07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 MART1996 PERŞEMBE HABERLER Çağdaş Hukukçular Derneği raporunda modern bir infaz düzenlemesine gereksinim duyulduğu belirtildi ÇHD'den genelaf önerisiDarbe hukukunu temizlemek için ÇHD tarafından hazırlanan raporda, "Ceza hukukumuz geri olduğu için, belirlenen cezalar zaten çektirildiği için, bıreyler değil toplum suçlu olduğu için, suçîular değil yoksullar ve eğitimsizler mahkûm olduğu için, eşitlik için, iç banş için, mağduriyetlerin giderilmesi için, yeni cezaevleri yapmak zorunda kalmamak için, 12 Eylül hukukunun temizlenmesi için ve adli hatalann giderilmesi için mutlaka genel af yasasınm çıkması gerektiği" kaydedildi. ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Çag- daş Hukukçular Demeği (ÇHD), tüm hu- kuk örgütlerini ve siyası partileri, "genel af yasa tasansı" için çalışma yapmaya ça- ğırdı. Türkiye'de genel affin en son 1974 yı- lında çıktıgını anımsatan ÇHD, yaklaşık 22 yıldır hemen hemen her seçim döne- minde söz verilmesıne karşın, genel an- lamda bir af uygulamasına gidilmediği- ni vurguladı. Özgürlüğün, banş ve demokrasirün ilk ayağı oldugunu vurgulayan ÇHD'nin. genel af yasa tasansının hazırlanması için önümüzdeki günlerde TBMM Baş- kanlığı'na başvuracağı bildirildi. ÇHD tarafından hazırlanan bir rapor- da, "Ceza hukukumuz geri olduğu için, belirlenen cezalar zaten çektirildiği için, bireyler değil toplum suçlu otduğu için, suç- lular değil voksuilar ve eğitimsizler mah- kûm olduğu için, eşitlik için, iç banş için, mağdurivetlerin giderilmesi için, yeni ce- zaevleri yapmaKzorunda kalmamak için, 12 Eylül hukukunun temizlenmesi için ve adli hatalann giderilmesi için, mutla- ka genel af yasasınm çıkması gerektiği" kavdedildi. 'Cezaevleri kaynıyor' ÇHD'nin raporunda, Türkiye'nin, 12 Eylül 1980'den bu yana, siyasal yapıda- kı tüm değişikJiklere, seçimlere ve par- lamentoya karşın "•olağan" bir döneme geçmediği vurgulandı. Türkiye'nin infaz sorunuyla başının dertte olduğu, ülkenin modem bir infaz düzenlemesine gereksinim duyduğu be- lirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi: "Cezaevleri ağzına kadar doiudur. Tu- tuklu ve hükiimlü sayısı, kapasitenin çok üzerindedir. 30-40 Idşilik koğuşlarda, 80- 100 kişi kahnaktadır. Ceza ve infaz mev- zuatımız, çağdaş ohnaktan uzaknr. Dü- şünce suç olmaya devam etmektedir. Si- yasi suçlara, gerek Terörle Mücadele Ya- sası (TMY), gerekse Ceza Muhakemele- ri L1 sul Yasası (CMUV) ve İnfazYasası ik getirilen çifle standart,yasatan hukuki yar- güamayı da adilolmaktan uzaklaşürmış- tır_" Adli tutuklu \e hükümlülerin durumu- nun da "içler acısT olduğu vurgulanan ra- porda, şöyle devam edildi: "Cezaevlerindeki koşullar, infaz stan- dartlannın çok uzağındadır. Mafyasıyla, meydancısı> la, sübvancısıvla adli tutuk- lulann durumu. insan onurunun kaldıra- ma>acağı ağırlıktadır. Bu tip hükümlüler yönünden ceza onlarva kai arttınlarak uy- gulanmış olmaktadır. MafŞa tipi örgütlü suç gruplannın adam dövme, varalama ve ökiürtnev e dek, cezaevlerinde terör es- tirdiği ve buralardan kendilerine hi/met edecek kadrolar çıkardığı bir gerçektir. Bu nedenle kamu vicdanını tedirgin eden, ül- keyi uluslararası kamuoyunda küçük dii- şüren cezaevleri sorununu çözecek, insan haklanna dayalı bir infaz düzenlemesine gidilmesindc, ceza mevzuatını demokra- si> le bağdaşmayan suç vecezalardan ann- dırmada ve ilk adun olarak bir genel af- fa gereksinim vardır." Genel affin, toplumsal ve siyasalbir ge- reksinim olduğu vurgulanan raporda özetle şöyle denildi: •*İşkence uygulamalaruun ayyuka çık- üğı, vargısız infazlann, gözaltında kayıp- Iann, faili meçhulkrin toplum ve insan- ukvicdanını yaraladığı böyle bir dönemin vargüamalannın da adil olmayacağını kabul etmek gerekir Çıkanlacak bir ge- nel af yasası ile olağanüstü uvgulamala- nn varattığı bu haksızlıklan gidermek, onarmak ve bu yolla toplumsal banşa katkıda bulunmak, bugün demokratik ve toplumsal bir görevdir. Türkiye bu- gün, tarihinde görülmemiş vavgınlıkta sabıkah ve fişlenmiş insan banndırmak- tadır. Banş ve güvene gereksinim duyan Türkiye, bu yoğunlukta sabıkab ve sa- kıncalıyı taşıyamaz. Bütün hukuk örgüt- lerini ve siyasi partileri genel af yasa ta- sansı için çalışma ve somut adun atmaya çağınyoruz. Ozgürlük, bartşın ve demok- rasinin ilk ayağHİır.' Demokratik kitle örgütleri, liseli öğrencilere işkence yapan po.lislerin görevden alınmasını istedi Işkenceye suç duyurusu• ÎHD Izmir Şubesi ve bazı siyasi partilerle derneklerin yöneticileri. liseli öğrencilere işkence yaptıklan öne sürülen başta Manisa Emniyet Müdürü Kemal Iskender olmak üzere, Terörle Mücadele Şube Müdürü ile diğer görevliler hakkında Izmir Cumhuriyet Savcıhğrna suç duyurusunda bulundular. tZMİR(CumhuriyetEge Büro- su) - Manisa Emniyet Müdürlü- ğü'nde liseli öğrencilere uygula- nan işkence, tzrrur Adliyesı önün- de protesto edildi. Manisa Emni- yet Müdürü ve diğer ilgililer hak- kında suç duyurusunda bulunulu- du. İHD lzmir Şubesi'nin girişımi ile bazı siyasi parti ve derneklerin üye ve yöneticileri Manisa Emni- yet Müdürü Kemal İskender ve Terörle Mücadele Şube Müdürü ile diger görevliler hakkında lz- mir Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundular. Yaklaşık 100 kişinin katılımıy- la yapılan açıklamada, İHD lzmır Şube Başkanı Ercan Demir, Ma- nisa Emniyet Müdürlüğü'nde iş- kencenin varlığının kanıtlanyla ortaya konulduğunu belirtti ve sorumlulann bir an önce görev- den alınmalannı istedi. Konunun örtbas edilmesine izin verilmeyecegini vurgulayan De- mir, daha sonra suç duyurusu met- nini okudu. Metinde şu görüşlere yer verildi "16 genç, Manisa Em- niyet Müdürlüğü'nde 10 gün sürev- le sorgulanmışlardır. Bu sürede tu- tuklu gençlere elektrik verme, ha- yalan burma, tazy ikli suya tutma, makata cop sokma, cinsel tacizde tHD tzmir Şube Başkanı Ercan Demir, Manisa Emniyet .Müdürlüğü'nde işkencenin varlığının kanıtlanvla ortaya konulduğunu belirtti. Yaklaşık 100 kişitik bir grup işkencecüer hakkında İzmir Cumhuriyet Sav cıhğı'na suç duyurusundabulundular.(Fotoğraf:NECATI AYGIN) buluıuna ve buna benzer işkence- ler yapılmıştır. tşkenceye maruz kalan 16 gençten 12'si tutuklan- mış ve konulduklan Buca Cezaevi doktorlan tarafından yapılan mu- ayenelerinde işkence izİeri tesph edilmiştir. Aynca işkence mağduıianndan Sema Taşar, Hüseyın Korkut. Mü- nire Apaydın, 14 yaşındaki M.G. ve Aşkın Yeğin'in gözalnnda bu- lunduklan sırada götürüldükleri hastanede işkenceye maruz kal- dıklannı belirtir bulgulara rast- lanmış ve bu husus Manisa Devlet Hastanesi ik Manisa Ruh ve Sinir Hastanesi kayıtlanna geçmiştir. Yi- ne işkence mağduriannı emniyet müdürtüğü binasında gören tzmir Millervekili Sabn Ergül, bu kişile- rin görünümlerinden işkence gör- düklerinin anlaşıldığını açıklamış- o. Sanıklar daha sonraki bir tarih- te gözaJtına aldıklan Yeliz Kılıç'a gözaltında benzeri işkenceler yap- mışlar ve Kıuç'ın ciddi bulgulaıia desteklenen iddialanna göre bu ki- şiye gözaltında tecavüz etmişler- dir. İşkenceinsanhk suçudur. Bu hu- sus TCK'nin 243 ve izleyen mad- deleriiie Türkiye Cumhurheti'nin taraf olduğu uluslararası sözleş- melerilededüzenlenmiştir. İşken- ce yapanlann en hızlı voklan yar- gılanmalan veyasalann öngördü- ğü en ağu-cezaiarla cezaiandınbna- lan gerekmektedir. Aksi halde iş- kencenin ve işkencecilerin meşru görülmeleri sonucu doğacakür." Suç duyurusu dilekçesının okun- masının ardından tlılekçe sahiple- n. "İnsanhk onuru işkenceyi ye- necek. İşkencecilerden hesap so- rulsun" sloganlan atarak tepkile- rinı dıle getırdıler. Dilekçeler bir heyet tarafından toplu olarak nöbetçi cumhuriyet savcılığına teslim edildimakata cop sokma, cinsel tacizde lunduklan sırada götürüldükleri te gözaJtına aldıklan YelızK.ılıç a ğüen ağu-cezaiarla cezalandınbna- savcılığına teslim edıu TİHV yöneticileri, asliye cezada; İHD yöneticileri ise DGM'de yargıç karşısına çıkanldı Insan haldaıi örgütleri yargılanıyor ANKARA/İSTANBUL (Cum- huriyet) - İnsan Haklan Derneği (İHD) yöneticileri Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde bölü- cülük suçlamasıyla yargilandıkla- n davada. banş isteklerinin ceza tehditleri ile durdurulamayacağı- nı bildirdiler. Türkiye İnsan Hak- lan Vakfı (TİHV) yöneticilerinin yargılandıkJan duruşmada da. da- vaya konu olan insan haklan ko- nulu kitapta suç unsuru olup olma- dığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptınlmasına karar verildi. İHD'nin 17 yöneticisinin "1 Ey- lül Dünya Banş Günü" nedeniyle hazırlanan bültende yeralan "Çö- züm Banş'ta" başhklı yazıda bö- lücülük yapıldığı suçlamasıyla yar- gılanmalanna dün Ankara 2. No'lu DGM'de başlandı. Sanıklardan Hüsnü ÖndüL Naznıi Gür, Selahat- tin Esmer, Abdulhamit Toprak. Ümit ErkoUGüiten Felekoğlu, Ab- duDahÇağer ve Nebahat Akkoç ile avukatlannın katıldığı duruşma- da, sanıklann ifadeleri alındı. Ifa- deleri toplu olarak hazırladıklan bir metinde yazılı olarak vermek is- tediklerini belirten sanıklardan Hüsnü Öndül 'ün isteği kabul edil- di. Öndül, dava konusu yazının sa- nıklann hepsinin ortak ürünü ol- duğunu vurgulayarak. "Önce şu- nu belirtnıeliyiz ki, "Çözüm Ba- nş'ta' başhklı yazımızın her sözcü- ğünü sav unuvoru/, İHD olarak her hak ihlali bizi Ugüendirmektedir. Hak ihlalini saptamak, vetkili ma- kamlara ve kamuoyuna duy urmak bizim doğal görcvimizdir"dedi. Tütkiye'nin anayasa] ve yasal ya- pısını antidemokratik bulduklan- nı ve demokratikleşmesini iste- diklerinı anlatan Öndül, demokra- tikleşmenin de, Türkiye'de yaşa- yan halkın siyasal, ekonomik, sos- yal ve kültürel sistemde kendisini özgürce ifade edebilmesi anlamı- na geldiğını savundu.Mahkeme heyeti, dinlenmeyen sanıklar din- lenmesı amacıyla duruşmayı er- teledı. Ankara Devlet Güvenlik Mah- kemesi Savcısı TaiatŞalk'ın hazır- ladığı iddianamede. yazının içeri- ğınin "milletin bütünlüğüne teca- vüze yönelik"ıfadeler bulunduğu ileri sürülerek. Akın BirdaL Hüs- nü Ondül, Selahattin Esmer, Gül- ten Felekoğlu. Nazmi Gür, Erol Akar. Nebahat ,Akkoç. Abdullah Çağer, Abdulhamit Toprak. Tu- ran Demir, Alp Ayak, Yeşim İşle- yen. Nihat Bulut. Ercan Kanar. Ümit Erkol. Müjgan Arslan ve Öz- can Sapan hakkında ayn ayn 1 ile 3 yıl arasında hapis ve IOO'ermil- yon lira para cezası isteminde bu- lunuldu. TİHV yargılanıyor Tt HV kurucusu Emil GaBp San- dakı'nın anısına armağan olarak hazırlanan insan haklan konulu kitapta, yasalara "sövüldüğü" ge- rekçesiyie haklannda 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan vakıfyöneticilennin yargılanma- sına devam edildi. Ankara 2. As- liye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasına sa- nıklardan TİHV Başkanı Yavuz Öncn ile vönetım kurulu üyelen Turgut İnaL Haldun Özen ve Mah- mut Tali Öngören katıldı. Mahkeme. kitapta suç unsuru- nun olup olmadığına ilişkin bilir- kişi tayin edilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi. İsmail Şahin ka\ip İnsan Haklan Derneği 'nden dün yapılan açıklamada Beyoğlu Be- lediyesi'ndetemizlikişçisi olarak görev yaparken 18 ocakta kaybo- lan İsmail Şahin'den haber alına- madığı belirtildi. Şahin'ın ailesi ve İHD lstanbul Şubesi Kayıpla- ra Karşı Komisyonu'nca yapılan açıklamada. evli ve ıkı çocuk ba- bası Şahin'in akli dengesınin ye- rinde olduğu ve kaçması için hiç- birgerekçesı olmadığı belirtildi. Şa- hin'in, temizlik görevini yerine getırmek için gittığı MimarSinan Universitesı'nde öğlen paydosu nedeniyle venlen ara sırasında ar- kadaşlanna "Sizyemeğegidiruben daha sonra gelirim"dediği ve bir daha kendısınden haber alınama- dığı belirtildi. Açıklamada, Şa- hin'in bakkal dükkânı işleten bir kişıye "İşyerimde birtakım olay- lar dönüyor, bana bir iki gün içe- risinde bir şev olmazsa daha ol- maz"dediğı bildınldı. Demirel, iki hastanenin açılışını yaptı İstanbul'da dün iki hastanenin açılışını yapan Cumhurbaşkanı Süley nıan Demirel "Sağhk hizmetlerinde istediğimiz seviyeye ulaşamadık" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Avcılar'daki Özel Havat Hastanesi'nin açılış törenindeki konuşmasında, özel sektör ile devlet sektörü arasında sağlık alanındaki rekabetin sağhk hizmctlerinin kalitesini yükselteceğini belirrti Özel Havat Hastanesi'ni kurdele keserek hizmete açan Demirel, eşi Nazmiye Demirel ile birlikte yem doğmuş bir bebeği kucağına alarak sevdi Cumhurbaşkanı Demirel daha sonra Levent'teki Türkh'e'nin ilk özel göz hastanesi olan "Dünva Göz Hastanesi"nin açılışını yaptL Cumhurbaşkanı Demirel. öğleden sonra da İTÜ Türk Musikisi Konservatuvan'nın 20 kuruluş vıldönümü törenlerine katıldı. (Fotoğraf: HATİCE TÜNCER) Muğla Kıyılarda işgal ve mafya kaygısı ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA-Son yıllardata- til yörelerinde denize giren- lere şezlong ve şemsiye ve- ren girişimcilerin yasal ol- mayan işgalleri, Hazine'ye "60™!$!!" (para cezası) öde- dikleri için önlenemiyor. Kıyılann yasadışı ışgali sorunu Muğla 11 Idare Kuru- lu'nda gündeme geldı, an- cak toplantıdan bir sonuç alı- namadı. Katılımcılann soru- nu birbirlennin üzerine yık- ması dikkat çekerken, Mar- maris lçmeler Belediye Baş- kanı Zeki Eren. ecnmisilın mafya düzeni yaratnğıru söy- ledi. Marmaris Kaymakamı Fikret Deniz." LJygubıma ay- nen sürerse yann bir gün kan gövdevi götürecek"dedi. Muğla Vah Vekılı Sedat Oktar başkanlığında yapı- lan ll tdare Kurulu toplantı- sında, kıyılarda kaçak ola- rak yapılan iskelelerileplaj- lara konulan şemsiye ve şez- longlarele alındı. Kaçak iskeleler Muğla kıyılannda önce- lıkle Göcek, Datça, Türkbü- kü, Torba sahillerinde olmak üzere 100'ün üzerinde ka- çak iskele bulunduğu ve bu iskelelerde restoran hizmeti dahi verilmeye başlandığı be- lirtildi. Aynca "Mavi Yofcu- luk" yapılan sahillerde 21 yat yanaşma yeri bulunduğu ve bunlann hepsinin kaçak ol- duğu vurgulandı. Fethiye Kaymakamı Cen- giz Horozoğlu. Marmaris- Fethıye arasında 21 yat mo- la yeri bulunduğunu ve bun- lann orman ıçine kaçak ya- pıldığını belirtirken "Bu ka- çaklar için toplamyoruz, ka- rarlar alıvoruz, ama uygula- ma yok. Bir komisyon tespit edemiyoruz. Bu kaçaklardan öncelikle Orman Bakanhğu ardından Özel Çev re Korıı- ma Başkanuğı ve Kültür, Ta- biat Vartudannı Konıma Ku- rullan sonımlu. Yat yanaşma yeri işletenler ecrimisil ödeyerek koylara sa- hip çıkıyoriar. Türkiye'yi ba- nran ecrimisil olmuştur. Ec- rimisil uv gulaması kakünhr- sa pek çok sorun çözülür. Ec- rimisil ödeyen Hazine'nin malına sahip çıkryor. Kaçak- lara hem ecrimisil. hera ceza uygulanmalı ve hemen tahü- ye ettirilmeli r> dedi. 'Kan gövdeyi götfirecek' Ecrimisil uygulamasının yarattığı sorunlann bir baş- ka yönüne değinen Marma- ris lçmeler Belediye Başka- nı Zeki Eren, plajlara konu- lan şemsiye ve şezlonglar için de aynı uygulamanm ya- pıldığına dikkat çekerek "Ec- rimisil, mafya düzeni yaran- yor" dedi. "Ecrimisilyüzün- den yann bir gün kan gövde- yi götürecek" diyen Marma- ris Kaymakamı Fikret Deniz de şunlan söyledi: "EcrimisiL mafyalaşmaya yol açıyor. Plaj mafvası doğu- yor. Pİaja 30O-5OÖ şemsiye atan, bir otelden daha fada kazanıyor. Yann bir gün kan gövdeyi götürecek. Marma- ris plajlannda 6 bin şemsiye var. Bu, büyük bir rant Hak- sız kazanç sağlanıyor. Kamu- ya açık plajı işgal eden şem- siyecilerden maliye ecrimisil alıyor. Ecrimisili ödeyen,pla- jı kendinin sânıv or. Ecrimisil ahndıktan sonra tahlive edil- mesi gerekir." PERŞEMBE ORHAN BURSALI Melatonin Aldatması... Bazı gazetelerimizde yazan hem de anlı şanlı im- zalar, gençlik iksirinin neredeyse bulunduğunu duyur- dular. Bu gazeteci yazarlarımız ABD'de biraraştırma- cının yaytmladığı "The Melatonin Miracle" (Melato- nin Mucizesi) kitabını okumuşlar ve artık gençlik ik- sirinin bulunduğuna kesin inanmışlardı. Ancak, bilim dünyasının üzerinde uzun zamandır tartıştığı Melatonin hormonunun ne yazık ki gençlik iksiri etkisi falan yapmadığı anlaşıldı. Etkileri taa Tür- kiye'ye kadar uzanan bir aldatmaca söz konusuydu. Bir açıkgöz bilim adamının abrakadabra şovu ile kar- şı karşıya kaldı dünya. Bugün bu olayın perde arkasına bakacağız. Olümsüzlüğü arayışlar Ölümsüzlüğü aramak, asla vazgeçemeyeceğimiz bir uğraş Evet, düş değil uğraş. Çünkü yüzyıllardır çok sayıda ölümsüzlük veya gençlik iksiri üretip durduk. Düne kadar bu uğraşlar simyacı ve palavracılann elindeyken şımdi bilimsel düzeye yükseldi. Ölümsüzlük, bugün genetik ve hücresel düzeyde araştırılmakta ve sık sık ilginç savlar ortaya atılmak- ta. Bunlardan üzerinde en çok durulanı, hücrelerirniz içinde ölümü ve yaşam süresini yöneten bir tür ya- şam saatinin olduğudur. Bilimcinin düşü, bu saatin "ayartanyla " oynayarak yaşam süresini uzatabilme- yi başarmaktır... Bu konuda cıddi araştırmalar var. Çünkü bilim dün- yası ınsanın ortalama 120 yıl yaşayabileceğine, an- cak çeşitli nedenler yüzünden bu sürenın 80 yılla sı- nırlı kaldığına inanıyor. Hücrelerimiz içındekı bu yaşam saatinin veya "ölüm- süzlük enzimi"n\n adı, Telomeras proteinı. Bu pro- teinin, yaşlanma süresinde ve kanser oluşumunda anahtar bir rol oynadığı belirtiliyor. Telomeras, emb- riyonun bütün hücrelennde bulunurken, doğumdan hemen sonra büyük ölçüde kayboluyor ve sadece yu- murtalık ve kemik ıliğı kök hücreleri gibi çok az yer- de sınırlı kalıyor. Bu protein ele geçirildi ve çoğaltıla- rak büyütüldü. Bu protein insana yeniden verilerek or- gantannın yenilenmesi acaba ne kadar mümkün, so- rusuna yanıt aranırken öte yandan bilim dünyasının en ciddi dergilerinden Science'da, bu proteinle ayn- ca kanser tedavisinde bir devrim yaratılabiteceği gö- rüşü ortaya atıldı (Bkz. CBT, s. 465). "Melatonin mucizesi" Şimdi gelelim gençlik iksirine! İki Amerikah araştırmacı W. Pierpaoli ve W. Regel- son, beynimızdekı epıfiz bezlennın ürettığı Melatonin isimli hormonun fareler üzennde "gençleştihci etki" yaptığı konusunda bir araştırmalannı, ciddi bilim der- gisi Proceedings'te yayımladılar. Bu araştırma itgi uyandınnca, iki açıkgözümüz. arkasından hemen otu- rup geçen yıl "The Melatonin Miracle" popüler bi- lim kitabını yayımladılar. Ancak ortada henüz fol da yok yumurta da yoktu. Konu bilim tarafından henüz doğrulanmamıştı. Fakat şu vardı: Insanlar yüzyıllar- dır gençlik iksirîerine hep ilgi duymuşlardı. Böyle bir krtap yazıhrsa köşe dönülebılirdi! Öyle de oldu. Kitap bir sürü dile çevrildi ve çok da sattı. Ancak konuyu araştıran başka iki bilim adarru bu mucizenin sadece yanlış bir yorumdan ibaret oldu- ğunu, dahası, işin içinde sahtekâriık oldugunu da or- taya çıkardılar. Anlaşıldı ki, mucizeciler, Melatonin verdikleri yaş- lı farelerin, genetik bakımdan hatalı bir nesilden gel- diklen ve beyinlerinin Melatonin üretmediği gerçeği- nisaklamışlardı.OnlaraMe/afon//7 vererek sadece bir ihtiyaçlannı karşılamışlardı. Gözden saklanan ikinci önemli nokta ise beyinleri Melatonin üreten farelere Melatonin tedavisı yapılırsa, farelerin ömürlerinin kı- saldığı gerçeğiydi. Üstelik bu farelerin cinsiyet or- ganlarında kötü huyiu yaralar oluşuyordu! Beyinleri normal Melatonin üreten hayvanlara bu tedavi uygulandığında ömürlerinin uzadığına ilişkin hiç- bir bilimsel bulgu yoktu! (Cell, c. 83, s. 1059). Mela- tonin'm, yaşlanmayı hızlandıran vücudumuzdaki "ser- best radikalleri avladığı" görüşünün de abartıldığı an- laşıldı. Bilim, Melatonin palavracılannı topa tutmaya de- vam etti. Nature dergısındeki bir yazıda (c. 379, s. 295), Melatonin mucizecılen gerçeğın sınınnı bılerek aşmak- la suçlandı ve medyanın da bu maddeyi, bütün has- talıklann panzehiri olarak tanrtarak halkın aldatılma- sına çanak tuttuğu belirtildi. Metatonin, bilim için yine da önemıni koruyan ve üzerinde durmadan yeni araştırmalar yapılan bir hor- mon. Kendisine atfedilen mucizeleri bir kenara bıra- kırsak, örneğin, bir hipnoz / uyutma gücü olduğu ve bu sayede kıtalararası yolculuklarda ortaya çıkanyef lag ve bazı uyku bozukluklannın tedavisinde başan- lı sonuçlar verdiği görülüyor. • • • ABD, köşeyi dönmek için binbir dolap çevrilen ül- kelerin başında geliyor. Bazen anlı şanlı araştırmacı- lar da "fırsat bu fırsat" deyip sahtekârlar kervanına katılabiliyorlar. Önemli olan buna alet olmamak. Kısa... Kısa... Kısa... Kısa... Kısa. • Almanya Türk Toplumu, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a gönderdiği"Açık Mektup'ta, yurtdışındaki Türk vatandaşlannın sorunlarının çözümü için Yurtdışı Bakanlığı kurulmasını ve vatandaşuktan çıkma izni işlem süresinin kısaltılmasını istedi. • Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Batman Bölge Müdürü Erdal Ahıska'nın kuruma işçi alımı sırasında DYP'lilen kollamadığı gerekçesiyle tayininin çıkanldığı öne sürüldü. • İngiltere Büyükelçiliği görevlileri Ovven Tenkis ve Judi Leon , göç ve işsizlikle ilgili bilgi almak üzere Batman'da, belediye, siyasi partiler ve Ticaret Sanayi Odası'nı ziyaret ettiler ve boşaltılan köylerle ilgili bilgi aldılar. • PKK'ye yardım ve yataklık etmek suçundan Gaziantep Ozel Tip Cezaevi 'nde tutuklu bulunan Bimat Yaşar (48) tuvalette kendini asarak intihar etti. Yaşar'ın oğlunun da aynı suçtan tutuklandığı, sanığm buna üzülerek intihar ettiği sanılıyor. • Atatürk'ün Burdur'a gelişinin 66. vıldönümü törenlerle kutlandı. Yıldönümü nedeniyle Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Gazi Koşusu düzenledi. Kültür Müdürlüğü de Atatürk Fotoğrafları Sergisi açtı. • Ekonomik sıkıntı çeken Adıyaman Belediyesi, işçilerin geçmiş yıllardan kalan alacaklanna karşılık arsa vermeye başladı. Belediye Başkanı Abdülkadir Kırmızı, Yunus Emre Mahallesi'nde 102 dönümlük araziyı 300'er metrekarelik parsellere bölerek alacaklı işçilere dağıtmaya başladıklannı söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle