23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
~ T A3UST0S 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER FUnra fonunu Haoıeboşalttı • JNXARA (UBA)- Faır.t. Fak-Fuk-Fon'un kıss;n boşalttı. Başbakan fvecnatin Erbakan'ın bir sürtörce vali ve kıy~»aıamlara gönderdiği g;nlg: ileTürkiye genlîirdeki fakir ve fukara "* vstaiıdişlann tespit edilrte-ini istemesı üzerine, k2yn.aLam!ar. sokak sokak " : faki -utandaşlan tespit " * etmye başlamışlardı. Ancık Erbakan'ın fakir vataıckşlann ıhtiyaçlannı karşlanayı planladığı. halk ansndı Fak-Fuk-Fon o h n k bilinen Sosyal Ycrarnaşma ve Dayanışma Fçnı'nun kasasını Hazıve nin boşalttığı ortaya <çdtı Hizine'nin, bütçeye .- kayrnK sağlamak amacıyla fonuı W96'nın ilk altı -ayındakı 12 trilyon iiralık gelirneel koyduğu .ögreıilci. DBP'nin yeni politika arayışı • AS KARA (ANKA) - Demıkrasi ve Banş Partısi (DBP). si\il toplum örgütiennee hazırlanan rapor ve araştırmalan -, inceleyerek. gelecek döneıntie izleveceği politkalan belırleyecek. Demokrasi ve Banş PartİM'nden >apılanyazılı açıklamaya göre, Genel Başkan Refik Karakoç. sendika. meslek odalan. , dernek ve diğer kitle örgütlerine biryazı göndererek işbirligi çagnsında bulundu. işbirligi f - kapsamında. siv il toplum 1 örgütlerinin kendi alanlanna giren konulara ilişkin olarak hazırladıklan araştırma ve raporlar ıstetıdi Baybaşin iade edilmiyop • tSTAVBUL(LBA)- Uluslararası uyuşturucu " kaçakçılığının önemli '- isimlerinden ve halen Hollanda"da tutuklu bulunan Hüseyin Baybaşin'in Türkiye'ye iadesinin "kısa sürede" mümkün olmadığı ortaya çıktı. Hollanda 1 Adalet Bakanlıgı Uluslararası Hukuki Yardım Bürosu. Baybaşin'in . avukatına bir mektup göndererek. iade konusunun Türkiye'deki Danıştay'a eşdeğer olan Hoge Raad'da görüşüldüğünü ve buradan karar çıkmadan "iadenın söz konubu olamayacağım" açıkladı. Yeni rektörler Anıtkabir'de ; • ANKARA (Cumhuriyet î Bürosu) - Yükseköğretım ; Kurulu (YÖK) Başkanı * Prot. Dr. Kemal Gürüz ve «yeni atanan 22 üniversitenin «rektörü bugün. Anıtkabir'i tzivaret edecek. Istanbul JTeknik. Ankara. Ege, Dicle. jÇukurova. Cumhuriyet. «Fırat. Ondokuz Mayıs. 'Uludağ. Atatürk. tnönü, ÎKaradeniz Teknik. ÎBogaziçi. Erciyes. ODTÜ. JGazi. Marmara. Yıldız *Teknik. Mimar Sinan. «Dokuz Eylül. Trakya ve AkJeniz üniversitelenne yeni atanan vegörev sür;leri uzatılan rektörler. bugün saat 10.00'da Anıtkabir"e çıkacaklar. İlk planöpcü Yidtz öldü • ISTANBUL (.AA) - Türk Haa Kurumu'nun ilk piaiörcüsü ve bu alandaki dür>a rekortmeni Ali Yıldız ( 8"). Yeniköy'deki ev inde öldi. 1909yîlında Ba-sa'nın Orhangazi Ilçesi'nde doğan Yıldız. -Aği tsyanı sırasında orduda göı;v aldı. Daha sonra orcudan istifa eden Yıldız. 0 zıman Türkive'de henüz t>uijnma>an ve planını fcerdi çizdiği bir planör >'apı. Sıldız. 1937 yılında çıf kişilik planörle 14 saat JZO lakika havada kalarak rebr kırdı. Yıldız'ın cerazesi bugün Yeniköv "Verı Camii'nde öğle nanazını müteakip , fcılnacak cenaze , manazından sonra, Yeniköy IMearlığı'nda toprağa 1 ^erlecek. ütamalap • YNKARA (Cumhuriyet Birosu) - Calışma ve Sosyal , <3üenlik Bakanlıgı r rMbteşarlığı'na Calışma 1 •Geıet Miidürü Ali Toptaş ^ataıırken. Sosyal Hizmetler •Cauk Esirgeme Kurumu •Gael Müdürü Dr. Ibrahim Büent tlik başka bir göreve iataımak üzere görev inden [EihıJı. Kiiltür Bakanlıgı | Olisavirliği'ne İdari ve Mali ' Bîlf Dairesi Başkanı Cafer ' getirildi. İnsan Haklan Için Hekimler Birliği, Türkiye raporunu yayımladı Wpofa*atyemuûneişkencegölgesi BÜLENTSARIOĞLL ANKARA - Uluslararası Insan Hakları tçin Hekimler Birliği. 2 yıllıkçalışmanın so- nunda hazırladığı Türkiye raporunu açıkla- dı. Dışanyla haberleşmeye kapalı rutulan gö- zaltılann tamamında işkence ve kötü mu- amelenin bulunduğunu saptayan hekimler birliği. güvenlik güçlerinin baskısıyla bazı hekimlerin işkence kanıtlannı bildirmedik- leri. işkence görenlerin hiçbirinin resmi ad- li muayene raporunda. tıbbi raporda anlatı- lan izler ve semptomlardan söz edilmedigi kaydedildi. İnsan Haklan Için Hekimler Birliği. 1994 yılı haziranayından. 1995yılıekimayınaka- dar Türkive'de sürdürdügü çalışmalar sonu- cunda işkence raporu hazırladı. Türkive'de sistematik işkence yaygınlığı ve bu uygula- ma karşısında sağlık çahşanlannın tutumla- nnın irdelend.ıği raporda. bazı hekimlerin. dev letin baskısıyla işkence kanıtlannı gızle- diklerı ve otopsi raporlannda tahrifat yaptık- ları belirtıldi. Uluslararası örgütün hazırla- dığı raporda kaydedilen bazı saptamalar özetle şöyle: - Sıkça kullanılan işkenee teknikleri: Fa- laka. cinsel taciz. husyelerı sıkmak ve bur- mak, cinsel organlara ve v ücııdun diğer du- varh bölgelerine elektrik vernıek. iç organ- lara zararverecek biçimde küt bircisimle v ü- cuda v urmak. yakmak. su ve vemek \erme- mek. soğuk ve tazvikli su sıkmak. kurbanın aile ve arkadaşlanna yönelık tehditler sav ur- mak, tecrit etmek. kurbanın hareket etmesi- nı engellemek, sahte idam törenleri düzen- lemek. diğerlenne işkence vapılmasını ızle- ınek zorunda bırakmak. - Türkiye'de. tıbbi etik kurallan çerçeve- sinde sağlık hizmeti veren hekimler. sistema- tik işkence uygulamasının gizlenmesine ka- tıldıkları bırçarkın içine düşınektedirler. - Türkiye'nin heryerındedışarıyla haber- leşmenin \ asak olduğu gözaltı süresince po- lis ve diğer güvenlik güçleri düzenli ve sis- temli bir biçimde işkence yapmaktadır. Dev- letin işkencerıin sistematik birsorun olduğu- nu kabul etmede gösterdiği başansızlık. muhtemelen. işkencevi önleme çabalannın önündeki en önemli engeldir. - Ceza Muhakemeleri Lsulü Kanunu. iş- kence gibi cıddı insan haklan ihlallerine de- ğınmemekte ve bu yasanın hükümleri savcı- lar ve yasayı uvgulamakla yükümiü devlet vetkilileri tarafından. düzenli olarak gözar- dı edılmektedir. - CMUK'un geçerli olduğu durumlarda bile. vasanın kimi hükümleri işkence vapıl- masına olanak sağlamaktadır. C\1UK. kabul edilmevecek kadar uzun bir gözaltı süresi- nin uvgulanmasına izin vemıektedır. - Yapılan tıbbi muayene gözaltına alınan kişivi işkenceden koruvamamaktadır. Yasa- yı uvgulamakla sorumlu emnivet ve güven- İik güçlen. korkutnıa ve şiddet kullanımıv- !a hekımlerı işkence kanıtlarını bildırmeme- ye zorlamaktadır. Düzenli bir biçimde tıbbi muavene talep ederek ve hekımlerı işkence kanıtiannı bildirmemeve zorlayarak. yasa uygulayıcı vetkililer. hareketlerinin sorum- luluğunu reddedebılmektedirler -Güvenlik mensupları. »ık sık hekimler iş- kence görmü> olan şüphelileri muavene ederken. doktor odasını terk etmemektedir. Gözaltına alınanların çoğu. işkenceden ve- >a gördükleri hasardan hekiıne söz ederler- se tekrar işkence görecekleriv le tehdit edil- mektedırler. - Muavene odasındaki polısın varlığı. iş- kence kanıtlarını ihbar ederse cezalandınla- cağı şeklindeaçık \eva kapalı bir tehdit alan hekimi de korkutabılmektedır. Bazı durum- larda hekım. gözaltına alınan ki^ıyi muave- ne etmekten kaçınmaktadır. Bazı durumlar- da fiziksel bulgular bildirilmekte. ancak bu semptomun işkence sonucunda olmasinın kuvvetle muhtemel olduğu gibı tıbbi sonuç- lara ulaşmaktan kaçınılmaktadır. Yozgat'ta ölüm orucu bilmecesi sürüyor ANKARA (Cumhuri>et Büro- su) - Yozgat Cezaev i'nde ölüm oru- cuna katılan tutuklu ve hükümlü- lenn sağlık durumlanna ilişkin bil- mece sürüyor. Sağlık Bakanlı- ğı'nın 3 Ağustos 1996 tarıhlı mu- ayene tutanagında evlemcilerın sağlık durumunun ivi olduğu bil- dirılırken tutuklu ve hükümlüler. gerekli tedavinın yapılmadığını ve bedenlerinde kalıcı hasar tehlike- siyle karşı karşıya kaldıklarını açıkladılar. Yozgat'E tipi Cezaevi 11. koguş- ta bulunan ölüm orucu eylemcile- rinden Selmani Özcan, Rabbena Hanedar. Mert Vamaç ve Serdar Geürin Cumhurijet'e ulaştırdık- ları açıklama. Sağlık Bakanlı- ğı'nın evlemciler için hazırladığı muayene tutanağını doğrulamadı. Sağlık Bakanlıgı. gazetemizde 3 ağustos cumartesj günü yavımla- nan "TuruklularÖlümeTerkEdil- di" başlıklı \ozgat Cezaevi'ndeki ölüm orucu evlemcilerinin tedavi edilmedığine ilişkin haber üzerine aynı gün yeni bir muayene için gi- rişimde bulundu. Aralannda Türk Tabipleri Birli- ği temsilcisinin de bulunduğu 4 he- kim. cumhuriyet savcısıve cezaevi müdürlerinin imzalarıyla saat 19.00'da hazırlanan tutanakta.şöy- le denildi: "Vapüan inceleme ve mua>ene- de, Serdar Gelir. Selmani Özcaa, Mert Yamaç'ın >aşam fonksiyonla- nnın tam. fiziki aktiv itelerinin nor- mal olduğu. oral (ağız > olu\ la) bes- lendikleri. nörolujik bulgulannın normal olduğu. sadece Selmani Özcan'da gözde nistagunus ve ha- fif görme ka> bı olduğu. bu hasta- nın pazartesi göz polikliniğine baş- v urması veva göz u/nıanının ceza- e\ine gönderilmesi önerildi." Sağlık Bakanlığı'nın girişimiv- le hazırlanan tutanağa karşılık ev- lemciler, Cumhuriyet'e ulaştırdık- ları açıklamada. ölüm orucunun bittıği gece saat O2.3O'da Yozgat Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesine kaldırıldıklarmı. vatak- lara "kelepçelenerek'" seruma bağ- landıklarını belırttiler. Kendileriyle bir psikolog v e da- hılıve uzmanının ılgılendığinı açıklayan eylemcıler. açıklamala- nnda. psıkoloğun belleği tamamen kapalı olan Serdar Gelir'e hastane- veyatınldıklarıgecenınsabahında ~Adınnenerelisin'"gıbi sorularyö- neltmekle. yetinerek "Tamam, bu iyileşmiş''dediğini sav undular. Sel- mani Özcan: Gözlerde. görme bo- zukluğu. kol ve bacaklarda az bir düzeyde olmasına karşın komrol edememe devam ediyor. Serdar Gelir: Şuurunda kopukluR var. Iki ay öncesıne ilişkin belleğinde ko- puklular v ar. Gözlerinde çatal gör- me de\am ediyor. Rabbcna Hane- dar: Gözlerdeki çatal görme v e yo- ğun eklem ağrıları devam ediyor. Mert Vamaç: Gözlerinde bulanık görme ve erken vorulma var. Öte vandaıı İstanbul'dakı ceza- ev lerınde 69 gün boyunca ölüm orucunda olan. Havdarpaşu Nu- mune Hastanesrnde>atan tutuklu ve hükümlülerden 2 tanesi dün ta- burcu oldu. İl sağlık müdürlüğü vetkilileri. Bayraınpa$a Devlet HaMancsrndeki 23 ve Haydarpa- şa Numune Hastanesı'ndekı 3 ki- şınin durumlurının ıvıve gittığmi. vakında tabureu edileceklerinı söylediler. Vetkililer. Istanbul Tıp Fakültesı'nde vatan 9 tutuklu ve hükümlünün durumunda değişık- lik olnıadıgnı belırterek beslenme yetersizliğine bağlı kas erimesi görülen luıstaların özel rnanıayia beslendiûini bildirdiler. 4 Mahaflemizi satürmayın' gösterisi • 177 milyar liraya satılan Derbent Mahallesi'nin sakinleri satışın iptali için açtıklan davaya ellerinde pankartlarla geldiler. tstanbul Haber Servisi- Der- bent Mahallesi sakinlerinin ma- hallenin 177 milyar lirav a Oto Sa- natkârian Yapı Kooperatıfi'ne ya- pılan satışının yasalara aykın ol- duğunu gerekçe göstererek San- yer Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açtığı dava gösteriye dönüştü. Sa- nyer Adliyesi önünde "Adalet is- tiyoruz~ sİoganı ile toplanan Der- bentliler. davalı av ukatlannın üze- rine yürüdü. istanbul Boğaziçi'nde resmi kayıtlara tstınye Havuzlu Bostan Mev kii adıyla geçen ancak "Der- bent Mahallesi" olarak bilinen mahallenin satışına. tepki sürüyor. Derbent'in mahkeme karanyla O- to Sanatkarları Yapı Kooperati- fi'ne satılması üzerine mahalle halkı satışın iptali için dava aç- mıştı. 'Derbent satılamaz' Mahkemenm. bu istemi reddet- mesi üzerine Derbentliler. Yargı- tay'a başvurmuştu. Bu süre içeri- sinde de satışın yasalara aykın ol- duğunu gerekçe göstererek Sanyer Suîh Hukuk Mahkemesi'nde ikin- ci bir dava daha açmışlardı. San- yer Adliyesi'nde dün görülen da- va için Derbentliler sabahın erken saatlennden itibaren adliye binası önünde beklemeye başladılar. Derbentüler mahkemeden çıktıktan sonra toplu halde mahallelerine kadar yüriidüler. (Fotoğraf: HU L\.\ 1 UI'L L "Adalet Bakanı Şe>ket Kazan Derbent davasında adaletin adil olarak tecelli etmesini istıŞoruz". "Derbent satılamaz" yazıh pan- kartlar açan mahalle sakinleri. da- ha sonra toplu halde adliye bina- sına girdiler. Duruşmada davalı avukatları. mahalle sakinlerinin bu davayı açnıaya >asal olarak haklan olmadığını sav undular. Mahkeme isc davacılann eski avukatının davadan çekildiğini belirten yazının mahkemeye bil- dirilmesi ve daha büvük bir duruş- ma salonunun sağlannıası Cum- huriyet Sav cılığı 'na) azı yazılma- sı ıçin davayı erteledi. Davalı avukatlarına sözle sata- şan mahalle sakinleri daha sonra güvenlik güçlerinin yardımıyla adliye binasmdan çıkarıldılar. "Adalet" diye >logan ataıı grup. daha sonra toplu halde mahal- lelerine kadar vüriidü. Diyarbakır Uyuşturucu cennetiDİYARRAKIR (Cumhuriyet) - Tür- kive üzerinden yapılan uyuşturucu ka- çakçılığında Diyarbakır ve bazı ılçele- rinin önemli merkezler olduğu bildirıl- di. Yetkililer son 1.5 yılda bölgede 379 kişinin uyuşturucu operasyonlannda gözaltına alındığını açıkladılar. Diyarbakır Emniyet Müdürlü- ğü'nden verilen bılgiye göre kent gene- linde 1995 yılında düzenlenen toplam 138 operasyonda 2 ton 786 kiio esrar. 33 kilo 415 gram eroin. 7 kılo baz mor- fin v e eroin imalatında kullanılan 32 lit- re asit hidrit ele geçirildi. 2 bin 300 kök dişi kenevirde imha edildı. Diyarbakır ve çevresinde 1996 yılının ilk 7 ayında düzenlenen 54 operasyonda ıse 766 ki- lo esrar, 22 kilo eroin ele geçinldi. Ope- rasyonlar sırasında tarlalardan sökülen 5 milyon 704 bın kök dişi hint kenevi- rinın imha edildiği açıklandı. Emniyet Müdürlüğü vetkilileri. ele geçırilen uyuşturucu maddelerle ilgıli olarak 1995 yılında gözaltına alınan 277 kışi- den 137sininrutuklandığını. 1996 yılın- da ıse uyuşturucu ıle ilgili 102 kişinin gözaltına alındığını. 51 'nin tutuklandı- ğını bildirdiler. Emniyet Müdürlüğü vetkilileri, Di- yarbakır ve çevresmm uyuşturucu tra- fiğinin önemli merkezlerı olduğuna dikkat çekiyorlar. Son yıllarda yapılan operasyonlara karşın. uyuşturucu ka- çakçıhğında artış olduğunu da belirten yetkililer. "Kaçakçılıkda bir arz- talep meselesidir. Talep arttikça kaçakçılıkta da artış kaçımJmaz oluyor. Bu durum- da kaçakçılıkta elde edilen gelir yüksek rakamlara ulaştığı için insanlar buna il- gi duju>or" dedıler. KayseriUtankfabnkası isöyor KAVSERİ (AA>- Kay^erili sanayiciler. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tank ihtiyacını karşılayacak bir fabrika kurulması için girişimlerde bulunuyorlar. Kayserı Sanayicı ve İşadamlan Derneği (K.ÂYSİAD) Başkanı Faruk Molu. Kayseri Sanayı Odası ve Hes Şırketler Topluluğu ile birlikte Kayseri'ye tank fabrikası kurulması ıçin Savar AŞ adı nltında bir şirket kurmak amacıy la. Saııay i ve Ticaret Bakanlıgı ile Milli Savunma Bakanlığf na başvuruda bulunduklannı söyledi. Başvurulan üzerine bakanlıklardan gelen heyetlerin. Kaysen'nin potansivelini inceleverek girişimlerini olumlu bulduİclarını. ancak bakanlıktan 8 aydır resmi bir yanıt alamadıklarını belirten Molu. ıjirketin kurulması ile ilgili sözleşmeye "Silahlı Ku\"\etler Vaklı'nı > üzde I O'dan > üzde 40*a kadar ortak >apma" hükmü koyduklarını da belırttı. Alt\ apı var Kayserı"de kurulu Takım Tezgâhları TAKSAN tabrıkası ve tank tamiri yapan Ana Tamir Fabrikası ile diğer sanayinin tank fabrikası için çok büyük biraltyapı olduğunu da bıldiren KAYSt AD Başkanı Faruk Molu. şunları sövledi " Şirketin ofur almasıv İa birlikte en kısa zamanda fizibilite çalışmalanna başlayip. en modern tank üretimini Silahlı kuvvetter'in istediği şartlarda Kayseri'de yapmak istivoru/. Nalnı/ca fı/ibilite çalışması için 15-20 milyar lira gereken bu girişimimizle ilgili her türiii ha/ırlığınıızı yaptık." Molu. tank fabrikasinın son vıllarda ekonomisi durgunluk sürecınde olan Kayseri'ye yeniden canlılık getıreceğinı de belirtti. Kömür ocağında kaza: 4 ölü Fİ YOZGAT-Yozaat'ııı Sorszun ilçesinde kurulu MADSAN Kömür İşletmesi'ne ait ocaktan kömür çıkaran vagonun halatının kopması sonucu 4 işçi öldü. 5 işçi de yaralandı. Maden-İş Sendikası Sorgun $ube Başkanı Kamuran .Arslan. işletmenin çekme halatının çiirük olduğunu. işçilerin de sendikasız çalıştırıldığını öne sürdü. Başbakan \ecmertin Krhakan ve Başbakan Yardıması Tansu Çiller. Sorgunda yj^amını yitirenlen için birer başsağlığı mesajı yayımladı. MADSAN Kömür İşletmesi'nde önceki gece 24.00-08.00 \ardi>asında. 300 metre derinlikte çaîışan işçıler. iş bıtıminde dışanya çıkmak için vinçle çekilen kömür ta^ınıa vagonuna bindiler. Ancak halatın. çıkışa 100 metre kala kopması sonucu \agon tekrar aynı derınliğe düştü. İşçilerden Hüseyin Gider(31). Arif Kara (37) ile Yahya Karademir(39) olay yerinde. Aslan Demiröz de (1 7) hastaneye kaldırılırken öldü. Yaralanan Hakan Akıncı. Zekeriya Demirbilek. Osnıan Şahan. jz/et Vanık ileZiya Aslaııtürk. Kayserı ve Ankara'daki hastaneierde tedav i altına alındı. 2 y ıl önce de 43 işçinin ölümüyle sonuçltinan nıaden faciasının yaşandığı kömür işletmesinde üretime ara verilirken. ocaktan çıkanlan cenazeler ailelerine teslim edildi. Güvenlik güçleri de ocak çevresinde geniş önlem aldı. MADSAN İşletme Müdürü A. Rıza Belgin. işletmede üretime ara verildiğıııi \e ocakların bakıma alındığını belirterek. kopaıı halatın 4 ay önce yenilendiğinı ve emniyet derecesi katsayı.sinın 9.5 olduğunu bildırdi. Belgin, "Gerekyazılı gerekse s<i/lü talimatlarımız bulunmasına rağmen işçilerimizden bir böliimii. yukarna. kömür taşıyan \agonla çıkmak istemiştir. Çıkışa I(K) metre kaia çekme halatının kopması sonucunda boşta kalan vagon süratle aşağıya inerek. faciaya neden olmııştur" dedi. Savcılık olayla ılgılı soruşturma ba^latırken. Arslan. işletmenin çekme halatının çürük olduğunu öne sürdü. Uçilerın de sendika.siz olduğunu belirten Arslan. şunları *öyledi: "İşletmede daha önce de bü> ük bir kaza ıııt'vdaııa gelmiş \«" 43 işçi havatını kaybetmişti. Şimdi ise 4 kişinin öiümü. 5 kişinin varalannıasına neden olundu. Kullanılan çekme halatı çürük \t >eterli güvenlik önlemi alınmanııştır. İhınal bir ke/ daha \u\alar \ıktı. HAFTAY4 BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Soldan Seçmeler (2) "Sol'dan Seçmeler (1)"yaz\s\nda. CHP'nın "marı- zara-i umumiye"s> çıkmıştı. Şimdi sıra DSP'de... Şu sözler Ertuğrul Günay'a aıt: "Birçok yerde atama örgütler var. Hiçbir yetkili ku- rulda karar alınmadan, beğenilmeyen il örgutünün görevine, gece yarısı telefonla son venliyor. llçeler- de üye sayısını 149'da tutup, delege seçtirmiyorlar. Kendilerinin belirlediği üyelerle kongre yapıyorlar. D- SP'de hukuk yok, demokrasi yok..." Sayın Günay CHP Genel Sekreten'yken. birleşme- nin SHP ile değil DSP ile yapılmasını savunmuş. Gö- revinı ve partisinı terk edip DSP'ye katılmış. MHP'den aday olup da 9. sırada olduğu ıçin DSP'ye başvuran bir kişı 6. sıraya konurken, kendisi onun da altına itil- miş. • • • Şu sözler Mümtaz Soysala ait: "CHP bitirildi. DSP, cumhuriyeti kurmuş olan ge- leneği çağa taşıyabılecek bir partidır. Bir yanda ör- güt yaygınlaşmasına karşılık. bunun hızıp kavgalan- na çerçeve oluşturması var. DSP'de ıse, parti kuru- cuları Ecevit ile eşınde, geçmışte sutten ağızlarıyan- dığı ıçin, yoğurdu üfleyerek yeme anlayışı var... Sol partı kıtle partısi olmalıdır. Yalnız mülkı taksımata gö- re örgutlenme değil, fabnkalarda. sendikalarda da uzantısı olmalıdır." Çözüm? "Belki, ürkekliği derece derece gidermek, yahut belli bir eleme ve süzme sağlamak için şöyle bir yol da denenebilir: Doğrudan tam üyelik yerine, zama na yayılmış, bir yıl gönullülük ve bir yıl da adaylıkta geçen, ancak bundan sonra tam üyelıkle sonuçla- nan bir süreç... Önemli olan, bir yere tutunmak ve belirli sıyasal amaçlar uğruna çalışmak ısteyen insan- lara bir çıkış, daha doğrusu bir girış kapısı göstere- bilmektır." Sayın Soysal'ın. Ecevit'le 1950'li yıllara uzanan bir dostluğu vardır. CHP'den, umudu kalmadığı ıçin ay- rılıp DSP'ye gelmıştir. Ve şu anda DSP'de, sokakta- ki adamın Ecevit'ten sonra ilk aklına gelen ısimdir. • • • Şu sözler de -milletvekilı. yönetıci ya da değil- rast- ladığım ya da bana mektup veya telefonla ulaşan, a- ma "isimlerinin açıklanmasmdan korkan". hemen tüm DSP'lilere ait: "Örgüt falan yok. Seçim kampanyası sırasında bi- ze candan yardım eden bir avuç insanı bile üye ya- pamıyoruz. Ne MYK ışliyor ne de partı meclısi. Ör- gütle ilgili tüm kararları Rahşan Ecevit ıle Yaşar Mengi alıyor... Ecevit'ın yurtiçi gezılerıne mılletvekil- lerı bile çağnlmıyor... Aday listelerı iki-üç kişı tarafın- dan saptandı. Yapılan yanlışlıklar, DSP'den sağcı partilere kapağı atan milletvekillerınden' bellı..." • • • Şu sözler de Bülent Ecevit'e ait: "Doğrultu tutartılığımızı bozmamak koşuluyla. ka- pımız herkese açık. Örgütlenmenın başında Rahşan olmasaydı, bu ortamda partıyı ben bile yaşatamaz- dım... Son seçımlerde DSP'nin çok şanslı olması, adaylık başvurulanm arttırdı. Bazı yerlerde yönetim kurullanmız kalmadı. Örgütlenmemızı bırkaç il dışın- da yeni baştan yapmamız gerekıyor. 150 uye olun- ca, hepsi delege oluyor. Bir anlamda doğrudan de- mokrasi..." Partinin kaç üyesi var? "Bilmiyorum. Kimse de bilmiyor... O kadar önem- li de değil." Geçirilen bir seçim ve "yeni baştan yapılması ge- reken bir örgutlenme"... Demek ki. on bılmem kaç yıl boşuna geçirilmiş. Demek ki. ortada "temel" bir yan- lışlık var! Seçılmış 150 üye ıle "doğrudan demokrasi"... Üye sayısını bilmeyen ve önemsız sayan, "sol" bir parti- nin genel başkanı... Üye sayısı kımse tarafından bi- lınmeyen "demokratık", "çağdaş", "iyi örgütlü" bir parti(!).. Sayın Ecevit'in çok güçlü bir mantığı ve çok üst dü- zeyde bir anlatım gücü var. Ama anlaşılıyor ki, bu mızrağı o çuvala onun bile sığdırmasma olanak yok!.. Belki de sıyasal yaşamında ilk kez, bazı sorular kar- şısında "açıktan" havlu atmış! • • • CHP'den farklı olarak, hıçbır DSP'linin partinin "ide- olojik doğrultusu"nu ve "çözüm üretme'' gücünü eleştirmedıği görülüyor. Bu çok önemli! Hatta bu partiye yönelik "kadrosu yok" eleştirileri deartıkgeridekaldı... DSP Meclis grubunda "çokka- litelı" bir ekıbin bulunduğunu hemen herkes kabul ediyor. Bu da önemli! Ama Ecevitlerdışında herkesin kabul ettiği birger- çek daha var: Parti bu örgüt ve üye yapısı ile artık da- ha ilerıye gidemez! Şeriatçı bir kafanın. devleti sinsi sinsi ele geçirme yönünde gıderek cüretlendiği bir dönemde... Sayın Ecevit'in "CHP ile birleşmeye hayır!" tutumunu sür- dürürken. hoşgörü ile karşılanabılmesi. Solun "sağ- lıklı" tüm öğelerine. DSP'nin kapısmı "gerçekten" aç- masına bağlıdır. Bu adım düne kadar "gerekli" ıdi... Şimdi ise "zorunlu" oldu! Okııl forması istenilen yerden alınabilecek İstanbul Haber Senisi - İlk ve orta dereceli okulların açılınasıııa bir ay kala. İstanbul Mılli Eğitinı Müdiirlüğü'nce okul giysıleriyle ilgili bir genelge yayıtnlandı. Buna göre. gerekmedığı takdirde kesinlikle kıyafet değişikliğine gıdilmeyecek. belirli bir firma ile anlaşma yapılmayacak. Millı Eğitim Müdürlüğü. "Geçen yıllarda bu konuda kurumları ve jöneficileri > ıpratıcı nıahivıttoki dedikodulan önlemekamacı>la" bazı kurallara uyulmasını istedi. U'yulmasi ıstenen kurallar şunlar I- \elilerin ekonomik dururnları gö/ önüne alınarak. gerekmediği takdirde kesinlikle kıyafet değişikliğine gidilmeyecek. 2- Okul kıyaletleri ilgili mev zuata göre belirlenecek. 3-\eni kıyafetler 1. sınıftan itibaren kademeli olarak uygulanacak. 4- kryaferlerin alıını konıısunda okul müdürlüğü, okul kooperatifi. okul vakii \a da okul korunıa derneklerince belirli bir firma ile anlaşma yapılmayacak, belirli bir firma tavsiye edilme\ecek.okul bünyelerinde kıyafet satışı vapılnıavacak. 5- Belirlenen kıyafetin renkli çi/imi ve ö/ellikleri, velilerin görubik'ceği u>gun yeriere asılacak: veli. kıvafeti istttliği verden satın alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle