Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 1996 ÇARŞAMBA
HABERLER
Kitle örgütleri
İHD'den
Nacar'a
destek
ECE TEMELKL RAN
ANKARA - Dernokratık
kitle örgütlerinin
temsılcileri. Baş-bakan
Necmettin Erbakanın.
PKK ıle görüşen İslamcı
yazar İsmail Nacar'ı da
devTeye sokarak Kürt
sorunu için başlattığı
ginşimleri "yapay**
büdular. Türkiye İnsan
Hakları Vakfi \ e Türk
Mühendis \e Mimar
Odaları Birlıği (TMMOB)
Genel Başkanı Ya\uz
Önen. Kürt sorunıın
TBMM'yı vehalkı
dışlayarak
çözülemeyeceğirıi
sövlerken Çağdaş
Hukukçular Derneğı
(ÇHD) Yönetim Kurulu
üyesi Hasan Tatar. girişimi
"yapay ve yanıltıcı" olarak
nıteledi. İnsan Hakları
Derneği(İHD)
yöneticılerinden Nazmi
Gür i.se diyaloğa yönelik
girişimi önemsediklenni
belirtti. Cumhuri>et'in
sorularını yanıtlayan Yavıız
Önen. "RP'nin si>asi bir
akını olarak Kürt
sorununu çözüyor gibi
durması gerçek değil"
diyerek sorunıın "si>asi
rant malzemesi" haîıne
geıirilmesine karşı
çıktıklarını belırtti. PKK
lideri Abdullah Öcalan ıle
de görüşen İslamcı yazar
İsmail Nacarın
arabuluculuk yapmasının
Türkiye'nın
demokratikleşmesi
karsısındaki engellerin
kaldırılması yonünde bir
işaret olmadığını söyleyeıı
Onen. "Server Tanılirnin
deyişiyle "kışla
talimatnamesiyle" yönetilen
Türkive'de Kürt sorunun
çözüleceğini iddia etmek
gerçekçi değildir. Sorun.
ancak iyiniyetli. a\ağı
Türkiye zeminine basan.
eşit, adil bir barışı gözeten
polirikalarla çözülebilir"
dedı. ÇHD yöneticılerinden
Hasan Tatar da. Kürt
sorununun çağdaş \e
evrensel hukuk tlkelerı
çerçevesınde çözülmesi
gerektiğini belirterek.
"Bizinı için her tiirlü
girişim izlennıeye ve
desteklenmeye değer. Yeter
ki yanıltmaya yönelik
olmasın. Ancak bu girişimi,
yapay ve yanıltmaya yönelik
bulu>oruz"dedı. Tatar.
şöyle konustu: "Cezaevi
sorunları tartışılırken,
nıahkûnıların ateşkes
istediklerini söyleyen RP
yöneticileri buna şiddetle
karşı çıktılar. Sanki böyle
bir şey istenemezmiş gibi
davrandılar. Kaldı ki
tutukluların bö> le bir
talepleri yoktu. Ay rıca
hükümette yer alan ü\ P
bakanlannın da bu
konudaki ta\ ırlan bellidir.
Bütün bu gerçeklikkr
yanında Nacar'ın PKK ile
arabuluculukta
görev lendirilmesi yapay ve
toplumun gündemini
yanıltmaya >önelik bir
girişimdir." İHD
yöneticilerinden Nazmi
Gür ise Nacar'ın PKK ile
arabuluculuk için
göre\ lendirilmesini
önemsedıkleıini söyledi.
TEDAS
CHP'den
araştırma
önergesi
ANKARA (Cumhuri>et
Bürosu)-CHP Balıkesir
Milletvekili Önder Kırlı.
TEDA$'tanTRT"ye
ödenen katkı payının fazla
olduğu ıddıasıyla \leclis
araştırmasi açılmasını
istedi. Kırlı. dünTBMM
Başkanlığf na sunduğu
önergesinde. TEDAŞ'a ait
elektrik dağıtım
kurumlannın tahsil
ettiklen gelirlerden
harcamalarını yaptıktan
sonra. artan miktarı genel
müdürlük hesabma
aktarmalarını öngören
uygulamanın TEDAŞ
Genel Müdürü Mehmet
Bozdemir\e Genel Müdür
Yardımcısı Hasan
Türzüner inızalı bir
yazıyla kaldırıldığını
anımsattı. Tahsil edileıı
fatura bedellerinin hıç
harcama yapılmadan gene!
müdürlüğe havalesınin
istenildiğini belırten Kırlı.
bu durunıda TRT'ye
aktarılan yüzde 5 5lik
katkı payının yükseldığıne
dıkkat çekti.
Cumhurbaşkanı Demirel, PKK ile dolaylı diyalog arayan hükümeti kesin dille uyardı
anlaşalıtıı denmez'ANKARJ\(Cumhuri>etBürosu)-Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel. Güneydoğu
sorununun çözümü için PKK ile dolaylı di-
yalog arayışına giren hükümeti kesin dille
uyardı. Türkiye'nin dostunu \e düşmanını
bildiğini. teröre karşı zeytin dalı uzatıla-
mayaeağını belirten Demirel. "Devletle si-
lahlıuğraşiçindebulunanlannsonunu Tür-
kiye getirecektir. Dev let olmanın şiaru kim
silah alnıış ortaya çıkmışsa "Gel kardeşim
seninle uzlaşalım' değildir. Öyle atılacak
bir adım Türkiye'yi bü> ük sıkıntılara sokar"
dedı.
Başbakan Necmettin Erbakanın. PKK
lideri Abdullah Öcalan ıle konuşan İslam-
cı yazar İsmail Nacar'la bir araya gelmesı.
RP milletvekillerinin genel af ve terörör-
gütünün lideri ile görüşülebileceğini açık-
lamaları ve DYP Genel Başkan Yardımcı-
sı Mehmet Gölhan'ın silahlarını bıraktık-
tan sonra PKK ile dolaylı olarak görüşüle-
bileceğini söylemesiyle sergilenen tutunı.
Köşk'ten de tepki gördü. Cezaevlerindeki
Batılı diplomatlar
• Türkiye'nin dostunu ve düşmanını bildiğini. teröre kaışı ze\tin
dalı uzatılmayacağını söyleyen Demirel. "Dağlarında 12 senedir
devletle silahlı uğraş içinde bulunanlann sonunu Türkive
getirecektir. Devlet olmanın şiarı, kim silah alnıış ortaya çıkmışsa
'Gel kardeşim seninle uzlaşalım" değildir" dedi.
ölüm'oruçlanyla yaşanan gerginliklere dik-
kat çeken Demirel. "Türkive'deçokçabuk
boğucu havalar yararmak mümkündür. So-
runlardan bir tanesi hiç olmazsa bugünkü
ölçüler içerisinde v e bugünkü şekliy le orta-
dan kalkmıştır. Güney doğu'daki terör mü-
cadelesi ise bir başka iştir. Oy le ayaküstü ko-
nuşulacak bir şey değildir" dedi. Terör ör-
gütünün bırkaç gün önce 16 askeıi şelıit et-
tiğini kaydeden Demirel. "Türkiye evvela
bunu y apanları bir cani olarak kabul etme-
\e mecburdur. Türki>e dostunu düşmanını
bilmez olur mu?" göruşiiııü dıle getırdı.
Cumhurbaşkanı Demirel. 12 >ıl bcnunca
dev lete karşı silah kullananlann sonunun ge-
tirileceğıni kasdederek ^unları sövledı
"Başka türlü ne de\ let olursunuz ne de\ -
let otoritesi u\gula\ahilirsiniz. ne sınırları-
nızı nıuhafaza edebilirsiniz. Dev let olmanın
şiaru de\ lete karşı kim silah alnıış orta>a çık-
mışsa, onaze\tin dalı uzatarak. Gel k.ııde-
şim seninle ıızlaşaJınr değildir. Eğerde\-
let, silahını ele alnıış. de\ lete silah çekmiş bir
adamın elinden o silahı alamı\orsa. de\let
değildir o. Hadise zaten hugünün hadisesi
değil ki. Ne\e barışçı \oldan çözüm hulacak
TiirkİNc. ne>e si\ asi \oldan çözüm hulacak?
Öğretmenini, din adaınını. askmni. polisi-
ni 8bin kişh i öldüren bu çete>ede\let Gel
seninle anlaşalım' ıııı di\ecek? Ö\le atıla-
cak bir adım. Türkne'yi çok hihük sıkın-
tılara sokar. Niha>et Türkiye'nin sahipleri
bu ülkenin halkıdır."
Demirel. Günevdoğu'da şelıit edileıı as-
Batı, Erbakan'm
Kürt sorunu
atağma temkinli
ANKAR.4 (Cumhurhet
Bürosu) - Başbakan Nec-
mettin Erbakan'ın Kürt so-
rununa çözüm bulunması
volunda başlattığı girişim-
ler. Ankara'daki yabaııcı
dıplomatlarca bir yandan
temkinle karşılanırken diğer
>andandagelişmelerin na-
sıl bırse\irgöstereceğidik-
katle izlenıyor. Ankara da-
ki Batılı diplomatlar. 8.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özaldönemı dahil. geçmiş-
te ıktidarlarııı Kürt sorunu-
nun çözümü yolunda açık-
latnalarşaptıklarını. ancak
sonradan bu konuda bir ge-
lışme olmadığına dikkat çe-
kerek. E:rbakan'ın Kürt so-
rununa çözüm girişimine
de temkin'i yaklaşıp. "bek-
legör"politikası ızlivorlar
Alınaına'nın Türkiye
Büyükelçisi Hans-.loachim
Nergau. C umhuriyet'ın
RP'nin girişimine ilişkın
bir.sorıısunu. ""Güneydoğu
halkının meşru endişeleri-
ni göz önüne alacak her tür-
lü politikaya Almama des-
tek \erecektir" sözleriyle
yaıııtladı. Vergau.Güneydo-
ğu halkını Türk demokra-
sisi ile entegre edecek ça-
balan arzu ettiklerıni de
kaydetti. Batılı diplomatık
kaynaklar. Özal"ın Kürt so-
rununa çözüm yolunda or-
taya attıgı önerilenn Türk
kamuyounda tepkıyle kar-
şılandığını anımsatarak. şu
görüşü dile getirdiler:
"Ama aradan 10 yüı aş-
kın bir süre geçti. Belki bu-
gün Erbakan'ın girişiminin
devamı gelir. Ancak Erba-
kan'ın yalnızca kendi İsla-
mi görüşlü seçmenine \ö-
nelik, diğer laik kesimi da-
hil etmediği çözüm önerile-
rinin ne ölçüde başarı sağ-
layacağı da kuşkulu."
Gü\enliKgüçleri ile terör
örgütü PKK arasında çatış-
malar sürerken diyaloğun
mümkün olmadığına da
dikkat çeken bir Batılı dip-
lomat. PKK'nin ateşkes ilan
etmesi ve sonra da silahla-
rını bırakması gerektiğine
işaret etti.
Erbakanın girişiminin
ne ölçüde gelışme göstere-
ceğini kestirmenin zor ol-
duğuna dikkat çeken bir
başka yabancı diplomat, hü-
kümet ile PKK arasındado-
laylı diyalog kurulması ye-
rine ılımlı Kürt temsilcile-
ri ile teınasın daha \erimli
olabileceûini sövledi
Demirel uzlaşmaya karşı
Demirel. başbakanlığı döneminde Kürt \ermişti. Demirel, Erbakan'ın u/Jaşmagi-
realitesini tanıyacağını sövle>crek. gele- rişimlerine geleneksel politikadan ödiiıı
neksel politikada yumuşamanın orneğini \erme\erek tepki gösterdi.
keıleıın cenaze törenlerinde yaşanan ger-
gınlıklere dikkat çekerek. bu tür çalkantı-
ların Türkiye'nin her yerine yayılmasının
"birgecelikişolduğunu" söy ledi. Demirel.
de\ letın. terörün hakkındangeleceğıneyö-
nelık güvenin sarsılması durumunda. hal-
kın "O /aman ben \apa\im" çabası içıne
gııeceğı uyarısında bulundu. Terörörgütü-
nüıı. teslim olmaları yönünde yapılan olum-
lıı çağrılara silahla kar^ılık veıdiğine dik-
kat çeken Cumhurbaşkanı Demirel. şöyle
devam etti
"O zaman Türkiye'} i idare etmek fe\ ka-
lade zoıiaşır. Türkiye'nin insanlannı öldü-
renleıv dağlarında eşkıyalık yapanlar Tür-
kiye'nin düşmanlarıdır. Masum insanları
öldüreceksin. köyleri yakacaksın, karakol-
ları basıp de\letin askerini şehit edeceksin,
sonra ben Gel bıınları yapma diyeceğim.
Böy le bir şey i kimse düşünmesin: açık söy -
leyeyim. Destahilize olma diye bir olay >ar,
yani ülkenin idare edilemez hale gelmesi
olayı. Bu. her şeyin sonudur."
Ciller karsı
'Devlet
eşkıyayla
konuşmaz'
ANKAR.\ (Cumhuriyet
Bürosu)-Başbakan Necmet-
tin Erbakan. Güney doğu so-
Hinunun çözümü ıçın PKK
ıle dolay lı diyalog aray ışına
girerken. bu gırışımlerı des-
tekledığıni açıklayan DYP
yönetimi "düzeltme" yaptı.
DYPGenelBaşkanıve Baş-
bakan Yardımcısı lansuÇil-
ler." DCN letin eşkıyay la konuş-
ması söz konusu bileolamaz"
dedı. VI11lı Sa\ıınma Baka-
nı DYP'li Turhan Tayan da
hükümetin progıamında hiç-
bir şekılde at'bulunmadığı-
ııı belırtirkeıı. "Bölgedekan
aktığı sürece yapılacak bir
şey yoktur. Önce kan döken-
ler. akan kanı durdurmalı-
dır" dedi
Ciller. dün Lkonomı bü-
rokratlarıyla yaptığı toplan-
tının çıkışında. hükümetin
RPkanadınınTRTden Kürt-
çeyay ın yapılmasıntndüşü-
nüldüğü yönündeki açıkla-
malarınııı anımsatılması iize-
rıne. konunun luikümct ortak-
laıı arasında konuşulmadı-
ğını sövledi. Ciller. bazı RP
milletvekillerinin PKK ile
diyaloğa gırilmesi. HA-
DEP'le göıüşülmesı yönün-
deki girişimlerı için de * De\-
letin eşkıyayla, hele kan dö-
külürken konuşması sii/ ko-
nusu hile olamaz" dedı
İçişleri Basmüfettişi Erdoğandan Demirel'eGüneydoğu raporu
'IranşeriaU ihraçetmekistiyor'ERGl'N AKSOV
ANKARA - Eskı Olağanüstü Hal Bölge
\ali Yardımcısı \e İçişleri Bakanlığı
Mülkiye Başmüfettişi Özcan Erdoğan
tarafından hazırlanan \e başta
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak
üzere. siyasi parti liderlenne gönderilen
"Güneydoğu Sorunu Bazı Tespitler ve
Çözüm Önerileri Raporu"'nda. 10 ilde
siiren olağanüstü hal uygulamasına son
\erilmesi. geçici köy koruculuğu \e
Cekiç Güç sisteminin de tekrar gözden
üeçirilmesı istendi. Raporda. Iran'ın.
Islam De\rimf nı Türkiye'ye ihraç etmek
için PKK'yi kullandığına dikkat çekıldi.
Mülkiye Başmüfertişi Erdoğan. 38
sayfadan oluşan raporunun giriş
bölümünde. Körfez Sa\aşı döneminde
Diyarbakır'da Olağanüstü Hal Bölge V'ali
^ardınıcısı olarak görev yaptığını
belirterek. Türkive'nin en önemli sorunu
• Mülkiye Başmüfettişi ve eski Olağanüstü Hal Bölge V'ali Yardımcısı
Özcan Erdoğan tarafından hazırlanan ve Kürt sorununun çözütniine
yönelik somut önerileıin yer aldığı rapor. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ile siyasi parti jiderlerine gönderildi. Raporda. "Terörün bitmesini
istemeyenlerin olduğu. Iraıı'm İslam desrimini Türkıve've ihraç etmek
için PKK"yi kııllandığı" göriişlerine \er \erilmesi dikkal çekti
konumunda olan Güneydoğu sorunun Türkıye ııın demokıatıkleşıııcsinin
etki alanını gideıek genışlettiği vtırguladı önündekı en önemli eneellerden birı
Raporda. "Bu sorun çö/ünılenmeli:
Çünkü Güneydoğu sorunu ekonomide
istikrarsızhğın haşlıca nedenlerinden belki
deen önemlisi. Kanıu kaynaklarının
giderek artan bölünıü, PKK ile
mücadeleye ayrılıyor. Terörle
mücadelenin finansmanı enflasyonu
azdırıyor. Bu sorun. dolaylı yollardan
ekonomiye de büy ük zararlar \eriyor.
Ülkemiz bu sorunu çözmedikçe toplum
hayatının her safhasında ınillot olarak
karşılaşacağımız sıkıntıları aşmamız zor"
denildı. Raporda. Güneydoğu sorununun
olduğu. ancak ne palıasiııa olursa oKııi1
tercılıi'i demokrasiden yana I- ııllanılm:iM
terörle dcmokrası içinde nıiicadele
edılmesinm gereklılığı üzenıule duuıldu
Terörün askerı \e strateıik bakmıdaıı ilnn
edilmcmış örtülü bıı s.n.iş olduğuna
dikkat çekilen raporda, şu gönı^leıe yer
\erildi "Bölgedeadaletmekani/masının
ya>aş işlemesi. bölgenin aşiret \e ağalık
düzenine dayalı sosyal yapısı demokratik
düzen ile bağdaşmıyor. Geııç. «öm
bilincine sahip olmayan. a/ da olsa
artniyetli kamu göre\ lilerinin. görev lerini
lay ığı ile y erine getirmemeleri, suiistimal
etıikkıi. /aman zaman yetkilerini aşarak
halka kötü muamelede bulunnıaları
nedeniy le dev lete karşı tepki
oluşmakladır. Bölgeye yapılan yardım.
destek \e teşvik tedbirlerinden istifade
ederı hir kısım vatan ve millet düşmanı
kişi ve kuruluş terör bıtmesin" felsefesini
şiar edinmişlerdir. Kamu görev lilerinin
tecıübesiz. yeterli bilgi ve görgüden
yoksıın. yeteneksiz \e göreve küsmüş
kişilerden ııluşması. birçok görev i
»ekâleten yürütmenin ortaya çıkardığı
olumsuzluklar devam ediyor. Bölgeye
yapılan atamaların, genellikle ceza
niteliğini taşıyan atamalar olarak kabul
edilmesi. bu bölgede yaşayan
insanlarımızın bütün yaşamları boyunca
cezalandırılmalannın devlet tarafından
zınınen kabulü anlamına gelnıektedir."
SÜRECEK
'İSIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın Askerı Şûra sonrası ko-
mutanlara verdiği yemek sırasın-
da ortaya çıkan içki anlaşmaz-
lığı. önemli bir toplumsal soru-
nu yansıtıyor. Erbakan'ın verdi-
ği davette kendi belirlediği içki-
ler dışında servis yapılmıyor. Er-
bakan'ın bu tutumu, siyasi Is-
lam'ın ne kadar kendi dediğini
kabul ettirmeye eğilimli olduğu-
nun ciddi bir işareti. Bugün ken-
di davetinde içki vermeyecek.
yarın gücü yetse tüm ülkede iç-
kiyi yasaklayacak, tıpkı diğer is-
lamcı ülkelerde olduğu gibi. Ne-
rede kaldı. "çok hukuklu top-
lum?"
Erbakan. 1994 yılındaki RP
kurultayında "Herkesin kendi
ıstediğı gibi yaşamaya hakkı
olan bir hukuk sistemi"n\ sa-
vunduklarından söz ediyordu.
Bu teze göre: islamcı. kendi ku-
rallarına. kendi istediğine göre
yaşayacak. Laik, laik gibi sos-
yalist, sosyalist gibi özgürce ha-
reket edecek. herkes kendi is-
tediğı hukuk sistemini belirle-
yecek bu sisteme göre bir ya-
şam kuracak Hz. Muhammed
dönemınae imzalandığı belirti-
Paşanm Rakısı, Hoca'nın Meyve Suyu
len Medine Sözleşmesi'nden
hareketle. bazı İslamcı aydmlar
son dönemde RP içinde liberal
bir anlayış yaratabilmek amacıy-
la bu sözleşmeyi ön plana çıkar-
dılar. Bahri Zengin, AN Bulaç
gibi isimlerin savunduğu bu tez,
RP yönetimince de "kerhen"
kurultayda dile getirildi. "Çok
hukuklu toplum" tezı. birçok
çevre tarafından da ütopık bu-
lunduğu için kabul görmedı. Bu
tezi reddeden islamcılar. Isla
miyetin totaliter bir ideoloji ol-
duğundan hareketle. böyle bir
uzlaşmanın islamın tabiatma ay-
kırı olduğunu belirttıler. Laik ve
sosyalist çevrelerdeki ıtiraz ise
aynı toplum içinde yaşayan in-
sanların. farklı hukukları uygu-
lamalannın olanaksız olduğu yö-
nündeydi. Örneğin feministler.
dört kadınla evlenmeyi savu-
nan bir topluluğun bulunduğu
yerde, bunu bir insan hakları
sorunu yaparak böyle bir ya-
şamla mücadele edeceklerini
söylediler. Buna benzer çok çe-
şitli itiraz yapıldı. Iran'da hırsız-
lıkyapanların parmaklarının ke
sildiği haberi dün gazetelerdey-
di. Ben. eli kesik îslamcının or-
talıkta dolaştığı bir hukuk siste-
mi istemiyorum. Bu sıstem ba-
na uygulanmasa da böyle bir
hukuk duzeniyle sonuna kadar
mücadele ederim. Erbakan ise
bu tezi çeşitli yerlerde tekrar di-
le getirdi. Yani onun söylediği-
ne göre herkes kendi ıstediği
hukuku seçecek ve öyle yaşa-
yabilecekti. Ancak kendi öne
sürdükleri tezi sürekli kendilen
çiğniyorlar. RP'Iİ beledıyeler. is-
lamcı yaşam tarzını her yerde
güçlerinin yettiğince dayatıyor-
lar. Hiçbir davet ve toplantıların-
da içki bulunmuyor. Ayrıca içki-
li lokantalara ellerinden gelen
zorluğu çıkarıyorlar. Erbakan'ın
komutanlara yaptığı ise saygı
sızlık düzeyinde. Çünkü kendi-
si içki içmeyebilir, bu onun en do-
ğal hakkı. Ama benim verdiğim
davette kimse içki içemez de-
mek, o çok sözünü ettiğı. 'çok
hukuklu toplum" önensinı bile
ilk fırsatta ihlal edeceğı anlamı-
na geliyor. Çok basit gibi görü
rıen bu davranışın altında. cıd
di bir islamcı dayatma olduğu-
nu kabul etmeliyiz. Gücü yarın
başka şeylere yeterse onları da
yapacağının mesajını veriyor.
Içkiyle ortaya çıkan çelişmeyi
ciddiye almak gerekiyor. Kendi-
si. başkalarına kendi yaşama
anlayışını dayatmaya kalkarsa,
ona karşı radikal tutumdan ya-
na olanlar da, başka dayatma-
lar için ortaya atılırlar
Nitekim Erbakan ın yemeğın-
de içki meselesi islamcı basını
harekete geçirdı Bazı islamcı
gazeteler. içki içen komutanla
ra protestolarda buiunurken di
ğer komutanları da destek me-
sajlarıyla kutluyorlar İşte tehli-
keli olan bu gelışme. Bugun ıç
kıyle başlayan dayatma yarın
başka alanlara rahatlıkla sıçra
yabilir ve önü alınamaz yenı ge-
rilimler meydana gelir. RP'nin
kendinden farklı olanlara yakla-
şımı, kendısi için önemli bir de-
neme özelliği taşıyor. Laikliği sa-
vunan yüzde 80'lere varan kit-
leyle inatlaşma ve hesaplaşma-
ya girişme çabası rahatlıkla bi;
başka iç gerılımın ve kışkııtnıa
nın kaynağı haline gelebilir. Böy-
le bir sertleşme en çok RP'ye za-
rar verir. Türkiye de bundan çok
zarargörür. Siyasi islamın po-
litik arenada yer alması. toplu-
mun önemli bir kesimınce kuş-
kuyla izleniyor. Çeşitli çevreler
gerekirse RP'yi. askeri darbeye
tercih edeceklerini söylemek-
ten çekinmiyorlar. Siyasi İslam.
Türkiye'nin birgerçeği. RP yüz-
de 20'lerin üzerinde oy aldığı-
na göre önemli bir kitleyi temsil
ediyor. Bizler bu insanlarla ay-
nı toprakları paylaşıyoruz, aynı
ıklımi soluyoruz.
O zaman onlarla barış için-
de. demokratik kurallar içinde
yaşamanın yolunu karşılıklı ola-
rak bulmak zorundayız. Erbakan
ve arkadaşlarının da bunun ken-
dılerı açısından da bir sınav ol-
duğunu görmeleri gerekiyor.
Siyasi İslam, laıklik konusun-
da önemli mesafeler almış bir ül-
kede ilk kez büyük iktidar orta-
ğı olarak sınav veriyor. Gelece-
ğini de bu konudaki esnekliği ve
Türkiye gerçeğine göstereceği
uyum belirleyecek.
içki konusunda yapılan dayat-
ma küçük, ama tatsız bir girişim.
G L O B A L POLİTtKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Çoğunluğun Sözcüsü
Kim Olacak?
20. yüzyıl biterken hemen her yerde, çalışma saat-
lerı uzuyor, işsizlere yapılan yardımlar. toplumsal sağ-
lık, eğitim ve taşımacılık gibi hizmetlere devletin ayır-
dığı kaynaklar küçültüluyor ve bu alanlar özelleştirili-
yor, emeklilik ıçın gereklı yaş yükseltiliyor. Bu gelişme-
lerin arkasında. bir tarafından işçi ücretlerini düşürmek,
iş dısıplınını arttırmak ve böylece kârları yükseltmek,
diğer taraftan da devletin kasalarındaki fonlan borsa-
ların/mali sermayenin kullanımına vermek amacı ya-
tıyor. Özetle bunlar sermayenin ekonomik kriz içinde
kendine çıkış ararken gelıştirdığı projeyı oluşturuyor-
lar. Pekı ya emeğın durumu nasıl? Ne yazık ki pek par-
lak değil.
Geleneksel olarak emeğin sözcülüğünü yapan sos-
yal demokrat partıler. ABD'dekı Demokrat Parti ya da
birçok gelışmekte olan ülkede görülen popülist/pe-
ronist vb partıler geçen yıllarda hızla sermayenin pro-
jesinı benımsemeye başladılar. Böylece toplumda en
çok sıkıntı çeken. en büyük çoğunluğu oluşturan ke-
sım. giderek sessizleşti. sessızleştıkçe de yaşam ko-
şulları kötüleştı.
Bu gelişmeye en çarpıcı iki ömek ABD'deki De:
mokrat Parti ile ingıltere'deki işçı Partısı olsa gerek,
ABD'de, uzun bir aradan sonra Demokrat Parti, Bitl
Clinton'ın önderliğinde. ışçı ve emekçilerin, azınlık-
ların. yoksullann, tek başına çocuk yetiştirmeye çalı-
şan annelerin, kısacası toplumun. Cumhuriyetçi Par-
ti döneminde en çok sıkıntı çeken kesımin kayıpları-
nı gidermek vaadi hükümet oldu. Ancak bugüne ka-
dar Bill Clintonın yönetimi, yoksullara verdiği hiçbir
sözü tutamadı ve tam bir hayal kırıklığı yarattı. Geçen
hafta da Clınton. yenı "Refah Yasası"nı (VVelfare Bill)
ımzalayarak kabul edeceğini açıklamayarak vaatlerı-
ni yerine getırmek bir yana. yoksulların 60 yıl önce ka-
zanılmış ve bugüne kadar hiçbir partinin elini sürme-
ye cesaret edemediğı haklarını ellerinden almaya baş-
ladı. Yenı yasa, ABD'de yaşayanlaraasgari bir yaşam
düzeyı sağlamak amacıyla sisteme konan, sosyal si-
gorta ve refah düzeyı ödenekleri, yoksulların yemek
karnelerı vb gibi tüm koruyucu yardımları ve tedbirle-
rı ya kaldırıyor ya da büyük ölçüde kısıtlıyor. ABD'de
yasal olarak kalan yabancıların da çalışıp vergi öde-
melerine bakılmadan, sosyal hakları ellerinden alını-
yor. Yapılan hesaplara göre bu tedbirler, ABD'de 2.6
milyon ınsanı daha yoksulluk sınınnın altına ıtecek. Mu-
hafazakâr Wall Street Journal'ın "VVelfare Bıll"\ büyük
bir sevinçle karşılarken şımdi sıranın sosyal güvenliK
sıstemınde olduğunu söylemesi ise bu sürecin devarrt
edeceğini ve engellenmediğı takdirde ABD'de, çalı-
şanların yaşam koşullarına ilişkın haklarının geçen
yüzyılın sonundaki düzeye geriletıleceğını gösterıyor.
İngılterede durum daha da vahım. Gelecek seçım-
leri, sırf muhafazakârların başarısızlıklarından ve hal-
kın nefretınden dolayı kazanması beklenen işçi Par-
tisi'nin hemen hiçbir reform vaadı yok. İşçi Partisi'nin
lideri Tony Blair, sendıkalara olan düşmanlığı ve işçi
haklanna ilgısizliğı ile kendinden önceki liderlerden
ayrılıyor. Geçenlerde Londra'da yaşanan tünel grevin-
de ışçılerden. grevı bırakıp ışe geri dönmelerini iste-
mesi. ne zaman bir grev söz konusu olsa partiyi bun-
dan uzak tutmaya özel çaba göstermesi, artık yadır-
ganmayan gerçekler haline geldi. Tony Blair. işçi ve
errjpkçilenn Ingilterede nasıl olsa oy verecekleri bir
başka parti yok. yani ellen mahkûm" teorisi ile ha-
reket ederek dikkatıni. aynı Clinton gibi orta sınıflar üze-
rinde yoğunlaştırdı. Bunlar ise kendılerineyapılmayan
türlü devlet harcamalarına ve vergılere karşı olan, ide-
olojık olarak tumu ile sermayenin projesıni benimse-
miş bir kesim
Bu sosval demokrat ve türevı partilerin bu kadar ko-
layhkla, sağa kaymalaıının bir nedeni de sosyalist/
komünıst partilerin ve sendıkaların zayıflamış olması.
Sosyal demokrat partıler, yoksulların. işçilerin ve iş-
sızlerin seçeneksızliğınden faydalanarak istedikleri
kadar sağa kayabıleceklehni düşünüyorlar.
Ancak evdekı hesap. ABD Kongre seçimlerinde gö-
rüldüğü gibi her zaman çarşıya uymuyor ve moral bo-
zukluğu içinde. halkın önemli bir kısmı sandığa gitme-
yebılıyor. Bu koşullarda toplumun sandığa giden azın-
lığı. etkinliğını koruyor. Benzer bir durum gelecek se-
çimlerde ingılterede de gerçekleşebilir. Böyle bir or-
tamda sosyal demokrat partilerin solundaki örneğin
ingıltere dekı Sosyalist Emek Partisi (Arthur Scargill)
ve Sosyalist işçı Partisi. Türkiyede de ÖDP gibi par-
tilere büyuk bir görev ve sorumluluk düşüyor.
Bu partiler. emeğın sesı ve temsilcisı olmaya baş-
ladıkları ölçüde. sıyasal havayı değiştirecek ve sos-
yal demokrat partilerin de daha fazla sağa kayması-
nı buyük bir olasılıkla engelleyebileceklerdir. Ancak böy-
lece demokratik haklann budanması, ekonomınin tüm
sorunlarının çalışanlann sırtına yıkılması engellenebi-
lir. yoksa işimiz zor Bızım gibi ülkelerın ise kısa za-
manda Malezya ya veya Endonezya'ya benzemesf
işten bıle değil
Arabuluculuk önerisine tepkiler
Ecevit: Orgütle
pazarhk olmaz
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-REFAHVOL liıi
künıetıniıı Kürt sonınuna.
arabulucuy la çözüm aray ı
şı muhalefet partılerinin tep-
kisineııedenoldu DSPGe-
nel Başkanı Bülent Ecevit.
RP'nin ~arabıılucu" de\-
reye sokmasını eleştırerek.
~ Bazı arabulucular dev reye
sokularak. bölücü örgütle
diyalog aranıvor. Bu düpe-
düz pazarlıktır. Bölücü ör-
gütle pazarlığa oturula-
maz"dedı. ülağanüstü hal
(OHAL)uygulamasınınbü-
tüııüy le kaldınlmasi gerek-
tiğini de savıınan Ece\ıt.
Başbakan Necmettin Erba-
kan ı. PkK'nın kuzey
Irak'ta yuvalanmasına izııı
verdiği ilerı sürülen (,'ekıc
Güç konusunda "ABD'ye
teslim olmakla" suçhıdı.
ANAP Dıyarhakır \1ıl-
lctvekili Sebgetullah Sty-
daoğlu da oportüntst \ e po-
pülist yaklaşımlarla. Kürt
sorununun çözülemeyece-
ğini kaydederek. sorunun
çözüm yerıniıı TB\1M ça-
tısının altı olduöunu söy le-
di C'HP üenel Sekre'teri
Adnan Keskin. Erbakan"'
diN poiıtika koııu.suiKLı gj\
rı cıddı da\ randıüını sa\ ıııı-
du. MHP Genel Sekreter
Yardımcısı Abidin Dursun
Kaleli. RPnin girişimleri-
nı "vatana ve millete iha-
net" olarak deüerlendirdi.
Ecevit. düıfTBMM'de
düzenlediği basııı toplantı-
sında. Kürt sorununun çö-
zümüne ilişkın koalisyonun
büyük ortağı RP'nin baş-
lattığı girişımleri değerlen-
dırdi. Hükümetin. OHAL'in
kaldırılması için başlattığı
girişimlere destek verecek-
lerini kaydeden Ecevit.
"Önce bu öneriyi görme-
miz gerekir. Biz, OHAL'in,
yalnızca birkaç ilde değil,.
tiimiiv le kalkmasını istiyo-'
ruz"dedi.
Adalet Bakanı Şev ket Ka-'
zanııı. OHAL'in kaldırıl-
mas.ı içinTBMM'ninağus-
tos ay ı sonunda olağanüstü
toplantıyaçağırmak için im-
za topladıklarını açıkladı-
ğını anımsatan DSP lideri"
Ece\ ıt. anayasa ve ıçtüzük
gereği. hükümetin doğru-
dan. toplantı çağnsında bu-
lunma yetkisı olduğunu \ ur-
gulay arak. "Bu durum ister
istemez. DYP'nin bu yasa-ı
nın çıkmasına karşı mı ol-
duğu sorusunu akla getiri-'
vor"dedı.