25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Vönetmenı Orhan Erinç • Gend Ya>in K.oord'natoru: Hikmet Çetinkava # Vaaışlen Müdürien: İbrahim Yıldız - Dinç Tajanç # Sorumlu Müdür Fikret llkîz • Haber Merkezı Müdûrü. Hakan Kara #Göreel Yönetmen: Fîkret Eser Dış Haberier Şinasi Danışoğlu # Isthbarat Cengiz \ ıldınm • Ekonomı Mehmet Saraç 0 Küttur. Handan Şenköken • Spor Abdûlkadir Yücebnan • Makaleler Sami Karaören • Duzrftme- Abdullah Yaacı# Fotograf Erdoğan Köseoğlu #Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Vaym Kunılu Ühan SdçukıBaşkan). Orhan Eriırç, Okta> Kurtbokc Hikmet Çetinka\ a, Şökran Soner, trşunBalcLDinç layanç, İbrahim Yıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı. Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No 125,Kat.4,BakanIıklar-AnkaraTel-4195020(7hat). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Zıya Blv. 1352 S. 23Tel.4411220. Faks:4419117* Adana Temsılcisı:Çetin Yiğeooğlu. tnonüCd 119S.Noıl Kacl. Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15 Möessese Müdûrû Üstün Akmen Q Koordınator- Ahmet Konılsan A Mutesebe Bfflent Vener^ldare Hüseyn Gûrer • UleBne Öoder Çelik • Bılgı- tşlenv N'aO İnal # Bılgısayar Sıstem Mürûvet ÇBer»Sanş FadetKına MEDYA C: • Yonenm Kurulu Başkanı - Genel Mûdür Gülbin Erdurao # Koordmatör Reha Işıtman 0 Genel Müdür Yarduncısı Miae Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-51384 6(^61.Faks-5138463 \avımlavan ve Basan: Yenı Gûn Haber Aıansı. Ba^ın \e Ya>ıncıhk A Ş. TûrkocağıCad 39 41 Cagaioğlu 34334 ist'PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0212)513 85 95 6ARALIK1997 Imsak: 5.35 Güneş: 7.07 Öğle: 12.02 tkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.10 Kanser için defile • Haber Merkezi - New York'ta kanser araştırmalan yaranna düzenlenen geceye ünlü kjşıler katıldı. Yasmeen Ghauri giydiği seksi giysiyle fotoğrafçılann ilgi odağı oldu. (REUTERS) Zamansız yaşanan bahar • RİZE/TRABZON (Cumhurivet) - Doğu Karadeniz'de hava sıcaklıklannın mevsim normallerinın üzerinde seyretmesi, bazı meyve ağaçlannın erken çiçek açmasına yol açtı. Sıcaklıklann 15 derecenin üzerinde seyrettiği yörede, özellikle Rize ve Trabzon'da son günlerde erik, şeftali, armut ve karayemii) ağaçlannın rengarenk çiçek açtığı görüldü. Trabzon Tanm ll Müdürü Ali Çankaya, 'Kış mevsiminin bölgemizde ağır geçmemesi nedeniyle bu durumun önemli etkisi olacağını sanmıyonım" dedi. Türk tarımında sorunlar • KONYA (Cumhuriyet) - "Türk tanmı ve hayvancılığının sorunlan ve çözüm yollan" konulu panel bugün Konya'nın Karatay ılçesinde gerçekleştirilecek. Ziraat Odası Başkanlığı tarafından Esnaf Birlikleri toplantı salonunda saat 13.00"tebaşlayacak toplantıya Ziraat Odalan Genel Başkanı Faruk Yücel, gazetemız yazan Sadullah Usumi, Tanm Kredi Kooperatiflen Genel Müdürü Hasan Haya ve Meclis'te grubu bulunan altı siyasi partinin temsilcileri katılacak. teşvik • ANTALYA (Cumhuriyet) - Antalya'da bir turizm fırması organlannı bağışlayanlara Almanya'ya gidiş-dönüş uçak bileti veriyor. Akdeniz Üniversitesi. GTI Havayollan ve Akdeniz Atılım gazetesi işbirliği ile başlatılan kampanya ile uçak biletleri, organlanru bağışlayan ilk 310 kişiye verilecek. Akdeniz Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, "'Beyin ölümü gerçekleşmiş olan kişilerin organlannın başkalanna hayat vermesı. topluma sağlıklı ve verimli insanlann kazandınlması sevindinci bir olay olarak görülmelidir" dedı. Kuzey Afrika, Irak, Pakistan kökenli binlerce kişi AB ülkelerinde yaşamını sürdürmek istiyor Sığnimacıları ölüm korlviıtıııııyoı* ÇeviriServisi- SonyıllardaTürkiye"nin Ege kıyılannda yaşanan ve Akdeniz"i, ka- çak tekneler içinde Avrupa'ya iltica etmek isteyen onlarca kişinin mezarhğı haline çeviren deniz facıalan, Akdeniz' in başka noktalannda da yaşanıyor. Kuzey Afrika, Kuzev Irak. Pakistan ve Amavutluk kökenli binlerce kişi AB ülke- lerinden bınne ıltıca edebilmek için hayat- larını rıske atıyorlar. Kendilerine, AB ülke- lerinden birine vardık- tan sonra orada istedik- leri gibi çalışabilecek- leri ya da başka bir AB ülkesine geçebilecekle- ri aracılartarafından söy- lenen bu ınsanlar, ara- cılara kişi başına 1000- 5000 dolar arasında üc- ret ödedıkten sonra ken- • AB ülkelerine illegal yollardan girenlerin çoğu derhal iltica başvurusunda bulunuyor ve aralanndan iltica talebi kabul edilenler, tûm AB ülkeleri içinde serbest dolaşım hakkına kavuşuyorlar. dilerini Yunanıstan, İspanya ya da Italya kıyılanna ulaştırabilecek kayık benzeri teknelerle Akdeniz'e açılıyor ve çoğu ya- n yolda yaşamlanndan oluyorlar. Bu kı- yılardan birine varabilenler, ilgıli ülkenin polisi tarafından hemen sınır dışı ediliyor. Italya, yasalan nedeniyle bu ülkelerin en cazibi haline gelmiş durumda. Çünkü ltal- ya'da yakalanan kaçak giriş yapmış insan- lar, polis tarafından ellerine tutuşturulan bir yazı ve bir mtktar para ile ülkeyi 2 hafta içinde terketmek kaydıyla, serbest bırakı- lıyorlar. Ikı hafta ve kendılenne venlen para onlann AB ülkelennden binnin sını- nna gelmesine yeterli oluyor. AB ülkele- rini bir hayli sıkıntıya sokan bu yasaıun ara- lık ayı sonunda ltalyan parlamentosu ta- rafından değiştinlmesi bekleniyor. Ancak Focus dergisınin geniş yer ver- diği habere göre. sadece kara Avrupası dı- şında değil. kıta içinde de ciddi bir yasa- dışı dolaşım başlamış du- rumda. Amavutluk'tan kaç- mak isteyen binlerce insa- nın yasadışı yollardan İtal- ya'ya geçtikten sonra. adı geçen yasadan yararlanarak Fransa'ya geçtikleri kay- dedilmiş. Denizyolunu kul- lanmayan birçok Kuzey Iraklının da aynı yol üzerin- den Fransa'ya girdiği belir- lenmış. Ancak Kuzey Irak- hlarm çoğunun asıl hedeflerinin Alman- ya olduğu ve 97 yılı içinde yüzlercesinin Almanya'ya geçtığı, aynca Polonyalılann v e Rumenİerin de Bükreş-Macaristan-Çek Cumhunyeti-Almanya-Fransa güzergâhı üzennden ltalya'ya girdikleri ortaya çık- mış. AB ülkelerine illegal yollardan girenle- rin çoğu derhal iltica başvurusunda bulu- nuyor ve aralanndan iltica talebi kabul edilenler, tüm AB ülkeleri içinde serbest dolaşım hakkına kavuşuyorlar. İNGİLTERE Nufus • 57.7 mılyon Yabancılar 2.1 mılyon (%3.6) Iltıca talebi: 29.642 î FİNLANDİYA Nufus 371.6 mılyon Yabancılar 19.8 mılyon (%5.3) I İSVEÇ, Nufus : 5.1 mılyon I Yabancılar: 62.000 (% 1.2) | FtNLANDİYA Nufus . 8.8 mılyon Yabancılar: 537.400 (%6.1) Nufus . 3.6 mılyorı Yabancılar 96.400 (%2.7) Nutus : Zb mılyon Yabancılar : 1.8 mıtyon (%6 9) Iltıca talebi: 35.089 Nufus • 5.2 mılyon Yabancılar: 200.000 ı%3.8) Nufus .81.5 mıtyon Yabancılar : 7 milyon (%8.6) Iltıca talebi: 118.367Nufus . 56.7 mılyon Yabancılar: 3.7 milyon (%6 5) Ittica talebi: 17.405 Yabancılar: 721.000 (%9)Nufus • 9.9 mılyon Yabancılar: 157.100 (%1 6) NUTUS . 10.4 mıryon Yabancılar 152^00 (% 1.5) lltca talebi 18.008 Nufus 39.2 mılyon Yabancılar 460.800 (%1.2) Sc/»ngen Antlaşması'na bağh ülkeler Nufus : 57.3 mılyon Yabancıtar . 683.600 (%1.2) I Iltıca talebi 661 \ AB üflcetenne 1996 yıdnda yapılan topfam ıltıca başvurusu: 246J5BI _C2sz ^' Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 63. yıldönümü etkinliklerle kutlandı Kacbnların sevinç ve gurur günüHaber Merkezi - Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 63 yıldönümü dün kutlandı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Türk kadınının ekonomik. sosyal, siyasal. kültûrel yönlenyle erkeklerle eşıt koşullar altında yer almasının cumhunyetın hedefi olduğunu bildirdi. CHP lstanbul Kadın Kollan üyeleri de Türk kadınma seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 63'üncü yıldönümü nedeyle dün Fatih'te "Ata'ja Saygı Yürüyüşü" düzenledi. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 63. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Demirel, Türk kadınının ekonomik. sosyal, siyasal, kültûrel yönleriyle bir bütün olan hayatm her alanında erkeklerle eşit koşullar altında ve aktif olarak yer almasının. • Kadın kuruluşlan ise 30 Kasım 1997 Pazar günü yapılan nüfus sayımmda kadınlann gördüğü işlem ayıbını unutmayacaklannı bildirdiler. Kuruluşfann yaptığı açıklamada "Kadını küçümsçmek, önemsememek, DİE Başkanı kadar Meclis'in de ayıbıdır" denilerek TBMM'den kadını ikinci sınıf yapan maddelerin bir an önce değiştirilmesi istendi. cumhuriyetin temel hedeflerinden olduğunu kaydetti. Demirel, "Cumhuriyetin ilaıundan sonra, sosyal hayatımızı kökten değiştiren önemli adımlardan biri Medeni Kanun'un kabulüdür. Bu kanunla büiikte. kadınlanmızın sosyal hayata katılmalannın yolu açılmıştır" dedi. TBMM Başkanı Hikmet Çetin. Türk kadınının, bu demokratik hakkı dünyadakı birçok uygar ülkeden daha önce elde ettiğini vurgulayarak Türk ulusunun, haklı sevinç ve gurur içinde olduğunu belirtti. Devlet Bakanı Işılay Sayguı da tüm kadınlann siyasette aktif rol almasını isteyerek "Seçimkrde 'Hangi listede kadın görürsek ona oy vereceğiz" deyin 1 " dedi. Adana Barosu'nca düzenlenen •'Kadın haklan ile ilgili yasal düzeruemekr" konulu konferansta konuşan Saygın, Medeni Kanun'da yapılması öngörülen değişiklikleri anlattı. Kadınlardan kınama Kadın kuruluşlan ise 30 Kasım 1997 Pazar günü yapılan nüfus sayımında kadınlann gördüğü işlem ayıbını unutmayacaklannı bildirdiler. Çağdaş Kadın Derneği'nce yapılan açıklamada, Kadını küçümsernek, önemsememek, DİE Başkanı kadar Meclis'in de ayıbıdır" denilerek TBMM'den kadını ikirci sınıf yapan maddelerin bir an önce değiştirilmesi istendi. Türk Kadınlar Konsey Derneği Başkanı Nügün Abdik. 550 milletvekili içinde kadınlann sayısının yalnızca 13 te kalmasının, "erkek egemenliğjnde'' siyasal yaşama gıremedıklerini gösterdiğine dikkat çekti. CHP tstanbul Millervekılleri Algan Hacaloğlu, Mehmet Sevigen, CHP Kadın Kolu Başkanı Güldal Okuducu. CHP lstanbul II Örgütü Başkanı Mehmet Ali Özpolat, lstanbul Kadın Kolu Başkanı Muazzez Çeiebi ve gözaltında öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe'nin de aralannda bulunduğu yaklaşık 300 kadın. Fmdıkzade'den Şehremini Parkı'na yürüyerek Atatürk büstüne çelenk koydu. Ata'ya Saygı Yûrûyûşû Ellerinde "Haydı hanımlar siyasete". "Kadını kısıtlayan ülke, küçübneye mahkûmdur" ve "Kadının doğrudan düşmanı şeriattır'' yazılı pankartlar taşıyan yaklaşık 300 kadın, yürüyüş sırasında "Atam izüıdeyiz" ve "Kadın-erkek el ele, demokratik Türldye" sloganlan attı. Cecici baskan Senal Sarıhan Cumhuriyet Kadınlan Demeği kuruldu Sivil toplum örgütlerine finansman dersi Ekonomi Servisi - Üçüncü sektör, sivil toplum örgütleri (STK), gönüllü kuruluşlar ya da hükümet dışı organızasyonlar... Daha kapsamlı adlanyla "kâr amacı gütmeyen kuruluşlar"ın. toplumda çoğunlukla "dilencilik" olarak algılanan finansman arayışlan, sonunda bilimsel bir uzmanlık alanı yarattı. Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlan da bu konudaki ilk eğitimlerini aldı. Amerika'da, Hanry Rosso tarafından 1974 yılında kurulan ve 1988 yılında Indiana Üniversitesi bünyesine katılan "The Fund RaisingSchooll" (TFRS), Vehbi Koç Vakfı'nın desteğiyle Türkiye'de de ilk eğitimini verdi. îstanbul'daki 5 üniversiteden öğretim üyelerinin yanı sıra, TEMA Vakfi, Sokak Çocuklan Vakfı. Tarih Vakfı, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Beyaz Nokta Vakfı, Sağlık Eğitim Vakfi, Anne Çocuk Eğitim Vakfı, Twk Eğitim Vakfı, ÇEVKO, Türk Böbrek Vakfi, Kalite Derneği'nin de aralannda bulunduğu 16 sivil toplum kuruluşu yöneticisi, fınansman sağlamaya çalışırken insanlara nasıl yaklaşacaklannı 4 günlük bir seminerle öğrendiler. Dünyada 1974 yıltndan bu yana 15 bin kişiyi kaynak geliştirme konusunda eğiten TFRS öğretim üyelerinden Lilya Wagner, Çırağan Sarayı'nda öğrencilere sertifıka verilirken şöyle dedr. "*11 yıl önce bu işe başladığımızda 'Acaba bu öğretilebilecek bir şey mi' diye düşünüyorduk. Çünkü elimizde hiçbir kaynak, makale yoktu. Ama bugün bu alan öyle gelişti ki en iyi kaynağı tavsiye ederken zorlanıyorum." CHP İstanbul Kadın Kollan üyeleri Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 63'üncü yıtöönümü nedeyle dün Fatih'te "Ata'ya Saygı Yürüvüşü" düzenledi. (Fotograf: tPEK YEZDANl) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulusal Kurtuluş Savaşı ve cumhuriyet de\ - nmleri ile kazanılan bağım- sizlık, özgürlük. demokrası ve aydınlanmanın korunma- sı için bir araya gelen üye- lerin oluşturduğu Cumhun- yet Kadınlan Derneği, kadın- lann siyasal haklannı elde et- mesinin yıldönümünde ku- ruldu. Dernek kuruculanrun dün yaptıklan basın açıklama- sında. şeriatçı tırmanışın ve cumhuriyetin ekonomik ve toplumsal temelinin sömür- geleştırme çabasınm altında, öncelikle kadınlann kalaca- ğı belirtilerek şöyle denil- dı: "Biz cumhuriyet kadın- lan, şeriata ve cumhuriye- tin ekonomik,toplumsal ka- zanımlanmn yıkılmasına karşıduruyoruz.Kadınlara yöneük aynmcıhğa karşı mü- cadele etmenin birincilyohı, demokratik bir rejim altın- da yaşamaktadır. Bu ncden- fc, cumhuriyetin de\rimci- liğine ve halkçılığuıa sanla- rak ülkemize yönetiktehdit- lerle başa çıkacağız.1 " Derneğin Geçici Genel Kurulu'nda genel başkan- lık görevini üstlenen Avu- kat Şenal Sanhan, geniş ka- dın kesimlerine "evde, tar- lada. fabrikada, kamusal alandakitüm kadınlara" ula- şabılmeyi ve kadınlan siya- sal haklan konusunda bi- linçlendirmeyi hedefledik- lerini söyledi. Dahaönceay- n alanlarda pekçok kadın örgütlenmesi olduğunu be- hrten Sanhan, ilk kez fark- lı alanlardan kadınlann, fark- lı bir örgütlünmeyle birara- ya geldiklerini kaydetti. e-posta : tan & prizma.net tr MESELA DEDIKERDAL ATABEK kanunu' ile 'Teksas kanunu'nun yetmediğiyer- lerde yeni bir kanun yürürlüğe gir- di: Mafya kanunu. Mafya, bir ken- dini koruma sistemiydi. Amerika'da derdini kimselere anlatamayan ltal- yan göçmenleri Sicilya'da kurduk- lan "dayanışma yoluyla kendini ko- ruma" sistemini hatırladılar. Böyle- ce "mafya" Amerika'ya da girmiş oldu. Ama artık "kendini koruma" hedeflerini aşacak; kuman, fuhu- şu, uyuşturucuyu kontrol ederek büyük paralar da kazanacaktı. Maf- ya. artık günlük dilde yasalann dı- şında iş yapan ve para kazanan örgütlere verilen ad olacaktı. "Maf- ya"nın üç kanunu vardır, başka ka- nuna da gerek bırakmaz. Suskunluk maddesi (Omerta)... ( l fafya ile ilgili işlerde konuş- 1V1 mamak, polise bilgi ver- memekasıldır. Bu maddeye uyma- yanlar cezalandırılır' Mafya kanununun birinci mad- desi budur ve çok etkilidir. Bu ne- denle de "mafya" ile ilgili işlerde hiç kimse bilgi sahiplerinin gelip de açıklama yapmasını beklemez. Eğer bu işleri açığa çıkartmak is- tiyorsanız arayıp bulup en küçük bil- giyi bile kanrtlandırmak zorundası- nız. Bu da işleri çok güçleştirir. Bu Mafya Kanunu. maddeyi bilmeyenler sanırlar ki bu işleri bilenler, sorulduğu zaman "doğruyu söyiemek" adma bir şey- ler anlatırlar. Eğer onlardan birine yapıian işleri sorarsanız size "çar- şambadan sonra perşembenin gel- diğini" söyleyecektir ki bu sözden ne anlaşılması gerektiğini siz dü- şüneceksiniz. Yanılıp daağzından bir şeyler kaçıranlar için "mafya" gözdağı tipinde cezalar vermiştir. Bu da mafyanın "suskunlukkanu- nu"na geçeriilik kazandırmıştır. Madde 2 - Susmak istemeyenî içine al... / 'kinci madde de budur. Birileri bir şeyler biliyor, ama susturul- maları sakıncalı görülüyorsa, o za- man o kişinin işin içine çekilmesi- ni anlatır. İşin içine çekilen kişi de "suç ortağı" olur ki bir daha ağzı- nı açması düşünülemez bile. Hem toplumda etkili ve yetkili kişileri işin ortağı yapmak pek çok bakımdan yarariı olmaktadır. Etkili bir senatöryadaönemli bir yargıç işin içine çekilirse yaran el- bette çok büyük olur, bunlann kar- şılığı da elbette ödenecektir. Bütün ödemelenn paraylayapıldığını san- mak büyük saflıkbr. h<imisinin biraçı- ğı vardır, kimisine ilişkin bir video filmi vardır, kimisi vatanını çok sev- mektedir, kimisi teşkilattan biriyle geçmişte iş yapmıştır. Bütün bunlar, "işine yarayacak olanın içeri alınması" için yeterli nedenlerdir. (Unutulmasın, Ameri- ka'daki mafyadan söz ediyoruz. Buradasizin "acaba neden çözül- müyor?" diye merak ettiğiniz me- selelerle ilgili bir yazı değildir bu. Ta- mam mı? Bari bızi bulaştırmayın). Şimdi mafya kendi yazdığı kanu- nun ikinci maddesi gereğince her türiü işbirliğine hazırdır, ama bura- da da "yapılanların gömülmesi" kuralı işler. Dışanya sızıntı üçüncü madde kapsamına girer. Mafya kanunu madde 3... < \jfafyanın işini bozan, para- İVI sını alan, çıkıntı olan, sızın- tıyapan herkim olursa olsun mem- leketin ımarına katılır.' Bu imara kanlma işi de şöyle olur. Bu kişiyi yakalamak için gerekli elemanlar seferber edilir. Artık ner- de ise, kiminle ise, nasıl ise yaka- lanması kararlaştınlmıştır. Yakalan- dıktan sonra şöyle bir sorguya çe- kilir, sonra da cezası verilir. Bu ce- za mafyanın törelerine göre deği- şik olursa da sonuç değişmez. So- nuç, bir inşaatta çimentoya kanş- tırılmaktır. Böylece de mafyanın cezalandırdığı kişi, memteketin ima- nna katılmış olur. Çimento bulu- namazsa toprağın beslenmesine hizmet etmesi sağlanır. Kimi za- man da denizin ekolojik dengesi- ni bozmayan bir katkı yapılır. Her- halde arttk bir işi bozacak durum- dan çıkar. Buna da mafya kanunu- nun üçüncü maddesi denir ki, kı- saca "iptal maddesi" olarak anılır. Sizin de uyanık olmanızı, Ameri- ka'da olmasanız da dünyanın bir ye- rinde bulunduğunuzu unutmama- nızı istiyoruz. Orman kanunu, Tek- sas kanunu ve mafya kanunu üç- lemesini size hiçbir hukuk otorite- si anlatmaz. Ama bizim aramızda uzun süren dostluk bulunduğu için bu gerçekleri size anlatmış bulunu- yoruz, ona göre...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle