Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 KASIM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ayukatlar
hâkim istiyor
• Haber Merkezi -
Bodrum'da kurulan 2.
Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne hakim
tayini yapılmazken, ilçede
görev yapan Asliye Hukuk
Hakimi Rıfat Nadir
Uysal'ın tayin edildiği
öğrenildi. Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurülu
Başkanlığı'na ımzalı bir
dilekçe gönderen
Bodrum'da görev yapan
avukatlar. zaten zor
koşullar altında çalışan
Bodrum Adliyesi'nde Rıfat
Nadir Uysal ile eşı Hakim
Özen Uysal'ın tayiniyle
işlerin tamamen
aksayacağını ve içinden
çıkılmaz bir hal alacağını
belirttiler. Avukatlar,
Uysal'lann tayini
işlemlerinın
durdurulmasını ve 2.
Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne de bir an
önce hakim atanmasını
istediler.
Erbakan'dan
Yılmaz'a suçlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-RPGenel
Başkanı Necmettin
Erbakan. Başbakan Mesut
Yılmaz'ı "23 Nısan
Başbakanı"' olarak niteledi.
Erbakan, RP grup
toplantısında yaptığı
konuşmada, "Birkısım
medya bu Mesut Yılmaz'ı
pazarlamak için çırpınıyor.
Ne kadar uğraşırsanız
ugraşın, bu pazarda bu
mala piyasa
bulamayacaksınız arkadaş"
dedi.
YÖK'iin
yıMönümü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yükseköğretim
Kurulu (YÖK) ve yasasının
16. yıldönümü
üniversitelerde yapılacak
eylemlerle protesto
edilecek. 12 Eylül 1980
darbesinin ardından
üniversitelerdeki anarşı ve
terörü önlemek
gerekçesiyle 6 Kasım
1981 'de kurulan, ancak
antıdemokratik yapısı ve
akademik özerkliği sekteye
ugratması nedeniyle
eleştirilen YÖK, 1990
yılından beri akademik
çevrelerce protesto ediliyor.
Taşpınar
istifa etti
• İstanbul Haber Servisi -
Haciz karannı uygulamaya
gelen 8 Mısırlı görevliyi
bırakmayarak Istanbul'a
getiren 'OBO Engın"
gemisinin sahibi Vakıf
Deniz Finansal ICıralama
AŞ'nm Genel Müdürü
Adnan Taşpınar ile Genel
Müdür Yardımcılan Arzu
Göker ve Kadir Dabaoğlu
istifa etti. Taşpınar'ın
yerine Vakıflar Bankası
Mecidiyeköy Şube Müdürü
Seyfettin Yabaş'ın atandığı
bildirildi.
13.İSBJAK
toplantısı
• İstanbul Haber Servisi -
tslam Konferansı Teşkilatı
Ekonomik ve Ticari
Işbirliği Daimı
Komitesi'nin 13. toplantısı
dün sona erdi. Toplantının
kapanış oturumunu
yöneten Devlet Bakanı Işm
Çelebi, yaptığı konuşmada,
21. yüzyılın lslam ülkeleri
yüzyılı olarak kutlanması
gerektiğini vurgulayarak,
bu amaçla, 2000 yılında
îstanbul'da lslam
ülkelerinin katılacağı
büyük bir toplantı
dûzenlenmesi teklifinde
bulundu.
Kaçak otopapk
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Valiliği'nin 1995
yılında, Eminönü
Belediyesi'nden kaçak
kısımlannın yıkımını
istediği Cağaloğlu
Mollafenari Sokak'taki
inşaat, mühürlü olduğu
halde yeniden otopark
olarak kullanılmaya
başlandı. Yakındoğu Halı
ve Kilim Alım Satrm
AŞ'nin sahibi Melih Atay,
yıkım tamamlanmadan
inşaatın otopark olarak
kullanılmasına göz yuman
Eminönü Belediyesi'nin
suç ışlediğini söyledi. Atay,
Hürnyet gazetesinin eski
matbaa binasının
bulunduğu yerde yapılan
1
inşaatın ruhsat ve eklerine
aykın olarak yapıldığını,
bunun da yapılan resmi
incelemeyle tespit
edildiğini belirtti.
Hükümetin 'gün ışığmda yönetim' tasansıyla komisyonlara ifade vermek zorunlu
Bilgi vermeyene cezaEMİNEKAPLAN
ANKARA-55. hükümet. Su-
surluk kazasının ardından yaşa-
nan sürecin yinelenmemesi ve
yönetimdeki çarpıklıklann sona
erdirilmesi için "gün ışığmda yö-
netim yasa tasansı" hazırlıyor.
Tasan, yönetimin denetlenmesi,
Meclis araştırma komisyonlan-
na bilgi vermeyenlerin cezalan-
dınlması, yurttaşların bilgi ve
belgelere ulaşabilmesi ve toplu
karar organlanrun toplantılannı
izleyebilmesini amaçlıyor. Tasa-
n için hazırlanan ön taslakta.
"Eğer yüce Meclis bu degisiklik-
leri gerçekleştiremezse ülkemiz-
de idare tamamıyla denerimsiz
kalacak ve Türkiye Cumhuriye-
ti kendi evinin içini temiztemek-
ten aciz bir ülke konumuna dü-
şecektir" denildi.
Hükümet, Susurluk ve ben-
zeri olaylann açığa kavuşturul-
ması, yönetimin açık hale getiril-
mesi ve sistemdeki tıkanıkhkla-
nn önüne geçilmesi için "gün
ışığmda yönetim" uygulamasına
geçmeyi planlıyor. Gün ışığında
yönetim başlığı altında, "Genel
idare usul yasası, bilgi edinme öz-
gürlüğü yasası, TBMM'nin say-
gmbğınm korunması yasası" ıçın
çalışmalara başlandı. Başbakan-
lık ve Adalet Bakanhğı yetkili-
lerinden oluşan bir komisyon ku-
rulurken ABD ve Avrupa ülke-
lerinde uygulanan sistemler de
incelemeye alındı. Yasa tasanla-
nnın hazırlanması aşamasında
Basın Konseyi ile işbirliği yapı-
lacak. Yasa tasanlan için hazır-
lanan ön taslakta, Susurluk son-
rası gelişmelerin yönetimin ken-
di kendini denetleyemediğini or-
taya koyduğuna dikkat çekilerek
hatalann düzeltilmesi yoluna gi-
dilmesi yerine örtbas edilmeye
çalışıldıgınaişaretedildi. Meclis
araştırma ve soruşturma komis-
yonlannda büyük sorunlar ya-
şandığı vurgulanan taslakta. Su-
surluk Araştırma Komisyonu
için şu değerlendirme yapıldı:
"Bazı kişfler. komis>onda açık-
ça yalan söylemişlerdir. Bu kişfle-
rin yalan beyanda bulunduklan
ortaya çıküğı halde bu kişiler hak-
kında hiçbir işlem yapılamamıştır.
Bazı kişiler ve kuruluşlar, komis-
yona hiç bilgi vermenüşler ya da
çağnküklan halde gelmemişler-
dir. Komisyon, devlet sım ve tica-
ri sır kapsamma giren hususlan
araşanunanuşar.''
Taslakta, Batı ülkelerinde uy-
gulanan sistemlerden ömekler
verilerek komisyonlan yanıltan,
yalan beyanda bulunan, belgele-
ri yok eden ve komisyonlara gel-
meyen kişileri TBMM'ye saygı-
sızlıktan dolayı cezalandıracak
bir yasa değişikliği yapılması ge-
rektiği belirtilerek soruşturma ko-
misyonu başkan ve üyelerinin ya-
salara aykın biçimde soruşturma-
yı yürütmeleri durumunda ceza-
landınlmalan gerektiği vurgulan-
dı. Taslakta, "Eğeryüce Meclis bu
degişiklikleri gerçekleştiremezse
ülkemizde idare tamaımyla dene-
timsiz kalacak ve Türkiye Cum-
hurtyeti kendi evinin içini temide-
mekiten aciz bir ülke konumuna
düşecektir. Bununla da yetinme-
meîi, ülkemirin tekrar Susurluk
kazası öncesinin koşullaruıa dön-
memesi için gereken tedbuieri al-
mahyız" denildi.
"Bilgi edinme özgüriüğü yasa
tasansTnda. tüm yurttaşlara giz-
Ii nitelikte ohnayan resmi belge-
lerin incelenmesi ve örneğinin
alınabilmesi olanağı getirilirken
isteyen her yurttaşın Meclis, en-
cümen, kurul ve benzeri toplu ka-
rar organlannın görüşmelerini
serbestçe izleyebilmeleri öngörü-
lüyor. Taslakta, açık yönetimin
yönetimde objektifliği ve taraf-
sızlığı sağlayacağı, yolsuzluk ve
kirlenmeleri azaltacagı vurgula-
narak "Halkın kendisiyle Ogfli ka-
rariara kanhmuu. tşin sorumlu-
sunun belli olmasını ve böylece so-
rumluluktan kaçmanın önleo-
mesini sağladığı gibi hizmette
kalitenin artmasuıa da yol açar"
denildi.
B a y k a l , s o l d a b i r l i k ç a ğ r ı s ı n ı y i n e l e d i
CHP 54'e lüaşti, sayıbüyüyecek• DSP'den istifa
eden Veli Aksoy,
Hilmi Develi,
Yüksel Aksu ile
ihraç edilen Bülent
Tanla ve Bekir
Yurdagül CHP'ye
katıldı.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - DSP'den
istifa eden lzmir Millet-
vekili Veli Aksoy, De-
nizli Milletvekili Hilmi
Develi, Bursa Milletve-
kili Yüksel Aksu ile da-
ha önce ihraç edilen İs-
tanbul Milletvekili Bü-
lent Tanla ve Kocaeli
Milletvekili Bekir Yur-
dagül dün törenle
CHP'ye katıldılar. CHP
Genel Başkanı Deniz
Baykal partisinin san-
dalye sayısını 54'e yük-
selten yeni milletvekil-
lerini kırmızı karanfil-
lerle karşılarken; " CHP künse-
nin Idşisel mab değfldir, bu dfi-
riist arkadaşlann elbette CHP'de
yeri vardır. Bu tip insanlann bun-
dan sonra da CHP'de yeri ola-
caktir" sözleriyle yenı katılımlar
beklendiğinin işaretini verdi.
CHP lideri, hükümetin Susurluk
konusundaki yaklaşımı konu-
sunda "Topu taca atmak istiyor-
lar. Aradığımız Susurluk sanık-
lan değiL, sanıklann cezasmı ve-
recek olan hukuk düzeninin Tür-
Idye'de olup olmadığıdır" eleşti-
risini dile getirdi.
24 Aralık 1995 seçimlennden
bu yana parlamentodakı 49 olan
sandalye sayısını aynen koruyan
tek parti olan CHP, dün 54 mil-
letvekiline ulaştı. Grup toplantı-
sındaki tören sırasında 5 millet-
vekilinin yanı sıra, DSP Genel
Başkan Yardımcısı Onder Bül-
büloğlu ile Yozgat Osmanpa-
CHP lideri Baykal
partisinin sandalye
savısını 54'e yükselten
yeni millenekillerini
kırmızı karanfillerle
karşılarken; "Bu tip
insanlann bundan sonra
da CHP'de yeri
olacaktir" sözleriyle yeni
kabhmlar beklendiğinin
işaretini verdi
(Fotoğraf: AA)
Meclis aritmetiği
RP
ANAP-
DYP
DSP-
CHP
DTP-
BBP
MHP-
DP
BAĞ-
BOS
....150
139
91
64
54
. 21
8
2
1
18
2
şa'nmRPden istifa eden beledı-
ye başkanı Abdnllah Yaşar ve
DYP'den istifa eden Umutlu Be-
lediye Başkanı Ühan Koçak'la,
Sankent Belediye Başkanı Na-
dir Ertuğrul da CHPye geçti.
CHP milletvekilleri yeni katılan-
lan ayakta alkışlarken Baykal da
kendılerine kırmızı karanfiller
verdi.
Baykal, "siyasetin yozlaştığı,
doğrultu tutarİılığmdan sapma-
lann yoğunlaştığı'' bir ortamda
milletvekillerinin bir iktidar par-
tisinden muhalefet partisine geç-
mesinin önemine dikkat çekti.
Millervekillerinin Türkiye'ye
büyük bir "siyasi ahlak dersi"
verdiğinı vurgulayan Baykal,
"Bu arkadaşlanmızm içinde bu-
lunduklan partiden aynlmak
mecburiyetinde kalmalan ve bu
mecburiyeti sosyal demokrat bir
partide göğüslemeleri büyük
önem taşıyor. Bu arkadaşlann el-
bette CHP'de yeri vardır. CHP
kimsenin kişisel malı değüdir"
dedi. Baykal "esld CHP'K" Veli
Aksoy'u "Aynuk parantezini ka-
patiyonız" sözleriyle selamlar-
ken "İmzalan atıvorum, sonra
üye değildi tartışması olmasın"
sözleriyle de DSP'deki üyelik
hukuku tartışmalannı ima etti.
CHP'ye yeni katılanlaradına söz
alan Bekir Yurdagül de "ağlaya-
bilirim" sözleriyle heyecanını
vurgularken bütünleşme giri-
şimlerine "bulunduklan zemin-
den gereken yanıti alamadıklan-
m" söyledi.
Yurdagül. "CHPçatısıaltmda
sosval demokratlann birliğine
katüırken geride bizimle aynı
kaygılan taşıv an birçok arkada-
şımızm kaldığını bUiyorum. İna-
nryorum ki bu arkadaşlanmız da
çok geçmeden Türkh e'nin kade-
rini değiştirecek güçlü bir soi ik-
tidann yolunu açmak için adını-
lar atacaklardır. Türkiye'nin ge-
tirildiği bugünkü durumun so-
rumlusu olan, sağ partilere kol-
tuk değneği oünak yerine solun
güç biıiiği vapıp tek başına ikti-
dan için uygun ortamın değer-
lendirilmesi gerektiği ne inanıyo-
nım" dedi.
Baykal daha sonra son siyasi
gelişmeleri değerlendirirken
enflasyonun patladığını. hükü-
metin bunu mazur gösterecek
hiçbırgerekçesi olmadığını söy-
ledi. Hükümetin 1998'e dönük
umutlar dağıtıp. hikâyeler anlat-
tığını savunan Baykal, "Bütçe
çok ciddi hesap hatalan taşıyor.
Hükümetin 1997 ekonomik kar-
nesi kınklarla dolu" dedi. Bay-
kal, Susurluk konusunda da hü-
kümetin sorumluluğunu yerine
getirmekten uzak durduğu, "To-
pu taca atma gay retlerine girildi-
ği, yavaş yavaş eUeriniyıkayıp, bi-
zi ilgilendirmez, deme hazıruğı
yaptıklannr söyledi. Baykal,
~Aradığımız Susurluk saruklan
değU, sanıklann cezasmı verecek
bir hukuk düzeninin Türkiye'de
olup olmadığıdır. Smav veren Su-
surluk sanıklan değiL devietin ta
kendisidir" diye konuştu. Bir
partilinin " Hükümet olaym için-
de olursa ne olur" diye bağırma-
sı üzerine de Baykal, "O da fe-
laketin ta kendisi. Susurluk ola-
ymın aydınlatılmasının önünde
hangi engel varsa, onu aşmasuu
beklediğimiz meşru güç bu hü-
kümettir" dedi. Baykal, hükü-
metin dış politikasını eleştirir-
ken de "Dün savaşa giriyorduk.
bugün banşı yakaladık. Bunlar
dış politikada mazur görülebüe-
cek olaylar değü" değerlendir-
mesini yaptı.
