19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 KASIM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Beyin ölümü karannı, yönetmeliğin değişmesiyle Tıbbi Ölüm Hekimler Kurulu verecek Organ ııakli için ikııa kuruluANKARA (CumlıııriyetBürosu) - Sağ- lık Bakanlığı, Türkiye"delu "organ bağı- ş " sorununa çözüm bulmak amacıyla Or- gan Nakli Merkezlen Yönetmelıği'ni de- ğiştiriyor. Yönetmelıkle. Tıbbi Ölüm He- kimler Kurulu oluşturulurken hasta aile- sinin organ naklı için ikna edılmesi de he- kim, sağlık personelı. psikolog ve imam- dan oluşan bır he>ete bırakılıyor. Sağlık Bakanlığı'nca planlanan yönet- melik değişıkliği, organ bağışı için aile- lenn "ikna edilmesi" sisteminı getiriyor. Oluşturulan Tıbbi Ölüm Hekimler Kuru- lu ıle de tedavi altındayken ölen hastalar hakkında kesın karar venlecek. Anestezi. kardiyoloji, nöroloji ve beyin cerrahı uz- manlanndan oluşacak kurul. hastanın "beyinöJümünü" kesınleştirme yetkisine sahip olacak. Hekim, sağlık personeli, psikolog ve imamdan oluşan Organ Nak- li Koordinasyon Sistemi (ONKOS) gö- • Sağlık Bakanlığı'nca planlanan yönetmelik değişikliği, organ bağışı için ailelerin "ikna edilmesi" sistemini getiriyor. Oluşturulan Tıbbi Olüm Hekimler Kurulu ile de tedavi altındayken ölen hastalar hakkında kesin karar venlecek. Anestezi, kardiyoloji, nöroloji ve beyin cerrahı uzmanlarından oluşacak kurul, hastanın "beyin ölümünü" kesinleştirme yetkisine sahip olacak. revlileri de beyin ölümü kesinleşen has- tanın ailesini "organ bağtsT konusunda ikna etmeye çalışacak. ONKOS görevlı- leri, ailenin ikna edilmesinin ardından or- ganı altnacak cesedın kan grubunu. kan ve doku örneğini, Organ Nakli Bilgi İş- lem Merkezi'ne (ONBİM) bildirecek. ONBtM'de organ nakli için bekleyen adaylar. öncelık, aciliyet ve kan grubuna göre sıraya sokulacak.Yönetmeliğe göre organ nakli yapacak merkezlenn ruhsat- name alması için gereken koşullar şöyle: "Başvunıyu yapan merkez. vapüğı or- gan nakli türüne bağh olarak hastanın na- kil öncesi ve sonrası dönemlerde gereksi- nim duyabileceği anestezi}oloji ve reani- masyon. iç hastalıklan, çocuk sağlığı ve hastalıklan. patotoji ve diğer branşlarda Uişkide bulunabildiğini. kan bankası des- tegi ile psikolojik ve sosyal senis desteği- ne sahip olduğunu, veri yönetimi olanak- lannı kullanabildiğini belgelemelidir. Böb- rek nakli yapan vebünvesinde diyaliz mer- kezi bulunmavan organ nakli merkezleri bu amaçla kullanılmak üzere en çok 2 ci- haz kapasiteü diyaliz ünitesi bulundur- mak zorundadır. Organ nakli merkezi için yapılan başvurular. ilgili kurul tarafindan değerlendirilirvegerekli belgeleri sağlayan merkeze ruhsatname veriKr. Ruhsatna- me ve izin belgesi olmadan, hekimler ve diğer şahıslar tarafindan organ nakli yapmak için özel yerler açmak yasak- tır." Türkıye Böbrek Nakli ve Diyaliz Has- talanna Hizmet Vakfı Genel Başkanı F. Bedii Erkut da yaptığı açıklamada, "3-9 Kasun Kronik Böbrek Hastalan ve Organ Bağışı Haftasrnda, tüm vatandaşlan "or- gan bağışı''na çağırdı. Partiler ve hükü- metler üstü bır sağlık politikası olması ge- rektiğini belirten Erkut, oysa ülkemizde organ nakli bekleyen kaç hasta olduğu ko- nusunda bile sağhklı ve kesinrakamlarol- madığını vurguladı. Vakfın. organ bağışını yaygınlaştırmak ve bu konuda vatandaşlan bilinçlendir- mek için aralıksız çalıştığını anlatan Er- kut, son günlerde kamuoyunda sıkça yer alan ve Sağlık Bakanlığı tarafindan da he- nüz dağıtımı yapılamayan organ bağış kartlannın. vakıf tarafindan yıllardır yur- dun her köşesindeki kışı ve kuruluşlara ücretsiz gönderildiğinı söyledi. Erkut, organ bağışında "nza" sistemi- nin kaldınlması ve sağlığında kendi istek ve iradesiyle organlannı bağışlamış bir insanın karanna akrabalannın ve yakın- lannın saygı göstermesinı bekkdiklerini belirtti. İstanbul Barosu düzenliyor Insan haklan semineri İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul Barosu tnsan Haklan Merkezı, Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesı sistemi ve bıreysel başvuru hakkı üzerine avukat- lann meslek içi eğitimine yö- nelik seminerprogTamı başlat- tı. Akademisyenlerce verilen dersler 27 Aralık 1997 tarihine kadar her cumartesi günü ven- lecek. İstanbul Barosu'ndan ya- pılan açıklamada, avukatlara yönelik seminer eğıtim progra- mının 4 Kasım'da başladığı be- lirtildı. Seminer de kasımda venlecek dersler şöylc 8 Kasım 1997 - Avrupa İnsan Haklan Komisvonu'na Bireysel Başvuru. Prof. Dr. Süheyl Ba- tum. Avrupa Temel Belgelerinde Sosyal Haklar. Prof Dr. Mesut Gülmez. 15 Kasım 1997 - Avrupa tn- san Haklan Komisvonu'na Bi- reysel Başvuru. Prof. Dr. Semih Gemalmaz. Örgütlenme Ozgüıiüğü Bağ- lamında Siyasi Parti Kapatma Rejimi. Prof. Dr. Balar Çağiar. Azınlık Haklan. Doç. Dr Naz Çavuşoğlu. 22 Kasım 1997 - Yaşam Hak- kı. Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. Dr. Semih Gemalmaz. 29 Kasım 1997 - Işkence Ya- sağı. Prof. Dr. Semih Gemal- maz. Memur maaş artışına tepki KESK'ten eylemplanı İstanbul Haber Servisi- Ka- mu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) Ge- nel Başkanı Siyami Erdem, hü- kümetin maaş artışlannın be- lirlenmesinde KESK'i taraf olarak kabul etmesini istedi. Erdem, isteklennin kabul edil- mesi için üretimden gelen güç- lerini de kullanacaklan birdizi eylem yapacaklannı söyledi. KESK, kamu emekçilerine verilen yüzde 30 maaş artışını ve 1998 bütçesindeki gelir da- ğılımını protesto etmek ama- cıyla dün Galatasaray Lisesi önünde kitlesel bir basın açık- lamasıyaptı. Erdem. 1998 büt- çesinin emekçileri yoksulluğa ve sefalete mahkûm ettigini ve ülke gelirlerinin bir avuç ranti- yeciye peşkeş çekildiğini öne sürdü. Bütçenin yüzde 40'ının faize veönemlı bırkısmının da savaş harcamalanna aynldığını belirten Erdem. personel gider- lerine aynlan payın ise yüzde 20'lere düşürüldüğünü söyle- di. Taleplerinin kabul edilmesi için bir dizi eylem planı hazır- ladıklannı söyleyen Erdem, ilk olarak 15 Kasım'da tüm i1lerde yanm saatlik oturma eylemi yapacaklannı söyledi. Erdem, uluslararası sendıkal örgütleri bilgilendirerek aktıf destekle- rini isteyeceklennı de belirtti. Atina'dan iade-i ziyaret Jleari üişldlergelişiyor Ekonomi Servisi - Atina Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nicolas Georgakellor ve Dış Ticaret Departman Direktörü Maria Triantafyllon, dün Türkiye-Yunanıstan ticaret ilişkilerinin durumu- nu tartışmak üzere lstanbul'a geldi. tlk olarak tstanbul Ticaret Odası Başkan Vekili Uğur Çatbaş'ı ziyaret eden delegeler, ziyaretlerinin asıl amaçlannın Türk-Yunan ticaret ilişkilerinin geliştirilmesi olduğunu, bunun için karşılıkh adımlaratılması gerektiğini ifade ettiler. Georgakellor. ikj ülke ara- sındaki ticaret hacminin çok düşük