Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 1997 ÇARŞAMBA
10 KULTUR
Ingiliz felsefeci, romancı ve şair Paul Strathern TÜYAP Kitap Fuan'nda
Futbol maçı yerîneNURDAN CİHANŞÜMÜL
16. Istanbul Kitap Fuan'nın bu-yılki
konuldan arasında PauJ Strathern yer
alıyor. Yazdığı popülerbilim. felsefe ki-
taplanyla Almanya v e Ingiltere'den son-
ra Portekız, İtalya, ABD. Brezilya'da
bestseller olan İngiliz felsefeci, roman-
cı. şair Paul Strathern Dublin'deki Tri-
nıty College'da felsefe. fizik. kimya ve
matematik eğitımi görmiiş.
Denızcilik. bulaşıkçılık ve şaırlik ya-
pan Strathern. yaşamını dünya gezginı,
romancı, gezi yazan ve fel- _ ^ _ ^ ^ _
sefeci olarak sürdürüyor. ^-yy
"Değişik alanlarda çahşmak
için çok zamanım oldu. Bi-
raz da şansby sanız, istediği-
niz herşeji yapabilirsiniz.
Örneğiıi Mozart yaşadıkla-
nnı müziğinc yansıtüğı için
bu kadar etkileyicL Bunu,
kendimi Mozart'la karşı-
laştırmak için söylemiyo-
rum. Yaptığım herşeyden
muduyum, hiçbir zaman sa-
bah kalktığımda kahretsin
ne kötıi bir gün dhe giine
başlanuvorum. Bugiin bo- ~^^^^—
nu yapıyorum, yann da başka bir şey"
dı/or.
Türkiye'ye ilk kez 1960 yılında gelen
Strathern'ın ülkemize ilgisi uzun yıllar
sürmüş ve bu süre içinde 'Türkiye Reh-
beri" yazmış. Rehben hazırlamak ıçm ikı
ay boyunca Türkıye'nin her tarafını do-
laştığını belirten Strathern "Türkiye'ye
ilk kez geldiğiınde tarihiyie doğasıyla be-
ni etkiledi. Tfirkive'vi ilk zrvaretimde bir
 ürkiye'ye
ilkkezl960'h
yıllarda gelen
Paul Strathern,
iki yıl boyunca
ülkenin her
yanını dolaşmış
ve bir Türkiye
Rehberi de
hazırlamış.
hayvanat bahçesine gittim. Bütün kafes-
ler boştu, ancak bahçenin sonuna geldi-
ğimde en sondaki kafeste iki kedi duru-
yordu. Türkiye'yi ziyaret etmek isteyen-
ler için yazılmış olan bu rehberde tarihi
ve turistik yerierin yanısıra hoş ve ilginç
öykûlere de yer verdim" diyor.
tçinden çıkılamav acak konular üzeri-
ne tskoç ağırlığı ve trlanda humoru ile
akıcı bir tarzda yazıyor Strathern. Yazı-
lanndaki esprili tarzı ve akıcılığı saye-
sinde felsefi alanda uzman olmayarüar
bile bu konulan rahatlıkla anlayabiliyor.
^ _ ^ _ Strathern, 90 Dakıkada
Felsefe dizisinin nasıl oluş-
tuğunu ise şöyle anlatıyor:
"Felsefeye karşı her zaman
ilgiliydim ve fılozoflaruı ya-
şamlan hakkında kitap yaz-
mayı istiyordum. O günler-
de Almanya'da bir yayımcı
bana harika bir öneri getir-
di ve her füozonı ayn ayn kü-
çük kitaplar halinde ele ala-
rak bunlan 90 dakikada fet-
sefe başlıklı bir di/J halinde
sunduk. 90 dakika bir fut-
bol maçıyla aynı süre. İn-
^ ^ ~ ^ ^ ~ sanlar futbol maçı izleye-
ceklerine kitap okuyarak filozoflar hak-
kında temel bilgiler edinirter. Aynca fi-
lozoflar hakkında fazla bilgisi olmayan-
lar, felsefe çauşmaya vakti ve parası ol-
mayanlar için iyi bir \oL İngiltere'de fark-
b bölünüerde okuv an ögrencilertarafin-
dan büyük bir ilgiyle karşılandı bu dizi.
İnsanlar filozoflann yalmzca düşüncele-
rini anlatan kitaplar verdiğinizde bunla-
n haürlamalan güç olur,ancak bu insan-
felsefe
Paul Strathern ile 90 Dakikada
Felsefe: "90 dakika bir futbol
maçıyla aynı süre. İnsanlar
futbol maçı izleyeceklerine kitap
okuyarak filozoflar hakkında
bilgiler edinirler._"
(Fotoğraf: KADER TUĞLA)
laruı yaşamla-
rını gözler
önünekoyun-
ca düşüncele-
rini daha ko- '
lay hatırlar-
tar. insanlann
yaşamları her
zaman ilgi çeki-
ckür."
Strathern'e göre
felsefe sorulann so-
rulmasıyla başla-
dı. Sorular ve
onlara verilen
cevaplarla da
felsefe kendi
içinde bö-
lümlere aynl-
dı.
Felsefe okur-
ken ya da çahşır-
ken dikkatlı ol-
mak gerek yoksa ki-
şi tehlikeli hale gelır diyor Strathern.
Ülkemizde de büyük ılgi gören Sofi'nin
Dünyası isimli kitap sayesinde insanla-
nn felsefeye daha fazla ilgi gösterdığin-
den bahseden Strathern'e göre bu tür ki-
taplar sayesinde insanlar belirli alanlar-
da temel bilgiler ediniyorlar.
Aynca Büyûk Fikirler isimli bir dizi
de yayımlayan Strathern bu insanlann ya-
şadıklan bazı olaylar sayesinde belki de
bu kadar büyük işler başardıklannı söy-
lüyor. "Filozoflann yaşamlannı okur-
ken, eglendim, etkilendim, Mesela Kant
bütün hayaü boyunca tek bir köyde ya-
şamış ve o köyden hiç aynhnamış olsa da
Kendi felsefesini yaratmış." Strathern,
Arthur Rimbaud" un yaşamının son yıl-
lannı anlattığı "Habeşistan'da Bir Mev-
sim" isimli romanıyla "Somerset Maug-
ham Ödülü"nü almış.. tngilizce konu-
şulan ülkelerdeki yazarlara verilen ödül-
de kazandığı para sayesinde de dünya-
nın birçok yerini görme ve tanıma fırsa-
tını bulduğunu anlatıyor. Yazann aynca
"Pass By The Sea", "A Season in Abys-
sûüa", "Vastav", Rus dansçı Nijinsky'nın
yaşamını anlatan biyografisinin yanısı-
ra Yunanistan, Korsika, Kuzey Fransa gi-
bi ülkeleri tanıtan gezi kitaplan da bu-
lunuyor.
"90 Dakikada Febefe" dizisini hazır-
layan Strathern şu sıralar İngiltere'de
Arrovv Yayınevi tarafından yayımlana-
cak olan "The Big Idea: Scientist VVho
Changed The WorW isimli benzer bir
dizi üzennde çahşıyor. Daha sonra ise
felsefede genel fikırleri açıklayan bir di-
zi hazırlayacağını belirtiyor. Strathern'in,
"90 Dakikada Sokrates", "90 Dakikada
Konnjçyus", "90 Dakikada Hegel", "Bü-
yük Fikirler: Einstein \e Görecelik Ku-
ramı", "Büyük Fikirkr: Pisagor ve Te-
oremi","Büyük Fikirler: Novton ve Yer-
çeknni" isimli kıtaplan Gendaş Yaym-
lan tarafından Türkçeye kazandınldı.
Isa Çelik'in
gözüyle
'Meslekler'
KültürServisi -Türk fotoğraf dün-
yasının ustalanndan İsaÇdik. 11 Ka-
sım Salı günü Pimapen Kültürevi'nde
"Meslekler" isimli bir fotoğraf sergi-
si açacak. UNESCO'ya bağlı Ulus-
lararası Fotoğraf Federasyonu'nun
(FIAP) Artisrof FIAP (AF1AP) un-
vanına sahip olan tsa Çelik, bugüne
kadar çok sayıda afiş, poster. kitap,
plak ve kaset kapağı. çocuk kitabı ıl-
lüstrai,yonu, çizgi fılm, tiyatro oyun-
lanna diaprojeksiyon uygulamalan
yaptı.
Yayımlanmamış beş kitabı da olan
Çelik ın fotoğraflan uluslararası ya-
nşma. sergı ve bıenallerde pek çok
ülkede sergilendi. Geçmişten günü-
müze kadar gelmiş, çoğu yok olma-
ya yüz tutmuş 'meslekler'ı yeniden
hatırlatmayı amaçlayan sergide sanat-
çının 70eseri yeralacak. tsaÇelik'in
1970-1997 yıllan arasındaki çalış-
malanndan oluşan sergi, izleyicile-
re, Konya kaşıkçılanndan semerci-
lere kadar pek çok meslek erbabı ile
tanışma imkânı sağlayacak. Yapıtla-
nnda daha çok 'insan
1
konusunu iş-
leyen sanatçı. "dünyayı fotoğrafça
algılamaya çahştığuıı >c fotoğrafça
görebildiği her olayı konu alabilece-
ğini'" söylüyor. Sanatçının sergısı.
11-25 Kasım tarihleri arasında Pi-
mapen Kultürevf nde görülebılir.
(296 90 36)
Altıııış beş yıllık onurlu yaşamKühür Servisi - Istan-
bul Kitap Fuan'nın bu
yılki "Onur Ödülü'de-
neme, eleştiri, çevın ve
yayıncılığı ile 65 yıl
boyunca Türk edebiyatı-
na hızmet eden Vedat
Günyol'a verıldi. Pera
Palas Oteli'nde önceki
akşam düzenlenen ödül
gecesıne Kemal Bekir,
Deniz Kavukçuoğlu. Pe-
ter Porter, Co'at Çapan,
Turhan Günay, Emin
Karaca, Ataol Behra-
moğlu, Atilla Özkınnüı,
Mücap Ofluoğlu. Demir
Özlü, ÎNedûn Gürsel, Ta-
rık Akan. Sami Kara-
ören, Sırn Oztürk, Meh-
met Başaran, Fethi Na-
ci çok sayıda yazar ve sa-
natçı katıldı.
Gecede konuşan eleş-
tinmen Fethi Nacı, Gün-
yol'u 1954 yılında tanı-
dığını belirterek Gün-
yol'un çok iyı bir dergi-
cilik yaptığım ayncade-
neme, eleştiri alanında
büyük başanlar gösterdiğini söyledi.
Fethi Naci. Günyol'un yaptığı çeviriler
sayesinde büyük eksıklikJeri doldurdu-
ğundan, onun akjlcılıktan, hoşgörüden
ve insancıllıktan yana olduğundan ve
her zaman bağnazlığa karşı çıktığından
bahsettı. Yazar Atilla Özkınmlı da ko-
nuşmasında Günyol'un öğrencisi ola-
• 16. îstanbul
Kitap Fuan'nın
Onur ÖdüliTnü
alan denemeci.
eleştirmen ve
çevirmen Vedat
Günyol, Pera
Palas Oteli'nde
önceki akşam
düzenlenen
törende her
zaman güzele.
iyiye olan
susamışhğından
söz ederek
yayıncılığı ve
öğretmenliği
sayesinde bu
susuzluğu
giderme fırsatı
bulduğunu
belirtti.
(Fotoğraf: KADER
TUĞLA)
neme. eleştin, çeviri, ya-
yıncılık alanındaki öne-
mini anlatan Kabacalı,
avnca Günyol'un uzun
yıllar öğretmenlik yap-
tığına da dikkat çekti.
Kabacalı, Günyol'un in-
san sevgisi ile başlayıp
hoşgörü ile bütünleşen
yüce gönüllü bır kişi ol-
duğunu da sözlerine ek-
ledi.
Konuşmalann ardın-
dan Günyol'a "Onur pte-
ketini" TÜYAP Basın ve
Halkla llişkiler Koordi-
natörü Deniz Kavukçu-
oğlu ile Fuar Müdürü
Ümit İyem verdi.
Vedat Günyol konuş-
masında edebiyat ve eleş-
tiri alanında birşeyler
yapmaya çalıştığını an-
cak bunlann o kadar da
abartılmaması gerektiğini
söyledi. Kendinı hiçbir
zaman dev aynasında
görmediğinden bahseden
Günyol, onur yazan ol-
madığım ama ondan ve arkadaşlann-
dan aydınlığı, dürüstlüğü. ödün verme-
meyi. çağdaşlığı öğrendiğını söyledi.
Özkınmlı. yaşanan bu kadar kötülük,
çirkinlik içinde Türkıye'nin Günyol gi-
bı ınsanlara ihtıyacı olduğunu belirtti.
Yazar ve çevirmen Prof. Cevat Ça-
pan ise Günyol'un edebiyat ve çevin
alanında başanlı yapıtlar ortaya koydu-
ğunu söyleyerek Günyol'u yüce gönül-
lü olarak tanımladı.
PEN Yazarlar Demeği Başkanı Al-
pay Kabacalı da Günyol'un bılge kişi-
lere özgü yüce gönüllüğünden bahse-
derek aydınlanma ışığını yaymak için har-
cadığı çabadan bahsetti. Günyol'un de-
manın mutluluğunu dile
getirdi. Her zaman güzele, iyiye olan
susamışhğından bahseden Günyol,
edebiyat alanında yaptığı çalışmalarla,
yayıncılığı ve öğretmenliği sayesinde
bu susuzluğu giderme fırsatı bulduğunu
ifade etti. Günyol, kendisinı yalnız bırak-
mayan dostlan. öğrencıleri ve yirmiye
yakın torunu ile mutlu olduğunu söyledi.
Çağdaş sanat dünyasının gözde yıldızlanndan Mariko Mori yapıtlannda geleceğe ilişkin hayallerini sergiliyor
Teknolojik perinin kaııatlamula geleceğe...
AHU ANTMEN
5. Uluslararası
tstanbul Bienali
çerçevesinde dü-
. zenlenen panelle-
rin birinde dinle-
yiciierin arasında bulunan 47. VenedıkBı-
enali Küratörü Gennano Ceiant, sanat
dünyasının giderek moda dünyasına ben-
zemeye başladığıru söyledi. Sanaün da Na-
omi Campbefl'leri \r
ardı artık: "Pipübtti
Rist de btam Naomi'miz'' dedi Celant. ls-
viçreli Rist eğer Naomi ise. Japon Mari-
ko Mori de Cindy olmalı. tki yıl önce
New York'taki ilk kişisel sergisinden son-
ra yıldızı bırden parlayan Mariko Mori,
bir sergıden ötekıne, bienalden bienale koş-
turuyor sürekli. Bu yılkı Venedik Biena-
li "nde üç boyutlu bir video olan "Sonun
Başlangıa'nı (1996) sergılediğinde sanat-
çının. küçük odasınm önünde en az bir
saat ku>Tukta bekleyenler vardı. Bu uzun
bekleyiş. Mori'nın değerine değer katı-
yordu! "Sonun Başlangtcı"nda Manko
Mon geleneksel Japon gıysilen içinde
ortaya çıkıyor. izleyiciyi iç dünyasında-
ki değişimlere ortak ediyor, Budist re-
sim ve heykellerinde gördüğümüz ve
farklı ruh hallerinı temsıl eden Mudra (el
hareketleri) eşliğinde dans ediyordu. Bır
yandan da küçük. sevımli uzaylı yaratık-
lann izleyicinin çevresinde gezdiği, renk-
li. üç boyutlu bu dünyaya yapılan ziya-
retten en çok çocuk izleyicıler haz almış
görünüyordu. Mariko Mori'nin sanatı,
büyük ölçüde hayallennden oluşuyor.
Hayalindeki "geteceğin dünyası"nda iz-
leyicıye ev sahipliğı yapan Mariko Mo-
ri, teknolojik bir peri kızı gibi. kendisini
izleyenleri büyülüyor. Moda. kadınlık.
gençlik, ruhsal derinlikler, teknoloji, Do-
ğu'nun gızemı gibi çe-
şıtli öğelerden oluşan
bu büyü. Mariko Mo-
n'yı bugün uluslarara-
sı etkinliklerin en çok
aranan isimlen arası-
na yerleştinyor. 30 ya-
şında eski bi manken
olan. ama çocuksu yü-
zü ve çekingen konuş-
ma tarzıyla yaşından
çok küçük gösteren
Manko Mori'yi. kal-
dığı otelin lobisinde,
lame bir elbise içinde
ve ilginç makyajıyla
'Gelecek'ten inmiş,
•şimdi' durağında din-
lenirken bulduk. Yazık
ki bienal kapsamında
görmeyı umduğumuz
Mariko Mori kendisini 'küresel bir kültür'ün temsikisisi olarak göriiyor.
'Gövde Kapsülü'nün Çin'den Türkiye'ye
gelişinde sorunlar yaşanmıştı, Mariko
Mori bekleyişteydı. Sanatçının en büyük
projesi bu. 21. yüzyıla girmeden Gövde
Kapsülü'nü dünyanın tüm kentlerinde
sergılemek, geleceğe ilişkin kendi viz-
yonunu sunmak istiyor...
-Teknoloji, kimlik. kadın. gençlik, kül-
tür gibi çok çeşitli öğeleri bir araya geti-
ren sanaünız şu sıralar uluslararası çap-
ta aşın ilgi görüyor. Bunu neye bağbyor-
sunuz?
- Sanatımla geleceğe ilişkin hayalleri-
mi, bir anlamda ütopyamı aktarmaya ça-
lışıyorum izleyiciye. Umanm gelecek
yüzyıla banş ve uyum damgasını vurur
Üç yılımız kaldı ve beklentıler içindeyiz
hepimiz. Daha güzel, daha harika olsun
ıstiyoruz her şey. lşte sanatım bu duygu-
yu aktarmaya çalışıyor. Umanm izleyi-
cilerin ilgisini çeken sanatımın bu yanı-
dır.
- Oysa karamsar olmak için çok nede-
nimizvar.Gdeceğeilişkin gerçektenumut-
hı musunuz?
- Evet, yaşadığımız çağın tüm kötü-
lüklerini biliyorum ama zaten sanatımla
tamamen kişisel boyutta bir hayali. bir
umudu ortaya koyuyorum. Banştan, gü-
zellikten söz ederek, daha iyi günler için
katkıda bulunmaya çalışıyorum. Ancak
olumlu düşünürsek bir şeyler düzelebi-
lir. Benım sanatım, bu düşüncenin gör-
sel bir karşılığı sayılabilir.
- Teknolojrve neden bu kadar merak-
hsınız?
- Teknoloji her zaman için uygarlığın
vazgeçilmez bir parçası, bize yaşamm
farklı yönlerini gösterdi hatta belki yaşa-
mın gizini keşfetme yolunda adımlar afıl-
masını sağladı... Teknolojik gelişmeler
eskiden yalnızca bilim adamlannın ala-
nına gıriyordu ama ar-
tık durum değiştı. Sa-
natçılar da teknoloji-
nin gelışmelerinden
yararlanıyor. Sözge-
lımı ben yapıtlanmda
sanal bir gerçeklik ya-
ratmayı seviyorum,
çünkü bu yalnızca
görmek, duvTnak. do-
kunmak değil, tüm bu
öğelen bir araya geti-
ren bir 'deneyim.' Ve
bu deneyim, insanlar
arasında iletişim için
yeni kapılar açıyor.
- Sanaünızteknolo-
jiyi özellikle olumlu
yanlanyla ortaya ko-
yuyor_
- Her şeyin hem
olumlu hem olumsuz yanlan yanlan var,
ben teknoloji ile ilgilenirken olumsuz
yanlannı biliyorum. Ama zaten benim
ilgimi çeken teknolojinin nasıl kullanıl-
dığı. Sözgelimi artık çevTeye daha du-
yarlı teknolojiler geliştiriliyor. Sonuçta
önemli olan teknolojiye dur demek de-
ğil, teknoloji doğayı daha duyarlı bir bi-
çimde kullanarak yaşamımızın bir parça-
sı olarak kabul etmek. Teknolojıden za-
rar görmemizi engelleyecek çözümleri
de teknoloji bulacak. Ve evet, teknolojik
gelişmeler sonucunda daha çok bireysel-
leştik, yalnızlaştık ama bence bunun da
olumlu bir yanı var. Artık kendi kendi-
mize daha yakmız.
-Size '21.yüzyıtangevşası' diyenfcrvar,
bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Ben kendimi öyle görmüyorum. Gey
sanat, şa da kişi anlamma geliyor; geyşa
Asya ve Japon kültüründe dans edebi-
len. şarkı söyleyebilen, kısacası soylula-
n eğlendiren kişi demek. Günümüzde
geyşalık aşağılayıcı birdeyim olarak kul-
lanılıyor, erkekleri hoş tutan, eğlendiren
kadın anlamında... Banaböyle söyledik-
lerinde kınlıyorum. Ama belki de geyşa-
nın anlammı tam olarak bilmedıkleri için
öyle söylüyorlar. Aslında ben Mudra ya-
pıyorum, beni geyşaya benzettikleri vi-
deolarda bir tür uçan melek olarak ken-
di kültürüme ilişkin bir hareket dansı ger-
çekleştiriyorum. Sözgelimi Taksim Mey-
danı'ndaki Mikono Inori'de bir rahibeyi
canlandınyorum. \'e rahıbe ile geyşa ara-
sında gerçekten büyük fark var...
- Kendinizi geteceğin Japonyası'nda
genç kadınm bir simgesi olarak görüyor
musunuz?
- Çok seyahat eden bir sanatçıyım,
New York'ta yaşıyorum, Londra'da eği-
tim gördüm dolayısıyla belli bir kültürü
temsil ettiğimi sanmıyorum. Kendimi kü-
resel bir kültürün parçası olarak görüyo-
rum.
- YapırJannızda farkh, yapay kimlik-
lerle izleyicinin karşısına çıkı> orsunuz_.
- Bence her insanın içinde birçok fark-
lı kişilik bulunur zaten. Ben de kendi ken-
dimi incelediğim zaman bırçok farklı
kimlikle karşılaşıyorum. Ama sonuçta
yapay bir kimlik sunduğumu sanmıyorum.
Hayallerimde olmak istediğım, bana ait
olduğunu sandığım bir yanımı ortaya ko-
yuyorumdur olsa olsa.
- Yapıtlannızın çoğu. sanat ile modayı
yan yana getiriyor.
- Bu benim hoşuma gidiyor. moda dok-
sanlı yıllann en önemli olgulanndan bi-
ri. insanlann çok hoşuna gidiyor, etkisi
bü^k, estetik anlayışımızı belirliyor.
Gençliğimden beri modayla ilgileniyorum.
Sanatımın eğlenceli yanlanndan biri.
DEFNE GÖLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
Armağan Kitaplar
Armağan kitaplar, sıcaklıkduygusu uyandırmayan
çağnşımlar yaratır çoğu kez.
Dünyamızdan aynlmış birinin ardından ya da iler-
lemiş yaşı ve emeği onurlandırmak amacıyla oluş-
turulur böylesi kitaplar. Ne denli işlevli olduklan da
düşünülebilir.
Hukuk fakültesinde öğrenciyken gördüğüm, bi-
lim adamlannı anmak için onlann adlanna hazırla-
nan armağan kitaplar işlevsel olurdu. Diyelim, Yurt-
taşlar Hukuku dalında bir bilim adamıysa anılan;
yazarlar, o alanla ilgili en son çalışmalarını yayımlar-
lar o kitapta. Böylece kapakta, anılan kişiye saygı
kitabı olduğu belirtilır, ama içeriği güncel tartışma-
lar oluşturur.
Oğlak Yayınlan'nın Fethi Naci'nin yetmişinci ya-
şını kutlamak amacıyla yayımladığı Fethi Naci'ye
Armağan adlı kitap, başka armağan kitaplardan
farklılığıyla hemen dikkat çekiyor. Bu farklılık. Fethi
Naci'nin bütün kitaba sinen kişiliğinden geliyor.
Kitabı hazırtayan Semih Gümüş'ün yazaria yap-
tığı kırk yedi sayfalık geniş bir konuşmayla açılıyor
yaprt. Kapsam ve içeriğiyle, bugüne dek yazaria ya-
pılmış en önemli konuşma sayabiliriz bunu. Sorular
ve yanıtlarda yaşamöyküsü, yazarlık serüveni, siya-
sal yaşam, aile-arkadaş-çevre ilişkileri o denli bir-
biriyle örülmüş ve o denli akıcı btryapı sağlanmış ki
başladığınızda sonunu getirmeden bırakamıyorsu-
nuz.
Açık-kapalı pek çok göndermeyle de dolu bu söy-
leşi. Arkadaşlıklar, kırgınlıklar, yargılanmalar... Fethi
Naci'nin yazılanna yansımamış kimi düşüncelerini
de yine ilk kez bu konuşmadan öğreniyoruz.
Ardından Fethi Naci üstüne. bu kitap için yazıl-
mış yazılar geliyor. Bu böiümde sırasıyla Yaşar Ke-
mal, Aydın Boysan, Ferruh Doğan, Cevat Çapan,
Tahsin Yücel, Ferit Edgü, Turgay Gönenç, Yıldız
Ecevit, Mustafa Kutlu, Orhan Pamuk, Cemii Ka-
vukçu ve Kaan Arslanoğlu'nun yazılan var.
Bu yazılann her biri, üzerinde ayn ayn durmayı hak
edecek güzellikte. Ama hepsinde bulabileceğimiz
ortak yön, yaşamından ve yapıtlarından söz edilir-
ken fışkıran Fethi Naci sevgisi. Fethi Naci'nin çoğu
yakın arkadaşlannın bu dünyadan erken yaşlardaay-
nlmış olduklan da düşünülürse, bu kitaba yazılany-
la katılacak olanlan en az üçle çarpmak gerekirdi.
Fethi Naci, kişiliğindeki sıcaklığı öylesine yaymış
ki çevresine, yanlannda da olsa uzaklarda da her za-
man dostlannın içini ısıttığını anlıyoruz. Doğrusu ya-
zılan okurken benim de içim o sıcaklıkla doldu. Ar-
dından da hüzünlendim, aramızda böylesi gönlübol,
sevgisinde ve öfkesinde bu denli sahicı olabilen ne
kadar az insan var diye.
Sen hayatını yazın eleştirisi gibi hiçbir karşılığı ol-
mayan bir uğraşa ada, düşüncelerini boylesine çe-
kınmeden açıkla ve savun, sonra da böylesi geniş
bir sevgi çemberi oluşsun çevrende, olur şey değil.
Bunun bir tek açıklaması olabilir: Sahtecıliğin bu
denli egemen olduğu günümüz toplumunda dü-
rüstlük, sıradışı bir üstünlük sağlıyor kişiye. Evet
yalnızca dürüst olabilmek bir söylence kahramanı-
na dönüştürebiliyor kişiyi. Ataç'ın adının dillerden
hiç düşmemesi de başka nasıl açıklanabilir.
Bu kitaba ilişkin iki olumsuz nokta da yayınevi
için: Birincisi, Fethi Naci'nin hiç hoşlanmadığı şey-
lerden biri olan düzelti yanlışlan. Böylesi bir kitapta
olmaması gereken sayıda çok yanlış göze çarpıyor.
Ikincisi daha da önemli: Bu kadar güzel ve özellik-
le de baştaki konuşmanın belgesel bir değer taşı-
dığı bu kitabı yalnızca beş yüz adet basmak yazar-
lara da okurlara da haksızlık etmekten başka nedir.
Mutlaka daha fazla insan, bu kitabı okumak isteye-
cektir.
Fethi Naci'ye Armağan kitabı, beni heyecanlan-
dırdı. Güzel bir roman okumuşçasına coşkuyladol-
du içim. Bu nedenle ben de Fethi Naci'ye 'Sağlığı-
na', demek istiyorum. Sağlığına Naci ağabey, daha
ne kitaplar var okunacak, ne yazılar, daha...
Dünya Kitap dergisi ödiffleri venHdi
• Kültür Servisi - Dünya Kitap dergisi tarafından bu
yıl dördüncüsü düzenlenen 'Yılın Kitabı' ve 'Yılın
Yayınevi' ödüllen ile beşincisi gerçekleştinlen 'Şiir
Ödülü'nün sonuçlan açıklandı. Dün akşam TLTAP
Kjtap Fuan'nda yapılan bir törenle dağıtılan
ödüllerden 'Yılın Kitabı Ödülü'nü, Gan
Yayınlan'ndan çıkan "lthaka'ya Yolculuk' kitabı ile
Demir Özlü. 'Yılın Yayınevi Ödülü'nü Boyut
Yaymlan, 'Şıir Ödülü'nü ise Arzu K. Ayçiçek aldı.
Törende, Dünya Yayıncılık tarafından dağıtımı
gerçekleştinlen Uçuk Çocuk Kıtaplan nedeniyle Çahit
Uçuk ve Ulusçuluk kitabı için Nezih Neyzi'ye birer
şülaan plaketi verildi. Nezihe .Araz, Konur Ertop.
Doğan Hızlan. Çetin Özek, Metin Sözen, Hilmı Yavuz
ve Faruk Şüyün'ün katıldığı Yılın Yayınevi ve Yılın
Kitabı jürisi. oy çokluğu ile karar alıp ödülleri Demir
Özlü ve Boyut Yaymlan'na verirken Mehmet Başaran.
Turgay Fişekçi, Şükran Kurdakul. Kemal Özer ve
Faruk Şüyün'den oluşan Şiir Ödülü Seçici Kurulu ise
oybirliğı ile ödüle, Ankara'dan katılan Arzu K.
Ayçiçek'i değer buldu. Dünya Kitap Dergisi Yılın
Kitabı Ödülü nedeniyle. Demir Özlü'ye 100 milyon
lira ve ödülü simgeleyen bir plaket. Yılın Yayınevi
seçılen Boyut Yayınlan'na da yine 100 milyon lira ve
ödülü simgeleyen bir plaket verildi. Şiir Ödülü
binncisi Arzu K. Ayçiçek'in kitabı Dünya Yaymlan
arasında basılacak. Şaire aynca törende 25 milyon lira
para ödülü ve ödülü simgeleyen bir plaket venldi.
K U L T U R t ÇİZİK
KÂMÎL MASARACI