Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 1997 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Atatürk'ün Kooperatifçilik Düşün ve Eylemleri
PROF. DR. ZİYA GÖKALP MÜLAYİM
Ankara Üniversitesi Öğretim L'yesı
C
umhunyetimizin kuruldu-
ğundan bugüne Atatürk
dönemı, kooperatifçiliği-
mizin en parlak dönemı
olmuştur. Bunun nedenı
kuşkusuz o dönemde dev-
rimci büyük devlet adamı Atatürk'ün
Türk kooperatifçılığine düşün ve eylem-
leriyle öncülük ve önderlik yaprraş olma-
sıdır.
Kooperatifçi Atatürk konusundaki gö-
rüşlerimizi. 27 Ocak 1981 "de bu sütunlar-
da "Örnek Kooperatifçi" adı altında ya-
yımlananbıryazımızdabelirtmiştik. An-
cak o tarihten bugüne yaptığımız incele-
melerde Atatürk'ün düşün ve eylemleri-
nın öneminı ve bugün 9 milyona yakın or-
tağı bulunan Türk kooperatifçilik hareke-
tine yol göstericiliğini her gün bıraz da-
ha fazla anladığımızdan. bu konudaki gö-
rüşlerimizı değişik boyutuyla burada tek-
rar belirtmekte yarar görüyoruz.
Düşün alanında: Atatürk'ün özgün ko-
operatifçilik düşünceleri değişik söylev-
lerinde, dönemınde çıkanlan yasalarda,
parti progTamlannda ve yayımlanan ki-
taplarda açıkça görülmektedir.
Örneğin 1920'de TBMM'ye sunulan
Kooperatif Şırketler kanun tasansında
Meclis Başkanı Mustafa KemaJ'ın imza-
sı vardır. Öte yandan, kuşkusuz Ata-
türk'ün bilgi ve onayı ile (belki de kendi-
sinin yazdığı) ve o zamanki "Basuı Yayın
Genel Müdürtüğü" tarafından 19 Mart
1923'te yayımlanan *Kooperatif Şirket-
ler" kJtapçığında da Kemalıst kooperatif
düşünce. bugünkü Türkçe ile şöyle belir-
tilmektedir: "Çağdaşekonomi politikaa-
nın simgesi haline gelen kooperatif örgü-
tünüa, ülkemizde de yayılması hususun-
da hizmetedecek kimseİer, her an çiftçi ve
halkia temas olanaklan bulunan kasaba
ve köy öğretmenleridir. Ülkesini seven her
Türk kasaba ve köy öğretmeni kövterimi-
n ekonomikve sosyal yönden yükseltecek
bu kuruluşlann ülkemizde yayüması hu-
susunda var güçlern, le çahşmayı vicdani
ve kutsai bir görev saymabdırLar."
Ta 1923'te resmen yayımlanarak be-
lirtilen bu Atatürkçü düşünce, günümüz-
de de önemıni korumaktadır. Koopera-
tifçilik. tüm ileri ülkelerde çağdaş ekono-
mi politikalannın simgesi olmayı sürdür-
mektedir. Bu nedenle, bugün de ülkemiz-
de köy, kasaba ve kentlerdeki tüm öğret-
menler, Atatürkçü düşüncenin de gereği
olarak kooperatifçiliği yaymalıdırlar.
Hatta 8 yıllık kesintisiz temel eğitim
programlanna kooperatifçilik mutlaka
zorunlu ders olarak konulmalıdır.
Atatürk'ün kooperatifçilik düşüncele-
rinde ortak makina kullanma yer alır. Ge-
rek 24 Ağustos 1925"te Kastamonu'da
halka seslenerek yaptığı konuşmada, ge-
rekse 1 Kasım 1937'deki Meclis açış söy-
levinde Atatürk. makina kullanmada ko-
operatiflerden yararlanmanın önemini
belirtmiştir. Atatürk'ün bu düşüncesi, ül-
kemiz için bugün de yol gösterici niteli-
ğini korumaktadır.
Atatürk'ün 1931 yılı başlanndaki Iz-
mir gezisinde de kooperatifçiliğe önem
verdiği görülmektedir. Gerek 27 Ocak
193rdeIzmirHalkFırkası Kongresi'nde,
gerekse 1 Şubat 1931 izmirTicaret Oda-
sı'nda yaptığı konuşmalarda, kooperatif-
çiliğin önemi üzerinde ısrarla durmuş ve
"Kanaatiın odur ki muhakkak surette
birleşmede kuvvet vardır. Kooperatifyap-
mak. maddi ve manevi kuvvetİeri, zekâ ve
maharetieri birleştirmektir" diyerekko-
operatifçiliğin en güzel ve gerçekçi ta-
nımlanndan bırini yapmıştır.
Atatürk döneminde çıkanlan koopera-
tifçilik yasalannda da Atatürk'ün düşün-
celeri yer almıştır. Atatürk'ün direktifle-
riyle çıkanlan yasalardan hemen sonraki
TBMM açış söylevlerinde, kooperatifçi-
liğe önemli yer vermesi bunu kanıtlamak-
tadır. Nitekim 1929 yılında "Zirai kredi
kooperatiflerryasasmın çıkması üzerine
1 Kasım 1929 tarihli. 1935 yılında 2834
ve 2836 sayılı tanm satış ve tanm kredi
kooperatifleri yasalannın çıkması üzeri-
ne ise 1 Kasım 1936 tarihli TBMM açış
söylevlerinde kooperatifçiliğin her yerde
sevildiğini ifade etmiş ve bu kooperatif-
lerin ülkenin her tarafına yayılması di-
rektifmi vermiştir.
Atatürk'ün kooperatifçilik düşüncesi
açısından 1935 yılında İstanbul Yüksek
tktisat ve Ticaret Mektebi'nde ders kita-
bı olarak okutulan "KooperatMer" adlı
bir kitapta. "Ne iiberal ve ne de komünist
olan Kemalizmin en tabii ve makul eko-
nomik rejimi yalnız ve yalnız kooperatif-
çUiktir. Istc yannki KemaKzmin biricik
ekonomik ideafi" (1) denilecek kadar ile-
ri gidilmesı, o yıllarda kuram ve uygula-
mada kooperatifçiliğin, Atatürkçülüğün
ekonomi rejimi olarak kabul edildiğini
göstermektedir.
Atatürk'ün kooperatifçilik düşüncesi
açısından önemli bir nokta da kurucusu
ve genel başkanı olduğu ve 1 Kasım 1937
TBMM açış söylevınde, "Dünyaca ma-
lum olmuştur ki btzim devlet idaresinde-
ki ana programımız, Cumhuriyet Halk
Partisi programıdır. Bunun kapsadığı
prensipler. idamle ve sivasette bizi aydın-
laûcı ana hatiandır. Fakat bu prensipleri
gökttn indiği sanılan kitaplann dogmala-
nyla asla bir tutmamabdır. Biz ilhamlan-
mıa gökten ve gaipten değiL, doğnıdan
doğruya hayattan alnuş buluntıyonız" de-
diği CHP'nın 1935 programında da ko-
operatifçiliğin önemle yer almış bulun-
masıdır. Md. 10- "Partimiz; kooperatif-
çiliği,ana prensiplerinden sayar. Kredi ko-
operatifleri ile toprak üriinlerinin hakiki
değerinden üretmenleri faydalandıracak
olan sabş kooperatiflerinin kurulmasına
veçoğaltümasına önem vermekteyiz. Tür-
khe Tanm Bankasu tanm kooperatifleri-
nin ana bankasıdır."
Görüldüğü üzere. Atatürk döneminde
devlet yönetıminın felsefe ılkelenni en
açık bir biçimde yansıtan o zamanki tek
partinin programında da kooperatifçilik,
ekonomik yaşamın ana ilkelerinden sayıl-
mış olup bugünkü sıyasal partilere, özel-
likle de CHP'ye yol gösterici niteliktedir.
Böylece Atatürk'ün kooperatifçilik
düşün alanında çok önemli bir yere sahip
olduğu açıkça görülmektedir. Ancak Ata-
türk. sadece bir düşün adamı değil, aynı
zamanda çok yönlü bir eylem adamıdır.
Nitekim kooperatifçilik konusunda da sa-
dece sözde kalmamış. halkına örnek ol-
mak ve güven vermek için 1925 ve 1936
yıllannda şahsen ıki kooperatifın kurucu
üyesi olarak eylemlerde de bulunmuştur.
Eytem alanında: Cumhuriyetin ilk yıl-
lannda Ankara"da gittikçe artan memur-
lara ucuz tüketim maddesı sağlamak için
1925 yılında Atatürk. tüketim kooperatif-
çiliği ile özel olarak ilgilenmiştir. Şöyle
ki Atatürk'ün direktifleriyle çıkanlan
1925 tarihli biryasa ile Ankara'daki me-
murlara yanm aylık ikramiye verilmesi
ve bunlann kurulacak Ankara Memurlar
Kooperatifi'ne anapara olarak yatınlma-
sı öngörülmüş ve böylece kurulan Anka-
ra Memurlar Tüketim Kooperatifi'ne
Cumhurreisi Gazi Mustafa Kemal Paşa
ve Başvekıl Ismet Paşa bir ve ıkı numa-
ralı üye olmuşlardır. Bu üyelik eylemi,
Atatürk'ün kent kooperatifçiliği uygula-
masına verdiği önemi açıkça göstermek-
tedir. 1936 yılında ise Atatürk'ü ikinci bir
kooperatifçilik eylemi içinde görmekte-
yiz. Bu seferki tanm kooperatifçiliği.
Şöyle ki: Atatürk, 30 Haziran 1936'da
Içel'in Tekir ve civan köylerindeki üreti-
cılerle birlikte, tanm kredi kooperatifi
kurmak üzere Ziraat Bankası'na bir di-
lekçe verir. Bu dilekçeyi kooperatifın ku-
rucusu 36 üretıcı ımzalamıştır. Bu imza-
lardan birincisi, Tekir çiftliği sahibı Ke-
mal Atatürk "e aitrir.
Bu eyleminde ise Atatürk, kooperatif-
çilik konusunda, ülkenin efendisi olarak
nitelediği Türk köylüsünün yanında ve
onunla beraber olduğunu göstermıştir.
Sonuç: Atatürk'ün kooperatifçiliğe
ilişkin yukanda kısaca belirtmeye çalış-
tığımız düşün ve eylemlerine topluca ba-
kıldığında, O'nun; kooperatifçiliği. ülke-
nin kallonmasında önemli bir araç olarak
benimsediği ve kooperatiflerin yurt düze-
yinde yayılmalan için bütün yaşamı bo-
yunca kooperatçiliği tüm söylemlennde
desteklediği ve hatta halkıyla beraber
kentsel ve kırsal iki kooperatif kurduğu
görülmektedir. Böylece Atatürk, Türk ko-
operatiçiliğinin önder ve kurucusu olarak
Türk kooperatifçilik tarihinde saygın ye-
rini almış bulunmaktadır (2).
Ancak ülkemizde O'ndan sonra gelen
devlet adamlanmız, kooperatifçiliğe
O'nun gösterdiği duyarlık ve ılgiyi gös-
termemişler ve hatta 12 Eylül'den sonra
kooperatifçiliği açıkça kösteklemişlerdir.
Bu nedenle de kooperatifçiliğimiz bugün
çağdaş uygarlığın gerektirdiği gelişmeye
ne yazık ki ulaşamamıştır (3).
(1) S. N. tleri, Kooperativler, istanbul
1935. s. 360.
(2) Bak; Z. G. Mülayim, kooperatif-
çilik, Ankara 1995. s. 47-54.
(3) Bak; Z. G. Mülayim. Atatürk'ten
Bugüne Kooperatifçilik, Yetkin Yayınla-
n. Ankara 1997.
Türk Tarihi Üzerine
C
umhuriyet'in
25.7.1997 •
tarihinde dağıtmış
olduğu, Sayın
Prof. Sina Akşin'ın
u
Türk
Tarihi" adını taşıyan
kitapçıktan öğrendiğimize
göre, tarihimiz, çöl olan
Orta Asya'da 1.0. 220'de.
göçebe kültüründen
doğınuştur Paris Bılim
Akademisi Bilimsel
Araştırma Merkezi. 52
sayılı laboratuvannda.
Sorbon 6'ncı seksıyona
bağlı olarak, 1962"de
başlamış olduğum
l 30 yıl sonra
1992'de sona erdiğinde,
ortaya "Orta Asya'daki 5
k;denizde, yerleşik
kültürden gelen. gelişme ve
sentezlerle yazıyı bulmuş,
Orta As\a'da doğan tek
tann kavranunı
sıstemleştırmiş ve bu
nitelikleriyle evrensel
kültünin kökeninde yer
almış bir Ön-Türk
uygarlığı çıkti." Birkaç
kİsa örnekle, I.Ö. 220;den
önceki bın yıllara inelim:
Kağanlann tarih
v azarlanndan. Yoluğ Tigm,
Öngre BingabaşL, Alp Erin,
Bilge Atung L nıq'un
bıraktıklan yazılı belgelere
göre I.Ö. 565'te Kanım Ü-
Etiriş tarafından kurulup,
Î.S. 58O'de sona eren bir
TürükBilbırTürük
egemenliği vardır: Bu.
1045 yıl süren dönemde,
Türük Bil Türkçesi %e
yazısıyla yazılmış
olan çok sayıda belge,
tarihi olaylar ve coğrafi ilk
adlan vermekte, Türk ve
dünya tarihinin bilinmeyen
yönlenne ışık tutarak, bu
tarihlenn yeniden
yazılması gerektığini
ortaya koymaktadır;
örneğin, bu dönemde 'bitig
taşlanndan' birinde,
Öngre-Bıngabaşı. Pers
kraîı Kyros'un, Qanım
Bflge Qağan tarafından,
14 7.529'daacıbir
yenilgiye uğratıldığını
yazar. Tarihimizin
başlangıcının
bilinmemesinin nedeni.
kaynaklann ".\sya ve
Avrasva'da tarihin
derinliklerinde oluşmuş
olan Türk Idtlesini" (ırkı
değil). bu doğmuş
olduklan topraklarda yok
sayan, -şuurla ve bilimsel
olarak vurgulayalınv- Ön-
Türklerin yazıyı bulmuş
olduklannı bflmeyen ve
aramayan araşürmacüann
yanlış ve cksik (İkinci El'e
ve tercümeye davanan)
ka> naklar oluşudur;
tarihimiz, 1/E)oğduğu
yerde, 11 Doğduğu dilde
aranır. Bu nedenle,
Türük Bil DönemTni ve
ondan binlerce yıl önceki.
At-Oy ve Bir-Öy Bfl'in
oluşturduklan On-Türk
Çagı'nı bilmek için -
Anadolu lehçesi tamamen
yetersiz olduğundan- önce,
""Asya" lehçeleri
bilinmelidir. Bu bilgıyle.
Türük Bil Türkçesi ve
yazısı öğrenilir ve belgeler
okunur. Bundan sonra,
Ön-Türk Çağı'na inilir
Işte orada, Türk ve
dünya kültür tarihinm
kökenleri bulunur: Ön-
Türk yazL dil ve düşüncesi,
ilk dıri kitabı "Alti Yanq
Tıgin"... Ve bu bilgilerin
getirdiği sistemler. Bu
sayede, Türk kitlesini
oluşruran elemanlann
"Ön-Türk, yazıdilve
ujgarüğı" olduğu
(fslamiyet adı altında Arap
ve Acem kültürü değil)
anlaşılır, Anadolu
'mozayik'inin kökeninde,
Hitit öncesi Ön-Türk Dip
Kültürü'nün varlığı
(kafatası yüzdesi değil)
ortaya çıkar.
...Ve de tarihteki
bilimsel yerimizi alınz.
Sayın Akşin ve arzu
edenlerle, tartışmalarda
bilgi alış verişinde
bulunmak umuduyla
saygılar.
HalûkTarcan
Bilimsel Araştırmacı
Kuruluş halindeki
Türük Tanhinı
Araştımıa Vakfı adına
Paris
lareketEn c
Her yere gidecek kadar küçük. Gömlek cebinde caşmacak kadar hafıf.
Fonksiyonları çok ileri, kullanırjtfBpk kola\.
Birbirinden çekici dört farklı renkte^Hlsson
K.V.K.. Tel: 0216 410 85 00 (pbx) • GEN-PA
PENCERE
Kaplan Böğürüyor...
Eşek anınr..
Insan bağınr..
Horoz öter.
Öküz böğürür..
Ne var ki son günlerde sıra dışı işler oluyor, kap-
lanlar da böğürüyor...
•
Hangi kaplanlar böğürüyor...
"Pasifik Kaplanlan!.."
Neden?..
Soruya yanıt vermek için üç beş yıl geriye git-
mekte yarar var. Sovyetler, 1991 'de gümbür güm-
bür yıkılınca kapitalist dünyayı bir coşku sarmıştı.
Japon kökenli Amerikan Fakuyama, yenginin sar-
hoşluğuyla, bir kitap yazıp açıkladı;
"Dünyanın Sonu!.."
Neolmuştu?..
Tarih baba dönmüş dolaşmış, yorgun düşerek
yatağına uzanmıştı, son soluğunu veriyordu; çün-
kü dünya 'tekpazar'a dönüşmüş, küreselleşmiş-
ti. Emperyalizm sizlere ömür öteki dünyaya göç-
müştü, 'Pasifik Kaplanlan' bu sava en çarpıcı ör-
nekler değil miydi?..
Aradan çok geçmedi, Pasifik Kaplanlan daya-
namayıp böğürmeye başladılar.
•
Malezya Başbakanı Mahathir Muhammet, G-
15 Zirvesi'nde (bir Pasifik Kaplanı'na hıç yakışma-
yacak biçimde) azgelişmiş ülkeleri uyardı:
- 'Yeni emperyalizm'e karşı uyanık olun!..
- Neden?..
Mahathir ne diyordu:
"- Serbest dünya piyasalan gelişmekte olan ül-
keler için her zaman sömürücü olmuştur. Sade-
ce piyasa güçlerinin egemenliğinde işleyen bir
dünya ticaret sistemine karşı adaleti sağlayıcı ya-
sal düzenlemeler yapmak zamanı geldi." (4 Ka-
sım 1987 Cumhuriyet)
Muhammet, Malezya parasının yüzde 40'lık de-
ğer yitirişinden sorumlu olarak Amerika'yı suçlu-
yor. Endonezya Devlet Başkanı Suharto, "yeni
küresel düzenlemeler" için Birieşmiş Milletler'i gö-
reve çağırıyor; ama BM'de en yetkili kurumlar ve
kişiler YDD'yi suçlayıp bu düzene karşı çıkışlarya-
pıyorlar. Bu arada Zimbabvve Cumhurbaşkanı Mu-
gabe yakınıyor:
"- Küreselleşen ve büyüyen serbest ticaret kar-
şısında Afrika dışlanma nzikosu altındadır."
•
Kimileri YDD'yi (Yeni Dünya Düzeni) savunuyor-
lar; bunlara göre teknolojik devrim kapitalist dü-
zenı emperyalızmden anndırmıştır...
- Peki, ABD'nin Suudi Arabistan'da işi ne?..
- Amerika dünya enerji kaynaklannı elinin altın-
da tutmak için neden her şeyi göze alıyor?..
YDD çok kısa bir sürede dökülmeye başladı,
yaldızlı cilası çıkıyor, altından sömürücü ve emper-
yalist gerçek yüzü sıntıyor.
•
1991 'den sonra dünya az gitti, uz gitti, dere te-
pedüz gitti, bu kısacık sürede YDD'nin biremper-
yalist düzen olduğu ortaya çıktı.
Ben söylemiyorum bunu...
Pasifik Kaplanı söylüyor.
f
' '
Kaplan bögünmez, amaPasifik Kaplanı niçin bir-
den bi re böğürmeye başladı..
Anıracak değil ya!..
•
Pek yakında Türkiye'yi anlı, şanlı ve ilginç geliş-
meler bekliyor.
Solun zamanıdır...
Tarihin sonu yok!..
ECumhurİYet
kitap kulübü
Tüyap 16. istanbul Kitap Fuarı'nda
İMZA GÜNLERİ
5 Kasım Çarşamba
Alev Coşkun
6 Kasım Perşembe
Raif Ertem
Halit Çelenk
7 Kasım Cuma
Oral Çalışlar
Bedî Feyzioğlu
8 Kasım Cumartesı
Ataol Behramoğlu
9 Kasım Pazar
Konur Ertop
Oktay Ekinci
Stand No:85-86(Alt kat)
Adres:Tüyap Sergı Salonu Tepebaşı/lstanbul
IMZA Güıyii
MEHRİZAT
ŞİİR YAPITLARI
GÖKIRMAKU\RI(yeni)
ile
BEN DÜNYALI DEĞİLİM'i (ilk)
6 Kasım Perşembe günü (saat 11-17 arası)
TÜYAP Kitap Fuarı
Türkiye Yazarlar Sendikası
(A Katı, 14. Sokak) standında imzalıyor.
ŞANXIURFA 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1997,183
Davacı Zeliha Güneş tarafından davalı Mustafa Güneş
aleyhine açılan nafaka davasmın yapılan yargılamalan sı-
rasında davahnın adresi belirlenemediğinden ilanen tebli-
gat yapılmasına karar verilmiş olmakla. Mahkememizce
davanın kısmen kabulüne, davacı Zeliha Güneş için aylık
5 / 000.000.-TL. tedbır, müşterek çocuklar Hatice ve Fat-
ma Güneş ıçın aylık 2.500 / 000.-TL.~den 5.000.000.-/
TL. olmak üzere toplam 10 / 000.000.-TL nafakanın
7 3.1997 tarihinden ıtibaren davalıdan alınarak davacıva
verilmesinedair7.10.1997gün ve 1997/146sayılıkararın
ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde davalı tarafindan
temyiz edilmedigi takdirde hükmûn kesinleşeceği ilan
olunur. 10.10.199 Basın: 47578