olduğunu belirterek, bu ziya- retlerinin amacmın, ilk önce ticaret odalanyla gönlşerek varolan durumun değerlendirilmesi ve nasıl gelıştirileceğinin tartışılması olduğunu belirtti. Geçen hafta Atina'da Türk işadamlannın başına gelen olaydan büyük üzüntü duyduğunu da belirten Georgakellor, Türkiye ile ti- cari alanda daha iyi ilişkiler kurmak istediklerini söyledi. Geor- gakellor, karşılıklı ticaret anlaşmalan yapıldığı takdirde, sonuç olarak Türk-Yunan politik ilişkilennin de düzelebileceğıni ifade ettı. Yunan Ticaret Heyetı. diğer ticaret odalanyla görüştükten sonra yann ülkesine dönecek. Barmen cinayeti davasında tahliye yok İstanbul Haber Servisi- TGRT'de yayımlanan bir programda sırtında Allah yazılı dövme olduğu için eleştinldikten sonra Be- bek'te öldürülen barmen Oğuz Atak ile ilgili davaya devam edildi. Hava ulasımı Menzir özel sektörden ilgi istedi Ekonomi Servisi - U- laştırma Bakanı Necdet Menzir,"Her ile bir ha- vaaianu büyük illere iki havaalanı" politikası çerçevesinde dikkati çekmek istediği hava taşımacılığına, "özel sektörden ilgi'' istedi. Ulaştırma Bakanlığı desteğiyle organize edilen "SKil Havacılık 2000" toplantısı dün Hohday Inn Otel'inde özel ve kamu havayolu şirketleri yöneticüeri- nin katıhmıyla başladı. tki gün sürecek toplan- tıda konuşan Menzir, küçük illerde acilen ya- pılan havaalanlannın teknik bakımdan yeter- siz olduğunu söyledi. Menzir. "boşa giden" yatınmlan önlemek ve Avrupa Birliği (AB) doğrultusunda hava ta- şımacılığı yapmak için havalimanlannda yeni- den yapılanmaya gide- ceklerini belirtti. tstanbul 7. Ağır Mahke- mesi'ndeki duruşmaya tu- tuklu sanıkJar Hüseyin U- laş ve Alaattin Polat'ın ya- nısıra Atak'm annesı Şük- ran Atakda müştekı olarak katildı. Ressam Bedri Bay- kam da Atak ailesine des- tek vermek için duruşma- yı izleyenler arasmdaydı. Mahkeme heyeti, sanıklar- dan Hüseyin Ulaş'a olay- dan bir gün sonra Adli Tıp Kurumu'ndan alınan ra- porda vücudunda kızank- lann olduğuna dair teşhıs bulunduğunu. ancak aynı gün Şişli Etfal Hastane- si'nden alınan raporda ise herhangi bir kızanklık teş- hisine rastlanmadığmı söy- leyerek bunun nasıl oldu- ğunu sordu. Ulaş da Şişli Etfal Has- tanesi'ndeki doktorun ken- disini muayene etmediği- ni, sadece bir rahatsızlığı- nın olup olmadığım sordu- ğunu öne sürdü. Atak'ın avukatı Nuran Atahan ise sanıklann Oğuz Atak'ı Bebek Par- kı 'nda TV prograrrunın ya- yınlandığmın ertesi günü tesadüfen görmesinin ola- naksız olduğunu söyleye- rek. "Olayı çok sayida Idşi görmüşrür. Ancak kork- malan nedeniyle duruşma- ya gelemiyorlar. Gelen ta- nıklaruı ifadeleri de çeliş- IdlL Tanıklar hakkında da yalancı tanıklıktan dava açılması gereldr" diye ko- nuştu. Sanıklann avoıkatı Ka- dir KartaTın, Polat için is- tediği tahliye talebini red- deden mahkeme heyeti, olayı gören diğer tanıklann dinlenmesi amacıyla du- ruşmayı erteledi. adın teholojiyle daha da güzelTürkiye'de ilk defa uygulanan lazerli epilasyon cihazL, Yeşilköy'deki Face To Face Estetik Merkezi'nde kullanılma> a başlandL Estetik merkezinin sahibi Çiğdem Çelik, "Ruby laser" adı verilen cihazın kadınlarda istenmeyen tüvierin alınmasında acı, ağ- n ve yanmaya son verdiğini bildirdi Birçok kadının iğneli epilasyonun acısını bildiği için bu konuda çaresizlik v aşadığuıı belir- ten Çelik, lazer enerjisinin cilt ve kücal damaıian asla