Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 1996 ÇARŞAMBA
12 DKIYAZI
Kadınların savaşımında öndegelen bir isim: Eşitlik Bakanı Marita Ulvskog
Kadınların
Isveci
• Işsizliğe karşı mücadele ederken, cinsel
aynmcılığın bir parçası olan düşük
ücretlerle de mücadele etmemiz gerekiyor.
Isveç'teki en önemli sorunlarımızdan birisi
kadın ve erkek aynı işi yaptığı halde
kadının daha az ücret almasıdır. Toplumun
bütün karar noktalannda erkeklerle
kadınların eşit olmasını hedefliyoruz.
Benim partim olan Sosyal Demokrat
Parti'nin parlamentodaki üyelerinin yüzde
48'i kadın. Bu, parlamento için yeterli bir
oran. Ama bunun dışında birçok
kademede kadınlar bu oranda güçlü değil. Eşrtlik Bakanı Marita Ulvskog, Tanrı'ya inanmadığı halde kiliselerden de sorumlu. (Fotoğraf: MUSTAFA SÖNMEZ)
SM toplumunöncüsü:KadınKadınlann eşitlik mücadelesınin en
önde gelen isimlennden birisi de
Eşitlik Bakanı Manta Ulvskog.
Ulvskog, Kamu Yönetimi 'den de
sorumlu. Mesleğı gazetecilik olan
Ulvskog'a ülkenın bütün kilıselen
bağlı. Marita Ulvskog, ateist olduğunu
söylemekten çekınmiyor. Zaten
lsveç'te insanlann ınançlan hiçbir
zaman çekınme veya aşağılanma
konusu olmuyor. Bu tür sorunîar.
bizim gıbi gerı ülkelerin sorunlan.
Ulvskog"la Bakanhktakı odasında
uzun bir görüşme yaptık. Bızdeki
Bakan odalannın haşmetıni ve
bakanlann azametını biJen birisi
olarak Bayan Ulvskog'un sadelığini
anlamak oidukça zordu. Kahve
serv isinı kendisi yaptı. Giyimı.
kuşamı da sıradan bir yurttaştan
farksızdı.
UKskog'a daha çok eşitlik alanında
neleryaptıklannı sordum.
"Ülkemızde ilk kez işsizlik oranı
yüzde 8'e yükseldi. Biz kadınlann
haklanmızı korumamız ve ayakta
kalmamızın en önemli yolu iş sahibi
olmaktan geçiyor. Yani kendı
ücretımizin ve paramızın olması
gerekiyor. Kazandığımız birçok
olanağı ve mevziyı işsizlik nedeniyle
yitirebiliriz. Eşitlik bir ölçüde iş sahibi
olmaya bağlı.
Medya,
Şahlin
üzerine erkek
şovenizminin
ifadesi olan
yüzlerce
yayın yaptı.
Onun
Ingilizceyi iyi
bilmediğini
de gündeme getirdi. Birçok erkek
bakan, Sahlin kadar bile Ingilizce
bilmiyor; fakat bu durum onlann
gözlerine çarpmıyor. Çünkü bu
yazıları yazanlar da erkekler. Ben
bu olayın bir erkek-kadın kavgası
sonucu çıktığına inanmıyorum.
Ulvskog, temel hedeflerini açıklarken,
özellikle işsizlığin yarattığı yıkıcılığın
önemine dikkat çekiyor:
"Işsizliğe karşı mücadele ederken,
cinsel ayrımcılığın bir parçası olan
düşük ücretlerle de mücadele etmemiz
gerekiyor. İsveç'teki en önemli
sorunlarımızdan birisi kadın ve erkek
aynı işi yaptığı halde kadının daha az
ücret almasıdır.
•'Toplumun bütün karar noktalannda
erkeklerle kadınlann eşit olmasını
hedefliyoruz. Benim partim olan
Sosyal Demokrat Parti'nin
parlamentodaki üyelerinin yüzde 48'i
kadın. Bu parlamento için yeterli bir
oran. Ama bunun dışında birçok
kademede kadınlar bu oranda güçlü
değil.
