Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MART 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMÎ
Avrupa'ya yapılan tekstil konfeksiyon ihracatımn gümrük birliğine karşın yüzde 8 azaldığı gözleniyor
Dıracatm lokomotifi teldediAHMETÇELİK
Gümrük birliği ihracatın
lokomotifi sayılan tekstil ve
konfeksiyon sektörüne ya-
ramadı. kotalann kalkma-
sıyla Avrupa'ya yönelik hız-
lanması beklenen tekstil ve
konfeksiyon ihracatı, sektö-
rün dış satımının yüzde 80'ini
kapsayan Istanbul Tekstil
Konfeksiyon Ihracatçıları
Bırligi (İTKİB) verilenne
göre beklenenin aksine yı-
lın ilk aylannda geriledi. Sek-
törün Avrupa'ya ihracatı
ocak-şubat aylannda yakla-
şık yüzde 8 azaldı.
Kotalann kalkmasının ih-
racata yapacağı olumlu et-
kinin uzun dönemde ortaya
çıkacağı görüşünü benimse-
îhracat semineri
Birleşmiş Milletler'e bağh Intemational Trade Centre Ue
Dış Ticaret Enstitüsü "Gümrûk Birüği ve İhracat Uzman-
hğı Eğitim Programı" düzenliyor. Ankara. İstanbul ve Iz-
mir'de 11,12 ve 14 mart tarüılerîndegerçekleştirilecek prog-
ram 50 saat sürecek. Gümrük birliği ve ihracat mevzuatı
ile pazarlama teknikleri konusunda bilgi aktanlacak prog-
rama Dış Ticaret ve Gümrük Müsteşarhğı ile sektör tem-
silcileri katılacak. Progranun açılış dersleri Dış Ticaret
Müsteşar Yardımcısı Bülent Şahinalp ve Prof. Dr. Cem
Alpar taraündan verilecek.
İhracatın Gümrük Birliği Seyri (Milyon Dolar)
Konfeksiyon
Tekstil
Deri
Halı
Toplam İTKİB geneli
Ocak
1995
478
89.7
34.8
8.3
610.8
Ocak
1996
436
91.2
28.3
11.4
566.9
Değişim
(%)
-8.69
1.73
-18.76
36.68
-7.18
Şubat
1995
385
90.2
38.4
13.5
527.1
Şubat
1996
366
85.8
22
12
485.8
Değişim
(%)
-4.91
-4.95
-42
-10.30
-7.83
meye başlayan ihracatçılar,
ise "Gümrük birüği tekstil ve
konfeksiyon ihracatını artö-
nr mutiaka ama. ihracatın
artması başta döviz kunı ve
dış pi\asaların dıırumu ol-
mak üzere birçok etkene bağ-
lı. koş.ullar olumsuz olmadı-
ğı sürece gümrük birliği ih-
racatı olumlu etkiler" yoru-
munu yapıyorlar.
Avrupa Birliği üyesi ülke-
lerdeki son beş yıllık tüketi-
ci taleplerinin eksı verdiği-
ne dikkat çeken ihracatçılar,
artık Amerika'ya daha faz-
la önem veriyorlar.
Amerika kotalannın kalk-
ması konusunda lobi hazır-
lıklan yaptıklannı belirten
ihracatçılar, ancak bu yılm se-
çim yılı olması nedeniyle şu
anda niyetlerini sadece gay-
n resmi olarak deklare et-
mekle yetiniyorlar.
Başlangıçta gümrük birli-
ğine geçildiğinde ihracatta
çok büyük bir sıçrama ola-
cağı beklentisinin hakim ol-
duğunu belirten Türkiye ih-
racatçılar Meclisi Başkanı
Okan Oğuz, "Yeni bir olu-
şumdur ve zamana ihtiyacı
vardır" yorumunu yaptı.
Uygulamanın yeni olma-
sı nedeniyle gümrükler ve
diğer kuruluşlarda aksama-
lar olduğunu dile getiren
Oğuz, yılın ilk 15 gününde
gerekli donanım sağlanam-
dığı için ihracatta duraksama-
lann yaşandığını kaydetti.
Oğuz şöyle konuştu:
"Aynca eskklen firmalar
ocak ayında yeni yılın kota-
GB karar metninin yıldönümünde beklentilerin kendiliğinden gerçekleşmeyeceği anlaşıldı
Türkîye AB'deldfirsatlantepiyor
ÖZGÜR ULUSOY
Gümrük birliği karar metninin imzalan-
masının birinci yıldönümünde mali yardı-
mın bloke edilmesi, Türkiye'nin AB'ye en-
tegrasyonu kendi lehine çevirmek için da-
ha çok çaba harcaması gerektiğini ortaya çı-
kardı. Gümrük birliği karar metni. bundan
biryıl önce pek çok kesimin alkışlan ve yük-
selen bazı itiraz sesleri arasında, 6 Mart
1995 tarihinde imzalanmıştı.
Aralık ayında AP'nin onayından geçtik-
ten sonra 1 Ocak 1996 tarihi itibanyla yü-
rürlüğe giren GB'nin yarattiğı ilk hayal kı-
nklığı, mali yardımın Yunanistan vetosuna
takılması oldu.
Şimdi pek çok kesim GB'nin Türkiye'nin
yaranna işlemesini sağlamak için kollann
sıvanması gerektiği konusunda birleşiyor.
Öncelikle çözüm bekleyen sorun da mali yar-
dımın akmaya başlaması.
1 Ocak'tan beri GB kapsa-
mında "AB'den tek kuruş"pa-
ra gelmediğine dikkat çeken
Türkiye Araştırmalar Merkezi
Başkanı Prof. Faruk Şen, "En
azından yılın ilk yansında AB
bütçesinden Türkiye'ye doğrudan para ak-
mayacağı kesinleşti. Ancak Türkiye'nin
önünde değerlendirilmesi gereken iki önem-
li gelişme var" diyor. Bunlardan ilki, 1992
yılında başlatılan ve Avrupa'daki şehirlerin
deneyimlerinin ve know-how birikimlerinin
kullanılması yoluyla Akdeniz şehirlerinin
altyapısını ve teknik kapasitelerini geliştir-
meyi hedefleyen Med-Urbs programı.
İki AB ve iki Akdeniz şehrini kapsayan
programa Tel-Aviv, Essen. Sunderland ile
birlikte tzmir de dahil edilmişti.
Bu projeden yararlanmayı bekleyen baş-
ka şehirler de sırada.
Faruk Şen'in v urguladığı öte-
ki gelişme de AB'nin GB kap-
samında KOBİ'lere yönelik ola-
rak açtığı 58 proje. Âncak, pro-
•"••••»•••• jelerin Brüksel'e gitmeden ön-
SS BtmiB» Bisnsı c £ H a z i n e - n i n denetiminden
geçmesi. proje akımını yavaşlatıyor. Şen. sü-
recin hızlandınlması için sivil örgütlere bü-
yük ış düştüğü görüşünde.
DPT Müsteşan ve AB'den sorumlu Es-
ki Büyükelçi AHTigrel kağıt üzerinde baş-
layan GB'nin Türkiye yarannın işlemesi-
nin önünde engeller bulunduğunu, ancak
bunlann aşılabileceğini ifadeediyor. GB'nin
başanya ulaşması için ekonomik dengele-
rin kurulmasının zorunluluğunu defalarca
dile getiren Tıgrel, "GBkurallançalışırken,
ekonomide ciddi bir belirsizlik var, rekabet
koşullannın oluşturulması lazım, mevzu-
atın hazuianması lazım, geçen yıl sonu iti-
banyla çıkması gereken \asalar Meclis'i
bekliyor. Yatınmcılann önİerini görebilece-
ğibirortamaihtiyaçvar" şeklindekonuşu-
yor.
Kıbns Vakfı Başkanı Prof. Dr.Erol Ma-
nisalı. GB taraftarlannın ucuzluk gelecek
söylemine karşı, birkaç lüks mal dışında
ucuzluk yaşanmadığına, "gelecek üç ku-
ruş" mali yardım hesaplanna karşın yar-
dım gelmediğine dikkat çekti.
GB ile Türkiye'nin hicbir avantaj elde
ctmediğini bir kez daha vurgulayan Mani-
sa11, "6 Mart anlaşması imzalanırken, Tür-
kiye'de bu işin methiyesini yapan bazı yazar
ve çevreler, 6 Mart'ın yıldönümünde acaba
ne yazacaklar. Şu anki suskunlukları bir
pişmanlık mı, yoksa yalanlannın açığa çık-
masının bir sonucu mu. anlaması zor" diye
konuştu.
Alacaklı üretici devlete güvenmiyor
Fındıkta repo
tartışması
CEMİLCİĞERİM
Sayılan 9 milyona ulaşan
üreticinin geçim kaynağını
teşkil eden fındık, ülke eko-
nomisine son yıllarda 800
milyon dolann üzerinde dö-
viz girdisi sağlamasına kar-
şın, fındık üreticisi, 1.5 tril-
yonu bulan alacağını alama-
dıği için devlete olan güve-
nini tamamen yitirdi. Başba-
kan Tansu ÇUfcr'in "peşin
ödeme"sözüne inanıp da fin-
dığın Fiskobirlik'e teslim
edenler paralannı ne zaman
alacaklannı öğrenebılmek
için Fiskobirlik'e bağlı ko-
operatiflerin kapılannı aşm-
dımıaktan adeta bıktılar.
Bakanlar Kurulu Karar-
namesi ile Fiskobirlik'e ve-
rilmesi gereken 2.5 triryon li-
ranın 2 trilyonunun hesaba
aktanlmamasına karşın "re-
po
T1
ya yatınldığı yolundaki
iddialar üzerine Genel Mü-
dür Kâzım Türkmen, "Ol-
mayan paranın reposu mu
ohır. Bu iddiada bulunanlar
gülünç duruma düşnıekte-
dirler" dedi.
Başbakan Tansu Çiller,
1995 ürünü findığın taban fi-
yarını 1.70 ABD Dolan kar-
şılığı 80.000 lira olarak ilan
etmiş. fındık kampanyası-
nın Fiskobirlik tarafından
peşin ödeme ve devlet des-
teğiyle yürütüleceğini açık-
lamıştı. Bu açıklamaya kar-
şın beklenen kararnameçık-
mayınca Fiskobirlik Yöne-
tim Kurulu, birlik olanakla-
nyla ürün bedellerinin öden-
mesini kararlaştırmıştı.
26 Ekim 1995 tarihli Res-
mi Gazete'de yayımlanan
findık ihracatımn desteklen-
mesi ve geliştirilmesi ama-
cıyla Destekleme ve Fiyat
Istikrar Fonu'ndan T.C Zi-
raat Bankası'na 2.5 trilyon
liraya kadar kaynak aktanl-
masına ilişkin Bakanlar Ku-
rulu kararnamesine kadar,
Fiskobirlik. üreticilerden al-
dığı 10.117.708 kg.ürünün
bedeli olan 8Î2 milyar 903
milyon 204 bin 750 lirayı
kendi olanaklanyla ödedi.
26 Ekim 1995 tarihinde ya-
yımlanan kararname ile Fis-
kobirlik'e 2.5 trilyon liralık
bir kaynak aktanlacağı bil-
dirilince, üreticiler, tekrar
ürünlerini Fiskobirlik'e ver-
meyi hızlandırdılar. 2.5 tril-
yon liralık kaynaktan 512
milyar lırası Fiskobirlik'e
aktanldı. Aktanlan bu kay-
nakla birlikte Fiskobirlik al-
dıgı 30.169.149 küo findı-
ğın karşılığı olan 2 trilyon
474 milyar liranın 1 trilyon
343 milyar lirasını ödemiş ol-
du. Üreticilere de 1 trilyon
131 milyar lira borcu kaldı.
Paranın geri kalan bölümü
TC Ziraat Bankası tarafın-
dan Fiskobirlik'e kullandı-
nlmadı.
Çukobirlik'te
mal beyanı
genelgesi
ADANA (Cumhuriyet
Günev tlleri Bürmu) - Çu-
kobirlik Genel Müdürü
Mustafa Gfindeşiioğlu, bir
genelge yayımlayarak yö-
netici konumda bulunan per-
sonelin mal beyanında bu-
lunmasını ve "mal variıgı
beyannamek>ri"nın 20 mar-
ta dek personel müdürlüğü-
ne verilmesini istedi.
Konuyla ilgili açıklama-
smda, imza yetkisi bulunan
görevlilerle imza yetkili iken
yetkisiz kadroya atanan şef-
ler dahil personelin de mal
beyanı vereceğini bildiren
Gündeşlioğlu şöyle dedi:
Spekülasyon önlenir
"Bu uygulamadan ama-
cımız, bu tür kurumlarda
görev yapan ve imza yetkisi
bulunan herkcsin hangi eko-
nomik koşuDarda getdiğinin
\v a> nldığıııda durumun ne
oJduğunun anlaşılmasına yö-
neliktir. Gelenek haline ge-
tirilmesini dilediğinuz bu u>-
gulama iledürüstçe veonur-
lu bir şekikle kurunıa hizmet
vermiş ve verecek olan per-
sonelin çeşirli spekülasyon-
larla vıprablmasmın da önü-
ne geçileceğine inanıyorum."
Genel Müdür Gündeşli-
oğlu, Çukobirlik yönetim
ve denetim kurulu üyeleri-
nin mal varlığı beyanîannın
da yasal süresi içinde Sana-
yi ve Ticaret Bakanlıği'na
verilmiş olduğunu kaydetti.
lannı kuflanmaya başbyoriar-
dı. Ocak a> ında ayında kay-
da bağlanan ihracat şubat ve
mart avlannda realize oldu-
ğu için ocak rakamı olması ge-
rekenin üstündeçıkabili>or-
du. Bu nedenle geçen yılın
ocak ayı ile bu yılın ocak ayı
arasuıdaki fark doğaldır."
Konuyla ilgılı olarak bil-
gi veren İTKİB Genel Sek-
reter Yardımcısı Aii lizuner
de, ocakta yaşanan ihracat
düşüşünün Avrupa piyasa-
larında alımlarda yaşanan
azalmalardan. şubattaki dü-
şüşün ise 98 günlük bayram
tatilinden kaynaklandığını
kaydetti.
Gümrük birliğinin ihraca-
ta etkisinin uzun dönemde
ortaya çıkacağını kaydeden
Uzuner, "Tekstil ihracatı ar-
tar ama, bu sadece gümrük
biıüğine değil döviz kurlan ve
dışı piyasaiann durumu baş-
ta olmak üzere pek çok etke-
ne bağlı. Ancak Avrupa'da-
ki pivasa koşullan ve kurtar-
daki durum bu haliyle sürer-
se gümrük birliğinin hiçbir
anlamı olmaz" diye konuştu.
Tüketici eğilimleri açısın-
dan bakıldığında Ameri-
ka'nın A\rupa'dan daha bü-
yük bir pazar olduğunu dile
getiren Uzuner, şöyle konuş-
tu:
"Aşağı yukarı yılda 213
mihar dolariık konfeksiyon
tükerili>or. Bunun 48 miİyar
dolan ithalat ve bizim payı-
mız da \iizde 15 crvannda. Bu
yüzden Amerika 'ja daha faz-
laönem \err\oruz. Ancak ko-
ta sorunu var. Bunun için bir
lobi yapılacak fakat bu yıl
Amerika'da seçim yılı oldu-
ğu için, seçim sonuna kadar
karar aldırmak mümkün
değil."
Adana matbaasınm satışma itiraz etti
Asil Nadir Türkiye^ye gelecek
• Asil Nadir'in Türkiye'deki yatınmlannın
geleceğiyle ilgili Adana matbaasındaki gelişmeler
üzerine yeni bir aşamaya gelindiği bildirildi.
• I^arttayapUan'ibşJ.ey^/^U Nadir'in ortağı., . ^
Sıdıka Atalay'ın vekıli Osman Hacıbekiroğlu "Bazı
silahlı kişilerce kaçınldı" gerekçesiyle girememişti.
Asil Nadir Türkhe'ye gelerek işlerini bizzat kontrol edecek.
ÇETİN YİĞENOĞLLI
Kıbnslı ünlü ışadamı Asil Nadir'in bir ay içinde
Türkıye'ye gelerek işlerini bizzat takip edeceği
öğrenildi. Nadir'in a\"ukatlan icra yoluyla yapılan
' "sattşa "fesat kanştığı''gerekçesiylc Adana
mâtbaasının icradaki satışıyla ilgili "ihalenin feshi"ni
istediler. Nadır'in avukatlan aynca silah zoruyla
kaçınlarak satışa girmesi engellenen Avukat Osman
Hacıbekiroğlu'na yapılan eyîemin sanığı olduğu
gerekçesiyle ihalede matbaayı alan Neset Yddız
hakkında suç duyurusunda bulundular. Adana
mâtbaasının satışındaki bu gelişmelerin bin beş yüz
gazete çalışanının yaklaşık 300 milyar lira
dolayındaki tazminatının ödenmesini altı ay daha
geciktirdiği öne sürüldü. Asil Nadir'in başta basın
olmak üzere Türkiye'deki yatınmlannın geleceğiyle
ilgili olarak Adana matbaasındaki gelişmeler üzerine
yeni bir aşamaya gelindiği bildiriidi. Bilindiği gibi. 1
martta yapıian ihaleye Asil Nadir'in iş ortağı Sıdıka
Atalay'ın vekili Osman Hacıbekiroğlu "bazı silahlı
Idşilerce kaçınktı" gerekçesiyle girememişti. 36
milyar lira muhammen bedelli ihaleyi ise Asil
Nadir'in eski adamı Erdal Ydmaz'ın adamı olduğu
bildirilen Neşet Yıldız 39 milyar lira pey sürmüştü.
Ancak söz konusu para yatınlmadan yirmi günlük
"mehil
r
' dönemi henüz sürerken dün Adana'ya gelen
avukatlar Rezzan Aydmoğlu ile Osman Hacıbekiroğlu,
Adana icra Tetkik Yargıçlığı'na ayn ayn başvurarak
"fesat kanştınldıgı'' gerekçesiyle ihalenin feshini
(iptal) istediler.
Bu arada Asil Nadir'in talimatıyla Osman
Hacıbekiroğlu'nun kaçınlma eyleminin sanığı olduğu
gerekçesiyle ihaleyi alan Neşet Yıldız hakkında da
suç duyurusunda bulundular. Avukat Rezzan
Aydınoğlu, adana mâtbaasının satışıyla ilgili olarak
Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, şu anda zorluk
çıkaranlann birzamanlar Asil Nadir'in en yakınlan
olduğuna dikkat çekerek "Önce Gün Holding.
ardından 15S mihariık haciz olayını çıkardılar
karşımıza. Şimdi hukuki yollar bitri. Kaba kuvvetle
Asil Bey'e karşı çıkmaya çaiışıyoıiar. Bundan en
büyük zaran basın emekçileri görüyor. Çünkü bu
insanlann alacaklan bu olayla en az altı ay daha geç
ödenecek**dedi.
Kitaplar gecikmeli
değiştirildi
I
şyerime gelen Koçak
Pazariama
şirketinden bir dizi
kitap aldım. 23 Kasım
1995 tarihinde satın
aldığım "Yönetim
Seti"ni incetemeye
fırsat bulduğumda,
kitaplann bana hitap
etmediğini, daha çok
büyük şirketlerin
yönetimiyle iigili
olduğunu gördüm.
Hiçbir zaman işime
yaramayacak bu serinin
değiştirilmesini veya
geri alınmasını
sağlamak üzere 28
Kasım 1995 tarihinde
Koçak Pazariarna'ya
iadeli taahhütlü mektup
gönderdim. Cevap
gelmeyince 15 Ocak
1996 tarihinde de bir
mektup yazarak, faksla
gönderdim. Aradan
aylar geçmesine karşın,
firmadan henüz bir
açıklama yapılmadı. 1
milyon lira peşinat
ödeyerek, toplam 5
milyon 600 bin iiraiık
borca girerek satn
aldığım kitap serisi,
kütüphanede
beklemeye mahkûm
oldu.
Haluk Yıldız/Bodrum
Lastik garantisinde aşınma payı
M
HULYA OENÇ
Cumhuriyat Gazelesi
Turhocağı Cad 39/4 1
Cağaloğlu/fSTANBUL.
TEL 512 OS O5
FAX 514 OT 51
K
oçak Pazarlama'yı aradığımızda okuyucumuzun
şikâyetini hatırladığını söyleyen yetkililer, Haluk
Yıldız'ın talebi üzerine "Yönetim Seti"ri\
değiştirme karan almış olduklannı belirtti.
Okuyucumuzun kitaplannın hâlâ değiştirilmediğini
hatırlatmam üzerine, kayıtlan inceleyeceğini söyleyen
Koçak Pazariama yetkilileri daha sonra bizi arayarak,
küçük bir hata olduğunu, kitaplann henüz teslim
edilmemiş olduğunu söylediler.
En kısa zamanda okurumuza talep etmiş olduğu
Server Tanilli'nin kitaplannın teslim edeceklerini
söyleyen yetkililer, Yönetim Seti kitaplannı geri
alacaklannı kaydettiler. Koçak Pazariama sözünde
durdu ve ertesi gün okurumuz Haluk Yıldız'a
kitaplannı teslim ettiler. •
Matraş'a
teşekkür
M
atraş'tan 5 yıl önce satın
almış olduğum deri çanta
hâlâ ilk günkü kadar yeni
duruyor. Çantamın bu zamana
kadar bir kez fermuan bozuldu, bir
kezde sapı koptu. Her seferinde
de tamirat için Matraş'a
başvurmuştum. Çantamın fermuan
geçen ay yine bozulunca tekrar
Matraş'a gittim. Beni nazik bir
şekilde dinleyen Matraş yetkilileri,
çantamın fermuannı hemen
yenilediler. Son derece sorumlu bir
üretici tavn sergileyen Matraş'ın bu
davranışının diğer üretici ve satıcı
firmalara örnek olmasını diliyorum.
Filiz Türkçü/İZMİR
I
alatya'daki Pirelli Bayii'nden almış
olduğum 4 adet lastikten biri kısa bir
süre sonra şekil değişikliğine uğradı.
Şikâyetimi üretici firmaya yazılı olarak
ilettim. Şekil değiştiren lastiği inceleyen
üretici firma, üretim hatası tespit ettiklerini
Jl
r a ç
• • lastiklerınde
^u garanti süresi
zamanla
sınırlandınlmıyor.
Lastikte, taban diş
derinliği emniyet
sının olarak
tanımlanıyor. Resmi
kuruluşlarca
belirlenmiş en
düşük diş derinliği
aşınıncaya kadar
lastikler garanti
kapsamında
sayılıyor. Garanti
kapsamına giren bir
lastik için
uygulanacak tazminat, kalan diş derinliği ile
orantılı olarak hesaplanıyor. Hatalı ve standart
dışı yük ve yol şartlarında kullanma
durumunda veya depolama sonucu hasar
görmüş, sonradan tamir görmüş olan lastikler
garanti kapsamı dışında tutuluyor.
Okurumuzun şikâyetı üzerine görüştüğümüz
Türk-Pirelli Lastikleri AŞ'den Erol Fikretoğlu,
üretim hatası tespit edilen lastiğin raporunu
bir kez daha inceleyeceğini söyleyerek,
ödenen miktann az olup olmadığını kontrol
edeceklerini bildirdi. Daha sonra bizi arayan
Fikretoğlu, yapıten araştırmalar sonrasında
belirterek, bana 1 milyon 918 bin lira
ödeyeceklerini bildirdiler. Bana ödenen
para şu.anki lastik fiyatlarınm ancak yansı
kadar. Üreticiden artzalı lastiği almalannı,
yerine yeni bir lastik vermelerini istiyorum.
Mehmet Demir/MALATYA
herhangi bir hata
yapılmadığını
tespit ettiklerini
bildirerek, ödenen
miktarın doğru
olduğunu söyledi.
Araç lastiklerinde
uluslararası garanti
belgesinin
kullanıldığını
açıklayan
Fikretoğlu,
lastiklerin diş
derinliği esas
alındığını
anımsatarak,
ödemelerin güncel
fiyat listesi
üzerinden yapıldığını bildirdi.
Benzeri şikâyeti olan tüketicilerin şikayetlerini
Pirelli yetkili servisine iletmesi gerektiğini
söyleyen Fikretoğlu, lastikle ilgili bilgilerin
matbu lastik inceleme kabul fişine
doldurulacağını vurguladı. Teslim alınan
lastiğin teknik uzmanlarca inceleneceğini
kaydeden Fikretoğlu, "Garanti kapsamına
girme durumunda, belirienen tazminat
miktannın müracaatın yapılmış olduğu Pirelli
yetkili satıcısı kanalıyla, lastik sahibine, alacağı
yeni lastiğin bedelinden düşülerek ödenir"
açıklamasını yaptı. •
BENCE
İZZETTİN ÖNDER
Eylem ve Karşısındaki
Sorumluluklar
Bir toplumsal eylem bir anda birçok olumsuzluk
ve olumluluğun göstergesi olduğu kadar, toplumun
önündeki tıkanıklıkları açma yollannı oluşturma ro-
lünü de yüklenir. Bu tür davranışları, sadece yapan-
lann değil, fakat toplumun bazı bozukluklannı yan-
sıtan bir tür semptom olarak kabul etmek ve böyle-
ce bir düşünce ve çözüme yönelik önlem geliştir-
mek en akıllı bir yol olarak görülmektedir. Bir top-
lumsal eylemin çelişkisi de buradayatmaktadır; böy-
le bir muazzam toplumsal semptom, isabetsiz ya-
pıldığında ve/veya yorumlandığında karşıt güçlerde
direnç yaratarak çatışmaya ve bastırmaya yol aça-
bilmektedir.
Üniversitelerde harç veya katkı payı konusu etra-
fında kopartılan gürültüyü, bir bardak suda fırtına ya-
ratmak biçiminde algılamak bence büyük bir hata-
dır. Böyle bir hata, sadece bugünkü öğrencilere kar-
şı işlenmiş bir tür bastırma eyleminin ötesinde, top-
lumun da önünü kesme niteliğindedir.
Önce şu noktayı çok net olarak ortaya koymamız
gerekmektedir: Bugün uygulanan yükseköğretimin
finansman yöntemi durağan mı, yoksa bu kıpırda-
nış hesaplı bir gidişin ilk aşaması mı? Bu soruya ke-
sin bir cevap verilemese dahi, bütçenin ve üniver-
site harcamalarının değemeyecek kadar küçük bir
bölümünü sağlayan bu uygulamadan niçin vazge-
çilmediği düşünülmeye değer bir noktadır. Öte yan-
dan, çeşitli idari kademelerin yetkisi içinde, enflas-
yon oranından ve memur maaş artışı oranından çok
daha yüksek oranda yapılan son yıl zammı da bun-
dan sonraki olası uygulamalar hakkında net bir fikir
verebilmektedir. O zaman, sorun bugünkü uygula-
madan çok, uzun dönemli niyet ve yönelimlerdir.
Bence doğru olarak algılanıp, tartışılması gereken nok-
ta burasıdır.
Üniversiter eğitimin finansman yöntemi, sadece
en yavan yaklaşım içinde, bireyler arası fırsat eşitli-
ğini belirleyen bir olgu olarak görülemez. Finansman
yöntemi eğitimin hem alanını, hem de işlevlerini, hiç.
kimsenin algılayamayacağı bir biçimde etkiler. Böy-
lece kamusal finansmandan özel finansmana doğ-
ru kaydıkça, eğitimde etkinlik artar, fakat toplumun
çeşitli alternatiflere açılım fırsat eşitliği ciddi olarak
bozulur. Zira piyasa güçleri hâkimiyeti eğıtım faali-
yetlerinin ürünlerini kendi talebi doğrultusunda ya-
ratırken, arzı talebe yaklaştırdığından dolayı etkinlik
sağlanmış olur. Fakat böylece biçimlenen toplum-
sal araçlar ve ideoloji, toplumu tüm diğer alternatif-
lere kapatarak, onun düşünce, görüş ve hatta ey-
lem ufkunu darattır.
Üniversiter eğitimin finansman yöntemi, yeni sağ
ve liberal felsefeler bağlamında bütçe ve bu yolla ver-
gi yükünün görece hafifletilmesine yönelik bir bı-
çimde şekillendirilmeye çalışılmaktadır. Kredi siste-
mi de bir aldatmaca araç olarak, aynı amacı gerçek-
leştirmeye yöneliktir. Şu halde, sorun bir kaynak me-
selesinden öte, kaynaklann, kamusal ya da özel ol-
mak üzere, hangi tercihte kullanılması konusu etra-
fında yoğunlaşmaktadır.
işte, fazla beiırgin olmasa da bugünkü idari dayat-
manın arkasında bu dürtüler, toplumsal eylemlerin
arkasında da bu kaygılann yattığına inanmaktayım.
Toplumun yaranna olan görüş ve eylemlerin, toplu-
ma yabancılaştırılmadan, ona yansıtılış ve mal edi-
liş biçimi ve derecesi, eylemin toplumsal çıkarlar
doğrultusunda başansı açısından gereklidir. Böyle
bir çaba, sadece eylem içindeki aktif katılımcıların
değil, fakat tüm sorumlu yönetici ve idari görevlile-
rin de topluma ve hukuka karşı vazgeçemeyecek-
leri birinci derecede görevleri olarak görülmelidir.
Türk Telekom Cenel Müdürü:
T'nin satışı
iki ay gecikir
Ekonomi Servisi - Türk
Telekom Genel Müdürü
Cengiz Bulut, Anayasa
Mahkemesi tarafından ip-
tal edilen T'nin özelleştir-
mesi işlemlerinin en fazla
iki ay gecikeceğini kaydet-
ti. İptalin yasanın bir bölü-
mü için geçerli olduğunu
kaydeden Bulut, Türki-
ye'deki tüm telefon abone-
lerinin faturalannın Etnlak-
bank şubelennden tahsil
edilmesini sağlayacak pro-
tokolün imza töreninden
sonra yaptığı açıklamada,
yeni yasanın hazırlanması-
nın iki ay içinde tamamla-
nabileceğini kaydetti. Bu-
lut. yasanın çıkmasından
sonra özelleştiıme faaliyet-
lerine devam edilebilece-
ğini söyledi.
Tahsilatta işbirüği
Telefon faturalannın
ödenmesinde işbirliğini ön-
gören protokol, dün Em-
lakbank Genel Müdürü Vfey-
si Oral ve Türk Telekom
Genel Müdürü Cengiz Bu-
lut tarafından. Emlakbank
Otomasyon Merkezi "nde
düzenlenen törende imza-
landı.
Protokol ile artık telefon
faturaları Emlakbank'ın
tüm şubelerinden ödenebi-
lecek. Emlakbank Genel
Müdürü Veysi Oral, tören-
de yaptığı konuşmada, te-
lefon faturalannın dışında
çağn cihazı, kablolu TV,
hususi hat, kanal. teleks,
teletex, turpak, data, mo-
bil telefon, özel abone ve
GSM abone faturalannın,
İstanbul için bugünaen iti-
baren, Türkiye genelinde
ise nisan ayından itibaren
Emlakbank şubeleri aracı-
lığı ile ödenebileceğini söy-
ledi.
Oral, Türk Telekom abo-
nelerinin, Emlakbank şu-
belerindeki ekranlardan es-
ki ve yeni borçlannı öğre-
nip ödeme yapabilecekle-
rini, yeni sistemle, tahsil
edilen fatura tutarlannın
aynı gün Türk Telekom'a
on-line olarak iletileceğini
belirtti. Türk Telekom Ge-
nel Müdürü Cengiz Bulut
ise Emlakbank ile imzala-
nan yeni protokolün ken-
dilerini büyük bir maddi
külfetten kurtardığını söy-
ledi. Protokolün imzalan-
masmdan sonra T'nin özel-
leştirilmesiyle ilgili soru-;
lan yanıtlayan Bulut yeni
yasa hazırlandıktan sonra
özelleştirme işlemlerinin.
kaldığı yerden devam
edeceğini kaydetti.
İLAN
T.C. ÇINAR KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EşasNo: 197664
Davacılar Bedia Özbay ve müşterekleri tarafından
davalılar Turgut Göksu ve müşterekleri aleyhine Çınar ilçesi
Çukurbaşı Köyü Harabehacık mevkiinde kain 78 no'lu
parsel hakkında mahkememize açılan kadastro tespıtinc
itiraz davasının yapılan açık duruşması sırasında verilen
aıa karan uyannca;
Çınar ilçesi Çuktfrbaşı Köyü'nden davalılar Mesnet.
Makbuie, Azız, Ahmet. Fadıl. Kamil, Cazım Göksu.
Orhan Şeref ve Kenman adlanna dava dilekçesi adreslen
tespit edilemediğinden adı geçenler adına dav-a dilekçesinin
ilanen tebliğine karar venlmekle mahkememizin duruşma
günü olan 19.3.1996 günü duruşmaya gelmeleri veya
kendilerini temsilen bir vekille temsil ettırmeleri, aksi
halde duruşmaya yoklukiannda devam edıleceği ve karar
verileceğı ilanen tebliğ olunur.
Basın: 73595