Katalog

5 KASIM 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydır» Denızlı A A A A A A A A 12 12 13 13 17 16 19 17 Sınop PB 12 Adana Samsun PB 10 Mersin Trabzon Gıresun _9 Diyarbakır Y 8 Şanhurfa Y 24 Ankara 10 Mardin Eskişehir A 11 Siirt Konya Sıvas Zongcılaak PB 10 Antalya 10 Hakkâri 10 Van 21 Kars Y 16 Yurdun doğu kesımlerı çok bulutlu, Karadenız, Doğu ıte Güneydoğu Anadolu'nun doğusu 1 -)s '0 K yağmurlu, Doğu Kara- Helsinki PB -2 denız'ınıç kesımlenıle stockholm YK 4 24 Doğu Anadolu'nun ku- ; — - j — zeyı karia kanşık yağ- Londra Y 15 25 19 15 mur ve kar yağışlı, dı- Amsterdam ğer yerler az bulutlu ve BrükseJ açık geçecek. Ruzgâr p a n s kazey ve doğu yönler- [I den hafif ara sıra orta Bonn kuvvette esecek. Y Y 15 Y 18 Y 16 Münih Y 13 Milano Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB PB PB PB PB PB 19 20 29 20 21 20 26 24 PB 26 Taşkent Kaiıre- Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PB Y PB Y PB Y PB 31 26 28 22 30 21 32 Şam Y 29 Parçalı bulutlu Sısh Bulutlu t Çok bulutlu Yağmurlu Kariı Sulukar > Gok gurültulL w m G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Zira, Türkiye ile Yunanistan arasında son otuz yıl- da anımsamakta zorluk çektiğimiz sayıda ikili gö- rüşme gerçekleşti. lyi bir başlangıç denildi. Hatta heyetler kurulup sorunların masaya yatırıldığı dönemler de oldu... Ama sonuç; sıfır kere sıfır, elde var sıfır! Gırit'ten bahar havası esiyor. Ama geçmişi unu- talım mı: Başbakan Demirel'in, Brüksel'de Karamanlis ile yaptığı uzun görüşme. Başbakan Bülent Ecevit'in yine Karamanlis'le Montrö'de buluşması. Demirel'in Yunan cunta hükümetiyle Dede- ağaç'taki uzun toplantılan. Gazetecı olarak izlediğimiz bu görüşmelere Tür- kiye iyi niyetle baktı. İkili ilişkileri içten duygularla geliştirmeyı önerdi. Kıbns soaınunu çözmeye yö- neldı. Olumlu nitelenen her başlangıç, karmaşayla so- nuçlandı. Yunanlı, asla iyi niyetle yaklaşmadı. Ör- neğin; Dedeağaç'ta Kıbns'la ilgili heyetlerarası gö- rüşmeler başlıyor. Türk heyeti önlerine konulan gündemın ilk ve tek maddesıne Yunanlılann "Eno- sis"yazdığınıgörünce Başbakan, "Toplantıbura- da biter" dedi ve toplantıyı terk etmek için ayağa kalktı. Yunanlılar, Türk heyetini zorla yatıştırdı. Demirel, Karamanlis'le buluştu. Yunan Başba- kanı'nın ilksözü, EgeOrdusu'nun kaldınlmasını is- temek oldu. Onlara göre Ege Ordusu, Yunanis- tan'a saldırmak ıçin kurulmuştu. Değişen hiçbir şey yok. Simitis, bugün burnumuzun dibindeki Yunan adalarının silahlandırıldığını yadsıyor ve dünyanın gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Bu ada- larda bulunan "bir iki jandarma birliğinin" Türki- ye'ye saldıracağından söz etmenin olanaksızhğını söyleyebiliyor. Adalann silahlandırılmasını uluslararası antlaş- maların engellediğini unutuyor. Ne yazık ki Avru- pa'dan, Amerika'dan yıllardır sürüp giden adalara sılah sevkini, büyük askeri havaalanlannın Türki- ye'ye karşı yapıldığını sorana, söyleyene rastlan- mıyor. Tek konu: Susuriuk Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum: Örneğin dün sa- bah bütün TV'lerde baş konu, Susurluk'tu. Birinci yılını dolduran Susuriuk! Girit ekranda şöyle böy- le yer almış, ikinci planda kalmıştı. Elbette, hayret edeceksiniz. TRT1 blle, evet şa- şırmayınız, TRT 1 -bile- dün sabah uzun uzadıya, gelmişi geçmişıyle Susurluk'u konu edinmişti. TRT 1 'in budavrantşı Susurluk'un toplumda na- sıl kök saldığını göstermiyor mu? Ne ki tam bir yıl sonunda Susuriuk "çete/eri"nde bir arpa boyu yol almadığımızı söyleyenler çoğun- lukta. Susuriuk olaylarını çözmeliyiz. Fakat nasıl çöze- ceğiz? Birinci formül: (Cumhurbaşkanı Demirel'den) "Türkiye hukuk devletidir. Meseleyi yargı organı- nıza bırakın. Bir an önce netice isteyin." Pekala, sorunu yargıya bırakıyoruz, sonuç isti- yoruz. Ammavelakin: İkinci formül: (Adalet Bakanı Sunguıiu) "Şu an- dafy sistemimizde savcının, yargının delıle ulaşma imkânlan yok." Cumhurbaşkanı sorunun çözümünü yargıya bı- rakın diyor ama, Başbakan'la Adalet Bakanı'na bakarsanız, sonuca varmak için gerekli delillertop- lanmamış, hatta yok edilmiş ve hatta toplanamıyor. Biricik umudumuz; soruşturmada "tekadam Baş- müfettiş" Kutlu Savaş! Yargıyı çalıştıracak ne kadar delil toplayabileceği belli değil. Öyleyse yar- gı nasıl çalışacak? Özet: Devletin kafası kanşık! DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, kafalan da- ha da karıştıracak bir irdelemede bulunuyor: "Susuriuk ortaya çıkmazsa, Mesut Yılmaz'/n siyasi hayatı bitecektir" diyor. Boş laf. llahi Budak: Onca söze, yazıya, hakarete karşın ayakta kalabilenleri görmüyor musun? Şaibe'yi... Şaibeler kraliçesini! Vesaire, vesaire, vesaire.. Özefleştirmeler yargıdan dönüyor MGK • Baştarafı 1. Sayfada özelleştirmesi ise 3096 sayılı "Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşiann Elektrik Üretimi. İletimi. Dağraını ve Tka- reti ile Görevlendirilmesi Hakkında Ka- nun"a göre yapılıyor. Değer tespit ve ihale yöntemlerine ilişkin diizenlemenın bu yasada bulunmaması ne- deniyle devir bedelleri ve yöntemlerinin Enerii ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafin- dan yapılmasının da anayasaya aykın oldu- ğu savunuluyor. Termik santTallarla ilgili da- valann anayasaya aykınlık iddiasıyla Ana- yasa Mahkemesi'ne gitmesi ve iptali duru- munda 1.2 milyardolarlık gelirbeklentisiy- le yapılan satışlar da geçersiz olacak. ÖİB, özelleştirmelerin arka arkaya iptal edilmesi karşısında formül arayışına girdi. Çıtosan ve Usaş'ın "Bakanlar Kurulu ka- ranyla uluslararası hukukçerçevesÜMfc" de- ğerlendirilerek satışı iptal eden yargı kara- nnın geçersiz kılındığı uygulamanın örnek olarak görüldüğü kaydedildi. ÖtB'nin, iptal kararlan karşısında siyasi iradenin devreye girmesini isteyebileceği öğrenildi. KİGEM Genel Sekrete'ri Üter Er- tuğnıl ise Çıtosan ve Usaş'ın satışlannı yar- gının iptal etmesine karşın dönemin Bakan- lar Kurulu'nda mahkeme kararlannın uy- gulanmayacağı yönünde "gizii kapakn" ka- rar alındığını söyledi. Ertuğrul, "Yargı karan hiçe sayıkü. Ba- kanlar Kurutu karan mahkeme karannıde- ğiştirmez. Bu hukuken yok hükmünde bir karardır. Aynca bu sözleşmeler devleder hu- kukuna girmez. Söz konusu otan bir şirket" diye konuştu. Yargı karannın uygulanma- masi durumunda görevi ihmal. görevi suiis- timal gibi suçlardan Türk Ceza Yasası'nın hapse kadar ceza öngören düzenlemeleri bu- lunduğunu anımsatan Ertuğrul. şunlan söy- ledi: "Eğer iptal kararlan uygulanmazsa tüm vatandaşlann suç duyurusunda bulun- ma haklan var. Cumhuriyet savcıkklan da kamu adına bunu vapmak dunımundalar. Mahkeme karannın uygulanmaması için imza atan her bakan anayasayı ihlal suçu iş- lemiş ohır. Usaş ve Çitosan hâlâ geri ahnabi- Kr. Hukuken bu kurumlar devletindir." Ertuğrul, Özelleştirme Yüksek Kuru- lu'nun (ÖYK). değer tespit ve ihale yön- temlerine ilişkin yeni düzenlemelere göre ORÜS ve Sümer Holding'in satış kararlan- na karşı dava açacaklannı bildirdi. "Bize göre, yeni maddekr de anayasaya aykm" diyen Ertuğrul, yeni düzenmelerin Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği hükümlerin da- ha gerisinde olduğuna dikkat çekti. Ertuğ- rul. Anayasa Mahkemesi'nin değer tespit ve ihale yöntemleri konusundaki yetkiyi ÖlB'ye verdiği için anayasaya aykın bul- duğunu anımsatarak, bu düzenlemeyle yet- ki devrinin arttınldığını belirtti. Cumhuriyetin 75. kuruluş yılında "Cum- huriyete ve değerlerine sahip çık" kampan- yası başlatacaklannı bildıren Ertuğrul. "Herkesten bir şeye sahip çıkmasını is- tivonız. Cumhuriyetiçeriğiyledonaühnış bir kavramdır. Cumhuriyetin yarattığı tüm kurumlanna sahip çıkılmasını istiyoruz" diye konuştu. Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, Ha- vaş'ın özelleştirilmesinin iptaliyle ilgili ola- rak "Mahkeme karan önümüze gekin. Bizi ilgikndiren ne>se onunla ilgili açıklama ya- panz" diye konuştu. Türk KTT'ini Alman KTTH aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştirmelere ilişkin iptal ve yürütmeyi durdurma kararlan arka arkaya açıklamrken. Türkiye Kö- mür İşletmeleri'nin (TKJ) verimli üretim yapamadığı gerekçesiyle de\Tedılen Çayırhan'dakı kimi kö- mür sahalan. Türk şırketi ile ortak olan "Alman kamu kuruluşu" Sa- arberg tarafmdan işletiliyor. Satm aldığı Havaş'ın özelleştirilmesi yargı larafından iptal edilen Park Holding'in sahibi Turgay Ciner'e ait Park Teknik ve Madencilik Şir- keti'nin devraldığı Çayırhan"daki Türkiye Kömür Işletmelen'ne (TKİ) aıt kımi kömür ışletmelen ile ilgili açılan davalar da sürüyor. Tür- kiye Maden-lş Sendikası Orta Ana- dolu Şubesi Başkanı Hasan Dün- dar, Çayırhan'dakı kömür işletme- lerinin özelleştirilmesınde hukuka ve moral değerlere aykın yönler bulunduğunu belirterek. devletin kendi maltna sahip çıkması gerek- tiğini dile getirdi. Hasan Diindar, TKJ'ye ait Orta Anadolu Linyitleri Işletpıesi'ndeki ıki kömür sahasmın Park Teknik ve Madencilik Şirketi'nedevredilme- si ile ilgili gelişmeleri ve saptama- lannı Cumhuriyet'e şöyle özetledı: Bile bile yabnm yapılmadı: Ça- yırhan'da tümüyle çağdaş yöntem- ler ve makinelerle yapılan üretime 1987'lerdebaşlandı. Ancak sistemin giderek eskime- sine karşın, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporlannda da vurgulandığı üzere gerekli yatınm- lar yapılmadı, kömür üretimi dü- şürüldü. Çayırhan Termik Santra- h'nın 1. ve 2. ünitelerine kömür vermek için Çan'dan, Çorum'dan. Konya llgın'dan kamyonlarla kö- mür taşındı. Ardından TEAŞ, ter- mik santral için gereksinimi karşı- lamak üzere Yeni Çeltek'ten, özel sektörden kömür almaya başladı. Bakanlık özel sektörün istemi üzerine devrede: 1995 yılı başla- nnda dönemin Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Veysel Atasov. TKİ Genel Müdürlüğü'nebiryazı yaza- rak "özel sektörün rekabet, verim- lüik ve rasyonellik vönünden devlet sektörüne oranla avantajlannın ya- bnmlan hızlandırdığını'" ilen sür- dü ve Çayırhan 'dakı maden sahala- nnın ihaleye açılmasına onay ver- di. Bu onay öncesi Park Enerji'nın Çayırhan"daki maden sahalan ko- nusunda TKl'den teknik bilgi iste- diği, sendikamız tarafmdan daha sonradan saptandı. Onay üzerine Temmuz 1995'te ihale açıldı. TürkKtTi yerine Alman KİT'i: Atasoy'un sahaların özel sektöre devredilmesi yazısında, TKl'nin gerekli kömür gereksinımini karşı- layamadığını, "özel sektörün reka- bet, verimlilik ve rasyoneliik yönün- denavantajlanoWuğu"nu ileri sür- mesıne karşılık Çayırhan kömür galenleri için açılan sözleşmeyi ka- zanan Park Teknik Elektrik ve Ma- dencilik Şirketi'nin ortağı olan ya- bancı "Saarberg" şirketinın, bir Alman KlT'i, kamu kuruluşu ol- duğu belirlendi. Böylece, Türk kamu kuruluşu olan TKl'nin ocaklannı, hisseleri- nin yüzde 75'i eyalet yönetimine. yüzde 25'i de federal hükümete aıt olan bir Alman "kamu kuruluşu" işletmeye başladı. Makineler TKl'den: Açılan iha- lede, işi alan şırketin kömür üretı- mini "kendisinin temin edeceği her türlü makine, teçhizat ve personel kullanarak" yapması öngörülür- ken, ımzalanan sözleşme ile TKİ trilyonlarca liralık makine ve teçhı- zatını Park şirketinin kullanımına verdi. TKl'nin özel şirkete "bedava" verdiği makine ve teçhizat arasın- da galeri açma makinelen, trafolar, kesiciler, yolvericiler, elektrik üni- telen, monoraylar, elektrik motor- lan, halat gerdirme ünitesi, hava- landırma vantılatörleri. su pompa- lan, drenaj borulan, vınç üniteleri, çelik halatlar, taşıyıcı kirişler, hiz- met ve işçı bınalan bulunuyor. Bu konuya. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporlannda da "_ fîrmaya, müessesenin (TKÎ) teç- hizata göre en \erimli üretim yapa- cağı panolardan bir bölümünün bir kısım makine ve teçhizaüa biriikte devredilmesi öngörülmüştür. Bu dunım; müessesenin şu anda karşı karşıya bulunduğu üretim darbo- ğaanın daha da büyük boyutlara ulaşmasma neden olabileccktir" ifadesiyle dikkat çekihnıştir. Özel şirketin kullanımına sunu- lan galeri açma makinelerine de da- ha önce açıklanan ihale ilanında y- er verilmemiştir. Aynca TKİ işlet- mesi, şartnamede olmamasına kar- şın gerek kiralama. gerekse emanet yöntemiyle özel şirkete çeşitli araç ve gereçler de sağlamaktadır. TKl'nin etemanlan özel şirket- te: TKİ Orta Anadolu Linyıt Işlet- mesi Teknik Müessese Müdür Yar- dımcısı iken maden sahalannın Park şirketi ve Saarberg ortaklığı- na devri sırasında şartnameyi hazır- layan, değerlendirme komısyonun- da görev alan. yer ve makine tes- lim tutanaklanna TKİ adına imza koyan Yusuf Aydın, bugün Park Teknik ve Madencilik Şirketi'nin fiilen genel müdürlüğünü yapmak- tadır. Oysa 2531 sayılı Kamu Gö- revlerinden Aynlanlann Yapama- yacaklan Işler Hakkında Kanun, kamu kuruluşlanndan aynlanlann o kunıluşun görev ve faaliyet alan- lanyla ilgili konularda 3 yıl sürey- le doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamayacakla- nnı, taahhüde giremeyeceklerini, komisyonculuk ve temsilcilik ya- pamayacaklannı öngömıektedir. Diğer yandan, TKl'den istifa e- den maden mühendisleri Mııstafa Eyüboglu ile Yakup Kaygusuz da Park şirketınde görevde bulunuyor- lar. TKl'den 6 ay ücretsiz izin alan mühendisler Erol ZırtıL Le\ r ent Şenfîlo, Hüseyin Canpolat, bu süre içinde Park şirketinde çahştılar. TKİ OAL işletmesi doktoru Nuri Ba\gül de ücretsiz ızin aldı ve Park şirketinin binasında işye4 dojpor- luğu yapıyor. Kendi ctti kendi buldu: Çayırhan Kömür tşletmesi'nde bazı galen- leri Park Teknik ve Madencilik Şir- keti'ne devreden TKİ. bile bile za- rar eder konuma düştü. TKİ, Park şirketinden kömürü aylık dö\ iz kuruna göre alıyor. an- cak Çayırhan Termik Santralı için TEAŞ'a ucuza satıyor. Bu yüzden yalnızca bu yıl eylül ayına değin TKl'nin zaran 85 milyar 859 mil- yon liraya ulaştı. Türkiye Maden-lş Sendikası yet- kılileri, linyit işletmeciliğınin ya- salarla özel sektöre zaten açık oldu- gunu dile getirdıler ve Çayırhan ör- neğinden yola çıkarak şu yorumu yaptılar: "Özel sektör dikrsc yeni kömür sahalan bularak işletebilir. Ama özel sektör bunu vapmak yerine ka- munun elindeki hazır işletilen re- zerviere yönelmektedir. Böylece bir yandan kamunun vatmmlan özel sektörün hazır biçünde kânna su- nulurken.diğer yandan yeni rezerv- lerin bulunması doğrultusunda ya- pılabilecek çahşmalardan özel sek- törün kaçuunasuunyohı açılmakta- dır. Belirttiğimiz sakmcalar ve hu- kuksal eksikleri, yasalara a>kın ni- tetikleri nedeniyle TKİ Orta Ana- dolu Linyitkri'nin iki büyük saha- suun Park-Saarberg'e devrini ön- gören sözleşmenin ve ihalenin iptal edilmesi gerektiği görüşündeyiz." ABD'de 29Ekim • Baştarafi 1. Sayfada özgü kavramlardan etkilenmiştir. Günümüzde, ABD, demokrasi ge- leneğinin güvencesidir ve dünya özgürlüğüne ışık tutmaktadır. Türk-Amerikan dostluğu sağlam- dır ve yıllar önce Kore'de başlay an ortak idealler ve işbiriiği temeli- ne sahiptir. Ben 29 Ekim 1991_'i Conneticut eyaletinde TürkheOzgürlükGü- nü veCumhuriyet Bayramı olarak ilan ediyor ve bütün vatandaşlan bu özel günü bir dostluk, eşitlik v e özgürlük günü olarak kabul etme- ye çağınyorum. I Baştarafi 1. Sayfada ANAP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantı- sında, "MiIH Güvenlik Siya- set Belgesi" ile ilgili haberler konusundaki sorulan yanıt- ladı. Keçecıler, şu görüşleri dile getirdi: "MGK toplanb- lan gizli toplantılardır. Bu belgelerin nasılya>ımlandığı- nı bilnuŞorum. Kaldı ki bu belgelerin doğruolupolmadı- ğını da bilmiyoruz. Bu top- lanblarda alman kararlar hu- kümetin önüne gelir ve gerek- li karan hükümet ahr." Bakanlar Kurulu'nun ilk toplantısında ele ahnması beklenen 2 kitapçık ile 10 ek- ten oluştuğu belırtilen belge- de, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenlik sıyasetinın yüzde 30'unda radıkal değışiklıkler öngördüğü bildinldı. MGK'nin son toplantısın- da kabul edilen belgede. irti- ca ve bölücülük eşit önemde binnci derecede öncelikli olarak kabul edildi. Kamusal alana kaymamak koşuluyla mahallı v e kültürel özellikle- rin gelışmesine olanak vere- cek yeni düzenlemeler yapıl- ması öngörülen belgede, "ül- kücü mafya" adı venlen olu- şumlar da tehdit unsuru ola- rak sıralandı. Millı Güvenlik Siyaset Belgesı'nde yer alan belli başli konular şöyle: - Bölücü ve irticai faaliyet- ler birinci derecede öncehk- lidir. Siyasal tslam. Türkiye için tehdit unsuru olmaya de- vam etmektedir. - Türk mıllıyetçılıği bazı kesımlerce ırkçılığa dönüş- türülmek istenmektedir. Cl- kücü mafya bundan yararlan- mak ıstemektedir. Bubırteh- dittır. - Kamusal alana kayma- mak koşuluyla mahalli ve kültürel özelliklerin gelişti- rilmesine yönelik düzenle- meler yapılmalıdır. - Yunanistan ile bir çatış- manın çıkabıleceğı gözden kaçınlmaroalıdır. Böyle bir çatışma çıktıği takdirde Suri- ye de buna katılabilır. - Türkiye'nin Batı'ya dö- nük yüzünde hiçbir değişik- liğe gidilmemelidir. Türki- ye'nin AB'ye tam üyelik ko- nusundaki hedefı konulma- hdır. - Türkiye'nin dünya ile bü- tünleşmesine yönelik. özel- leştirme de dahil ekonomik çabalar arttınlmalıdır. - Türk cumhunyetleri ile ihşkiler daha da güçlendınl- meli ve bu ülkelerin yönetim- lerinın gücünün korunması- na destek olunmalıdır. Dumandan zehirlenen 15 kişi, tedavi altına alındı LalelTde yîne otel yangııu İstanbulHaberServisi-Lalelı'dckı Sul- tan Oteli'nde dün gece saat 24.00 sırala- nnda çıkan yangında otelde kalan turistler- den 15 kişi dumandan zehirlendi. Zehirle- nen turistler çeşitli hastanelerde tedavi al- tına alındı. Laleli Gençtürk Caddesi 11 numarada bulunan Sultan Oteli'nin kazan dairesin- de dün gece bihnmeyen bir nedenle yan- gın çıktı. Yangının otelin girişine yayılma- sı sonucu. bavul ticaretiyle uğraşan ve ço- ğunluğunu Rumen ve Ruslann oluşturdu- ğu yakJaşık 100 kişi rehin kaldı. Beyoğlu, Beşiktaş ve Fatih itfaiyeleri, olay yerine gelerek otelde mahsur kalan kişileri mer- divenle dışan çıkardı. Yangın büyümeden söndürülürken çevrede bulunan bazı ma- ğazalann camlan kınldı. 1996 Martı'nda yangın çıkan ve 17 kişinin öldüğü Tozbey Oteli'nde olduğu gibi Sultan Oteli'nde de yangın merdiveninin birinci kattan sonra garaj köprüsüne açıldığına dikkat çekildi. Bahri Savcı'yı son yolcııhığuna uğurladık Sİncan davasinin gerekçeli karan• Baştarafı 1. Sayfada lı aıle kabnstanında toprağa ve- rildi. Savcı için ilk tören mezun olduğu Mekteb-ı Mülkiye bı- nası olan (Yıldız Teknik Üni- versitesi) önünde düzenlendi. Dostları ve arkadaşlannın Savcı'nın naaşı başında sıray- la nöbet tuttuğu törene katılan Erdal İnönü. büyük bir insan haklan savunucusunu kaybet- tiklerini vurgulayarak. gençle- rin bu değerlere sahip çıkması- nı ıstedi. Savcı 'nın emekliliği- ne dört ay kala 1402 No'lu Si- kıyönetim Kanunu gereğince görevinden alındığını anımsa- tan Ankara Üniversitesi Siya- sal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof Dr. Celal Güle, "Daha sonra yerieştiği Istanbul'da ça- hşmalannı sürdürdü. Cumhu- riyet ga/ctcsindeki yazılanyla hepimiz için bir ışık oldu" de- di. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Allaş da ülkemizın seçkin bir aydını- nı ve anayasa hukukunun en seçkin hocalanndan birini yi- tirdiğini söyledi. Bahrı Sa\'cı'nın ölümünü "Bilim dümasından bir yıldız kaydı" sözleriyle ifade eden Üni\ersite Öğretim Üyeleri Derreği Başkanı Prof. Dr. Bur- han Şenatalar, Savcı'nın mü- cadelesinin daima ışık olduğu- nu belirtti. Şenatalar. "Sadecejazdıkla- n, anlattıklan değil kişiliği de bir örnekti. Aramızdan ruaki olarak a> nldı ancak bizkre ho- catak etmeye, önderük etmeye devam edecek" diye konuştu. DSP Zonguldak Milletveki- li Mümtaz Soysal, Savcı'nın öğretmen kişiliğınin önemine dikkat çekti. Soysal. "Artıkönûmüzdesı- nav verecegjmiz kjmse kalma- dı" derken, Ankara Oniverisi- tesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Eroğul, Savcı'nın kadın hakla- rına verdiği önemi vurguladı. Yıldız Teknik Üniversite- si'ndeki törene. Bahrı Sav- cı'nın aılesi, yakınlan, öğretim üyeleri, İP Genel Başkanı Do- ğu Perinçek ve Turgut Kazan da katıldı. Kadıköy Beledıye Başkanı Selami Oztürk gazetemize yol- ladığı mesajda Savcı'nın, Cumhuriyet Türkiyesi'nin hu- kuk ve kültür temellerini koru- mak ve hukuk devletini sa\iın- mak için verdiği mücadelenin unutulmayacağını vurgulad] ve "Ülkemizin yürekü bilim adamianna ve cesur hukukçu- lara en çok gereksinim duydu- ğu bugünlerde hocamızı ve ya- züannı çoközleyeceğiz" dedi. Öğretmen Dünyası Dergisi Yazıişleri Müdürü Zeld San- han da gazetemize yolladığı başsağlığı mesajında Savcı'nın aydmlanma ve bağımsızlık sa- vaşçılanmızdan olduğunu vur- gulayarak "O, en baskıcı dö- nemlerde bile yazılanyla halkı aydınlatarak görevini yapmak- tan geri kalmadı. Onun halkçı tutumunu örnek ahyoruz" de- di. Savcı'nın uzun yıllannı ge- çirdığı Sunar Sitesi Kooperatif Başkanı avukat Turgut Inal ga- zetemize gönderdiği mesajda Savcı'nın öğretmen ve yazar olarak uzun yıllar Balıkesir'de bulunduğunu kaydederek "Ba- lıkesir'de yaptığı ve yönettiği çok sa> ıda konferans ve kong- reler nedeniyle Babkesirliler daima mutiu olmuşlardır" de- di. Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatiboğlu yap- tığı basın açıklamasında, Bah- ri Savcı'nın yaşamı boyunca laıkliği, demokrasiyi, insan haklannı, özgür düşünceyi ve Atatürkçülüğü ödünsüz savun- duğunu vurguladı. Radyo D ve Radyo Foreks Haber Editörü Alptekin Gün- düz de gazetemize başsağlığı mesajı göndererek üzüntüleri- ni bildirdi. ANK.\R\ (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 2 No'lu DGM, Sincan'da düzenlenen "Ku- düsGecea" ile ilgili olarak açılan davayla il- gili gerekçeli karannı açıkladı. Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nca 11 sanık hakkında açılan davada, olay- lann hemen ardından lçişleri Bakanlığı tara- fından görevinden alınan eski Sincan Bele- diye Başkanı Bekir Yıldız'ın da aralannda bulunduğu 6 sanık. 3 yıl 9 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen çeşitli hapis cezalanna çarp- tınlmış, 5 sanık beraat etmişti. Mahkeme yar- gıcı tbrahim Kozan tarafmdan yazılan gerek- çeli kararda. sanık Nurettin Şirin'in savun- malarmda örgüt mensubu olmadığını, hiçbir örgütsel faaliyeti bulunmadığını beyan etti- ği kaydedilerek. sanığın başta Hizbullah ol- mak üzere terör örgütlerine sempatı duydu- ğunu ve çalışmalanm desteklediğini açıkla- makta bir sakınca görmediğinin anlaşıldığı belirtildi. Sanık Şirin'inyaptığı birkonuşma- da, Imam Humeyni'nin ıslam devrimine yap- tığı önderlik konusunda geniş açıklamalarda bulunduktan sonra, Humeyni'nin görüşleri- nin örnek alınması gerektiği şeklinde ko- nuştuğubildinldı. Gerekçelikarann dün Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcılığf na gönderil- diği, başsavcılığuı da aynı karan RP'nin ka- patılması davası ile ilgili "ekdefiT olarak bu- gün Anayasa Mahkemesi'ne göndereceği öğ- renildi. SATTLIK •ACIBADEM'de kaloriferli, 3 oda, 1 salon •ESENYURT'ta kabası bitmiş dubleks daire Te!32586 49 BU tCOZEYt J TUGÇE SAN' J İZEL p Caddesi Numara • HER ÇARŞAMBA, BUTUN BİR HAFTAI