Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5MART 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Yıllık artış, tüketici fiyatlannda yüzde 77.5, toptan eşyada yüzde 63 oranında gerçekleşti
Eııflas\omııı yükselişi durmuyorANKARA (Cumhuriyrt Büro-
su) - ANAYOL, ilk giinünü yük-
sek enflasyonla karşıladı. Yüksek
oranlı fiyat artışlan şubat ayında
da hız kesmedi. Şubat ayında bir
önceki aya göre toptan eşya fiyat-
lan yüzde 5.8, tükeîici fiyatld.ı aa
yüzde 4.5 oranmda yükseldi.
Şubat ayında yıllık enflasyon
toptan eşya fiyatlannda yüzde 63,
tüketici fiyatlannda yüzde 77.5
düzeyinde gerçekleşti. Yılbaşına
göre fiyatlar, toptan eşyada yüzde
16.2, tüketici mallannda da yüz-
de 13.2 oranında arttı. Şubat ayın-
da fiyat artışı rekorunu, iftar sof-
ralannın geleneksel yiyeceği zey-
tin kırdı. Zeytin fiyatlan. Rama-
zan'ı da kapsayan şubat ayında,
bir öncejci aya göre yüzde 85. l ora-
nında arttı.
Devlet fstatistik Enstitüsü'nün
(DlE) dün yayımlanan fiyat en-
deksine göre, şubat ayında toptan
eşya fiyatlan, bir önceki aya göre
yüzde 5.8 oranında arttı. Toptan eş-
yada aylık yüzde 5.8 oranındaki
enflasyonun l .3 puanlık kısmı ka-
mu sektöründeki fiyat artışlanndan,
4.5 puanlık bölümü de özel sektör-
deki fiyat değişimlerinden oiuştu.
Toptan eşya fiyatlan şubat ayın-
da yılbaşına göre yüzde 16.2, ge-
çen yılın aynı ayına göre de yüz-
de 63 oranında yükseldi. toptan
• Fiyat artışlan şubat
ayında da hız kesmedi.
Geçen ay bir önceki aya
göre toptan eşya fiyatlan
yüzde 5.8, tük ici fiyatlan
da yüzde 4.5 oranında arttı.
• Şubat ayında yıllık
enflasyon toptan eşya
fiyatlannda yüzde 63,
tüketici fiyatlannda da
yüzde 77.5 düzeyinde
gerçekleşti.
• Yılbaşına göre fiyatlar,
toptan eşyada yüzde 16.2,
tüketici mallannda da yüzde
13.2 oranında yükseldi.
Js)
1
. „ . *
Şubat
1995
' d
l
Mart
ıTIA.
r
"^^IfâH?%
Nisan Mayıs
Aylık enflasyon
^ _ F ^ esî
Haz. Tem. Aöus. Eylül Ekım Kasım
3.5C^
Aralık
Toptan eşya
Tüketici
4.50
Ocak Şubat
1996
eşyada enflasyon 12 aylık ortala-
malara göre yüzde 76.1 düzeyin-
de gerçekleşti.
Toptan eşyada fiyatlar şubat
ayında bir önceki aya göre, tanm,
avcılık, ormancılık ve balıkçılık
sektöriinde yüzde 10.9; madenci-
lik ve taşocakçıhğında özel sektör-
de yüzde 12, kamu sektöriinde yüz-
de 1.6 olmak üzere yüzde 4.3; ima-
lat sanayisinde özel sektörde yüz-
de 3.8, kamu sektöriinde yüzde 3.3
olmak üzere yüzde 3.6; elektrik, gaz
ve suyu kapsayan sektörde de yüz-
de 13 oranında yükseldi.
Zeytinderekorarüş
Toptan eşyada şubat ayında bir
önceki aya göre en yüksek oranlı
artış zeytin fiyatlannda gerçekleş-
ti. tftar sofralannın geleneksel yi-
yeceği olan zeytinin fiyatı, Rama-
zan'ı da kapsayan geçen ay, ocak
ayına göre yüzde 85.1 oranında
yükseldi.
Şubat ayında, bir önceki aya gö-
re su fiyatlan yüzde 40.9, kâğıt fi-
yatlan yüzde 25.4, tereyağının fi-
yat yüzde 23.6, doğalgaz fiyatla-
n 9.2, ekmek fiyatlan yüzde 5.5,
benzin fiyatlan da yüzde 5.3 yük-
seldi.
