Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiva* Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmem: Orhan Erinç
0 Genel Yayın ICoordınatârü Hikmet
Çetinkaya # Yazuslen Mûdıirien İbraJıim
Yüdız - Dinç Tayaırç • Sonıralu Müdür
Fikret Ilkiz • Haber Merkezı Müdüni:
HaJuuı Kara•Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Damşoğhj • Isahbaral Cengiz
Yıjdınm # Ekonomı Mehmel Saraç • Kühür
Handa/ı ŞenJiöken • Spor Abdülkadir \ ûceJman
• Matakter Sami Kürnönen • Dûzehme AMıdbb
YazM#Foıograf Enloğıa Köseağhı •Bılg-Belge
Edib« Bugra • Yurt Haberlen Mehmet Fıraç
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke.
Hikmel (, etinkaya, Şâkruı Soncr.
Vıldı/. Orh«n Bursalı, Mnsttfa
8»/b«.v. Hakan Kara.
Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay Atatürk BuJvan No:
125, Kat:4, Bakanlık)aı--Ankara Tel- 4195020 (7 hat),
Faks: 4195027• IzmırTemsiJcısi SerdarKıak, H. Zıya
Blv. 1352S 2'3Tel 4411220, Faks:4419117»Adana
TemsıJası: Çetin Yiğenoğhı, InânüCd 119 S. No: I Kat 1.
Tel: 363 12 11, Faks. 363 12 15
Müessese Müdûrir Üstün Akmen 0
Koordınatör AJımet Korulsan •
Muhaürie Bâkst Yener^tdKe Hûsom
C«rer#I,]>.tmo Önder Çeük • BıJgı-
îşletn N»i) İnal • Bıigısavar Sıstem:
Mörâvet Çüer«SaOş Faafetkıız»
MEDYA C: • Yönetim K
Ba$kanı - Genel Müdûr G
Erduran • Koordınatör:
IfHnnn • Genel Mûdûr Yaıdn
Miat AJıda| Tei 514 07
51395 80-5138460-61,Faks.513
Yayımlayia ve Basao: Yem Gun Haber Ajaflsı, Rasm ve Yayıncılık A Ş
Türkocagı Cad 39'41 Cagaloğlu 34334 Ist PK246 Istanbul Tel 10212)512 05 05 (20 hat) Faks (0212) 513 8595 16KASİM1997 Jmsak:5.16 Güneş: 6.46 ÖgJe: 11.56 îkindi: 14.29 Akşam: J6.52 Yatsı: 18.17
Gillette'ten
ödiüfü frlkjk
• İstanbuJ Haber Servisi -
1998yıIındaFransa'da
diizenlenecek olan Dünya
Kupası'nın resmi
sponsorianndan Gillette ve
Paper'ın etkinükleri süriiyor.
Akmerkez Makro önünde
dün gerçekleştırilen Serbest
Vuruş'un başlangıç anşını
ünlii mankenlerden Didem
Taslan, Janset, Yeşim fsenlik
ve Yavuz Onaran yaptı.
Türkiye'nin çeşitli
kenrierinde yapılacak bu
aktivitelere katılacak
tüketıciler degişik
armağanlar kazanacak.
Atatürk Küftür ve
Sanat Trenî
• ANKARA (Cumhurfytf
Bûrosu) - Atatürk'ü
öliimünün 59'uncu
yıldönumünde anmak
amacıyla düzenlenen hafta
çerçevesinde 10 Kasım'da
Samsun'a hareket eden
Atatûrk Kiiltür ve Sanat
Treni. turunu tamamlayarak
dün sabah Ankara'ya döndü.
• AJLİAĞA(AA)-
Anzalandığı için
Bodrum'un GüIIük
Körfezı'nde 2yıl
bekletildikten sonra Çevre
Bakanı ftnren Aykut'un
talımatı iizenne Izmir-
Aliağa'ya çektirilen
"Duressi" adlı gemideki
"perlit" ağırlıklı kimyasal
maddeler boş bir araziye
boşaltılmaya başlandı.
Gemideki kimyasallann
boşaltılması sirasında Çevre
Jl Müdürlüğü, Aliağa
Kaymakaınlığı ve gemi
acentesi de hazır bulundu.
Milli Eğitim Bakanlığı, reform niteliğindeki düzenlemeler için çalışma başlattı
Hedef: Yaşam boyu eğitnnAIVKARA (Cumburiyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanlığı, 8 yıllık kesin-
tisiz temel eğitimden sonra okulönce-
si eğitim, ortaöğretim ve yükseköğre-
timegeçiş siireciyle ilgiii düzenleme-
leriçin hazırlık başlattı. Bakanlık, yurt-
taşlann okul öncesınden itibaren yaşam
boyu egitilmesine ilişkin birproje üze-
rinde çalışmalar yürütüyor.
Milîi Eğitim Bakanlığı, 1998'den
itibaren yaşama geçıreceği projeleri
beliriedi. Bakarüıgın öncelikleri arasın-
da okulöncesi eğitim yasasını çıkar-
mak, ortaöğretim başan puanını yeni-
den belirlemek, özürlüleriçin özel eği-
tim kurumlanmn desteklenmesi bulu-
nuyor. Bakanlığm bu amaçla yürüttü-
ğü çalışmalar şöyle:
- Oku) öncesi eğitim yasası: Araş-
• Bakanlığın Î998'den itibaren yaşama geçireceği projeler şöyle: Okul öncesi eğitinı yasası
çıkanlacak, ortaöğretim başan puanı yeniden düzenlenecek, yükseköğretimde fen bölümünü seçen
öğrencilere ek puan verilecek, meslek lisesi mezunJan kendi bölgelerindeki meslek yüksekokullanna
sınavsız girecek, özel okullar destekJenecek.
tırma. gelışrinne ve TV ile program
yapma projesi kapsammda okul önce-
si çocuklann Türkçeyi en dogru ve gü-
zel biçimde kullanmalan sağlanarak
sözcük dağarcıklan geliştirilecek.
- Ortaöğretim başan puanı yeniden
düzenlenecek: Boyleceyüzde59'u 10.
sırufta iken başka okulİara geçen fen
ve Anadolu lısesı öğrencileri, bulun-
duklan yerde öğrenime devam edecek.
Ortaöğretim başan puanmın hesaplan-
masında okul yerine il esas alınacak.
Öğrenciterin fen aJanı ile ilgıli biryûk-
seköğretim programını seçmesi halin-
de, meslek liseleri ve Anadolu öğret-
men liselerinde olduğu gibi ek puanla
desteklenmesi sağlanacak.
- Yükseköğretimdeki okullaşma
oranı yüzde 31 'e çıkanlacak: Meslek
lisesi mezunlannın kendi bölgelerinde-
ki meslek yüksekokullanna sınavsız
girmesi sağlanacak. Bu amaçla meslek
eğitim bölgeleri oluşturulacak. Bu eği-
timleri alan gençler, kendi işlerini kur-
malan için özendirilecek ve kendile-
rine işyeri kurma kredisi verilecek.
- Yükseköğrettm, bürokrarik ve rner-
keziyetçi yapıdan kurtanlacak. Oni-
versite ve fakülte yönetim kurullannın
yetkileri arttınlacak, kaynak yaratma
ve harcama konusunda hareket ser-
bestliğj getirilecek. 1998 yılmda 5 üni-
versiteye torba bütçe verilecek.
- llkögretim kurumlannda uygula-
nan öğretim programlan ile ders ki-
taplan günümüz koşuJlanna uygula-
nacak.
- özeJ okuilann genel eğitim için-
deki payı kısa vadede yüzde 1.5'tan
yüzde 6'ya, uzun vadede yüzde 15'e
çıkanlacak.
- Özel okul ücretlerinden ahnan
KDV oranı en aza indirilecek.
- Derslik ihtiyacının bulundugu yer-
lerde smavla seçilecek ögrencilerin
egititm, özel sektörden hizmet satın
alınarak yapılacak.
- Özel okullarda öğrenim gören öğ-
rencilerce yapılan eğitim harcamalan
vergi iadesi kapsamına aJınacak.
-1998 yılında 100 bin ortaöğretim
öğrencisine burs verilecek.
-1997-1998 öğretimyılı başında çı-
rak sayısı 300 bine çıkanlacak. 2000
yılında da çalışan gençlerin tamam] çı-
raklık egitimine alınacak.
- Özel eğitim, (özürlülere yönelik
egirim)özel eğitim gerektiren hiçbir ço-
cuk ve yetişkini eğitim hizmetlerinden
yoksun bırakmayacak şekilde planla-
nacaktır.
'PoMkamodayaengel'Tarihi motifleri stilize ederek günümüze taşıyan modacı Vural Gökçaylı
devletin modaya yakiaşımından şikâyetçi: 'Modacı esnaf değil sanatkârdır.'
AYŞE YTLDIRIM
llk koleksiyonu geometrik desenler ta-
şıyordu. îkinci koleksiyonu Bedri Rab-
mi'den etkilenerek kilim desenlerinden
oluştu. Sonra Hitit, Helenistik. Grek ve
Romen üzerine çalıştı. Hollywood starla-
n, çağdaş yorumuyla Osmanlı- Türk sen-
tezi, Rönesans etkileri ve derken "tarihİD
işlemeleri'' geldi.
Bizans ve Osmanh gibi ikı büyük me-
deniyerten sonra cumhuriyette modanın
yerini gösteren koleksıyonunda kendisini
de aşarak "sürrealist, çılgmca" bir şey
yaptığını söylüyor ülkemızdeki Haute Co-
uture'un önde gelen isimlennden Xar?A
Gdkçaylı. Çırağan Sarayı 'nda 3 bin kişi-
nin izlediği koleksiyonunda Gökçaylı, Os-
manlı ve Bizansı stilize ederek günümü-
ze getirdi. Rüstem Paşa Camıi'nin çinile-
rini. Ayasofya ve Karya'nın freskJerini de-
sen ve renkleriyle kumaşa aktarmıştı.
Daha önce çeşitli Türk günlerinde dü-
zenlediği defilelerle ülkemizi yurtdışında
tanıtan Vural Gökçaylı, Bizans, Osmanlı
ve Cumhuriyet'in çizgilerini taşıyan bu
son koleksiyonuyla da dünyaya açılmak is-
tiyor. Ancak, politikanın, giyimi ve dola-
yısıyla modayı her zaman engellediğin-
den yakınıyor. "2. Mahmut, şatvan ve ke-
piaradiye 'gâvur padışah' oldu. 3. Selım
"2. Mahmut,sahan ve kepi attı drye 'gâ-
vur padişah'oldu" diyen modacı Vural
CiökçaylıŞagörv politikanın modayıen-
gellemesi tarihten geliyor.
askeri Baulıgibigiydirtfi di>etahündan oJ-
du, Sultan Mecit avnı şeküdt. Politikanu)
gi>inıiengeüemesi(arihtengeijyor" diyen
Gökçavlı. bugün de a,vnı şeyleri yaşadık-
lannı söylüyor.
"Dişan açUmak için örgütiennıek gere-
kir. Devletin modacıya ticaret >apan esnaf
gibi değil de sanatkir olarak bakması la-
zun. Oysa bugün Ehşişleri Bakanlığı KüJ-
tür Dairpsinin başında aydın birisi varsa
'Gidin şurada Türk günleri çerçevesinde
defile yapın' diyor. Bu yeteıîi değü."
Türkiye'nin Fransa, Italya ve Ispan-
ya'dan sonra dünya rnodasını belirleyen
ülke olduğunun altım çizen Gökçaylı, bu
ülkelerdeki devlet desteğini anJatıyor. Bu
ülkelerde Houte Couture'un artık kendi-
sini yan ürünlerle beslediğini, dikiş ve fi-
kir olarak yenilikte geri kâlmaya başladı-
ğını söyleyen Gökçaylı, buna rağmen Fran-
sa'da Christian Dior'da olduğu gibi insan-
lann bir mabedi gezercesine gezdirildigi-
ni söylüyor. Gökçaylı, "Çünkii hem dev-
letbem de sanayki modavi sanat, modaa-
>ı da sanatçı olarak görüyor" diyor.
Briiksel'dekı defilesinden sonra Belçi-
ka televizyonunun kendisiyle yaptığı rö-
portajı anlatırken bir başka noktaya dik-
kat çekiyor Gökçaylı:
- Vluhabirin bana ilk sorusu Koleksi-
yonunuz çok kreatif, sız gerçekten Türk
müsünüz?' oJdu. Çünkü bizi hâlâ barbar,
kaba, çarşaflı dolaşan insanlar olarak
tanıyortar. Bu ûnajı \ikmali.\Tz. Zaten üi-
kemizde iki a>n ulus gibi yaşıyoruz. Bir
yanda gi\inme>i bilen, anlayan insanJar
d^er>andaçarşaflı. sankiıûısaniar.Houte
Couture pahalı biüyoruz. Ama şık obnak
için mutiaka pahalı gryinmek gerekmez.
Temiz, pak ounak bile yeterli Biz bu kar-
gaşaiçindemodayapıyoruz veülkemizi en
ivi şekilde tanrtmak i$b\onız. Bunun için
de kösfek değil destek bekuyoruz."
Vural Gdkçavh,Çırağan Sarayı'nda sunduğu son koleksiyonunda Os-
manlı ve Bizansı stilize ederek günümüze taşıdı.
Sempozyum
Nükleen
alternatii
enerjiler
tartışıldı
AÛ4NA (CumhuriyetGfi
ney ÜJeri Bürosu) - Merke
zi Almanya'da bulunan He-
inrich Böll Vakfi, Doğu Ak-
deniz Çevrecileri (DAÇE)
ile Adana ÇevTe ve Tüketi-
cı Koruma Derneği tarafin-
dan düzenJenen 'TemizEner-
ji Sempozyumu'nda güneş.
rüzgâr ve jeotermaf enerji
potansiyelleri hakkında bil-
gi verildi.
Sempozyumun acıhşında
söz alan DAÇE Ortak Sek-
reteri Okta>Demirkan, ülke-
lerin gelişmişlik düzeyinin
kişi başına tüketilen enerji
miktanyla değerlendiri lme-
sini eleştirerek, "Burada
önemii olan nokta enerjiyi
doğru kaynaktan üretroek,
doğruüetmekvedoğru tüket-
mek ounaİL Türldyeye ore-
tim değü tüketim özendiriü-
yor. Lretngi enerjinin tüke-
titn aşamasına gelene dek
yüzde MYunu kavbeden bir
iilke olarak dünyada lider
dunımdayız. Önce bu sonı-
oa care bulmauyTz" dedi.
7. Enerji Kongresi'nde bi-
Iim adamlarmın nükleersant-
rallan savTinmasını şiddetle
kınadıklannı da kaydeden
Demirkan, bu santrallann en
güvenli ve temiz enerji üre-
tim kaynaklan olduğu yö-
nündeki görüşlere ise şöyle
yanıt verdi: "Daha bu sant-
rallann aaklannuı nasılyok
edileceği bilebilinmezkcn en
temizenerji kaynağı diyelan-
se ediJmelerini anlamak
mümkiin değiL Teknoloji ne
kadar i\i ohırsa oisun insan
hatası kav ramını bir kenara
itmemek gerekir. Bu neden-
le her zaman bir risk içer-
dikJeri de ortada." ÇETKO
Başkanı Figen Doran ise
ucuz, temiz ve doğaya dost
enerji kaynaJdannın önemi-
ne değindi. Açılışa katılan
Vfeh Yardımcısı ArdahanT«-
tuk da Türkiye'nin temiz
enerjiye olan ihtiyacını dile
getirirken sempozyumun ilk
gününde güneş enerjisi tek-
nikJeri ile rüzgârgüç santral-
lan teknolojisi ele alındı.
MÜGE SAKUSTUNDE
Beni ağlatanlar
Bugüne kadar "Beni Güldürenler" diye şartlandınız
bu sütunda. Şimdi durup dururken "Beni Ağlatanlar"
olunca şaşırdınız mı, kızdınız mı ya da ikisine de
Kasımpaşa muamelesi mi yaptınız, bilmiyonjm?..
Ama bu hafta özellikle yazıyorum, bir daha da
yazmam... Geçen hafta bir TV kanalı, benim
yaşamöykümden kesitler içeren bir program yaptı.
Adı: "Yasemin'in Penceresinden"... Son derece
hasta ve bitkin bir durumda, verilrniş bir söz için
gittim programa. Yorgun ve rahatsızdım. Yıllardır
görmediğım arkadaşlanmı gördüm, mutlu oldum. Ne
var ki çekimlerin bir yerinde durup dururken,
telefonda kızımın sesini duydum. Benden uzaklarda
yaşıyor. O'nu çok özlüyorum. Birden: "Babacığım"
diye seslenişini duyunca, gözyaşlanmı tutamadım.
Anlayacağınız "Komikler de Ağlar". Siz Aziz
Ağabey'in benim kitabıma taktığı isme bakmayın.
Hasret zor şey. Kızımı özlüyorum. Mutluluğu
özlemimi hafifletiyor ama, işte aması var.
Çocuklar için
Aslında her şey çocuklar
için... Evet sevgili çocuklar,
her şeytmiz vanmız
yoğumuz, bu vatan.
denizler, dağlar, ovalar,
kentler, köyler, ne varsa
hepsi sizin için... Biz artık
bir bu kadar daha
yaşamayacağız. Benim
kuşağımın insanlan hep
sizlere güzel bir dünya
hazırlamak için didinip
durdular. Aziz Nesin sizler
için çabaladı, Nâzım sizlere
güzel bir dünya
hazırfayabilmek için
memleketinden o kadar
uzaklarda öldü. Ben de minicik "BirBulut Oisam" adlı
kitabımda sizlere küçücük şiirfer karaladım. Bu pazar,
birini size armağan ediyorum. Adı: Bir Bulut Olsam. Bir
bulut olsam Iyağardım I durmaksızın çorak topraklara
I ekinleryeşersin I ve oradaki kardeşlenm I sıcak
ekmekyiyebilsin diye...
Griplyi ki grip aşısı olmuşum. On giin yatttm.
Demek bu aşıyı yaptırmamış olsak, siz btı
satırfan okurken, ben hâlâ yatakta olacaktım.
Zaten tam da iyileşmiş değilim ya, neyse.
Kendinize çok dikkat edin. Hava bir açıyor, bir
soğuyor, derken insanlar grip oluyor... Bu
arada telefonla "geçmiş olsun" diyen
okurlanma teşekkür ediyorum. Sizlerden bir
hafta ayn kaldım. Arkadaşlanm eski
yazılanmdan derlediklerini size birazcık
verdiler. Bundan sonra hastalanmayalım da
hasretlik olmasın.
10 Kasım bir başka kutlandı bu yıl.
Ben sürekli televizyon
başındaydım. Başkaca bir
seçeneğim de yoktu zaten. Grip
tam geçsin de öyle çıkayım
istiyordum. Tüm TV'leri izledim.
Atatürk bir başka anıldı. Başka
açıdan ise üzüldüm. Bildiğiniz gibi
hâlâ Atatürk düşmanlığını
sürdürenler var. İki genç asker
Üzülüyorum
Dolmabahçe Sarayı'ndaki
odasında nöbet tutarken iki gözü
iki çeşme ağladılar. Onlara kimse
"ağlayın" diye emir vermedi.
Bunlar Türkiye'nin herhangi iki
ılinden gelmiş iki asker işte...
Dığerzavallılann hep istekteri
kursağında kalacak, ona üzüldüm.
Bu ulusta bu sevgi varken, bunlar
daha çok bekleyecekter ve hep
bekleyecekler. Böyle ömürgeçer
mi yahu?.. Sizi uyutan
sahtekâriara nasıl kanıyorsunuz
anlamıyorum. Görünen köy
kılavuz ister mi?.. Olmayacak işte,
ne kadar ıkınıp sıkınsanız
olmayacak. Üzülüyorum sizin için.
Organ bağışı
Eski evraklan kanştınrken elime bir
kart geçti. 1985 yılına ait. Üzerinde:
Türkiye Organ Nakli ve Yantk
Tedavi Vakfı Doku ve Organ Bağış
Belgesi" yazıyor. AJtta adım
soyadım, kimliğimin tamamı.
Arkada iki tanık ve imzalan.
Karikatürist Arman Salepçi ve
sinema yazan Erman Şener. O
sırada evimde konuklar ve tanık
olmuşlar benim organlanmı
bağışladığıma. Kartı eşime verdim.
Ne olur ne olmaz. O daha genç.
Bence siz de bağışlayın
organlannızı, hepsini değil tabii
canım...
Bir milletvekili
Fatsalı bir dostum telefon açtı ve özellikle yazmamı istedi.
Bunlann bölgesinden bir milletvekili var. Adı Müjdat Koç. Önce
DSP'den seçilmiş. Sonra bağımsız olmuş. Sonra DYP'ye
geçmiş, sonra oradan da aynlarak bağımsız olmuş ve
şimdilerde ANAP'a geçeceği söyleniyormuş. O kadar çok
gezmiş ki bu milletvekili, Fatsa'da isim takmışlar Müjdat
Gezen diye. Sevgili milletvekili kardeşim... Gözünü seveyim bir
yerde dur. Bizim bunca yıllık soyadımızı rezil etme. Bak ben kırk
yıl önce ne isem gene aynıyım. Diyeceksin ki: "Yahu birmilim
ilerlemeyok sende." Doğru, ilerfeyemiyorum. Hep böyle
sosyalist kaldık. Sen de bir karar ver arük. Ve soyadımı bana
geri ver. Ben O'nu bugüne kadar iyi korudum, bundan sonra
leke gelmesin hiç olmazsa...
Pazarlık ve duvarlık sözler
ERDEM, KENDf KENDİSİYLE YETİNİR.
Ercan
Ateşböceği Ercan'ı çok severim. Kırk yılı aşkın
arkadaşlığımız var. Kolay değil. En büyük hobisini
meslek haline getirdi. Bulmaca hazırlar. Arada bir
sahne özel deyimleri çıktı mı, telefon açar. "Yahu tato
neydi?.. Pastav neydi?" gibilerden... Geçenlerde bir
Karadenizli arkadaşı ile konuşuyormuş. "Rernzi siz
bu Susuriuk meselesi için ne düşünüyorsunuz?"
diye sormuş Ercan. Karadenizli arkadaşı demiş ki:
"Vallahi, şimdilik susuyruk."
Düşünceteri uğruna onurlanndan
ödün vermeyen insanlan çok
severim. Portrem onlardan biridir.
1981 yılında Ankara'da "Kanlt Nigâr'ıoynarken
kansıyla oyuna geldi ve beni, Münir Özkul'u,
Perran Kutman'ı evine davet etti. Arkadaş
olduk. Profesördü ve sakalı vardı. "Bu devirtie
sakaJt olanı ûniversiteden atıyorlar, sen nasıl
oluyor da sakaJlısın?" diye sorunca, yanıtı kjsa
ve net ofmuştu: "Ben sakalımı kesmemek için
istifa ettim." Tanıdığım gün saygım arttı
Emre'ye, sonradan iyi dost olduk. Şimdilerde
okulumda öğretrnenlik yapar. Ailece gider
geliriz birbirimize ve ne zaman toplansak çok
güleriz, çünkü Emre'de mizah duygusu çok
Portre gelişmiştir. O ilk kafa tutuşunda da:
"Sakalıma kanm kanşır, devlet değH"
demişti. Sonradan Kültür BakanJığı
Müsteşan olduğunda da kişiliğinden ödün
vermedi. Hep o ilk tamdtğ:m Emre olarak
yürüdü. Artık sakalı eskisi kadar koyu renk
değil. Tıpkı benim saçlanm gibi aklarfa dohj.
Ama bu aklar O'na bir bilgelik kazandınyor.
Güzel düşünceleri ak sakalı ile bütünleşiyor.
Emre Kongar sevdiklerimdendir ve ben
sevdim mi iyi severim. Emre, MSM'de ücret
almayan, üste yol parası veren, özverili eğitim
gönüllüterincten biridir. Sağ olsun. Biz de bir
gün, bir yakınının sünnetine ucretsiz gider para
almadan fıkra anlatınz ofur biter. (1)
Pazarın
fıkrası
Trafik ekibi Temel'i
çevirmiş ve:
- Beş kilometre önce
kırmızı ışıkta geçtiniz, demiş
memur.
- Benim beş çilometre
geride kinmızı işikta
ceçtiğimi sana çim dedi?
diye sormuş Temel. Memur:
- Orada komserimiz vardı,
bize teJsizle bildirdi, deyince
Temel:
- Senin komserinin de
ağzında bakla ıslanmiy,
demiş.
Meslekler
Dumdumacılık ülkemiz
seçkin mesleklerinden biri
olup halen ilk sıralardaki
yerini başanyla
korumaktadır. Bu mesleğin
bir de baş eki vardır ve ona
genellikie "kim kime" adı
verilir. Ama bizim burada
sözünü edeceğimiz
dumdumacılardır.
Dumdumacılık aslında
"hagaragorg", "rabarba"
gibi sözlerie de /
zenginleştirilebilir ama bu
mesleğin seçkin üyeleri,
ülkede ne olursa olsun
kendi aralannda "kim kime
dum dumacılıklannı
sürdürürier. Suratlanna
tükürsen "aaaa yağmur
yağıyor" diyen bir hoşluklan
vardır. Çok geniş, ferah ve
refahtırlar.
Tarihimizde böyle
padişahlar da vardı.
Memlekette isyan çıksa,
onlann kılı kıpırdamazdı,
onlar içerde kim kime
dumduma geçinir
giderierdi. Dumdumacılık
halen, günümüzde de
saygınlığını korumaktadır
çünkü korunmaktadır.
OKUYUN: Inönü Atatürk'ü
Anlatıyor. İZLEYİN: Uğur
Uludağ-Gökhan Semiz /
Bizi Bağlamaz.
SEVİN: Kuşlan.
Aziz Nesin llkögretim Okulu
Bu nifra Bursa'dan A.V. Paşa Tiyatrosu
Müdürü Emin Gümüşkaya faks yollamış.
"Nesin'in 'Ciçu'adlı oyununu oynayarakokula
katkıda bulunuyoruz" diyor. Sağ olsun. Vakıflar
Bankası, ÇataJca Şubesi. Unutmayın.
KenterAŞ.
Kenter A.Ş., Kenter Tıyatrosu'nun 31 Ocak 1969
yılında kurulduğundaki adıymış. Ortaklan arasında,
bana faks gönderen Nejat Girgin de var. Biraz dertli
ve faksı çok uzun, bu nedenle sadece genel şikâyetini
yansrtabileceğim. KenterAŞ. SermayeArmnmrna
girmiş ve ortaklan Nejat Girgin'den yüzde 10 hissesi
yüzünden bir milyar lira istiyoriarmış. "Kurulduğu
günden bu yana ortaklanna bir kuruş bile ödemeyen
birkuruluşun ortaklannın cebinden, hiçbirhakkı
olmadığı halde para alması demektir bu" diyor
Girgin... Benim tiyatroda bu gibi işlere aklım ermediği
için bir yorum yapamıyorum.
BANA GELENLER :femirtfenMehmet
Soydan birçok tiyatro krtabını göndermiş. Bunlan
MSM Kitaplığı'na koyacağım. Teşekkürier. • Dinçer
Sümer'in 2 yeni oyunu Mitos Boyut'tan çıktı: Gecenin
Kullan - Memur Öğul Memur. • Ayşegül Yüksel'in de
aynı yayınevinden "Çağdaş Türk Tiyatrosu'ndan On
Yazar" adlı kitabı çıkt. • Mersin'den Ülkü Ozoral'a
mektubu için teşekkür ediyorum. • Tolga Özdemir
mektubunda bir Aziz Nesin heykelciğı almak istiyor
ve heykelci Saim Bugay'ı nerede bulabileceğini
soruyor Fındıklı'da Mimar Sinan Üniversitesi'nde
Heykel Bölümü'nde öğretim üyesidir. Hepiniz birer
tane edinin, dünyanın en güzel heykelcikleridir bunlar.
• Hûseyin Movrt bir gazete kupürü göndermiş. Nail
Gûreli, "Bizim Gazete"de bir köşede "Dil Köşesi"adı
altında benim Cumhuriyet'teki bu köşemde (çeyrek
asn) demem gerekirken (çeyrek asın) dediğimi yazıyor
ve böylece Hakkı Devrim Hocalan'nın listesine
girdiğimi söylüyor. Ben ne yapacağım şimdi?.. Bir (ı)
harfi için birbirimizi kırmayalım. (!) Bunu Nail Gûreli'ye
de bana da gönderen Türkçe Mücahitleri olarak bir
çatı altında birieşmeyiözleyen" Movrt adlı
okurumuzun ta kendisi. Bu "mücahit" sözünden
hazetmem. Onun için oradaki (ı) harfini fazla
bulmuyorum. Bakarsın lazım olur.