23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5MART 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Yıllık artış, tüketici fiyatlannda yüzde 77.5, toptan eşyada yüzde 63 oranında gerçekleşti Eııflas\omııı yükselişi durmuyorANKARA (Cumhuriyrt Büro- su) - ANAYOL, ilk giinünü yük- sek enflasyonla karşıladı. Yüksek oranlı fiyat artışlan şubat ayında da hız kesmedi. Şubat ayında bir önceki aya göre toptan eşya fiyat- lan yüzde 5.8, tükeîici fiyatld.ı aa yüzde 4.5 oranmda yükseldi. Şubat ayında yıllık enflasyon toptan eşya fiyatlannda yüzde 63, tüketici fiyatlannda yüzde 77.5 düzeyinde gerçekleşti. Yılbaşına göre fiyatlar, toptan eşyada yüzde 16.2, tüketici mallannda da yüz- de 13.2 oranında arttı. Şubat ayın- da fiyat artışı rekorunu, iftar sof- ralannın geleneksel yiyeceği zey- tin kırdı. Zeytin fiyatlan. Rama- zan'ı da kapsayan şubat ayında, bir öncejci aya göre yüzde 85. l ora- nında arttı. Devlet fstatistik Enstitüsü'nün (DlE) dün yayımlanan fiyat en- deksine göre, şubat ayında toptan eşya fiyatlan, bir önceki aya göre yüzde 5.8 oranında arttı. Toptan eş- yada aylık yüzde 5.8 oranındaki enflasyonun l .3 puanlık kısmı ka- mu sektöründeki fiyat artışlanndan, 4.5 puanlık bölümü de özel sektör- deki fiyat değişimlerinden oiuştu. Toptan eşya fiyatlan şubat ayın- da yılbaşına göre yüzde 16.2, ge- çen yılın aynı ayına göre de yüz- de 63 oranında yükseldi. toptan • Fiyat artışlan şubat ayında da hız kesmedi. Geçen ay bir önceki aya göre toptan eşya fiyatlan yüzde 5.8, tük ici fiyatlan da yüzde 4.5 oranında arttı. • Şubat ayında yıllık enflasyon toptan eşya fiyatlannda yüzde 63, tüketici fiyatlannda da yüzde 77.5 düzeyinde gerçekleşti. • Yılbaşına göre fiyatlar, toptan eşyada yüzde 16.2, tüketici mallannda da yüzde 13.2 oranında yükseldi. Js) 1 . „ . * Şubat 1995 ' d l Mart ıTIA. r "^^IfâH?% Nisan Mayıs Aylık enflasyon ^ _ F ^ esî Haz. Tem. Aöus. Eylül Ekım Kasım 3.5C^ Aralık Toptan eşya Tüketici 4.50 Ocak Şubat 1996 eşyada enflasyon 12 aylık ortala- malara göre yüzde 76.1 düzeyin- de gerçekleşti. Toptan eşyada fiyatlar şubat ayında bir önceki aya göre, tanm, avcılık, ormancılık ve balıkçılık sektöriinde yüzde 10.9; madenci- lik ve taşocakçıhğında özel sektör- de yüzde 12, kamu sektöriinde yüz- de 1.6 olmak üzere yüzde 4.3; ima- lat sanayisinde özel sektörde yüz- de 3.8, kamu sektöriinde yüzde 3.3 olmak üzere yüzde 3.6; elektrik, gaz ve suyu kapsayan sektörde de yüz- de 13 oranında yükseldi. Zeytinderekorarüş Toptan eşyada şubat ayında bir önceki aya göre en yüksek oranlı artış zeytin fiyatlannda gerçekleş- ti. tftar sofralannın geleneksel yi- yeceği olan zeytinin fiyatı, Rama- zan'ı da kapsayan geçen ay, ocak ayına göre yüzde 85.1 oranında yükseldi. Şubat ayında, bir önceki aya gö- re su fiyatlan yüzde 40.9, kâğıt fi- yatlan yüzde 25.4, tereyağının fi- yat yüzde 23.6, doğalgaz fiyatla- n 9.2, ekmek fiyatlan yüzde 5.5, benzin fiyatlan da yüzde 5.3 yük- seldi. Tüketici fiyatlan şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4.5, yılba- şına göre yüzde 13.2, geçen yılın aynı ayına göre de yüzde 77.5 ora- nında yükseldi. Tüketici fiyatla- nnda 12 aylık ortalamalara göre enflasyon yüzde 83.2 düzeyinde gerçekleşti. Tüketici fiyatlannda şubat ayın- da bir önceki aya göre en yüksek oranlı artış yüzde 6.8 ile Antal- ya'da gerçekleştı. Tüketici fiyatla- n aynı dönemler itibanyla, Anka- ra'da yüzde 3.1. Adana'da yüzde 3.7, Istanbul'da 4.7, lzmir'de yüz- de 4.8, Diyarbakır'da yüzde 4.4, Trabzon'da da yüzde 4.3 oranında arttı. Venlere göre, tüketici mallann- da şubat ayında bir önceki aya gö- re en yüksek fiyat artışı yüzde 25.3 ile tost makinesinde gerçekleşti. Şubat ayında bir önceki aya gö- re, belediye otobüsü taşıma fiyat- lan yüzde 21.9, ayakkabı 15.6, muz fiyatlan yüzde 12.4. kolanın fiyatı yüzde 12.3, çayfiyatlanyüz- de 9.6, margarin fiyatlan da yüz- de 9 oranında yükseldi İTO'nun hesaplaması fstanbul Ticaret Odası'nın Is- tanbul için yaptığı hesaplama, DlE'nınkine yakın sonuçlar orta- ya koyarken, Izmir'in enflasyonu DİE'nin hesaplamasından daha yüksek çıktı. İTO'dan yapılan açıklamaya gö- re, Istanbul'da şubat ayında tüke- tici fiyatlan yüzde 5.9, toptan fi- yatlar da yüzde 4 oranında arttı. Is- tanbul'da yıllık perakendefiyatar- tışı da yüzde 92.5 oldu. Cumhuriyet Ege Bürosu'nun ha- berine göre Izmir Ticaret Odası lzmir'de şubat ayı enflasyonunu yüzde 8.7 olarak hesapladı. CHP, Rekabet Kurulu kurulamadığından DYP'yi sucluyor Ortaklık bitti, kavga başladı HULYAGENÇ Gümrük birliğine entegrasyon çerçevesinde Avrupa Birliği tarafindan çıkanlması zorunlu tutulan yasalar arasında sayıian Rekabet Yasası, Rekabet Kurulu'nun oluşturulamamasf yüzünden yürürlüğe giremiyor. Meclis'ten geçip yasalaşmasının üzerinden 15 ay geçmesine karşın, düzenlemeyi uygulamaya koyacak Rekabet Kurulu'nun başına getirilecek kişi üzerinde anlaşamayan koahsyon ortaklan DYP ve CHP, yetkiyi ANAYOL hükümetine devretmış l/jj. oldular. Rekabet o , 'Kurulu'nun kurulamama- sından DYP'yi sorumlu tutan CHP'nın ekonomi kurmaylanndan Onur KumbaracıbaşL, partı olarak kurulun oluşturulabilmesi için ellerinden geleni yaptıklannı dıle getirdi. Hazırlanması ve Meclis'ten geçmesi sırasında Rekabet Yasası'na sahip çıktıklannı bildiren Kumbaracıbaşı, Kumbaracıbası: Biz üzeri- mize düşeni yapük. Güneş: Kanunlar çeuşiyor. ile yasanın çeliştiğini hatırlattı. İlk DYP-SHP koalisyonunda zamanın Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı ErdaJ lnönü'nün danışmanhğını yapan Güneş, 507 sayılı Odalar Kanunu'nun bazı meslek örgütlenne tanfe açıklama yetkisi verdığini belirterek kötü işletmecilık nedenıyle zarar eden finncılann açıklannı zam yaparak telafi yoluna gitmelerinin buna iyi bir ömek oluşturdugunu söyledi. Yasa yürürlüğe girerken bu çelişkinin bilindiğini anımsatan Güneş, buna karşın yasa yürürlüğe gıfmeden önce meslek örgütlerinin tarife açıklartıa yetkisinin kaldınlmasına yönelik bir madde eklenemediğiru bildirdi. Rekabet Yasa Tasansı'nın Meclis'ten geçene kadar tırpanlandığını bildiren Güneş, bu maddenin yer alması halinde yasanın Meclis'ten hiç geçemeyeceğini iddia etti. Eski Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği BaşkanıÇıkardıklan yasaya sahip çıkmryoriar" eleştirisini kabul Yalım Erez'in hükümetin kararlannda her zaman etkili olduğunu h?tırlatan Güneş, Erez'in Rekabet Yasası'nın gelir getirecek bütün kaynaklannın budanmasında ve Rekabet Kurulu'nun bağımlı kılınmasında etkili olduğunu öne sürdü. Rekabet Kurulu'nun bir an önce oluşturulması için kamuoyu baskısı yaratmak gerektiğini savunan Güneş, medya kuruluşlannm da kartelleştiğini ileri sürerek bu nedenle konunun üzerine yeterince gidilmediğini vurguladı. Rekabet Kurulu'nun oluşturulmasına yönelik şimdilik bir gelışme bulunmadığını söyleyen Rekabetin ve Tüketicinin Korunması Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aldf etmedıkiennı bildirerek kurulun oluştunılmasını DYP'nin engellediğini ileri sürdü. CHP'nin Rekabet Kurulu için önerdiği kişilerin kabul edilmediğini söyleyen Kumbaracıbaşı, bunun sebebinin, DYP'nin rekabet kuruluna atanacak kişileri yalnız başına belirleme isteği olduğunu savundu. Rekabet Kurulu'nun atanacak kişilerin yasaca belirlenen görev süresi dolana kadar değiştirilemeyeceği hatırlatılıyor. Çeşitli baskı gruplannın etkısinde kalarak Rekabet Kurulu'nun oluşturulamaması ciddi bir siyasi zaaf olarak değerlendiriliyor. .Rekabet Yasası'nın çerçeve yasa niteliği taşıdığını, ancak yürürlüğe girdiğinde piyasayı düzenleyici etkisi bulunacağmı söyleyen Marmara Ünıversitesi Oğretim Üyesi Doç. Dr. Hurşit Güneş. 507 sayılı Odalar Kanunu Ersin de AB'nin gümrük birliği çerçevesinde tekstil kotalannın kafdınlması için Rekabet Kurulu'nun oluştunıJmasını zorunlu tutmuş olduğunu hatırlattı. Sosyal güvenlik ateşten gömlek • Sigorta şirketleri, kurulacak ANAYOL hükümetinin özelleştirme hedefinin aksine sadece tamamlayıcı bir rol istiyor Ekonomi Servisi- tf- las ettiği savunulan Tür- kiyeideki sosyal güvenlik kurumlan ortada kaldı. ANAYOL hükümet pro- tokolündeyeralan "tas- fîye ve özeUeftjrTne" he- define karşın, özel sigor- ta şirketleri sistemin ye- niden inşasının sorumlu- luğunu üstlenmeye talip olmuyorlar. Sigorta şir- ketleri, sosyal güvenlik sisteminin tamamen özel- leşnrilmesine karşı çıkar- ken, devletin yer alacağı yeni bir sosyal güvenlik sisteminde kendilerine "tamaxnla>icı" rol biçi- yorlar. Sigorta temsilci- lennin çoğunluğu, "SSK gibi bir devin ccnazesini kaJdınnaya" hazırotma- dıklannı ifade ediyorlar. ANAP ile DYP'nin oluşturduğu hükümet protokolünde Emekli Sandığı, SSK ve Bağ- Kur'un zaman içinde tas- fiye edilip emeklik iş- lemleri ile tasarnıflann özel sigorta şirketleri ve özel emeklilik fonlan ara- cılıgı ile yürütülmesi, te- mel hedefler arasında yer alıyor. Özel sigorta şir- ketleri ise, kamu sigortasınm tek başı- na yeterli olmamasına karşın, özel sigor- tanın da tek başına kamu sigortasınm ye- rini alamayacağı görüşünü savunuyor. Nüfusun yüzde 14.28'ine denk düşen 7.5 mılyon insanı aşkın nüfusun, yok- sulluk sınınnın altında bir gelire sahip olduğu belirtilen Türkiyede, düşük ge- lirgrubunun isteğe bağlı prim ödeme uy- gulamasında ortaya koyacağı zorluk si- gorta şirketlerini ürkütüyor. Sosyal gü- venlik kuruluşlannın işverenlerden prim tahsilatında yaşadığı güçlükler de, özel sigorta şirketlerinin kamunun işlevine ta- lip olmalannı engelliyor. Sigorta şirket- lennin, bu kadar geniş bir kitleye hız- met verecek gelişme ve örgütlenmeyi de henüz sağlamadığı belirtiliyor. Anadolu Hayat Sigorta Şirketi Genel Müdürü Hasan EskiL Türkiyedeki özel sigortacılık sektörünün sermaye yapılan- S S K Ekonomi Servisi - Iflasın eşiğindekı SSK'nin bütçe yükü 60 trilyona yaklaştı. Bu yıl her ay ortalama 11 mlyon liralık bir finansman açığıyla karşı karşıya bulunan Sosyal Sigortalar Kurumu'na geçen yıl bütçeden 60 trilyona yakın kaynak aktanldığı bildirildi. Maliye Bakanlığı'ndan edinilen bılgiye göre, DYP- CHP koalisyon hükümetinin 24 Aralık erken genel seçimlennden önce işçi emeklilerine verdiği zamlar, SSK'nin genel bütçeye olan yükünü büyük ölçüde arttırdı. Kasım ve aralıkta SSK'ye bütçeden 14'er trilyon lira aktanlması gerekti. Emekli maaşlannda \e prim gelirlerinde artış olmaması durumunda, SSK'nin bu yıl bütçeye 130 trilyon liranm üzerinde bir yük getirebileceği ifadc ediliyor. T Sigorta temsücilerijıin çoğunluğu, "SSK gibi bir de\in cena/esini kaldınnaya" hâor olmadıkiannı ifade cdi>oriar. ması ve organizasyon yapısı itibanyla. "SSK gibi bir devin yerini alnıava haar olmadıgını" söylüyor. Özel sektör si- gortacılannın sosyal güvenlik sistemi- nin yanında "destekçi" olarak yer alma- sı gerektiğini belirten Eskil, şimdi bu des- tekçi rolünün boyutlanmn tartışılması ge- rektiğini ifade ediyor. Devletten maddı yardım istemedıkle- rini de kaydeden Eskıl, Batı ülkelerin- de ve ABD'de de sosyal güvenlik sistem- lerindeki aksaklıklar için çözüm aran- dığını belirterek şöyle konuştu: "Ana- dolu Havat olarak sosyal güvenlik siste- mine talip değfliz. Oluşmuş bir kapitali- zas>onun rakibi değiliz. Varolanlara de- ğil, kooperatifçiliğe, dö\izbüfelerine. ku- yiun esnafına taiibiz." Halk Yaşam Sigorta AŞ Gene! Mü- dürü AM Behlfl, de sosyal güvenlik sis- teminin rehabilitasvonunun mümkün olmadığını, sistemin yeni baştan inşa edilmesi gerektiğini belirtirken, u Özel sigortalann kamu sıgortalannın yerini alması mümkün değiL Özel sektör ka- mu sigortacihğı .vapamaz.Özel sigorta şir- ketJeri kurulacak yeni sistcmdc tamam- la>ıcı bir rol üsdeaebüir" şeklınde konu- şuy_or. Ozel sektöriin ve devletin neleri üst- leneceğinden önce, sistemin nasıl yapı- lanacağımn tartışılması gerektiğini ifa- de eden Behlıl. fc Vapıdeğ^meden SSK'ji Bağ-Kur'u özel sektöriindcM-almasının hiçbir anlanıı yok. Önceliklc emeklfleri, SSK'ye başvuran hastalan yaşadıklan sıkındlardan kurtarmarun yollan bu- lunmalı^ görüşünü saviandu. Behlil, öncelikle de, sağlık sistemini, sosyal güvenlik sistemini kapsayan bir mevzuatın derhal hazırlanması gerek- tiğinı vurguladı. IŞÇEVEV EVRENEVDEN ŞÜKRAN SOJVER nierelerdeydiniz? Büyük olasılıkla eski genel başkanının Refah adına başrol oynadığı Ana-Refah'ın olmamasına fazlası ile bozulmuş Hak-iş, Ana-Yol'a karşı sendikal tepkiyi örgütlemeye çalışıyor. Iki ayı aşan hükümet boşluğunda yok olacak delik ararcasına ortalıktan kaybolan Türk-iş-DİSK ve Hak-lş'in, kamu sendikalan, meslek örgütleri ile birlikte, demokrasi platformu çatısı altında bir şeyler söylemeye çalışmalarına şimdi "tünaydın", "Bugünekadarnerelerdeydiniz?" demek gerekiyor. Hükümet oluşumuna ilişkin işçi sınrfı çıkarian adına söylenecek sözlerinden öte, ağırlık koymaları beklenen sendikacılık hareketi bir önemli sorumluluğunu daha yerine getirmemiştir. Üstüne üstük sınrfve çıkarlan ile çelişen Ana-Refah koalisyon ortaklığı girişiminde de Hak-lş doğrudan taraf olmuş, Türk-lş Başkanı da gazetelerin haberleri doğru ise desteklenmesi anlamına gelen birdemeç vermiştir. Şimdi Ana-Yol oluşumunda askerlerin rolü haberlerine, sınıf çıkarlan ile çatışan hükümet protokolüne karşı çıkmaları, sendikal ilke ve işlev anlamında çok doğru olmakla birlikte çok geç kalınmıştır. Askerlerin etkisi demeçlerle reddedilen, sermayenin ve işveren örgütlerinin koyduğu ağırlık ile övünülen, sermayenin yıllardır rüyas/n/ gördüğü Ana-Yol iktidanna en sonunda yol açılmıştır. Çilter ile Yılmaz'ın ittifak ettiği hükümet protokolü, işveren örgütlerinin ve çıkariannın manifestosu içeriğindedir. Globalleşme, yeni sömürü düzeni ideolojisinin başta özelleştirme, devleti küçültme, sosyal devletten vazgeçme reçetderindeki tüm dayatmalar protokolün, iki partinin içtenlikle bütünleştikleri ilkeleri içinde yer almaktadır. Çağdaş liberal, demokrat çizgiden çok geride, milrtarizme, ırkçılığa, şeriata açık iki orta sağ partinin, çoğu birinci elden işveren, holding ve örgütlerinin sözcüsü konumundaki mimarlarının hazırladığı bir protokol metninin biraz farklı olması sürpriz olurdu. Her şey kotanldıktan sonra, 'Bu hükümetin duşum biçimi bile demokratik değil. llkeleri çalışanların, işçilerin çıkartan ile çatışıyor" demeye kalkışacak, başından yok olmayı seçmiş, önlemini alamamış, ağırlığını koyamamış bir sendikacılık hareketi, ne yazık ki Atatürk'ün sözleri ile "gaflet, delalet ve hıyanet" içindedir. Sendikacı kökenli milletvekillerinin yardımı ile sendika içi demokrasiyi işletmeye yarayacak delege seçimlerini yargı dışına çıkaran ve kendilerine 4 yıllık genel kurulsuz iktidar sağlayan yasal değişikliklerin ardından sendika liderleri akıl almaz bir rehavet ıçine girmışlerdir. Koltuklar dört yıl için garantilenmiş, sendikalar içinde çıkabilecek aykırı sesler susturulmuştur. Işçiye, çıkarlarına bu kadar yabancılaşrnış, yozlaşmış lideryapısıyla, sendikal işlevden, sorumlu- luktan bu kadar kopmuş bir sendikacılık hareketi ile nereye gidilebilir? Ana-Yo/ koalisyonrttrfakınıngücü ve süresi hakkında şimdiden çok şey söylenemez. Ancak işçiler, çalışanlar ve sendikal haklar anlamında daha neleri götüreceği çok bellidır. DYP-SHP, sonrasında DYP- CHP iktidannı mumla aratacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Biryanda işçiye, çalışanlann çıkartanna, sorunlanna iyice yabancılaşmış, seyirci konumunda sendikal hareket, diğer yanda çalışanları ezmiş önceki iktidarlara göre de sol frensiz sağda yeni bir ittifakın ürünü çalışanlar için çok daha insafsız, acımasız yeni bir iktidar. Yine çok karanlık birtablo oldu. Neyse ki toplumsal yaşamın kimi dengelerinin ağır basması, çoğu kez bu tablolan altüst ediyor. Tam "daha da dibe vuruyor" diye düşünürken. kimi büyük sosyal patlamalar, bütün bu hesaplan altüst ediyor. Nelere güvendiğimin mantıklı bir açıklamasını yapamayabilirim. Ama geçmiş yıllardan daha kötü büyük bir özelleştirmeler dalgasını, daha kitlesel işçi çıkarmalarını, daha büyük yoksullaştırmalan, SSK'nin tamamen işini bitirmek de dahil sosyal devletten çarpıcı sapmalan pek olası görmüyorum. Daha doğrusu niyetın bu olduğunu biliyorum da çalışanların bir yolunu bulup bu kadarına izin vermeyeceğine inanıyorum. Unutmayalım ki sözleşme ile kazanılmış ücreti ödenmeyen, ücret artışı enflasyon altında kalan kamu ışçisinin her şeye rağmen kaybetmek istemediği iyi ücretli bir işi vardı. Sendikacısının satşına, iktidann oyununa bozulsa da sesini çıkaramadı. Kaybedecek bir şeylerin kalmadığı noktalarda ise bir zamanlann bahar eylemlerinde, yaz, Zonguldak direnişlerinde olduğu üzere kimsenin aklının ucundan geçmeyen ve bütün hesaplan, dengeleri altüst eden patlamalar yaşanır. Indirim kartı satmak için 100 dolara Ericsson vaat ediyorlar Cep telefonu promosyon oldu I O O D O L A R a t L7~ ^" ERİCSSON V Ekonomi Servisi -" 100 dolara Ericsson cep te- lefonu" başlıklı ilanlann arkasmdan, uluslararası bir indirim kartı pazarlaması çıktı. 45-50 milyon lira ci- vannda satılan GH 337 model cep telefonlannın bugünkü kurla yakla- ı ^ B a ^ B B H ^ i V ^ r ^ w şık 6.5 milyon liraya satılacağı izlenimi ya- ratılarak başlatılan kampanyanın, Omni Temsilcilik tarafindan satışa sunulan Skynet Club adlı indirim kar- tının promosyonu ol- duğu anlaşıldı. Türki- ye'de ilk kez denendiği belirtilen ve patentinin de ilgili kuruluşa ait olduğu, bu yüzden taklit edileme- yeceği vurgulanan yönteme göre, ancak Skynet Club'a 11 yeni üye daha kazandıranlar, cep telefo- nuna hak kazanabiliyorlar. Diğer 11 üyenin aynı şansı yakalamak için başka 11 kışiyi üyeliğe razı edıp 100'er dolar ödemelerini sağlaması gerekiyor. Omni Temsilcilik'in patentine sahip çıktığı uy- gulamaya göre, cep telefonu almak için kulübe da- hil olan üyeye bir yıl süre tanınıyor. 100 dolar kar- şılığındaOmni temsılcilığe bağlı Skynet Club'e bir yıllığına üye olan kişi kendisinin dışmda üç üyeyi daha kulübe kazandırması gerekiyor. Getirilen üç üyenin de üçerüye getirmesiyle kendisine bağlı üye sayısı 12'ye ulaşan ilk üye, Genpa Genel Pazarla- ma'nın Türkiye Distribütörlüğünü yaptığı Ericsson cep telefonunu almaya hak kazanıyor. Birbilgisayararacılığıyla takip edılecek üyelik ağı yoluyla her üyenin 100 dolar karşılığında cep tele- fonu kazanma şansı bulunuyor. Asıl amaçlannın Türkiye'de yaklaşık 900 dolara saiılan cep teiefo- nunun maliyetini 12 üyeye bölüştürerek, müşteriye ucuza satıp, ürünün cazibesiyle uluslararası özel in- dirim sisteminin müşteri porrfoyünü arrftrmak ol- duğunu söyleyen Omni Temsilcilik Genel Müdürü Serhan Yaşar, ilk iki günde sistemin aynntılannı ögrenmek ısteyen yaklaşık 50 kişinin telefonuyla kar- şılaştıklannı kaydetti. Cep telefonlan piyasada 40-50 milyona satahyor. Cep telefonunun ardmdan daha ilgi çekici ve pa- halı promosyonlarla, kart satışını arttırmayı düşün- düklerini vurgulayan Yaşar, tüketici açısından sis- temin hiçbir sakıncalı tarafinın bulunmadığını, üye- lerden 1 telefon için topladıklan 900 dolann da üye- lik, sigorta poliçesi, kâıgo ve kart masraflan düşül- düğünde kendilerine kalmadığını iddia ettı. Omni Temsilcilik bu yöntemle Countdown In- ternational özel indirim sisteminin müşteri kapasi- tesini 100 bin dolayında arttırmayı hedefliyor. Tür- kiye'de 3 bın, dünyada ise 75 bin üyesi bulunduğu öne sürülen özel indirim sistemine üye işyerlerinin sayısını artırmaya çalışan Omni Temsilcilik, bu amaçla Mc Donalds'ın 3 şubesiyle anlaşmaya var- mış durumda. Aynca hipermarketlerle de görüş- melerin sürdüğü kaydediliyor. İşyerlerinin yüzde 98.8'ini oluşturan KOBİ'lerin kredilerden aldığı pay sadece yüzde 3 Sanayiyi kredi dengesizliği zorluyor • Türkiye Esnaf ve Sanatkârlan Konfederasyonu (TESK) Dışilişkiler-Gümrük Birliği ve Avrupa Birliği (AB) Müdürü Murat Acet, KOBÎ'lerin gümrük birliği sonrası rekabet ortamında, işletmelerin önündeki birçok sorununun temelinde finansman konusunun yattığını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye'deki toplam iş- letmeler içindeki payı yüzde 98.8, üretimdeki payı yüzde 37.7 olan küçük ve orta boy işletme- lerin (KOBI), sektöre ilişkin kre- dilerden aldığı payın yüzde 3- 4 'lerde kaldığı belirtildi. Bu ora- nın, ABD'de yüzde 42.7, Japon- ya'da da yüzde 50 olduğuna dik- kat çekildi. Türkiye Esnaf ve Sanatkâr- lan Konfederasyonu (TESK) Dışilişkiler, Gümrük Birliği ve Avrupa Birliği (AB) Müdürü MuratAcet KOBİ'lerin gümrük birliği sonrası rekabet ortamın- da, işletmelerin önündeki bir- çok sorununun temelinde fi- nansman konusunun yattığını belirtti. TESK'in şubat ayı sonunda düzenlediği 3. Hizmetiçi Eği- K O B i ' l e r e i h r a c a t d e s t e ğ i ANKARA {Cumhuriyet Bürosu) - Gümrük birliğinden olumsuz etkileneceği çeşitli kesimlerce vurgulanan küçük ve orta boy işletmeler (KOBf) için Dış Ttcaret Müsteşarhğı - nca ihracat arttıncı düzenlemeler getirildi ve 1996 "KOBİ y4" ilan edildi. Dış Ticaret Müsteşarlığı, "Ikş Ticaret Yönöyle Gümrük Birtiği El Khabı" hazırla'dı. Kitapta, Resaıi Gazete'de 6 Ocak 1996"da yayımlanan '^eni ihracat rejimi karan'*ile KOBi'lere getirilen yenililder şöyle acıkiandı: # KOBİ'lerin, kısaca küçük sanayici ve vergi numarası olan herkesin ihracat yapabilmelerine olanak sağlandı. # \eni rejim. herkes tarafindan kolay anlaşılabilir. açık ve sade birdille düzenlendi. # KOBrlerin yörelerinde yeterli sayıda firmanın bulunmaması hatinde, "sektörel dış ticaret prkrtkri" (SDŞ) şeklinde örgütlenmelerini sağlamak üzere 10 firma koşulu 5 firmaya, 5 milyon dolar ihracat şarh da 2.5 milyon dolara indirildi. • KOBl'ler ile SDŞ"lere ilk kez, tanım verilmek koşuluyla buadan sonra devlet yardım ve desteklerinden öncelikle yararianma hakkı verildi. # Devlet yardımlan, tamamen Ticaret ve Tarifler Genel Anlaşmalan (GATT) ve AvTupa Birliği {AB) normlanna uyumlu hale getirildi. # Yardımlar pazar araşnrması, AR-GE, çevre, yurtdışı fuar, yurtdışmda ofis-mağaza açmak, yurtiçinde uluslararası fuar ve sergilere katıima alanlan için belirîendi. • KOBriere yönetici, işçilerin eğitimi, nitelikli işgücü istihdaım konulannda destek verildi.Kitapta aynca, Dış Ticaret Müsteşarlığı'run, 1990'dan bu yana KOBÎ'ierin örgüflenmeieriyle ilgili mevzuat çalışmalannı uygulamaya koyduğu belirtildi. Bu bağlamda 1992 yılmda çok onaklı şirketlerin (ÇOŞ) sayıca arttınlmalannın özendirilmeye çalışıldığı, 1994-1995 yıüannda da KOBrlerin sektöreî bazdadışa açılmalannm hedeflendiği anlatıldı. tim Seminerlen 'nde gümrük bir- liği ile ilgili mevzuat değişiklik- leri ve uygulamalann tanıtımı üzerinde konuşan Acet, Türki- ye Halk Bankasf nın küçük öl- çeklı işletmeleri destekleyen tek banka olma özelfiğini korudu- ğunu anımsattı. Acet, esnaf ve sanatkârlara hızmet veren çok çeşith bankalann faaliyet gös- terdiği A\Tupa'da, küçük ışlet- melere, kuruluş aşamasında hi- be, yatınmlarda düşük faizli kre- di veya kredi garantısı,riskser- mayesınin küçük sanayiye akma- sı amacıyla kamu desteği, AR- GE çalışmalanna yardımlar gi- bi destekler sağlandığını vur- guladı. Küçük esnafa fon sağlama konusunda çözüm olabilecek Risk Sermayesi ve Kredi Ga- ranti Fonu gibi kurumlann yay- gınlaştınlması için devlete önem- li görevler düştüğüne değinen Acet, "Önemli makro-ekono- mik biiyüklüklerte ifade edilen esnaf ve sanatkâriann bu potan- siveline rağmen kredilerden al- diğı payyüzde 3-4'lerde kalmak- tadır. Bu oran ABD'de yüzde 42.7, Japonva'da yüzde 50, Gü- ney Kore'de yiizde 46.8 seviye- sindedir. KOBriere daha geniş imkânlar sağlayacak kredi ku- ruluşlannın yaygınlaştınlması, ülkeekooomisi için büyük yarar- lar sağjayacakür" dedi. Murat Acet. gümrük birliği sonucunda Türkiye'nin ortak gümrük tarifesi (OGT) uygula- mak zonında kalmasının dış dünya lehinde bir durum yara- tacağmı vurguladı. Gümrük bir- iiğinin KOBl'ler üzenne etki- lerini değerlendiren Acet, güm- rüklerin sıfirlanması ile AB'den getirilen hammaddenin mali- yetlerinin beklendiği kadardüş- meyeceğini, ancak üçüncü ülke- lerden yapılacak ihracat karşı- lığında ithalatta OGT'den dola- yı bir maliyet artışının yaşana- cağını belirtti. Sınırfa maliyet etkisi Murat Acet, şunlan söyledi: "Türkiy«'nin AB'den yaptığı it- halat içinde hammaddelere uy- guladığı koruma oranı, Avru- pa'da tek yönlü olarak 70'Bjil- lardan beri sıfirlanmıştır. Ure- rimde kullanılan hanımadde ve girdinin yüzde 54.7'si ve yatırun mallannın yüzde 31.4'ü AB 01- kelerinden ithal edilmektedir. Bu rakamlar gümrük birtiği ile dahada artacaktır. Ancak ücün- cü ülkeierden yapılacak ihracat karşılığı ithalatta OGT'den ötii- rü bir maliyet artışı olacaktır. Dolayısıyla sınırlı bir maliyet et- kisi yaşanacak, nihai tüketim mallannda ve lüks mallarda önemli bir etki söz knnusu ola- cak, bu ise esnaf ve sanatkan tü- ketici olması sıfatıyla etkileye- cektir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle