25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 1996 ÇARŞAMBA HABERLER İşkence iddialannı örtbas etme çabasındaki Manisa Emniyet Müdürü'ne yapılan destek tepkiyle karşılandı Hukuk devLetinde yargıya gözdağı SERDAR K1ZIK • Izmir, Aydm ve Uşak emniyet müdürleri, Manisa'ya giderek Iskender'i ziyaret ettiler. Bu tavır, önce şaşkınlık, ardından da tepkiyle karşılandı. Bazı çevrelere göre bu, polis devletinin işaretiydi ve yargıya gözdağı anlamı taşıyordu. marttaki duruşma gününü bekliyor. Biryanıvla konuyu üJkegündemine so- kan C'HP l'zmir Milletvekili Sabri Ergül yeni kanıtlann peşinde. Manisa Emniyet Müdürü Iskender'e gö- re ise "•polis hiç işkence yapar mı?" Ge- çen haftakı basıntoplantısındaemnıyet- tekı işkence sa\ lannı yalanlayan, yalan- lamakla kalmayıp hem Sabri Ergül'ün hem de medyanin "alefedildiğini söy- leyen Iskender'ın açıklamalan oldukça il- ginçtı. Yalan yanlış işkence iddialanyla tcrör örgütlerine "koz" verildiğinı söy- lüyordu İskender. "Teröre karşı elimiz kolumuz bağlanmak istiyor* da dedı. Bu açıklama. doğal olarak bazı kafa- lan bulandırdı. Acaba işkencenın teröre kar>ı bıryöntem olarak kullanıldığınm iti- rafı mıydı bu açıklamalar? İZMİR- Ege ıllen bazı emniyet mü- dürlerinın Manisa Emniyet Müdürü Ke- mal İskender'ı destek zi>aretleri. işken- ce gündemine yenı bir halka daha ekle- di. Hukuk çevrelenne göre bu halkanın adı, "yargıya gözdağı". Emniyet müdürlüğünün soğuk ve ka- ranlık duvarlannın ardındaki işkence magdurlannın çığlıklan, son günlerde evlerde, sokakta. parlamentoda yankıla- nıyor. 14 yaşındakı lıselı öğrencilerin körpe bedenlerine ve beyinlenne kazınan acılar. en azından konuşuluyor. yeni >e- ni sorgulanıvor. İşkencenin merkezinde. mağduriar\ar. Çocukluktan henÜ7 çıkıp ilk gençlığe adım atan cezaevındekı maüdurlar. 12 İşkence söylentilerinden ruh sağlıkla- n bozulup Manisa Ruh ve Sinir Hasta- lıklan Hastanesi'ne başvuran kentliler bu sorunun yanıtını tartışadursun hafta sonu konuya yeni bir halka daha eklen- di. İzmir, Aydın ve Uşak emniyet müdür- leri, Manisa'ya giderek Iskender'ı ziya- ret ettiler. Emniyettekı işkence savlannın yalan ve yersiz olduğunu söyiediler. Bu- güne değin kamuoyunun alışık olmadı- ğı bu tavır. önce şaşkınlık, ardından da tepkiyle karşılandı. Bazı çevrelere göre bu, polis devletinin işaretiydi ve yargıya gözdağı anlamı taşıyordu. Aynı zaman- da işkencenin üstüne gidenlere de "bir dersti". Eğerbu bırders ıse konunun ilkelden ilgilılerinden bın olarak Sabri Ergül'e sorduk: "Bu davranışı nasd değeriendiriyorsu- nuz, ne gibi dersler aldınız?" Ergül önce bir y urttaş ve hukukçu, son- ra da parlamenter olarak görevini yaptı- ğını söylemekle başladı değerlendirme- ye. Ardından da kendısinin değil, başta ıçişlen Bakanı olmak üzere "polis dev- letini hazırtayanlann" ders alması gerek- tığini söyledi. Ancak Ergül'e göre bu tu- tumun çok daha önemli bir yanı vardı. Şöyle anlattı: "Bu, kafa tutmadır. pervasıziıktır, in- sanlara gözdağı vermektir. Çok korkunç bir gelişmedir. Polis devleti anlayışında nereleregelindiğini gösteriyor. O emniyet müdürlerinin ne işi var Manisa'da? As- lında, kendi yapbklannı mı savunuyorlar? Yoksa işkence konusunda sicilleri mi te- mizdeğil? Nasıl oluyorda de\ letin memur- lan demokrasiye, parlamentoya kafa tu- tabiliyorlar? Yargıya intikal etmiş bir olayda amaçlan ne?" Eruül bu sorulardan bazılannı yanıtlar- ken ıçîşleri Bakanfnı suçluyor. Polisin ve Manisa'ya gıden emniyet müdürleri- nin Bakan'dan güç aldığını anlatıyor Er- gül: "Manisa'da işkenceyapdmamıştırdi- ven Bakan, Metın Göktepe'nin öldürül- mesiyle ilgili de benzer bir vaklaşım ser- gilemisti. Daha sonra özür dikmek duru- munda kaklılar. Tabii Bakan böyle söy- ieyincepolis penasızoluyor. Kaktı ki Ada- let Bakanı, işkence olduğunu söylüyor. Hukuk devleti aduıa utanç verici bun- lar." Bir hukuk adamı olarak tzmir Barosu Başkan Yardımcısı CaferOzkan'ın söy- lediklen de benzer nitelikte. Özkan, asıl amacın yargıyı etki altına almak olduğu- nu vurguluyor konuyu değerlendirirken: "Gerek Manisa Emniyet Müdürü ge- rek Manisa Vali Vardımcısı gerekse diğer emniyet müdürlerinin davranışı, yargıyı psikolojik baskı altına almayı amaçla- maktadır. Bu aşamada konu yaıgıya in- tikai etmiştir. kamu görevlileri söyleyecek- lerini. yargı önünde söylemelidir. İşken- ce yapılıp \apümadığına emniyet müdür- leri değil, mahkeme karar verecektir. Ay- nca bir milletvekili olayı kamuoyuna yan- sıtmışsa kendisineyanıt verecek olan dev- tet memurlan degiL,sorumlu sivasetçiler- dir." Son 15 yılın gözaltında kayıplar dökümünü sıralayan CHP, verdiği önergeyle Meclis araştırması istedi 6 Cinayederin tiiıııü karanlığa terk edildi'A.NKARA (C umhuriyet Bürosu) - CHP Istanbul Mılletvekılı Algan Hacaloğlu ve arkadasları. "Adli Tıp Kurumu'na son 5 yılda intikal etmiş dosyalarda karanlıkta kalmış olan olayların açıklığa kav uşturulması, Hasan Ocak olayı da dahil olmak üzere faili ve kimliği mcçhul cinayet olaylannın üzerine gidilmesi" ıçın Meclis araştırması açılmasını istedıler. TBMM Başkanlığı'na venlen önergede. son 15 yılda yaklaşık 600-700 failı ve'kımlıgı meçhul cinayet olayının karanlığa terk edılmiş olabıleceğının düşünüldüğü ifade edıldi .CHP Istanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu ve arkadaşlannın önergesinde. Ocak 1994 - Hazıran 1995 döneminde İstanbul Adlı Tıp Kurumu'na havalesı yapılan 290 ölümolayından sadece 16'sının kimlık tespıtının yapılabıldığı, 274'ünün ıse kimlık tespıtı yapılmadan Kımsesızler Mezarlıgı'na det'nedılerek dosyalann karanlığa terk edıldığine dilJcat çekıldı. Adli Tıp raporlarına göre bunlar arasında 6 7 adedının ölüm nedenının kaza veya normal ölüm degıl, cinayet olduğu vurgulanan önergede. "Parmak izinin ahnmış nlmasına rağmen kimlik tespiti açıklanmadan gömülen, 2 ay sonra bir ihbar sonucu mezan açılarak kimlik tespiti yapılabilcn faili meçhul cinayet niteliğindeki Hasan Ocak olayı da bu kapsamda bugüne kadar açıklığa kavuşturulamamış olaylardandır" denıldı Önergenin gerekçesi Önergede. Adlı Tıp Kurumu'nun •\vrupa Bırliğı standartlannda. çağdaş. etkin \e güvenilir biryapıya kavuşturulması ıçın alınması gerekli önlemlenn gelıştirilmesi gereği de vurgulandı. Önergenin gerekçesınde de şu bılgılcraktanldı. -Adli Tıp Kurumu'na 1 Ocak 1994 - 9 Ha/iran 1995 tarihleri arasında intikal eden 290 adet dosyadan sadece >üzde 5'inin kimlik tespiti yapılabilmiş, toplamın yüzde 25'ini oluşturan adam oldürme fiili ile ilgili olaylar da dahil olmak üzere, hemen hemeıı lürnü Kimsesizler Mıviirlığı'nda unutulmaya terk cdilmiştir. Bu üranların yıllar itibarıyla geçeıii olabileceği dikkate alınırsa, son 1 ? v ılda yaklaşık 600- 750 faili \v kimliği meçhul cinayet olayının karanlığa terk edilmiş olabileceği düşünülebilir. İ'lkemizdeki kayıp iddialan ile Adli I ıp Kurumu'na intikal eden ceset sayıları arasında yakın bir korelasyon dlduğu görülmektedir." Gözaltında kayıp iddialan gûnden güne artıyor. Kayıp aiJeleri, sesJerini duyaurabilmek için her hafta ey lemk'rini sürdüriîyorlar. Metin Cöktepe davası Katil zanlılanna yapılan tebligata itirazlı yanıtlar • Metin Göktepe'nin öldürülmesiyle ilgili olarak "Lü- zum-u muhakeme" karanna ilışkin tebligatı alan 48 po- lis memurundan yansının, tebligatı aldıklannı gösterir tebellüğ belgeleri ile karara itirazlannı içeren dilekçele- rini Istanbul Valiliği'ne verdikleri bildirildi. Haber Merkezi- Evrensel ga- zetesi muhabırı Metin Gökte- pe'nin dövülerek öldürülmesı ve gözaltına alınanlara şiddet uygu- lanması iddialanyla ılgılı olarak haklannda "Lüzum-u muhake- me" karan verilen 48 polis me- muruna gönderilen teblıgatlann cevaplan "İtirazlı'" olarak tstan- bul Valiliği'ne ulaşmaya başla- dı. Gaziantep Barosu Başkanı Haşim Mısır. "Memurin Vluha- kematı Hakkında Kanun"un. amacını aştığını belırterek, aci- len kaldınlması gerektiğıni söy- ledi. Istanbul Vali Yardımcısı Yaşar Yaycı, Jstanbul Emniyet Müdür- lüğü aracılığı ile ll Idare Kuru- lu'nun 8 şubatta verdığı "Lü- zum-u muhakeme" karanna ıliş- kin tebligatı alan 48 polis memu- rundan yansının, tebligatı aldık- lannı gösterir tebellüğ belgele- ri ile karara itirazlannı içeren di- lekçelerinı Istanbul Valiliği'ne verdiklerinı bıldirdı. Vali Yar- dımcısı Yaycı, teblığ ı^lemlen- nin önümüzdekı hafta tamam- lanacağını tahmin ettıkienm kay- detti. Tebliğ ışlemlennın tamam- lanmasından sonra 5 günlük ya- sal süre içensinde karara ıtıraz edenlenn dosyalannın toplu ola- rak Danıştay'a göndenleceğını belirten Yaşar Yaycı, itiraz hak- lannı kullanmayanlann dosyala- nnın ise Eyüp Cumhunyet Baş- savcılığı'na ulaştınlacağını bıl- dirdı. Istanbul Vali Yardımcısı Yaycı, Eyüp Kapalı Spor Salo- nu'nda yapılan gözaltı uygula- masını gerekli şekilde denetle- mediği ve suç delillerini karart- maya çaba sarfettiği iddia edilen Eyüp llçe Emniyet Müdürü M. AJi Aydm Akdemir hakkında de- lil yetersizliğinden verilen "Men- i muhakeme" karannın da diğer polis memurlannın dosyalany- İa birlikte Danıştay'a gönden- leceğini sözlenne ekJedi Mısır. yaptığı açıklamada, 1913'te padişah iradesiy le çıka- nlan kanunun, memurlann gö- revlennden dolayı ya da görev - len sırasında ışledikleri suçlara uygulanan bir yargılama yasası olduğunu belirterek, "83 yıl ön- ceki \önetim şekline ve deviet an- layışına göreya> ımlanan kanun, hızlı yargılaınaYi önlüyor ve ada- lette gecikmeye neden oluyor" dedı. Başkan Mısır, kanunun, deviet yönetimı ve saygınlığını korumak için çıkanlmasına kar- şın. uygulamada bu amaçtan sa- pıldığını ve "devietgörevlilerini yargıianmay a karşı koruyan bir araca dönüştüğünü" belirtti. Yasanın. uygulamada, suç iş- leyen dev let memurlan için "do- kunulmaziıkzırhr haline geldı- ğini kaydeden Nfısır. şöyle devam ettı: "Devlet görevlilerinin onu- runu koruma kaygıst de> kt trto- ritesi ve saygınhğını koruma ca- basuun önüne geçti. Lygulama- da, adli \argıy a güv en sö* konu- su değiL ^argı orgamnın bağım- sızhğı sözde kabyur, idare yargı karşısuıda bağımsız hale geliyor. Bu \asa. adaletin başına sayısız dertkraçmakla kalmıyor, devlet ile halkı karşı karşıya getiriyor, toplumsal banşı zedeliyor." Memunn Muhakematı Hak- kındaki Kanun'un işleyışı hak- kında da bılgi veren Haşım Mı- sır. şunlan söyledi: "Yasayagö- re, memursuç işk-diğinde. Cum- huriyet Savcısu konuyu o memu- run kunımuna bildiriyor. \ alilik tarafindan tavin edilen muiıak- kik (o da devlet memuru), konu hakkında inceleme yapıyor ve hazuiadığı raporu tl İdare Ku- rulu'na sunuyor. İldeki resmi ku- rum müdüıierinden oluşan İl İdare Kurulu (lü/umu muhake- me) karan verirse, suç işlediği öne sürülen veya saptanan dev- let memuru için yargılama süre- ci başlıyor. Bu vasa, idarcyi ba- ğımsız adliyenin üzerine çıkan- yor. Bu kanunun varlığından ve uygulama şeklinden habersiz olan halkın karşısında ise İl İda- re Kurulu'nun lüzumu muhake- me karan vermediği olay larda, (adh'ye olayı kapattı) gibi yanlış yorunılara neden oluyor." Kahramanmaraş'ta öldürülen Mustafa Dölek'in yakınlan adalet peşinde Ozel time cinayet davası • Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı Cennetpınan Köyü'nde operasyon sırasında Mustafa Dölek'i öldürdüğü gerekçesiyle hakkında 8 yıl hapis istemiyle dava açılan özel tim görevlisi Soner Ağbaba'nın yargılanmasina başlandı. ANKARA (C umhuriyet Bürosu) - Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı Cennetpınan Köyü'nde operasyon sırasında Mustafa Dölek'i öldürdüğü gerekçesıyle hakkında 8 >ıl istemiyle dava açılan özel tim görevlisi Soner Ağbaba'nın yargılanmasına başlandı. Anikara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve sanık Ağbaba ile avukatının da katıldığı dünkü duruşmada mahkeme heyeti, öldürülen Mustafa Dölek'in eşi Sultan Döiek ile avukatı Kaom Genç'ın davaya müdahil olarak katılmalanna ızin verdi. Duruşmada ıfadesini veren Soner Ağbaba, Cennetpınan Köyü'nde PKK'lılerin buiunduğu yönünde ihbar aldıklannı ve arama çalışmalan yaptıklannı söyledi. Operasyon sırasında girdikleri bir evde olağanüstü bir durumla karşılaşmadıklannı belirten Ağbaba. ikınci evin önüne gelerek kapıyı çaldıklannı. kapıyı Sultan Dölek'in açtığını. kocasını sorduklannı. bir süre sonra kocasının gelerek. kendilerine evi gezdirdiğini anlattı. Mustafa Dölek'in kendisinin önünde yürüdüğünü ifade eden Ağbaba, bir odanın önüne geldiklennde Dölek'in dönerek silahına davrandığını ve mücadele ettıklenni. bu arada silahın ateş aldığinı ve Dölek'in ayağından vurulduğunu anlattı. Ağbaba, daha sonra hastaneye kaldırdıklan Mustafa Dölek'ın yaşamını yitirdiğini belirtti. Daha sonra söz alan müdahil avukatı Genç, sanığın Mustafa Dölek'in vücudunun üst kısmına da ateş ettığinin adli tıp raporlannda belırlendiğini belırterek "Mustafa Dölek ayağından vurulup yere düştükten sonra göğsüne de ateş ediliyor ve öldürülüyor. Dölek'e yapılan ilk muayenede, sadece ayaklanndan vurulduğu ve kan kaybından öİdüğü belirtilmişti. Ailesinin itirazı üzerine mezan açıkk Ceset çıkanklı ve Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan muayene sonucu gögsünden de vurulduğu ve bu nedenle öldüğü anlaşıldı" dedi. Genç, sanık hakkında kasten adam öldürme suçlamasıyla tutuklama karan verilmesinı istedi.tstemle ilgili görüşü sorulan Cumhunyet Savcısı, Soner Ağbaba'nın polis olduğunu ve sabit adreste bulunduğunu kaydederek tutuklama ısteminin yersiz olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti de tanıklardan yurtdışında bulunan Figen Dölek'in ıfadesinin alınması için ilgili yerlere yazı Mazlum-Der Baskanı Arslan 'K.Irak politikamız endişe verici'AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lnsan Haklan ve Mazlumlar için Dayanışma Dernegi (Mazlum-Der) Genel Başkanı İhsan Arslan. Türkiye'nin Kuzey Irak'a yönelik dış politikasında, insan haklan açısmdan endişe verici gelişmelerin olduğunu bildirdi. Arslan, Birleşmiş Milletler'in (BM) ambargo kapsamı dışında tutulan ilaç ve yiyecek yardımlannın. Dışişleri Bakanlığı'ndan izin alınması gerektiği ileri sürülerek Kuzey Irak'a gönderilmesinin engellenmeye çalışüdığını ileri sürdü. Arslan, dûn düzenlediği basın toplantısında, Kuzey frak'a uygulanacak hibe-yardım malzemelerine uygulanaeak gümrük işlemlerinın. Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğu'nün genelgesi iie düzenlendiğini belirterek "Genelge ile Tûrkiye üzerinden Irak ve İran'a transit taşinacak gıda ve sağbk malzemeleri, geneige kapsamı dıştnda değeriendirihniş ve herhangi bir işleme tabi tutohnayacağı hükme bağJanmtştır. Ancak, bu durum, Dışişleri Bakanhğı tarafindan gereksiz nedenlerie engellenmeye çahşılmaktadır" dedi. Yurtdışından yardım amacıyla gönderilen bir konteyner sağlık malzemesinin bir aydır Habur gümrük kapısında bekletildığini söyleyen Arslan, BM'nin bile bırakttğı 'actmastzgizfi ambargolan' Türkiye'nin uyguladığını iddia etti. Arslan, Kuzey Irak halkını Hıristiyanlaştırmaya yönelik olarak sürdürülen propaganda yardtmlannın giderek yoğunlaştığını, Kuzey Irak'a Kûrtçe Incil ve dini yayınlann gönderildiğini, ancak Kuzey Irak'a Kuran gönderilmesinin Türk yetkilililerce engellendiğinı söyledi. Arslan, uluslararası kuruluşlar ve Islam ülkeleri tarafindan gönderilen Kuranlann, 4 aydır Atatürk Havaalanı'nda bekletildiğini ifade etti. Mazlum-Der'in haksız uygulamalann durdunılması için Dişleri Bakanhğı, Maliye ve Gümrük Bakanhğı "na başvuruda bulunduğunu belirten Arslan. şunlan söyledi: "Bu uygulamaiar hükümetin ve devietin genel polhikası mıdır. yoksa bireysel bir uygulama mıdır? Yanhşbk bir kişidcn, bir kurunıdan, bir müdürden kaynaklanıyorsa düzeitilmesi gerekir. Dış ülkderin uygulamadığı bir ambargoytı, Turkiyeuyguluyor. Kuzey Irak'ta yaşayan vatandaşiar bizün kardeşlerimizdir. Bu politikalar bizim kardeşliğimizi engeiler. Dışandan yapılan ;.ardınılann Irak'a gitmesi engellenmektedir." yazılmasına ve tutuklama isteminin reddedilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. 8 yıl ağır hapis isteniyor Iddianamede, sanığın kastın aşılması suretiyle adam öldürme suçu işlediğinın; sanığın ifadesi, tanık beyanlan, ölü muayene ve otopsi tutanağı. mezar açılması tutanaklan ve olay yeri tespit tutanağı ile belirlendiği vurgulanarak, Soner Ağbaba hakkında Türk Ceza Yasasf nın (TCY) iigili maddeleri uyannca 8 yıl ağır hapis ve kamu görevinden ihraç edilmesı isteminde bulunuldu. Pazarcık ilçesine bağlı Cennetpınan Köyü'nde 24 Haziran 1995 tanhinde meydana gelen olayda, Mustafa Dölek adlı yurttaş öldürülmüştü. Dölek hakkında Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı ile Devlet Hastanesi doktorlannca "çatışmada, ayaklannda meydana geien kurşun yaralan sonucu kan kaybuıdan öldüğü ve cesedin göğüs bölümünde herhangi bir ateşli silah yarası, delici alet yarası ve darp ve cebir izi göriilmediği" yönünde rapor verilmesi üzerine, Dölek'in eşi Sultan Dölek rapora itiraz etmişti. İkinci otopsi Pazarcık Cumhuriyet Savcılığı'nın isteği üzerine Adana Morg Ihtisas Daire Başkanlığf nca yapılan ikinci otopside ise, ilk otopsi raporunu yalanlayan bulgulara rastlanmış ve "..ölüme göğsünün sağ yanına isabet eden mermi çekirdeğinin neden olduğu anlaşılmıştır. Sağ akciğer, karaciğer ve diğer iç organiarda parçalanma meydana gelmiştir" bulgusuna yer verilmiştı. GLOBAL POLİTİKÜLTÜR ERGtN YILDIZOĞLÜ "Enkek Olmak ZOP!" Zamanımızda erkek olmak zor! Erkekler daha er- ken ölüyormuş ve erkekler arasında kişilik krizi yay- gınlaşıyormuş. Bir "erkeklik /cnz/" yaşandığını anlatan kitap, makale ve televızyon programlannda gözle gö- rülür bir artış var ABD ve Ingiltere gibi ülkelerde. Bi- rileri adeta "Nerede erkeklerin erkek ve kadınlann kadın olduğu o eski günier" der gibi. Prostat ve testis kanserine artık daha sık rastlanı- yor ve bu yüzden de erkeklerde ölüm oranı artıyor- muş. Tabiı, bir de ruhsal gerginlıği üzerlerinden ata- madıkları için gittikçe artan depresyon ve kalp has- talığı... "Ev hayatı, eskisi gibi rahatlatıcı değil" diyor adeta bu araştırmalar Bu arada, samoş araba kul- lanmak, şirket, devlet yönetmek ve savaş çıkarmak gibi ölümcül etkinlikleri de unutmayalım! Belki bun- lara dünyanın içınde olduğu duruma bakıp bir de "kendini açığa vurmayan bir suçluluk duygusu"nun etkisinı ekleyelim mi ne dersiniz? Yoksa, bu aşırı bir lyımserlik mi olur? Araştırmalara göre erkekler, erken ölmenin yanı sı- ra, bıyolojik fonksıyonlannı doğrudan etkileyen teh- likelerle de karşı karşıyalar Bunlardan en önemlisi, işe yarar sperm oranında gözle görülür bir düşüş olma- sı. Bu konuya eğılmış olan bir araştırmaya göre, çev- re koşullarından dolayı "Spermler örselenıyor, baskı altına alınıyor, hareket kabıliyetini kaybediyor, şekil- sizleşiyor... Spermleri incelemek de çok zor, çünkü aşın hassaslar, dınamıkler ve ele avuca sığmıyorlar." The Guardian'dan Suzan Moore'un işaret ettiği gi- bi bu satırlardaki sperm sözcüğünü, erkekler sözcü- ğü ile değiştınp okuyunca nasıl birmetaforla karşı kar- şıya kaldıgımızı görmemek mümkün değil. Suzan Moore ekliyor: "Bu ufaklıklann bu kadar kişilikli oldu- ğunu bilmiyordum doğrusu!" Çevredeki kimyasal artıklar, spermlerin baş düşma- nı. llginçliğe bakın kı, araştırmanın parmağı, haşarat ilaçlan yanı sıra, doğum kontrol haplan ve hormon ek- sikliğı giderme tedavisinde kullanılan sentetik östro- jenın çevrede artışına işaret ediyor. Böylece erkekle- rin sıkıntılarının en azından binnin suçlusu bulunmuş oluyor: Kadınlar! Gerçekten de toplumda kadınlann etkinliği ve rolü arttıkça erkekler, baba, koca, sevgili, ağabey, patron olarak kendılerinı tehdit attında hıssediyorlar; değişen koşullara bir uyum sorunu var ortada. Diğer taraftan, koşulların henüz öyle her şeyi alt üst edecek kadar değişmediğini, kadınların toplumdaki yerlerindeki iyi- leşme sürecinın henüz çok başında olduğumuzu dü- şününce erkeklerin binlerce yıllık egemenliğinin ge- tirdiği psikolojik şekiılenmenin paranoyik bir tepkisi ile karşı karşıyaymış gibi geliyor bana. Bu sırada... Internet'te bir haber "Kamboçya'da 6 yaşındaki kızlar 3 dolara..." The Economist'in (2.03.'96) aktar- dığına göre Phom Pen şehnnde yaklaşık 15.000 "seks işçısı" var. Geçen sene yapılan bir araştırma, bunla- rın yüzde 31 'inın 18 yaşının altında olduğunu, yansı- nın aileleri veya arkadaşları tarafindan seks endüst- risıne satıldıklarını, yaklaşık yüzde 30'unun AIDS vi- rüsü taşıdığını gösteriyor. Bir başka araştırma (Wall Street Journal, 1.03.'96). Doğu Avrupalı genç kadınlann hızla artan bir sayıda seks tacirierinin elıne duştüğünü, oper, bebek bakı- cısı, kulüp hostesi, artıst arayan ilanlarfa kandınlıp.Ba- tı'ya cezbedildiğini ve burada da pasaportları ellerin- den alınarak tecavüz edıldıkten sonra da bu pazar- da köle gibi genelev patronlarına 5.000 ila 8.000 mar- ka satıldıklarını yazıyor. Batı Berlın başta olmak üze- re Isviçre ve Italya'da bir insan ticareti hızla gelişiyor. Ülkelerindeki ekonomik ve toplumsal çürümeden kaçmaya çalışan genç kadınlar, insan ticaretinin eli- ne düştükten sonra, bazen de geçenlerde Frank- furt'ta 5 Ukraynalı genç kadının baştna geldiği gibi bal- ta ile parçalanıp bir tarlaya atılıveriyorlar. Erkekler "erkeklik krizinden" bahsededursun, ka- dınlann binlerce y/llık sorunu, her ekonomik kriz ve toplumsal çalkantıda (biraz da bu "kriz içindeki" er- keklerin "kendini tutamayıp" (!) yaptıklan taşkınlıklar- la) büyük tahribatlar yaratarak süregelmeye devam ediyor. Kısa... Kısa... Kısa... Kısa... Kısa. • 7 Kasım 1995te CHP Bevoğlu tlçe Merkezi ni ısgal ettiği öne sürülen çeşitli müzik gruplanndan 7 kişi mahkemece tahliye edildi. • Izmire doğalgazın getınlmesınde ""BOTAŞ'tan umudunu kesen" Izmır Anakent Belediyesi, yabancı Hovvard Energy Internatıonal şirketıne proje hazırlattı. • Bakırkö)'de meydana gelen olayda, aralannda eski Flash TV' Genel Koordinatörü İbrahim Ertarman'ın da buiunduğu üç kişL dört kişinin silahlı saldınsı sonucu yaralandı. • Özel Kültür Koleji flkokulu bugün saat 16.00'da Kültür Ilkokulu'nda "Ana-Baba Modelleri ve ÇocukJa Sağlıklı lletiş Kurma Yöntemleri" konulu toplantı düzenleyecek. B TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Malzeme ve Kimya Teknolojileri Enstitüsü'nde geliştirilen kalp kapak protezi, İl Veteriner Faküftesi'ndegerçekleştirilen operasyonla bir köpeğe takıldı. • Mımar Sınan Cnıversıtesi Rektörü Prof. Dr. Gündüz Gökçe. üniversite ögrencilerinın harç eylemlerinin arkasından Türkiye'yi tekrar kötü bir döneme sokma işaretlennın alındığını söyledi. • Top-Air, THY'nin üç adet Boeing-727 tipi yolcu uçağını satın aldı. • HABITAT- fl kapsamında düzenlenecek sendikalar forumu. tüm ülkelerden sendikacılann katılımıyla 31 Ma> ıs-2 Haziran 1996 tarihlerinde gerçekleştirilecek. • Öldürülen Gümüşhane Baro Başkanı avukat Ali Günday'ın duruşması 7 mart perşembe günü Erzincan 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülecek. • Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK), açık bulunan üyeliğine Mılli Eğitim Bakanhğı Müsteşan Bener Cordan atandı. • L'lusal ve uluslararası konulara ilişkin politika önerileri geliştirmek amacıyla Llusal Politika Araştırnıalan Vakfı (l PA\ ) adlı yeni bir vakıf kuruldu. • AP Yeşıller Grup Başkanı Claudia Roth'un, kendisine ve iki AP milletvekili arkadaşına hakaret ettiği gerekçesiyle Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir aleyhine açtığı davaya devam edildi. • Ankara Yaliliği'nin anayasaya ve yasalara aykın kurulduğu gerekçesiyle Tüm Maliye Çalışanları Sendikası'nın faaliyetlerinin durdurulması ve kapatılması istemiyle açtığı dava dün başladı. • Çanakkale 18 Mart Üniversitesi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel'e 18 martta Canakkale Zaferi'nin 81. yıldönümünde fahn doktor unvanı verecek. I AN'AP lideri Yılmaz'ın, kendisine mason denilerek kişilik haklarına hakaret edildiği gerekçesiyle Milli Gazete aleyhine açtığı dava dün başladı. • Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi, eski Cahşma ve Sosyal Güvenlık Bakanı Ziya Halis'in kişilik haklanna hakaret ettiği gerekçesiyle Türk Metal-Iş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek'i 300 milyon lıra tazmınat ödemeye mahkûm ettı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle