Katalog

7 AĞUSrOS 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Edebiyatçılar Derneği'nin uyarısı • A\KARA(Cumhuriyet Bürosu) -Edebıyatçılar Derneği. eski Külfür Bakanı Agâh Oktay Güner'in 3.5 aylık dönemde bakanlık kaynaklannı "milliyetçi vakıf v e derneklere hibe ettiğini" belırterek REFAHYOL hükümetinde de bu kaynak aktanmlannın süreceği uyansında bulundu. Dernek tarafından hazırlanan ve ANAP'lı Kültür Bakanı Güner döneminde toplam 40 milyar lıra kaynak aktanlan yerlen gösteren listede, Türk Ocaklan Genel Merkezı ve İstanbul Şubesı, Jürkıye Yazarlar Birliği. Türk K.iilturüne Hizmet Vakfı ıle çok sayıda belediye bulunuyor 'Kaımı yönetimi dağılacak' • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekreterı Adnan Keskin. hükümete kanun hükmünde kararname (K.HK.) çıkarma yetkisı verenyasayı eleştirerek "Yetki yasasına dayanılarak çıkanlacak kanun hükmünde kararnamelerle kamu yönetimi ve personeli darmadağın edılecek" dedi. Keskın dün düzenlediği basın toplantısında. TBMM'dekabuledtlen, ancak Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel tarafından ıncelemeye alınan yetki yasasıyla. asıl hedefin kamu kuruluşlannın yönetımine ve kilit poktalarına hükümetin yandaşlannı yerleştirmeyi amaçladığını vurguladı. Erbakan'm koruma terörü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakanlık Basın Müşavırının komaya girmesine neden olan Başbakan Necmettin Erbakan'ın RP'lı gönüllü korumalan. protokol yolunda bır kaza daha >aptılar. Geçen hafta Çankaya Köşkü'nden uıerkeıı yaptıklan kazada Basın Müşavırı Nazır Özsöz'ün ağır yaralanmasına neden olan gönüllü korumalar. Atatürk Bulvarı üzerinde Mercedes marka bırotomobile çarptı. Kaza sonucu, koruma otosu ve Adnan Özçürümez adlı yurttaşa ait özel otomobil hasar gördü CHP'li kadmlarm açıklaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPGrup Başkanvekılı Oya Araslı ve İznıır Mılletvekılı Bırgen Keleş. basında kadın milletvekillerinın kadın haklan konusunda hareketstz kaldıklan yolundaki haberlere karşılık bır açıklama vaptılar. Araslı ve Keleş, Türk Medeni Yasası'nda kadın erkek eşıtlığinı sağlamaya yönelik değışiklik ıçin yaptıklan çalışmalar hakkında bilgi verdıler. Kaçak kömür kullanımı P Haber Merkezi - Kaçak ljömür kullanımında aygulanan denetimlerin arttınlacagı ve cezai uygulamalar getirileceği bildirildi. Kaliteli Kömür Sanayicıleri ve İthalatçılan Derneği (KİSAD) yetkililerinden alınan bilgiye göre konut. apartman ve sanayı kuruluşlannda yapılan denetimlerde kaçak torbalanmış. eksik belgeli kömürlere el konulacak ve bu işlemlerle ilgili tüm masrafiar bu kömürleri satın alan kişiden düşülecek. KİSAD yetkıhleri, Çevre Kanunu geregince kaçak kömür kullanan kişilere 32 milyon. kuruluş ve işletmelere 96 milyon. şirketlere 160 milyon lira para cezası uygulanacağını bildirdıler. Sevk gerginliği • İstanbul Haber Servisi - Eskişehir Cezaevi'deki tutuklu ve hükümlülerin Gebze yenne Ümraniye Cezaev i'ne gönderilmek istemeleri üzerine çıkan gerginlık sürüyor. Eskişehir Cezaev ı yönetıcilennin tutuklu ve hükümlüleri "Biz zorla sevk yapmayız. istemezseniz burada kcalırMnız" diyerek uyardığını belirten Haikın Hukuk Bürosu avukatlanndan Metin Narin. bakanlığın sevklerle ilgili genelgesini eleştırdi. Sendikalar, yayımladıklan mesajlarla DYP Genel Başkanı Çiller'i istifaya çağırdılar İşçiden Çifler'e protestoHaber Merkezi - Sendi- kalar, işçılerı u kan emici" dıye nitelendıren DYP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'i istifaya çağınrken Şeker-İş Sendikası"na bağlı işçiler, DYP Etimesgut llçe Baş- kanlıgı'na yürüyerek Çil- ler'i protesto ettiler. tstan- bul'da Tuzla Deri-lş Şube- sı. protesto için Kaynarca SSK önünde vizite eylemi yaparken Yol-lş Sendikası Kayseri Şubesı üyeleri Çil- ler'e telgraf çekerek tepki- lerını dile getirdiler. Etimesgut'takı şekerfab- nkalarında çalışan 500 ış- çi, topluca DYP llçe Bina- sı'na giderek Tansu Çil- ler'ın açıklamalarını pro- testo ettiler. Şeker-Iş Sen- dikası Ankara Şube Başka- nı Sdahatrin İnce, Çiller'ın açıklamalannı büyük birta- lıhsizlik şeklinde nitelen- direrek. **Bu düşünceler bundan sonra da devam ederse, ülkesinin menfaat- lannı her şev in üzerinde h> tan tüm Şeker-İş emekçile- ri, buna duyarsız kalmaya- caktır. Çiller, karşısında Kendilerini kan emicikr olarak niteltv eıı l)\ P Gend Başkanı Tansu (, iilere karşı tepki gösteren işçiler, DYP Etimesgut İlçe BaşkanlığTna > ü- emekçüen bulacaktır dı- njdii. İstanbul'da Tuzla Deri-fş Şubesı, protesto için Kaynarca SSK önünde vizite eylemi vaptı. (Fotoğraf: ERZADE ERTEM) tstanbul'da da Tuzla Deri-Iş Şubesı. baş- ta Tansu Çıller'in işçilere yönelik sözlerı ol- mak üzere son günlerde işçilere yapılan sal- dınlan protesto etmek için dün Kaynarca SSK önünde vizite eylemi yaptı. Yeterınce örgütlüolamadıklan için haklannı alamadık- lannı belirten işçiler, "Düşündüklerimizitek tük cdız sesler olarak dile genrmiş, hep bir ağızdan havkırıp güriememişiz. Biz sessiz kaldıkça dişimiz hrnagımız ile faürikrJrdigimiz kazanımlanmıza, örgütierimize, kurumla- nmıza saJdırmaktadıriar" dedıler. Birçok şıkâyetlenn olmasına karşın 25 milyon kı- şiye hizmet veren SSK'nin başlıca sosyal güvenlik kuruluşu olduğunu belirten işçiler şunlan söyledı: "Son zamanlardaki bütün ikfidarlar. sağlık ve sosyal güvenliğin tanıa- men ö/tlleştirilmesini veya tabanı genişleti- lerek yapılacak kamu sigortacılığı iie fonla- nn tamamını özel sektöre kaynak vapacak. sermaye pivasalannı canlandıracak reform- lar peşindedirler.Genel bütçeden sağlık vesos- yal gü\enüğe av nlacak payi en aza indirmek. sağlığı özelleştirerek. emeklilik koşullannı zorlaşOrarak, sosyal güvcnliği kamu > üküm- lügü olmaktan çıkararak,sosval gü\enliğe en çok ihtiv aç du> an bizlerin \annlanna ipotek kovmak istemektedirler." Tuzla Den-İş Şubesı yetkilılerı ayrıca. Ko- puziar Den AŞ'de çalışan ve ış akıtlerı fes- hedılen 35 ışçinin haklan geri verılene ka- darmücadelelerinı sürdüreceklerinidekay- dettiler. Yol-lş Sendikası Kayseri Şubesi üyeleri de ışçilerle ilgili açıklamalan nedenıyle DYP li- deri Çiller'e protesto telgrafı çektıler. 2 No'lu Yol-lş Sendikası Kayseri Şubesı Başkanı Fa- nık Ozgün. hazırlanan telgraf metmlerinin dün ışyerlerındekı sendıka üyelenne dağıtıl- dığını belırterek "İ'yeleriıniz telgraf metni- ni imzaladıktan sonra teker teker DYP Ge~ nel Merkezi \e DtşişJeri Bakanlıgı'na çekiyor" dedi. Türkıye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayn Işçılen Sendikası (TEKSlF)Ge'nel Başkanı Zeki Bolatyaptığı yazılı açıklamada. Çiller ıle Meral arasında geçen konuşmaların Türk ışçı camiasını derınden yaraladığını söyle- dı. Çıller'in "Kamu işcileri ve SSK kanımı- zıemiyor'"şeklındekı sözlerının kamuoyun- da olduğu kadar ülkedekı 100 bini aşkın tekstil ışçisını temsıledenTEKSlFcamiasın- da da büyük tepkıye yol açtığını kaydeden Bolat. şunlan söyledı "Gücünü halktan alan çalışan kesim,cum- huriyet tarihinde hiçbirzaman bu kadar ağır bir itham altında kalmamıştır. Benim me- murum. benım ışçım. benım emekhm' di- yen bir başkandan sonra, DYP'nin başında, "Işçı kanımızı emıyor'dijen birgenel başka- nın bulunması, parti \e millet açısından son derece acı bir olavdır." Hak-ls Genel Eğıtım Sekreteri YusufEn- gin. emeğe ve üretenlere karşı mücadele ıle bir verev an lamayacağının görüldüğünü be- lırterek, " İ Ikenin ekonomik »e sivasi karar- larım işçiler değil, sivasetçiler almışlardır. Harta üretenlerin. işçilerin ve memurtann görüşünü alacak hiçbir divalog ve kurumsal sistem de oluşmamıştır. Dolav ısı\ la ülkemiz- de gelinen noktadan işçiler degil. siv asetçiler sorumludur." DlSK'e baglı Genel-lş Sendikası Genel Sekreterı AtilaÖngeldeÇıller'ın işçiler için kullandığı "çirkin** sözienn Türkıye"deki genel kirliliğin ıfadesı olduğunu söyledı. Ongel. şunlan söyledı: "Çiller,emekçilerin prim öde>erekoluştur- duklan SSK ve tasarruf fonlannda niriken trilyonlarca liravı rantivect çevresine peşkeş çekmek için hukuku da hiçe savnıaktadjr. SSK fonlanm villarca ucuz ka>nak olarak kul- lanıp batağa sürükleyen. KİT'leri halkın gö- zünden düşürmekiçin \ üksek fai/Je borçlan- mava /orlavan ve zarar ettiren işçiler degil- dir. Çünkü ülkenin vönetim sorumluluğu hiçbir zaman işcilerde olmamıştır." Türkiye Yol-lş Sendikası'nın yaptığı ya- zılı açıklamada da Çiller istifaya çağrılarak. "Çiller'in sö/leri işçi haklarına sav gızbktır. Çiller'in görevinden avnlnıası en hayırlı ha- reket olacakfir" görüşüne yer venld'ı. Tek Gıda-lş Sendikası Genel Başkanı Or- hanBalta, kımsenın kamuçalışanlannı "kam- bur" olarak nıtelemeye hakkının bulunma- dıgını belırttı. Çiller işçiyle köylüyü, TÜSİAD'la TOBB'u karşı karşıya getirmeye çalışıyor 'TUSIAD yanhş siyasetin kulübü 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Türk-lş Başkanı Ba>ram Meral'fe yaptığı görüşmede, ışçi ve işadamlannı "kan emiciler'* diye nitelendiren DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, çalışanlara ve sanayicıye saldırmayı sürdürdü. Çiller. Meral'le tartışmasına neden olan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ndeki geçıci işçilerin atılacağı mesajını verirken. "Eğergeçici işçilerin görev süresini uzatırsak. kövlüve hizmet götüremeyiz. İşçiye para ödemekten köylüye hizmet götüremiyoruz" diyerek işçilerle köylüyü İcarşı karşıya bırakmaya çalıştı. Çiller. Türk Sanayici \e Işadamları Derneği'ne (TÜStAD) tepkilerinı de, "TL'SİAD yanhş siyaset yapan bir zengin kulübü haline geldi" sözleriyle sürdürdü. Çiller, dün DYP'li devlet bakanları Ajfer Yılmaz, Ufiık - Söylemez. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalun Erez ve ekonomi bürokratlanyla bir araya geldiği toplantının çıkışında yaptığı konuşmada. TÜSİAD ve işçilere saldırmayı sürdürdü. Meral'le geçen hafta yaptığı t/JN&S/NE fNAUACA&Z 2 toplantıda, işçiler ve ışadamlan için "kan emiciler"ifadesini kullanan Çiller'e önceki gün TÜSİAD'dan "Üretenin " düşmanı" diye yanıt geldi. Çiller TÜSİAD'ın açıklamasına ilişkin sorular üzerine. "TÜSİAD yanhş, yanlı politika yapan bir zenginier kulübür" dedi. Çiller şöyle devam etti: "TÜSİAD zengin kulübü olabilir. Şu veya bu partive destek verebilir. Siyasete gireeeklerse, keşke TÜSİAD partisini kursunlar. girsinler. Biz Anadolu sermayesine, küçük ve orta bov işletmelere (KOBİ) destek \eri>oruz. KOBİ'ler kredilerin v üzde 4'ünü alırken, üretimin yüzde 90'ını yapıyoriar." Işçiye takıy>e Işçinin, memurun. köylünün. esnafın hükümeti olduklarını sav unan. "İşçi bizim baş tacımızdır" diyen Çiller, "işçiye düşman ülukJan" vönündeki eleştırilenn doğru olmadığını öne sürdü. "Çalışanın dostu>uz"diye açıklama yapan Çiller. işçiyle köylüyü karşı karşıya getirmeye çalıştı. Türk- lş Başkanı Meral'in Köy Hizmetlen Genel Müdürlüğü'ndeki 40 bin geçici işçınin görev sürelerinin uzatılmasını istediğini belirten Çiller, "Köy Hizmetleri'nde işçinin parasını ödemekten köylere hizmet götürülmüvor" dedi. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün. akaryakıtı. makinesi olmadığını belirten Çiller. "İşçiye para ödemekten, köylümüze hizmet götüremi>oruz" dedi. ÇiUerV TOBB^dan destek" DYP'ye yakınlığıyla bılinen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğ'ı'nın(TOBB) Başkanı Fuat Miras da. "İş âleminin resmi temsikisi bizjz" sözleriyle Çıllerı destekledı Sanayi Bakanı Erez'ın daha önce başkanlık yaptığı. DYP'nin en büyük destekçilennden bıri olan TOBB'un yeni başkanı Miras. dün Çiller'e yaptığı ziyarette şöy le konuştu: "TÜSİAD, MÜSİAD sivil toplum örgütlendir. Son zaınanlarda TÜSİADdan 20 kışı, Odalar Birliğı'nden 20 kişi" falan denivor, aynm vapılıvor. Bilinmelidir ki. iş âleminin en büyük temsikisi biziz." TÖBB heyetı. hem Çıller'e. hem de Başbakan Necmettin Erbakan'a ekonomik konulardaki görüşlerıni ıçeren bir rapor sundu. Raporda. ekonomideki önceliğin üretıme verilmesi gerektiği vuraulandı. IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: [email protected] Ben Egeliyim. Üzüme daya- namam. Ne kadar yesem doy- mam. lyisini kötüsünden ayırt ederim. Daha iyisini aramaktan geri kalmam. Bağcının, kendi eliyle bana (bizlere) iyi üzümler verenini severim. Uzüm yeme- me engel olan bağcıyı sevmem. Ama dövmem de. Daha iyi bir bağcı aramayı yeğlerim. Aslında benim için önemli olan üzüm. Bağcı umu- rumda bile değil. Bağcının adı- nın Süleyman, Mesut, Bülent, Deniz, Necmettin olması beni çok da ilgilendirmiyor. Bağcı Süleyman'dan çok da- yak yedim. Bağcı Mesut'un ba- bası yuzünden tam on iki yıl üzü- me hasret kaJdım. Bülent'in bağ- cılığını destekledim. Ama onun bağcılığı sırasında da "Sen üzü- mün fazla iyisini anyor, halkın daha iyi üzümler yemesi için propaganda yapıyorsun" diye hapisleretıkıfdım. Tam 27 yıldır bağcı olmak için çabalayan Necmettin Emmi, ge- çenlerde başbağcı oldu. Bu Nec- mettin Emmi'yi iyi tanınm. 27 yıldır, üzüm yemeye meraklı bir gazeteci olarak ardı sıra dağlar taşlaraşmışım. Bana "Gâvur" \z- Üzüm Yemek, Bağcı Dövmek mir'in kütür kütür üzümleri ye- rine, Arap çölünün yapış yapış "hurma"sın\ kakalamaya çalı- şacağını bilirim. Oyüzden, bağ- cılıkla uzaktan yakından ilgisı olmayan bir kadıncağızı yede- ğine alıp başımıza başbağcı ol- masından hiç hoşlanmadım. Korkarım bizim bağ kütükleri bu bağcının elinde bakımsızlıktan kuruyacak, üzümün kendi kadar vazgeçilmeztürevlerinden, sir- keden, şerbetten, şuruptan, şa- raptan mahrum kalacağız. Ama gene de onu dövmeyi hiç düşünmedim. Gerçek ve iyi bir bağcıya kavuşuncaya ka- dar, var olan bağcı adayları ara- sında ille de bir tercihte bulun- maya niyetim yok. (Laf aramızda, ufukta iyi bir bağcı adayı da yok. Gerçi Ufuk diye yeni bir bağcıdan söz edi- liyor. Ama o da daha pek genç, çelimsiz. Üstelik o şimdilik ar- kadaşlarıyla iyi üzüm yetiştirme yöntemleri üstüne tartışmakla meşgul ve tartışma süreceğe benziyor). Necmettin Emmi, bağın başı- nayeni geçti. Geçtiğinden bu ya- na da hep bir şeyler yapıyor- muş gibi esip gürlüyor. Kimileri saçma. Geçenlerde "Size iyi üzüm yedirmek için kaynak bulmak gerek. Bu yüz- den bağ evinde ne varsa satıp savıp kaynak bulacağım" diye tutturdu. Aklı erenler ayağa kalk- tı. "Yahu emmıoğlu Necmettin etme eyleme. Kabı kacağı, kaz- mayı küreği, bağ bıçkısını, bağ traktörünü, şıra teknesini, üzüm presini satarsan seneye ne halt ederiz" dediler. Ama o şimdilik, bildiğini okuyacağa benziyor. Ama benim derdim hep üzüm yemekte. Bağcıyı da dövmek üzere değil, bana üzüm yedirıp yedirtmeyeceğine bakarak de- ğerlendirmeyi yeğliyorum. Geçenlerde bağ bekçilerin- den bazılannın işleriniyapacak- larına namaza niyaza durdukla- rından dolayı işten atılmaları gündeme geldiydi. O zamanlar bağcıbaşı olmayan Necmettin Emmi, buna şiddetle karşı çık- tıydı. Şimdi başbağcı olunca bu bekçilerin işten atılmalanna "He" demiş, onay vermiş. Haydaaaa, kimileri ayağa kalk- tı. Tutturdular, "Necmettin Udö- nüşü yaptı, Necmettin U dönü- şü yaptı" diye el çırpmaya. Işte buna aklım ermedi. Nec- mettin Emmi, bu noktada U dö- nüşü yaptıysa iyi etti. Bağı bek- leyecekierine kendi öteki dün- yalarının derdine düşmüş bek- çilerin işten atılmalan iyi midir kö- tü mü? Soru bu. Bence iyi. Bağ iyi korunur. Ben de (biz de) üzüm yeriz. Ya U dönüşü yapmasay- dı ne olacaktı? Bizim bağın ötebaşında (Gü- neydoğusu'na düşüyor) yaşa- yanlarla, kökleri epey eskilere uzanan kavga var İş çığınndan çıktı, kan dökülmeye başladı. Hatta o yüzden o bölümdeki bağları bekçiler yaktı. Orada oturanlar da bizim buralara göç etmek zorunda kaldılar. Bağın o kesiminde kan gövdeyi götürü- yor. Şimdi bağcıbaşı Necmettin Emmi'nin "Bukavgayı, acepne eder de bitirihm" gibisinden ba- zı arayışlara girdiği anlaşılıyor. Olur mu? Bilemem. Becere- bilir mi? Sanmam. Ama bağın o bölgesindeki kan dursa. kavga bitse iyi olur mu? Bak bu soru- nun yanıtını iyi bilirim: Çok iyi olur! E, şimdi Necmettin Emmi bu işe kalkıştı diye ona karşı çıkmak niye? Niye onu döveyim ki? Ben üzüm yemek istiyorum. Süley- man Baba bağcı iken bu işi çö- zecekmiş gibi bir efelendi. bir kostaklandı, ardından fos çıktı. Mesut'un zaten niyeti yok. Şa- ir bağcı Bülent Bey'den al Me- sut kadar. Bugün Necmettin Emmi'ye stepnelik yapan kadıncağız ise zaten "Tak söyleyip, şakyaptır- ma" dümenıyle kan göllerini bü- yüttü, bağın oralarını iyiden iyi— ye kuruttu. Necmettin Emmi başbağcı olarak şimdi bu konuda bir şey- ler yapacakmış gibi ortalığa çık- tı. inşaallah yapar. Sanmıyorum, ama inşaallah yapar. Üstelik bi- liyorum, oralarda iyi üzümler ye- tişir. Ben üzüm yemek istiyorum. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bismil'de Vurgun Diyarbakır'ın Bismıl ılçesındekı 'hububat alımla- n'nda yapılan vurgun. kaç milyar liradır? Bu sayı kimilerine göre 200-300 milyar, kimilerine göre 500 milyardır... Kimın cebine gitmiştır bu milyarlar? Ağaların, şeyhlerin. şıhların. korucuların ve kimi çı- kar gruplarının... Bugün, vurgunun en yoğun olduğu yörelerın başın- da Güneydoğu geliyor. Daha birkaç yıl önce yıne Di- yarbakır'ın Bismil ilçesinde 'tütün vurgunu' yaşanmış, birilerı milyarları götürmüştü. O zaman yıne fatura Te- kel'in tütün eksperlerıne çıkarılmıştı. Bismil'deki 'hububat vurgunu'nda yine TMO Şu- be Müdürü Osman Yaşar, memurlar Abdülkadir Polat, Şakir Özer, Kâmil Arslan başta olmak üze- re 15 kişı gözaltına alınıyor. Acaba suçlular bunlar mı? Devlet, suçluların salt TMO memurları olmadığını bilıyor. Bu soygunda kımlenn parmağı olduğunu sap- tıyor. Ama devlet 'önemli kişilere' bır şey yapamıyor. Neden? Herhalde 'devletın bölünmez bütünlüğu' ıçın ola- cak... Devletı devlet yapan, toplum ıçınde hukukun say- gınlığıdır... Bugün ıse bunun tam tersı yapılmaktadır. Bır soy- gunda fatura, garıban memurlara çıkarılmaktadır. O soygunu ve vurgunu planlayanlar ıse ellerını kollarını sallaya sallaya dolaşmaktadır... Güneydoğu'da akan kanın durmasını istemeyen- ler, Bismil'deki 'hububat vurgunu'nun surmesinı ıs- teyenlerdir. Çünkü Güneydoğu'da 'kan uzerıne' ku- rulan sektör, birilerinı palazlandırmaktadır. Kan tüccarlan, devletten aldıkları 5 trılyonluk ıha- lelerle doymuyor, zaman zaman sahte belgelerle tü- tün ve hububat satımından trılyonları cebe ındirıyor- lar... • • • Zaman zaman kımi RP'lılere soruyoruz: "Siz gerçekten Türkıye 'nın bu çarpıklığını düzelte- ceğinıze ınanıyor musunuz?" Bu soruya onlar da yanıt veremiyorlar... Diyorlar ki: "Inşallah!" Dedim ki: "Bismil'deki buğday vurgununa ne diyorsunuz?" Yanıt: "Vallahi haram para onlann ellerinı yakar günün bi- rinde..." Ne dıyebilirdım ki! Türkiye'de her şey allak bullak olmuştu. Dengele- ri altüst olan bır toplum. ışı Tann'ya bırakmıştı. Ne diyordu RP'liler? "Allah bıze, biz memura..." Sonra Hazine ve orman alanlarının satılığa çıkarı- lacağı, Merkez Bankası'nın para basacağı, ekonomı- nin dolara teslım edileceği ortaya çıkıyordu.. Bu kahrolası düzenin ıçınde ayakta kalmak. yaşa- yabilmekzordu... Otuz milyon maaşla geçinmek zorunda kalan me- mur, ne yapacaktı? Ev kırasını nasıl ödeyecek, ikı ço- cuğunu nasıl okutacaktı? Bismil'de gözaltına alınan 15 TMO memurunun ce-' bine o milyarlık vurgundan ne kadar gırmişti? Söyleyelim: "Sadece 100-150 milyon..." • • • • . RP'liler bir âlem... Güneydoğu'da kardeşlik rüzgârı esiyormuş. Güney- doğu'da atılan adımlar sevindiriciymiş Oralarda soy- gun, rüşvet sanki yokmuş... Haydi okuyalım da hep bırlikte RP'liler ne dıyorgö- relim ve gülelim: "Yıllardır aç bırakılarak bızzat devlet eliyle rüşvet ve suıistimal pıslıklenne sürüklenmış memur kesımi ilk kez beklentisinin üzerinde bırzam aldı. Güneydoğu 'ya yönelik kardeşlik ruzgân esmeye baş- ladı. Başbakanın, bolgeye yaptığı zıyaretle başlayan gerıye dönüş hareketı, büyük bır hız kazandı. Bölge insanının yenıden huzura kavuşmast ıçın atılan adım- lar, gerçekten sevindincı. Asgan ucretliye yapılan zam ile Türkiye, bu alan- da ilk kez bir AB üyesı ülkenin sınırını yakaladı. As- gan ücretli hiç değilse Ingıltere 'dekı muadıllerının seviyesını tutturdu. Bu ücretın vergı dışı bırakılması halinde asgan ücretlinın gelir sevıyesı Avrupa orta- lamasına yakın bir çizgiye yukselmış olacak. Açıklanan ekonomik paket toplumun bütün ke- simlerınden övgü aldı. Eleştirenler sadece menfaatı zedelenen birkaç rantçı ile 'Biz niye yapamadık' ha- yıflanmasıyla kahrolan bir-ikı sıyasetçı. Izlenen dış polıtikaya göz attığımız zaman, göru- yoruz ki bugüne kadar 'Bız emrederız Türkıye ya- par'diyenler bu huylarından vazgeçmışler. artık Tür- kiye'nin pazarlık masasında iyi bıryerı olduğunu fark etmişlerdir. Özellikle Ortadoğu ülkelerinden gelen sinyaller, son derece umut vericı. Haricıye mensup- ları, üç hafta ıçerısınde Devletımızı arkamızda hıs- sedıyoruz' demeye başlamışsa, çok önemli gelış- meler yaşanıyor demektir. Ah bir de destek olamayanlann hiç değilse köstek olmaya çalışmaktan vazgeçtıklerinı görebilsek..." Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya u< Planet.com. TR Erbakan'ın dış gezisi Erbakan'ın gezisinde MÜSİAD'a indirim •Endonezya, Malezya. Singapur gezisine katılacak gazeteciler ve işadamlanndan istenen 10 bin dolara itiraz edildi. İSTANBUL(IBA)-Ml- SİAD. Başbakan Necmet- tin Erbakan'ın Doğu gezı- sinın lObındolarlıkucretın- de 3 bin dolar ındınm yap- tırdı. MÜSİAD Başkanı Erol Yarar, "Bürokrasinin malivetini işadamlan çeki- yor" dedi. Yarar. 10 bin dolarlık uc- reteıtırazettıklennı belırte- rek. şunlan ^öyledr "Bazılarının aklına özel korumaların parası sizden mi çıkarılıyor sorusu geli- yor. Dernek olarak l'zakdo- ğuyagezivaptık. 14 gün sür- dü. 3 bin 800 dolar civarın- da tuttu. Rahmetli Özal'la da gittigimizde 8 bin dolar ver- miştik. Tabii bürokrasinin de malivetini işadamlan çe- kivor. İtiraz edince miktarı Dışişleri Bakanlığı'nın tav in ettiğini söv lediler. Ama son- radan bakivev i de iade ede- eeklerini ifade ettiler. 3 bin dolar iade edeceğiz mesajı geldi. Bakalım ne olacak. hiz de merak edivoruz." İstanbul fıcaret Odosı Başkanı Mehmet V ıldırım da I ü bin dolara itiraz ede- rek. "Biz a\nı gezileri 2-3 bin dolara gerçekleştiriyo- ruz. Belli ki yanında götüre- ceği ba/ı bakanlık mensubu ve bürokratların parasını bi- ze ödetecek. Belli ki başba- kan yanında götüreceği dev- let memuruna kavnak va- ratıvor"dedı.