihalesinin yapılnıasındaki usulsüzlük ve ortaya aülan iddialann değeriendirilmesi gerekir'' dedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Yakjva da dün düzenlediği basın toplantısında, CHP lideri Baykal'ı eleştirirken "Denizter dalgalanmadan duruunaz" dedi. CHP'nin "bir yandan muhalefette büyürken. diğer yandan hiçbir sorumluluk almadan iktidar ninıetlerinden yararlanmak amacında" olduğunu ıleri süren Yalova. "Biz herhangi bir şartia kendimizi bağh hissetmeyiz" dedi. Yalova, hiçbir siyasi ayakoyununa tenezzül etmeden hükümet programında da yer alan, mıllete yaptıklan vaatleri yerine getirmek için yollanna devam edecekJerini söyledi. Yüksel Yalova, çarşamba günü y apılacak oylamada Yaşar Topçu'nun değil, Karadeniz'in oylanacağmı savunarak "Kim Karadeniz'den yana. kim değU, kim Karadeniz'e otojolu Iayık görüyor, kim gönnüyor, bu ortaya çıkacak" dedi. Elazığ Evi'ni açtı Demirel: Herkes kökünü korumalı ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL dün Dikmen'de Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı tarafindan yaptınlan Elazığ Evi'nin açılışmı yaptı. Buraya gelişinde çocuklar tarafindan Elazığ halk oyunlan gösterileriyle karşılanan Cumhurbaşkanı Demirel, daha sonra bir konuşma yaptı. Demirel, vakfin. "Elazığ'ı unuttunmama" fonksiyonunu yerine getirdığine dikkati çekti. Demirel, Elazığ Evi'ni yaptıranlara teşekkür ederken "Böylece herkes kendi kökünü, kökenini korumuş oluyor" dedi. Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfi Başkanı Bedri Sever de yapımı 15 ayda tamamlanan Elazığ Evi'nin 35 milyar liraya mal olduğunu bildirdi. Vakfin bugüne kadar 1000 fakir öğrenciye karşılıksız burs verdiğini anlatan Sever, aynca Elazığ'ın çeşitli sorunlannın çözümü için yardımlarda bulunduklannı söyledi. Sever, Cumhurbaşkanı Demırel'e bir tablo hediye etti. 129 oy aldı Toçoğlu yeniden Demiryol-îş Başkanı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demiryol- Iş Sendikası'nın iki gün süren olağanüstü genel kurulunda, hukuki açıdan genel başkanlığı tartışmalı olan Enver Toçoğhı yeniden seçildi. Genel başkanlığa aday olan Sıvas Şube Başkanı Hüseyin Demir 86, Toçoğlu ise 129 oy aldı. Toçoğlu'nun listesinde yer alan Nurettin Girginer genel sekreter, Nurettin Öndeş genel mali sekreter, Taki Ulusoy teşkilatlandırma ve eğitim sekreteri olarak eski görevlerini korurlarken muhalefete geçen Salih Bozdoğan'ın yerine Vecdi Sezer mevzuat sekreterliğıne getirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle