Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyeı
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 9
Genel Yayın Koordınatörır Hikmet
Çetinkaya 0 Yazuşlerı Müdürlerı:
İbrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu)
# Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler: Ergun Balcı 0 Istıhbaral Ceneiz
Yıldırım • Ekonomı: Bülent Kı/anlık
0 Kültur Handan Senköken 0 Spor.
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler:
Karaören 0 Düzeltmc: Abdullah Yazıcı
0 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra0 YurlHaberlen MehmetFaraç
Yaym KuruJu- İHuuı Sdçuk (Başfcan),
Oriun Erinç, Oktay Kortböke,
Hikmet Çetinkaya, Şökruı Soner,
Ergun BakvOinçTayanç, Ibrahim
Vıldız, Orhan Bnrsalı, Mustafa
Balbav, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay 0 Haber Müdürü.
Doğan Akm Atatürk Bulvan No. 125, Kat 4, Bakanlıklar-
Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 0 lznıır
Temsılcısi: Serdar Kızık, H. Zıya Blv. 1352 S 2/3 Tel-
4411220, Faks; 44191170A(bnaTemsucısıÇeÖnYTğeno0u.
lnönüCd. 119S.No:l Kat: 1,Tel:3522550, Faks 352257
0
MüesseseMüdüriı. ErolErknt0 MEDYA C: • Yönettm MEDYA G : •
Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Kurulu Ba^kanı-Genel Yönetım Kurulu
Muhasebe BükntYeoerttdare. Mudür Gdlbin Erduran Başkanı - Genel
HüseyinGûrer01şletme.Önder • Koordınatör Reha Müdür Cıtân
Çetik • Bılgı-lşlcnr Nail lnal 0 Iptman • Genel Mudur Alouen • Murahhas
Bılgısayar Sıstem. Mflrfivet Çiler Yardımcısı MÜKAkdaJ üye BoraGönenc
Yıyımlatan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajanst, Basın ve Yayuıcıiık A Ş
TüricocagiCad 39 41 Cagaloğiu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0,212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95
5MART1996 İmsak:5.01 Güneş: 6.25 Öğle: 12.23 Ikindi: 15.31 Akşam 18.06 Yatsı: 19.25 MEDYACTel 514 07 53 - 513 95 80-513 84 60-61. Faks 5Ü8466
tTT, reklamdan
vazgeçti
• İstanbul Haber Servisi -
İETT, gelen eleştiriler
üzerine, Taksim-Tünel
arasında çalışan 'nostaljik
tramvay'a reklam alınması
uygulamasından vazgeçti.
ÎETT Genel Müdürü
Muammer Kantarcı, dün
yaptığı yazılı açıklamada,
"nostaljik tramvay'a reklam
alınması uygulamasından
vazgecıldiğini ve yeniden
geieneksel renklerine
boyanarak sefere
başlatıldığını belirtti.
Kazaların
önlenmesi
• İstanbul Haber Servisi-
Eğitim ve Sağlık
Muhabirleri Demeği
(ESAM) tarafindan Dilya
Dil Kurslan'nın Gayrettepe
şubesinde, "Trafik
kazalannın Önlenmesinde
Eğitimin Önemi" konulu bir
panel gerçekJeştirildi.
Panelde konuşan Trafıkten
Sorumlu İstanbul Emniyet
Müdür Yardımcısı Remzi
Tan, sürücü ve yayalann
eğitimi yanında görevlilerin
de eğitilmesi gerektiğini
söyledi.
TZMO genel
kurulu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Ziraat
Mühendisleri Odası 35.
Olağan Genel Kurulu
tamamlandı. Genel kurul
sonunda yapılan seçimleri,
Prof. Dr. Gürol Ergin
başkanlıgındaki Çağdaş
Tanmcılar Grubu kazandı.
Seçimler sonunda yeni
yönetim kurulu şu
isimlerden oluştu: "Prof. Dr.
Gürol Ergin, Ismet
Tortopoğlu, AIi Tan, Enver
Çetin, Ali Kaygısız, Özkan
Göksel, Ramiz Akın."
Sendikalar
foramu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -HABITAT-ll
kapsamında düzenlenecek
olan resmi nitelikteki
sendikalar forumunun, tüm
ülkelerden sendikacılann
katılımıyla 31 Mayıs - 2
Haziran 1996 tarihlerinde
gerçekJeştirileceği bildirildi.
Türk-lş Genel Başkanı
Bayram Meral, dün yaptığı
yazılı açıklamada,
HABITAT-11 Konferansı'nın
hazırlık çalışmalannda ve
ulusal raporun
hazırlanmasında Türk-lş'in
yaptığı katkılara değindi.
Hepburn
ölümden döndü
• NEVVYORK(AA)-
Amerikalı ünlü film yıldızı
Katherine Hepburn'ün
ölümden döndüğü bildirildi.
Hekimler. geçen hafta New
York'ta hastaneye kaldınlan
88 yaşındaki ünlü yıldızın
ağır bir hastalık geçirdiğini
ve bir ara yaşamından umut
kesildiğini söylediler. Daha
sonra kritik durumu atlatan
Hepburn'ün hastaneden
taburcu edildiği ve evinde
dinlendiği kaydedildi.
'Coltege de
France' dersteni
• Haber Merkezi - College
de France'ın geieneksel
derslerinin 'Doğu Akdeniz
ve Türkiye'nin güncel
tektoniği' serisi bu hafta
süresince İstanbul Teknik
Üniversitesi (ITÜ) Maden
Fakültesi Jeoloji Bölümü'nde
verilecek. Dersleri, dünyaca
ünlü yerbilimci, Ecole
Normal Superieure Jeoloji
Bölüm Başkanı ve College
de France Jeodinamik
Kürsüsü profesörü Xavier Le
Pichon verecek.
Kanser paneli
• SİLİVRt (Cumhuriyet) -
Silivri Çağdaş Düşünenler
Derneği'nce düzenlenen
Kanser Tanı ve Tedavisi
söyleşisinde konuşan Taksim
Hastanesi Patoloji Şefi Dr.
Gülseren Ünsün, 25 yıllık
deneyimleri doğrultusunda
kanser hastalığını gülerek ve
yazarak yendiğini anlattı.
TTB'nin isteği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Tabipler
Birliği (TTB), DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller ile
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'a bir mektup
göndererek yeni kurulacak
hükümette Sağlık Bakanlığı
ile ilişkilerin daha iyi
olmasım bekJediklerini
bildirdi. Metupta, Sağlık
Bakanlığı ile ilişkiler
açısından DYP-CHP
koalisyon döneminde en
kötü süreçin yaşandığına
dikkat çekildi.
Ön lisans düzeyindeki iki yıllık yüksekokuldan "tarihin bekçileri" teknik elemanlar mezun oluyor
Sübyan mektebînde restorasyon okuhı• Osmanlı'ya Selçuklu döneminden miras
kalan sübyan mektepleri, yüzlerce yıl
bulunduklan semtin çocuİdanna o çağlardaki
eğitim hizmetini verdiler.
OKTAY EKİNCİ
istanbul 'daki Osmanlı dönemı yapılan arasında, hemen her
tarihi semtte ya da birkülliyenin yanında yer alan •sübyan mek-
tepleri', özellikle eğitim tarihimizi de belgelemeleri açısından
bir başka değer taşırlar.
Birçoğu bugün de ayakta olan ve değişik işlevlerde kulla-
nılan bu alçakgönüllü ve sade yapılar, sultanlann yanı sıra dı-
ğer devlet adamlan ve varlıklı kişiterce kente ve topluma ka-
zandınlmışlardı. Kayıtlara göre, Fatihdevnnden cumhunye-
tin ilanına kadar gecen yaklaşık 470 yıl ıçinde 400'e yaİcın
sıbyan mektebı, İstanbul'da ınşa edilmişti.
Yine tarihsel belgelere göre kökeni Selçuklular'a dek uza-
nan bu okullar, Arapçadaki küçük erkek çocuğunu tanımla-
yan 'sabi' sözcüğûnün çoğulu olan 'sibyaa'adıyla anılmala-
nna rağmen genellikle kız çocukJannın da eğitim gördükle-
ri, bugünkü ilkokullann karşıhğı sayılabilecek öğrenim yu-
valanydı.
O kadar ki, ömeğin yine Fatih'in bu okullarda ögretmen-
lik yapacak kişileri yetiştirmek için Eyüp ve Ayasofya'da aç-
tığı medreselerde Arapçanın yanı sıra edebiyat, manok ve
matetnatik gibi derslerin de özellikle yeraldığı biliniyor. Bu-
na karşın, Avrupa'daki ünlü okullann ders programlanna, yi-
ne sözgelimi matematiğin ancak 1890'larda girdığı göz önü-
ne alındığında, sübyan mekteplennın kendi çağında ne denlı
Zevk-i Kadın Sübyan Mektebi, uzun yülar Amtlar Yüksek Kurulu binası olarak da hizmet vermişti.
ileri olduklan hemen anlaşılıyor.
Uzun yıllar Anıtiar Yüksek Kurulu'nun tstanbul'daki bina-
sı olarak hizmet verenftndıkfc'dakı'Zevk-iKadmSübyan Mek-
tebi' binasından artık 1991 yılından bu yana 'restorasyon tek-
nik elemanlan'mezun oluyor.
Yapılışı 1735 yılına takvimlenen ve Mimar Sinan Üniver-
sitesi'nın bahçesini süsleyen Zevk-i Kadın Sıbyan Mekte-
bi'nin bu anlamlı yeni işleviyle, ülkemizdekı kültürel rrüra-
sın korunmasında büyük önem taşıyan duyarlı ve bilgili bir
teknik eleman kadrosu yetişiyor. Yine Mimar Sinan Unıver-
sitesi'ne baglı olarak 'ön lisans' düzeyinde ve 2 yıllık 'mes-
lekyüksekokuhı' statüsünde eğitim verilerek sûrdürülen 'mi-
mari restorasyon' programında, ilk sınıfta 21, ikinci sınıfta da
21 olmak üzere toplam 42 öğrenci, sübyan mektebinin tarihi
dersliklerinde 'tarihi korumayı ve yaratmayı' öğreniyorlar.
Yüksek mimar Hüsrev Tayla. bu coşkulu eğitimin ülkemiz
kültürü açısından önemini ve gereksinmesini şöyle özetliyor
"1945'lerden sonra, yüksek mimar Ali Saim Ülgen'in de
katkıianyla, btrçok basanb restorasyon çabşmalan yapıldı.
1960'larda ise gerileme başladı. Bayındırük Bakanlığı birta-
kım taşeron ve ustalara karne \crerek çok sayıda yeteneksiz
eski eser müteahhidi \aratn. AJmama göçü nedeniyle uzmao
ustalar da azaldı. Serbest piyasada geçerii oimadığından res-
torasyonda uzmanlaşan mimar sayısı da çok sınıriı kaldı. Bü-
tün buniann sonucunda Türki\e'dc restorasyonlar gerektiği
gibi degy, yüklenicinin diledigi şekilde yapıiır oldu. Oysa bu
olumsuziuğun giderilmesi için tek çare, her restorasyon şanti-
yesinde uzman bir teknik denetleyicinin bulunmasıydı. Bunun
mutlaka mimar olması da gerekmiyordu. Mimann bulunma-
dığı durumda, kontrolü, bu uzman elemanlar yapabilirk'rdi_"
lşte, bu görüşün gıderek güçlenmesi ve akademik çevreler-
den de destek görmesı sonucunda, 1980'lerden sonra 'resto-
rasyon meslekyüksekokuDan' gündeme geliyor. MSÜ'ye bag-
lı okul da aynı süreçte Zevk-ı Kadın Sübyan Mektebi'nde öğ-
renime başlıyor. Bugüne dek ise 60 kadar mezun vererek kül-
tür varlıklanmızın restorasyon çalışmalanna yardımcı uzman
teknik kadrolar kazandırıyor.
öğrenciler, başan durumlanna göre yine MSÜ'nün veya
diğer üniversitelenn mimarlık fakültelerine de geçiş yapma
olanağına sahipler.
(Camu ve özel sektördeki restorasyon uygulamacılan ile
mimarlar, bu güzel çabanın farkına vanr ve genç teknik ele-
manlan şanüyelerine kazandınrlarsa, bundan hem ülkemiz kül-
türü yarar sağlayacak hem de sıbyan mektebindekı tarihsel
çabalar daha bir coşku ve umut dolu duygularla sarmalanacak...
Akademililerin
ilginçlikyarışı
Kültür Servisi - Birbirinden ılginç yüzler, asla sıradan olmayan
kıyafetler. Maskelerin ardında gizlenen yüzler, birbırini tanımakta
zorlanıyordu Mimar Sinan Üniversitesi'nin 113. Geieneksel
Balosu'nda.. İlk Türk müzecisı, arkeolog, ressam Hamdi Bey'in
girişımleriyle kurulan Sanayi-i Nefise Mektebi, bugünkü adıyla
Mimar Sinan Ünrversitesı, 113. yaşına, her yıl olduğu gibi yine çok
renkli girdi. 3 mart gecesi Andromeda Disko'yu dolduran gençler,
eski mezunlar ve öğretmenleri ile birlikte okullannı 113. yıla
taşımanın haklı gururuyla doyasıya eğlendiler. Korku fılmlerinden
fırlayıp gelmış Frankenstein, Kont Drakula, şövalye, travesti, bıçkın
kabadayı, yırtık pırtık giysilen, kömür karası suratlanyla Bomba
Imha Ekibı, Çıngeneler, Şehrazat, SS subayı, Kuvayi Millıyeci, Arap
şeyhi ve sıyah çarşaflara bürünmüş kansı gözümüze ilk çarpanlardı...
Her gün birbirlerini sıradan giysilen içerisinde görmeye alışmış
öğrenciler adeta 'UginçBk' yanşına girmişlerdi o gece. Gecede, 500
bın lira ginş ücretı ödeyerek kendılennı müzığın hızlı ritmine
kaptıran akademilıler, günlük yaşamın monotonlugundan bir gece
olsun uzaklaşmanın ve yıllardır süregelen geleneğin bir parçası
olmanın mutluluğunu yaşarken, yaratıcılıklannı da konuşturuyorlardı
giydikleri kıyafetlerle. (Fotoğraflar: DEVRİM BARAN)
Röntgen, ültrason, aşı, cerrahi, kuaför, eczane, laboratuvar hizmetleri veriyor
Ha}^van hastanesine günde 100 hasta
• Hastanede, muayene ve aşı
ücreti 950 bin lira. Diğer
birimlerdeki ücretler hayvanın
büyüklüğüne göre 2 ile 10 milyon
arasında değişiyor.
SAADET USLU
Bazen eğlencemiz, neşemiz, bazen de arkada-
şımız, can yoldaşımızdır hayvanlar. Bazı insan-
lar evlerinde besledikJeri hayvanlara gözü gibi
bakarken, bazısı, u
Hayvan işte. Kendi başının
çaresine baksın" anlayışı içinde. Hayvanlan
sevmenin çok güzel birşey olduğunu söyleyen
Veteriner Aykut Mııtiu. "Hayvanlar konuşamı-
yor, derdini anlatamıyor. Insaniardan daha çok
yardıma muhtaç" diye konuştu.
Birçok insan evinde kedi, köpek, kuş gibi çe-
şitli hayvanlar besliyor. Bazılan bu hayvanlann
aşısını, kontrolünü düzenli olarak yaptınrken, ba-
zılan da bu bakımın hayvanlar için lüks olduğu-
nu düşünüyor. Animalia Hayvan Hastanesi'nde
veterinerlik yapan Aykut Mutlu ise hayvanlar
için ciddi bir sağlık bakımının şart olduğunu
vurgulayarak "Ha>
n
vanhastanesinegünde80-100
tane hasta getiyorsa, en az 8 operasyon yapüıyor-
sa bu bir ihtiyaçör" dedi. Mutlu, konuşamayan.
derdini anlatamayan hayvanlann insanlardan da-
ha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu savundu. İs-
tanbul'da açılan ilk hayvan hastanesi Anima-
lia'nm ilk günlerinde övgü kadar tepki de aldı-
ğını belirten Mutlu, şöyle devam etti:
Para dışanya gitaıiyor
"Bce/insanlarzorşarÜardasağhkhizmetiahr-
ken böyle bir hastanede çahşmaktan rahatsız ol-
muyor musunuz?" diye soruvoriardı. Ama bu so-
runun muhatabı biz değiliz. Bu soru doktora so-
ruunau. Her mesiek grubu kendi mesleğinin en
iyisini yapsa, bu tür sorunlar ounaz.
Hayvanlara verilen hizmet, insanlara veriien
apayn. Burası açdmadanöncehayvanlann] yurtdı-
şına götürenler vardL Biz, panuun (hşan çıkma-
sını da önledik."
Animalia Hayvan Hastanesi'neaçıldığı 1993'ün
Aralık ayından bu yana 15 binden fazla hasta-
nın geldiğini belirten Mutlu. buniann yüzde 60-
70 gibi bir kısmmı ise köpekîerin oluşturduğu-
nu söyledi. Hastaneye genelde kedi, köpek ve ka-
natlı hay\anlann getirildiğini kaydeden Mutlu,
şu bilgileri verdi:
"HastanemizegündüzJeri 8O-100 hasta gefir. Cu-
martesi günü ise bu sayi 150'ye kadar çıkar. 24
saat açık olan Animalia 'da geceieri ve Pazar gün-
leri sadece acil hastalara bakıhr. Gelen hastala-
nn şikâyetleri mevsimlere göre değişir ama, ge-
nelde mJde-bağırsak rahatsızüklanndan gelirier.
Deri rahatsızhkları \e kaşıntılardan da oldukca
şikâyet var."
Anımalia'da. "Röntgen, uftrason, EKG, aşı,
cerrahi, kuaför,eczane, pansryon, laboratuvar, ma-
ğaza ve ambulans" hizmetleri bulunuyor
Bakımh hayvan zararsız
Veteriner Aykut Mutlu, hayvan almanın nıad-
di olduğu kadar manevi sorumluluk da istediği-
ni, bakıldıklan sürece korkulacak hiçbir şey ol-
madığını söyledi. Köpeği ya da kediyi alıp da hiç
ilgilenmemenin çok büyük bir hata olacağını
belirten Mutlu, hayvan sahiplerine de şu tavsi-
yelerde bulundu.
"- Kitap alıp okumah. Böylece veterinere baş-
vurmadan önce yapılacak basit müdahakier bi-
linebilir.
- Aşı tarihleri düzenli takip edilmeli. Hay-
vanlara kuduz, karma ve droncit aşısı yapı-
iır. Kuduz aşısı, ilk kez 3 aylıktan sonra yapı-
iır. Daha sonra her sene tekraıianır. 1.5 ay-
lıktan sonra başlayan Karma aşının da her yıl
tekrarlanması gerekir. Hayvanlardaki bağır-
sak parazitlerine karşı uygulanan Droncit
aşısı ise 3 ayda bir yaptırılmahdır. İnsanlara
bulaşabilen parazitlere karşı yapılması ge-
reklidir. Hayvana aşı yaptırıldığı sürece kor-
kulacak hiçbir şey yok. Hayvana parazite kar-
şı üç ayda bir dışkı tahlili de yaptırılmah.
- Özellikle yaşlı insanların bir köpeğe sahip
olması çok yararlıdır. Normalde sokağa çıkıp
dolaşmayan bu kişi, köpeği ni gezdirme baha-
nesiyle kendisi de spor yapmış olacaktır."
Ayakkabı 1 milyon 550 bin
Aykut Mutlu, Animalia Hayvan Hastanesi'nde
fiyatlann Veteriner Hekim Odası'nın gönderdi-
ği ücret listesine göre belirlendiğini belirtti. Mut-
lu, hastanede, muayene ve aşı ücretinin 950 bin
lira olduğunu, diğer birimlerdeki ücretlerin hay-
vanın büyüklüğüne göre 2 ile 10 milyon arasın-
da değiştiğini kaydetti. Hastane bünyesinde bu-
lunan kuaförde ise bir tıraş 500 bin lirayken,
banyo tüyün uzunluğuna göre 400-500 bin lira
arasında değişiyor. Artık insanlar gibi kıyafet-
leri, ayakkabılan olan hayvanlann mağazasın-
daki bazı Fıyatlar da şöyle:
Kedi konserve 125 bin, köpek konserve 70-
150 bin, kuşyemi 160 bin, tasma 200 bin ile 3
milyon 800 bin, giysi 750 bin ile 1 milyon 150
bin, yağmurluk 550 bin ile 2 milyon 800 bin, şam-
puan 330-980 bin arasında değişirken, ayakkabı
1 milyon 550 bin lira.
SEYAHATNAME YAVUZGÖR
Lubnan...
Sofya-Ankara... Sonra Ulukışla, Ada-
na, Iskenderun ve Antakya... Yaylada-
ğı'nın tepesi sınır. Suriye'ye girdik... Fran-
sızlardan kalma, delik deşik, dar bir şo-
seden krvnla kıvnla, Latakıye ümanı... Gü-
neye doğru, Akdeniz sarıilını izleyerek gi-
diyoruz... Nihayet üzerinde, ülkenin sern-
bolü olan 'sedr' ağacını taşıyan bayra-
ğı ile Lübnan Cumhuriyeti'ne girdik...
Manzara, evler, yollar, lokantalar, Arap
harfleri yanında, çoğu Fransızca yazılı ilan-
lar,reklampanolan ile yepyeni bir orlam-
dasınız, şimdi.
Beyrut'a vardık. Büyükelçiliği bulduk.
Kent merkezinde, '£/ Hat' denilen bir
cadde üzerindeki bir apartmanın iki ka-
tını işgal ediyordu. Bir yıl sonra hava
alanına giden yol üzerinde, görkemli ve
modern bir bina yaptınp çıktık bu aca-
yip yerden...
• • *
Yola çıkmadan, Ankara'daki otelde, Ev-
liya Çe/eö/'ye 'müracaat' ettim yine...
Bakınız, Evliya, 'Beyrut Şehri'^başlığı al-
tında, özetle ne diyor:
"Sekenesi, muhtelif sapık mezheple-
re mensup haşarattan ibarettir."
Bu 'haşarat' sözcüğü, 1972 yılında,
Lübnan halkı için bir genelleme olarak
kullanılsa idi, haksızlık olurdu. 'muhte-
lif sapık mezhepler'e gelince.. Filhakika
Sünni, Şii Müslümanlar, Katolik, Maru-
nit Hıristiyanlar, Gregoryen Ermeniler-
den başka 'Ceöe/'de oturan 'Düraier de
var. Bu din veya mezheplerden hangi-
sini, Evliya'nın 'sapık mezhep' olarak
degertendirdiğini tahmin edebilirsiniz.
Gerçek şu idi: Bu değişik inançtaki
insanlar için o zaman önemli olan, Lüb-
nanlı' olmaktı. 1975 yılının başından rtt—
baren patlayan ve Lübnan'ı harabeye çe-
viren fırtına daha gelmemişti.. Belki de
bunu ufukta görenler vardı, amma o sı-
rada, bu değişik gruplar, eskiden altş-
tıklan karşılıklı 'hoşgörü' ortamı içinde,
pekâlâ birlikte yaşayıp gidiyoriar ve Or-
tadoğu standartlannın pek üstünde olan
bir hayat sevıyesinden paylannı alıyor-
lardı. Fransız mandasının bıraktığı ve ya-
zılı olmayan bir anayasaya göre Cum-
hurbaşkanı Marunit, Başbakan Sünni
ve Parlamento Başkanı da Şii Müslüman
oluyordu.
Müslümanlar, Fransızlann orada bu-
lunduğu sürede nüfusun yaklaşık yüz-
de 50'sini oluşturuyoriarmış. Amma ba-
ğımsızlıktan sonra, sayılan daha sürat-
le artmış ve 70'li yıllarcfa ortada dolaşan
sav, bu oranın yüzde 65'e kadar çıkmış
olduğu merkezinde idi. Bu nedenle de
ülkenin idaresinde daha büyük pay is-
tiyorlardı. Ancak, diğer taraf -isterseniz
kısaca Hıristiyanlar deyiniz- bir nüfus
sayımına yanaşmıyorlar ve bu yüzden de
bir sürtüşme vardı ortada...
Bütün bu ayınm birtarafa, 1972 yılın-
da, Lübnan'ın başındaki ciddi sorun, iki
büyük 'kamp'ta bannan yaklaşık 250
bin Filistin mültecisi idi. Dikkat ederse-
niz, 'bannan 'sözcüğünükullandım, 'ya-
şayan 'demedim.
Kânplarda, gecekondularda oturan bu
insanlann durumu, cidden yürekleracı-
sı idi. Bu halka yardım etmek ıçın kurul-
muş bulunan UNFIVVA teşekkülüne biz
de üye idik ve ikide bir diğer üye ülke-
lerin temsilcileri ile Beyrut'taki Birleşmiş
Milletler binasında toplanıp 'tedbir' dü-
şünmeye çalışıyorduk!..
Insanca yaşamaJannı sağlamak için ge-
rekli maddi olanaklar son derece kısrtlı
idi.
Filistin halkının, Israil devleti ile müş-
terek sınırı olan ülkelere, Suriye, Ürdün,
Mısır ve Lübnan'a 'iltica' etmiş olmala-
n da onlann yaşamında, yeni bir karan-
lık sahifenin açılmasına tanık olmuştur.
Daima, ikinci sınıf hem de vatandaşlığa
kabul edilmeden sığıntı olarak işlem gö-
rsn bu insanlara karşı, ömeğin Ürdün Kra-
lı Emir Hüseyin'in ve askerlerinin soy-
kırım boyutlanna varan davranışlannı
hatırlamak yeterliydi bile...
Lübnan'daki Filistinlilerden ve onlann
buradakı mevcudıyetlennden herkes şi-
kâyetçi idi, amma yapılacak şeylerde yok
kadar azdı. 'Atsan atılmaz, satsan satıl-
maz' bir yükü taşımak zorunda idiler
Lübnanlılar.. Buna bir de kamplann ade-
ta 'extra-territorial' statüsünü içeren
'Kahire Anlaşması'n da eklerseniz, 1972
Lübnanı'ndaki durumu az da olsa belir-
li bir ölçüde görebilirsiniz.
Eğer siz de bu kamplarda 'sürünen'
eli ayağı tutar genç insanlardan biri ol-
sa idiniz, elinize verilen tüfeği ve cebi-
nize konulan üç beş Lübnan Lirası'nı
alıp Filistin Kurtuluş Orgütü'ne katılırdı-
nız. Bu, eksikliğini acı acı hissettiren 'ki-
şiliksizlik' ve 'kimsesJzlik' sorununu da
kısmen ortadan kaldıran birtercih olur-
du. Bütün bu insanlık dramı, sömürge-
ci devletlerin bencil çıkarlan ve bunia-
nn ince hesaplannın, masum insanlan
ne denli kanlı serüvenler içine attıklan-
nı gösteren bir tablo çiziyordu...
Yarın: 1973-74 olayları
Dünkü yazımızın uçak kaçırma olayı-
nın tarihi 3 Mayıs 1972 olacaktır. Düzel-
tir, özür dileriz.
Beatles'a
15 trilyon
liralık öneri
LONDRA(AA)-
Ingiltere'nin dünyada
efsane olmuş müzik
topluluğu Beatles'a dünya
turu için 225 milyon dolar
(15 trilyon 19 milyar lira)
önerildi. Grup, öneriyi geri
çevirdi. Beatles'ın gitarist
ve vokalistlerinden Paul
McCartney, Amerikan ve
Alman işadamlanndan
oluşan bir konsorsiyum
tarafindan grubun yaşayan
üç üyesine 22 konser için
kişi başına 75'er milyon
dolar (5 trilyon 6 milyar
lira) önerildiğini bildirdi.
Cartney, Japonya, Avrupa,
ABD'de düzenlenmesi
planlanan dünya tunınu geri
çevirmelerine neden olarak
Beatles'ın beyni olarak
kabul edilen ve 1980'de bir
suikast sonucu öldürülen
John Lennon'suz konsere
hazır olmadıklannı gösterdi.