Eşitlik Bakanı, en çok eşitsizliğin özel
şirketlerde yönetim düzeyinde
olduğunu belırtiyor: "'Örneğin genel
müdür düzeyinde özelikle büyük özel
şirketlerde korkunç bir eşitsizlikten
söz edebılinz. Bu alanlarda, tam
anlamıyla erkek egemenliği
altındayız. Örneğin medyaya bakarsak
-ki ben de eski bir gazeteciyim-
kadınlann bu alanda önemli
mevkilerde çok az bulundugunu
görürüz. Ben de bir Isveç gezetesinın
genel yayın yönetmeniydim. ls\eç
basmında yüzlerce yayın yönetmeni
arasında biz yalnızca üç kadındık. Şili
medyası bile bizden daha ıyı.
Yazılı basın en tutucu ış alanlanndan
birisi. Görsel medyada durumun biraz
daha iyı olduğunu iddia edebilirim.
"Tarihsel olarak da sosyal demokrat
erkek bakanlarla on yıllardır bir
mücadele yürüttük ve belli kazançlar
elde ettik. Diğer partiler için aynı şeyi
söylemek zor. Bu mücadelede prestijli
bir duruma geldik.
Eşitlik Bakam'nı en çok üzen ve
etkileyen konu Mona Sahlın'ın
Başbakan adayhğından ıstifa etmesine
giden süreç olmuş. Mona Sahlin'e
kesin olarak haksızlık yapıldığı
inancında. Onun yeniden Başbakan
olarak döneceğını söylüyor: "Mona
Sahlin'in ilk kadın Başbakanımız
o'mamasına çok hnıflnmyorum. Ama
bir gün onun Başbakanımız olacağına
inanıyorum. Kurallara tam uymadığı
kesın, ama yaptığı büyük bir hata
degildı.
Bu olayda bir erkek oyunu olduğu
inancında da değilım. Ama
medyadaki erkek şovenizmi. Sahlin
olayının bu hale gelmesınde önemli
birrol oynadı. Med>a. Sahlin üzerine
erkek şovenizminin ifadesi olan
yüzferce yayın yaptı. Onun Ingilizceyi
iyı bilmediğini de gündeme getırdıler.
"Birçok erkek Bakan. Sahlin kadar
bile Ingilizce bilmiyor, fakat bu
durum onlann gözlenne çarpmıyor.
Çünkü bu yazılan yazanlar da
erkekler. Ben bu olayın bir erkek
kadın kavgası sonucu çıktığına
inanmıyorum.
Eğer Sahlin erkek olmasaydı belkı
başına bu kadar iş gelmeyebilirdı.
Eğer erkek olsaydı. belkı de bu
yaptıklan hoşgörülebilirdi, kımbılır.
Ömeğin Başbakan Carlsson'un başına
da böyle bir olay gelebilırdı.
Kadın Bakana. ev ıçındekı
yaşamlannı sorduk. Kocasıyla
ilişkilerini ve eşitlik noktasındaki ev
içi durumu anlatmasını istedik:
"Bızim aılemizde bir hâkimıyet
sorunu olduğunu soyleyemem. Yırmi
yıllık ev liyiz. Her ikimız de
gazeteciyiz. Ben şımdı Bakanım. o da
sosyolojı öğretmenliğı yapıyor. Bakan
olmam nedeniyle ben daha çok
çalışıyorum. o ise ev işlenyle benden
fazla ilgileniyor. Mesela şu anda eşım
evde oturuyor ve evin ışlennı görüyor.
Marita Ulvskog'a kılıselerin bağlı
olması tsveç kamuoyunda ilginç
karşılandı. Ateist bir kimsenın
kiliselerden sorumlu Bakan olmasını
nasıl değerlendığını doğrusu biz de
merak ediyorduk:
"İlk kez kiliselerle ilgili bir bakanlık
kuruldu. Benim birçok görevımden
bınsı de k'lıselerle ilgilenmek. Benim
dönemımde kiliselerle parlamento
arasında çok iyi bir dıyalog kuruldu.
Ben tanrıya ınanan bir ınsan değilım.
Bu ganp bir durum sayılabılır.
Kılıseyle >akın ilışkı ıçındc olan bin
olsaydım bu kadar başanlı olur
muydum. tam kestıremıyorum.
Hcrhalde olurdum.
Isveç'te kadınlar eşitlik alanında
oidukça önemli kazanımlar sağlamiş
durumda. Bu, evin içınde ve
toplumun içinde de böyle. Eskisı
kadar şıddetli bir savaş yürütmek
zorunda değiliz. Ama yıne de
durumumuzu korumakla yetinecek
noktada değilız.Ama bızler öncü
sayılınz.. Bu durum yaygmlaşmazsa
her şey tecrit edilmiş bir adayla sınırlı
kalır. Ama örneğin Türkiye'den gelen
sığınmacılar var. İşsizlik oranı Isveç
doğumlu olmayanlann arasında çok
daha yüksek. Bu konuda farklı
düşünceler var. Benim düşüncem.
Isveç'e yaşamaya gelenlerin de eşit
haklara sahıp olmalan yönünde. Eger
düşük ücretli insanlann oluşturacağı
bir pazar olursa bu modern Isveç
toplumu ıçın bir handikap oluşturur.
Bunu önlemek gerek."
Parlamentoda iki genç kadınR/ksdagen'de (Isveç Parla-
mentosu) yer alan parlamen-
terlenn en gençlen, Çevre
Partilı. Şili kökenlı Elisa
Abascal Reyes ve Sol Partilı
HannaZetterberg. Elisa, par-
lamentoda çalı^malanna ço-
ğu kez blucin gıyerek gıttığı-
ni, toplantılara ise etek ve ce-
ketle katıldığını söylüyor.
Riksdagen'dekı bir yılı süre-
since çok şey öğrendiğinı, ilk
haftalarda yaptığı bazı yan-
lışlan şımdı daha ıyı gördü-
ğünü söylüyor. Genç parla-
menter, partisının uluslarara-
sı çalışmalanndaetkın olarak
yer alıyor. Geçen yazı Şili'de
çalışarak geçirmiş; Peru'da,
Pekin Kadınlar Konferan-
sı'na hazırlanan delegasyona
katkıda bulunmuş.
- Isveç'tekı temel görevimı
zaman zaman unutuyorum
sanılmasın dıyor, ama dünya-
da çeşitli projelerle ilgilen-
mek, sanırtm benim daha iyi
yetişmeme katkıda bulunu-
yor.
Sol Partili Hanna Zetter-
berg'in nadiren boş günü var.
Saati kurmadan yattığını pek
anımsamıyor:
- Neyse ki sevgilım de po-
lıtık olarak etken; yoksa hiç-
bır erkek beni çekemezdi.
PSrlamentodaki yaşlı erkek-
ler, görev lenni ölene dek sür-
dürmekte kararlılar. Partıle-
rin bölge vönetimlen, yaşlı
kadm parlamenterlere, görev-
lennı gençlcre bırakıp çekil-
melennı daha rahat söyleye-
bilıyor. Yaşlı erkekler ise
Rıksdagen'ı terk etmeyi. bü-
yük bir yenilgi olarak görü-
yorlar.
Hanna'nın da gönlünde.
Elisa'nınkinde olduğu gıbı
çevre sorunlan yatıyor. Atık-
lann yeniden kazanımına çok
önem veriyor. Parlamentoda-
ki bir yılı için "büyük bir ka-
os" tanımını yapıyor:
- Hepimizın her an her so-
ruya yanıt vermemız gereki-
yor. Şimdi anlıyorum neden
politikacılann zaman zaman
saçma sapan laflar ettiklen-
ni; düşünmeye, sorunun ya-
nıtını öğrenmeye zamanlan
yok ki. Isveç gençleri, pariamentonun da gençlerden oluşmasını istiyor.
Kadınlar
konusunda
bazı bilgiler
# fsveç'te yalnız yaşayan
annelerden çocuğu 7 yaşın
altında olanlann yüzde 38'i,
7 yaşın üstünde olann yüzde
23'ü işsiz. 7 yıJ önce bu oran
yüzde 10'u geçmiyordu.
• Yalnız yaşayan her üç
anneden biri sosyal
yardıma rnuhtaç sayılacak
ölçüde yoksul.
# Son yıllarda artan işsizlik
nedeniyle yalnız yaşayan
çocuklu kadınlann aylık
geliri yüzde 15 azaldı.
# Babalara doğumdan
sonra evde çocuk bakma
amacıyla kalma hakkı
verildiği halde, ancak
babalann yüzde 10'u bu
hakJa kullanıyor.
Çocuklara bakma yükü hâlâ
annelerin omuzlannda.
# Çocuga bakan anne veya
baba doğumdan sonra ilk 30
gün maaşının yüzde 90'ını,
daha sonraki 270 gün yüzde
75'ıni alarak evde kaiabiliyor.
# Çocuk 8 yaşını doldurana
dek anne ya da baba işinden
tam vaktinin yüzde 25'ini
ücretsiz izin alarak
çahşmasmı sürdürebiliyor.
• Yılda en az 2000 ırza
geçme olayı emniyete
intikal ediyor.
• Yılda 20 bin kadın erkek
dayağından polise
başyuruyor.
% Ülkedeki papazlann
yüzde ! 7'si kadın
İsveç'in ilk kadın papazı
tsveç
-
in ilk kadın pa-
pazı Manjit Sahlın'e
1995 yılının "Eşitiik
Ödülü" verildi.
Eşitlik konusunun so-
rumlu bakanı Marita
Ulvskog tarafından veri-
len ödülün gerekçesi şu
şekilde açıklandı:
"Eşitlik Ödülü, ülke-
mizi bulunduğu > erde ve
ortamda daha eşit hale
gerirmek için çaba göste-
renlere verilir.
Margit Sahlin'in
önemli katkısının bovu-
ru. birçoklannınkinden
daha da büyüktür. Bun-
ca yıldır kadınlara kapa-
lı olan kilisenin kapısını
kadınlara açmayi başar- Margit Sahlin
MEDYANIN BASKISI İSTİFA GETİRDİ - Eşitlik Bakanı Marita
Ulvskog, Sosyal Demokrat Parti'nin Genel Sekreteri ve Baş-
bakan Yardımcısı iken istifa etmek zorunda kalan Mona Sah-
lin'in yeniden partinin başına döneceğine inanıyor. Mona Sah-
lin'in medyanın baskısıyla istifa etmek zorunda bırakılması
Sosyal Demokratlar arasında büyük bir üziintü yaratmıştı.
dı. Margit Sahlin, diğer birçok kadına ör-
nek oldu ve biniercesinin kiiise papazı ta-
yin edilmesine rehberlik etti.
Kiiise Kadın Hareketi'ni başlattı ve Az-
iz Katarina V'akfı'nı kurdu. Bu şekilde
kadın hareketiyie kiiise arasındaki köp-
rü kurulmuş oldu."
Eşitlik Bakanı Ulvskog'un bu sözleny-
le büyük değer verdiğı Margit Sahlın'le
Stockholm'deki evinde görüştük.
80'i aşkın yaşına rağnıen dınç ve can-
lıydı. İsveç'in Ankara Büyükelçısı Mıc-
hael Sahlin. Margit Sahlin'in yegeniolu-
yormuş.
Margit'ın bu nedenle Türkıye'ye vc
Türklere ilgisi oidukça
fazla.
Bıze yaşam öyküsünü
ve mücadelesini kucağı-
na oturttuğu, çok sevdi-
ği köpeğini severek an-
lattı.
Margit Sahlin, 1914'te
Stockholm'de doğmuş.
Üniversıte'de Teoloji da-
lından mezun olduktan
(1940) sonra doktorasını
veriyor. (1943). 1945'te
kadınlara tümüyle kapa-
lı olan İsveç Kılısesi'nin
yönetim kuruluna gir-
meyi başanr ve orada
1970'edekkalır. Buara-
da, gerek Aziz Katarina
Vakfı'nda kunıcu, gerek
de Kiliseler Kadınlar Ku-
rulu'nda başkan olarak önemli çalışma-
lar yapar. 1960'ta ülkesinde ilk kez pa-
paz unvanını alan kadın olur. 1970-79
arasında ise Stockholm'deki Engelberk
Kılısesi'nin papazlığını yapar.Uppsala
Üniverstesi'nde onur doktoru olarak i-
lan edilen Margit Sahlin, geleneksel din-
sel anlayışlan sorgulayıcı içerikte şu ki-
taplan yazar:
"Yeniden Değeriendirmenin Zamanı
mı?" (1980), *Yüz"( 1981), "Petrus'la"
(1982), "Dağuı Şartalan" (1983), "Aflah
Nasıl Biri?" (1988). "Gizemli Resim Ki-
tabı" ve "Günümüzde İncil'i Okumak"
(1994).
POLfTtKA VE ÖTESÎ
MEHMED KEMAL
Güzel Aydmlık...
O yıllarda (1940'larda) Nurullah Ataç'ın onayından,
Garip şairlerinin etkısinden geçmedi mi kişı, kolayca
şair sayılmazdı. Nâzım Hikmet de vardı, ama yasak
bir örtü altındaydı. Belleklerde vardı, dergilerin ve ki-
taplann içine girmemişti.
Türk şiiri, her yeniliği sol sayan bir arayış içindey-
di. Kimi anyor, kimi de bu kargaşa içinde ne aradığı-
nı bilmiyordu. Necati Cumalı bu sırada parladı. Ön-
ce şiirleri, sonra bir iki kitabı çıkmıştı. Kişiliğini açık-
ça ortaya koyuyordu. "Günaydın" şiiriyle parlamıştı.
Cesur bir şiirdi. Ataç'ın da şiir sevenlerin de dikkati-
ni çekmişti. Ataç, "ıçim ışıyarak okudum" der. Şim-
di "Günaydın"! bir daha okuyaJım:
Günaydın tavuklar, horozlar
Artık memnunum yaşamaktan
Sabah erken kalktığım
Siz varsınız;
Gündüz işim var, arkadaşlanm,
Gece yıldızlar var, kanm var
Günaydın tavuklar, horozlar!
Necati Cumalı bu şiiri yazdığı sırada evli değildi;
şimdi değil.... "Okurken biryalan duyuyormusunuz"
diye soruyor Ataç? Oysa Ataç da bilir ki en güzel ba-
har şiirieri kış sobalan yanarken yazılır.
Necati Cumalı'nın bütün eserlerini roman, şiir, oyun,
her türden düzyazılarını Çağ Pazarlama AŞ topluca
yayımlamakta. Şiirlerden iki cildi ("Güzel Aydmlık",
"Imbatla Gelen^ elimin altındadır.
Necati Cumalı, bütün kitaplannı bir yayıncıda top-
luyor. Ciltlerle kitabı bir yayıncıda toplamak hayli zor
bir iş. Yapıtlannı toplarken yayıncılaria da başı derde
girmiş. Kimi yayıncı, elinde kitap varken, elinde kitap
bulunmadığını söylüyor. Böyle olunca mahkemelik
olduğu yayıncılar da var.
Ataç, "Necati Cumalı günümüzün en iyı' şairterin-
den biri, bunu artık çok kişiler anladı"^ derken, şairin
yayıncılaria başının ne dertlere girdiğini bilmiyor.
Cumalı, imzalayıp bana ve eşime verdiğı kıtabın üs-
tüne yazdığı sunuda "Sevgili kardeşim, yanmyüzyıl-
lık dostuma" diyor. 1940 yılı başlangıç olarak alınır-
sa bu dostluk yarım yüzyılı da aşar. Türkıye Gençler
Derneği'nin açılış ve kapatılışının üstünden 50 yıldan
fazla geçti... Bu derneğin üyeliğınden ötürü başımız-
dan çok şeyler geçti. Nereye gittrysek bu dernek de
ardımızdan geldi. Yaşımız yetmişi aştı, seksene yak-
laştı; andıkça birbirimize bakar gülüşürüz. Şairlikte de
dernekçilikte de amatörlük güzeldır.
Eski şiirfere bakıyorum, çoğunu tanıyonjm. Yenile-
ri gerçekten yeni şiirler. Şair, şiirlerini yenilemiş. Şiir
eskimez kı, kanatlanır uçar. Şıııienmin korosu da-
ğıldı" dıyor. Gençlerden kurulu koro bir toparlanıyor,
bir dağılıyor. Cumalı buna "şıihehmin korosu" diyor.
Bir ömre sığan şiirler iki ciltlik bir kitap. Bundan
sonra gelenler de ömrün sonbaharı olacak. Her iki ki-
tabın da kapak resminı Ismail Gülgeç dostumuz
yapmış. Bir masa, üstünde bir şışe, iki bardak; im-
batla gelen. Ataç, "Adı da güzel kitabın" diyor; "ama
ben 'Güler Bana Geliyor' gibi şiirleri sevıyorum" di-
yor.
Güler o nazlan
Nereden buldun?
~ Gûierhalleri ^~v«..••'->- ^
- Kimden gördün?
Güler hoş geldin!..
Bakıyorum, şiireskimiyor, gün geçtikçe tazeleniyor.
Güler burada bir simgedir, bir sandır, alnımıza yazıl-
mış.
B U L M A C A SEDATYAŞAYA\
SOLDAN SAĞA:
1/Sırtın kuyruga
yakın yennden 1
yapılmış en gev- „
rek pastırma. *-
2/Atlas Okyanu- 3
su'nda Portekız'e
aittakımada... Bir 4
elektroliz aygıtın- 5
daki artı kutup.
3/Anlam. . Kalsi- 6
1 2 3 4 5 6 7
yumun sımgesı. -,
4/Eski dilde ge- '
ce... Birdernekya 8
da kuruluşun üye-
lennin buluşma- "
lan için aynlmış yer. 5/Aşık
olmaktan duyulan korku.
6/'Sen ki bülbül gül içün—
— edersin bî-derd' (Ne-
dim)... Düz ve genis arazi
7/Japon lirik dramı... Denız-
cilikdilinde 'alt. aşağı'anla-
mında kullanılan sözcük.
8/Taviada bir sayı... Dıyar-
bakır'ın eski adı. 9/Özen...
Kırsai kesimde büyük top-
raklan olan, varlıklı ve sözü
geçer kışi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Tahta oymacısı... Bir nota. 2/Bir görevin yürütülebilme-
si için merkez olarak seçilen yer... Korunmak için bir ye-
re bırakılan eşya. 3/Kara yakınındakı bir adayı karaya bi-
tiştiren ince uzun yığıntı dilı. 4A'ücutta biriken azotlu mad-
de... Bir nota... Tarla sının. 5/TeIefon sözü... Gözleri gör-
meyen. 6/Kekelemek ya da söyleyiş hatası yapmaktan çe-
kinerek konuşmaktan korkma. 7^es... Yurdumuzun Göl-
ler Yöresi'nde bir göl. 8/Halk dilmde pancara verilen ad.
9/fkincı derecede olan... Bölmeli göçebe çadın.
YAZIHAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1995,47
Davacı Maliye Hazinesı tarafindan davahlar Selahat-
tin Bolcal. Sevim Bolcal aleyhıne açılan muvazaalı sa-
tışın ıptalı davasının yapılan açık vargılaması sırasında
verilen ara karar gereğınce; Tüm aramalara ra|men ad-
resı meçhul olup bulunnıayan davalı Selahattm Bolcal'a
ilanen teblıgat yapılmasına karar verilmış olup duruşma
günü olan 16.4.1996 günü saat 09.30'da mahkemeye
bızzat gelmelen veya kendılennı bir vekille temsil ettir-
meleri. gelmediklen takdırde HUMK'nın 509 ve 510
maddelen gereğince işbu davetıye yerine geçerli olmak
kaydıyla ilanen teblığ olunur. Basın: 73014
YAZIHAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1995 11
Davacı Koça Hüseyın Şahin tarafindan davahlar Be-
reketlı Köyü Muhtarlığı ve Maliye Hazınesi aleyhine
mahkememıze açılan tescıl davasının yapılan celse ara
karan gereğince. Yazıhan ilçesi. Bereİcetlı Köyü, Yazı
mevkıınde kam doğusu Boyaca yolu, batısı kısmen Ha-
san Ali Günhan ve Zöhre Aydoğan, güneyi Alı Pektaş
ve Pektaş Bektaş, kuzeyi Rıza Aslan ve Hüseyın Can ile
çevrili olan taşınmazm üzennde bir hak ıddıasmda bu-
Iunan gerçek ve tuzel kışılenn delilleri ile bırlikte 3 ay
içensmde yukanda esas numarası yazılı Yazıhan Asli"e
Hukuk Mahkemesi'nın 1995 11 sayılı dava dosvasına
müracaatlan MK'nın 639. maddesı gereğince ilan olu-
nur. 15.2.1996 Basın: 73012