Tüketici fiyatlan şubat ayında bir
önceki aya göre yüzde 4.5, yılba-
şına göre yüzde 13.2, geçen yılın
aynı ayına göre de yüzde 77.5 ora-
nında yükseldi. Tüketici fiyatla-
nnda 12 aylık ortalamalara göre
enflasyon yüzde 83.2 düzeyinde
gerçekleşti.
Tüketici fiyatlannda şubat ayın-
da bir önceki aya göre en yüksek
oranlı artış yüzde 6.8 ile Antal-
ya'da gerçekleştı. Tüketici fiyatla-
n aynı dönemler itibanyla, Anka-
ra'da yüzde 3.1. Adana'da yüzde
3.7, Istanbul'da 4.7, lzmir'de yüz-
de 4.8, Diyarbakır'da yüzde 4.4,
Trabzon'da da yüzde 4.3 oranında
arttı.
Venlere göre, tüketici mallann-
da şubat ayında bir önceki aya gö-
re en yüksek fiyat artışı yüzde 25.3
ile tost makinesinde gerçekleşti.
Şubat ayında bir önceki aya gö-
re, belediye otobüsü taşıma fiyat-
lan yüzde 21.9, ayakkabı 15.6,
muz fiyatlan yüzde 12.4. kolanın
fiyatı yüzde 12.3, çayfiyatlanyüz-
de 9.6, margarin fiyatlan da yüz-
de 9 oranında yükseldi
İTO'nun hesaplaması
fstanbul Ticaret Odası'nın Is-
tanbul için yaptığı hesaplama,
DlE'nınkine yakın sonuçlar orta-
ya koyarken, Izmir'in enflasyonu
DİE'nin hesaplamasından daha
yüksek çıktı.
İTO'dan yapılan açıklamaya gö-
re, Istanbul'da şubat ayında tüke-
tici fiyatlan yüzde 5.9, toptan fi-
yatlar da yüzde 4 oranında arttı. Is-
tanbul'da yıllık perakendefiyatar-
tışı da yüzde 92.5 oldu.
Cumhuriyet Ege Bürosu'nun ha-
berine göre Izmir Ticaret Odası
lzmir'de şubat ayı enflasyonunu
yüzde 8.7 olarak hesapladı.
CHP, Rekabet Kurulu kurulamadığından DYP'yi sucluyor
Ortaklık bitti, kavga başladı
HULYAGENÇ
Gümrük birliğine
entegrasyon çerçevesinde
Avrupa Birliği tarafindan
çıkanlması zorunlu tutulan
yasalar arasında sayıian
Rekabet Yasası, Rekabet
Kurulu'nun
oluşturulamamasf
yüzünden yürürlüğe
giremiyor. Meclis'ten geçip
yasalaşmasının üzerinden
15 ay geçmesine karşın,
düzenlemeyi uygulamaya
koyacak Rekabet
Kurulu'nun başına
getirilecek kişi üzerinde
anlaşamayan koahsyon
ortaklan DYP ve CHP,
yetkiyi ANAYOL
hükümetine devretmış
l/jj. oldular. Rekabet
o , 'Kurulu'nun kurulamama-
sından DYP'yi sorumlu
tutan CHP'nın ekonomi
kurmaylanndan Onur
KumbaracıbaşL, partı olarak
kurulun oluşturulabilmesi
için ellerinden geleni
yaptıklannı dıle getirdi.
Hazırlanması ve Meclis'ten
geçmesi sırasında Rekabet
Yasası'na sahip çıktıklannı
bildiren Kumbaracıbaşı,
Kumbaracıbası: Biz üzeri-
mize düşeni yapük.
Güneş: Kanunlar çeuşiyor.
ile yasanın çeliştiğini
hatırlattı. İlk DYP-SHP
koalisyonunda zamanın
Başbakan Yardımcısı ve
SHP Genel Başkanı ErdaJ
lnönü'nün danışmanhğını
yapan Güneş, 507 sayılı
Odalar Kanunu'nun bazı
meslek örgütlenne tanfe
açıklama yetkisi verdığini
belirterek kötü işletmecilık
nedenıyle zarar eden
finncılann açıklannı zam
yaparak telafi yoluna
gitmelerinin buna iyi bir
ömek oluşturdugunu
söyledi.
