06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURlYET 6 ARALIK 1997 CUMARTESİ 8 DIŞ HABERLER Mordehay Türkiye'ye geliyor • A N K A R A (AA) -Israil Savunma Bakanı Izak Mordehay. 8- lOAralık 1997 tanhleri arasında Türkiye'ye resmi ziyarette bulunacak. 8 aralık pazartesi günü Ankara'ya gelecek olan Mordehay, Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı Ismet Sezgin ıle bir araya gelecek. tsrail Savunma Bakanı. daha sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı ve TBMM Başkanı Hikmet Çetin'i zıyaret edecek. Mordehay. salı günü Başbakan Mesut Yılmaz tarafından kabul edilecek. Gazze'de çatışma • GAZZE (AA) - Gazze Şeridi'ndeki Rafah kenti yakınlannda bulunan tartışmalı bir bölge yüzünden Israil askerleri ile Filistinlıler arasında çıkan çatışmada. aralannda Associated Press (AP) ajansının kameramanının da bulunduğu 5 kışının yaralandığı bildirildi. AB'nin genişlemesi • LONDRA(AA)- Ingiltere Dışişleri Bakanı Robin Cook. yalnızca Avrupa Birliğı'ne (AB) katılmaya hazır Doğu Avrupa ülkelerinin gelecek yıl yapılacak aynntılı üyelik görüşmelerine davet edilmeleri gerektiğini bıldirdi Cook, AB dönem başkanlığını l ocaktan itibaren üstlenecek olan Ingiltere'nin, AB'ye katılmak isteyen 10 Doğu Avrupa ülkesinin bu yöndeki arzusunu desteklediğini, ancak hepsinın üyelik için hazir olmadığını söyledi. Mahkûmiara seks izni • PARİS(AA)- Fransa"da hükümetin, mahkumlann aile ve cınsel yaşamlanna devam edebilmeleri için yasa tasansı hazırladığı bildirildi. Uzun süreli mahkumiyetı bulunanlara, aile ve cinsel yaşamiannı sürdürebilmeleri için 8 ila 72 saat özel izin verilmesi için yasa tasansı hazırlandı. Washington yönetimi ekonomik çıkarlan uğruna dünyada insan haklan için verilen çabalan boşa çıkarmakla suçlandı hısaıı haldarmaABD engeliVVASHINGTON (Cumhuri- yet) - İnsan Haklan tzleme Komitesi tarafindan yayımlanan yıllık raporda. ABD insan hak- İannı geliştirme yönünde ger- çekleştırilen uluslararası çabala- n engellemeye çalışmakla suçlan- dı. Raporda ilk kez ABD ve Av- rupa ülkeleri ağır bir dille eleş- tinlirken gelişmiş ülkelerin son yıllarda çıkar uğruna uluslarara- sı ılişkılerde insan haklan krite- rini "göz ardı ettikleri" belirtil- di. Merkezi ABD'de bulunan ulus- • İnsan Haklan îzleme Komitesi'nin 1997 raporunda Türkiye'de işkence ve gözaltında ölümlerin, köy boşaltmalann sürdüğü, buna karşılık sivil toplum kuruluşlannın öneminin arttığı belirtildi. lararası İnsan Haklan tzleme Raporun Türkiye'ye ilişkin işkence, gözalünda meydana ge- Komitesi-Helsinki adlı kunduşun sayfalannda ise insan hakJan ih- len öhlmler, polislerce gerçekleş- 68 ülkeyi kapsayan ve 1997'de lallerinin şiddetli biçimde sür- tirilensuüstimaJvekütumuame- meydana gelen olaylann değer- düğü, buna karşın 1997'deki tek leler" olarak sıralanıyor. Raporda Türkıye'yle ilgili ola-lendırildiğı "Dünya Raporu" ya- yımlandı. Kuruluşun yöneticısi Kenneth Roth, ABD ile bazı Av- rupa ülkelerinin Orta Afhka ve Çin'le ılişkilennde insan hakla- nna zarar verecek ekonomik ve stratejik çıkarlara öncelik tanıdık- lannı sövledi. Raporun Türkiye'ye ilişkin sayfalannda ise insan hakJan ih- lallerinin şiddetli biçimde sür- düğü, buna karşın 1997'deki tek "parlak noktanın'" sıvil toplu- mun öneminin giderek artması ol- duğu vurgulandı. "1997yıh Türkiye'dedüzelme işaretieri ve ihlaller arasında gi- dip gelmekre sahne olmuştur" denılen raporda bu ihlaller "ifa- de özgürlüklerinin kısıtlanması. rak "-.mahkeme öncesi gözalü- lararaanda meydanageten tşken- ce olaylan devam etmektedir. Elektrikverme. hayalan burma, kol ve bacaklardan asılma, göz- lerin bağlanması ve çınlçıplak sovma nzellikle terörie miicade- le polisi tarafından sıkça kuflanı- lan sorgu yöntenüeridir" denilı- yor. Güneydogu'daki çatışmala- ra ve Kürt sorununa ağırlıklı ola- rak yer verenrapordaözetle şun- lar deniliyor: "Güneydoğu'da devietgücİeri ve PKK tarafindan islenen ihlaUerin çoğu devam et- mektedir. İşkence, vargısız infaz ve rastgek ateş açma bu ihlaller arasında yer almaktadır. Türki- ye'nin Kürtazınlığınınyasal ola- rak tanınması yolunda talepleri- ni dile getiren partiler hakkında cezai işlemler vapılmava devam edilmiştir. Güneydoğu'daki ça- bşmalannen ckkti sonuçlan. böJ- gedekiköyveınezralannzoHabo- şaralmalan olmuştur. Geıüş çap- ü köy bosaltmalan arük yapıl- mamakia beraber,daha kücük öl- çekteki benzeroperasyonlar 1997 yıhnda da devam etmiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı tahminen 560 bin kişinin yerinden edümiş ola- bileceğine *sağlam bilgT gözüyle bakmaktadır. Yeıierinden edilen köyiülere hiç ya da çok az deviet yardımı\c zarar tazmini yapılmış olup. çok az savıda insan köyle- rine geri dönebilmişlerdir. Ayn- ca Tunceli ilinde köy lülerin saOn alabilecekleri temel gıda madde- lerinin miktan sınırlanarak PKK'ye veriMiği ya da PKK ta- rafindan çahndığı söylenen yiye- ceklerin bu örgüte ulaşmasını en- geflemekamacıüegeurilenbir'gı- da ambargosu' konmuştur." Clinton ayak diriyor DışHaberlerServisi- ABD yönetimi. gelecek 15 yıl içinde sera etkısi ve küresel ısmmaya ne- den olan gazlarda az da olsa indırim yapılması- nı kabul ettikJerine iliş- kin iddialann asılsız ol- duğunu açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Katie McGinty öncekı gün yaptığı açıklamada. ABD'nin karbondioksıt. metan ve azotdioksıt gı- bi en önemli gazlann se- vıyesınin 2008-20 lOyıl- lan arasında 1990 yıtın- dakı orana indirilmesi yönünde BM Küresel Isınma Konferansı'nda yaptığı öneriyı değiştır- diğıne dair iddialan ya- lanladı. Karbondioksit çıka- ran fosil yakıtlara bağlı olarak çalışan sanayile- rin baskısı altında bulu- nan ABD, gelişmekte olan ülkeler de taahhüt- te bulunmadıklan süre- ce Kyoto Anlaşmasfnı ımzalamayacağını bıl- dirmişti. Kyoto zirvesinde gösteri yapan çevrecüer, teknolojiyi canavara-benzetti. OlofPalme davası açılıyor GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - 11 yıl önce dö- nemin başbakanı Olof Palme'yı so- kak ortasmda vurarak öldürmekle suçlanan ve uzun süren mahkeme sonrası kanıt yetersızlığinden serbest bırakılan Christer Pettersson, a\ nı suçla bir kez daha suçlanıyor. Başsavcının kanıtlanndan birisi. çeşitli kamu kuruluşlanna bomba at- tığı için "bombacı" lakabmı taşıyan ve kronik bir Palme düşmanı olarak tanınanlara Tingström adlı kişinin bıraktığı vasiyetyname. Bu vasıyet- namede kendisinin "tsveç adli tari- hinde yüzlerce yıl sonra bile unutul- ma\acakbire\1ernidiizenJeteceğrsö- zü yer alıyor Bu eylem ise bir süre onunla avnı hücrede yatmış olan Christer Pettersson'un Palme'yi öl- dürmesı için zemin hazırlamak ola- rak tanımlanıyor. Başsa\ cının ikin- ci önemli kanıtı ise bir gece kulübü- nün sahibi olan Sigge Cedergen adlı kişinin ölümdöşeğindekı ıtirafi. Ce- dergen. kulübüne sık olarak gelen Pettersson'a cınayette kullanan Smith- Wesson 337 Magnum markalı ve ka- libreli silahı verdiğinı söylemışti. Aynca gizlice fuhuş yapan cvli bir kadın da Pettersson'u olay yennden kaçarken gördüğünü söylüyor. ÖRÜŞl Prof. Dr. A.SUAT BİLGE Türkiye isteğinde ısrar edince Fransa tem- silcisi uzlaştırıcı bir öneri yaptı. Bu öneriye göre Patrikhane istanbul'da kalacak, fakat dünya işlerine ilişkin yetkileri son bulacaktı. Türkiye hükümeti, Patrikin tayinini denetle- yebilecek ve çalışmalannı sınıriayabilecekti. Yunanistan temsilcisi, Fransız önerisinı kendine göre yorumlayarak Patrikliğin deva- mını istedi: Rumlara tanınan ayncalıklar din farkından kaynaklanmaktadır. Rumlara şe- riatın uygulanması mümkün değildir. Bu yüz- den Rumların kilise hukukuna bağlılıklan de- vam ettirilmiştir. Istanbul Patrikliği Dini Mec- lisin kararları ile bu şehirde kurulmuştur. Si- yasi bir konferansın bu kararları değiştirme- ye yetkisi yoktur. Türkiye Temsilcisi ise Pat- rikJiğin İstanbul'da kalmasına karşı çıktı. "Pat- rikhane şimdiye kadar Türkiye'de her za- man politikayla uğraşmıştır ve politika ile uğraşmaya devam edecektir. Halifenin dün- ya işlerine ilişkin yetkilehne son verilmiştir. Patrikhane de Istanbul'dan kaldınlıp başka biryere, Aynaroza taşınabilirdi"öeci\. Altkomisyonun raporu, Konferans'ın 1. Komısyonu'nda 10 Ocak 1923 oturumunda ele alındı. Alt- komisyon Başkanı Montag- na raporu sundu. Nüfus değişimi sorununun çözümlenmesinde ortaya çıkan güçlükleri anlattı. "Nüfus değişimi kapsamına girecek insanlan belirlemeye çalışırken Patrikhane sorunu ortaya çıktı. Altkomisyon bu sorunu çözümleyemedi" dedi. Komisyon Başkanı Lord Curzon zorunlu nüfus değişiminin bir yıkım olacağını, bu- nunla birtikte mevcut şartlar içinde bunun ka- çınılmaz bir çözüm yolu olduğunu söyledi. Istanbul Rumlarının nüfus değişimi dışında bırakılmalannın Istanbul ekonomisi için ya- rarlı olduğunu belirtti. Lord Curzon, dünya kamuoyunun Patrik- hanenin kaderine büyük bir ilgi duyduğunu vurguladı. Hatta, Patrikhane Istanbul'dan uzaklaştırılırsa medeni dünyanın vicdanının sızlayacağını söyledi. Fransanın Alt-komis- yondaki önerisini tekrarlayarak Patrikhane Is- tanbui'dakalırsatamamenbirdinkurumuha- line geleceğini belirtti. Venizelos, Patrikhanenin İstanbul'da bı- rakılması için uzun bir konuşma yaptı. Tür- kiye temsilcisi Dr. Rıza Nur'un Patrikhane- nin, son savaşta Osmanlı imparatorluğu'nun düşmanları ile ışbirliği yaptığı suçlamasını ret edemedı. Sadece hafifletici nedenlerle suçlamanın etkisini azaltmaya çalıştı: "Sa- vaş çok büyük bir olaydır, vicdanlarda karı- Fener Rum Patrikhanesi (2)şıklıklar yaratır, gelecek için geçmışe daya- narak bir değerlendirme yapma tehlikeli ve sağlıksızdır" dedi. Patrikhanenin İstanbul'da bırakılmasını sağlamak için suçlanan Patri- kin görevınden çekilmesini kolayîaştıracak bi- çimde girişimde bulunabileceğini söyledi. Venizelos. Türkiye'deki şartlann ve görüş- lenn değıştığini kabul ediyor. Yunan hüküme- ti, Patrikliğin, kilise işlerine ilişkin ve ruhani yetkilerinden başka öteki yetkilerinden vaz- geçmesine razıdır diyor ve Türk hükümeti- nin yetkisıne girecek konuları sayıyor: "Pat- riği artık Rum milletinin başı saymak, kon- muş olan kanunlarda Patriğe tanınmış siya- sal yetki olarak ne varsa bunlan kaldırmak, örneğin Patrikin birtakım kurallara görevi yüzünden (ex officio) üye olarak katılmasını öngören Vilayetler Kanunu hükümlerini ya da seçim çizelgesinin düzenlenmesini de- netlemekhakkını veren Seçim Kanunu'nun hükümlerini kaldırmak, yalnız Türkhüküme- tinin yetkisi içinde olacaktır." I. inönü konuşmasının başında Altkomis- yonun raporundaki gözüne çarpan yanlışla- rı düzeltiyor. Örneğin, Yunanistan'a götürü- len sivil Türk rehinelerin sayısının dört bin de- ğil, yaklaşık on bin olduğunu belirtiyor. "Türk heyeti, Trakya'nın kaderiniplebisitle tayini- ni istediği için bura halkını nüfus değişimi dı- şında tutmuştur. istanbul Rumlannın, eko- nomiye katkıda bulunduklan için yerierinde kalmalannı istemek gerçekçi bir neden de- ğildir. Bu Rumların çoğunluğu, bakkal ve benzeri işler yapan küçük esnaftır. Bunlann yeri kolaylıkla doldurulabilir" diyor. Herkes en fazla I. Inönü'nün Patrikhane için söyle- yeceğini işıtmekiçinsabırsızlanıyordu. I. ınö- nü, tane tane şu açıklamayı yapıyor: "Patrikin siyasalya da yönetime ilişkin iş- lerle bundan böyle hiç uğraşmayacağı, yal- nız salt din alanına giren işlerle yetineceği konusunda, Konferans önünde, Itiiaf Dev- letleri Temsilcileri'nin ve Yunan temsilcisi- nin yapmış olduklan resmi konuşmalan ve verdikleri garantileri, senet sayıyoruz. Bu garantiler çerçevesi içinde kalmak şartıyla Patrikliğin Istanbul'dan uzaklaştırılması için yaptığımız öneriden vazgeçiyoruz." I. İnönü, Ankara'ya 10 Ocak 1923 akşamı gönderdiği telgrafta: "Patrikmünakaşası si- yasi ve idari vazaif ve imtiyazati olmadığının ve ekalliyetler hukuku namı altında tanıdığı- mız mevaddan maada bir taahhüde girme- diğimizin tasrih ve ilanı ile hitam" bulduğu- nu belirtiyor. I. Inönü'nün açıklaması oturum salonun- da büyük bir ferahlık yaratıyor. Lord Curzon bu açıklamanın konferansta büyük bir sevinç- le kanşlandığını ve dünyada da çok olumlu bir etki yaratacağını söylüyor. Böylelikle konferansta karşılıklı açıklama- lar ile sözlü bir anlaşma yapılıyor. Patrikha- nenin eski statüsü son buluyor. Yeni statü- yü belirleme, azınlıklar hukuku çerçevesi için- de Türkiye Cumhuriyeti'ne bırakılıyor. Anka- ra da statüyü, özellikle Patrikin seçimini ken- di başına düzenliyor. Bir büyük gazetenin bir köşe yazısında, Patrikin yasal statüsünün Lozan Konferansı'nda unutulmuş olduğu- nun yazılması beni hayrete düşürdü. Millet- lerarası hukuka göre anlaşmalar yazılı da sözlü de olur. Sözlü bir anlaşma yazılı kadar geçeriidir. Lozan Konferansı'nda uzun uzun tartışılan bir konunun unutulmuş olduğunu söylemek gerçeğı yansıtmamaktadır. Lozan Konferansı'nda yapılan sözlü anlaş- maya göre belirienen yenı statüsü içine gir- mek Patrikhane için güç oluyor. Cumhuriyet hükümeti Patrikin seçimini de- netlemeye başlıyor. Istanbul Valiliği 6 Aralık 1923 günü Dini Meclis'e gönderdiği yazıda: Patrik adayının Türkiye vatandaşı olması ve seçim sırasında Türkiye'de görevli bulun- ması gerektiğini bildiriyor. Kendini megali idea'ya kaptıran Meletios Banş Andlaşma- sının imzasından sonra istifaya mecbur ka- lıyor. Yerine Istanbul Valiliği'nın bildirisine uy- gun olarak Kadıköy Metropoliti Grigorias 6 Aralık 1923 günü Patrik seçiliyor. Bundan sonraki seçimdeTürkiye'nin denetimi zorian- mak isteniyor. Türkiye'nin istemediği Terkos Metropoliti Konstantinos Patrik seçiliyor. Türkiye Konstantinos'u 29 Ocak 1925 gece- si trene koyup Selanik'e gönderiyor. Yuna- nistan, Patrikin sınırdışı edilmesini protesto ediyor. Atina, Ankara ile görüşmelere giri- yor. Konstantinos da 22 Mayıs 1925 günü istifaya mecbur kalıyor. Yerine Iznik Metro- politi Vasilios seçiliyor. Vasilios 4 eylül 1928'de Yunan kilisesinin bağımsızlığını tanıyor. Yu- nanistan'ın egemenlik altındaki topraklarda kurulu Metropolitikler de Atina Başpiskopo- suna bağlanıyor. SÜRECEK Ankara Ottawa'da imzaya açılan sözleşmeye taraf olmuyor Türkiye mayın ikfleminde LALE SARIİBRAHİMOGLU ANKARA - Türkiye, Ka- nada'nın başkenti Ottavva'da bir konferans ile öncekı gün imzaya açılan kara mayınla- nnın yasaklanmasını öngö- ren sözleşmeye taraf olmu- yor. Türkiye, mayınlann ya- saklanmasını yalnızca ınsa- ni boyutlanyla ele alıp, ışin güvenlik boyutunu göz ardı edici nitelikte bulduğu için sözleşmeyı imzalamayacak. Terörie mücadelenin devam etmesi ve sınırkomşulannm büyük bölümünün mayın ya- sağına uymamaları Anka- ra"yı sözleşmeye katılma- makta caydıran iki önemli unsur. Türkiye'de terörie müca- dele sırasında ölüm ve sa- katlanma olaylanna büyük oranda yol açan kara mayın- lannın insani boyutu, ulus- lararası çapta önemli bir sorun olarak ortaya çıkar- ken bu mayınlann temız- lenmesinin maliyeti de çok yüksek. Bir mayının dö- şenmesi 8 dolara (yaklaşık 197 bin lıraya), temizlen- mesi iseTffK) 8olara-(yak- laşık 200 milyon liraya) mal oluyor. Caydıncı değil Birleşmiş Milletler Gü- venlik Konseyı üyeleri ve hem üreticı hem de ihra- catçı konumundaki Rusya, ABD ve Çin sözleşmeye taraf olmuyor. Hem güç- lü ülkelenn tarafolmama- sı hem de mayın sorunu- nun güvenlik boyutunu ih- mal eden sözlesmenin; ev- rensel, caydıncı ve uygu- lanabilir olamayacağına dikkat çekiliyor. Türkiye ile olan sınınnda kara mayınlan bulunduran Yunanistan'ın, Avrupa Birli- ğı'nin (AB) ortak politikası uyannca mayın yasağı söz- leşmesini imzalarken parla- mento onayını geciktirmesi bekleniyor. Türkiye, savunma konsep- ti çerçevesinde Bulganstan ve Yunanistan sınırlannda anti personel karamayını bulun- durmuyor. Bulgaristan'ın Yu- nanistan ile olan sınırbölge- sındekı kara mayınlannı te- mizlemeye başladığı. Türk sının ile ılgıli henüz bir ka- rar almadığı belirtildi Türkiye diğer ülkelerle olan sınırlannda, bu komşu ülkelerin döşemiş olması ne- deniyle diğer mayınlann ya- nı sıra kara mayın bulundu- ruyor. Türkiye'nin sınırkom- şulan Irak, Sunye ve Iran'ın yanı sıra Israil, Mısır gibi pek çok Ortadoğu ülkesi de kara mayınlannın yasaklan- ması sözleşmesini imzala- madı. Askerler. sınırlannda ka- ra mayını bulunan ülkeler, gerek mayın gerekse terörle mücadele konusunda işbırli- ğıne yanaşmadığı sürece ka- ra mayınlannın yasaklanma- sına karşı çıkıyor. Terörle mücadele içm kul- lanılan kara mayınlan dışın- da Türkiye'nin sınırlannda kaçakçılığa karşı döşenmış olan mayınlar da; temizlen- mesi. mali yük getirmesi ve yüksek insan kaybı riski ta- şıdığı için zorlaşıyor. Güvenlik boyutu ihmaledildi Başta Kanada, sözleşme- ye öncülük eden ülkeler. ka- ra mayınlannın yasaklanma- sı sürecini başlatırken olayın insani boyutuna ağırlık ver- diler. Türkiye, kara mayınla- nnın güvenlik boyutunun ih- mal edildiği bu sürece taraf olmayacağını açıklarken ma- yınlann topyekün değil. aşa- malı olarak imha edilmesini önenyor. Türkiye'nin aşa- malı imha tezd, dış sanmın ön- lenmesi, şeffaflık ve denet- lenebilırılkeleri üzerindeyo- ğunlaşıyor. Kara mayınlannın yasak- lanması sorununa, önemli öl- çüde içinde bulundugu gü- venlik şartlannın şekillen- dirdiği güvenlik gereksinım- lerine göre belirleyen Türki- ye "Sorunun,ülkelerin güven- lik gereksinimleri ile konu- nun insani boyutlannı bağ- daştırabilen ve bir silahsız- lanma anlaşmasında yer al- masj zorunlu olacak önlem- leri içeren bir rejün yoluyla çözüünesini'* savunuyor. 121 ülke mayına karşıDış Haberler Servisi - Kanada'nın baş- kenti Ottavva'da üç günlük konferansın ar- dından imzaya açılan kara mayınlannın ya- saklanmasma ılişkhrtnlâVnaya. karamaym- lannm üç büyük üreticisi Çin, Rusya ve ABD dışında 121 ülkenin imzaattığı bildi- nldi. Kanada Dışişleri Bakanı Uoyd Axworthy. önceki gün yaptığı açıklamada. anlaşmayı daha önceden ifade edildiği gibi 125 değil 121 ülkenin ımzaladıgını söyledi. Kara ma- yınlannın üretimı. kullanımı, depolanması. ıthalat ve ihracatını yasaklayan anlaşmayı da- ha önce ımzalayacaklannı açıklayan Kenya. Djibouti ve Eritre temsilcilennin ülkelenn- den tam yetki alamadıklan ıçın son anda an- laşmayı ımzalamaktan vazgeçtikleri bildiril- di. Makedonya da, BM'nin bu ülkeye ulus- larası anlaşmalara katılma hakkını henüz ta- nımadığı için anlaşmaya imza atamadı. Kara mayınlannın yasaklanmasını içeren anlaşmanın 40 ülke tarafından onaylandık- ' 13T1 ö^yübnra yürürlüğü girmesı öngörülü- yor. Kanada Dışışlen Bakanı Mvvorthy, an- laşmanın onaylanması durumunda uluslara- rası bir yasa haline geleceğini söyledi. Bu arada. Fransa Savunma Bakanı Ala- in Richard Fransız Ordusu'nun sahip oldu- ğu 1.4 milyon mayın stoğunun tamamen or- tadan kaldınlması ıçın 2 yıllık bir çalışma gerektiğini söyledi. Richard. Fransız Radyosu'na verdiği de- meçte. anlaşmanın yaz aylanna kadar Fran- sız Parlamentosu'nun onayına sunulacağı- nı kaydetti. Mayın temizleme teknolojisın- de en ılen ülkelerden birisi kabul edilen Fransa. çok az miktarda kara mayınını tat- bikatlarda kullanmak üzere muhafaza edi- leceğini açıkladı. ECumhurryet kitap kulübü TAKSİM Sergi Salonu 6 Aralık Cumartesi Saat:17.00-19.00 AYDİN BOYSAN Kitaplahnı imzalıyor Adres: istıklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksım Tel:252 38 81/82 Cumhuriyet kitap kulübü TAKSİM Sergi Salonu 6 Aralık Cumartesi Saat: 14.00-16.00 DEMİRTAŞ CEYHUN Son kitabı "Osmanlılarda Aydın Kavramı" ve diğer yapıtlannı imzalıyor. Adres: İstıklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksım Tel:252 38 81/82 GENÇLİK VE SPOR İL BAŞKANLIĞrNA tl Müdürlüğûmüzde istihdam edılmek üzere 657 sa>ılı Deviet Memurlan Kanunu'na göre aşağıda unvanı. sınıfı. derecesı \e adedi belırtilen kadroya yazılı \e sözlü mülakatla eleman alınacaktır Yazılı sına\ 23 12 1997 Salı günü saat 10.00'da, sözlü mü- lakat sınavı 23.12 1997 Salı günü saat 14 OO'de müdürlüğümüzün belırleyeceği yerde yapılacaktır. Sınav >apılacak kadrolar ' ' Adedi 1 Sınıfı G.İH GİH G İ H Unvanı Antrenör Antrenör G İ H 9 1 Antrenör Gencl şartlar 1. Turk vatandaşı olmak. 2 Sınav günü 35 yaşuıdangun almamışolmak 3 Kamu haklanndan mahrum bulunmamak. 4. Tak- sırli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecıl edılmış hükümler hanç olmak üzere. ağır hapıs v e> a 6 a\ dan fazla hapis veyahut afTa uğramış olsalar bıle devletın şahsıyetine karşı ışlenen suçlarla. zıramet, ihtılas, ırtıkap, riışvet. hırsızlık, dolandıncıhk, sahtc- cılık, inancı kötüye kullanma. dolanlı ıflas gıbı yüz kızartıcı veya şeref ve haysıyetı kıncı suçtan veya ıstımal ve ıstıhlak kaçakçılı- ğı harıç kaçakçılik. resmi ıhale ve alım satımlara fesat kanştırma, deviet sırlanm açığa vurma »uçlanndan dolayı hükümlü bulun- mamak 5. Askerlik dunımu ıtibariyle; a) Askerlıkle ılgısi bulunmamak, b) Askerhk çağına gelmemış bulunmak. c) Askerlık ça- ğma gelmiş ise muvazzaf askerlik hızmetını yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa gcçınlmıj olmak. 6 53'ncu madde huküm- leri saklı kalmak kaydı ile görevını devamlı yapmasına engel olabilecek vücut veya akıl hastalığı ile ozurlu bulunmamak. 7 Sına- vı kazanacaklar bılahare temın edeceklen sağlık raporu, ikametgah ılmuhaben. 6 adet vesıkalık fotoğraf ve askerlik terhis belgesi (terhis belgesınde duhul ve terhis tanhı açıkça belırtılmış olacaktır. Tecıllı olanlann tecıl belgesini) Gençlık ve Spor Ankara ll Mü- dürlüğü'ne teslim etmelen. Özel şartlar Genel Idare Hizmetleri Sınıfı: (Antrenör kadrosuna) atanacaklarda aranan ^anlar 1. 8 derecelı antrenörlük sı- navına katılacaklann yüksekokul mezunu olmalan 2. 9 derecelı antrenör sınavına katılacaklann yüksekokul veva meslek lısesi mezunu olmalan. 3. 10. derecelı antrenör sınav ına katılacaklann lıse veya dengi okul mezunu olmalan 4 Bedmınton, judo, cim- nastık (ntmık. artıstik) belgelennın olması. Sınava katılmak isteyenlerin en geç 19 Aralık 1997 Cuma gunü mesaı bıtimıne kadar başvuruda bulunmaları gereklı olup; bu tanhten sonra yapılacak başvurular kabul edılmeyecektır. Sınavı kazananiann Ankara İl Müdürlüğu emrıne atanacaklanndan başka ıllere atanmalan söz konusu deSıldır. DLryURULUR. Basın 57905
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle