Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 KASIM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Beyin ölümü karannı, yönetmeliğin değişmesiyle Tıbbi Ölüm Hekimler Kurulu verecek
Organ ııakli için ikııa kuruluANKARA (CumlıııriyetBürosu) - Sağ-
lık Bakanlığı, Türkiye"delu "organ bağı-
ş " sorununa çözüm bulmak amacıyla Or-
gan Nakli Merkezlen Yönetmelıği'ni de-
ğiştiriyor. Yönetmelıkle. Tıbbi Ölüm He-
kimler Kurulu oluşturulurken hasta aile-
sinin organ naklı için ikna edılmesi de he-
kim, sağlık personelı. psikolog ve imam-
dan oluşan bır he>ete bırakılıyor.
Sağlık Bakanlığı'nca planlanan yönet-
melik değişıkliği, organ bağışı için aile-
lenn "ikna edilmesi" sisteminı getiriyor.
Oluşturulan Tıbbi Ölüm Hekimler Kuru-
lu ıle de tedavi altındayken ölen hastalar
hakkında kesın karar venlecek. Anestezi.
kardiyoloji, nöroloji ve beyin cerrahı uz-
manlanndan oluşacak kurul. hastanın
"beyinöJümünü" kesınleştirme yetkisine
sahip olacak. Hekim, sağlık personeli,
psikolog ve imamdan oluşan Organ Nak-
li Koordinasyon Sistemi (ONKOS) gö-
• Sağlık Bakanlığı'nca planlanan yönetmelik değişikliği, organ bağışı için ailelerin
"ikna edilmesi" sistemini getiriyor. Oluşturulan Tıbbi Olüm Hekimler Kurulu ile de
tedavi altındayken ölen hastalar hakkında kesin karar venlecek. Anestezi, kardiyoloji,
nöroloji ve beyin cerrahı uzmanlarından oluşacak kurul, hastanın "beyin ölümünü"
kesinleştirme yetkisine sahip olacak.
revlileri de beyin ölümü kesinleşen has-
tanın ailesini "organ bağtsT konusunda
ikna etmeye çalışacak. ONKOS görevlı-
leri, ailenin ikna edilmesinin ardından or-
ganı altnacak cesedın kan grubunu. kan
ve doku örneğini, Organ Nakli Bilgi İş-
lem Merkezi'ne (ONBİM) bildirecek.
ONBtM'de organ nakli için bekleyen
adaylar. öncelık, aciliyet ve kan grubuna
göre sıraya sokulacak.Yönetmeliğe göre
organ nakli yapacak merkezlenn ruhsat-
name alması için gereken koşullar şöyle:
"Başvunıyu yapan merkez. vapüğı or-
gan nakli türüne bağh olarak hastanın na-
kil öncesi ve sonrası dönemlerde gereksi-
nim duyabileceği anestezi}oloji ve reani-
masyon. iç hastalıklan, çocuk sağlığı ve
hastalıklan. patotoji ve diğer branşlarda
Uişkide bulunabildiğini. kan bankası des-
tegi ile psikolojik ve sosyal senis desteği-
ne sahip olduğunu, veri yönetimi olanak-
lannı kullanabildiğini belgelemelidir. Böb-
rek nakli yapan vebünvesinde diyaliz mer-
kezi bulunmavan organ nakli merkezleri
bu amaçla kullanılmak üzere en çok 2 ci-
haz kapasiteü diyaliz ünitesi bulundur-
mak zorundadır. Organ nakli merkezi için
yapılan başvurular. ilgili kurul tarafindan
değerlendirilirvegerekli belgeleri sağlayan
merkeze ruhsatname veriKr. Ruhsatna-
me ve izin belgesi olmadan, hekimler ve
diğer şahıslar tarafindan organ nakli
yapmak için özel yerler açmak yasak-
tır."
Türkıye Böbrek Nakli ve Diyaliz Has-
talanna Hizmet Vakfı Genel Başkanı F.
Bedii Erkut da yaptığı açıklamada, "3-9
Kasun Kronik Böbrek Hastalan ve Organ
Bağışı Haftasrnda, tüm vatandaşlan "or-
gan bağışı''na çağırdı. Partiler ve hükü-
metler üstü bır sağlık politikası olması ge-
rektiğini belirten Erkut, oysa ülkemizde
organ nakli bekleyen kaç hasta olduğu ko-
nusunda bile sağhklı ve kesinrakamlarol-
madığını vurguladı.
Vakfın. organ bağışını yaygınlaştırmak
ve bu konuda vatandaşlan bilinçlendir-
mek için aralıksız çalıştığını anlatan Er-
kut, son günlerde kamuoyunda sıkça yer
alan ve Sağlık Bakanlığı tarafindan da he-
nüz dağıtımı yapılamayan organ bağış
kartlannın. vakıf tarafindan yıllardır yur-
dun her köşesindeki kışı ve kuruluşlara
ücretsiz gönderildiğinı söyledi.
Erkut, organ bağışında "nza" sistemi-
nin kaldınlması ve sağlığında kendi istek
ve iradesiyle organlannı bağışlamış bir
insanın karanna akrabalannın ve yakın-
lannın saygı göstermesinı bekkdiklerini
belirtti.
İstanbul Barosu düzenliyor
Insan haklan semineri
İstanbul Haber Servisi - İs-
tanbul Barosu tnsan Haklan
Merkezı, Avrupa tnsan Haklan
Sözleşmesı sistemi ve bıreysel
başvuru hakkı üzerine avukat-
lann meslek içi eğitimine yö-
nelik seminerprogTamı başlat-
tı. Akademisyenlerce verilen
dersler 27 Aralık 1997 tarihine
kadar her cumartesi günü ven-
lecek. İstanbul Barosu'ndan ya-
pılan açıklamada, avukatlara
yönelik seminer eğıtim progra-
mının 4 Kasım'da başladığı be-
lirtildı. Seminer de kasımda
venlecek dersler şöylc
8 Kasım 1997 - Avrupa İnsan
Haklan Komisvonu'na Bireysel
Başvuru. Prof. Dr. Süheyl Ba-
tum.
Avrupa Temel Belgelerinde
Sosyal Haklar. Prof Dr. Mesut
Gülmez.
15 Kasım 1997 - Avrupa tn-
san Haklan Komisvonu'na Bi-
reysel Başvuru. Prof. Dr. Semih
Gemalmaz.
Örgütlenme Ozgüıiüğü Bağ-
lamında Siyasi Parti Kapatma
Rejimi. Prof. Dr. Balar Çağiar.
Azınlık Haklan. Doç. Dr
Naz Çavuşoğlu.
22 Kasım 1997 - Yaşam Hak-
kı. Prof. Dr. Rona Aybay, Prof.
Dr. Semih Gemalmaz.
29 Kasım 1997 - Işkence Ya-
sağı. Prof. Dr. Semih Gemal-
maz.
Memur maaş artışına tepki
KESK'ten eylemplanı
İstanbul Haber Servisi- Ka-
mu Emekçileri Sendikalan
Konfederasyonu (KESK) Ge-
nel Başkanı Siyami Erdem, hü-
kümetin maaş artışlannın be-
lirlenmesinde KESK'i taraf
olarak kabul etmesini istedi.
Erdem, isteklennin kabul edil-
mesi için üretimden gelen güç-
lerini de kullanacaklan birdizi
eylem yapacaklannı söyledi.
KESK, kamu emekçilerine
verilen yüzde 30 maaş artışını
ve 1998 bütçesindeki gelir da-
ğılımını protesto etmek ama-
cıyla dün Galatasaray Lisesi
önünde kitlesel bir basın açık-
lamasıyaptı. Erdem. 1998 büt-
çesinin emekçileri yoksulluğa
ve sefalete mahkûm ettigini ve
ülke gelirlerinin bir avuç ranti-
yeciye peşkeş çekildiğini öne
sürdü. Bütçenin yüzde 40'ının
faize veönemlı bırkısmının da
savaş harcamalanna aynldığını
belirten Erdem. personel gider-
lerine aynlan payın ise yüzde
20'lere düşürüldüğünü söyle-
di.