Osmanlı
arşivlerine
aşçı tasnifçi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- REFAHYOL hükümetinin, 100-
150 mih/on maaş ve 6 ikramiyeli
Başbakanlık Devlet Arşivleri
Genel Müdürlüğü Osmanlı
Arşivleri'ne, meslekleri farklı
olmasına karşın 280 kişiyi
sözleşmeli tasnifçi kadrosunda
görevlendirdigi belirlendi.
Aralannda Başbakanlık aşçısı
Mehmet Yümaz ve RP eski
Sinop tl Başkanı CemalŞen'in
de bulunduğu 280 kişiye seviye
tespit sınavı yapılacak.
Osmanlı arşiv belgelerini tasnif
etmek için Başbakanlık Devlet
Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde
çalışan sözleşmeli 280 Osmanlı
arşiv belgeleri tasnifçisinin başka
kurumlarda çahşmasma karşın
bu kadrodan maaş aldıklan
ortaya çıktı. Kadrosu Devlet
Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde
görünen Mehmet Yılmaz.
Başbakanlık îdari ve Mali Işler
Daire Başkanlığı'nda aşçı olarak
çalışırken eski RP Sinop II
Başkanı Cemal Sen"in de bu
kadrodan maaş aldığı belirtildi.
Kadrolan tasnifçi olmasına
karşın değişik görevlerde çalışan
kişilerden bazılan şöyle:
Salih Dutoğlu (Halkla tlişkiler
Daıre Başkanlığı), İhsan Şener
(TBMM), M. tihan
Yazganakıran (Basın
Müşavirliği), E. Merih Yılmaz
Pfeker (Halkla llişkiler Daire
Başkanlığı), M. Niyazi
Mahmutoğlu (TlKA). Emd
Öncü Atilla (Başbakan
Müşavirliği).
Cumhurbaşkanı Demirel, 4. Uluslararası Türk Kültürü Kongresi'nde konuştu
'Kiiltür etkfleşmesi yozlaşma değîl'
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, ülkeler arasında kültür
alışverişinin kaçınılmaz olduğu-
nu, kültürel etkıleşimin yozlaş-
ma olarak görülmemesi gerekti-
ğini vurgulayarak, "Bir toplu-
mun kendi kültürünü araması da
bölücülük değU, tersine buieşti-
riciliktir" dedi.
4. Uluslararası Türk Kültürü
Kongresı dün. Türkiye'den 107.
Türk topluluklan ve yabancı ül-
kelerden 92 bılim adammın katı-
limıyla Ankara'da başladı. Kong-
renin açılış törenine katılan Cum-
hurbaşkanı Demirel, Türk dün-
yasının ortaklığının köklerinin
tarih ve dil olduğunu vurgulaya-
rak. bu kökleri aramanın geçmiş-
ten geleceğe köprü kurmak anla-
mına geldiğini belirtti. Ortak kül-
tür coğrafyasının ulu bilgeleri
olarak nitelendirdıği Ahmet Ye-
sevi ve Gül Baba'nm. "Dünyada
sizden farklı olanın gözüyle ba-
kabilmeyi öğrenin. Zira, tüm in-
sanlar kardeştir*' çağnsını anım-
satan Demirel.
u
Bu mesaj, bizie-
ri birbirimizi bağlavan ortak zih-
Burhan Felek ödüüeri dağıtıldı Türkiye Gazeteciler Cemheti eski
başkanlanndan şeyhülmuharririn
Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri Türkiye Gazeteciler Cemheti Burhan Felek Konferans Salo-
nu'nda dün düzenlenen törenle sahiplerinc verildi Felek, ölümünün 15. yıldönümü nedeniyle dün
sabah mezan başında anıkü. Karacaahmet Mezarlığı'ndaki törende TGC üyeleri ile Burhan Felek
Spor Kulübü öğrencileri mezara çiçek bırakıp say gı duruşunda bulundular. TGC Yönetim Kuru-
lu, ödülü bu yıl, "TGC'nin 50. yılıru tamamlaması nedeniyle Türk basmına 50 yüı aşkın süre ile seç-
kin hizmetler vermiş ve yaşı 70M aşmış üyelerin tümüne verilmesi karannı" aldı. Anı plakeri verilen
39 gazetecinin isimleri şöyle: "Ali Sema Aydoğdu, Orhan Mete, Faruk Fenik, Ali Niyazi Tarman, Fah-
rettin Pakkan. Altemur Kılıç, Selçuk Çandarlı. Hüsamettin Bozok, Kemal Gezer, Şevket Evliyagil,
Halit Kıvanç, M. Nezih İzmiroğullan, Osman Karaca. Kemal Baysal, Talia Dona, Ferhunde L Iküsei
Halil Nusret Ertüz. Ziya Hunerman. Fahir Erdil. Doğan Can, Saim Tıralı, Firuzan Hüsrev Tokin,
İbrahim Çamlı, Şahap Ayhan, Nurullah Bannıan, İstem Atakanı, Orhan Yüksel, Fahir Taner, Saim
Tunalı. Behzat Banş, Agop Avvaz, Reha Oğuz Türkkan, Samim Akayoğlu, Kemal Bağlum, İlhami
Şükrü Polatay,M.FuatBüte,M.RagıpBatumlu veNebUFanl Aslan."(Fotoğraf: UĞUR DEMİR)
niyet ve mana dünyasının gök-
kubbesidir: yereüe evrensel ara-
sındaki altın dengeye götürecek
kapının anahtandn-" diye konuş-
tu.
Uluslar arasında kültür alış-
verişinin kaçınılmaz olduğuna
dikkat çeken Demirel. farklı kül-
türlerin birbirlerini etkileyeceği-
ni, bunun yozlaşma olarak görül-
memesi gerektiğini söyledi. De-
mirel, "Kendi kimligiınİ7L, kişiü-
ğimizi muhafaza etmek esastir.
Ancak, bu kimHgimİ7İn insanhk
şekündetanımladığııruz ortak üst
kimliğimizJt karşılıklı Uişki ve et-
küeşimini göz ardı etmemek gere-
ldr" dedi. Bir toplumun kendi
köklerini aramasının rahatsız edi-
ci bir dunım olmadığını kayde-
den Demirel, bir toplumun ken-
di kültürünü aramasının da bölü-
cülük değil. birleştiricilik oldu-
ğunu belirtti. Kültür hazinelen-
nin ortaya çıkanlmasının hem
geçmışe hem de geleceğe bir
borç olduğunu kaydeden Demi-
rel, milli kültürün öncelikle dille
ilintili olduğunu belirtti.
Ortak kültürlerin köklerinin
araştınlmasında tarih ve dilin
üzerinde öncelikle duruhnası ge-
rektiğini anlatan Demirel. "Dev-
ietin temeK küMrdür" diyen
Atatürk'ün çağdaş uygarlık dü-
zeyine ulaşılması hedefinin,
Türk dünyasının hedefi olduğu-
nu söyledi. Türk topluluklan ara-
sında tarihten ve ortak kültürel
mirastan kaynaklanan bir yakm-
laşma ve beraberlik ateşinin yan-
dığını vurgulayan Demirel, bu
ateşin korunması. beslenmesi ve
büyütülmesi gerektiğini söyledi.
POLİTtKA GUINLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Bağlantı...
Susuriuk kazasıyla ortaya çıkan çetelerin kollan ne-
reye kadar uzanıyor?
Abdullah ÇatJı ve Yaşar Öz'e verilen yeşil pasa-
portlann arkasında kimler var? Gazi olaylan sırasın-
da gencecık insanlan öldüren keskin nişancılar şim-
di nerede?
Beşyıldırsüren mahkemede, Sıvas katliamı sanık-
lan niçin cezalandınlmıyor? Mehmet Ali Yaprak han-
gi amaçla kaçınlmıştı?
Haluk Kırcı nerede saklanıyor ve neden yakalana-
mıyor? MİT muhbiri ışadamı Tank Ümit'i kimler öl-
dürdü?
Bu sorulann yanıtlan yok!..
Acaba ANASOL-D hükümetinin çıkaracağı bir piş-
manlık yasası, Susurluk düğümünü çözebilir mi?
Görülen o ki bu düğümü çözmek çok zor...
Radikal gazetesinden Avni Özgürel, Devlet Baka-
nı Eyüp Aşık'a soruyor:
"Mehmet Ağar'/ da aşan bir siyasi bağlantı olup
olmadığı konusunda ne söyleyebilirsiniz?"
Aşık:
"Bunu daha önce de gördüm şimdi de görüyorum.
Bu kanaatimde hiçbir değişiklik olmadı. Mesela ga-
zeteci kimliği taşıyan Mehmet Şehirli diye bihsı var.
Sanyer Savası'na komplo kuran kişı. Bu şahsın da-
ha önce de Özer Çiller'/e münasebeti olduğunu bı-
liyordum. Sık sık yalıda Çillerler'le beraber olduğu-
nu da biliyorum. Görüştüğü günler bildiriliyordu. Bu
kişi kumar mafyasıyla irtibatı sağlıyor. Sami Hoş-
tan'/n kimlerle görüştüğünü, buna ilişkin telefon ka-
yıtlannın ortaya çıkanlmasının önemini hep söyle-
dim. Isranmın altında Çillerdışında bırsebepyok. An-
cak şu ana kadar o bağlantılann belgelenip belge-
lenmediğini bilmiyorum. Ama görünen o ki bu adam
hâlâ aynı yönde faaliyetini sürdürüyor. Çillerler'le ara-
lanndaki bağlantı konusunda ise bana bir şey soran
olmadı. Mahkerne dahi daha o konulara girmiş de-
ğil. Ciddi biryargılama söz konusu olsa belki bazı sa-
nıklar ifadelerinde bunu söyleyecekler."
CHP'li Fikri Sağlar da 'Susurluk fotoğrafı 'nda kim-
ler olduğunu aylardır söylemiyor mu?
Sağlar, şöyle diyor:
"Fotoğrafta olanlar son takım. Bu takım da Çil-
ler'in takımı. Bu takımın oyunculan var. MehmetAğar,
Sedat Bucak, İbrahim Şahin, Abdullah Çatlı..."
Şimdi bir soru:
"Bu takımı bugüne dek hangi güçler korudu? Iti-
rafçılardan koruculara ve gûvenlik güçlerine dek pi-
ramidin tepesinden aşağılara doğru nıçın inilmedi?"
• • •
Susurluk Komisyonu Başkanı ve Nevşehir RP Mil-
letvekili Mehmet Elkatmış, Balıkesir'de sanayici ve
işadamlanna yaptığı konuşmada bakın ne diyor:
"Askerle ilgili belgeler, Susurluk raporundan çıka-
nlmıştır. Bu belgeler çok önemlidir. Demek ki birileri
Susuhuk'un çözülmesini istemiyor."
Elkatmış, konuşmasına şöyle devam ediyor:
"Susurluk tamamen menfaata bağlı olduğu için bu
işte eroin ticareti yapanlar da var. Bunlar tamamen
Batı ülkelehyle bağlantılıdır. Birçok Batı ülkesinin Su-
surluk işinde bağlantısı vardır..."
Emniyet Istihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Ha-
nefi Avcı ise ilginç bir yaklaşımda bulunuyor:
"Askeriyle, MlT'iyle, emniyet teşkilatıyla topyekûn
birdirenmevar'..*
Devlet Bakanı Eyüp Aşık, Avni özgürel'in "Siz Su-
surlukhadisesine baştan beri ilgigöstermiş birinsan-
sınız. Pek çok bilginin size aktığı biliniyor. Savaş Kut-
lu'ya bunlan aktarmadınız mı" sorusuna oldukça dü-
şündürücü yanıt veriyor:
"Ben bunca açıklamayaptım. Konuya olanca me-
saimi verdim. Ne Içişlen Bakanı ne Kutlu Bey, 'Bize
şu konudayardım edebılirsiniz' demedi. Veli Küçük,
Kocaeli çetesi, Ömer Lütfü Topal hadisesi gıbi ko-
nularda bilgi sahibi olduğum malum. Ama bana her
ikisinden de bir talepte bulunulmadı..."
Anlatılanlan alt alta koyduğunuz zaman akla gelen
soru şu:
"Susurluk çetesinin çözülmesini istemeyen güçler
kim?"
Bir başka soru:
"Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Hacı Kıray'/
kaçınp öldürenler kim? Cantürk'ün avukatı Medet
Serhat'/ otomobilinde delik deşik edenler emri kim-
lerden aldı?"
• • •
RP'liler ve 'Nurcularla' bağlantısı olduğu iddiaedi-
len Hanefi Avcı'nın, Susurluk çetelerinin ortaya çıka-
nlmamasını askerierin üzerine atmak istemesinin bir
nedeni var mı?
Elbette var!
Çünkü 'şeriat tehdit'\n\ askerier gündeme getirdi.
Necmettin Erbakan, Susurluk çetesıyle ilgili ıddi-
alan 'fasa fıso' deyip geçiştirdi. Şevket Kazan. 'Sü-
rekli Aydınlık İçin BirDakika Karanlık' eylemıni "mum
söndü" diye nrtelendirdi...
Susuriuk'ta birileri bizi kandınyor...
Acaba kimler?..
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnetcom
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Dünya Cazeteler Birliği
Ozgürlüğün Altın
Kalemi ödülü Hoat'ın
İstanbul Haber Servisi
- Dünya Gazeteler Birli-
ği 'nce(WAN), 1998 Öz-
gürlüğün Altın Kalemi
Odülü'ne halen ceza-
evinde olan Vietnamlı
gazeteci Doan Yiet Hoat
layık görüldü.
WAN Başkanı Jayme
Sirotsky, Türkiye'de ba-
sını kısıtlayan birçok ya-
sa olduğunu belirterek
"Eğer Türkiye, AB'nin
genişleme müzakereleri-
ne kanlmak istiyorsa, ba-
sın özgürlüğüne karşı
köklü tedbirler ahnasıge-
rekryor" dedi.
WAN Yönetim Kuru-
lu dün Çırağan Oteli'nde
basın toplantısı düzenle-
di. Toplantıda, 1998 Yılı
Ozgürlüğün Altın Kale-
mi Ödülü'nün halen ce-
zaevinde bulunan Viet-
namlı gazeteci Doan VT-
et Hoat'a verildiği açık-
landı. Toplantıda, geçen
21 yıhn 19 yılını ceza-
evinde geçiren Hoat'ın,
demokrasi adına yazdığı
yazı ve beyanlan nede-
niyle halen hapiste oldu-
ğu belirtildi.
WAN Genel Direktö-
rü Timothy Bakling de,
Türkiye'de düşünce suçu
işledikleri gerekçesiyle
cezaevinde bulunan ga-
zeteci ve yazarlann sayı-
sı hakkında tartışma ya-
şandığını belirterek
"VVAN'ın genel görüşü,
bu sayının hâlâ çok y ük-
sek olduğudur. Bu du-
nım demokratik bir ül-
kede kabul edilemez. Ge-
çen birkaç ay içinde
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel ve Başba-
kan Mesut Yılmaz bu ko-
nuda olumlu beyaniarda
bulundular. Dolayısıyla
kendOerhlegörüşerek bu
sorunun çözüme kavuş-
rurulmasını isteyeceğiz.
Bu sorun çözülürse, Tür-
kiye demokratik ülkeler
arasında layık olduğu ye-
ri alacakor" dedi.