Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 ARALIK 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Perinçek'in
matıkumiyeti
bozuldu
• ANKARA (AA)-
Yargıtay 9. Ceza dairesi, Işçi
; Partisi Genel Başkanı Doğu
Perinçek'in, "bölücülük
propagandası" yaptığı
gerekçesiyle bir yıl hapis ve
• 100 milyon lira para
cezasına çarptmlmasına
. ilişkin hüİcmü, "eksik
inceleme" nedeniyle bozdu.
Yargrtay'ın bozma
karanndan sonra Perinçek
1
ve Zarakolu Ankara 1 No'lu
DGM'deyeniden
yargilanacak. Ankara 1
No'lu DGM. tHD 5. Olağan
Genel Kurulu'ndaki
konuşmalannda "bölücülük
•" propagandası" yaptıklan
gerekçesiyle yargılanan
Perinçek ile gazeteci-yazar
" Ayşe Nur Zarakolu'yu 1 'er
yıl hapis. 100'er milyon lira
para cezasına mahkûm
etmişti.
Akın Birdal
beraatetti
• ANKARA (AA) - Ankara
2 No'lu DGM, Dünya Banş
Günü nedeniyle, Musa
Anter Banş Grubu'nun
Gölbaşı'nda durdurulması
sırasında yaptığı
konuşmada, "halkı, ırk ve
bölge farldılığı gözeterek
kin ve düşmanlığa açıkça
tahrik ettiği" gerekçesiyle, 1
yıldan 3 yıla kadar hapis
cezası istemiyle hakkında
dava açılan tHD Genel
Başkanı Bırdal'ın, ilk
duruşmada beraatine karar
verdi.
Öğrenci olayları
Meclis'te
• ANKARA (AA) - CHP
Ankara Milletvekili Yılmaz
Ateş ve 25 arkadaşı,
üniversitelerin bilim
merkezı ekseninden, terör
merkezi eksenine çekilmek
istendiği gerekçesiyle,
öğrenci olaylannın nedenleri
ve çözüm yollannm
belirienmesi amacıyla
Meclis araştırması
açılmasını istedi. CHP'li
Ateş ve arkadaşlannın
TBMM Başkanlığı'na
sunulan Meclis Araştırrna
önergesinde^'Şu sırajarjja.,,
, sağ-sol çatışması gibi
görünen'" olaylann boyutlan
derinleşmeden önlenmesi
gerektiği belirtıldi.
Ankara DGM'den
idam kararı
• ANKARA (AA) - Ankara
2 No'lu DGM, "Türkiye
Cumhuriyeti Teşkilatı
Esasiye Kanunu'nun
tamamını değiştirerek
müesses nizam yerine
komünist bir rejim getirmek
için silahlı eylemlerde
bulunmak" suçundan
yargılanan 3 sanıktan Sadık
Yıldınm'ı idam, Ercan
Akpınar ve Murat Güneş'i
müebbet hapis cezalanna
mahkûm etti. Davada,
"silahlı çetenin üyesi olmak
suçundan" yargılanan Fikret
AsJan ve Süreyya Aydın'ı da
3 yıl 9'ar ay hapis cezasına
çarptınldı.
Örtülii ödenek
davası
• ANKARA (AA) - Örtülü
ödenek yoluyla dönemin
başbakanı Tansu Çiller'i 5.5
milyar lira dolandırdıklan
gerekçesiyle Selçuk ve
Hüseyin Cahit Parsadan ile
Mukadder Balkan'ın 6 yıl
3'er ay hapis, 13 milyar
750'şer milyon lira para
cezasına çarptınldığı
davanın temyız duruşması
Yargıtay'da yapıldı. Yargıtay
6. Ceza Dairesi Başkanı
Necdet Mütiş, dosyaya yeni
gelen belgelerin ve yapılan
•'Savunmalann incelenmesi
içinkarann 16Ocakl998
tarihinde açıklanacağını
belirtti.
ÇHD'den imza
kampanyası
• ANKARA (AA) - Çağdaş
Hukukçular Derneği (ÇHD),
"adil yargılanma hakkı"nı
güvence altına alacak
-düzenlemelerin yapılması
için imza kampanyası
başlattı. ÇHD Geıiel
Başkanı avukat Aydın
Erdoğan, imza kampanyası
ile ilgili istemlerini
sıralarken DGM'lerin
kapatılmasını, CMUK'un
135. maddesi ile tanınan
sorgulamada avukat
bulundurma hakkının
DGM'de yargılananlara
tanınmamasına ilişkin
aynmcılığın kaldınlmasını,
DGM ve OHAL
bölgesindeki uzun gözaltı
süresinin adli yargıya eşit
hale getirilmesinı
istedıklerini bildirdi.
Anayasa Mahkemesi'ndeki RP'yi kapatma davasmda son aşamaya geliniyor
Mahkeme rapor beldiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Viıral
Savaş'ın RP'nin kapatılması istemiyle
açtığı davada, Anayasa Mahkemesi
raportörünün raporu bekleniyor. RP
Genel Başkanı Necmettin Erbakan
sözlü savunması sırasında, Savaş'ın
"odak" olma iddiasını yanıtlarken
"Ben fizUde de uğraşmış oian bir
mühendisün" diyerek "odak"
kavramım da anlattı.
RP'nin kapatılması istemli dava son
aşamaya geliyor. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş ile RP Genel
Başkanı Erbakan'ın sözlü
açıİdamalannın ardından dosya
Anayasa Mahkemesi raportörüne
• RP'nin kapatılması istemli dava son aşamaya geliyor. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ile RP Genel Başkanı
Erbakan'ın sözlü açıklamalanmn ardından dosya Anayasa
Mahkemesi raportörüne gönderildi.
gönderildi. Raportörün dava dosyasına
ilişkin raporunun gelmesinin ardından
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
Gûngör Ozden'in belirleyeceği bir
tarihte toplanacak olan 11 üye
kapatma istemini karara bağlayacak.
RP Genel Başkanı Erbakan, 18-20
ICasım günleri arasında yaptığı sözlü
savunmada, 1974-1978 yıllan arasında
hükümette bulunduğu sırada
gerçekleştirdiği "ağır sanayi
hamksi"nı anlattı.
Kendisini "motor profesörû" olarak
tarumlayan RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan, Istanbul Teknik
Üniversitesi'nde öğretim üyesi olduğu
dönemde gerçekleştirdiği çalışmalan
şöyle anlattı:
"Hocahğım sırasında Almanya'ya
üniversite tarafindan gönderildim.
Almanya'da aynca bir ikinci doktora,
doçentiik tezi hazıriadun. Almanya'da
bugünkii NATO'nun kullandığı leopar
tank motorlanmn geliştirilmesinde
Kadın
vekiller
DİE
Başkanı'nı
terletti
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - 20. yüz-
yılın son nüfus tespitin-
de kullanılan soru form-
lanndaki yetersizlikler
nedeniyle ağır eleştiri-
lere hedef olan Devlet
tstatistik Enstitüsü
(DİE) Başkanı Sıddık
Ensari. kadınlarla ilgili
ayn bir araştırma yapa-
caklannı açıkladı.
DTP Milletvekili Ay-
seli Göksoy ve ANAP
Muğla Milletvekili La-
le Aytaman, dün Ensa-
ri'yi ziyaret ettiler. Nü-
fus tespitinde eksik bul-
duklan yanlan dile ge-
tiren milletvekilleri, En-
sari'den bilgi aldılar.
Göksoy, ziyaret sırasın-
da yaptığı konuşmada,
Türkiye'de kadınlarla il-
gili olan her şeyin askı-
ya alındığmı belirterek
"Nüfiısun yansını teşkil
eden kadının. bugün ne
yapnğuiL nasıl \aşadığı-
oı öğrenmek için büyük
firsattı. Kanalizasyonu
öğreneceğimize kadının
1
'neyapbğuu öğrenirdik"
dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
araştırma başmühendisi olarak
çahştun ve orada ben bunlan
yaparken. bizim
zavaUı Türkryemiz'in köylüsünün o
tarihlerde tarlasını suladığı motorunun
bile orada üretildiğini görmekten
yüreğinı yandı. Döner dönmez çıktım
geldim ve Türkiye'de ilk motor
fabrikasını kurdum. Bugünkii adıyla
Pancar Motor, o günkü adıyla Gümüş
Motor. Bugün de Türkiye'nin en
büyük üretim fabrikasıdır, 30 bin
motor imal ediyor, tran, Pakistan,
Sudan, ve Türkistan'a motor ihraç
ediyor." RP lideri Erbakan, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Savaş'ın
iddialannın temelini oluşturan "odak
olma" kavramını
öncelikle fızik bilimi
açısından ele aldı.
Erbakan, şunlan söyledi:
"Odak haline gefane ne
demektir. odak tabiri,
hepimizin bildiği gibi,
fiziki bir tabir. Bir adese
kendisine paralel ışıklar
gönderildiği zaman bunu
kendi odağuıda toplar.
tkincisi bu odağa bir tşık
kaynağı koyacak
olursak, bu ışık
kaynağmdan çıkan
ışınlar da adeseden sonra
birbirine paralel ışınlar
halinde her yere yayüır.
Odaktan çıkan bir ışuı
her yere yayüır. Bunu
başka bir yere
koyarsanız ışığı bu
olmaz odağa koyarsanız
olur. Yûıe bütün gelen
ışınlan kendi odağında
toplar. Bunun için
mesela güneşe bir
adeseyi tutup yakabiliriz;
tam kâğıdı odak
noktasına getirdik mi
bütün güneş ışınlan
orada toplandığı için o
kâğıt yanabilir. Bu odak
noktası adesenin
camının içinde bir nokta
değildir, dışuıda bir
noktadır." Erbakan,
fizikle de uğraşmış bir
kişi olarak hukukçulann
odak kavramını
kullanmalannı
"fevkalade şahane bir
buluş" olarak _
değertendrrdH
Hükümet yapacağı değişiklikle 'fiili' televizyon tekellerini yasallaştırmak istiyor
Medyada tekefleşmeye vize
AYŞE SAYEV
• Hükümetin sessiz sedasız TBMM'ye sevk ettiği bir yasa
tasansı ile radyo-televizyon kuruluşlannın çok hisseli
ortaklıklar halinde kurulması koşulu ortadan kaldınlıyor.
RTÜK Yasası'nda değişiklik öngören tasanda, kişi ve
kuruluşlann bir televizyona en fazla yüzde 20 hisse ile ortak
olabileceklerine ilişkin sınırlama kaldmlıyor.
kaldmlıyor. Tasan yasalaşırsa
"fason" şirketler kurarak yüzde
20 hisse koşulunu kâğıt üzerin-
de uygulayan çok sayıdaki özel
radyo-televizyon kunıluşu için
tek sınırlama, izleme oranlan
olacak.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın
imzasıyla Meclis'e sevkedilen
yasa tasansı, RTÜK Yasası'run
29. maddesinde düzenlenen ''ku-
ruluş ve hisse oranian"na ilişkin
köklü değişiklikler getiriyor. Ta-
ANKARA-Hükümet, TıDen"
yaşanan radyo- televizyon tekel-
lerini yasallaştırmanın yolunu
açmaya hazırlanıyor. TBMM'ye
sessiz sedasız sevk edilen ve
Radyo Televizyon Üst Kurulu
Yasası'nda değişiklik yapan ya-
sa tasansı ile gerçek ya da tüzel
kişilerin bir yayın kuruluşuna en
fazla yüzde 20 hisse ile ortak ola-
bileceği yönündeki sınırlama
san, şirketlerin hisselerini halka
arzdan Sermaye Piyasası Kuru-
lu ve RTÜK'ten izin alma zorun-
luluğunun yanı sıra, şirketin, an-
cak bir radyo ve televizyon işlet-
mesi kurabileceği hükmünü de
kaldınyor.
Medyada tekelleşmenin önüne
geçmek için 3984 sayılı RTÜK
Yasası'na konulan, şirketlerin or-
taklık halinde kunılacağına iliş-
kin kısıtlama ise olabildiğince
genişletiliyor. Mevcut yasada,
aynı özel radyo-televizyon kuru-
luşunda bir ile üçüncü dereceye
kadar kan ve sıhri hısımlann ay-
nı zamanda hisse sahibi olama-
yacağı koşulu bulunurken tasan-
da bu zorunluluk tamamen kal-
dınhyor. Özel radyo - televizyon
kunıluşu sahiplerine ihale ve
borsalarda muamelede bulunma
yolu açılırken gazete sahiplerine
yönelik kısıtlamalar da kaldınlı-
yor. Tasan, şirketlerin ortaklan
konusunda yalnızca izlenme ora-
nını ölçüt alıyor.
Tasan ile getirilen düzenleme
şöyle:
" Hisse senetlerinin nama yaa-
h olması gerekir. Bu şirketler her-
hangj bir kişi lehine intifa senedi
ihdas edemezler. Bir gerçek veya
tüzel kişi, ulusal yaym yapan ve
yılhk ortalama izlenmeoranı top-
lamı yüzde 30'u aşan kuruluş ya
da kuruluşlarda aynı anda hisse
sahibi olamaz. Ulusal izlenme
oranlan, üst kurul tarafindan her
takvimyüıiçuıtespitedilirvevü-
ük ortalama oranlar, izleven yıhn
ocak ayı içinde açıklaıur. izlenme
oranı hesabında ortalama izlen-
me oranı yüzde 10 veya daha faz-
la olan tüm televizyonlann izlen-
me oranlan toplanır. Hissedan
olduğu kuruluş ya da kuruluşla-
nn yıllık ortalama izlenme oranı
toplamı yüzde 30'u aşan hissedar.
üst kurulun büdirimini izle\en 3
ay içinde, yasal sının aşan hisse-
sinidevirileyükümlüdür. Buyü-
kümlülüğün ihlali dummunda.
kuruluşun yaym izni iptal edilir."
Tasan ile aynca RTÜK'ün ya-
saya aykın yayuı yapan kuruluş-
lara uyguladığı "ekran karart-
ma" cezası kaldınlarak yerine
geçıci yayın durdurma ya da li-
sans iptali cezalan getiriliyor.
Gerekcesi asırı stres
RTÜK Başkanı Oğuz
istifaya hazırlanıyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Radyo ve Te-
levizyon Üst Kurulu
(RTÜK) Başkanı Orhan
Oğuz, kurula yönelik suç-
lamalann ardından strese
bağlı alerjik rahatsızlığını
gerekçe göstererek istifa
edeceğıni söyledi. RTÜK
Başkan Yardımcısı Fatih
Karaca istifayı doğrula-
madı.
RTÜK'le hükümet ara-
sındaki uyumsuzluk sürer-
ken kurulun ANAP'lı üye-
leri Şevld Göğüsger ile Er-
can San öncekı gün Başba-
kan Mesut Yıbnaz'la gö-
rüştü. Göriişmede,
MGK'nin bildiriminin de-
ğerlendirildiği öğrenildi.
RTÜK'ün dün gerçek-
leştirilen toplantısının açı-
lışında strese bağh olarak
gelişen alerjisini gerekçe
gösteren Oğuz, başkanlık
görevinden istifa ettiğini
sözlü olarak bildirerek
toplantıdan aynldı.
AA'nın haberine göre
Oğuz, üyelerin pazartesi
günü yapılacak kurul top-
lantısına kadar istifasını
açıklamaması yönündeki
isteğini kabul etti. Bir
RTÜK üyesi, Oğuz'un da-
ha önce de birkaç kez bu
şekılde istifasını verdiğini,
ancak sonradan üyeler ta-
rafindan ikna edildiğini
söyledi.
Fatih Karaca, Oğuz'un
istifasını doğnılamadı.
Suçlamalann haksız oldu-
ğunu savunan Karaca, üst
kurulun bugüne kadar
önüne gelen tüm ihlal ve
yasadışı yayınlar konusun-
da görevini tam olarak
yaptığını söyledi. RTÜK'-
ün üzerinde bir kurul olu-
şumunun yasadışı olacağı
görüşünü dile getiren Ka-
raca, "Türkiye'ninyargısı,
emni\çti ve polisi var. Bü-
tün ihlalleri tek başına
RTUK önleyecekmiş gibi
yanhş, bir kanaat^-aNihyor"
dedi. Karaca, suçlamalann
altında özel televizyonla-
nn, frekans tahsisi ihalesi-
ni iptal ettirme amaçlan-
nın yattığını savundu.
RTÜK üyesi Şevki Gö-
ğüsger de ülkenin her ye-
rinde a>Tiı yoğunlukta hız-
met vermek durumunda
olan RTÜK'ün, bölge mü-
dürlüklen kurmasının
yanlış olduğunu söyledi.
DYP lideri, hükümetin IMF'nin kapısında para dilendiğini söyledi
Çiller: Seçimflanedildi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkanı İansu Çiller,
ekonominin arapsaçına
döndüğünü, şok programlar adına
5 holdinge diyet ödendiğini
belirterek "Elektrik santrallan,
çıkarlar bitse de karteller kar
helvası satmaktan vazgeçse" dedi.
Türkiye'nin 6 ay önceki seçim
noktasına geldiğini belirten Çiller,
"Ulkemize hayırh olsun, seçim flan
edildr dedi. DYP grubu dün de 40
eksikle toplandı. Çiller, ekonomi
ağırhk konuşmasında REFAHYOL
döneminden övgüyle söz etti.
Hükümetin, 6 ay boyunca KİT
ürünlerine zam yapmama karannın
altında seçim yattığını kaydeden
Çiller, "tktidar, bununla neredeyse
seçim tarihini açıklamışar.
Ekonomi arapsaçıdır. Bu arapsaçı
iktidandu''' dedi. Hükümetin
IMF'nin kapısına gidip para
dilendiğini söyleyen Çiller, "Biz
bir kuruş ahnadık. Kendi yağımızia
kavTulduk. Bir tek dolar için
dilenmedik. Bunlar, sıcak para
getirdiler. Enflasyonu yüzde
100'lerin üstüne çıkardılar.
Bunlann yapüklan, ny-atlan aşağı
çekmek aİdatmacasıyla seçime
gitmektir. Siz bu yollardan
gidiyorken biz bunlann hocalığnu
yapıyorduk" dedi.
Dokunulmazlıklara da değınen
ÇiDer, ülkenin 6 ayda seçim ortamına getirildiğini söyledL (HASAN AYDIN)
Çiller, konunun Susurluk'la
bağdaşnnlmak istendiğini ve
fezlekelerin üzerinden siyasi
hesaplar yapıldığını savundu.
"Hukuk önündeki eşitligi
yıkamazsınız" diyen Tansu Çiller,
dosyalann içinden bir- ikisinin
ayıklanmasına karşı çıktıklannı
söyledi. DYP lideri Tansu Çiller.
"Gelin hepsini çıkarahm. Bir -
ikisini günah keçisi ilan
edemezsiniz. Başkası da var orada
Her yasa yasadır. Siyasi tezgâhlara
MecHs'i atet etmejeüm" dedi.
Çiller, Karadeniz otoyolu için
Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar
Topçu hakkında verilen
gensorunun gündeme alındığmı
anımsatarak "Bu ihalede 55 fcrüj'on
lirahk yolsuzluk yapıldığı noter ve
mahkeme kararlanyla tasdiklidir.
Biz, Karadenizünin yoluna değU,
yolsuzluğuna karşniz. Dönemin,
Hayrettin Erkmen'i istifa etti.
Yapılması gerekli şey, bakamn
istifasıdır" diye konuştu.
POLflİKA GUNLUGU
HtKMET ÇETİNKAYA
v
Asya Kaplanlarf...
Yıl 1996...
Asya Kaplanlan'nın uzun dönemli tarihsel avan-
tajlan ortadan kalkmaya başlamıştı...
Asya Kaplanları içinde, demokrasiye benzer bir
biçimde yönetılen örnek bir ülke bulmak olası de-
ğildir...
Endonezya, büyük katliamdan sonra geniş çap-
lı bir yabancı sermaye desteğinde kaplan olma-
ya başlamıştı. Singapur, tüm insanların neredey-
se nefes almalarını bile izleyen siyasal rejimin için-
deydi. Tayland ve Güney Kore'nin yakın tarihi as-
keri darbeler ve kıyımlarla doluydu. Malezya'da ise
Mahatir ailesiyle bırlikte, Somoza'ya benzer bas-
kıcı bir yönetim vardı...
Işte bu 'ekonomik modeV Asya Kaplanlan'nı
dört ayak üstünde tutuyordu...
1 - Sürekli yabancı sermaye. 2- Disiplinli bir iş-
gücü, düşük ücrete dayalı sömürü çarkı. 3- Sü-
rekli yüksek büyümeyle genışleyen tüketim alan-
lan. 4- Dolara bağlı bir ulusal para ve dolayısıyla
ucuz kredi olanağı...
Oysa bu ülkelerde sorunlar giderek büyüyecek-
ti...
Neden mi?
Çünkü. sanayileşme ilerledikçe işçi sınıfı çoğa-
larak sendikalaşacak ve direnme başlayacaktı...
Refah seviyesi artan burjuva sınıfı, orta sınıf,
profesyonel kadrolar ve aydınlar siyasette söz sa-
hibi olmak isteyeceklerdi...
Siyasetçi-asker-yatırımcı ilışkisi büyük bir kara
para aklama işine girdı. Keyfi yatırım ve israf alan-
iarı genişleyince bankalarda da karşılıksız kredi-
lerin oranı büyüdü, ekonomide kaçak yaratıldı...
• • •
Küreselleşme hızlandıkça da 1987'de Batı'da
borsa krızi yaşandı, 1989-93 resesyonu sırasın-
da bu ülkelerin yatınm olanakları daraldı...
Bu sırada dolar sürekli değer yitiriyordu. Dola-
ra bağlı paralarla ihracat yapan Asya Kaplanla-
n'nın rekabet gücünü olumlu etkıledi, lyimserliği
arttırdı. Yani sıcak para girişini hızlandırdı...
Dolar düştükçe ihracat kolaylaştı, özellikle oto-
motiv, kimya, demir-çelik, bilgisayar aksamında
aşın üretim oluşmaya başladı...
Tüm bunlar, başta Türkiye olmak üzere 'üçün-
cü dünya ülkeleri'ni etkiledi...
1996 yılına gelindiğinde ise dolar hızla yüksel-
me eğilimi gösterdi ve Asya Kaplanlarf nın uzun
dönamli tarihsel dışsatım avantajları ortadan kalk-
maya başladı...
Çin, tüm bu gelişmeleri çok yakından ızliyordu.
O da rekabetçi bir devalüasyon etkisı yaptı. Böy-
lece Asya Kaplanlan'nın dış açıklan büyüme eği-
limine girdi.
Sonra ne oldu?
Bu soruya yanıtı, ekonomik bunalımı yakından
izleyen Londra'daki arkadaşımız Ergin Yıldızoğ-
lu veriyor:
"Kaplanlar, ilk önce Tayland, döviz rezervlerini
çözmeye başladı veparasını korumak için faizle-
riyükselttı. Hem bu hem de devalüasyon borsa-
. yıyurdju. Yatınropılar Tayland kâğıtlannı satarakpi-
yasadan çıkmayabaşladılar. Borsadüştükçekriz,
banka sistemini de etkilemeye başladı. Zira bu kâ-
ğıtlar ve artık kimsenin almak istemediği büyük bi-
nalar, bankalann verdiği kredilehn çok büyük bir
kısmına karşılık olarak gösterilmişti.
Şimdi IMF bu ülkelere kemer sıkma politikala-
n öneriyor. Eğer uygularlarsa ekonomik büyüme
yerini bir resesyona bırakacak, bu süreç başladı
bile. Artan işsizlik, yoksullaşma vb. sendikalann
ve orta sınıfın muhalefetini yükseltecek bu rejim-
leri, şimdi bir de siyasi kriz bekliyor ya da baskı
ve terör artacak. Asya Kaplanlan'nın krizi, ser-
best ticaretin ve kısa dönemli sermaye hareket-
lerinin (piyasa ekonomisinin) ciddi bir şekilde sor-
gulanmasını da beraberinde getihyor. •Küreselleş-
me karanlık yüzünü gösterdi' deniyor.
Kn'zAsyada başladı ama yaygınlaşıyor. Dünya
ekonomisi bir durgunluk tehlikesiyle karşı karşı-
ya. Anahtar ülke Japonya. Eğer kriz önümüzdeki
aylarda kontrol altına alınamazsa 1929'a benzer
bir resesyon tehlikesi var. Keynesgil politikalar,
devletin düzenleyici rolü vb. tekrar gündeme ge-
liyor, çok sık tartışılıyor."
• • •
Asya mucizesi varlığını çok büyük ölçüde biri
ekonomik, diğeri siyasal iki olguya borçluydu...
Geçen haftalarda başlayan ekonomik bunalım
Malezya, Endonezya, Tayland gibi ülkelerde yö-
neticilerin ne denli beceriksiz olduklarını bir kez
daha ortaya çıkardı...
Buralarda olan halka oldu...
Onlar büyük özveri gösterdiler...
Bu ülkelerde insan hakları ihlalleri, sendikasız-
laştırma, siyasi baskı korkunç boyutlardaydı...
Şimdi Ergin Yıldızoğlu'nun şu açıklamalarına
kulak vermenin zamanıdır:
"Kaplan olmaya hazırlanan bir ülke başlangıç-
ta bir kaynak sıkıntısı ile karşı karşıyadır. Kıt kay-
nakların optimum kullanılması için ekonominin
tüm kaynaklannın yönetimini uzunca bir süre
özellikleri kısaca özetlenmiş olan (sendikasızlaş-
tırma ve siyasi baskı) bürokrasinin eline vermek
ve hiçbir iş çevresinin özellikle tarım-sanayi frak-
siyonlannın blok halinde devleti ve bakanlıklan
etkilemesinin önüne geçmek gerekir (Güney Ko-
re). Bu bürokrasi kaynaklan, devlet kontratlan,
teşvikleri vb. aracılığı ile gayet iyi dağıtılacaktır
(Malezya, Endonezya). Bu bağlamda bürokrasi-
den ve devletçilikten I popülizmden kon\manıza
ise hiç gerek yoktur. Çünkü bu bürokrasinin hiz-
metleri de piyasada kolaylıkla alınıp satılan bir
metadır. Rüşvet ve yo'suzluk mu dediniz (Malez-
ya, Endonezya, Güney Kore)? Bu duygusal kav-
ramlara ne gerek var? Daha soğukkanlı olup bu
sürecin devlet çarkını yağlayarak kolay dönmesi-
ni sağladığını görmeniz gerekir. Çağdaş olmanın
da bir gereğidir bu."
Türkiye acaba 'Asya Kaplanları'ndan ders çıka-
rabilecek mi?
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
"Yeni Bir Hizmet"
Sağlık ekibimiz, evinize, işyerinize geliyor.
Bir telefon kâfidir.
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat
Faks:(0 212)212 68 35