Taleplerinin kabul edilmesi
için bir dizi eylem planı hazır-
ladıklannı söyleyen Erdem, ilk
olarak 15 Kasım'da tüm i1lerde
yanm saatlik oturma eylemi
yapacaklannı söyledi. Erdem,
uluslararası sendıkal örgütleri
bilgilendirerek aktıf destekle-
rini isteyeceklennı de belirtti.
Atina'dan iade-i ziyaret
Jleari üişldlergelişiyor
Ekonomi Servisi - Atina Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi
Nicolas Georgakellor ve Dış Ticaret Departman Direktörü Maria
Triantafyllon, dün Türkiye-Yunanıstan ticaret ilişkilerinin durumu-
nu tartışmak üzere lstanbul'a geldi.
tlk olarak tstanbul Ticaret Odası Başkan Vekili Uğur Çatbaş'ı
ziyaret eden delegeler, ziyaretlerinin asıl amaçlannın Türk-Yunan
ticaret ilişkilerinin geliştirilmesi olduğunu, bunun için karşılıkh
adımlaratılması gerektiğini ifade ettiler. Georgakellor. ikj ülke ara-
sındaki ticaret hacminin çok düşük olduğunu belirterek, bu ziya-
retlerinin amacmın, ilk önce ticaret odalanyla gönlşerek varolan
durumun değerlendirilmesi ve nasıl gelıştirileceğinin tartışılması
olduğunu belirtti.
Geçen hafta Atina'da Türk işadamlannın başına gelen olaydan
büyük üzüntü duyduğunu da belirten Georgakellor, Türkiye ile ti-
cari alanda daha iyi ilişkiler kurmak istediklerini söyledi. Geor-
gakellor, karşılıklı ticaret anlaşmalan yapıldığı takdirde, sonuç
olarak Türk-Yunan politik ilişkilennin de düzelebileceğıni ifade
ettı. Yunan Ticaret Heyetı. diğer ticaret odalanyla görüştükten
sonra yann ülkesine dönecek.
Barmen cinayeti
davasında tahliye yok
İstanbul Haber Servisi-
TGRT'de yayımlanan bir
programda sırtında Allah
yazılı dövme olduğu için
eleştinldikten sonra Be-
bek'te öldürülen barmen
Oğuz Atak ile ilgili davaya
devam edildi.
Hava ulasımı
Menzir
özel
sektörden
ilgi istedi
Ekonomi Servisi - U-
laştırma Bakanı Necdet
Menzir,"Her ile bir ha-
vaaianu büyük illere iki
havaalanı" politikası
çerçevesinde dikkati
çekmek istediği hava
taşımacılığına, "özel
sektörden ilgi'' istedi.
Ulaştırma Bakanlığı
desteğiyle organize
edilen "SKil Havacılık
2000" toplantısı dün
Hohday Inn Otel'inde
özel ve kamu havayolu
şirketleri yöneticüeri-
nin katıhmıyla başladı.
tki gün sürecek toplan-
tıda konuşan Menzir,
küçük illerde acilen ya-
pılan havaalanlannın
teknik bakımdan yeter-
siz olduğunu söyledi.
Menzir. "boşa giden"
yatınmlan önlemek ve
Avrupa Birliği (AB)
doğrultusunda hava ta-
şımacılığı yapmak için
havalimanlannda yeni-
den yapılanmaya gide-
ceklerini belirtti.
tstanbul 7. Ağır Mahke-
mesi'ndeki duruşmaya tu-
tuklu sanıkJar Hüseyin U-
laş ve Alaattin Polat'ın ya-
nısıra Atak'm annesı Şük-
ran Atakda müştekı olarak
katildı. Ressam Bedri Bay-
kam da Atak ailesine des-
tek vermek için duruşma-
yı izleyenler arasmdaydı.
Mahkeme heyeti, sanıklar-
dan Hüseyin Ulaş'a olay-
dan bir gün sonra Adli Tıp
Kurumu'ndan alınan ra-
porda vücudunda kızank-
lann olduğuna dair teşhıs
bulunduğunu. ancak aynı
gün Şişli Etfal Hastane-
si'nden alınan raporda ise
herhangi bir kızanklık teş-
hisine rastlanmadığmı söy-
leyerek bunun nasıl oldu-
ğunu sordu.
Ulaş da Şişli Etfal Has-
tanesi'ndeki doktorun ken-
disini muayene etmediği-
ni, sadece bir rahatsızlığı-
nın olup olmadığım sordu-
ğunu öne sürdü.
Atak'ın avukatı Nuran
Atahan ise sanıklann
Oğuz Atak'ı Bebek Par-
kı 'nda TV prograrrunın ya-
yınlandığmın ertesi günü
tesadüfen görmesinin ola-
naksız olduğunu söyleye-
rek. "Olayı çok sayida Idşi
görmüşrür. Ancak kork-
malan nedeniyle duruşma-
ya gelemiyorlar. Gelen ta-
nıklaruı ifadeleri de çeliş-
IdlL Tanıklar hakkında da
yalancı tanıklıktan dava
açılması gereldr" diye ko-
nuştu.
Sanıklann avoıkatı Ka-
dir KartaTın, Polat için is-
tediği tahliye talebini red-
deden mahkeme heyeti,
olayı gören diğer tanıklann
dinlenmesi amacıyla du-
ruşmayı erteledi.
adın teholojiyle daha da güzelTürkiye'de ilk defa uygulanan lazerli epilasyon cihazL, Yeşilköy'deki Face To Face Estetik Merkezi'nde kullanılma> a başlandL
Estetik merkezinin sahibi Çiğdem Çelik, "Ruby laser" adı verilen cihazın kadınlarda istenmeyen tüvierin alınmasında acı, ağ-
n ve yanmaya son verdiğini bildirdi Birçok kadının iğneli epilasyonun acısını bildiği için bu konuda çaresizlik v aşadığuıı belir-
ten Çelik, lazer enerjisinin cilt ve kücal damaıian asla etkilemediğini ve uygulama yapılan böigelerde bir daha tüy çıkmadığı-
msöyledi Çelik, uygulamanın üçüncü vebeşinci seansuıda istenmeyentüylerin tamamen brttigini vurguladL (UĞUR DEMÎR)
Gençleri tehdit eden hastahk
İstanbul Haber Senisi - Mer-
kezi sinir sisteminin iltihabi bir
hastalığı olan Multipl Skleroz'e
(MS)ençok 20-40 yaş arasında-
ki gençlenn ve kadınlann yaka-
landığı bıldirildi.
istanbul Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Nöroloji Ana Bilim Da-
lı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mef-
kure Eraksoy, dünyada 3 mil-
yon, Türkiye'de ise yaklaşık 35
bin MS hastası olduğunu belir-
terek hastalığın ilerlemesini ön-
lemede erken teşhisin çok önem-
li olduğunu vurguladı.
Beynin görme, konuşma, yü-
rüme gibi fonksıyonlan üzerin-
deki kontrol kabiliyetini bozan
Mulcipl Skleroz hastalığının
yaklaşık 1500 uzmanın katıh-
mıyla tartışıldığı 13. Avrupa
Multipl Skleroz Kongresi (ECT-
RİMS'97), Polat Rönesans Ote-
li'nde sürüyor. Türkiye MS Der-
neği Bilimsel Kurulu tarafindan
organize edilen kongrede. hasta-
lığın sinir sistemi dokusu içinde
meydana getirdiği değışıklilder
ve hastalıkla ilgili yeni tedavi
yöntemleri ele alınıyor.
Türkiye MS Derneği Bilim-
sel Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mef-
kure Eraksoy, MS hastalığının
başlangıçta vücudun herhangi
bir yerinde geçici felçler halin-
de görüldüğünü, hastalığın iler-
lemesiyle birlikte ise yatalaklığa
kadar varan kalıcı fıziksel özür-
lerin ortaya çıktığını söyledi.
Hastalığın nedenlerinin henüz
tam olarak açıklanamadığını be-
lirten Eraksoy, kimin bu hastalı-
ğa yakalanacağının da bilinme-
diğini ifade etti. Hastalığın bir
mikrobun bağışıklık sistemini
etkilemesiyle ortaya çıktığına
dikkat çeken Prof. Dr. Eraksoy,
" Bu mikrop bevin veomurilikte-
ki sinir telciklerinin kılıflannın
soyubnasuıa yol açarak hareket
etme, duyma, görme, denge, id-
rar ve gayta tutma gibi fonksi-
yonlann başlangıçta geçici, has-
talığın ilerlemesinde ise kalıcı
olarak bozulmasma yol açıyor"
dedi.
MS hastalığının henüz kesın
bir tedavisi olmadığım, ancak
ilerlemesini durdurmada yeni te-
davi yöntemlerinin geliştirildi-
ğini vTirgulayan Eraksoy, hasta-
lığın bulaşıcı ve öldürücü olma-
dığım söyledi.
İBDA-C davasına devam edildi
İstanbul Haber Servisi - Şeriatçı İBDA-C ör-
gütü adına Atatürkçü Düşünce Demeği Gebze
Şubesı'ni bombaladıklan, gazetemiz yazan Hik-
met Çetinkaya'ya tehdit içerikli mektuplar gön-
derdikleri öne sürülen üç tutuklunun yargılan-
dığı davada, tanık Burhan lOrçiçek, sanıklardan
Hüseyin Yeşilyurt'un eyiemden önce ADD'ye
gelerek kurslar hakkında bilgi aldığını söyledi.
tstanbul 1 No'lu DGM'de görülen davanın
dün yapılan oturumuna tutuklu sanıklar Hüse-
yin Yeşilyurt, Ömer Kama ve Serdar Kaplan ile
tutuksuz sanıklar T.T., ve H.K. katıldılar. Duruş-
mada öncelikJe ADD'de görev yapan Şermin
Biter tanık olarak dinlendi. Biter, 27 ekim 1996
tarihinde derneği basan üç kişinin ellerini ve
ayaklannı bağlayarak kendisini tuvalete kilitle-
diğini söyledi.
Bu kişileri emniyette teşhis edemediğini be-
lirten Biter, "Ancak bu kişiler yakalandıktan son-
ra derneğe tatbikat için geldiklerinde bu olayı
kendilerinin yaptığını söjlediler'' dedi. Dün din-
lenen savunma tanıklanndan Mustafa Deniz ise
sanıkJardan Serdar Kaplan'ın komşusu olduğu-
nu ve elektrik ışi ile uğraştığmı söyledi. Deniz,
Kaplan'ın Gebze ADD'nin bombalandığı gün
kendi evinin elektrik anzası ile uğraştığını öne
sürdü.
Tamklardan ADD çalışanı Burhan Kırçiçek
ise sanıklardan Hüseyin Yeşilyurt'un dernek
bombalanmadan kısa bir süre önce derneğe gel-
diğini ve kurslar hakkında bilgi aldığını söyle-
di. Sanık avukatlannın tahliye talebini reddeden
mahkeme heyeti, delillerin toplanması için du-
ruşmayı erteledi.
tstanbul DGM Başsavcılığı tarafindan hazır-
lanan iddianamede. tutuklu olarak yargılanan
sanıklardan Hüseyin Yeşilyurt, Gazi Yıldız. Ser-
dar Kaplan ve Ömer Kama hakkında "örgüt üye-
ü^i" suçundan 22.5 yıla kadar hapis cezası iste-
niyor. Davanın tutuksuz sanıklan ise "Yardım,
yataklık" suçundan 7.5 yıla kadar hapis cezası
ıstemiyle yargılanıyorlar.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Halksclık ve Haksclık...
Mülkiye'nın rahmetli hocası Prof. Ahmet Şükrü
Esmer'in bir sözü vardı.
Vıetnam'da Amerika'nın destek verdiği "milliyet-
çiler" yeniliyor, komünistler kazanıyordu. Tam o sı-
rada edilmiş bir söz:
"- Bakıyorum da komünistlere karşı kim varsa,
Amerika heryerde onu destekliyor. Ve sonuçta da
hep destekledikleri kaybediyor. Yeriennde olsam
komünistleri desteklerdim, belki bu sefer de ko-
münistler yenilirdi..."
Susurluk'un yıldönümünde olanlan okuyunca Ho-
ca'nın bu sözlerini anımsadım.
Kemalist olmayan sol particikler Susuriuk'ta bir
açıkhava toplantısı düzenlediler... Hertürlü bayrak
var, ama Türk bayrağı yok. Toplantı sırasında oku-
nan ezana saygı da yok.
Ve elbette yanlannda "halk" da yok!
Bu kafa, bu yaklaşım... 1960'lardan sonra birçok
haklı "dava"da bizlere zarar verdi. Solun her türlü-
sünün üzerine inen balyozlara gerekçeler oluştur-
du... Halkı sağın kucağına itti.
Halksız sol olur mu?
Halksız sol, haksız sol olur... Yani sol olmaz.
Ya kendi kendini tatmin kulübü olur.. ya da ülke
düşmanlanna "piyon" olur.
• • •
Havaalanında bir RP milletvekili geldı, kendini ta
nıttı...Sohbetettik.
Bazı gerçekleri alt alta sıraladım.
"Haysiyetli dış siyaset" demişlerdi... Türkiye'yi
sadece Batı'da rezil etmediler. Kaddafi'nin çadınn-
da bile paspas yaptılar.
"Dürüstlük" demişlerdi... Çiller'e ve "Enişte"ye
kanat gerdiler. Kendi yaptıklan suçlamalann TB-
MM'de hasırartı edilmesi için gene kendileri oy kul-
landılar.
"Milli çıkartar" demişlerdi.. Dostlan Kaddafi'nin
PKK örgütüne 10 milyon dolar yardım yaptığı orta-
ya çıktı. PKK militanlannın Trablus'un Bingaşir ka-
sabası yakınlannda eğitim göndüğü belgelendi.
RP'li milletvekili hemen her söylediğimi onaylı-
yordu.
Ve RP'nin TV'si Kanal 7'nin Çillerier'in avukatlığı-
na soyunmasından son derece rahatsızdı. Tıpkı An-
kara'da toplanan RP il başkanlannın aynı konuda-
ki büyük rahatsızlıklan gibi...
RP halkın desteğini alarak büyüdü. Iktidara gel-
di. Halka söylediklerinin tam tersini yaptı.
Halkı aldattı... Ve haksızlaştı.
•••
Halkına yabancılaşmış bir sol.
Halkını aldatan bir sağ.
Ve aramızdan sessiz sedasız göçüp giden, hoca-
mız, güzel insan Prof. Bahri Savcı. Halkına say-
gılı, dürüst, yurtsever.
Ama devletinin haksızlığınauğramış.. yaş sınırın-
dan emekliliğine bırkaç ay kala 12 Eylül'ün çirkin yü-
zünü görmüş.. kendisini çok sevdiği üniversitenin
dışında bulmuş.. gerçek bir aydın, gerçek bir Ke-
malist, gerçek bir solcu...
Çızgisınden sapmamış... Ama kendisini sürekli
olarak yenilemesini bilmiş...
Yandan çoğu yabancı sözcüklerte dolu ders not-
lanndan.. tek bir yabancı sözcüğe bile yer verme-
diği Cumhuriyet'teki yazılanna giden yolu aşmayı
başarmış..
Binlerce yurtsever gencin oluşumuna katkı yap-
mış... Genç aydınlara her zaman destek olmuş.
Insansız bir sol... Insansız bir sağ... Ve sonsuz
yolculuğuna uğuriarken, öğrencisi olmaktan gurur
duyduğum bir güzel insan...
Bahri Savcı'larçoğalmalı ki... Insansız sağın ve in-
sansız solun çirkinliği daha iyi anlaşılsın!
Susurluk protestoları sürüyor
Ecevit: Soruşturma
kanallan tıkalı
Haber Merkezi - Su-
surluk'ta meydana gelen
ve devlet içindeki kirli
ilişkilerin ortaya çıkma-
sını sağlayan Susurluk
kazasının 1. yıldönü-
münde, protestolar sürü-
yor. Başbakan Yardımcı-
sı Bülent Ecevit, düzen-
lediği basın toplantısın-
da, devlet içindeki çete-
lerle ilgili davalarda bek-
lenen sonuçlann çıkma-
masının kamuoyunda
düş kınklığı yarattığını
belirtti.
Adalet Bakanı Oltan
Sunguriu. "Devlette olan
bazı kişüerin, devlete SH
zan kişiler konusunda
her zaman bilgi sahibi
olamadıklarınr söyledi.
Sunguriu, "Sayın Mesut
Yılmaz yumruk yediğine
göre, demek ki bu tespi-
timdoğnı" dedi.
Diyarbakır'da demok-
ratik kitle örgütlerinin
katıldığı eylem için ön-
ceki gece saat 21.00'de
Ofis semtinde toplanan
yaklaşık bin kişi ellerin-
de mumlarla zafer işare-
ti yaparak sloganlar attı-
lar. Polis, daha sonra yü-
rüyüşe geçen ve karşı
caddede bulunan grup ile
birleşen kitleyi ablukaya
alarak dağıttı. Emnıyet
güçleri. gösteri sırasında
aralannda Hürriyet gaze-
tesi muhabirinin de bu-
lunduğu 20 kişi>i gözal-
tına aldı. Gözaltına alı-
nanlar, dün sabah serbest
bırakıldı.
İstanbul'da 1 Kasım'da
yola çıkan halk meclisle-
rinin 10 otobüslük kon-
voyu da dün sabah Anka-
ra'ya ulaştı. Ankara'ya
90 kilometre kala bir
benzinlikte Polatlı Jan-
darması, Çevik Kuvvet
Ekipleri ve Özel Harekât
polislerince durdurulan
konvoy, burada yaklaşık
2.5 saat bekletildı. tçle-
rinden 5 kişinin TB-
MM'ye gitmesi şartıyla
konvoyun Ankara'ya gir-
mesine izin verildi.
Öte yandan Susurluk
kazasıyla ilgili olarak
Sultanahmet ve Beyazıt
meydanlannda basın
açıklaması yapmak ister-
ken gözaltına alınan 37
kişi dün çıkanldıklan ts-
tanbul Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nca serbest bı-
rakıldı.
Ecevit de. tskandinav
gezisine çıkmadan önce
Esenboğa Havalima-
nı'nda, devlet içindeki
çetelerle ilgili davalann
ağır yürümesinin ve bek-
lenen sonuçlan verme-
mesinin kamuoyunda
düş kınklığı yarattığını
belirtti. Ecevit. "Önemli
olan adaletin önüne sağ-
hklı bügilerin, kanıtlann
düzenh' bir şekildc akışuu
sağlamaktır. Türkiye'de
sorun orada düğümleni-
yor. Yani, soruşturma ka-
nallan. sorgulama kanal-
lan tıkalı büyük ölçüde"
diye konuştu.
TBMM Başkanı Hik-
met Çetin. Anayasa Mah-
kemesi Başkanı Yekta
GüngörÖzden'i ziyareti
sırasında yaptığı açıkla-
mada, Meclis'in saygın-
lığmı olumsuz etkileyen
"dokunuhnazlıkdosyala-
rmın" bir an önce günde-
me getirilmesi gerektiği-
ne dikkat çekti.
Susurluk komisyonu
üyesi CHPlçel Milletve-
kili Fikri Sağlar. devlet
içindeki çete örgütlen-
mesi konusunda karan-
lıkta kalan bağlantılara
dikkat çekerken Abdul-
lah Çatlı'nın Mehmet
Ozbey kimliğini taşıdığı
günlerde gerçek Mehmet
Ozbey ile birlikte yurtdı-
şma çıkmalannın nede-
ninin açıklanmadığını
bildirdi.