Yasa yürürlüğe girerken
bu çelişkinin bilindiğini
anımsatan Güneş, buna
karşın yasa yürürlüğe
gıfmeden önce meslek
örgütlerinin tarife
açıklartıa yetkisinin
kaldınlmasına yönelik bir
madde eklenemediğiru
bildirdi. Rekabet Yasa
Tasansı'nın Meclis'ten
geçene kadar
tırpanlandığını bildiren
Güneş, bu maddenin yer
alması halinde yasanın
Meclis'ten hiç
geçemeyeceğini iddia etti.
Eski Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği BaşkanıÇıkardıklan yasaya sahip
çıkmryoriar" eleştirisini kabul Yalım Erez'in hükümetin kararlannda her
zaman etkili olduğunu h?tırlatan Güneş,
Erez'in Rekabet Yasası'nın gelir getirecek
bütün kaynaklannın budanmasında ve
Rekabet Kurulu'nun bağımlı kılınmasında
etkili olduğunu öne sürdü. Rekabet
Kurulu'nun bir an önce oluşturulması için
kamuoyu baskısı yaratmak gerektiğini
savunan Güneş, medya kuruluşlannm da
kartelleştiğini ileri sürerek bu nedenle
konunun üzerine yeterince gidilmediğini
vurguladı. Rekabet Kurulu'nun
oluşturulmasına yönelik şimdilik bir
gelışme bulunmadığını söyleyen
Rekabetin ve Tüketicinin Korunması
Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aldf
etmedıkiennı bildirerek kurulun
oluştunılmasını DYP'nin engellediğini
ileri sürdü. CHP'nin Rekabet Kurulu için
önerdiği kişilerin kabul edilmediğini
söyleyen Kumbaracıbaşı, bunun
sebebinin, DYP'nin rekabet kuruluna
atanacak kişileri yalnız başına belirleme
isteği olduğunu savundu. Rekabet
Kurulu'nun atanacak kişilerin yasaca
belirlenen görev süresi dolana kadar
değiştirilemeyeceği hatırlatılıyor. Çeşitli
baskı gruplannın etkısinde kalarak
Rekabet Kurulu'nun oluşturulamaması
ciddi bir siyasi zaaf olarak
değerlendiriliyor. .Rekabet Yasası'nın
çerçeve yasa niteliği taşıdığını, ancak
yürürlüğe girdiğinde piyasayı düzenleyici
etkisi bulunacağmı söyleyen Marmara
Ünıversitesi Oğretim Üyesi Doç. Dr.
Hurşit Güneş. 507 sayılı Odalar Kanunu
Ersin de AB'nin gümrük birliği
çerçevesinde tekstil kotalannın
kafdınlması için Rekabet Kurulu'nun
oluştunıJmasını zorunlu tutmuş olduğunu
hatırlattı.
Sosyal güvenlik ateşten gömlek
• Sigorta şirketleri, kurulacak ANAYOL hükümetinin
özelleştirme hedefinin aksine sadece tamamlayıcı bir rol istiyor
Ekonomi Servisi- tf-
las ettiği savunulan Tür-
kiyeideki sosyal güvenlik
kurumlan ortada kaldı.
ANAYOL hükümet pro-
tokolündeyeralan "tas-
fîye ve özeUeftjrTne" he-
define karşın, özel sigor-
ta şirketleri sistemin ye-
niden inşasının sorumlu-
luğunu üstlenmeye talip
olmuyorlar. Sigorta şir-
ketleri, sosyal güvenlik
sisteminin tamamen özel-
leşnrilmesine karşı çıkar-
ken, devletin yer alacağı
yeni bir sosyal güvenlik
sisteminde kendilerine
"tamaxnla>icı" rol biçi-
yorlar. Sigorta temsilci-
lennin çoğunluğu, "SSK
gibi bir devin ccnazesini
kaJdınnaya" hazırotma-
dıklannı ifade ediyorlar.
ANAP ile DYP'nin
oluşturduğu hükümet
protokolünde Emekli
Sandığı, SSK ve Bağ-
Kur'un zaman içinde tas-
fiye edilip emeklik iş-
lemleri ile tasarnıflann
özel sigorta şirketleri ve
özel emeklilik fonlan ara-
cılıgı ile yürütülmesi, te-
mel hedefler arasında yer
alıyor. Özel sigorta şir-
ketleri ise, kamu sigortasınm tek başı-
na yeterli olmamasına karşın, özel sigor-
tanın da tek başına kamu sigortasınm ye-
rini alamayacağı görüşünü savunuyor.
Nüfusun yüzde 14.28'ine denk düşen
7.5 mılyon insanı aşkın nüfusun, yok-
sulluk sınınnın altında bir gelire sahip
olduğu belirtilen Türkiyede, düşük ge-
lirgrubunun isteğe bağlı prim ödeme uy-
gulamasında ortaya koyacağı zorluk si-
gorta şirketlerini ürkütüyor. Sosyal gü-
venlik kuruluşlannın işverenlerden prim
tahsilatında yaşadığı güçlükler de, özel
sigorta şirketlerinin kamunun işlevine ta-
lip olmalannı engelliyor. Sigorta şirket-
lennin, bu kadar geniş bir kitleye hız-
met verecek gelişme ve örgütlenmeyi de
henüz sağlamadığı belirtiliyor.
Anadolu Hayat Sigorta Şirketi Genel
Müdürü Hasan EskiL Türkiyedeki özel
sigortacılık sektörünün sermaye yapılan-
S S K
Ekonomi Servisi - Iflasın eşiğindekı
SSK'nin bütçe yükü 60 trilyona yaklaştı.
Bu yıl her ay ortalama 11 mlyon liralık bir
finansman açığıyla karşı karşıya bulunan
Sosyal Sigortalar Kurumu'na geçen yıl
bütçeden 60 trilyona yakın kaynak
aktanldığı bildirildi. Maliye
Bakanlığı'ndan edinilen bılgiye göre, DYP-
CHP koalisyon hükümetinin 24 Aralık
erken genel seçimlennden önce işçi
emeklilerine verdiği zamlar, SSK'nin genel
bütçeye olan yükünü büyük ölçüde arttırdı.
Kasım ve aralıkta SSK'ye bütçeden 14'er
trilyon lira aktanlması gerekti. Emekli
maaşlannda \e prim gelirlerinde artış
olmaması durumunda, SSK'nin bu yıl
bütçeye 130 trilyon liranm üzerinde bir yük
getirebileceği ifadc ediliyor.
T Sigorta
temsücilerijıin
çoğunluğu,
"SSK gibi bir
de\in
cena/esini
kaldınnaya"
hâor
olmadıkiannı
ifade cdi>oriar.
ması ve organizasyon yapısı itibanyla.
"SSK gibi bir devin yerini alnıava haar
olmadıgını" söylüyor. Özel sektör si-
gortacılannın sosyal güvenlik sistemi-
nin yanında "destekçi" olarak yer alma-
sı gerektiğini belirten Eskil, şimdi bu des-
tekçi rolünün boyutlanmn tartışılması ge-
rektiğini ifade ediyor.
Devletten maddı yardım istemedıkle-
rini de kaydeden Eskıl, Batı ülkelerin-
de ve ABD'de de sosyal güvenlik sistem-
lerindeki aksaklıklar için çözüm aran-
dığını belirterek şöyle konuştu: "Ana-
dolu Havat olarak sosyal güvenlik siste-
mine talip değfliz. Oluşmuş bir kapitali-
zas>onun rakibi değiliz. Varolanlara de-
ğil, kooperatifçiliğe, dö\izbüfelerine. ku-
yiun esnafına taiibiz."
Halk Yaşam Sigorta AŞ Gene! Mü-
dürü AM Behlfl, de sosyal güvenlik sis-
teminin rehabilitasvonunun mümkün
olmadığını, sistemin yeni baştan inşa
edilmesi gerektiğini belirtirken,
u
Özel
sigortalann kamu sıgortalannın yerini
alması mümkün değiL Özel sektör ka-
mu sigortacihğı .vapamaz.Özel sigorta şir-
ketJeri kurulacak yeni sistcmdc tamam-
la>ıcı bir rol üsdeaebüir" şeklınde konu-
şuy_or.
Ozel sektöriin ve devletin neleri üst-
leneceğinden önce, sistemin nasıl yapı-
lanacağımn tartışılması gerektiğini ifa-
de eden Behlıl.
fc
Vapıdeğ^meden SSK'ji
Bağ-Kur'u özel sektöriindcM-almasının
hiçbir anlanıı yok. Önceliklc emeklfleri,
SSK'ye başvuran hastalan yaşadıklan
sıkındlardan kurtarmarun yollan bu-
lunmalı^ görüşünü saviandu.
Behlil, öncelikle de, sağlık sistemini,
sosyal güvenlik sistemini kapsayan bir
mevzuatın derhal hazırlanması gerek-
tiğinı vurguladı.
IŞÇEVEV EVRENEVDEN
ŞÜKRAN SOJVER
nierelerdeydiniz?
Büyük olasılıkla eski genel başkanının Refah adına
başrol oynadığı Ana-Refah'ın olmamasına fazlası ile
bozulmuş Hak-iş, Ana-Yol'a karşı sendikal tepkiyi
örgütlemeye çalışıyor. Iki ayı aşan hükümet
boşluğunda yok olacak delik ararcasına ortalıktan
kaybolan Türk-iş-DİSK ve Hak-lş'in, kamu sendikalan,
meslek örgütleri ile birlikte, demokrasi platformu
çatısı altında bir şeyler söylemeye çalışmalarına
şimdi "tünaydın", "Bugünekadarnerelerdeydiniz?"
demek gerekiyor.
Hükümet oluşumuna ilişkin işçi sınrfı çıkarian adına
söylenecek sözlerinden öte, ağırlık koymaları
beklenen sendikacılık hareketi bir önemli
sorumluluğunu daha yerine getirmemiştir. Üstüne
üstük sınrfve çıkarlan ile çelişen Ana-Refah koalisyon
ortaklığı girişiminde de Hak-lş doğrudan taraf olmuş,
Türk-lş Başkanı da gazetelerin haberleri doğru ise
desteklenmesi anlamına gelen birdemeç vermiştir.
Şimdi Ana-Yol oluşumunda askerlerin rolü
haberlerine, sınıf çıkarlan ile çatışan hükümet
protokolüne karşı çıkmaları, sendikal ilke ve işlev
anlamında çok doğru olmakla birlikte çok geç
kalınmıştır.
Askerlerin etkisi demeçlerle reddedilen, sermayenin
ve işveren örgütlerinin koyduğu ağırlık ile övünülen,
sermayenin yıllardır rüyas/n/ gördüğü Ana-Yol
iktidanna en sonunda yol açılmıştır. Çilter ile Yılmaz'ın
ittifak ettiği hükümet protokolü, işveren örgütlerinin
ve çıkariannın manifestosu içeriğindedir.
Globalleşme, yeni sömürü düzeni ideolojisinin
başta özelleştirme, devleti küçültme, sosyal devletten
vazgeçme reçetderindeki tüm dayatmalar protokolün,
iki partinin içtenlikle bütünleştikleri ilkeleri içinde yer
almaktadır. Çağdaş liberal, demokrat çizgiden çok
geride, milrtarizme, ırkçılığa, şeriata açık iki orta sağ
partinin, çoğu birinci elden işveren, holding ve
örgütlerinin sözcüsü konumundaki mimarlarının
hazırladığı bir protokol metninin biraz farklı olması
sürpriz olurdu.
Her şey kotanldıktan sonra, 'Bu hükümetin duşum
biçimi bile demokratik değil. llkeleri çalışanların,
işçilerin çıkartan ile çatışıyor" demeye kalkışacak,
başından yok olmayı seçmiş, önlemini alamamış,
ağırlığını koyamamış bir sendikacılık hareketi, ne
yazık ki Atatürk'ün sözleri ile "gaflet, delalet ve
hıyanet" içindedir.
Sendikacı kökenli milletvekillerinin yardımı ile
sendika içi demokrasiyi işletmeye yarayacak delege
seçimlerini yargı dışına çıkaran ve kendilerine 4 yıllık
genel kurulsuz iktidar sağlayan yasal değişikliklerin
ardından sendika liderleri akıl almaz bir rehavet ıçine
girmışlerdir. Koltuklar dört yıl için garantilenmiş,
sendikalar içinde çıkabilecek aykırı sesler
susturulmuştur.
Işçiye, çıkarlarına bu kadar yabancılaşrnış,
yozlaşmış lideryapısıyla, sendikal işlevden, sorumlu-
luktan bu kadar kopmuş bir sendikacılık hareketi ile
nereye gidilebilir?
Ana-Yo/ koalisyonrttrfakınıngücü ve süresi hakkında
şimdiden çok şey söylenemez. Ancak işçiler,
çalışanlar ve sendikal haklar anlamında daha neleri
götüreceği çok bellidır. DYP-SHP, sonrasında DYP-
CHP iktidannı mumla aratacağından hiç kimsenin
kuşkusu olmasın.
Biryanda işçiye, çalışanlann çıkartanna, sorunlanna
iyice yabancılaşmış, seyirci konumunda sendikal
hareket, diğer yanda çalışanları ezmiş önceki
iktidarlara göre de sol frensiz sağda yeni bir ittifakın
ürünü çalışanlar için çok daha insafsız, acımasız yeni
bir iktidar.
Yine çok karanlık birtablo oldu. Neyse ki toplumsal
yaşamın kimi dengelerinin ağır basması, çoğu kez
bu tablolan altüst ediyor. Tam "daha da dibe vuruyor"
diye düşünürken. kimi büyük sosyal patlamalar,
bütün bu hesaplan altüst ediyor.
Nelere güvendiğimin mantıklı bir açıklamasını
yapamayabilirim. Ama geçmiş yıllardan daha kötü
büyük bir özelleştirmeler dalgasını, daha kitlesel
işçi çıkarmalarını, daha büyük yoksullaştırmalan,
SSK'nin tamamen işini bitirmek de dahil sosyal
devletten çarpıcı sapmalan pek olası görmüyorum.
Daha doğrusu niyetın bu olduğunu biliyorum da
çalışanların bir yolunu bulup bu kadarına izin
vermeyeceğine inanıyorum.
Unutmayalım ki sözleşme ile kazanılmış ücreti
ödenmeyen, ücret artışı enflasyon altında kalan
kamu ışçisinin her şeye rağmen kaybetmek istemediği
iyi ücretli bir işi vardı. Sendikacısının satşına, iktidann
oyununa bozulsa da sesini çıkaramadı. Kaybedecek
bir şeylerin kalmadığı noktalarda ise bir zamanlann
bahar eylemlerinde, yaz, Zonguldak direnişlerinde
olduğu üzere kimsenin aklının ucundan geçmeyen
ve bütün hesaplan, dengeleri altüst eden patlamalar
yaşanır.
Indirim kartı satmak için 100 dolara Ericsson vaat ediyorlar
Cep telefonu promosyon oldu
I O O
D O L A R a
t
L7~ ^" ERİCSSON V
Ekonomi Servisi -" 100 dolara Ericsson cep te-
lefonu" başlıklı ilanlann arkasmdan, uluslararası bir
indirim kartı pazarlaması çıktı. 45-50 milyon lira ci-
vannda satılan GH 337 model cep telefonlannın
bugünkü kurla yakla- ı ^ B a ^ B B H ^ i V ^ r ^ w
şık 6.5 milyon liraya
satılacağı izlenimi ya-
ratılarak başlatılan
kampanyanın, Omni
Temsilcilik tarafindan
satışa sunulan Skynet
Club adlı indirim kar-
tının promosyonu ol-
duğu anlaşıldı. Türki-
ye'de ilk kez denendiği belirtilen ve patentinin de
ilgili kuruluşa ait olduğu, bu yüzden taklit edileme-
yeceği vurgulanan yönteme göre, ancak Skynet
Club'a 11 yeni üye daha kazandıranlar, cep telefo-
nuna hak kazanabiliyorlar. Diğer 11 üyenin aynı
şansı yakalamak için başka 11 kışiyi üyeliğe razı edıp
100'er dolar ödemelerini sağlaması gerekiyor.
Omni Temsilcilik'in patentine sahip çıktığı uy-
gulamaya göre, cep telefonu almak için kulübe da-
hil olan üyeye bir yıl süre tanınıyor. 100 dolar kar-
şılığındaOmni temsılcilığe bağlı Skynet Club'e bir
yıllığına üye olan kişi kendisinin dışmda üç üyeyi
daha kulübe kazandırması gerekiyor. Getirilen üç
üyenin de üçerüye getirmesiyle kendisine bağlı üye
sayısı 12'ye ulaşan ilk üye, Genpa Genel Pazarla-
ma'nın Türkiye Distribütörlüğünü yaptığı Ericsson
cep telefonunu almaya hak kazanıyor.
Birbilgisayararacılığıyla takip edılecek üyelik ağı
yoluyla her üyenin 100 dolar karşılığında cep tele-
fonu kazanma şansı bulunuyor. Asıl amaçlannın
Türkiye'de yaklaşık 900 dolara saiılan cep teiefo-
nunun maliyetini 12 üyeye bölüştürerek, müşteriye
ucuza satıp, ürünün cazibesiyle uluslararası özel in-
dirim sisteminin müşteri porrfoyünü arrftrmak ol-
duğunu söyleyen Omni Temsilcilik Genel Müdürü
Serhan Yaşar, ilk iki günde sistemin aynntılannı
ögrenmek ısteyen yaklaşık 50 kişinin telefonuyla kar-
şılaştıklannı kaydetti.
Cep telefonlan piyasada 40-50 milyona satahyor.
Cep telefonunun ardmdan daha ilgi çekici ve pa-
halı promosyonlarla, kart satışını arttırmayı düşün-
düklerini vurgulayan Yaşar, tüketici açısından sis-
temin hiçbir sakıncalı tarafinın bulunmadığını, üye-
lerden 1 telefon için topladıklan 900 dolann da üye-
lik, sigorta poliçesi, kâıgo ve kart masraflan düşül-
düğünde kendilerine kalmadığını iddia ettı.
Omni Temsilcilik bu yöntemle Countdown In-
ternational özel indirim sisteminin müşteri kapasi-
tesini 100 bin dolayında arttırmayı hedefliyor. Tür-
kiye'de 3 bın, dünyada ise 75 bin üyesi bulunduğu
öne sürülen özel indirim sistemine üye işyerlerinin
sayısını artırmaya çalışan Omni Temsilcilik, bu
amaçla Mc Donalds'ın 3 şubesiyle anlaşmaya var-
mış durumda. Aynca hipermarketlerle de görüş-
melerin sürdüğü kaydediliyor.
İşyerlerinin yüzde 98.8'ini oluşturan KOBİ'lerin kredilerden aldığı pay sadece yüzde 3
Sanayiyi kredi dengesizliği zorluyor
• Türkiye Esnaf ve
Sanatkârlan
Konfederasyonu (TESK)
Dışilişkiler-Gümrük
Birliği ve Avrupa Birliği
(AB) Müdürü Murat
Acet, KOBÎ'lerin gümrük
birliği sonrası rekabet
ortamında, işletmelerin
önündeki birçok
sorununun temelinde
finansman konusunun
yattığını belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye'deki toplam iş-
letmeler içindeki payı yüzde
98.8, üretimdeki payı yüzde 37.7
olan küçük ve orta boy işletme-
lerin (KOBI), sektöre ilişkin kre-
dilerden aldığı payın yüzde 3-
4 'lerde kaldığı belirtildi. Bu ora-
nın, ABD'de yüzde 42.7, Japon-
ya'da da yüzde 50 olduğuna dik-
kat çekildi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkâr-
lan Konfederasyonu (TESK)
Dışilişkiler, Gümrük Birliği ve
Avrupa Birliği (AB) Müdürü
MuratAcet KOBİ'lerin gümrük
birliği sonrası rekabet ortamın-
da, işletmelerin önündeki bir-
çok sorununun temelinde fi-
nansman konusunun yattığını
belirtti.
TESK'in şubat ayı sonunda
düzenlediği 3. Hizmetiçi Eği-
K O B i ' l e r e i h r a c a t d e s t e ğ i
ANKARA {Cumhuriyet Bürosu) - Gümrük
birliğinden olumsuz etkileneceği çeşitli
kesimlerce vurgulanan küçük ve orta boy
işletmeler (KOBf) için Dış Ttcaret
Müsteşarhğı
-
nca ihracat arttıncı düzenlemeler
getirildi ve 1996 "KOBİ y4" ilan edildi.
Dış Ticaret Müsteşarlığı, "Ikş Ticaret Yönöyle
Gümrük Birtiği El Khabı" hazırla'dı.
Kitapta, Resaıi Gazete'de 6 Ocak 1996"da
yayımlanan '^eni ihracat rejimi karan'*ile
KOBi'lere getirilen yenililder şöyle acıkiandı:
# KOBİ'lerin, kısaca küçük sanayici ve vergi
numarası olan herkesin ihracat
yapabilmelerine olanak sağlandı.
# \eni rejim. herkes tarafindan kolay
anlaşılabilir. açık ve sade birdille düzenlendi.
# KOBrlerin yörelerinde yeterli sayıda
firmanın bulunmaması hatinde, "sektörel dış
ticaret prkrtkri" (SDŞ) şeklinde
örgütlenmelerini sağlamak üzere 10 firma
koşulu 5 firmaya, 5 milyon dolar ihracat şarh
da 2.5 milyon dolara indirildi.
• KOBl'ler ile SDŞ"lere ilk kez, tanım
verilmek koşuluyla buadan sonra devlet
yardım ve desteklerinden öncelikle yararianma
hakkı verildi.
# Devlet yardımlan, tamamen Ticaret ve
Tarifler Genel Anlaşmalan (GATT) ve AvTupa
Birliği {AB) normlanna uyumlu hale getirildi.
# Yardımlar pazar araşnrması, AR-GE, çevre,
yurtdışı fuar, yurtdışmda ofis-mağaza açmak,
yurtiçinde uluslararası fuar ve sergilere
katıima alanlan için belirîendi.
• KOBriere yönetici, işçilerin eğitimi,
nitelikli işgücü istihdaım konulannda destek
verildi.Kitapta aynca, Dış Ticaret
Müsteşarlığı'run, 1990'dan bu yana
KOBÎ'ierin örgüflenmeieriyle ilgili mevzuat
çalışmalannı uygulamaya koyduğu belirtildi.
Bu bağlamda 1992 yılmda çok onaklı
şirketlerin (ÇOŞ) sayıca arttınlmalannın
özendirilmeye çalışıldığı, 1994-1995
yıüannda da KOBrlerin sektöreî bazdadışa
açılmalannm hedeflendiği anlatıldı.
tim Seminerlen 'nde gümrük bir-
liği ile ilgili mevzuat değişiklik-
leri ve uygulamalann tanıtımı
üzerinde konuşan Acet, Türki-
ye Halk Bankasf nın küçük öl-
çeklı işletmeleri destekleyen tek
banka olma özelfiğini korudu-
ğunu anımsattı. Acet, esnaf ve
sanatkârlara hızmet veren çok
çeşith bankalann faaliyet gös-
terdiği A\Tupa'da, küçük ışlet-
melere, kuruluş aşamasında hi-
be, yatınmlarda düşük faizli kre-
di veya kredi garantısı,riskser-
mayesınin küçük sanayiye akma-
sı amacıyla kamu desteği, AR-
GE çalışmalanna yardımlar gi-
bi destekler sağlandığını vur-
guladı.
Küçük esnafa fon sağlama
konusunda çözüm olabilecek
Risk Sermayesi ve Kredi Ga-
ranti Fonu gibi kurumlann yay-
gınlaştınlması için devlete önem-
li görevler düştüğüne değinen
Acet, "Önemli makro-ekono-
mik biiyüklüklerte ifade edilen
esnaf ve sanatkâriann bu potan-
siveline rağmen kredilerden al-
diğı payyüzde 3-4'lerde kalmak-
tadır. Bu oran ABD'de yüzde
42.7, Japonva'da yüzde 50, Gü-
ney Kore'de yiizde 46.8 seviye-
sindedir. KOBriere daha geniş
imkânlar sağlayacak kredi ku-
ruluşlannın yaygınlaştınlması,
ülkeekooomisi için büyük yarar-
lar sağjayacakür" dedi.
Murat Acet. gümrük birliği
sonucunda Türkiye'nin ortak
gümrük tarifesi (OGT) uygula-
mak zonında kalmasının dış
dünya lehinde bir durum yara-
tacağmı vurguladı. Gümrük bir-
iiğinin KOBl'ler üzenne etki-
lerini değerlendiren Acet, güm-
rüklerin sıfirlanması ile AB'den
getirilen hammaddenin mali-
yetlerinin beklendiği kadardüş-
meyeceğini, ancak üçüncü ülke-
lerden yapılacak ihracat karşı-
lığında ithalatta OGT'den dola-
yı bir maliyet artışının yaşana-
cağını belirtti.
Sınırfa maliyet etkisi
Murat Acet, şunlan söyledi:
"Türkiy«'nin AB'den yaptığı it-
halat içinde hammaddelere uy-
guladığı koruma oranı, Avru-
pa'da tek yönlü olarak 70'Bjil-
lardan beri sıfirlanmıştır. Ure-
rimde kullanılan hanımadde ve
girdinin yüzde 54.7'si ve yatırun
mallannın yüzde 31.4'ü AB 01-
kelerinden ithal edilmektedir.
Bu rakamlar gümrük birtiği ile
dahada artacaktır. Ancak ücün-
cü ülkeierden yapılacak ihracat
karşılığı ithalatta OGT'den ötii-
rü bir maliyet artışı olacaktır.
Dolayısıyla sınırlı bir maliyet et-
kisi yaşanacak, nihai tüketim
mallannda ve lüks mallarda
önemli bir etki söz knnusu ola-
cak, bu ise esnaf ve sanatkan tü-
ketici olması sıfatıyla etkileye-
cektir."