Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 1996 ÇARŞAMBA
HABERLER
İşkence iddialannı örtbas etme çabasındaki Manisa Emniyet Müdürü'ne yapılan destek tepkiyle karşılandı
Hukuk devLetinde yargıya gözdağı
SERDAR K1ZIK
• Izmir, Aydm ve Uşak emniyet müdürleri, Manisa'ya giderek
Iskender'i ziyaret ettiler. Bu tavır, önce şaşkınlık, ardından da
tepkiyle karşılandı. Bazı çevrelere göre bu, polis devletinin
işaretiydi ve yargıya gözdağı anlamı taşıyordu.
marttaki duruşma gününü bekliyor.
Biryanıvla konuyu üJkegündemine so-
kan C'HP l'zmir Milletvekili Sabri Ergül
yeni kanıtlann peşinde.
Manisa Emniyet Müdürü Iskender'e gö-
re ise "•polis hiç işkence yapar mı?" Ge-
çen haftakı basıntoplantısındaemnıyet-
tekı işkence sa\ lannı yalanlayan, yalan-
lamakla kalmayıp hem Sabri Ergül'ün
hem de medyanin "alefedildiğini söy-
leyen Iskender'ın açıklamalan oldukça il-
ginçtı. Yalan yanlış işkence iddialanyla
tcrör örgütlerine "koz" verildiğinı söy-
lüyordu İskender. "Teröre karşı elimiz
kolumuz bağlanmak istiyor* da dedı.
Bu açıklama. doğal olarak bazı kafa-
lan bulandırdı. Acaba işkencenın teröre
kar>ı bıryöntem olarak kullanıldığınm iti-
rafı mıydı bu açıklamalar?
İZMİR- Ege ıllen bazı emniyet mü-
dürlerinın Manisa Emniyet Müdürü Ke-
mal İskender'ı destek zi>aretleri. işken-
ce gündemine yenı bir halka daha ekle-
di. Hukuk çevrelenne göre bu halkanın
adı, "yargıya gözdağı".
Emniyet müdürlüğünün soğuk ve ka-
ranlık duvarlannın ardındaki işkence
magdurlannın çığlıklan, son günlerde
evlerde, sokakta. parlamentoda yankıla-
nıyor. 14 yaşındakı lıselı öğrencilerin
körpe bedenlerine ve beyinlenne kazınan
acılar. en azından konuşuluyor. yeni >e-
ni sorgulanıvor.
İşkencenin merkezinde. mağduriar\ar.
Çocukluktan henÜ7 çıkıp ilk gençlığe
adım atan cezaevındekı maüdurlar. 12
İşkence söylentilerinden ruh sağlıkla-
n bozulup Manisa Ruh ve Sinir Hasta-
lıklan Hastanesi'ne başvuran kentliler
bu sorunun yanıtını tartışadursun hafta
sonu konuya yeni bir halka daha eklen-
di. İzmir, Aydın ve Uşak emniyet müdür-
leri, Manisa'ya giderek Iskender'ı ziya-
ret ettiler. Emniyettekı işkence savlannın
yalan ve yersiz olduğunu söyiediler. Bu-
güne değin kamuoyunun alışık olmadı-
ğı bu tavır. önce şaşkınlık, ardından da
tepkiyle karşılandı. Bazı çevrelere göre
bu, polis devletinin işaretiydi ve yargıya
gözdağı anlamı taşıyordu. Aynı zaman-
da işkencenin üstüne gidenlere de "bir
dersti".
Eğerbu bırders ıse konunun ilkelden
ilgilılerinden bın olarak Sabri Ergül'e
sorduk:
"Bu davranışı nasd değeriendiriyorsu-
nuz, ne gibi dersler aldınız?"
Ergül önce bir y urttaş ve hukukçu, son-
ra da parlamenter olarak görevini yaptı-
ğını söylemekle başladı değerlendirme-
ye. Ardından da kendısinin değil, başta
ıçişlen Bakanı olmak üzere "polis dev-
letini hazırtayanlann" ders alması gerek-
tığini söyledi. Ancak Ergül'e göre bu tu-
tumun çok daha önemli bir yanı vardı.
Şöyle anlattı:
"Bu, kafa tutmadır. pervasıziıktır, in-
sanlara gözdağı vermektir. Çok korkunç
bir gelişmedir. Polis devleti anlayışında
nereleregelindiğini gösteriyor. O emniyet
müdürlerinin ne işi var Manisa'da? As-
lında, kendi yapbklannı mı savunuyorlar?
Yoksa işkence konusunda sicilleri mi te-
mizdeğil? Nasıl oluyorda de\ letin memur-
lan demokrasiye, parlamentoya kafa tu-
tabiliyorlar? Yargıya intikal etmiş bir
olayda amaçlan ne?"
Eruül bu sorulardan bazılannı yanıtlar-
ken ıçîşleri Bakanfnı suçluyor. Polisin
ve Manisa'ya gıden emniyet müdürleri-
nin Bakan'dan güç aldığını anlatıyor Er-
gül: "Manisa'da işkenceyapdmamıştırdi-
ven Bakan, Metın Göktepe'nin öldürül-
mesiyle ilgili de benzer bir vaklaşım ser-
gilemisti. Daha sonra özür dikmek duru-
munda kaklılar. Tabii Bakan böyle söy-
ieyincepolis penasızoluyor. Kaktı ki Ada-
let Bakanı, işkence olduğunu söylüyor.
Hukuk devleti aduıa utanç verici bun-
lar."
Bir hukuk adamı olarak tzmir Barosu
Başkan Yardımcısı CaferOzkan'ın söy-
lediklen de benzer nitelikte. Özkan, asıl
amacın yargıyı etki altına almak olduğu-
nu vurguluyor konuyu değerlendirirken:
"Gerek Manisa Emniyet Müdürü ge-
rek Manisa Vali Vardımcısı gerekse diğer
emniyet müdürlerinin davranışı, yargıyı
psikolojik baskı altına almayı amaçla-
maktadır. Bu aşamada konu yaıgıya in-
tikai etmiştir. kamu görevlileri söyleyecek-
lerini. yargı önünde söylemelidir. İşken-
ce yapılıp \apümadığına emniyet müdür-
leri değil, mahkeme karar verecektir. Ay-
nca bir milletvekili olayı kamuoyuna yan-
sıtmışsa kendisineyanıt verecek olan dev-
tet memurlan degiL,sorumlu sivasetçiler-
dir."
Son 15 yılın gözaltında kayıplar dökümünü sıralayan CHP, verdiği önergeyle Meclis araştırması istedi
6
Cinayederin tiiıııü karanlığa terk edildi'A.NKARA (C umhuriyet Bürosu) -
CHP Istanbul Mılletvekılı Algan
Hacaloğlu ve arkadasları. "Adli Tıp
Kurumu'na son 5 yılda intikal etmiş
dosyalarda karanlıkta kalmış olan
olayların açıklığa kav uşturulması,
Hasan Ocak olayı da dahil olmak
üzere faili ve kimliği mcçhul cinayet
olaylannın üzerine gidilmesi" ıçın
Meclis araştırması açılmasını
istedıler. TBMM Başkanlığı'na
venlen önergede. son 15 yılda
yaklaşık 600-700 failı ve'kımlıgı
meçhul cinayet olayının karanlığa
terk edılmiş olabıleceğının
düşünüldüğü ifade edıldi
.CHP Istanbul Milletvekili Algan
Hacaloğlu ve arkadaşlannın
önergesinde. Ocak 1994 - Hazıran
1995 döneminde İstanbul Adlı Tıp
Kurumu'na havalesı yapılan 290
ölümolayından sadece 16'sının
kimlık tespıtının yapılabıldığı,
274'ünün ıse kimlık tespıtı
yapılmadan Kımsesızler
Mezarlıgı'na det'nedılerek
dosyalann karanlığa terk edıldığine
dilJcat çekıldı. Adli Tıp raporlarına
göre bunlar arasında 6
7
adedının
ölüm nedenının kaza veya normal
ölüm degıl, cinayet olduğu
vurgulanan önergede. "Parmak
izinin ahnmış nlmasına rağmen
kimlik tespiti açıklanmadan
gömülen, 2 ay sonra bir ihbar
sonucu mezan açılarak kimlik tespiti
yapılabilcn faili meçhul cinayet
niteliğindeki Hasan Ocak olayı da bu
kapsamda bugüne kadar açıklığa
kavuşturulamamış olaylardandır"
denıldı
Önergenin gerekçesi
Önergede. Adlı Tıp Kurumu'nun
•\vrupa Bırliğı standartlannda.
çağdaş. etkin \e güvenilir biryapıya
kavuşturulması ıçın alınması gerekli
önlemlenn gelıştirilmesi gereği de
vurgulandı.
Önergenin gerekçesınde de şu
bılgılcraktanldı.
-Adli Tıp Kurumu'na 1 Ocak 1994 -
9 Ha/iran 1995 tarihleri arasında
intikal eden 290 adet dosyadan
sadece >üzde 5'inin kimlik tespiti
yapılabilmiş, toplamın yüzde 25'ini
oluşturan adam oldürme fiili ile ilgili
olaylar da dahil olmak üzere, hemen
hemeıı lürnü Kimsesizler
Mıviirlığı'nda unutulmaya terk
cdilmiştir. Bu üranların yıllar
itibarıyla geçeıii olabileceği dikkate
alınırsa, son 1 ? v ılda yaklaşık 600-
750 faili \v kimliği meçhul cinayet
olayının karanlığa terk edilmiş
olabileceği düşünülebilir.
İ'lkemizdeki kayıp iddialan ile Adli
I ıp Kurumu'na intikal eden ceset
sayıları arasında yakın bir
korelasyon dlduğu görülmektedir." Gözaltında kayıp iddialan gûnden güne artıyor. Kayıp aiJeleri, sesJerini duyaurabilmek için her hafta ey lemk'rini sürdüriîyorlar.
Metin Cöktepe davası
Katil zanlılanna
yapılan tebligata
itirazlı yanıtlar
• Metin Göktepe'nin öldürülmesiyle ilgili olarak "Lü-
zum-u muhakeme" karanna ilışkin tebligatı alan 48 po-
lis memurundan yansının, tebligatı aldıklannı gösterir
tebellüğ belgeleri ile karara itirazlannı içeren dilekçele-
rini Istanbul Valiliği'ne verdikleri bildirildi.
Haber Merkezi- Evrensel ga-
zetesi muhabırı Metin Gökte-
pe'nin dövülerek öldürülmesı ve
gözaltına alınanlara şiddet uygu-
lanması iddialanyla ılgılı olarak
haklannda "Lüzum-u muhake-
me" karan verilen 48 polis me-
muruna gönderilen teblıgatlann
cevaplan "İtirazlı'" olarak tstan-
bul Valiliği'ne ulaşmaya başla-
dı. Gaziantep Barosu Başkanı
Haşim Mısır. "Memurin Vluha-
kematı Hakkında Kanun"un.
amacını aştığını belırterek, aci-
len kaldınlması gerektiğıni söy-
ledi.
Istanbul Vali Yardımcısı Yaşar
Yaycı, Jstanbul Emniyet Müdür-
lüğü aracılığı ile ll Idare Kuru-
lu'nun 8 şubatta verdığı "Lü-
zum-u muhakeme" karanna ıliş-
kin tebligatı alan 48 polis memu-
rundan yansının, tebligatı aldık-
lannı gösterir tebellüğ belgele-
ri ile karara itirazlannı içeren di-
lekçelerinı Istanbul Valiliği'ne
verdiklerinı bıldirdı. Vali Yar-
dımcısı Yaycı, teblığ ı^lemlen-
nin önümüzdekı hafta tamam-
lanacağını tahmin ettıkienm kay-
detti. Tebliğ ışlemlennın tamam-
lanmasından sonra 5 günlük ya-
sal süre içensinde karara ıtıraz
edenlenn dosyalannın toplu ola-
rak Danıştay'a göndenleceğını
belirten Yaşar Yaycı, itiraz hak-
lannı kullanmayanlann dosyala-
nnın ise Eyüp Cumhunyet Baş-
savcılığı'na ulaştınlacağını bıl-
dirdı. Istanbul Vali Yardımcısı
Yaycı, Eyüp Kapalı Spor Salo-
nu'nda yapılan gözaltı uygula-
masını gerekli şekilde denetle-
mediği ve suç delillerini karart-
maya çaba sarfettiği iddia edilen
Eyüp llçe Emniyet Müdürü M.
AJi Aydm Akdemir hakkında de-
lil yetersizliğinden verilen "Men-
i muhakeme" karannın da diğer
polis memurlannın dosyalany-
İa birlikte Danıştay'a gönden-
leceğini sözlenne ekJedi
Mısır. yaptığı açıklamada,
1913'te padişah iradesiy le çıka-
nlan kanunun, memurlann gö-
revlennden dolayı ya da görev -
len sırasında ışledikleri suçlara
uygulanan bir yargılama yasası
olduğunu belirterek, "83 yıl ön-
ceki \önetim şekline ve deviet an-
layışına göreya> ımlanan kanun,
hızlı yargılaınaYi önlüyor ve ada-
lette gecikmeye neden oluyor"
dedı. Başkan Mısır, kanunun,
deviet yönetimı ve saygınlığını
korumak için çıkanlmasına kar-
şın. uygulamada bu amaçtan sa-
pıldığını ve "devietgörevlilerini
yargıianmay a karşı koruyan bir
araca dönüştüğünü" belirtti.
Yasanın. uygulamada, suç iş-
leyen dev let memurlan için "do-
kunulmaziıkzırhr haline geldı-
ğini kaydeden Nfısır. şöyle devam
ettı: "Devlet görevlilerinin onu-
runu koruma kaygıst de> kt trto-
ritesi ve saygınhğını koruma ca-
basuun önüne geçti. Lygulama-
da, adli \argıy a güv en sö* konu-
su değiL ^argı orgamnın bağım-
sızhğı sözde kabyur, idare yargı
karşısuıda bağımsız hale geliyor.
Bu \asa. adaletin başına sayısız
dertkraçmakla kalmıyor, devlet
ile halkı karşı karşıya getiriyor,
toplumsal banşı zedeliyor."
Memunn Muhakematı Hak-
kındaki Kanun'un işleyışı hak-
kında da bılgi veren Haşım Mı-
sır. şunlan söyledi: "Yasayagö-
re, memursuç işk-diğinde. Cum-
huriyet Savcısu konuyu o memu-
run kunımuna bildiriyor. \ alilik
tarafindan tavin edilen muiıak-
kik (o da devlet memuru), konu
hakkında inceleme yapıyor ve
hazuiadığı raporu tl İdare Ku-
rulu'na sunuyor. İldeki resmi ku-
rum müdüıierinden oluşan İl
İdare Kurulu (lü/umu muhake-
me) karan verirse, suç işlediği
öne sürülen veya saptanan dev-
let memuru için yargılama süre-
ci başlıyor. Bu vasa, idarcyi ba-
ğımsız adliyenin üzerine çıkan-
yor. Bu kanunun varlığından ve
uygulama şeklinden habersiz
olan halkın karşısında ise İl İda-
re Kurulu'nun lüzumu muhake-
me karan vermediği olay larda,
(adh'ye olayı kapattı) gibi yanlış
yorunılara neden oluyor."
Kahramanmaraş'ta öldürülen Mustafa Dölek'in yakınlan adalet peşinde
Ozel time cinayet davası
• Kahramanmaraş'ın Pazarcık
ilçesine bağlı Cennetpınan
Köyü'nde operasyon sırasında
Mustafa Dölek'i öldürdüğü
gerekçesiyle hakkında 8 yıl hapis
istemiyle dava açılan özel tim
görevlisi Soner Ağbaba'nın
yargılanmasina başlandı.
ANKARA (C umhuriyet Bürosu) -
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı
Cennetpınan Köyü'nde operasyon sırasında
Mustafa Dölek'i öldürdüğü gerekçesıyle
hakkında 8 >ıl istemiyle dava açılan özel tim
görevlisi Soner Ağbaba'nın yargılanmasına
başlandı.
Anikara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görülen ve sanık Ağbaba ile avukatının da
katıldığı dünkü duruşmada mahkeme heyeti,
öldürülen Mustafa Dölek'in eşi Sultan
Döiek ile avukatı Kaom Genç'ın davaya
müdahil olarak katılmalanna ızin verdi.
Duruşmada ıfadesini veren Soner Ağbaba,
Cennetpınan Köyü'nde PKK'lılerin
buiunduğu yönünde ihbar aldıklannı ve
arama çalışmalan yaptıklannı söyledi.
Operasyon sırasında girdikleri bir evde
olağanüstü bir durumla karşılaşmadıklannı
belirten Ağbaba. ikınci evin önüne gelerek
kapıyı çaldıklannı. kapıyı Sultan Dölek'in
açtığını. kocasını sorduklannı. bir süre sonra
kocasının gelerek. kendilerine evi
gezdirdiğini anlattı. Mustafa Dölek'in
kendisinin önünde yürüdüğünü ifade eden
Ağbaba, bir odanın önüne geldiklennde
Dölek'in dönerek silahına davrandığını ve
mücadele ettıklenni. bu arada silahın ateş
aldığinı ve Dölek'in ayağından vurulduğunu
anlattı. Ağbaba, daha sonra hastaneye
kaldırdıklan Mustafa Dölek'ın yaşamını
yitirdiğini belirtti.
Daha sonra söz alan müdahil avukatı Genç,
sanığın Mustafa Dölek'in vücudunun üst
kısmına da ateş ettığinin adli tıp raporlannda
belırlendiğini belırterek "Mustafa Dölek
ayağından vurulup yere düştükten sonra
göğsüne de ateş ediliyor ve öldürülüyor.
Dölek'e yapılan ilk muayenede, sadece
ayaklanndan vurulduğu ve kan kaybından
öİdüğü belirtilmişti. Ailesinin itirazı üzerine
mezan açıkk Ceset çıkanklı ve Adana Adli
Tıp Kurumu'nda yapılan muayene sonucu
gögsünden de vurulduğu ve bu nedenle
öldüğü anlaşıldı" dedi.
Genç, sanık hakkında kasten adam
öldürme suçlamasıyla tutuklama
karan verilmesinı istedi.tstemle ilgili
görüşü sorulan Cumhunyet Savcısı,
Soner Ağbaba'nın polis olduğunu
ve sabit adreste bulunduğunu kaydederek
tutuklama ısteminin yersiz olduğunu
söyledi. Mahkeme heyeti de tanıklardan
yurtdışında bulunan Figen Dölek'in
ıfadesinin alınması için ilgili yerlere yazı
Mazlum-Der Baskanı Arslan
'K.Irak politikamız
endişe verici'AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lnsan
Haklan ve Mazlumlar için Dayanışma
Dernegi (Mazlum-Der) Genel Başkanı
İhsan Arslan. Türkiye'nin Kuzey Irak'a
yönelik dış politikasında, insan haklan
açısmdan endişe verici gelişmelerin
olduğunu bildirdi. Arslan, Birleşmiş
Milletler'in (BM) ambargo kapsamı dışında
tutulan ilaç ve yiyecek yardımlannın.
Dışişleri Bakanlığı'ndan izin alınması
gerektiği ileri sürülerek Kuzey Irak'a
gönderilmesinin engellenmeye çalışüdığını
ileri sürdü.
Arslan, dûn düzenlediği basın toplantısında,
Kuzey frak'a uygulanacak hibe-yardım
malzemelerine uygulanaeak gümrük
işlemlerinın. Maliye ve Gümrük Bakanlığı
Gümrükler Genel Müdürlüğu'nün
genelgesi iie düzenlendiğini belirterek
"Genelge ile Tûrkiye üzerinden Irak ve
İran'a transit taşinacak gıda ve sağbk
malzemeleri, geneige kapsamı dıştnda
değeriendirihniş ve herhangi bir işleme tabi
tutohnayacağı hükme bağJanmtştır. Ancak,
bu durum, Dışişleri Bakanhğı tarafindan
gereksiz nedenlerie engellenmeye
çahşılmaktadır" dedi.
Yurtdışından yardım amacıyla gönderilen
bir konteyner sağlık malzemesinin bir aydır
Habur gümrük kapısında
bekletildığini söyleyen
Arslan, BM'nin bile bırakttğı 'actmastzgizfi
ambargolan' Türkiye'nin uyguladığını
iddia etti.
Arslan, Kuzey Irak halkını
Hıristiyanlaştırmaya yönelik olarak
sürdürülen propaganda yardtmlannın
giderek yoğunlaştığını, Kuzey Irak'a
Kûrtçe Incil ve dini yayınlann
gönderildiğini, ancak Kuzey Irak'a Kuran
gönderilmesinin Türk yetkilililerce
engellendiğinı söyledi. Arslan, uluslararası
kuruluşlar ve Islam ülkeleri tarafindan
gönderilen Kuranlann, 4 aydır Atatürk
Havaalanı'nda bekletildiğini ifade etti.
Mazlum-Der'in haksız uygulamalann
durdunılması için Dişleri Bakanhğı, Maliye
ve Gümrük Bakanhğı "na başvuruda
bulunduğunu belirten Arslan. şunlan
söyledi: "Bu uygulamaiar hükümetin ve
devietin genel polhikası mıdır. yoksa bireysel
bir uygulama mıdır? Yanhşbk bir kişidcn,
bir kurunıdan, bir müdürden
kaynaklanıyorsa düzeitilmesi gerekir. Dış
ülkderin uygulamadığı bir ambargoytı,
Turkiyeuyguluyor. Kuzey Irak'ta yaşayan
vatandaşiar bizün kardeşlerimizdir. Bu
politikalar bizim kardeşliğimizi engeiler.
Dışandan yapılan ;.ardınılann Irak'a
gitmesi engellenmektedir."
yazılmasına ve tutuklama isteminin
reddedilmesine karar vererek duruşmayı
erteledi.
8 yıl ağır hapis isteniyor
Iddianamede, sanığın kastın aşılması
suretiyle adam öldürme suçu işlediğinın;
sanığın ifadesi, tanık beyanlan, ölü muayene
ve otopsi tutanağı. mezar açılması
tutanaklan ve olay yeri tespit tutanağı ile
belirlendiği vurgulanarak, Soner Ağbaba
hakkında Türk Ceza Yasasf nın (TCY) iigili
maddeleri uyannca 8 yıl ağır hapis ve kamu
görevinden ihraç edilmesı isteminde
bulunuldu.
Pazarcık ilçesine bağlı Cennetpınan
Köyü'nde 24 Haziran 1995 tanhinde
meydana gelen olayda, Mustafa Dölek adlı
yurttaş öldürülmüştü. Dölek hakkında
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı
ile Devlet Hastanesi doktorlannca
"çatışmada, ayaklannda meydana geien
kurşun yaralan sonucu kan kaybuıdan
öldüğü ve cesedin göğüs bölümünde
herhangi bir ateşli silah yarası, delici alet
yarası ve darp ve cebir izi göriilmediği"
yönünde rapor verilmesi üzerine, Dölek'in
eşi Sultan Dölek rapora itiraz etmişti.
İkinci otopsi
Pazarcık Cumhuriyet Savcılığı'nın isteği
üzerine Adana Morg Ihtisas Daire
Başkanlığf nca yapılan ikinci otopside ise,
ilk otopsi raporunu yalanlayan bulgulara
rastlanmış ve "..ölüme göğsünün sağ yanına
isabet eden mermi çekirdeğinin neden
olduğu anlaşılmıştır. Sağ akciğer,
karaciğer ve diğer iç organiarda
parçalanma meydana gelmiştir" bulgusuna
yer verilmiştı.
GLOBAL POLİTİKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOĞLÜ
"Enkek Olmak ZOP!"
Zamanımızda erkek olmak zor! Erkekler daha er-
ken ölüyormuş ve erkekler arasında kişilik krizi yay-
gınlaşıyormuş. Bir "erkeklik /cnz/" yaşandığını anlatan
kitap, makale ve televızyon programlannda gözle gö-
rülür bir artış var ABD ve Ingiltere gibi ülkelerde. Bi-
rileri adeta "Nerede erkeklerin erkek ve kadınlann
kadın olduğu o eski günier" der gibi.
Prostat ve testis kanserine artık daha sık rastlanı-
yor ve bu yüzden de erkeklerde ölüm oranı artıyor-
muş. Tabiı, bir de ruhsal gerginlıği üzerlerinden ata-
madıkları için gittikçe artan depresyon ve kalp has-
talığı... "Ev hayatı, eskisi gibi rahatlatıcı değil" diyor
adeta bu araştırmalar Bu arada, samoş araba kul-
lanmak, şirket, devlet yönetmek ve savaş çıkarmak
gibi ölümcül etkinlikleri de unutmayalım! Belki bun-
lara dünyanın içınde olduğu duruma bakıp bir de
"kendini açığa vurmayan bir suçluluk duygusu"nun
etkisinı ekleyelim mi ne dersiniz? Yoksa, bu aşırı bir
lyımserlik mi olur?
Araştırmalara göre erkekler, erken ölmenin yanı sı-
ra, bıyolojik fonksıyonlannı doğrudan etkileyen teh-
likelerle de karşı karşıyalar Bunlardan en önemlisi, işe
yarar sperm oranında gözle görülür bir düşüş olma-
sı. Bu konuya eğılmış olan bir araştırmaya göre, çev-
re koşullarından dolayı "Spermler örselenıyor, baskı
altına alınıyor, hareket kabıliyetini kaybediyor, şekil-
sizleşiyor... Spermleri incelemek de çok zor, çünkü
aşın hassaslar, dınamıkler ve ele avuca sığmıyorlar."
The Guardian'dan Suzan Moore'un işaret ettiği gi-
bi bu satırlardaki sperm sözcüğünü, erkekler sözcü-
ğü ile değiştınp okuyunca nasıl birmetaforla karşı kar-
şıya kaldıgımızı görmemek mümkün değil. Suzan
Moore ekliyor: "Bu ufaklıklann bu kadar kişilikli oldu-
ğunu bilmiyordum doğrusu!"
Çevredeki kimyasal artıklar, spermlerin baş düşma-
nı. llginçliğe bakın kı, araştırmanın parmağı, haşarat
ilaçlan yanı sıra, doğum kontrol haplan ve hormon ek-
sikliğı giderme tedavisinde kullanılan sentetik östro-
jenın çevrede artışına işaret ediyor. Böylece erkekle-
rin sıkıntılarının en azından binnin suçlusu bulunmuş
oluyor: Kadınlar!
Gerçekten de toplumda kadınlann etkinliği ve rolü
arttıkça erkekler, baba, koca, sevgili, ağabey, patron
olarak kendılerinı tehdit attında hıssediyorlar; değişen
koşullara bir uyum sorunu var ortada. Diğer taraftan,
koşulların henüz öyle her şeyi alt üst edecek kadar
değişmediğini, kadınların toplumdaki yerlerindeki iyi-
leşme sürecinın henüz çok başında olduğumuzu dü-
şününce erkeklerin binlerce yıllık egemenliğinin ge-
tirdiği psikolojik şekiılenmenin paranoyik bir tepkisi
ile karşı karşıyaymış gibi geliyor bana.
Bu sırada...
Internet'te bir haber "Kamboçya'da 6 yaşındaki
kızlar 3 dolara..." The Economist'in (2.03.'96) aktar-
dığına göre Phom Pen şehnnde yaklaşık 15.000 "seks
işçısı" var. Geçen sene yapılan bir araştırma, bunla-
rın yüzde 31 'inın 18 yaşının altında olduğunu, yansı-
nın aileleri veya arkadaşları tarafindan seks endüst-
risıne satıldıklarını, yaklaşık yüzde 30'unun AIDS vi-
rüsü taşıdığını gösteriyor.
Bir başka araştırma (Wall Street Journal, 1.03.'96).
Doğu Avrupalı genç kadınlann hızla artan bir sayıda
seks tacirierinin elıne duştüğünü, oper, bebek bakı-
cısı, kulüp hostesi, artıst arayan ilanlarfa kandınlıp.Ba-
tı'ya cezbedildiğini ve burada da pasaportları ellerin-
den alınarak tecavüz edıldıkten sonra da bu pazar-
da köle gibi genelev patronlarına 5.000 ila 8.000 mar-
ka satıldıklarını yazıyor. Batı Berlın başta olmak üze-
re Isviçre ve Italya'da bir insan ticareti hızla gelişiyor.
Ülkelerindeki ekonomik ve toplumsal çürümeden
kaçmaya çalışan genç kadınlar, insan ticaretinin eli-
ne düştükten sonra, bazen de geçenlerde Frank-
furt'ta 5 Ukraynalı genç kadının baştna geldiği gibi bal-
ta ile parçalanıp bir tarlaya atılıveriyorlar.
Erkekler "erkeklik krizinden" bahsededursun, ka-
dınlann binlerce y/llık sorunu, her ekonomik kriz ve
toplumsal çalkantıda (biraz da bu "kriz içindeki" er-
keklerin "kendini tutamayıp" (!) yaptıklan taşkınlıklar-
la) büyük tahribatlar yaratarak süregelmeye devam
ediyor.
Kısa... Kısa... Kısa... Kısa... Kısa.
• 7 Kasım 1995te CHP Bevoğlu tlçe Merkezi ni ısgal
ettiği öne sürülen çeşitli müzik gruplanndan 7 kişi
mahkemece tahliye edildi.
• Izmire doğalgazın getınlmesınde ""BOTAŞ'tan
umudunu kesen" Izmır Anakent Belediyesi, yabancı
Hovvard Energy Internatıonal şirketıne proje hazırlattı.
• Bakırkö)'de meydana gelen olayda, aralannda eski
Flash TV' Genel Koordinatörü İbrahim Ertarman'ın da
buiunduğu üç kişL dört kişinin silahlı saldınsı sonucu
yaralandı.
• Özel Kültür Koleji flkokulu bugün saat 16.00'da
Kültür Ilkokulu'nda "Ana-Baba Modelleri ve ÇocukJa
Sağlıklı lletiş Kurma Yöntemleri" konulu toplantı
düzenleyecek.
B TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Malzeme ve
Kimya Teknolojileri Enstitüsü'nde geliştirilen kalp kapak
protezi, İl Veteriner Faküftesi'ndegerçekleştirilen
operasyonla bir köpeğe takıldı.
• Mımar Sınan Cnıversıtesi Rektörü Prof. Dr. Gündüz
Gökçe. üniversite ögrencilerinın harç eylemlerinin
arkasından Türkiye'yi tekrar kötü bir döneme sokma
işaretlennın alındığını söyledi.
• Top-Air, THY'nin üç adet Boeing-727 tipi yolcu
uçağını satın aldı.
• HABITAT- fl kapsamında düzenlenecek sendikalar
forumu. tüm ülkelerden sendikacılann katılımıyla 31
Ma> ıs-2 Haziran 1996 tarihlerinde gerçekleştirilecek.
• Öldürülen Gümüşhane Baro Başkanı avukat Ali
Günday'ın duruşması 7 mart perşembe günü
Erzincan 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
görülecek.
• Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK), açık bulunan
üyeliğine Mılli Eğitim Bakanhğı Müsteşan Bener
Cordan atandı.
• L'lusal ve uluslararası konulara ilişkin politika
önerileri geliştirmek amacıyla Llusal Politika
Araştırnıalan Vakfı (l PA\ ) adlı yeni bir vakıf
kuruldu.
• AP Yeşıller Grup Başkanı Claudia Roth'un, kendisine
ve iki AP milletvekili arkadaşına hakaret ettiği
gerekçesiyle Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir aleyhine
açtığı davaya devam edildi.
• Ankara Yaliliği'nin anayasaya ve yasalara aykın
kurulduğu gerekçesiyle Tüm Maliye Çalışanları
Sendikası'nın faaliyetlerinin durdurulması ve
kapatılması istemiyle açtığı dava dün başladı.
• Çanakkale 18 Mart Üniversitesi. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demırel'e 18 martta Canakkale Zaferi'nin 81.
yıldönümünde fahn doktor unvanı verecek.
I AN'AP lideri Yılmaz'ın, kendisine mason denilerek
kişilik haklarına hakaret edildiği gerekçesiyle Milli
Gazete aleyhine açtığı dava dün başladı.
• Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi, eski Cahşma
ve Sosyal Güvenlık Bakanı Ziya Halis'in kişilik
haklanna hakaret ettiği gerekçesiyle Türk Metal-Iş
Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek'i 300 milyon
lıra tazmınat ödemeye mahkûm ettı.