etkilemediğini ve uygulama yapılan böigelerde bir daha tüy çıkmadığı- msöyledi Çelik, uygulamanın üçüncü vebeşinci seansuıda istenmeyentüylerin tamamen brttigini vurguladL (UĞUR DEMÎR) Gençleri tehdit eden hastahk İstanbul Haber Senisi - Mer- kezi sinir sisteminin iltihabi bir hastalığı olan Multipl Skleroz'e (MS)ençok 20-40 yaş arasında- ki gençlenn ve kadınlann yaka- landığı bıldirildi. istanbul Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Nöroloji Ana Bilim Da- lı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mef- kure Eraksoy, dünyada 3 mil- yon, Türkiye'de ise yaklaşık 35 bin MS hastası olduğunu belir- terek hastalığın ilerlemesini ön- lemede erken teşhisin çok önem- li olduğunu vurguladı. Beynin görme, konuşma, yü- rüme gibi fonksıyonlan üzerin- deki kontrol kabiliyetini bozan Mulcipl Skleroz hastalığının yaklaşık 1500 uzmanın katıh- mıyla tartışıldığı 13. Avrupa Multipl Skleroz Kongresi (ECT- RİMS'97), Polat Rönesans Ote- li'nde sürüyor. Türkiye MS Der- neği Bilimsel Kurulu tarafindan organize edilen kongrede. hasta- lığın sinir sistemi dokusu içinde meydana getirdiği değışıklilder ve hastalıkla ilgili yeni tedavi yöntemleri ele alınıyor. Türkiye MS Derneği Bilim- sel Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mef- kure Eraksoy, MS hastalığının başlangıçta vücudun herhangi bir yerinde geçici felçler halin- de görüldüğünü, hastalığın iler- lemesiyle birlikte ise yatalaklığa kadar varan kalıcı fıziksel özür- lerin ortaya çıktığını söyledi. Hastalığın nedenlerinin henüz tam olarak açıklanamadığını be- lirten Eraksoy, kimin bu hastalı- ğa yakalanacağının da bilinme- diğini ifade etti. Hastalığın bir mikrobun bağışıklık sistemini etkilemesiyle ortaya çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Eraksoy, " Bu mikrop bevin veomurilikte- ki sinir telciklerinin kılıflannın soyubnasuıa yol açarak hareket etme, duyma, görme, denge, id- rar ve gayta tutma gibi fonksi- yonlann başlangıçta geçici, has- talığın ilerlemesinde ise kalıcı olarak bozulmasma yol açıyor" dedi. MS hastalığının henüz kesın bir tedavisi olmadığım, ancak ilerlemesini durdurmada yeni te- davi yöntemlerinin geliştirildi- ğini vTirgulayan Eraksoy, hasta- lığın bulaşıcı ve öldürücü olma- dığım söyledi. İBDA-C davasına devam edildi İstanbul Haber Servisi - Şeriatçı İBDA-C ör- gütü adına Atatürkçü Düşünce Demeği Gebze Şubesı'ni bombaladıklan, gazetemiz yazan Hik- met Çetinkaya'ya tehdit içerikli mektuplar gön- derdikleri öne sürülen üç tutuklunun yargılan- dığı davada, tanık Burhan lOrçiçek, sanıklardan Hüseyin Yeşilyurt'un eyiemden önce ADD'ye gelerek kurslar hakkında bilgi aldığını söyledi. tstanbul 1 No'lu DGM'de görülen davanın dün yapılan oturumuna tutuklu sanıklar Hüse- yin Yeşilyurt, Ömer Kama ve Serdar Kaplan ile tutuksuz sanıklar T.T., ve H.K. katıldılar. Duruş- mada öncelikJe ADD'de görev yapan Şermin Biter tanık olarak dinlendi. Biter, 27 ekim 1996 tarihinde derneği basan üç kişinin ellerini ve ayaklannı bağlayarak kendisini tuvalete kilitle- diğini söyledi. Bu kişileri emniyette teşhis edemediğini be- lirten Biter, "Ancak bu kişiler yakalandıktan son- ra derneğe tatbikat için geldiklerinde bu olayı kendilerinin yaptığını söjlediler'' dedi. Dün din- lenen savunma tanıklanndan Mustafa Deniz ise sanıkJardan Serdar Kaplan'ın komşusu olduğu- nu ve elektrik ışi ile uğraştığmı söyledi. Deniz, Kaplan'ın Gebze ADD'nin bombalandığı gün kendi evinin elektrik anzası ile uğraştığını öne sürdü. Tamklardan ADD çalışanı Burhan Kırçiçek ise sanıklardan Hüseyin Yeşilyurt'un dernek bombalanmadan kısa bir süre önce derneğe gel- diğini ve kurslar hakkında bilgi aldığını söyle- di. Sanık avukatlannın tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti, delillerin toplanması için du- ruşmayı erteledi. tstanbul DGM Başsavcılığı tarafindan hazır- lanan iddianamede. tutuklu olarak yargılanan sanıklardan Hüseyin Yeşilyurt, Gazi Yıldız. Ser- dar Kaplan ve Ömer Kama hakkında "örgüt üye- ü^i" suçundan 22.5 yıla kadar hapis cezası iste- niyor. Davanın tutuksuz sanıklan ise "Yardım, yataklık" suçundan 7.5 yıla kadar hapis cezası ıstemiyle yargılanıyorlar. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Halksclık ve Haksclık... Mülkiye'nın rahmetli hocası Prof. Ahmet Şükrü Esmer'in bir sözü vardı. Vıetnam'da Amerika'nın destek verdiği "milliyet- çiler" yeniliyor, komünistler kazanıyordu. Tam o sı- rada edilmiş bir söz: "- Bakıyorum da komünistlere karşı kim varsa, Amerika heryerde onu destekliyor. Ve sonuçta da hep destekledikleri kaybediyor. Yeriennde olsam komünistleri desteklerdim, belki bu sefer de ko- münistler yenilirdi..." Susurluk'un yıldönümünde olanlan okuyunca Ho- ca'nın bu sözlerini anımsadım. Kemalist olmayan sol particikler Susuriuk'ta bir açıkhava toplantısı düzenlediler... Hertürlü bayrak var, ama Türk bayrağı yok. Toplantı sırasında oku- nan ezana saygı da yok. Ve elbette yanlannda "halk" da yok! Bu kafa, bu yaklaşım... 1960'lardan sonra birçok haklı "dava"da bizlere zarar verdi. Solun her türlü- sünün üzerine inen balyozlara gerekçeler oluştur- du... Halkı sağın kucağına itti. Halksız sol olur mu? Halksız sol, haksız sol olur... Yani sol olmaz. Ya kendi kendini tatmin kulübü olur.. ya da ülke düşmanlanna "piyon" olur. • • • Havaalanında bir RP milletvekili geldı, kendini ta nıttı...Sohbetettik. Bazı gerçekleri alt alta sıraladım. "Haysiyetli dış siyaset" demişlerdi... Türkiye'yi sadece Batı'da rezil etmediler. Kaddafi'nin çadınn- da bile paspas yaptılar. "Dürüstlük" demişlerdi... Çiller'e ve "Enişte"ye kanat gerdiler. Kendi yaptıklan suçlamalann TB- MM'de hasırartı edilmesi için gene kendileri oy kul- landılar. "Milli çıkartar" demişlerdi.. Dostlan Kaddafi'nin PKK örgütüne 10 milyon dolar yardım yaptığı orta- ya çıktı. PKK militanlannın Trablus'un Bingaşir ka- sabası yakınlannda eğitim göndüğü belgelendi. RP'li milletvekili hemen her söylediğimi onaylı- yordu. Ve RP'nin TV'si Kanal 7'nin Çillerier'in avukatlığı- na soyunmasından son derece rahatsızdı. Tıpkı An- kara'da toplanan RP il başkanlannın aynı konuda- ki büyük rahatsızlıklan gibi... RP halkın desteğini alarak büyüdü. Iktidara gel- di. Halka söylediklerinin tam tersini yaptı. Halkı aldattı... Ve haksızlaştı. ••• Halkına yabancılaşmış bir sol. Halkını aldatan bir sağ. Ve aramızdan sessiz sedasız göçüp giden, hoca- mız, güzel insan Prof. Bahri Savcı. Halkına say- gılı, dürüst, yurtsever. Ama devletinin haksızlığınauğramış.. yaş sınırın- dan emekliliğine bırkaç ay kala 12 Eylül'ün çirkin yü- zünü görmüş.. kendisini çok sevdiği üniversitenin dışında bulmuş.. gerçek bir aydın, gerçek bir Ke- malist, gerçek bir solcu... Çızgisınden sapmamış... Ama kendisini sürekli olarak yenilemesini bilmiş... Yandan çoğu yabancı sözcüklerte dolu ders not- lanndan.. tek bir yabancı sözcüğe bile yer verme- diği Cumhuriyet'teki yazılanna giden yolu aşmayı başarmış.. Binlerce yurtsever gencin oluşumuna katkı yap- mış... Genç aydınlara her zaman destek olmuş. Insansız bir sol... Insansız bir sağ... Ve sonsuz yolculuğuna uğuriarken, öğrencisi olmaktan gurur duyduğum bir güzel insan... Bahri Savcı'larçoğalmalı ki... Insansız sağın ve in- sansız solun çirkinliği daha iyi anlaşılsın! Susurluk protestoları sürüyor Ecevit: Soruşturma kanallan tıkalı Haber Merkezi - Su- surluk'ta meydana gelen ve devlet içindeki kirli ilişkilerin ortaya çıkma- sını sağlayan Susurluk kazasının 1. yıldönü- münde, protestolar sürü- yor. Başbakan Yardımcı- sı Bülent Ecevit, düzen- lediği basın toplantısın- da, devlet içindeki çete- lerle ilgili davalarda bek- lenen sonuçlann çıkma- masının kamuoyunda düş kınklığı yarattığını belirtti. Adalet Bakanı Oltan Sunguriu. "Devlette olan bazı kişüerin, devlete SH zan kişiler konusunda her zaman bilgi sahibi olamadıklarınr söyledi. Sunguriu, "Sayın Mesut Yılmaz yumruk yediğine göre, demek ki bu tespi- timdoğnı" dedi. Diyarbakır'da demok- ratik kitle örgütlerinin katıldığı eylem için ön- ceki gece saat 21.00'de Ofis semtinde toplanan yaklaşık bin kişi ellerin- de mumlarla zafer işare- ti yaparak sloganlar attı- lar. Polis, daha sonra yü- rüyüşe geçen ve karşı caddede bulunan grup ile birleşen kitleyi ablukaya alarak dağıttı. Emnıyet güçleri. gösteri sırasında aralannda Hürriyet gaze- tesi muhabirinin de bu- lunduğu 20 kişi>i gözal- tına aldı. Gözaltına alı- nanlar, dün sabah serbest bırakıldı. İstanbul'da 1 Kasım'da yola çıkan halk meclisle- rinin 10 otobüslük kon- voyu da dün sabah Anka- ra'ya ulaştı. Ankara'ya 90 kilometre kala bir benzinlikte Polatlı Jan- darması, Çevik Kuvvet Ekipleri ve Özel Harekât polislerince durdurulan konvoy, burada yaklaşık 2.5 saat bekletildı. tçle- rinden 5 kişinin TB- MM'ye gitmesi şartıyla konvoyun Ankara'ya gir- mesine izin verildi. Öte yandan Susurluk kazasıyla ilgili olarak Sultanahmet ve Beyazıt meydanlannda basın açıklaması yapmak ister- ken gözaltına alınan 37 kişi dün çıkanldıklan ts- tanbul Cumhuriyet Baş- savcılığı'nca serbest bı- rakıldı. Ecevit de. tskandinav gezisine çıkmadan önce Esenboğa Havalima- nı'nda, devlet içindeki çetelerle ilgili davalann ağır yürümesinin ve bek- lenen sonuçlan verme- mesinin kamuoyunda düş kınklığı yarattığını belirtti. Ecevit. "Önemli olan adaletin önüne sağ- hklı bügilerin, kanıtlann düzenh' bir şekildc akışuu sağlamaktır. Türkiye'de sorun orada düğümleni- yor. Yani, soruşturma ka- nallan. sorgulama kanal- lan tıkalı büyük ölçüde" diye konuştu. TBMM Başkanı Hik- met Çetin. Anayasa Mah- kemesi Başkanı Yekta GüngörÖzden'i ziyareti sırasında yaptığı açıkla- mada, Meclis'in saygın- lığmı olumsuz etkileyen "dokunuhnazlıkdosyala- rmın" bir an önce günde- me getirilmesi gerektiği- ne dikkat çekti. Susurluk komisyonu üyesi CHPlçel Milletve- kili Fikri Sağlar. devlet içindeki çete örgütlen- mesi konusunda karan- lıkta kalan bağlantılara dikkat çekerken Abdul- lah Çatlı'nın Mehmet Ozbey kimliğini taşıdığı günlerde gerçek Mehmet Ozbey ile birlikte yurtdı- şma çıkmalannın nede- ninin açıklanmadığını bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle