19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 KASIM 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 Analar. "Çocuklanmızı öldürtmeyeceğiz" dediler. Analar, 131. haftada yine Galatasaray'da İstanbul Haber Servisi - Gözaltında kayıplann, fa- ili meçhul cmayetlerin son bulmasını isteyen cumar- tesi anneleri, dün 131. kez Galatasaray Lisesi öniinde buluştular. "Çocuklanmızı tabut- luklarda öldürtmeyiz", "İHD'ler kapatuamaz" yazılı dövızlerle kayıpla- nn fotoğraflannı taşıyan- lar, tepkilerinı her zaman- ki gibi sessizce oturarak ifade ettıler. Gösteride, 1994 yılından ben kendı- sinden haber alınamayan Diyarbakırlı AliTekdağ'ın kayboluş öyküsü anlatıldı. Diyarbakır'da bir pasta- nede çalışan Tekdağ'ın 13 Kasım 1994 tarihinde eşıyle birlikte şehir mer- kezinde bulunduğu sırada sivil polislerce gözaltına alındıgını söyleyen kayıp yakınlan, emniyetın gö- zaltı olaymı kabul etmedı- ğıni vurguladılar. Kayıp yakınlan, Tekdağ'ın aile- sinin Avrupa lnsan Hakla- n Mahkemesi'ne başvur- duğunu söyleyerek artık gözaltında kayıplann bu- lunmasını istediklerini vurguladılar. TÜSİAD yöneticilerinin ABD çıkarması LEYLA TAVŞANOĞLU TÜSİAD'ın üst düzey yöneticilerinden oluşan bir heyet, bugün bir haftalık bir çalışma ziyareti için ABD'ye gıdıyor. 17-22 Kasım tarıhlerı arasında sürecek zıyarette TÜSİAD yöneticılen, ABD Dışışle- ri Bakanlığı, Kongre, Dün- ya Bankası. polıtika oluş- turma kuruluşlan, Amen- kalı gazetecıler ve ünlü şır- ketlerin yöneticileriyle gö- rüşecekler. Türkiye-ABD ılişkilen. Türkiye"nın Avrupa Birli- ği'ne tam üyeliği sonınu, Türkiye'nın demokratik- leşme süreci, Güneydoğu Anadolu'nun durumu, Türk-Yunan ilişkileri ve TÜSİAEfm Kıbns soru- nuna bakjş açısı gibi konu- lann ele alınacağı görüş- melerin ana amaçlanndan bırisini Türkiye'nin AB üyeliğıne hazırlık süreci oluşturacak. Bir önemli konu da Kıbns olacak. 12- 13 Aralık günlennde Lük- semburg'da Kıbns Rum kesıminin AB'ye tam üye- lığinin ele alınacağı Avru- pa Konferansı öncesı. TÜ- SİAD'ın Amerika'yaböy- le bir çıkarma yapmasının doğru olduğuna isaret edi- liyor. ABD'ye gidecek TÜSİ- AD heyeti şu isimlerden oluşuyor: TÜSİAD Yük- sek Danışma Kurulu Baş- kanı Biitent Eczacıbaşı. Yüksek Danışma Kurulu Başkan Yardımcısı Güler Sabancu TÜSİAD Yöne- tim Kurulu Başkanı Mu- harrem Kayhan. başkan yardımcılan SinanTarave Tuncay Özilhan. yönetım kurulu üyeleri İzzet Benad- rete. Hasan Arat, Ant Boz- kaya,Şerif Egeü, Erkut Yü- caoğlu. Genel Sekreter Ha- luk Tükel ve Dışilişkiler Danışmanı SoB Ozel. Erdal İnönü, babasının diabetie sağhklı bir ömür ge- çirdiğini söyledi. (Fotoğraf: SAADET USLU) Dünya Diabet Günü kutlandı İstanbul Haber Servisi - "İnsülüTın kâşıfi F. Ban- ting'in doğumgünü olan 14 Kasım, önceki gûn Türkiye'de de Dünya Di- abet Günü olarak kutlan- dı. Tûrkiye Diabet Tedavi ve Eğitim Vakfı'nca The Marmara Oteh'nde dü- zenlenen toplantıda konu- şan Vakıf Başkanı Temel Yılmaz. Cumhurbaşkanı Sükyman Demirel'in in- sülin satın alamayan tüm çocuklara devletin olanak sağlaması yönündeki açıklamasına karşın bu konuda yeterince aşama kaydedılemedığini belirt- ti. EskiSHP Genel Başka- nı Erdal İnönü ise babası İsmet Inönü'nün de şeker hastalığı ıle yaşamı bo- yunca sağhklı ve disiplin- li bir ömür geçirdiğini be- lirtti. 6 Savaş istemiyoruz' H Baştarafı 1. Sayfada Olası bir savaş duru- munda tncirlik Üssü'nün kullanılması ıçin ABD'den birtalep gelmediğini, böy- le bir istem durumunda ka- rar yetkisınin TBMM'de olduğunu anımsatan Ece- vit, Incirlik'te bir hareket- lilik olduğunu, ancak an- laşma hükümlerinde belir- tilenden fazla sayıda asker ve uçağın üste bulunmadı- ğını kaydetti Başbakan Yardımcısı. ABD Dışişleri Bakam Madeleine Alb- right'ın konuyla ilgilı ola- rak Israil'e kadar ziyarette bulunurken "müttefiki Türkiye'ye uğramaması- nı" eleştırerek sitem etti. BülentEcevıtKKTC'de. konuya ılişkin sorular üze- rine, ABD'nin tncirlik Üs- sü'nün kullanımı konusun- da henüz bir istemde bu- lunmadığını belirterek, " Eğersaldın amacıylaböy- le bir talep gelirse, karar TBMM'ye ait olacakür" dedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin, ABD'nin olası bir operasyonda, In- cırlik Üssü'nü kullanma yolunda talebi olmadığını belirterek "Bu talepolsabi- le, izni ancak TBMM ve- rir" dedı. Sezgin, Antal- ya'da gazetecilerin sorula- nnı yanıtlarken şunlan söyledi: "ABD'nin İncirlik Hava Üssü'nü Irak'a karşı kul- lanmasına ilişkin Milli Sa- vunma Bakanlığı olarak bi- zün izin vermemiz söz ko- nusu olamaz. İndriik'le U- gili ABD'nin bir talebi de olmadı. Eğer kullanmakis- tenir ve izin verilmesi gere- kirse,buda TBMM'ninisi- dir. İzni TBMM verir" Irak'ın kendı halkının sorunlarına çare bulması- nın zorunlu olduğuna işa- ret eden Sezgin, Türki- ye'nin Kuzey Irak'ta yaptı- ğı operasyonlann bu ülke- mn toprak bütünlüğüne karşı bir hareket olmadığı- nı kaydetti. Türkiye'deki gelir adaletsizliği en çok İstanbul'da göze çarpıyor lnsan fotoğraflarıEkonomi Servisi - Ge- lir dağıhmındaki adalet- sizliğin acımasızca ya- şandığı yer İstanbul. Fi- nans merkezi kimliği ka- zandırmak için her gün birbirinden yüksek plaza- lann dikildiği, bu kentte parlak ışıkJann hemen ar- kasında yoksulluk yaşa- nıyor. tstanbul'un arka yüzünden yansıyan man- zara ürkütücü boyutta. Iş- te kentin varoşlanndan bir kaç fotoğraf: Can ailesi: Şışli Çağlayan'dayaşa- yan Can ailesi ayda 23 milyon lira gelir ile yaşa- maya çahşıyor. Sigara iç- mesi nedeniyle 8 yıl ön- ce bir bacağını, daha son- ra da diğerini kaybeden Nurettin Can, bugün evden dışan çıkamı- yor. Nurettin Can'ın eşı SaideCan, 23 milyon lira aylıkla sabun fabri- kasında çalışarak evin geçimini sağlıyor. Yaşadıklan tek odalı ye- re 8 milyon lira kira ödüyorlar. Hem yatak, hem oturma. hem de yemek odası olarak kullandıklan tek oda- Gelir dağdınutıda ürküten uçurum • Baştarafı 1. Sayfada 1987'den bu yana yoksullann sayısı her yıl gıderek artıyor. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) uzmanı Recep Dumanlı'nın araştır- masına göre 1987 yılında 7.5 milyon olan yoksul sayısı, 1994"te yüzde 31.84 oranın- da artarak 10 milyona ulaştı. Dumanlı'nın araştırmasına göre, yüksek büyüme hızına rağmen yoksullann sayısı giderek artıyor. Yoksulluk, kişinin yaşamını sürdürebilme- si için günlük asgari alması gerekli kalori mıktan ve bunun için yapması zorunlu olan gıda harcamasıyla ölçülüyor. Günde 2 bin 500 kalori almaya parası yetmeyenler yok- sul sayılıyor. BM Türkiye Daimi Koordinatörü Panl van Hanswijck de Jooge'un Diyarbakır'da düzenlenen "Türkiye'de Yoksulhığu Önle- me Stratejfleri" toplantısında verdiği ra- kamlara göre Türkiye'de 10 milyon kişinin günlük geliri 1 dolann altında. Jonge, Mar- mara ve Ege bölgelerinde yoksulluk oranı- nın yüzde 1,4; Doğu ve Güneydoğu'da ise bu oranın yüzde 30'a çıktığım belirtiyor. Türkiye'de 1994 yılı verileri üzerinden milli gelirden alınan paya göre en düşfik gelir grubu ile en yüksek gelir grubu ara- sındaki fark 11 katı aşö. Milli gelirden en düşük ve en yüksek payı alan iki grup ara- suıdakı farkın 10 katı aştığı ülkeler arasın- da yer alan Tanzanya, Lesotho, Kenya, Se- negal, Panama, Şiü. Honduras'ta yaşanan kanşıklıklara işaret ediliyor. lannda ev sahibinin kira arttınna tehditlerine karşı isyan ediyorlar. Etin tadını unuttuklannı söyle- yen Nurettin Can, "Türkiye böyle nereyegidecek? Bizimkisi vaşamak değfl" diyor. İki kızlanndan birisi- ni evlendiren ve onun yardımlany- la yaşam savaşma yenik düşmeme- ye çalışan Nurettin Can, diğer kız- lannı da okutabilmek için Sam- sun'daki annesinin yanına gönder- mek zorunda kalmış. Karakaş ailesi: Kâğıthane Belediyesi'nde çöp toplama işinde çalışan Ramazan Karakaş ayda 23 milyon lira maaş alıyor. 5 çocuklu Karakaş, geçine- bilmek için gündüzleri de bir kah- 'Bu kış zor geçecek' diyen Başbakan Yılmaz'a memurlardan yanıt 'Bahangöremeyecelder'ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu' na (KESK) bağh sendika- lar, Ankara, İstanbul, Iz- mir, Adana başta olmak üzere yurdun birçok ye- rinde yaptıklan eylem- lerle çalışanlardan feda- kârlık isteyen hükümeti protesto ettı. Kamu çalı- şanlan, "Bu kışzor geçe- cek" diyen Başbakan Mesut Yılmaz'a, "Me- sut bahan göremeye- cek" sloganıyla yanıt verdi. Binlerce kamu emek- çisinin katıldığı eylem- ler olaysız sona ererken Diyarbakır'daki eyleme izin verilmedi ve 50 ki- şi gözaltına alındı. Gö- zaltına alınanlar arasın- da KESK Genel Yöne- tım Kurulu üyeleri ve Diyarbakır şube başkanı ve yönetım kurulu üye- leri de bulunuyor. KESK'e bağh sendi- kalar, dün Ankara, İs- tanbul, lzmir, Adana, Bursa, Mersin, Iskende- run, Kocaeli, Gaziantep, Samsun, Sıvas, Trab- zon, Hatay, Kaysen, Es- kişehir, Çanakkale, An- talya, Zonguldak'ta dü- zenledikleri eylemlerle, yüzde 30'luk maaş artı- şına karşı KESK'in ta- raf olarak kabul edilme- sini istedi. KESK'e bağh sendi- Binlerce kamu emekçisi >ıırt genelinde düzenledikleri eylemlerle çalışanlardan fe- dakârhk isteyen hükümeti protesto etti. (Fotoğraf: KUBlLAY TÜNTÜL) kalara üye yaklaşık bin kamu çalı- şanı Kızılay Meydanı'nda oturma eylemi yaptı. "ÖzeDeştirmeye geçit yok", "Mezarda emeklüiğe hayır", "Sadaka değü toplusözleşme", "Kahrobun IMF.bağunsızTürkiye'' sloganlannı atan protestocular, yak- laşık yanm saat süren eylemin ar- dmdan dağıldı. KESK üyesi yaklaşık bin kamu emekçisi, 55. hükümetin yapacagı yüzde 30'luk zammı protesto etmek için dün Kadıköy lskele Meyda- nı'nda oturma eylemi düzenledi. KESK Genel Başkanı Siyami Er- dem, grevli toplusözleşmeli sendika hakkı için mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduklannı belirtti. Yılmaz hükümeti Izmır'de de ka- mu çalışanlannca protesto edildi. KESK lzmir Şubeler Platformu Dö- nem Sözcüsü SES lzmir Şube Sek- reteri Mevlüt Ülgen, 55. Yılmaz hü- kümetinin çalışanlara yönelik saldı- nlannın sürdüğünü belirterek "Ka- zanılmış haklanmızı geri alma>ı he- defleyen Personel Rejimi Yasası ve toplıısözleşme,grev hakkı içermeyen sendika yasası hazıriıklan sürüyor. Biz bu yasanın çıkmaması için etkin- liklerimizi sürdüreceğizr> dedi. KESK üyesi memurlar Adana ve Mersin'de de oturma eylemi ile hü- kümeti uyararak "Sadaka değü top- hısözieşme istiyoruz" dediler. 11 Aralık'ta işbırakmaya hazırla- nan kamu çalışanlannın eylemleri sürüyor. Dün Mersin ve Iskenderun'da bu- lunan KESK üyesi memurlar oturma eylemi yaparak yüzde 30 zammı protesto ettiler. Hatay'ın lskenderun ilçesinde de KESK'e bağh 200 dolayında memu- run ise Kanatlı Caddesi'ndeki Ha- vuzlu Çarşı olarak bilinen araç tra- fiğine kapalı bölgede oturma eylemi yapmak isteğine polis izin vermedi. vehanede öğlene kadar günlük 1 milyon lira kar- şılığı çahşıyor. "Günde 10 ekmek yiyoruz" diyen Karakaş ailesi, yalnızca ekmek için günde 300 bin lira harcıyor. Ayda 150- 200 bin lirahk et alabil- diklerini söyleyen Rama- zan Karakaş. henüz kö- mür alamadığı için topla- dığı çöplerden ayıkladığı tahta parçalannı eve geti- nyor Acar ailesi: Haliç Köprüsü üzerin- de kâğıt helva satarak, günde bazen 1, bazen 2 milyon lira kazanan Dur- sun Acar, üç çocuğu ve babası ile 2 oidalı bir evde yaşıyor. Yaşam standart- lannı, "öbneyecek kadar" ölçüsü ile değerlendiren yoksul ai- lelerden bin olan Acar ailesi henüz odun-kömür alamamış. Kışm gel- mesiyle artan trafik, Acar ailesinin geçim kaynağı. Çünkü Dursun Acar, sıkışık trafikte daha çok kâ- ğıt helva satabiliyor. Et, süt, bal gi- bi temel gıda maddelerini tamamen unuttuklannı söyleyen Dursun Acar'ın eşi Ayse Acar, memleketlen olan Kasta- monu'ya dönmek istiyor. Sönmez ailesi: Taksı şoförlüğü yaparak geçinen Hüseyin Sönmez'in ailesi tek odal'ı, tavanı tahta parçalan, mukavva ile ka- patılmış tek odada yaşıyor. Sosyal güvencesi olmayan Hüseyin Sönmez'in iki ço- cuğu var. Günlük bakkal masrafinm 600-700 bin li- rayı bulduğunu söyleyen Nezahat Sönmez. ev sahibi- nin 6 milyon lira olan kira- yı 8 milyon liraya çıkarma- sından yakınıyor. Ayda ya- nm kilo et alabıldiklerini belirten Nezahat Sönmez, haftalık pazardan akşam sa- atlerinde alışveriş edebili- yor. Koç ailesi: Memur olarak çalışan Lokman Koç. babasına ait bir evde kira vermeden oturduğu için kendisini şanslı sayıyor. Ayda net 50 milyon lira maaş aldığını belirten Koç, yaşamalannı "mudze" diye nitelendiri- yor. Ayda 10 milyon lira elektrik, 5 milyon lira da su parası veren Koç, ayda 2 ki- lo et, 2 kilo tavuk ve 2 kilo da balık alabiliyor. Ortadi- rek gibi yaşamak için ayda net 100 milyon lira gelire ihtiyacı bulunduğunu belir- ten Koç, geçim sıkıntısı ne- deniyle sosyal faalıyetleri- nin tamamen bittiğini, tek eğlence kaynaklannın tele- vizyon olduğunu anlatıyor. Beyazdal ailesi: Seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlayan Beyazdal ailesi, bu yıl kömür alama- mış. Hem okuyup hem ça- lışan iki çocuğunun kazan- cı ile toplam 20 ile 30 mil- yon lira arasında bir paray- la geçinen ailenin hanımı tam bir yıl gıyecek hiçbir şey almadığını belirtiyor. Uluca ailesi: Sosyal güvencesi olma- dan marangozhanede çalı- şan Uluca ailesi, Fikirte- pe'de bir gecekonduda yaşı- yor. Ayda 30 milyon lira ile geçinmeye çalışan 4 çocuk- lu ailenin yalnızca aylık ki- ra masrafı lOmih/onlira. 2- 3 ayda bir yanm kilo et ala- bilen aile, haftalık pazardan giyinebiliyor. Avrupa'daki temaslannı sürdüren CHP heyeti Brüksel'e geçti Keskin: Kaostan 8ağ partiler sorumlu DÜSSELDORF(Cumhuriyet)- CHP Genel Sekreteri Adnan Kes- km, Türkiye'de gerçek anlamda li- beral parti bulunmadığı için laik ve demokratik cumhuriyetin savu- nuculuğunu sadece CHP'nm yap- mak zorunda kaldığını söyledi. Cumhuriyetin korunmasınm Tür- kiye'de bütün sorunlann önüne geçtiğini vurgulayan Adnan Kes- kin. bugün ülkenin ıçinde bulun- duğu kaostan sağ partileri sorum- lu tuttu. Almanya'nın Düsseldorf ken- tinde Ahnanya'daki Türk Işadam- lan Derneği ATtAD'ın verdiği ye- meğe katılan Keskin, Türk işa- damlannın sorunlarmı dinledi. Da- vetliler arasında bulunan Alman Yeşiller Partisi'nin Türk asıllı mil- letvekili Cem Özdemir'in sorusu üzerine, CHP'nin parti bayrağında bulunan altı okvm statik ohnadığı- nı ve çağın gereklerine göre anlam kazandığmı belirtti. Keskin'in, Genel Sekreter Yar- dımcısı Mustafa Kul, Genel Say- man İsmet Atalay ve CHP Diyar- bakır II Başkanı Mesut Değer'le birlikte çıktığı Avnıpa gezisi sürü- yor. Avusturya. Almanya ve Hol- landa'daki temaslanm tamamlayan CHP heyeti, önceki gün Brüksel"e geçti. Brüksel'de Avrupa Parla- mentosu ve Sosyalist Grup yöne- ticileriyle bir araya gelen CHP he- yeti öğleyin büyükelçinin yemeği- ne katıldı. Keskin ve berabarinde- kiler, Brüksel gezisinı bugün ta- mamlayarak Paris'e geçecek. Pa- ris'te Avrupa Sendikalar Birliği Genel Sekreteri Peter Seidenck'le görüşecek olan CHP'liler Alman- ya'ya geri dönecek. CHP heyetinin beş ülkeyi kapsa- yan gezi programının ilk durağı Avusturya oldu. Viyana'da Avus- turya Sosyal Demokrat Partisi'ni ziyaret eden CHP'liler, daha son- ra Viyana Alevi Kültür Bırliğı, Sosyal Demokrat Halkçı Demeği ve Atatürkçü Düşünce Derne- ği 'nin düzenlediği toplantıya katıl- dı. Gezinin ikinci günü Alman- ya'ya geçen CHP'liler, HDF'nin 20. olağan genel kurulunda ve ge- nel kuruldan sonra düzenlenen şenlikte hazır bulundular. Ertesi gün Münih'teki Alevi derneğinde üyelerle sohbet eden Keskin ve be- raberindeki heyet, Stuttgart'taki çöp ve enerii sanrralı ile Mercedes Fabrikası'nı gezdi. Daha sonra Frankfurt'taki İG Metal Sendika- sı'nı ziyaret eden CHP'liler Opel Fabrikası'nda çalışan Türk işçile- rin sorunlannı dinledikten sonra Frankfurt Alevi Derneği ile sivil toplum örgütlerinin ortaklaşa dü- zenledikleri panelde konuştular. Frankfurt'tan sonra Bonn'a geçen heyet burada da SPD Genel Mer- kezı'ni ziyaret ederek Genel Sek- reter Müntefring'le^ki saat süren bir görüşme yaptılar. Çifte vatan- daşlık ve Almanya'daki Türk işçi- lerinin sorunlannı dile getiren Kes- kin, yabancı sorununun sağ parti- lerden çok sosyal demokrat parti- leri ilgilendirdiğini ve Alman va- tandaşhğına geçen Türklerin bü- yükbirkısmınm oylannın SPD'ye geleceğini umdukJannı belirterek "SPD Türklerin sorunlannı daha çok sahiplenmelidir" dedi. Adnan Keskin, Mustafa Kul, İs- met Atalay ve Mesut Değer'den oluşan CHP heyeti Solıngen'de de bir süre önce ırkçı Almanlar tara- fından evleri kundaklanan Genç ailesini, evinde ziyaret etti. Aynca Solingen'de Belediye Başkanı He- rulchric'le de görüşerek Alevi Kültür Merkezi'ndeki toplantıya katıldılar. Köln'deki Ford Fabrika- sı'nı gezerek Türk işçilerle sohbet eden CHP'liler, Paris'ten sonra Atatürkçü Düşünce Derneği Baş- kanı Dursun Aülgan'la bir araya gelecekler. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Memleketimden Manzaralar... Işte size bir pazar bulmacası. Başörtülü eşini "profo/co/"toplantılarınagetirme- yen, ama Fethullahçılann toplantılarını kaçırmayan bir vali... Tıpkısının aynısı iki vali yardımcısı. Yüzde 70'inin eşleri türbanlı ya da "kara çarşaf- lı" olan öğretim üyelerinin ders verdiği bir üniversi- te. Parmaklarda "günah " altın yerine gümüş yüzük- ler. Başörtülü öğretmenlerin ödüllendirildikleri "iyi hizmet" odülü ile onurlandırıldıklan liseler. Atatürk rozeti takan öğretmenleri şu sözlerle uyaran okul müdürleri: - Bu tür eğilimlerinizi kimseyle paylaşmayın! Bu- rada Atatürkçü olmak AllahsızlıkJa özdeştir... Bilin bakalım burası neresi? ••• Bulmacanın yanıtının çok zor olduğunu biliyo- rum. Çünkü benzer koşullar Anadolu'nun birçok kentinde geçerli. Ama yukandaki "rnanzara" Elazığ'a ait. Hani "bir dokun bin ah dinle" derler ya.. Kurta- nlmayı bekleyen Malatya'nın "manzara-i umumi- ye"sini gözler önüne serdiğim yazı üzerine çok mektup aldım. Kimisi o yazıdakilerin doğru, ama gerçeğin sade- ce bir bölümü olduğunu vurgulayan Malatyalılar- dan. Kimisi de oaşka başka yerterden. Özellikle de başka "yeni üniversite" kentlerin- den. Elazığ'dan gönderilmiş olanlann hemen hepsi de aynı noktanın altını çiziyor: - Malatya'daki yapı ile buradaki arasında fark yok! Elazığ Anadolu Lisesi'nde, Atatürk adının bile anılmadığı Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yapıl- mış geçtiğimiz yıllarda. Devleti temsil edenleresen rüzgârlara göre tavır değiştirmişler. Bazılarının eşlerinin başı Refah'ta kapalı, şimdi açık. Tıpkı Şener Şen'le bütünleşen nakarat gibi: - Açıyorum kapıyorum, ben bunu hep yapıyo- rum... Ama sonuç hep başarılı. Malatya'dakinin benzeri bir "cumhuriyet karşıtı" ortamın yaratıcısı olan sonımlular, bugün de yerle- rindeler. Değişiklık sadece Ankara'da... Anadolu'da ka- mışlar eğilmiş, rüzgârın dinmesini bekliyor.. Ve al- dığım mektuplardan birisi şu tümce ile noktalanı- yor: - Burası sanki başka bir ülke; kendimi Türkiye Cumhuriyeti sınırian içinde hissedemiyorum! • • • Valiler... Emniyet müdürleri... Rektörler... Dekan- lar... Milli eğitim müdürleri... Onlan oralara kim atadı? Onlan oralarda kim tutuyor? Ankara'da çıkarılan yasalar oralarda niçin geçer- siz? 12 Eylül Anayasası YÖK'ü icat etti. Cumhurbaş- kanına birçok önemli konum için "tek seçicilik" gö- revi verdi. Ve Özal da o yetkileri bir güzel kullandı. Şeriatçı rektörler, şeriatçı valiler ve Atatürk roze- tini ancak yüreğinde taşıyabilen insanlar dönemı o koşullann ürünüdür. Ozal telkin etti, YÖK önerdi. YÖK önerdi, Özal atadı... Ve genç üniversrteler çağdışılığa teslim edil- di. Üniversitenin Anadolu'ya ışık götürmesi bekleni- yordu. Anadolu'daki üniversite. ışığın yok edilme- sinin yeni bir aracı gibi kullanılmaya başlandı. YÖK pisledi, şimdi temizleyemiyor. Mersin Üniversitesi gibi göğüslerde Atatürk ro- zetinin onuria taşındığı çağdaş kurumlarla uğraşı- yor. • • • Yılmaz... Ecevit... Cindoruk... Ve bütçe görüşmeleri sırasında "Genelkurmay'ı Milli Savunma Bakanı'na bağlayalım" diye tafra atan ucuz milletvekilleri. Böyle bir öneriyi yapmak için önce sivillerin as- kerierden daha saygın bir duruma gelmesi gerekir. Bunun önkoşulu ise bellidir. Kendi görevini yapmak!.. Anadolu'yıı başka bir devlet görünümünden kurtarmak!.. Kendi görevini yapmayanın ne saygınlığı olur, ne de başkalanna dönüp "Benim işime kanşma " deme hakkı. Hâlâ iktidarda "çirkin ortaklık" mı var ki, on- ların zihniyetini temsil edenler Anadolu'da devleti temsil ettirmeyi sürdürüyorlar? Özfatura yine sucladı 'Yağmurdereli hukuka aykın serbest bırakıldı' İstanbul Haber Servisi - Yazar Yaşar Kemal ve avukat Eşber Yağmurde- reli için bir süre önce ha- karetlerde bulunan tzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatu- ra. kendisı hakkında suç duyurusunda bulunan avukatlan "İzmir'debölü- cülerin devamlı olarak a\ u katlığını yapan >« o ko- nuda faaliyet gösteren tip- ler" olarak nitelendirdi. Özfatura, kendisine olumlu ve olumsuz tepki gösteren 1500 kişiye de mektup gönderdi. Müstakil Sanayıci ve İşadamlan Derneği'nin (MÜSİAD) önceki gece düzenlediği gecede konu- şa Özfatura, Eşber Yağ- murdereli'nin serbest bı- rakılmasının hukuka ay- kırı olduğunu ve CMUK'a da uymadığını savunarak "BaO istiyor di- ye ara formül buldular" dedi. 1Ü Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden 11 öğretım görevlisinin bir deklaras- yon yayımladığını, bu deklarasyonda Yaşar Ke- mal'in eserlerinin hiçbir edebi değerinin olmadığı- nın belirtildiğinı ıddıa e- den Özfatura, Yaşar Ke- mal'in "DerSpiegel" der- gısinde yayımlanan yazı- sında Atatürk başta ol- mak üzere, ülke yöneti- minde bulunmuş herkese ağır bir şekilde hakaret et- tiğini öne sürdü. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunan avukatlan "İzmir'debölü- cülerin devamlı olarak avukatuğmı yapan veo ko- nuda faaliyet gösteren tip- ler" olarak nitelendiren Özfatura, medya veya yargı baskısıyla kendisini kimsenin susturamayaca- ğını söyledi. Özfatura bir başka açıklamasında ise şunlan söyledi: "Yaşar Kemal ile ilgili, bana sırf ideolojik saplan- tılan açısından saldıranla- ra, rahmcdi Uğur Viumcu ve Aziz Nesin'in bu konu- da yazdıklannı okumala- nnı tavsiye ediyonım. Kullandığımız üslup ağır mı kaçmış?*1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle