Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16KASIM1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türkiye Kömür îşletmeleri'nin trilyonluk tesislerinin satışı mahkemelik
Hukuksuz sabşafren
Askeri okulların
kupuluş
yıldöniımü
• ANKARA (AA) - Deniz
Kuvvetlen Komutanlıği'na
bağlı askeri okullardan
Deniz Astsubay Hazırlama
Okulu 107'nci, Deniz Harp
Okuluile Deniz Lisesi
224'iincü kuruluş
yıldönümünü kutlamaya
hazırlamyor. Deniz
Astsubay Hazırlama
Okulunun 107. kuruluş.
yıldönümü dolayısıyla yann
İstanbul Beylerbeyı'nde,
Deniz Harp Okulu ve Deniz
Lısesi nın 224'üncü
kuruluş yıldönümü
dolayısıyla da salı günü
İstanbul Tuzla"dakı okul
karargâhlannda tören
yapılacak.
REFAHYOL
oyununa yargı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYPGrup
Başkanvekilı Turhan
Güven, gümriiklerden
sorumlu Devlet Bakanı
Rıfat Serdaroğiu'nun
yanıtlamaM istemiyle
TBMM Başkanlığı'na
sunduğu soru önergesinde,
Gümrükler Genel Müdürü
olduğu dönemde aylık
kesme cezası alan
Uludağ'ın. Gümrük
Müsteşarlığı'na
atanmasının yasaya uygun
olup olmadığının
aydınlatılmasını ıstedi.
Serdaroğlu için TBMM
Başkanlıği'na sunulmak
üzere hazırlanan yanıtta,
REFAHYOL hükümetinin
Ramazan Uludağ'ı
görevden almak için kasıtlı
olarak aylıktan kesme
cezası verdiği
kaydedilirken Uludağ'ın
başvurusu üzenne Ankara
7 Idare Mahkemesi'nin
"oybirüğKie" yürürlüğün
durdurulması karannı
verdığı belirtildi.
Bayülgen'e
saldın
• İstanbul Haber Servisi -
"İstanbul Kanatlanmın
Altında" filmine duyduğu,
tepki nedeniyle oyuncu
Okan Bayülgen'e silahlı
saldında bulunarak
yaralanmasına neden olan
ve önceki akşam polis
tarafindan gözaltına alınan
Murat Çakmak'ı
azmettirdiği gerekçesiyle
otopark işletmecisi Osman
Kanbak'ın arandığı
bildirildi
Cezaevinde
konser
• ADANA(Cumhuriyet
Güney tlleri Bürosu) -
Karataş Cezaevi'nde
bulunan Haluk Levent,
Adalet Bakanlığı'nın
"cezaevi rehabilitasyon
programı" çerçevesinde
Adana E tipi Cezaevi'nde
tutuklu ve hümüklüler ıçin
konser verdi. Bir süre sonra
açık tip cezaevine
gideceğini belirten Levent,
Gökova ve Akkuyu için
mücadele edeceğini
söyledi.
Doğan istifa etti
• ANKARA (AA)-CHP
Ankara 11 Başkanı Haydar
Doğan görevinden istifa
etti. Doğan, istifa
gerekçelennı detaylı olarak
yann düzenleyeceği bir
basın toplantısıyla
açıklayacağını belirtti.
Doğan. "Özellikle
Yenimahalle ve Çankaya
ilçelerinin delege
seçimlerindekı
hukuksuzluk, bardagı
taşıran son damla oldu.
Demokrasi ve hukuk
sözcükJeri delege
seçimlerindeki
usulsüzlükJerle anlamını
yitırdi. Tüm bu gerekçeleri
aynnrısıyla pazartesi günü
anlatacağım" dedi.
TÖDEF'ten tepki
• İstanbul Haber Servisi -
İYÖDER üyelen Özgür
Bayraktar ve Fikret
Taşbek'in önceki gün
İstanbul Teknik
Üniversitesi Maslak
Kampusu'nda gözaltına
alındığını bildiren TÖDEF.
dün yaptığı yazılı
açıklamada öğrencılerin
serbest bırakjlmasını istedı.
İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi
öğrencisi Banş Ateş'in de
önceki gece bir ülkücü
tarafindan bıçakJandığının
kaydedildıği açıklamada,
faşist saldınnın
sonımlulannın
cezalandınlması istendi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Kömür
tşletmeleri"ne(TKJ)ait
trilyonluk tesislenn ihale
ilanlannda ve değer tespitinde
usulsüzlükler bulunduğu,
değerinın çok altında satılması
yargıya takıldı. Aydın 2. tdare
Mahkemesi, yürütmeyi
durdurma istemiyle açılan
davada, satışın, "hukuka aykın
olduğu ve uygulanması
durumunda telafisi güç
zararlara yol açabileceğT
gerekçesiyle yürütmenın
durdurulrnası karan verildi.
TKJ'nin trilyonluk tesislerinin.
Milli Emlak Genel
Müdürlüğü'nün açtığı ihaleye
giren tek firmaya yan fıyatına
satıldığını gündeme getiren
Maden-Sen Hukuk Sekreteri
Hulusi Ceyhan, ihalenin iptali
ve yürütmenin durdurulması
istemiyle Aydın Bölge Idare
Mahkemesi'nde dava açmıştı.
REFAHYOL'un Başbakanı
Necmettin Erbakan imzasıyla
yayımlanan genelgeyle sosyal
tesislerin satışa çıkanldığını
anımsatan Ceyhan, şunlan
kaydetti: "Genelgede, sosyal
tesislerden arsa ve bina,
Hazine've ait olanlar Maüve
Bakanlığı'nca tahsisi
kaldınküktan sonra saüşa
sunulacaktır. Sosy al tesisin, arsa
ve binanuı farklı tüzel kişilere ait
olması halinde ilgili kurumlarca
tahsisi kaldınlarak sanşı yapan
kuruluş, binaya isabet eden
bedeli ilgili kuruluşa ödemek
zorundadır der." Maliye
Bakanhğı Milli Emlak Genel
Müdürlüğü'nün. Başbakanhk
genelge'sine dayanarak arazi
üzerindeki tahsisi kaldırdığını
belirten Ceyhan, satış öncesi
arsa ve üzerindeki tesisler ıçin
yapılan değer tespiti ıle çıkılan
ihalede usulsüzlük yapıldığını
ileri sürdü. Trilyonluk tesislerin
Mıllı Emlak'ın açtığı ihaleye
giren tek firmaya yan fiyatına
satıldığını vurgulayan Ceyhan,
TICl Didim Dinlenme ve Eğitim
Tesısleri'nin arsası Hazine'ye
ait olan bölümü üzerindeki
kompleksin 1997 fiyatlanyla
569 milyar 728 milyon lira, arsa
bedelinin de 438 milyar 750
milyon lira olduğuna işaret
ederek, kompleksin ve arsanın
465 milyar lira bedelle ihaleye
çıkanldığı vurguladı. Ceyhan,
ihale sonucu TKJ'nin yaklaşık
400 milyar lira, Hazine'nin de
160 milyar lira zarara
Menderes
'Yılmaz'ın
smavı
Susurluk'
.\NK.ARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - RP Genel
Başkan Yardımcısı Ay-
dın Menderes, Başbakan
Mesut Yıbnaz'ın muha-
lefette Susurluk konu-
sunda iddıalı açıklama-
lar yaptığına dikkat çe-
kerek,"Susurluk Yü-
maz'ın siyasetteki sınavı
haline gelmiştir. Bu sına-
vı veremezse shasi faru-
rasını da ödemek zorun-
dadır" dedi.
Menderes, düzenledı-
ği basın toplantısında hü-
kümetın ülke sorunlany-
la ilgili hiçbir çözüm üre-
temediğinı, önemli ko-
nularda koalisyon ortak-
lan arasında uyumsuz-
luk bulunduğunu söyle-
di. Yılmaz'ın muhalefet
dönemınde Susurluk ko-
nusunda iddialı açıkla-
malar yaptığını kayde-
den Menderes "Başba-
kan olduktan sonra söy-
lediği sözler de ortada.
Susurluk her şeyden ön-
ce Yılmaz'ın siyasetteki
Önavı -haline gelmiştir.
Ilmarun ki başanyla ve-
rir." dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
CHP'li kadınlarca hazırlanan 'Kadın Danış'lann ilkini Deniz Baykal açtı
'Kadnıın siyaseti sosyal demokrasi'
• CHP lideri Deniz Baykal. kadın ve erkeğin bir bütün
olduğunu belirterek erkekleri kadınlardan özür dilemeye
çağırdı. Baykal, kadının büyük haksızlıklara maruz
kaldığını ve ülkedeki her sorunun en sonunda gelip
kadının önüne yığıldığını söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro- ve erkeğin bir bütün olduğunu be-
su) -CHP Kadın Kollan'nca eğı-
tim, sağlık ve hukuk konulannda
danışma merkezi olarak hazırla-
nan 'Kadın Danış'lann ilkı Yenı-
mahalle'de CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal tarafindan açıldı.
Baykal. sosyal demokrasinin ka-
dının doğasında olduğunu söyle-
yerek "Sosyal demokrasi kadının
doğal siyasetidir" dedi.
Baykal, açılış öncesinde yaptı-
ğı konuşmasında, projenin tasar-
lanmasmdan yaşama geçirilme-
sine kadar tüm aşamalann kadm-
lar tarafindan gerçekleştirildiğine
ve karşılaşılan tüm zorluklarla
kadınlann tek başlanna mücade-
le ettiklerine dikkat çekti. Hizme-
ti alacaklann da yine kadınlar ol-
duğunu belirten Baykal, Kadın
Danışlan 'dört başı mamur bir
kadın projesi' olarak değerlendir-
di.
Kadınla ilgili konulardaki du-
yarlılıklannın, kadını erkekten
ayn düşünmekten kaynaklanma-
dığının altını çizen Baykal, kadm
lırterek erkeklen kadınlardan
özür dilemeye çağırdı. Baykal
şöyle konuştu: "Bu konudakidu-
yarhhğunız, kadının büyük hak-
sızlıklara maruz kaldığını ve er-
kekten daha ağır koşullar alünda
olduğunu bilmemi/den kaynak-
lanıvor. Bu vüzden kadınlara ön-
celik veriyoruz. Ülkedeki her tür
sonın; enflasyon. işsizlik, adalet-
sizlik. gelir dağılımındaki eşhsiz-
lik. şiddet, en sonunda gelip kadı-
nın önüne yığılır. Bunahmlannu-
a döktüğümüz tek yer kadınlan-
mız, analanmı/, bacılanmızdır.
Bu yüzden erkekler olarakonlar-
dan özür dilememiz gerekrvor."
Sosyal demokrasinin eşitlik,
özgürlük, emeğın ve üretimin
hakkını alması, ınsan haklannın,
demokrasinin ve özgürlüklerin
korunması demek olduğunu söy-
leyen Baykal, tüm kadınlann da
bunlan savunduğunu belirtti.
Baykal. "Sosyal demokrasi kadı-
nın doğasında vardır, kadının do-
ğal siyasetidir* dedi.
Kadın Kollan Genel Başkanı
Güldal Okuducu da, 'bir ses, bir
nefes' olmak istediklerini belirte-
rek Kadın Danışlar aracılığıyla
kadınlara el uzattıklannı kaydet-
ti. Okutucu, Türkiye'nin önünü
aydınlığa açmak için ellennden
geleni yapacaklannı belirtti.
Törende. Kadın Danış merke-
zinin binasını bağışlayan Zehra
Konurkaya'ya plaket verildi.
Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Sözcüsü Türkan Saylan
'Dokunulmazlıklar kaldınlsın'
İstanbul Haber Servisi - Sivil Toplum
Kuruluşlan Birliği (STKB) Dönem Sözcüsü
Prof. Dr.Türkan Saylan, milletvekillerinin
"kürsü dışındaki dokunulmadıklannın*'
kaldınlmasını istedi. Saylan, STKB olarak
dokunulmazlık konusunu yakından gözleyip
izlemeye devam edeceklerini belirtti.
Prof. Dr. Türkan Saylan, 204 sivil toplum
kuruluşu adına yaptığı açıklamada şu
görüşlere yer verdi:
Türkiye'nin çağdaş. laik bir hukuk devteti
olması temclinde söytem ve eylem birliği
oluşturan 204 sivil toplum kuruluşu olarak
milletvekillerinin. parlamentonun saygmhğı ve
gücünü kanıtlamak, halkın güvenini sağlamak
için kürsü dışında dokunulmazlık yolunda
karar almalannı bekliyoruz. STKB olarak bu
konuda biünçli yurttaşük görevimizi
sürdürerek. dokunulmazuk konusunu gözlevHJ
izlemeye devam edecegjz."
uğrarıldığım belirtti.
"1997/566" esas numarasıyla
görülen davada, yürütmeyi
durdurma karan veren Aydın
Idare Mahkemesi, "Açıkça
hukuka aykın olan ve
uygulanması durumunda
telafisi güç zararlara yol
açabflecek niteUkte bulunan
dava kunusu işlemin teminat
alınmaksızın 2577 sayılı tdari
Yargılama Usulü Kahunu'nun
27. maddesi u>annca dava
sonuna kadar y ürütmesinin
durdurulmasına 09.10.1997
tarihinde karar verflmiştir''
dedi.
Özellestirme
CHP'den
kampanya
çağnsı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Sekreter
Yardımcısı ve özelleştirmelerle
ilgili TBMM araştırma
komisyonu üyesı Birgen KeJeş,
özellestirme uygulamalanna
karşı büyük bir kampanya
başlatılmasını önerdi.
Özelleştirmenin yetennce
irdelenmeyen bir konu olduğunu
dile getiren Keleş, Özellestirme
Yasası'nın "keyfiliğe ve
yobuzluğa" yeşil ışık yakan
hükümler ıçerdiğine değindi.
Cumhuriyet'e konuya ilişkin
görüşlerini açıklayan Keleş
şunlan söyledi: "Getirüen
mekanizma nedeniyle
özelleştirilmesine karar verilen
kuruluşlann çöküşü vç yok
pahasma elden çıkanlması,
adeta devlet etiyle
gerçekleştirümektedir.
Ozelleştirilmesine karar verilen
kuruluşlar Özellestirme İdaresi
Başkanhği'na (ÖİB)
bağlanmakta, ÖİB'de çahşan ve
kamu kuruluşlannın
konulannaa ihtisas sahibi
olmayan kişiler, o kurulda
kimlerin olacağnu
kararlaştn-dıklan gibi, yaürun,
borçlanma karartannı da
beurlemektedûier. Yasaya göre
Özellestirme Yüksek Kunılu.
denetim yetkisini bile ÖtB'ye
devredebUmektedh-. Getirilen
sistemde belediyelerin yetkileri
de sınırlandınunaktadjr.
Ornegin, belediye suurlan icinde
olan kamu kuruluşu
özelleştirileceği zaman ÖtB,
kısmi bir inıar planı
yapabilmekte, bunu tapuya tescil
ettirebilmektedir. Belediyelerin
yapükian ünar planlan askıya
çıkanlır, halkın tepkisi
sorulurken. kamu kuruluşlannuı
geniş arazileri ile ilgili yapılacak
olan değişikliklerde böyle bir
koşul bUe aranmamaktadır."
Birgen Keleş, özellestirme
uygulamalan sonrası birçok
kiınıluşta üretimin durduğuna ya
da sembolik bir miktara
indirildiğine dikkat çekerek,
kimı kuruluşlann yalnızca
arazileri için satın alındığını
belirtti. Böyle bir durumda
kuruluşlann özelleştirilmesi
nedeniyle doğan zararlan
saptamanın da güçleştiğine
değinen Keleş, "Ornegin, Et ve
BahkKurumuileSEK'in
özelleştirilmesi miryonlarca
üretfciye zarar vermiştir, ama
bunun zararlannı saptayacak
yöntem yoktur. Hiç kuşkusuz
ülkedeki hay
r
vancılığın
çöküşünde özelleştirmenin
katkısı büvüktür" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN
Umuda papatya falı açtığımız
günler yaşıyoruz.
Ha bire "Bu ülkenin birgele-
ceği olabilecek mi; bu ülke bu
bataktan çıkabilecek mi; birbiri-
mizin yüzüne güvenle ve keyifle
bakabileceğimiz günlergörecek
miyiz" sorulannı art arda sıralı-
yoruz ve "umut var - umut yok -
umut var - umut yok" arasında
gidip geliyoruz.
Susurluk üstümüze çöktü ve
altında eziliyoruz. Karamsarlığın
bütün koşullan var. O kadar var
ki handiyse katlanılmaz ölçülere
ulaşan pahalılığı bile umursamaz
olduk.
ANASOL-D Hükümeti'nin ku-
rulmasıyla Susurluk'un üstesin-
den, devletin kahredici gücünü
elinde tutan erfc'lerin, yargının,
hükümetin, Meclis'in gelebilece-
ği umutlan -en azından kimile-
rinde- yeşermişti. Gitgideyayılan
Susurluk yangını, o yeşili kısa sü-
rede saratttı, kararttı.
Bildiğiniz bir fotoğrafı bir kez
Umuda Papatya Falı Açmak
daha masanın üstüne serelim:
Yargıtay Başkanı açık seçik,
gözümüzün ve Başbakan'ın,
Meclis Başkanı'nın, parlamen-
terlerin, bakanların, Genelkur-
may Başkanı'nın, MGK üyeleri-
nin gözünün içine, TV kamerala-
nnın merceğinin göbeğine baka
baka ilan etti:
- Yargının bağımsız olduğunu
söyleyemem...
Bir yaprak kopardık papatya-
dan: Umut yok!
Umut yok, çünkü bunu söyle-
yen bencileyin fukara bir gazete-
ci parçası değil; sizcileyin yurt-
taşlardan bir yurttaş değil; dev-
leti oluşturan üç erkten birinin
(bence birincisınin) en tepesin-
deki yargıç. Yargı bağımsız değil-
se, bir yeıiere bağımlı demektir.
O yerlerin neresi olduğunu bilmi-
yorum. Ama en yetkili ağızdan
"Yargının bağımsız olduğunu
söyleyemem" sözü bana yetiyor.
Susurtuk'u çözecek erklerden
biri (bence birincisi) yargı. O ba-
ğımsız değilse Susurluk'u çöz-
me olanağı da yok demektir.
Bir yaprak kopardık papatya-
dan: Umut yok!
•••
Bu ülkenin başbakanı gözü-
müzün içine, bakanların, millet-
vekillerinin, gazetecilerin gözleri-
nin içine baka baka söyledi:
- Çeteler devletin içine yuva-
lanmış. Çok kanşık organizas-
yonlar var. Halk olaylann yüzde
5'ine vakıf. Sizyüzde 10'unu bi-
liyorsunuz, ben yüzde 20'sini.
Geriye kalan yüzde 80'i siz tah-
min edin. Ben tahmin etmek bi-
le istemiyorum. (...) Askeri istih-
barattan bilgi gelmiyor. MİT ise
10 kere, 20 kere süzgeçten ge-
çirdikten sonra bilgi veıiyor, o da
bir işe yaramıyor. Tıkandık. Ben
bunun böyle olacağını bilseydim
bu işin içine girmezdim...
Bir yaprak daha kopardık pa-
patyadan: Umut yok!
Umut yok, çünkü üstümüze
olanca ağırlığı ile çöken Susur-
luk'u yargı çözemeyeceği gibi,
bir başka devlet erki, hükümet
de çözemeyecek. Çünkü yuka-
ndaki acıklı "teslim" tiradını çe-
ken ne bencileyin fukara bir ga-
zeteci parçası, ne sizcileyin yurt-
taşlardan bir yurttaş. Boru değil,
bu ülkenin başbakanı söylüyor
bunlan. Bilgi vermeyen askeri is-
tihbaratın, süzgeçten geçirip işe
yaramaz bilgi aktaran MİT'in
bağlı olduğu makam söylüyor.
Bilgi vermeyeni, süzüp işe yara-
mazlan seçip vereni kulağından
tuttuğu gibi kapının önüne koya-
bılecek en yetkili kişi bunlan söy-
lüyor.
Bir yaprak daha kopardık pa-
patyadan: Umut yok!
Susurluk'u çözebilecek güçle
donanmış üç devlet erkinden bi-
ri de Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi. Mehmet Ağar ile Sedat Bu-
cak'ın dokunulmazlıklan kaldınl-
dığı takdirde Susurluk'u çözme-
ye açılan kapı aralanabilecek.
Gel gör ki Meclis'in durumu da-
ha da acıklı. "Dokunulmazlıklar
için anayasa değişikliği, anaya-
sa değişikliği içinse 370 küsur
oy gerek. Ama referanduma gi-
dersek, o zaman 330 oy yetiyor.
Belki o zaman..."
Cümleyi şöyle tamamlasak
yanlış mı olacak: "... belki o za-
man yonca bitecek de eşek yi-
yecek ve ölmeyecek..."
Yani...
Bir yaprak daha kopardık pa-
patyadan: Umut yok!
• * *
Hiç mi umut yok?
Var.
Papatyanın yapraklan henüz
bitmedi.
POLntKA GIMLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Ey Gece Neredesin?..
Sadece bir yan gece dalgası inlemese, kalabalı-
ğın suçlayan homurtusu yükselmese, bir kadın ağ-
lamasa hiç, bilirdi ki utançlı birölümeyenikdüşme-
yecekti...
Mutluluklar yalanla kirlenirdi, mutluluklar bir an
gelir tükenirdi...
Lermontov'un güneyde bir göktaşı gibi düştüğü
lacivert dağlannda rüzgâr gibi özgür kadın gülüşle-
ri görülürdü...
Deniz çalkantılıydı, ıslık çalıyordu rüzgâr...
Bir kadın biraz ağlamaklıydı. Bir delikanlı sevda-
nın içinde darmadağınıktı...
Stephane Mallarme, adlannı bile anımsamadığı
kentlerin içinden sesleniyordu:
"Sevişiriz dilersen şayet
Aşkı anmadan dudaklannda
Birşeycik yapamaz bize anla
Susmaktan gayn bu gülden demet"
Tılsımlı karaadalarda şımdi sevişme zamanıydı.
Maviden yeni doğmuş bir beyazlık ona gülümsüyor-
du...
Belki bir kentin parklannda büyüyordu sevdalar...
Paul Valery'le uzun bir yürüyüş yapıyor, anlatıl-
ması zor anlar yaşıyordu...
Bir deniz kıyısında tek başına yürüyordu, bir or-
manda açmamış çiçeklerie avunuyordu...
Diyordu ki:
"Temiz şeyler düşündük, tertemiz
Uzun yollar boyunca, beraber;
Eli elimde, yan yana sessiz;
Çevremizde karanlık çiçekler"
Gece kuşatmalanndan sıkılmıştı...
Dudaklan çatlak, elleri üşümüştü...
Neden kısacık kestirmişti saçlannı, niçin öfkeliy-
di sabahlan?
Yapayalnızdı kırda, yeşil gecede...
Yoksa ölmüş müydük yosunlar üzerinde?
Uzakta yalnız ve mınltılı, o dost ormanın gölgele-
rinde...
Kaçıp giden bir aşk böceği miydi, pınltılı ay ışığı-
na hiç aldınş etmeden?..
• * •
Durgun bakışlı kadınlar geçiyor önümüzden, ge-
ce yorgunu gemiler yol alıyor sularda...
Sarhoş naralan çınlatıyor sokaklan, kadehler kah-
kahalarta kınlıyor meyhanelerde...
Sevincimiz üzüntüden mi nedir anlamamıştık!..
Otlan dağlayan alevler ona bildik fotoğraflar gibi
geliyordu. Bir Akdeniz akşamında Vıcente Ale-
ıxandre köpürüp akan bir ırmağın kıyısındaydı.
Her şey bir anda lacivert bir aydınlığın içinde eri-
di...
Var olmayan bir pencere açıldı, geçmişin büyüsü
odayayayıldı...
Kuşlann özgür kanatlanndakı şarkısını dinledi bir
süre...
Mihail Yuryeviç. ruhunun gızli tapınağına hüznün
düştüğünü sezinlemedi...
Kurşuni birküheylan kızışıyordu, bir binicinin öf-
kesinde...
Palmiyeler hüzün yüklü gemicileri uğuriuyordu...
Bir gün tomurcuklar açacak sevginin kaynağın-
da, derin uykulardan uyanacaktı...
Işte o zaman Vicente Huidobro ölüm sancağını
çekecekti dudaklanndan öperek...
Kırmızı ve görkemli halılarda yanm kalacaktı se-
vişmeler...
Bir pazar sabahında uyanacaktı kadın. llk iş ola-
rak erkeğini arayacaktı...
Bilir misiniz, kayrtsız kalıyor sevdalar mevsimlerin
izdüşümünde...
Genç kızlar sevdalannı annelerine değil babalan-
na anlatıyorlar artık...
Tren saatlerine ayarianan çocukluk düşleri...
Bahçedeki ıhlamur ağacı tıpkı sevişme sonrası
bir kadının durgunluğu gibi...
Bir adam otlan dağlayan alevlerden kaçıyor, bir
çocuk koşuyor, bir kadın gızli ve el değmemiş çi-
menlere uzanıyor...
Sesimiz, soluğumuz kesilmiş gölgelere bakıyoruz
hep birlikte...
Gölgeler oynuyor; gölgeler bizi aldatıyor...
•••
Kenarian dingin akan bir ırmaktasın sen ey ezgi-
lerin çocuğu...
Vicente Aleıxandre'nin kökünden kopardığınız
yeryüzünü kimseye vermeyin, bir daha da geriye
dönmeyin...
Ellerinizle büyütün sevdalan, denizeyakın mağa-
ralarda bir coşkuyu yaşayın Yorgo Seferis'le...
Irmakla deniz arasında toprak olun yeşertin çiçek-
leri!..
Zamanın içinde yüreğinizi açın güzelliklere, iyilik-
lere...
Bir saat çalıyor, ay ışığı giriyor pencereden...
Sesini özlüyorum, gözlerini!..
Alevlerin alacakaranlığında aydınlık ellerini özlü-
yorum...
Sensizliğin içinde, bilki sana sesleniyor, sana
soruyorum:
"Eygece, neredesin?.."
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (S raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R I
Iftın {niıım \ ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
JK00CTL
KÜBİLAY 01AYI VE TAJtİKAT
KAMPURI
3. BASI
350 CO0 T^
SANCILI YILLAR KU$ATIUİI$
SOKAKLAR
4. BASI
300 000 Tl
KÜZU POSTUMDA KURT
2 BASI
45OOO0TL
ZAMBAK SANA DA BULAST1 KAM
2 BASI
«50 00CT.
DİN BARONUNUN KAZLARI
450 000U
A$IK KADINLAR SOKAĞI
45O0OCTL
ŞERİAT PAZARI500 000 TL
Cumhuriyet Kıtap KulubO Çağ Pazarlama A Ş Türkocağı Cad
No:39/41(34334)Cağak>ğlu-lstanbul Tel:512 05 05 Posta çekı no:666322