Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ARALIK 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kış bodyi
96Ç6C6K
• Haber Merkezi - Yeni
body koleksiyonunu
hazırlayan Zeki Triko'nun
katalog çekimleri geçen
günlerde İCuzey Kjbns
Türk Cumhuriyeti'nin
Girne şehrinde
gerçekleştirildi. Girae'nin
tarihi mekanlannda
gerçekleşen çekimlerde
1995 Miss International
güzeli Hırvat Mirella
Nazor objektif karşısına
geçti. 1.78 boyunda ve 90-
60-90 ölçülerinde olan 20
yaşındaki Mirella
ülkesinde ekonomi eğitimi
görüyor.
Yargrtay cezalan
fazla buldu
• ANKARA (AA)-
Yargıtay, ailesinden fidye
almak amacıyla merhum
işadamı Vehbi Koç'un
Zincırlikuyu
Mezarlığfndaki naaşını
çıkararak başka bir mezarda
bekleten 5 sanığa verilen
mahkûmiyet kararlannı
fazla bularak esastan bozdu.
Istanbul I. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin sanıklar
hakkında "gaspa eksik
teşebbiis" ve "raezardan
naaş çalmak" suçlanndan
verdiği 4 yıl 7"şer ay hapis
ve 725'er bin lira da para
cezası karan Yargıtay 6.
Ceza Dairesı'nce bozuldu.
Denizer
yargrtanacak
H ZONGULDAK(AA)-
Türkiye Taşkömürü
Kunımu Karadon Müessese
Müdûrü Zafer Erdönmez'i
makamında tartakladığı öne
sürülen Türk-lş Genel
Sekreteri ve Genel Maden-
Iş Sendikası Genel Başkanı
Şemsi Denizer hakkında. 6
ay hapis cezası istendi.
Zonguldak Cumhuriyet
Savcılığı Zafer
Erdönmez"in şikâyeti
üzenne başlatılan
soruşturmayı
tamamlayarak, Denizer
hakkında, "görevli memura
fiili teşebbüs ve tehdit"
suçlanndan 7 gün ile 6 ay
hapis cezası istemiyle dava
açtı
Yargı
kararnamesi
• ANKARA (AA) - Adli ve
ldari Yargı'da yılın son
•atama kararnamesi Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Buna göre,
DGM'lerin 20 hâkim ve
savcısı arasında değişikJik
yapılırken. DGM'lerdeki
~bazı savcı ve hâkimJer de
adliyelere verildi.
Diyarbakır DGM
Başkanlığı'na Diyarbakır
DGM asıl üyesi Ali Çağan
atandı.
Koalisyon hükümetiyle ilişkileri giderek gerginleşen Baykal, Cumhuriyet'e konuştu
6
Seçim istemiyoraz
9
TÜREYKÖSE
ANKARA-CHP Genel Başka-
nı Deniz Baykal, hûkümetin "se-
çiıne kaçmâk" istediğini vurgu-
layarak, "Bu duruma kendikrini
başkasının sürüklediğini iddia
edebilmek isteği içindeler. Ama
biz buna firsat vermek niyetinde
değiliz. O nedenle hükümete işini-
ze devam edin, enflasyonla müca-
deleyi sürdürün, hadi başarüardi-
Jeriz,diyonız" değerlendirmesini
yaptı. Başbakan McsutYılmaz'ın
darbe imalı açıklamalanna tepki
• Darbeyi telaffiız etmenin şaşırtıcı olduğunu söyleyen CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal, seçim isteklerinin olmadığını
söylerken, "Hükümete başanlar diliyoruz" dedi. Hûkümetin
seçime kaçmak için CHP'yi bahane etmeye çalıştığmı ileri süren
Baykal, "Başbakan beni bıraksm, kendi seçenekleri üzerine kafa
yorsun" görüşünü dile getirdi.
gösteren Bayka], "Enflasyonla
mücadeleyi başanya ulaşürmak-
la görevli olan kendisi. Kendi ba-
şansızlığı ihtinıalinin darbeyi da-
vet edeceğini ilan ediyor, böyle şey
olur mu?" dedı. Başbakan Mesut
Yılmaz'ın seçim restinden sonra,
hüküraetin devamj açısından kilit
konumuna gelen CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal, Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtladı. Bay-
kal'a yöneltılen sorular ve yanıt-
lan şöyle:
- Hükümet çöktü, diyorsunuz.
Bir vandan da seçime uzak duru-
yorsunuz. Bu durumda erken se-
çiın kaçmılmaz değil mi?
- Çöktü demiyorum. Hükümet
enflasyonla mücadele konusunda
inandıncılığını kaybetti. Seçim
planlaması içine girdi. Durumu
DSP'de kuruftay
Tek aday
Ecevit
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DSP'nin 4.
Olağan Kurultayı yann
toplanıyor. DSP'nin ikti-
dardakı ilk kurultayı önce-
sinde parti içi muhalefet
tasfıye edilirken; Genel
Başkan Bülent Ecevit'in
karşısına başka aday çık-
madı. Partideki cılız mu-
halefetin liste kavgasına
gireceği belirtilirken "Çi-
le ÇiçekJerTnin kurultay
salonuna sokulmaması ne-
deniyle gerginlikler yaşa-
nabileceği bildiriidi.
DSP'nin 4. Olağan Ku-
rultayı yann Türk Metal
Sendikası Salonu'nda ger-
çekleştirilecek. Organi-
zasyonunu Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ece-
vit'in üstlendiği kurultaya
20 bin kişinin davet edildi-
ği bildiriidi. Kurultay ko-
nuşmasını hazırlamak içın
birkaç gündür evıne kapa-
narak çalışan Ecevit'in sa-
lona gırişi sırasında beyaz
güvercinler uçurulacağı
belirtildi. Ecevit'in konuş-
masında ıktidar dönemle-
ri ile ilgili değerlendirme-
ler yapacağı ve Deniz Bay-
kal'ın son çıkışlanna ya-
nıt vereceği ifade edildi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
AVRUPABiRÜĞi
ÜYEUK GÖRÜSMELERl
Başkan yardımcısı da istifa etti. Yerel televizyon ihaleleri iptal yolunda
RTÜK-hükümetkavgasıbiiyiiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Başbakanlık; Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu'na (RTÜK) gönderdiği
yazıda, Milli Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) şeriatçı ve bölücü yayınlar
konusundaki uyanlanna yer vererek
15 Aralık'ta yapılması planlanan
ulusal televizyonlara yönelik frekans
tahsisi ihalesinin durdurulmasını ıs-
tedi. Toplam 13 sayfadan oluşan ya-
zıda, yerel televizyonlara yönelik
olarak gerçekleştirilen ihalelerin de
iptal edilmesi öngörüldü.
RTÜK Yasasf nda tekelleşmeyi
önemli ölçüde engelleyen hükümle-
ri kaldırmaya hazırlanan hûkümetin,
ulusal televizyonlara frekans tahsisi-
ne ilışkin sıralama ihalesinin durdu-
rulmasını öngören 13 sayfalık yazı-
sı önceki gün saat 21 .OO'de RTUK'e
ulaştı.
Yazmın, MGK'nin bildinmleri ile
gerekçelerinin yanı sıra RTÜK'ün
özerk bir kurum olması nedeniyle
doğnıdan etkide bulunamayan hû-
kümetin hukukçulardan aldığı gö-
rüşler ve Başbakanlık'ın gerekçele-
nnden oluştuğu bildiriidi. Yazıda,
daha önce yerel televizyonlar için
gerçekleştirilen frekans tahsisine
ilişkin sıralama ihalesinin de iptal
edilmesi istendi.
Yazı üzerine dûn olağanüstü top-
lanan üst kurul üyeleri durumu de-
ğerlendirdiler. Üst kurul, pazartesi
günü yapacağı toplantıda, oylamaya
giderek ihalenin durumuna kesinlik
kazandıracak. Ancak, RTÜK Baş-
kanı Orfıan Oğuz'un istifasmın ar-
dından sayılan 3'e düşen DYP'li
üyeler, RPTi üyelerin sayısal çoğun-
luğuna karşın üst kuruldan Başba-
kanlık'ın istemi doğrultusunda bir
karar çıkabıleceğini belirttiler. Top-
lantıda olumsuz görüş verecekleri
kaydedilen ANAP'lı üyelerden Er-
can San, "MGK'nin büdiriminden
sonra bu ihalenin ne ölçüdeyapılabi-
leceği çok i>i düşünülmelidir" dedi.
RTUK Başkan Yardımcısı Fatih
Karaca, son gelişrneler üzerine gö-
revinden istifa etti. Karaca, yaptığı
açıklamada, bundan sonra görevini
üst kurul üyesi olarak sürdüreceğini
kaydetti.
Başbakanlık yetkilileri, RTÜK'-
ûn özerk bir yapısı olmasma karşın
anayasanın temel ilkelerinin gözar-
dı edilemeyeceğini belirterek, bu il-
kelerin ihlaline yol açacak uygula-
malara izin verilemeyeceğini kay-
dettiler.
Devlet Bakanı Cavit Kavak.
RTÜK'ün televizyon kuruluşlan
için yapacağı ihalelerle ilgili ola-
rak Başbakanlık'ın bu konuda bir
genelge çıkaracağını belirtti. Ka-
vak, "Daha önceki ihalelerin iptal
edilmesi gerekebUir" dedi.
S ı v a s k a t l i a m ı d a v a s ı n d a t e m y i z
ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Sıvas
katliamında yakınlannı yitirenler ve avukatlan, 7
yıl 6 ay ila 5 yıJ ağir hapis cezasına çarpnnlan 29,
3 ila 2 yıl hapis cezasına çarptınlan 11 ve beraat
eden 14 sanık hakkmdakj karan temyiz ettiler.
Müdahil avukatlardan Önder Sav, 3 Temmuz
1993'te Sıvas'ta yasananiann laik cumhuriyete
karşı planlı, örgütlü ve şeriatçı kalkışma olduğunun
mahkeme karanyla saptandığuu söyledi. Türkiye
Barolar BİTİiği'nin Sıvas Katliamı Davası Müdahil
Avukatîan Komisyonu adına avukat Önder Sav,
diğer müdahil avukatlar ve katliamda yakınlannı
kaybedenlerle birlikte bastn toplantısı düzenledi.
Sıvas katliamının cumhuriyet tarihinin büyük,
önemli ve vahim bir gerici ayaklanması olduğunu
belirten Sav, olayın, laik cumhuriyete ve
demokratik hukuk devletine başkaldın olduğunu
bildirdi. Ankara 1 No'lu DGM'nin ilk karannda
eylemi "adiyen adam ökfârme" olarak
nitelendirdiğini anımsatan Sav, "Bogün varrian
noktada 2 Temmuz 1993te Srvas'ta yaşananlaruı
laik cumhuriyete karşı planh, örgütlü, şeriatçı bir
kaOaşma oiduğu mahkeme karanyla
saptanmtşür" dedi.
IRMIKIAYDIN ENGİN
• Ankara'da ne kadar medya
r amelesi varsa burunlanna ka-
dar ulaşan seçim kokusunun
peşine düşmüş. Mesut Yıl-
maz'ın merdiven başında, uçak
koftuğunda, parti grubunda,
Meclis kürsüsünde söyledikle-
rinden anlamlar çıkarmaya ça-
balıyortar. Attı aylık fryat dondur-
ma karannın günlemesine ba-
kıp seçimin Haziran 1998'de ya-
pılacağına ilişkin çıkarımlannı
doğrulatmayaçabalıyoriar. Eko-
nomi bürokrasisinin üst katla-
nndaki sıkıntılar üstüne sızdıra-
bildikleri bilgileri birleştirip "se-
çim ekonomisi"n\n ipuçlannı, bir
erken seçimin tarihini, koşulunu
fılan saptama çabasındalar.
, Vergi reformu, IMF görüşme-
leri, kara paranın aklanıp ekono-
miye kazandınlmasınayönelgin
düzenlemeler de bir arada dü-
şünüldüğünde bir seçim hazır-
lığının ipuçlan gerçekten var. Uf-
ku, bumunun ucunu göımekle
sınırlı politika esnafının bu tür
hesaplan hiçbirimize yabancı
değil.
. Yılın ilk altı ayında yüzeysel
manevralaria enflasyonun "gü-
. ya" dizginlenmesi hesaplanıyor.
Genelkurmaylar Demokrasisi
llkbahar bitip yaza girilirken bu-
gün iktidan bölüşen politikacı
takımı yollara düşüp "Işte gör-
dünüz, enflasyonu dizginledik,
pahalılığın belini kırdık. Seçin
bizi, dörtyılda bu belayı tümüy-
le defedelim" diye kostakiana-
rak halkın karşısına çıkacaklar.
Eh, acısı daha sonra pek acı
çıkacak da olsa 1998'in kış ve
bahar aylannda eğrisi doğrusu-
na gelip de enflasyon yüzde
50'ye filan düşürülebilirse, ki
yargısına güvendiğimiz ekono-
mi uzmanlan bunun "mümkün
olduğu"nu söylüyorlar, bu he-
sap tutabilir.
Peki ondan sonra ne olur?
Bizim politika esnafı o kadar
uzun erimli hesap yapmaz, böy-
le sorular sorup uykusunu kaçır-
maz. "Ü//reyönef/rn/"anlamına
gelen politika terimi, onlann
sözcüğünde "Seçim kazanmak
ve ardından bir sonraki seçimi
kazanmaküzere siyasihesapla-
ra dalmak"tan ibarettir.
Gel gör ki TBMM ve Hükü-
met'in yanı sıra güncel politika-
ya el atan, başka güçler de var
artık. Askeriyenin genelkurmayı
ile iş dünyasının genelkurmayı
TÜSlAD'ın buluşması bunun
göstergelerinden biri ve sadece
biri.
TÜSİAD Başkanı Muharrem
Kayhan sözünü sakınmaksızın
söyledi:
- Erken seçimin yol açacağı
tahribat, seçimle işbaşına gele-
ceklerin de dûzeltemeyeceği
kadar ağır olur!
Güncel politikaya kanşma-
makta (70'li yıllann sonuna doğ-
ru Ecevit'e karşı ilan edilen ci-
hat kampanyası dışında) bugü-
ne dek özen gösteren TÜSlAD'-
ın bu uyansı, Halis Komili dö-
neminde başlayan, Muharrem
Kayhan'la gerilemeksizin süren
açılımının somutlanışıdır.
iş dünyasının genelkurmayı
güncel politikaya ilişkin görüşle-
rini gitgıde daha açık seçik ve
gecikmeksizin dile getiriyor. Hû-
kümetin kısa değil orta erimli bir
ekonomik politika izlemesinin
zorunluğunu özellikle vurgulu-
yor.
Askeriyenin genelkurmayı he-
nüz ekonomiye el atmadı. An-
cak geçen aylarda ülke günde-
mini sarsan "brifinglerzincin''ne
TÜSİAD halkasının da eklenme-
si, birkaç gün önce TÜSİAD -
Genelkurmay buluşması,
MGK'de ekonomik politikalar
üstüne bilgi alışverişine önce-
likler tanınır olması, askeriyenin
genelkurmayının da güncel
ekonomik politikalara el atmaya
başladığını gösteriyor.
Kaldı ki güncel politika eko-
nomiyle sınırlı değil. Sekiz yıllık
eğitimin "hemen şimdi" vurgu-
suyla uygulamaya sokulması;
din ağıriıklı konularda yayın ya-
pan radyo ve TV kanallarının
denetlenmesi ve mümkünse
susturulması, Susuriuk düğü-
münün hiç olmazsa Çiller en-
gelini eleyecek bir kanalda ak-
ması, böylece Refah Partisi'ne
hak ettiğinden daha çok siyasal
ağırlık sağlayan merkez sağda-
ki bölünmenin aşılması gibi
"başka" konularda MGK' nin
alışılmadık ölçüde güncel poli-
tika tanımına giren etkinliği, sa-
yabileceğimiz örnekler.
Yeni Yüzyıl'da Ali Bayra-
moğlu, son günlerde bu geliş-
menin orduya ilişkin yönünü
çok önemli iki yazı ile irdeledi.
Biz de bugün buna, TÜSİAD'-
daki yeni yönelimi ekleyerek ve
TÜSİAD ile askerlerin araya si-
yasetçiyi sokmaksızın, doğru-
dan görüşmeyi yeğlemelerini
de vurgulayarak değinmek iste-
dik.
Ne TÜSlAD'ın, ne Genelkur-
may'ın uzun erimli politik he-
deflerle, genel ilke saptamalan
ile yetinmeyip yakın erimli yani
güncel hatta günübiriik politi-
kalara da doğrudan el atmala-
nnı, politika üstünde politikacı-
lann tekelinin kınlması olarak
yorumlayanlar çıkabilir.
Ama bu gelişme, bir "tekel"\n
kınlması mıdır, yeni tekeller
oluşması mıdır? Yani tartışıla-
mayacak kadar açık seçik olan
bu gelişmeyi "iyi" ya da "kötü"
diye tartışmadan önce demok-
rasiyle ilişkisini ve demokrasiye
etkisini tartışmak gerekmeye-
cek mi ?
idare etmeye yönelik bir yakla-
şım içine girdi. Bu hükümetten
enflasyonla mücadele, Susurluk,
geçmişe dönük hesaplaşmalar,
yolsuzluklann üzerine gidilmesi
konusunda beklentiler vardı.
Bunlann hiçbırini yerine getire-
mez hale geldi. 98'de cıddi bir
enflasyonla mücadele programı
ortaya koyacağız, dediler, çıka çı-
ka 'dondurma' çıktı.
Fiyat dondurmayı biz söylemiş
olsaydık, kıyamet kopardı. Tür-
kiye sağ politikalarla kronik enf-
lasyon noktasına geldi.
- 1998'de bir seçim gö-
rünmüyor mu?
- Bilemem. Bizim böy-
le bir talebimiz yok. Biz
2000'e kadar iktidarda
kalsınlar istiyoruz. Öyle
demiyorlar mıydı? Seçi-
me gıtmek isteyecekler, a-
ma onu da ıriraf edemıyor-
lar. Çünkü bu bir kaçış
olacak. Bu duruma kendi-
lerini başkasının sürükle-
diğini iddia edebilmek is-
teği içindeler. Ama biz de
buna firsat vermek niye-
tinde değıliz. O nedenle
hükümete işinize devam
edin, enflasyonla mücade-
leyi sürdürün, hadi başan-
lar dileriz, diyoruz.
- Başbakan Yılmaz'ın
sizden bir yıl koşulsuz des-
tek, istikrar güvencesi iste-
.veceği beürtiliyor._
- Biryılı zaten geçiriyor
bu hükümet. 6 ayı geçirdı.
Şimdi ha desek, seçim al-
tı aydan önce olmaz. za-
ten bir yılı kullanmış ola-
cak hükümet. Bir yılı iste-
me ihtiyacını 6 ay sonra
mı hissediyor? Bu hükü-
met bir yılı da hatta daha
uzun bir süreyi de kullana-
bilir. Zaten fiilen kullan-
maya yönelmiş durumda.
Bunlann hepsi mazeret
arayışı. Bir yılda enflas-
yonla mücadeleyi başan-
ya ulaştırma imkânı var
idiyse temmuzda gelir
gelmez uygulamalıydı.
Uygulamış olsaydı şimdi
6. ayındaydı enflasyonla
mücadelenin. Seçimi he-
men bugün, yann, hatta
mayısta yapmak bile ola-
ğanüstü güç. Bir yıldan
fazla bir süreyi kullanrruş
olacaktı, bundan sonra
belki kullanabilir. Çözsün.
girsin. Bu hûkümetin ne
kadar işbaşında kalacağı-
na, bu hûkümetin kendisi,
icraatıyla karar verecektir.
Yapamazsa, yapmadığı
ortaya çıkarsa ki şimdi öy-
le bir tablo ortaya çıkma-
ya başladı. devam etmesi
çok güç olur.
- Devam edemezse, se-
çim zonınlu olmaz mı?
- Bilemem. Benim böy-
le bir talebim yok. Ben hû-
kümetin icraatını ortaya
koymasını bekliyorum. tş
yapmasını bekliyorum.
Enflasyonla mücadele et-
mesıni bekliyorum. İş ba-
şına gelirken, seçim hükü-
meti olmayacağım. çö-
züm hükümeti olacağım,
diye başladı.
- CHP'nin de hüküme-
te girmesi senaryolannı
nasıl karşüryorsunuz?
- Gülünç. Kimse zarar
eden şirkete ortak olmaz.
- Olası bir seçime nasıl
bir hükümetle girilecek?
Yılmaz, grup toptanüsın-
da "Baykal hükümeti yı-
karsa, gitsin RP ile hükü-
met kursun" dedi—
- Nasıl bir hükümet ola-
cağı o zaman düşünüle-
cek. O kendi seçenekleri
üzerinde kafa yorsun. Be-
nim seçeneklerimi bırak-
sın. Bir Başbakan kendi
işini yapmayı bırakıp be-
nim yerime gelmeye çalı-
şıyor, şöyle gelecek, böy-
le gelecek, diye zihnini.
enerjisini oraya yöneltme-
sinin başansına hiç yardı-
mıyoktur.
- Başbakan Yılmaz enf-
lasyonla mücadele için
destekisterken darbe ima-
SJ olarak yorumlanan bir
konuşma yaptL Bunu na-
sıl değerlendiriyorsunuz?
- Hayretle değerlendir-
dim. Bir Başbakan'ın dar-
be ihtimalini telaffuz et-
mesi gerçekten çok şaşır-
tıcı. Bir de enflasyonla
mücadele başanya ulaş-
mazsa darbe gelir. diyor.
Enflasyonla mücadeleyi
başanya ulaştırmakla gö-
revli olan kendisi. Enflas-
yonla mücadeleyi kim ba-
şanya ulaştıracak? Kendi
başansızlığı ihtimalinin
darbeyi davet edeceğini i-
lan ediyor.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kordugum...
Susurluk olayının çözümlenmesi için TB-
MM'de ilk adım atıldı...
Acaba, TBMM'de Mehmet Ağar ile Sedat
Bucak'ın dokunulmazlıklannın kaldınlması yö-
nünde oy çoğunluğu sağlanacak mı?
Bizim dikkatimizi çeken ise şu:
"Susurluk kazasıyla ortaya çıkan devlet için-
dekiörgütlü çetelere karşı kamuoyundaki duyar-
lılık yavaş yavaş azalıyor..."
Susurluk'la ilgili son gelişme nedir, bu konu-
da neler yapılmaktadır?
Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Sa-
vaş çalışmalannı sürdürürken, Başbakan Mesut
Yılmaz "Biraz daha bekleyin" diyor. Ama Dev-
let Bakanı Eyüp Aşık, birtelevizyon programın-
da ilginç bir açıklama yapıyor:
"Devletin istihbarat birimlerinden bilgi gelmi-
yor..."
Işte tam bu aşamada TBMM Adalet Karma
Komisyonu'nda oylama yapılıyor. Oylama so-
nucu hem Mehmet Ağar'ın (16 oya karşı 27 oy-
la), hem de Sedat Bucak'ın (7 oya karşı 32 oy-
la) dokunulmazlıklarının kaldınlması gerçekleşi-
yor...
Burada bir çelişki yok mu?
Elbet var...
Ağar'ı hem DYP'liler, hem RP'liler, hem de
DTP'li Mahmut Yılbaş destekliyor ve yeni fez-
leke düzenlenmesi gerektiği görüşünü savunu-
yorlar. DYP'liler ve RP'liler Ağar'ın dokunulmaz-
lığının kaldırılmasına karşı çıkıyorlar. Bucak'ı ise
salt DYP'liler destekliyor...
DTP'li Mahmut Yılbaş niçın böyle bir tutum
sergiliyor?
Mahmut Yılbaş 1995 seçımlerıne dek Van Va-
lisi'ydi. Genel seçimlerde valilikten ayrılıp
DYP'den milletvekili seçilmişti...
Tüm bunları bir kenara bırakıp şimdi de Sedat
Bucak'ın açıklamalanna bakalım:
"Leyla Zana'nın tahliyesi ve özelafiçin açık-
lanan kampanya karşılığında siyasi bir hareket
olarak bir denge sağlamak amacıyla ben alet
edilmek isteniyorum..."
Görüldüğü gibi iş dönüp dolaşıp bir başka yö-
ne, kapatılan DEP'e ve Güneydoğu'da akan ka-
nageliyor...
Ne demişti Tansu Çiller:
"Kurşun atan da yiyen de kahramandır..."
• • •
Sedat Bucak Şanlıurfa'da bir aşiretin lideridir.
Kendisi ve aşiretiyle ilgili çok sayıda iddia var-
dır...
Bucak diyor ki:
"Ben ne yaptımsa devletim için ve yetkililerin
bilgisi dahılinde yaptım..."
Bucak burada doğru söylüyor...
Bunca silahı cebindeki parayla satın almadı
Sedat Bucak, korucu sistemini de kendisi kur-
madı...
Bucak kendisini savunuyor:
"Susuhuk komisyonunda sayın Korkut Eken,
Sayın Mehmet Eymür'ün verdikleri ifadelerde,
Sayın Hanefi Avct'nın verdiği bilgiler doğrultu-
sunda çok açık belirtildiği üzere Abdullah Çat-
h'nın devlette görevli olarak çalıştınldığı sabit-
tir. Mehmet Özbay ismiyle tanıdığım şahsın ye-
şilpasaport sahibi olması, ruhsatlı silah taşıma-
sı, sık sık TBMM'ye gelerek bazı siyasilerie gö-
rüştüğü sabittir. Böyle bir şahsı ilgili mercilehn
tanıması ve görevlendirmesi çok açık ortaday-
ken benim ihbar etmemin beklenmesı de anla-
şılmamaktadır. Benden önce hâlâ görevde bu-
lunan, Çatlı'yı tanıyan kişilehn cezalandınlması
gerekir..."
Sedat Bucak bu savunmasında da hakhdır.
Çünkü, Çatlı'ya 'yeşil pasaport', 'kjmlik' ve 'si-
lah ruhsatı' verenler devletin görevü kıldığı yö-
neticilerdir...
Olaylar tıpkı zincirin halkaları gibi...
Abdi Ipekçi cinayetinden başlayıp Mehmet
Ali Ağca'nın cezaevinden kaçışı, Abdullah Çat-
lı'nın evındesaklanışı dadahil pekçokolayı kap-
samaktadır Susuriuk Çetesi'nin işleri...
O yüzden kimse kimseyi kandırmasın. Devlet
içindeki örgütlü gücün öyle kolay kolay çözüle-
ceği beklenmesin... Bahçelievler katliamından
Uğur Mumcu cinayetine dek uzanan zincirin
halkalannda pek çok adın oiduğu da bir gerçek-
tir.
• • •
Türkiye'yi 12 Eylül'e taşıyan katliam ve faili
meçhul cinayetler arasında 'yeniden yargı önü-
ne taşınan' tek davanın müdahil avukatlan du-
ruşmalardan çekilme karan aldılar...
Hangi dava mı?
16 Mart 1978'de Istanbul Üniversıtesı'nde 7
kişinin katledilişinin davası..
Yaklaşık 20 yıldır bu davadan bir sonuç alına-
madı...
Avukatlar tüm ısrarlanna karşın, ne Abdullah
Çatlı'nın çeşitli tarihlerde görüştüğü polis müdü-
rü Reşat Altay'ı ne de Çatlı'nın 1980 öncesin-
de 'istihbarat örgûtlerince kullanıldığı'n\ açıkla-
yan Mehmet Eymür ve Korkut Eken'ı tanık ola-
rak dinletemediler...
Kısaca avukatların davayla ilgili tüm istemleri
geri çevrildi...
Bu bir 'kördüğüm'dür ve ucu Susurluk'a dek
uzanmaktadır...
Susurluk denilince hep Güldal Mumcu'ya
yetkililerin söylediklerini anımsıyorum:
"Devlet isterse Uğur Mumcu cinayeti çözü-
lûr..."
Ya devlet istemezse?
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (g raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
NALLIHAN ASLÎYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1997/48. 49. 50, 51, 52, 53, 54. 55, 56.
57 58, 59, 60, 61 62, 63, 64, 65. 66 , 67. 75.
Davacı vekili Av. O.Nihat Akgün tarafından davalı
Dik lnşaat Sanayiı Tic. Ltd. Şırketı aleyhine mahkeme-
mize açtığı tazminat davasına ait dava dilekçesi davalı
Dik tnşaat Sanayiı Tic. Ltd. Şirketi'ne tebliğ edıleme-
dığinden, ds\ ali şırket Dik lnşaat Tic. Ltd. Şti. 'nin du-
ruşma günü olan 17.2.1998 günü saat 11./45'te Nallı-
han Adliyesı'nde hazır bulunup yukanda dosya numa-
ralan yazılı 21 adet davaya gırmemesı halinde ve ma-
zeret bildirmemesi halinde duruşmanın yokluğunda
devam edilerek karar verileceğınin bilımesi hususu ıla-
nen tebliğ olunur. Basm: 57709