Katalog

Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Ya\ın Koordınatoru. Hikmet Cetinkava % Yazıı^lerı Mudurlcrı Ibrahiın Yıldız (Sorumlu), DinçTavanç 0 Haber Merkezi Müdüriı Hakan kara # Görsel Yonetmen Fikret Eser Dı, Hdbcrlcr Şinasi Danışoğlu # IstıhbarJt Cengiz ^ ıldırım • Ekonomı Bülent Kı/anlık % Kullur Handan Şenköken # Spor Abdülkadir ^ ücelman • Makalelcr Sami Karaören 9 Düzcltmo Abdullah \ a/ıcı 9 Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu • Bılıü-Belge Edibe 8uğra • Yun Haberlcn Mehmet Faraç >jvmKurulu İlhanSe<çuk<BasLınl Orhan Erinı;. Oktav Kurthöke Hikmet Çi'tinkaja.ijûkranSoncr. Ergun Balcı. Dinç Ta\aırç. İlırahım ^ lldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkardTemMİciM Mustafa Balba> •Habcr\tudunj Doğan \kın AtatıırkBuhanNü l25.Kat4.Bdkaniıklar-AnkaraTel 419^0211 (" hat). Faks 4|y5027 • [zmır TeniMİciM Serdar Kızık, H Zı>a BK 1352 S 2 5 Tel 4411220. Fak^ 441^11" # \dana TemMİciM Çetin Mğenoğlu, InonuCJ l l i S N o l Kat l.Tcl 3522550. Fak- 352257H Muessese Muduru Erol Erkut • Koordmator Ahmet Korulsan • Muhasebe Bülent ^ encr • Idare Hüseyin Gûrer • Işletme Önder Çelik • Bılgı-Ulem Nail inal • Bılgısa\arSıstem Mürüvet Çiler \1£D\ \ C: • \orKUm Kurulu Ba^kanı - lıencl Mudur Gülbin Erduran • Keordmaior Reha lşrtman 0 denet Mudur YaniımcJM Minc Akdağ Tel 514 07 53 - k> 51İS466 V dumla\an M-Basjrı: *t ^nı (nın Haber VıanM BdMnwYj>ı TıırK HJJI t ıü 'v 4] C Jiaioûlu 341J4 l-l Pk 24h Kunbıı. İS lık \Ş 'AĞUSTOS 1996 lınsak. 4 18 Güneş: 5.59 Öğle. 13 P İkiııdi 17 07 Akşam: 20.21 Yatsı: 21.55 I.Türkovizyon Müzik Yarışması • İstanbul Haber Servisi - Hoşgörülü bır dünya. hoşgörülü bir Türkiye kapsamında Türkçe konuşan de\letlerve topluluklar arasında düzenlenen " 1. Türkovizvon Müzık Yarışması". lOağustos akşamı >apılacak. Yanşmaya 18 ülkeden temsılcıîer katılıyor. Hoşgörü Hareketi Derneğı tarafından düzenlenecek yanşmaya katılacak sanatçılar dün Eresin Otel'de yapılan bir toplantıyla basina tanıtıldı. TUBİTAK etkili hale gelecek' • AN KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dev let Bakanı Sabri Tekır, Türkiye Bılimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nu (TÜBİTAK) üniversıtelerle işbırliğı \aparak daha etkili hale «etireceklerinı belirtti. TÜBİTAK'ın tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıya katılan Dev let Bakanı Sabrı Tekır. "TÜBtTAK. Türkiye'nin ekonomık \e sosyal gelışınesinde motor göre\inı üstlenen bilimsel bır kuruluştur" dedi. Çocuklar için kampanya • Haber Merkezi- Türkıye'nın önde gelen şampuan firmalanndan Pantene Pro-V. Sosyal Hizmet \e Çocuk Esirgeme Kurumu'nun ışbirliğiyle zıhinsel özürlü çocuklar için bır kampanya düzenlıyor. •Daha sağlıklı ve daha mutlu çocuklar' adlı projeye Pantene Pro- \'"nin 4. yaş kutlaması için özel hazırlanmış kırmızı kurdeleli özel ürünlerınden herhangı birinı alabılenler katılabılecek. Bu kampanya süresince elde edılecek gelir. Ze>tinburnu"nda Çocuk Esirgeme Kurumu'na aıt "Zıhinsel Özürlü Çocuklar Rehabılıtasyon Merkezi" kurulması \e kurumun kreş % e gündüz bakıme\ ınınin onanlması için kullanılacak. Kalp knizi Piski • ANKARA(ANKA)- Danımarka'da yapılan bir araştırma. trandolapril adlı etken bir maddenın kalp krizinde ani ölüm riskını azalttığını ortaya çıkardı. 2 yıl süre ile trandolapnlin kalp üzerindeki etkileri araştırıldı Çalışma. kalp krizi geçirmiş hastalar ile kriz sonrası kalp vetmezliğı gelişen hastalara uygulandı. Araştırma sonuçlanna göre trandolapril teda\isi sonucunda ölüm riski yüzde 22, ciddi kalp yetmezliğine gidış rıski yüzde 29, anı ölüm nski yüzde 25 oranında azalma gösterdı. Hastalık haritası • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında Türkiye'nin bulaşıcı hastalıklar haritasının çıkanlacağını belirterek hastanelerin ülke nüfusunun yüzde lO'unu oluşturan özürlü yurttaşlara uygun hizmet \ erecek şekilde yeniden düzenleneceğini bildirdi. Aktuna. ödeme gücü olma\an vurttaşlann teda\ ilerinin karşılanması amacıyla başlatılan yeşil kart uygulaması kapsamına. kronik \e kalıtsa4 hastalığı olanlar ile yeni doğan bebeklerin de alındığını açıkladı. Gazeteci raporu • ANK.\RA (Cumhurivet Bürosu) - Sınır Tanımayan Gazetecıler Örgütü'nün 1995 \ıh raporu. Basın Konseyi'ııın a\lık bülteni "Özgür Basın"da \ayımlandı. Sınır Tanımayan Gazetecıler Örgütü. 1995 \ilinda 51 gazetecının göre\leri başında >a da vazdıklan ve düşüncelen nedeniyle öldürüldüğünü bildirirken bu ölüm olaylarından 22'sınin Cezavır'de meydana geldiğine dıkkat çekıldi Örgüt. geçen yıl Türkiye'de 108 gazetecinin gözaitına alındığını ya da tutuklandıöını ka>detti. Raporda 1996nın ilk 4 ayıwia da en az 20 gazetecinin öldürüldüğü kaydedıldi. Çevreciler, ellerindeki bilimsel rapor, kitap ve broşürleri, 'çevreden bihaber' olarak niteledikleri Tokar'a göndermeye başladılar Çe\re Bakam'naMgî desteği•Çevre Bakanı Ziyaettin Tokar'ı bilgilendirmek amacıyla Hiroşima'nın 51. yıldönümünde bir kampanya başlatan çevre örgütleri, iyi niyetli yaklaşımlanndan bir sonuç alamazlarsa Çevre Bakanı'yla farklı yöntemlerle mücadele edecekleri mesajını verdiler. ÜMİT OTAN İZMİR-Çevreciler ve nükleer kar- şıtlan. "çevreden bihaber"olarak nite- lediklen Çevre Bakanı ZiyaattinTokar'ı çevre konusunda bilgilendirmek için "doküman gönderme kampanvası" başlattılar. Türkiye'nin çeşitlı yerle- rınden çe\recıler kargoya verdikleri çevreyle ilgili kıtap, broşür ve belge- lere ekledıklen mektuplannda, **Sa- yın Bakan. en önce sizin bilgilenmeniz gerekiyor. Size bu konuda katkıda bu- lunmak için böyle bir kampam a> ı Hi- roşima'nın 51. yıldönümünde başlatı- voruz" dedıler. Tokar'ın rükleer santrallarla ilgili atıklann ne yapılacağı konusunda "'doğ- rusu bizj de düşündürüyor" yaklaşımı getırmesi, nükleer santrala vönelık dü- şünceleriyle ilgili, "Ben okuduğum kitapiar çerçevesinde söylüyorum" 1 açıklaması \apmasi. çe\recılen hare- kete geçirdi. Kampanya başladı Çevreyle pek "içli-dışir olmadığı- nı sandıklan bakanaellenndekı tüm do- küman. bilimsel rapor. broşür ve kıtap- lan gönderme karan alan çevreciler ve nükleer karşıtlan. "Bakanı bilgilen- dirme kampam ası" başlattılar Silifke'den Arkadaş Çev re Grubu. 6 Ağustos 1996 tarihli kargoy la gönder- dikleri dokümana bir de mektup ıliş- tırdiler. Hıroşıma'ya atom bombası atılmasının yıldönümünde başlatılan kampanya> la amaçlarının bakana kat- kıda bulunmak olduğunu belirten Ar- kadaş Çe\ re Grubu. mektuplannda şu görüşlere yer verdr. "Türkive'de çevre kokuvor. Balık baştan kokar dcrier. Çevre Bakanlığı çe\ recilere düşman gözüvle bakıvor. Arkadaş Çev re Grubu olarak 10 > ıldır Türkive'de çe>re bilincini arttırmak için çaba harcıyoruz. Bu amaçla sa>> sız çalışma vaptık, vapıyoruz ve yapa- cağız. İnternet ağımızı ne \ a/ık ki Tür- kive'de değil. İngiltere'de kurduk. Ja- poma'dan ABD've.Cünev Afrika'dan Isveç'e >a> ılan alandaki gelişmeleri iz- liyor, kâmuov una aktarmava çalışı\o- ruz. Çevre Bakanlığı kamuo\undan uzakve kopuk. Bu >üzden bir kampan- ya başlatıyonız. Bu kampam a çerçe- vesinde size ekteki dokümanlan gön- derivoruz. Umarız bu belgeler, Çevre Bakanlığı içindeki karanlığı avdınlığa kavuşturur. Çe>reden bihaber Çe\re Bakanlığı'nın adına yaraşır bir çalış- ma düzenine girmesini düiyoruz." ^Santraüan kanştırmayın' SOS Akdeniz Izmır Bürosu da ya- yımladığı çevreyle ilgili kıtaplan ve Ağaçkakan dergılerinı Çevre Baka- nı'na gönderdı. '»'apılan açıklamada. kampanyanın Çevre Bakanı'na katkı- da bulunmaktan başka amacı olmadı- ğı belırtılerek şöyle denildı: "Sayın Bakan Tokar, sanıyoruz ki nükleer santrallarla termik santralla- n birbirine kanştırıvor. Çünkü ısrar- la nükleersantrallann erozvon sorunu olan bölgelerde kurulabileceğini sö> lü- vor. Birde nükleersantrallardan atom bombası >apabileceğimui sanıyor. Ama hep \anılıvor. Bize atom bombası vap- tırmazlar. Eğer Bakan çok istiyorsa, İncirlik \e diğer tesislerdeki atom bom- balanna el ko>abilir. Bakan kamuov u- na açıkladığı bilgileri de kitaplardan öğ- rendiğini söviüyor. Hangi kitaplan oku- duğunu pek bÜemivoruz ama kendisi- ne vardımcı olması için derneğimizin > a\ ın organından Ağaçkakan dergisi- nin bazı sav ılarını \c derneğimizin va- vınlanndan çıkan ekolojiyle ilgili ki- taplan ekte sunuvoruz. Bir de bunlan okusun." 'Termiğin iflasr Dünya Dostlan kurucu üyesı Nesrin Timurda Yatağan, Gökova ve Yenıkö> termik santrallannın mahkeme kara- rıyla kapatılmasının termiğe davalı enerji polıtıkalannın iflası olduğunu. nükleer enerjının de kurtancı gıbi gös- terilmesinin mümkün olmadığını be- lirterek şunlan söyledı. •*ÇevTe Bakanf nın vapması gere- ken şev. uluorta nükJeer vanlüığı değil, Çernobil sorunlarıv la başedilemezken, termikler mahkeme kararn la kapatı- lırken temiz vevenilenebilir enerji kav- naklannıTürki\e'ningündeminesok- maktır. Bunlan >apması için önce öğ- renmesi gerekivor. Kendisini bilgilen- dirmeve talibiz. Kampamaya tüm nük- leer karşıtı gruplann destek vermesi- ni ve ellerindeki tüm bilgileri bakana göndermesini istiyoruz. Avrıca baka- nı, en kısa zamanda gönüllü kuruluş- lann da dahil edileceği bir enerji top- lantısı düzenlemeve çağırıvoruz.'* Çev recıler ve nükleer karşıtlan. "çev- reden bihaber" diye niteledikleri Ba- kan'ışimdibılgılendirmeyeçalışı>or- lar. Eğer i>ı niyetli yaklaşımlanndan bir sonuç alamazlarsa dün>ada belki de ılk kez Çevre Bakanıyla çevrecı- lerin karşı karşıya geleceklerini söy- lüvorlar... BİRÇOK İLDE VAR Türkiye nükleer süah deposu • Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. O. Kemal Kadiroğlu, Türkiye'nin ABD'nin nükleer silah depoluğunu yaptığmı belirterek, halkın 1960 yıhndan beri nükleer silahlarla iç içe yaşadığını söyledi. ANKARA (UBA) - Hacettepe Üni- versitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesı Prof. Dr. O.Ke- mal Kadiroğlu, yıllardır söylenen. an- cak yetkililer tarafından her defasında yalanlanan bir gerçeği dile getırdi. Kadiroğlu, yaptığı açıklamada Tür- kiye'nin 1960 yıhndan beri nükleer si- lahlarla iç içe yaşadığını belirterek "Türkiye, yıllardır ABD'nin nükleer silah depoluğunu yapmıştır" dedi. Türkiye'nin ABD ve Almanya'dan sonra en büyük nükleer silah deposu ol- duğuna dikkat çeken Prof Dr. Kadiroğ- lu. "SSCB dağıldıktan sonra Türki- ve'deki nükleer silah savısı azakİL ABD, nükleersilahlann bir kısmını çekti An- cak ABD'nin çok sav ıda nükleer silahı vardı. Bunlann büy ük bir kısmının hâ- lâ Türkiye"deolduğuna inanıvorum" dı- ye konuştu Dünyada büyük oranlarda nükleer silah olduğuna işaret eden Kadiroğlu, "ABD ve Rusva aralarındaki belirli an- laşmalarla, nükleer silahlannı vok et- tiler. Ancak bu, sahip olduklan silahla- nn küçük bir kısmıdır. Türkiye, yıllar- dır soğuksavaşın yaşandığı önemli yer- lerden biri olduğu için ABD birçok il- de nükleer depolar kurdu. Bunlardan bazılan Ankara. Mürted, Çakmaklı, İncirlik ve Divarbakır'dır" dedi. Nükleer silahlardan korkulmaması gerektiğini ifade eden Kadiroğlu. "Yıl- lardır nükleersilahlarlaiçiçeyaşıyoruz. Bugün dahi sahillerimize gelen birçok turistik amaçlı gemide, nükleer silah vardır. ABDyetkihierine, "gemilerde nükle- er silah var mı' diye sorsamz ne te>it edeıierne de yalanlarlar. Bu nedenleva- tandaşlarımızın nükleer silahlardan korkmalan çok yersizdir" diye konuş- tu. Dakka'da düzenlenen Hiroşima'yı anma törenine katılan Bangladeşli çocuklar, "Savaş değil banş" vaalı pankartlar taşıdılar. Himşima'dan barış çağnsı HİROŞİMA (.\A) - Hıroşıma kentındeki nükleer kıyamet gününün 51. yıldönümü, dündünyanın çeşitli yerlennde düzenlenen etkinlıklerle anıldı. Savaş amaçlı ilk atom bombasının kullanıldığı Hıroşima'da bombanın patladığı noktada kurulmuş olan Barış Anıtı Parkf ndaki törene 50 bin kişi katıldı. Çın ve Günev Kore dahıl. As\a ülkelennden 450 konuk da töreni izledı. Atom facıasından kurtulanlar için. Japonlar'ın kullandığı adla "Hibakuşa" (ışınlananlar). o gün vakınlannı kaybedenler ile Japonva Başbakanı Ryutaro Haşimoto. patlama merkezindeki Hiroşima Anıtı'na çiçekler serdiler. Başbakan Haşimoto, Çenevre'de vapılan çok taraflı Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması'nın bir an önce sonuca bağlanıp imzasının gerçekleştirilmesi için atom bombası atılmış bir ülkenın hükümet başkanı olarak en yüksek gayreti göstereceğinı bildirdi. Hiroşima. son bir yıl ıçinde nükleer denemelere devam eden Fransa \e Çin'i kınamıştı. Törende "Tüm nükleer silahlar yeryüzünden ebediven silinsin" dilekleri dünyaya bir kez daha ılan edilirken nükleer silah ve nükleer enerji politikaları karşısında mücadele veren örgütlerin üyeleri. patlama anında "canlılann birden silinişini". yine toplu halde bir anda yere yıkılarak canlandırdılar. Nükleer silah \e nükleer enerjive karşı mücadele veren örgütlerin üyeleri, patlama anında "canlılann birden silinişini" toplu halde yere v ıkılarakcanlandırdılar. (Fotoğraflar: RE UTE RS) STOCKHOLM SU FESTİVALİ huödülu Imberger'in •Avustralyalı bilim adamına ödül olarak 150 bin dolar verilecek. Bu yıl 5. kez düzenlenen Stockholm Su Festivali ve 7. Su Sempozyumu kapsamında Karadeniz'in sorunlan ve çözüm önerileri de tartışılacak. GÜRK.\N UÇKAN SnrOCKHOLM-ls\eç ın bol yağmurlu yazında su- yun festıvalıni yapmak ki- min aklına gelmiş bi Imiyo- ruz. ama verküremizde gi- derek azalan. kırlenen ve değerlenen doğal kaynak su üzenne büyük bir sempoz- yumu da eğlencenin içine katmak. hiç de fena bir fi- kir değılmiş meğer. Bu yıl 5. kez >apılmakta olan Stockholm Su Festivali v e 7. Su Sempozyumu, eğlen- dirmeyle birlıkte bılgılendır- meyi de ıçeriyor. Sempoz- yumda sorunlan deşilecek ve önlemler önerilecek su kaynaklan arasında Kara- deniz de var. Bu arada, çe- şıtli ülkelerden sempozyu- ma katılmak için gelenler arasında. ünlü Ağa Han da bulunuyor Ağa Han. "etik" konusunda bır söylev v ere- cek Dünyanın en büyük çe>re ödülü Stockholm \\ater Foun- dation, Isveçli ve >abancı çeşitli kuruluşlan çatısı al- tında toplayan bir fon. Adın- dan da anlaşıldığı gibi su üzenne yapılan araştırma- ları desteklemek. başarıh sonuçlar alanları ödüllen- dirmek amacıyla oluşturul- muş. Bu yılki ödül tutarı olan 150 bin Amenkan Do- ları. Avustralyalı Dr. Jörg Imbergere verilecek. Dr. lmberger. Batı Avust- ralya Üniversitesi'deki Su Araştırmalan Merkezi'nın şefi. Ödüle layık görülme- sinin nedeni, çağdaş bilgi- sayarteknolojisiyle. biyolo- ji ve kımya dallarında elde edilen verileri. su kitleleri- nin hareketiyle ilgili bilgi- leri arttırmakta kullanma- sı. Bilim dünyasının çeşitli disıplinlerinden yola çıka- rak. denizlenn ve sıöllerin gelecektekı kirliliğıni çok önceden saptamavı amaç- lıvor. Böylelikle. birçok kır- lenme ola> ı. çok geç kalın- madan ortava çıkarılacak ve giderılmesı kolaylaşa- cak. Karadertizgündemde Bu vılkı Su Sempozyu- mu'nun bır özellıği de kısa adı EMECSolan vo kıyısal kesimlerde (kıyıya en çok 100 km uzaklıktakı bölge- lerde) çevresel sorunlar ve ıdarecilik konulu uluslara- rası konferansın üçüncosü- nün de bu kapsamda birlık- te gerçekleştırılecek olma- sı. Katıhmcılar. şu. 6 su böl- gesi konusunda deneyım- lerinı anlatacaklar ve bır- birleritıin bundan sonraki çalışmalarına katkıda bu- lunmayı amaçlayacaklar: BaJtık Denizı. Karadeniz. Seto Denızi (Japonya). Che- sapeake Körfezi (ABD), Tayland Boğazı ve Vıcto- ria Gölü (Orta Afrika). Ka- radeniz'in 160mılyonkişı- yi yakından ilgilendirdiği. 15Ö-2OO metre'derinlikteki çüriimenindahayukanlara çıkarak kıyıları tehdit eder hale gelmesini önlemek için acıl girişimlerde bulunul- ması gerektiği. sempozyum- da dile getirilecek konular arasında. Bu yıl da genç araştırma- ları desteklemek amacıyla, Stockholm Junior VVater Prize adlı ödül sahibını bu- lacak. "ÇevreveSu"konu- sunda. yaşı 18"ı geçmeyen 60 gencin gönderdıği pro- jeler arasında bınnci gele- ne30bin isveçKronuödül \enlecek. Finale kalan 9 gence de 5'er bin kron te- selli ödülü dağıtılacak. Stockholmde Su festiva- li kapsamında düzenlenen sanatsal etkinliklere dünya- ca ünlü çok sayıda sanatçı katılıyor. Yasaldandıkça artan fuhuşa çare arayışı Avrupa ülkeleri ftıhuşu denetim altına almak için yol ararken tutucular fahişeliğin yasallaştınlmasına şiddetle karşı çıkıyor Çeviri Servisi - Dünyanın pek çok ülkesinde yasak olan fahişelik, göç- lerin ve ekonomik koşullann zorla- ması ile giderek yaygınlaşıyor. Ülke yönetimleri. günlük y aşamın bir par- çası haline gelen fuhuşu engellemek ıçın çözüm arayışlanna gırerken. tu- tucu çevreler. fahişeliğin yasallaştı- rılması kararına şiddetle karşı çıkı- yorlar. TheEconomistdergisinin son say ısında yer alan bır yazıda Italya v e Macaristan'da fahişelenn cadde \ e so- kaklan mesken tuttuğu belirtılirken, lngütere'mn saşgın gazetelerinden TheTimes'da, göreve yeni atanan ka- dın polis müdürünün genelevlerin yasallaştınlması çağrısında bulun- duğu kaydediliyor. İtalya'da tartışma Devlet kontrolündekı genelevler 1958 yılında kapatıldığında 200 ka- yıtlı evde çalışan kadınların sayısı 4 bini aşmıyordu. Bu kadınlann he- men henıen tümü Italyan vatanda- şı>dı. Bugün İtalya'da45 bin fahışe- nın çalıştığı tahmın edilivor. Bunla- nn üçte ıkisinin yabancı olduğu. ço- ğunluğunun Nijeryalı ve Amav ut ol- duğu öne sürülüyor. Fuhuş ev lerinin kapatılması> la sokaklara dökülen bu fahişeler bugün kentlerin en kalaba- lık caddelerinde. en kalabalık saat- larde boy gösterıvor. Yerel \ e merkezi > önetimler yıllar- ca bu konu> u önemsemediler. ancak fuhuş göz ardı edılmevecek bo\ utla- ra ulaşınca fahişeliğin yasallaştınl- ması gündeme geldi. Diniçevrelerve sol partiler. fahışelerin doğru vola sokulması gereklihğıni öne sürerek. tercihlennı fuhuşun yasaklanmasın- danvanakullandılar. Italvageçenni- san ayında iktidara gelen nıerkez-sol koalisyon hükümetınin "Sosyal da- yanışmadan" >orunılu bakanı Livia Turco. fahişeliğin "modernkölelik'* olduğunu ılerı sürerek. Mafya lider- lerıne karşı başlatılan sa\aşm bır ben- zerının kadın sımsarlanna karşı baş- latılmasını önerdi Fuhuşu engelleme çalışmalannın önde gelen isımlerin- den rahıp Don Oreste Benzi. kadın sımsarlanna fidv e ödeyerek. "düşmüş kadınlann" kurtarılması fikrini sa- \undu Merkezi hükümetin fuhuşu önle- me konusunda ne denli başarıh ola- cağı tartışılırken, değişik partilerin et- kin olduğu yerel yönetımler konuva doğrudan müdahale volunu seçıvor. Lombardıva'nın »ağcı beledi>esi ge- nelev leri yeniden açma v önünde ça- lışmalannı sürdürürken. Rımini be- lediyesi kenti fahışelerden temızle- mek için tüm fuhuş faaliyetlerının Parco d'amore adı venlen bölgede ya- pılmasını önerivor. Brescıa'nın Hı- ristiyan Demokratvöneticileri ise fa- hişeliğin yasalla^tınlmasını istivor Macaristan'da vergi Fahişeliğin ahlakı bo\ utlanm bır ke- narabırakan Macarhukümetı.bütçe açığını kapatmak için gözünü fahi- şelerin kazancına diktı Gelecek ay BakanlarKurulu'ndan çıkması plan- lanan yeni v asa tasansına göre. ışv e- ren statüsü altmda çalışmalannı sür- dürecek olan fahışelerin kazancı ver- giye tabi tutulacak. Polis kav ıtlarına göre sayılan 10 bini bulan fahişele- nn toplam v ıllık kazancının 240 mil- >on dolara ulaştığı tahmın edili- yor.(GSMH'ın vüzdeO.5'ı). Macanstan'da genelev lere getınlen yasağın halen >ürürlükte olmasina karşın fuhuş büvük bir hızla yavılı- yor Ayrıca Doğu Avrupa'nııı porno merkezi olarak ısım yapan Macaris- tan'da seks sana> i giderek güçleniyor. f Ingıltere'nin ılk kadın polis müdü- rü göreveatanır atanmazverdıği de- meçte fahişelik yasalannda reform v a- pılması çağrtsında bulundu. Lancashire polis müdürlüğüne ata- nan Pauline Clare. fuhuşun > aşamın bır gerçeği olduğunu ilen sürerek. fahışelere duyulan gereksınımi yad- sımanın yanlış olduğunu belirtti. Şu anda vürürlükte bulunan yasaların günün koşullarına yanıt vermediği- nı ıfadeeden Clare. genelevlerin va- sallaştınlması ile sokaklara dökülen fahişelenn denetim altına alınacağı- nı \e çocukların seks sanayiınde sö- mürülmesinın önüne geçıleceğını bil- dirdi. Ingıltere Içışlerı Bakanlığı ıse fuhuş yasalarının 1984-1985 vılla- rıııda ceza yasalarının yenilenmesi çerçevesinde ele alındığını. ancak fuhuşun >asallaştırılmasının şimdi- lık ^öz konusu edilemeyeceğıni bil- dirdi. Görüşlerine başvurulan fahişeler ise genelev lere çalışma ızni venlmesıv - le sokakların temızlenemeyeceğıni. vasallaştınnaişleminınyalnızca ver- gi gelinni arttırmaya çalışan devie- te yarayacağını ıleri sürdü. PİOSfITÜTE Vbl boylanndaki trafik lev halarına eklenen "Dikkat fahişe çıkabilir" uyanlı bu tabela. Av rupa'da fuhuşun ne denli vayıldığını ve günlük vaşamın bir parçası haline geldiğini açıkça gösteriyor (üstte). Ingjltere'nin ilk kadın polis müdürü Pauline Clarıe, göreve atanır atanmaz verdiği demeçte fahişelik yasalannda reform yapılması çağnsında bulundu (vanda).