19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HASIM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Sistemin ürettiği işsizlik, yoksulluk ve yıkım, yaşamımızı, çevre kirlenmesini ve gezegeni tahrip ediyor Dünya kapitaüzmin pençesinde• ABD. dünya nüfusunun yüzde 5'ine sahip olmasına karşın dünya hammadde kaynaklannın yüzde 40'ını, enerjinin de yüzde 25'ini tek başına tüketiyor. CAN GAZALCI AJVKARA - Gûney ülkelerine oranla çok daha zengin durumda olan lcuzey ül- kelennin dünya kaynaklannı hızla tûket- tiklen hesaplandı. Dünya nüfusunun yüz- de 5"ine sahip olan ABD'nin, yeryüzü hammadde kaynaklannın yüzde 40'ını. enerjinin de yüzde 25'ini tek başına tüket- tiği belirlendi. ODTC Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Göksel Demirer. tstanbul Universitesi Çevre Mühendisli- ği Bölümü öğretim üyesı Doç. Dr. Metin Duran ıle Temel Demirer ve Özgür Or- hangazi'nin hazırladığı."Veni Dünya Dü- zeni'ne(YDD) KarşıTezfer" başlıkİı araş- tırmada, bir Kanadalının, bir Etiyopyalı- dan ortalama 436 kat fazla enerji tükettı- ği behrtildi. Kuzey ülkelerinin. dünyadakidoğalkay- naklann yüzde 80'inı kullandığı kaydedı- len araşttrmada, "Kaphalist sermaye, do- ğası gereği hem çevreye hcm de insana duş- mandır. KapitaKstsistemin ürettiği işsizlik, yoksullukveyıkımlar. insan yaşamım, çev- re kirlenmesini ve gezegeni tahrip ediyor'' denildi. Araştırmadakı bilgiler şöyle: # Yeryüzündeki sulann yalnızca yüz- de 3'ünden azı, içme suyu olarak kullanı- lıyor. Kapitalızm suyu şişeleyerek satar- ken, dünya nüfusunun yüzde 13'ünün hiç içme suyu yok. Dünya nüfusu içinde sağ- lıklı içme suyundan yoksun olanlann ora- nı 1990'da yüzde 64 iken,buoran 1996'da yüzde 67'ye yükseldı. • OECD verilerine göre, 1970 yılında dünya nüfusunun yüzde 70'i tanmda ça- lışırken. 1990'da yüzde 50'ye düştü. # ABD'deki enerji tüketimı. Türki- ye'dekinden 8 kat fazla. Dünyarun toplam nüfusunun yüzde 5'ine sahip olan ABD, hammadde kaynaklannın yüzde 40'ını. üretilen toplam enerjinin de yüzde 25'ini tek başına tüketiyor. # Kapitalist ülkeler. kendi ülkelerinde tepkı toplayan nükleer santrallan, Türki- ye gibi gelişmekte olan ülkelerde işlet- mek istiyor. Dünya üzerindeki 440 sant- raldan çıkan atıklar 200 bin tona ulaştı. 0 Her yıl 14 milyon hektar orman yok ediliyor. A\Tupa'da her yıl 20 bin hayvan Gelişmemiş ülkeler mali sorunlann etkisini silemiyor Kriz yoksufları severEkonomi Servisi - Asya Krizi'nin yarattığı darbe \e küreselleşmenin asıl yükünün yok- sul kJtlelerin üzerine yıkıldığı bildirildi. Bir- leşmiş Milletler (BM), Güneydoğu Asya ül- kelennde başlayan mali krizın. ışsızliğin ve di- ğer toplumsal sorunlann daha da artmasına yol açarak bir mılyan aşkın yoksul ınsanı kötü bi- çımde etkılediğinı açıkladı. AFP'nin haberin- de, BM'nın açıkladığı son rakamlara göre dün- ya nüfusunun yüzde 60'ını kapsayan Asya ve Pasıfik bölgesinde mutlak yoksulluk sınınn- da yaşayanlann sayısının 6 yıl içinde yüzde 35 oranında arttığı bildirildi. BM Asya ve Pasi- Fık Ekonomik-Sosyal Komisyonu (ESCAP) Sosyal Gelişme Bölümü Başkanı Edwardvan Roy, knzle ılgili "Olaylar kötüyegittikçe,yok- sullar daha da yoksuUaşıyor" yorumunu yap- tı Batıda Turkıye. doğuda Amenkan Samoa Adalan, kuzeyde Moğolistan ve (Cuzey Kore ile güneyde Avustralya ve Yeni Zelanda'yı kapsayan ESCAP Bölgesinde krizin. sosyal çarpıklıklan daha da arttırdığı bildınldi. Gelecek haftaki ESCAP bakanlar toplantı- sı öncesinde BM, bölgedeki enflasyona para- lel olarak sermave maliyetlerindeki yüksel- menin işsizliğı de arttırdığı behrtildi. BÖlge ül- kelennin yüksek büyüme hızı ile geçen on yıl içinde sosyal gelişmeyi geri plana ıttiğinı be- lirteB Edvvard von Roy, hükümetlenn ekono- mik güçlüklerde gelirlen düşürmek ya da har- camalan azaltmak gıbi ıki seçenek ile karşı kar- şıya kaldıklarında "sosyal harcamalan azalt- mak" bağlamında ikinci seçeneği seçtikleri- ni ifade etti. Roy, krizin çocuk ve kadınlann sömürüsünü de çoğaltacağını söyledi. Dünya Bankası Başkanı James VValfensohn. mali krizin sona erdiğini "umut ettiklerini" belirterek Endonezya ve Tayland dışmda böl- gedeki ülkelere yardımı gereksız bulduklan- nı söyledi. AA'nın habenne göre Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed'in DB'den mali des- tek almamaya çahşacaklan yönündeki açık- lamasının anımsatılması üzerine, VValfensohn. ~Bu benim sorunum değil. Mahathir, ucuz ve esnek kredi istiyor" yorumunu yaptı. OFFRES D'EMPLOl Levi's 11 fabrikasmı Avrupa Bîrliği işsizine kapatıyor çözüm arayacak Ekonomi Servisi - Amerika'nın ünlü giyim fırması Levi Strauss pazartesi günü yaptıgı açıklamada Amerika ve Kanada'da bulunan Levi s iş gücünün 1/3'ünü oluşturan 6395 işçinin de işsiz kalacagjnı açıkladı., Levi Strauss yöneticilerinden Robert Haas ''Geçen btrkaç yıhda, Amerikan pazarmın tüketiminden çok Levi's üretiliyor. Bu sorunu çözülmesi için fabrikalanmızm bir ktsmını kapatmak zorundayız'" dedi. Levi's, tazminatlara 200 milyon dolar ayırdığını ifade etti.Kapatılacağı açıklanan üretım tesisleri Arkansas, Nevv Yoric, Meksika ve Tennessee'de bulunuyor. GÜRHAN UÇKAN Avrupa Birliği (AB), Lüksemburg'da 20-21 Kasım tarihlerinde yapacağı zırve toplantısıyla 18 milyon işsizine çözüm bulmaya çalışacak. Aynı zamanda, elde- ki iş sayısı azalırken işsız sayısı artmayı sürdürüyor. Üyelerarasında işsızliğe kar- şı başvurulacak yöntemler konusunda da geniş göriiş aynlıklan var. Avrupalı poli- tikacılar, "ekonomik gereksinmeler"le "toplumsal bakımdan kabul edilebfline- cek koşullar" arasındakı sırat köprüsünden geçmekte güçlük çekıyorlar. Bugun Frlanda'daki yabancı şirketler, ülke endüstrisindeki işçılerin yansını ça- lıştınyor. Bu ışgücü, ülke üretimının yüz- de 60'ıru, dışsatımın yüzde 70'inı gerçek- leştıriyor. Diğer AB ülkeleri, Irlanda'nın tavnnı. "örgüte sadakatsiz ve haksız ver- girekabeti"olarak yorumluyor. Hollanda, işsızlık oranını yüzde 12"den yüzde 6.5'e indirdiği içın '"mucize ülke" olarak kabul ediliyor. Bu başannın teme- linde iş piyasasındaki esneklik yatıyor, ya- ni, kadrolu ve kaiıcı ış sahibi olmak yeri- ne. geçıcı ışten geçıcı ışe dolaşmak, zaman zaman da işsiz kalmak. Aynca Hollan- da'da 55-64 yaş arasındakılerin yalnızca yüzde 4O'ı aktıf işgücü durumunda; bu oran Isveç'te yüzde 60. "Konjonktüre göre çalışma saatleri", lngilîere Başbakanı Tony Blairı de cez- bediyor. Ülkesindeki işsizlik azalmakta olduğu ıçm rüzgâr ondan yana esiyor. Batı Avrupa'daki birçok ülkede ış pay- laşunı. işsizliğe karşı en ıyi reçete olarak kabul ediliyor. Danimarka'da ikı yıl çalı- şıp bir yıl gönüllü olarak işsiz kalma prog- ramı başanyla yürüyor. Isveç'te de^Da- nimarka modeli" gündemde. Fransa ve Italya, haftalık ış saatınin 39'dan 35'e in- dırilmesı için hazırlanıyor. Benzen talep- lere Almanya'da da rastlanıyor. Fransa'ntn 2000 yıhndan itibaren en az 10 kışi çalış- tıran özel işyerlerinde haftalık ış saatinin 35 olmasına karar verildi bile. Maaşlar azaltılmayacak ve işverenlere işveren üc- retlerinden ve vergilerden bıraz kısıntı ya- pılarak tazminat ödenecek. Hem ulusal sendikalar hem de Avrupa Sendikası (ETUC) karan destekliyor. kozmetik deneyler sırasında öldürülüyor. Dünyada yılda ortalama 50 bin ha\yan ve bitki türü kayboluyor. Dünya bahk alan- lannın \-uzde 60'ı. aşın avlanmadan ötü- rü yok olma noktasına geldi. 0 Atmosferdeki sera gazlannın yüzde 75'inibırakankuzeyliler. 1992RioZirve- si'nde, ga>Tİ safi mılli hasılalarının (GSMH) \üzde 0.7'sini çevTe koşullannın iyileştirilmesine ayırma karan almıştı. 0 Dünyarun yoksul ülkelerinin, küre- sel gelirden aldıklan pay her yıl geriliyor. Dünyadakı 1.1 mılyar insan, günde 1 do- lardan daha az parayla geçınmek zorun- da. Azgelişmişlere 'küçük devlet' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk- Iş Araştırma Merkezı'nin Anayasal İktisat Dosyasf nda. L'luslararası Para Fonu(lMF) ve Dünva Bankası'nca azgelışmış ülkele- re "küçük daiet" modeli dayatıldığı be- lirtildı. Türkiye'de ise Özalcı polıtıkalarla devletin boyutlannın bilınçlı olarak daral- tıldığı, ancak 1980'lerin sonlarında faiz ödemelenndeki artışla kamu harcamalan- nın ulusal gelir ıçındekı payının yüzde 10'lan aştığı vurgulandı Türk-İş Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. OguzChan. neolıberal iktisat akı- mının mılıtan kanadının savunduğunu be- lirttıgi anayasal iktisat yaklaşımının teme- linde. "devletin kiicültülmcsi'" ıdeolojisinin yer aldığını vıırguladı. -Gerçekte, bu çok masum görünen ideoloji. işçi suımnuı ve tüm çahşan kesimlerin sosyal kazanımlan- nı yerilermeve vönelen saldırgan bir sınıf- sal özelliğe sahip" dıyen Oyan, de\ letın hız- metı küçültülerek, sermayeye yeni değerola- naklan yaratılırken. kamu harcamalannın özellıkle faız ödeneklenyle büyük boyut- lara ulaştığı ifade etti. Oyan'uı ıncelemesınde, kamu harcama- lannın devletin mal ve hizmet üretmesi ne- deniyle değıl, pıyasadan siparişle mal ve hizmet alımı durumunda gerçekleştiğine dik- kat çekılirken bu duruma koşut olarak ka- pitalıst devletin büyümesıyle tekelci serma- yenın de büyüdüğü anımsatıldı. lnceleme- de, Türkiye'de Özalcı anlayışlarla 1980 ön- cesıne göre devletin boyutlannın bılinçli bir biçımde daraltıldığı. ancak 1986 sonrasın- da başlayan büyümenin "patoJojik" oldu- ğu ortaya konuldu. Kamu harcamalannda asıl büyümenin transfer harcamalan ve fa- ız ödeneklerinde gerçekleştiğine dikkat çe- kilen ıncelemede, faiz ödemelennin GSMH içindekı payının yüzde 10 büyüklüğüne kadar çıktığı kaydedildi. Türkıye'nin kamu harcamalannın, AB ortalamasmın yansını bıraz aşan bir bü- yüklüğe sahip olduğu, faiz ödemeleri dı- şanda tutulduğunda ise bu oranın aynı ül- kelerdeki büyüklüğün yaklaşık üçte birine denk geldığı bildirildi. u Bu devletin eritil- mcsianlamındadır" dıyen Oyan. ınceleme- sınde. Türkıye'de dev let kötürümleştırilır- ken gelişmiş ülkelerde özelleştirmelere karşın devletin büyümesınin sürdüğünü vurguladı. Oyan. uluslararası sermayenın dayatması sonucunda gelişmekte olan ül- kelerde kamu harcamalannın azalmasıyla sosyal hizmetlerin çökmesinın yanı sıra sermaye birikımmın asgari gerekleri ıçm bile sorun başladığı saptamasına yer verdı. BENCE tZZETTİN ÖNDER Ekonomide Durum Ekonomıdedurumun parlak olmadığı birdönem- de, fevkalade başanlı bir Ekonomide Durum'dan bahsetmek istiyorum. Türk-İş'in Araştırma Merkezi, değerli meslek- taşım Prof. Dr. Oğuz Oyan'ın yönetiminde fevka- lade güzel faaliyetler yürütmektedir. Ekonomide Durum, bu merkezin yayımladığı kaliteli dergınin başlığı. Halen 3-4 kitap yayımlanmış bulunmak- tadır. Derginin bu sayısı, günümüzün ilginç ve yan- lı tartışma konusu olan "Anayasal Iktısaf'a ayrıl- mış ve bu konuda çeşitli akademisyenlerin görüş- lerine yer verilmiş bulunmaktadır. Türk-İş'in Araştırma Merkezi, bundan yaklaşık bir ay kadar önce, iki cilt halinde Türk-İş Yıllığı- '97'yı yayımladı. Yıllığın bırincı cildi daha çok el kı- tabı niteliğinde ve pratik bilgi ve verılere, ikinci cil- di ise değerlendirme yazılarına ayrılmış bulun- maktadır. Kendi alanında yetkin, yirminın üzerın- de kişinın katkı yaptığı ikinci cilt, uzun-dönemli ve akademik nitelikli bir başvuru kaynağı oluştur- maktadır. Türk-İş içinde, toplumsal konularda çok deger- lı bilgi ve belge sunan başvuru kaynağı nitelığin- deki yıllık geleneöı, Petrol-iş'in yıllardan beri sür- dürdüğü Petrol-lş Yıllıklan ile oluşmuş ve geliş- miştır. Bu gelenek, araştırmacı. yazar ve her ke- simden herkesin daima yanında taşıdığı çok de- ğerli eserler üretegelmiş ve ilerıde de üretecektir. Sadece çalışma alanı ile ilgili değil, fakat ekono- mi, siyaset vb gibi toplumu ilgılendıren tüm alan- larla ilgılı bilgi ve belge içeren Petrol-İş Yıllıklan, birçok araştırmaya kaynaklık ışlevı görmüş belge niteliğindedir. • • • Her yayın organı, kaçınılmaz olarak bağlı oldu- ğu örgütün tabanının çıkarına yönelik bilgi ve bel- ge sunar. Bu türyayın organlarının işlevı, kendi ta- banı içinde iletişim kurmak ve onları aydınlatmak- tan öte, dayandığı ve savunduğu tüm fikır ve gö- rüşleritoplumayansıtaraktaraflartabanınıgenış- letmektir. Hiç kuşku yok ki bu tür yayın organları yanlıdır, yanlı olmaları da gereklidir. Aslında, sosyal alan- da ve özellikle de iktisat alanında her yaklaşım yan- lıdır. Yanlı olmak, işin doğası gereğidir ve yanlış bir şey de değildir. Yanlış olan, yanlı bir konuşma ya- pıldığıyadayazıyazıldığı halde, bunutoplumayan- sız gibi yansıtmaktır. Yanlı olan ve böyle olması da çok dogal olan, bunun aksinın olası olmadığı bir fikrı "bılimin gereği" ya da "aklın gereği" gibi top- luma sunmak, topluma karşı yapılmış büyük bir hata, söylenmiş büyük bir yalandır. Sosyal alanda, özellikle de iktisat alanında yan- sızlık teknik olarak olası olamayacağına göre bu alanda kamu önüde konuşan ya dayazan kişile- rin hangi aracı, hangi amaca yönelik olarak ileri sürdüğünü açıkça ifade etmelidır. iktisat alanında kullanılan tanımlamalar açık ve net olarak sıfatla- n da belırtilerek ifade edilmelidir. Bunun en belir- gin örneğinı "pıyasa" kavramı oluşturmaktadır. Piyasa sözcüğü çoğu kişinin kafasında boş bir çağ- nşım yapabilir. Zira bu kişıler, rekabetçi piyasala- n düşleyebilir ki böyle bir şey yeryüzyünde yok- tur. Bugünkü piyasalar tekelci ya da tekele yakın piyasalardır ki bunlar ciddi etkinsizlik ve ekono- mik bozukluk kaynağıdır. Ekonomik alandaki ilişki ve iletişimlerde herkes kendi çıkarını gözetebilir, ancak bunu topluma genel çıkar dıye yansıtmak yanlıştır. Kamusal ni- telikli bir görev olan akademisyenlik ile böyle bir davranış öıtüşemez. Akademisyeni, bu sıfat altın- da konuşurken dinleyen bir vatandaş, onun top- lumsal çıkarı düşündüğü izlenimıne kapılmakta- dır. Akademik unvanlar altında kimsenin bu duy- guyu yıkmaya yetkisi yoktur. Ekonomide Durum ve Yıllık'\ar bu açıdan akademik etik kuralları ile bağdaşmaktadır. Bu açıdan gerçekten güvenilır kay- naklardır. Bizlere bu güzel hizmeti verenlere son- suz teşekkürlerimizle. Ülkelerin son ekonomik durumu Kaynatt Standard& Poor's DRI tŞSEUK %3.5 ENFUSVON %7.8 DOIAR»KABŞI DEĞ01 %+0.3 BUYUUE %3.6 (ŞS12LJK %5.0 %2.4 %-4.6 Dünya 6 küresel kriz'i tarlışıyorEkonomi Servisi - Bütün dünya geçen haftayaşanan "küreselkriz*'i tartışıyor Amerika'da yatınmcılar, şirketler ve para politıkalannı belir- leyen bürokrat ve politikacılar. ya- şanan borsa ve para piyasalan pa- niği üzerine ekonomiyi değerlen- dirmeye aldı. Ortaya atılan görüşler- den bazılan. borsalarda yaşananla- nn ekonominin bütününü ilgilen- dirmeyen, piyasa ıçi dalgalanmalar olduğunu savunurken; diğerleri kri- zin büyük ölçekli ekonomik geliş- melerin sonucunda ortaya çıktığını ileri sürüyor. Tlme'ın haberine göre Güney- doğu Asya'da başlayan para krizinin Amenka'yı doğrudan etkilediğini düşünen bazı uzmanJar. gelecekte benzer krizlerin tekrar yaşanması olasılığı üzennde duruyor. Uzman- lar Tayland, Malezya, Endonezya. Singapur ve Filipınler gibi geliş- mekte olan ülkelerin ekonomileri resesyona (daralma) gırdiği zaman Asya ekonomisinin bunalıma gire- ceğini düşünüyor. Yine aynı uzman- lar, bu durumdan (ABD'nin üçün- cü büyük ticaıet ortağı) Japonya'nm da etkilenmesiyle Amerika ve tüm dünya ekonomisinin etkileneceğini ıddia ediyor. Amenkan ekonomisinin ve şir- ketlerinin Asya'da yaşanan krizden doğrudan etkileneceğini ileri süren Merrill Lynch yatınm uzmanı Char- lesClough. 1990'lardakı hızlı yatı- nm politikalanndan sonra dünya ekonomisinin deflasyonist politika- lan uygulamak zonında kalacağını ileri sürdü. VVall Street ve VVashingtonda ise krize. yatınmcılann Asya'daki eko- nomik yavaşlamaya gereğinden faz- la tepki vermelerinin neden olduğu düşünülüyor. ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan yaptığı açıklama- da, Amerikan ekonomisinin, son za- manlardaki hızlı büyüme oranını ve enflasyon karşm uygulamalan kal- dıracak güçte olduğunu ileri sürdü. Öte yandan uzmanlar, Avrupa'mn tek para birimi kullanmaya başlama- sıyla ortaya çıkabilecek sorunlann, dünya ekonomisini etkileyeceğini düşünüyor. Alman Bundesbank baş ekono- misti Otmar Issig, enflasyonist bas- kılann gelecekte oluşturulması dü- şünülen Avrupa Merkez Bankası için yıkıcı birortam oluşturduğunu söyledi. AFP'nin haberine göre Is- sing. 1 Ocak 1999 tarihinde açıla- cak ve Avrupa para biriminden so- rumlu kurum olacak Avrupa Mer- kez Bankası'nı zor bir ekonomik or- tamın bekledığini belırttı. Ejiflasyondaıı kışa merhaba!.. Ekonomi Servisi - Kjşa hazırlanan sabit gelirlılen zam dalgası karşıla- dı. Kışa hazırlık için giyecek, ayak- kabı, yakacak; okullann açılması ne- deniyle de eğitim gereksinimlerini almaya çahşan sabit gelirli, bu mal- lardaki yüksek oranlı zamlann altın- da ezilen kesimlerin başında geldi. Enflasyonu düşürmek için 98"den iti- baren önlemlen sıkjlaştırmayı hedef- leyen hükümet. iktidara geldiğı tem- muzdan bu yana KİT ürünlenne yük- sek oranlı zamlar yaparak enflasyo- nun artmasına yol açtı. Dev let Bakanı Işın Çelebi, İSE- DAK Konferansı'nm kapanışından sonra başına yaptığı açıklamada yük- sek açıklanan ekim ayı enflasyon ra- kamının 1994'te başlayan knzın de- RAKAMLARLA ENFLASYON... RAKAMLARLA ENFLASYON... Ekımde TLFE'de en yüksek artış yüzde 18.7 ıle gi- yım ve ayakkabı grubunda gerçekleşti. Diğer gruplar- daki artışlar şöyle: Eğitim yüzde 16.8, eğlence ve kül- tür yüzde 11.8, gıda, içki ve tütiin yüzde 9.9, konut yüzde 6, ev eşyası yüzde 7.8. sağlık yüzde 0.4, ulaş- tırma yüzde 4.2. lokanta. pastane ve otel yüzde 5.6, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 3.3. Kazak fîyatlan yüz- de 57.1. pardesü fıyatlan yüzde 40.7, bot fîyatlan yüz- de 39.5, salça fîyatlan yüzde 32.8, soba fıyatlan da yüz- de 17.3 artarken, kuru soğan fiyatlan yüzde 0.8, ba- hk fıyatlan da yüzde 2.7 ucuzladı. Ekimde toptan eş- ya fiyatlan içinde kalıp sabun yüzde 60.2, pastörize süt yüzde 26.8, kömür sobası yüzde 21.1, yumurta yüzde 15.3, küp şeker yüzde 10, normal benzin yüz- de 6.1 artış gösterdi. Ekimde. et ürünlerindeki artış yüz- de 1.4, LPG tüplerde yüzde 0.7 olarak gerçekleşti. vam ettiğinin bir göstergesı olduğu- nu 1996 yıhndaki ve 1997'nin ba- şındakı ekonomi politikalannın sonu- cu olduğunu belirtti. REFAHYOL hükümetinin seçim ekonomisi uygulayarak zamlan erte- lediğinı savunan hükümetin temmuz- eylül döneminde yaptığı yüksek oran- lı zamlann etkısi ekimde özel söktö- re deyayıldı. Istanbul Ticaret Odası verilerine göre, tstanbul Ücretliler Geçinme Endeksindekı ekim artışı yüzde 13.4 oldu TÜFE'de yüzde 9.6 ıle Diyarba- kır ılk sırada yer alırken, en düşük ar- tış yüzde 6.9 ile Zonguldak'ta oldu. Istanbul yüzde 8.7'yle, Ankara yüz- de 9.1 'le, Izmir de yüzde 8'le tüketi- ci fıyatlanndaki büyük artıştan payı- nı alan iller oldu. Borsadakı hısselerin cıcek ofdu her gun tavan yapıyor Uluslararası markalarla tanısma fırsatı kaçırmayın, SJZ de "cep"lenin TREND HER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle