30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyeı tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatörır Hikmet Çetinkaya 0 Yazuşlerı Müdürlerı: İbrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler: Ergun Balcı 0 Istıhbaral Ceneiz Yıldırım • Ekonomı: Bülent Kı/anlık 0 Kültur Handan Senköken 0 Spor. Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Karaören 0 Düzeltmc: Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra0 YurlHaberlen MehmetFaraç Yaym KuruJu- İHuuı Sdçuk (Başfcan), Oriun Erinç, Oktay Kortböke, Hikmet Çetinkaya, Şökruı Soner, Ergun BakvOinçTayanç, Ibrahim Vıldız, Orhan Bnrsalı, Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay 0 Haber Müdürü. Doğan Akm Atatürk Bulvan No. 125, Kat 4, Bakanlıklar- Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 0 lznıır Temsılcısi: Serdar Kızık, H. Zıya Blv. 1352 S 2/3 Tel- 4411220, Faks; 44191170A(bnaTemsucısıÇeÖnYTğeno0u. lnönüCd. 119S.No:l Kat: 1,Tel:3522550, Faks 352257 0 MüesseseMüdüriı. ErolErknt0 MEDYA C: • Yönettm MEDYA G : • Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Kurulu Ba^kanı-Genel Yönetım Kurulu Muhasebe BükntYeoerttdare. Mudür Gdlbin Erduran Başkanı - Genel HüseyinGûrer01şletme.Önder • Koordınatör Reha Müdür Cıtân Çetik • Bılgı-lşlcnr Nail lnal 0 Iptman • Genel Mudur Alouen • Murahhas Bılgısayar Sıstem. Mflrfivet Çiler Yardımcısı MÜKAkdaJ üye BoraGönenc Yıyımlatan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajanst, Basın ve Yayuıcıiık A Ş TüricocagiCad 39 41 Cagaloğiu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0,212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 5MART1996 İmsak:5.01 Güneş: 6.25 Öğle: 12.23 Ikindi: 15.31 Akşam 18.06 Yatsı: 19.25 MEDYACTel 514 07 53 - 513 95 80-513 84 60-61. Faks 5Ü8466 tTT, reklamdan vazgeçti • İstanbul Haber Servisi - İETT, gelen eleştiriler üzerine, Taksim-Tünel arasında çalışan 'nostaljik tramvay'a reklam alınması uygulamasından vazgeçti. ÎETT Genel Müdürü Muammer Kantarcı, dün yaptığı yazılı açıklamada, "nostaljik tramvay'a reklam alınması uygulamasından vazgecıldiğini ve yeniden geieneksel renklerine boyanarak sefere başlatıldığını belirtti. Kazaların önlenmesi • İstanbul Haber Servisi- Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Demeği (ESAM) tarafindan Dilya Dil Kurslan'nın Gayrettepe şubesinde, "Trafik kazalannın Önlenmesinde Eğitimin Önemi" konulu bir panel gerçekJeştirildi. Panelde konuşan Trafıkten Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Remzi Tan, sürücü ve yayalann eğitimi yanında görevlilerin de eğitilmesi gerektiğini söyledi. TZMO genel kurulu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Ziraat Mühendisleri Odası 35. Olağan Genel Kurulu tamamlandı. Genel kurul sonunda yapılan seçimleri, Prof. Dr. Gürol Ergin başkanlıgındaki Çağdaş Tanmcılar Grubu kazandı. Seçimler sonunda yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: "Prof. Dr. Gürol Ergin, Ismet Tortopoğlu, AIi Tan, Enver Çetin, Ali Kaygısız, Özkan Göksel, Ramiz Akın." Sendikalar foramu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -HABITAT-ll kapsamında düzenlenecek olan resmi nitelikteki sendikalar forumunun, tüm ülkelerden sendikacılann katılımıyla 31 Mayıs - 2 Haziran 1996 tarihlerinde gerçekJeştirileceği bildirildi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, dün yaptığı yazılı açıklamada, HABITAT-11 Konferansı'nın hazırlık çalışmalannda ve ulusal raporun hazırlanmasında Türk-lş'in yaptığı katkılara değindi. Hepburn ölümden döndü • NEVVYORK(AA)- Amerikalı ünlü film yıldızı Katherine Hepburn'ün ölümden döndüğü bildirildi. Hekimler. geçen hafta New York'ta hastaneye kaldınlan 88 yaşındaki ünlü yıldızın ağır bir hastalık geçirdiğini ve bir ara yaşamından umut kesildiğini söylediler. Daha sonra kritik durumu atlatan Hepburn'ün hastaneden taburcu edildiği ve evinde dinlendiği kaydedildi. 'Coltege de France' dersteni • Haber Merkezi - College de France'ın geieneksel derslerinin 'Doğu Akdeniz ve Türkiye'nin güncel tektoniği' serisi bu hafta süresince İstanbul Teknik Üniversitesi (ITÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü'nde verilecek. Dersleri, dünyaca ünlü yerbilimci, Ecole Normal Superieure Jeoloji Bölüm Başkanı ve College de France Jeodinamik Kürsüsü profesörü Xavier Le Pichon verecek. Kanser paneli • SİLİVRt (Cumhuriyet) - Silivri Çağdaş Düşünenler Derneği'nce düzenlenen Kanser Tanı ve Tedavisi söyleşisinde konuşan Taksim Hastanesi Patoloji Şefi Dr. Gülseren Ünsün, 25 yıllık deneyimleri doğrultusunda kanser hastalığını gülerek ve yazarak yendiğini anlattı. TTB'nin isteği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabipler Birliği (TTB), DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a bir mektup göndererek yeni kurulacak hükümette Sağlık Bakanlığı ile ilişkilerin daha iyi olmasım bekJediklerini bildirdi. Metupta, Sağlık Bakanlığı ile ilişkiler açısından DYP-CHP koalisyon döneminde en kötü süreçin yaşandığına dikkat çekildi. Ön lisans düzeyindeki iki yıllık yüksekokuldan "tarihin bekçileri" teknik elemanlar mezun oluyor Sübyan mektebînde restorasyon okuhı• Osmanlı'ya Selçuklu döneminden miras kalan sübyan mektepleri, yüzlerce yıl bulunduklan semtin çocuİdanna o çağlardaki eğitim hizmetini verdiler. OKTAY EKİNCİ istanbul 'daki Osmanlı dönemı yapılan arasında, hemen her tarihi semtte ya da birkülliyenin yanında yer alan •sübyan mek- tepleri', özellikle eğitim tarihimizi de belgelemeleri açısından bir başka değer taşırlar. Birçoğu bugün de ayakta olan ve değişik işlevlerde kulla- nılan bu alçakgönüllü ve sade yapılar, sultanlann yanı sıra dı- ğer devlet adamlan ve varlıklı kişiterce kente ve topluma ka- zandınlmışlardı. Kayıtlara göre, Fatihdevnnden cumhunye- tin ilanına kadar gecen yaklaşık 470 yıl ıçinde 400'e yaİcın sıbyan mektebı, İstanbul'da ınşa edilmişti. Yine tarihsel belgelere göre kökeni Selçuklular'a dek uza- nan bu okullar, Arapçadaki küçük erkek çocuğunu tanımla- yan 'sabi' sözcüğûnün çoğulu olan 'sibyaa'adıyla anılmala- nna rağmen genellikle kız çocukJannın da eğitim gördükle- ri, bugünkü ilkokullann karşıhğı sayılabilecek öğrenim yu- valanydı. O kadar ki, ömeğin yine Fatih'in bu okullarda ögretmen- lik yapacak kişileri yetiştirmek için Eyüp ve Ayasofya'da aç- tığı medreselerde Arapçanın yanı sıra edebiyat, manok ve matetnatik gibi derslerin de özellikle yeraldığı biliniyor. Bu- na karşın, Avrupa'daki ünlü okullann ders programlanna, yi- ne sözgelimi matematiğin ancak 1890'larda girdığı göz önü- ne alındığında, sübyan mekteplennın kendi çağında ne denlı Zevk-i Kadın Sübyan Mektebi, uzun yülar Amtlar Yüksek Kurulu binası olarak da hizmet vermişti. ileri olduklan hemen anlaşılıyor. Uzun yıllar Anıtiar Yüksek Kurulu'nun tstanbul'daki bina- sı olarak hizmet verenftndıkfc'dakı'Zevk-iKadmSübyan Mek- tebi' binasından artık 1991 yılından bu yana 'restorasyon tek- nik elemanlan'mezun oluyor. Yapılışı 1735 yılına takvimlenen ve Mimar Sinan Üniver- sitesi'nın bahçesini süsleyen Zevk-i Kadın Sıbyan Mekte- bi'nin bu anlamlı yeni işleviyle, ülkemizdekı kültürel rrüra- sın korunmasında büyük önem taşıyan duyarlı ve bilgili bir teknik eleman kadrosu yetişiyor. Yine Mimar Sinan Unıver- sitesi'ne baglı olarak 'ön lisans' düzeyinde ve 2 yıllık 'mes- lekyüksekokuhı' statüsünde eğitim verilerek sûrdürülen 'mi- mari restorasyon' programında, ilk sınıfta 21, ikinci sınıfta da 21 olmak üzere toplam 42 öğrenci, sübyan mektebinin tarihi dersliklerinde 'tarihi korumayı ve yaratmayı' öğreniyorlar. Yüksek mimar Hüsrev Tayla. bu coşkulu eğitimin ülkemiz kültürü açısından önemini ve gereksinmesini şöyle özetliyor "1945'lerden sonra, yüksek mimar Ali Saim Ülgen'in de katkıianyla, btrçok basanb restorasyon çabşmalan yapıldı. 1960'larda ise gerileme başladı. Bayındırük Bakanlığı birta- kım taşeron ve ustalara karne \crerek çok sayıda yeteneksiz eski eser müteahhidi \aratn. AJmama göçü nedeniyle uzmao ustalar da azaldı. Serbest piyasada geçerii oimadığından res- torasyonda uzmanlaşan mimar sayısı da çok sınıriı kaldı. Bü- tün buniann sonucunda Türki\e'dc restorasyonlar gerektiği gibi degy, yüklenicinin diledigi şekilde yapıiır oldu. Oysa bu olumsuziuğun giderilmesi için tek çare, her restorasyon şanti- yesinde uzman bir teknik denetleyicinin bulunmasıydı. Bunun mutlaka mimar olması da gerekmiyordu. Mimann bulunma- dığı durumda, kontrolü, bu uzman elemanlar yapabilirk'rdi_" lşte, bu görüşün gıderek güçlenmesi ve akademik çevreler- den de destek görmesı sonucunda, 1980'lerden sonra 'resto- rasyon meslekyüksekokuDan' gündeme geliyor. MSÜ'ye bag- lı okul da aynı süreçte Zevk-ı Kadın Sübyan Mektebi'nde öğ- renime başlıyor. Bugüne dek ise 60 kadar mezun vererek kül- tür varlıklanmızın restorasyon çalışmalanna yardımcı uzman teknik kadrolar kazandırıyor. öğrenciler, başan durumlanna göre yine MSÜ'nün veya diğer üniversitelenn mimarlık fakültelerine de geçiş yapma olanağına sahipler. (Camu ve özel sektördeki restorasyon uygulamacılan ile mimarlar, bu güzel çabanın farkına vanr ve genç teknik ele- manlan şanüyelerine kazandınrlarsa, bundan hem ülkemiz kül- türü yarar sağlayacak hem de sıbyan mektebindekı tarihsel çabalar daha bir coşku ve umut dolu duygularla sarmalanacak... Akademililerin ilginçlikyarışı Kültür Servisi - Birbirinden ılginç yüzler, asla sıradan olmayan kıyafetler. Maskelerin ardında gizlenen yüzler, birbırini tanımakta zorlanıyordu Mimar Sinan Üniversitesi'nin 113. Geieneksel Balosu'nda.. İlk Türk müzecisı, arkeolog, ressam Hamdi Bey'in girişımleriyle kurulan Sanayi-i Nefise Mektebi, bugünkü adıyla Mimar Sinan Ünrversitesı, 113. yaşına, her yıl olduğu gibi yine çok renkli girdi. 3 mart gecesi Andromeda Disko'yu dolduran gençler, eski mezunlar ve öğretmenleri ile birlikte okullannı 113. yıla taşımanın haklı gururuyla doyasıya eğlendiler. Korku fılmlerinden fırlayıp gelmış Frankenstein, Kont Drakula, şövalye, travesti, bıçkın kabadayı, yırtık pırtık giysilen, kömür karası suratlanyla Bomba Imha Ekibı, Çıngeneler, Şehrazat, SS subayı, Kuvayi Millıyeci, Arap şeyhi ve sıyah çarşaflara bürünmüş kansı gözümüze ilk çarpanlardı... Her gün birbirlerini sıradan giysilen içerisinde görmeye alışmış öğrenciler adeta 'UginçBk' yanşına girmişlerdi o gece. Gecede, 500 bın lira ginş ücretı ödeyerek kendılennı müzığın hızlı ritmine kaptıran akademilıler, günlük yaşamın monotonlugundan bir gece olsun uzaklaşmanın ve yıllardır süregelen geleneğin bir parçası olmanın mutluluğunu yaşarken, yaratıcılıklannı da konuşturuyorlardı giydikleri kıyafetlerle. (Fotoğraflar: DEVRİM BARAN) Röntgen, ültrason, aşı, cerrahi, kuaför, eczane, laboratuvar hizmetleri veriyor Ha}^van hastanesine günde 100 hasta • Hastanede, muayene ve aşı ücreti 950 bin lira. Diğer birimlerdeki ücretler hayvanın büyüklüğüne göre 2 ile 10 milyon arasında değişiyor. SAADET USLU Bazen eğlencemiz, neşemiz, bazen de arkada- şımız, can yoldaşımızdır hayvanlar. Bazı insan- lar evlerinde besledikJeri hayvanlara gözü gibi bakarken, bazısı, u Hayvan işte. Kendi başının çaresine baksın" anlayışı içinde. Hayvanlan sevmenin çok güzel birşey olduğunu söyleyen Veteriner Aykut Mııtiu. "Hayvanlar konuşamı- yor, derdini anlatamıyor. Insaniardan daha çok yardıma muhtaç" diye konuştu. Birçok insan evinde kedi, köpek, kuş gibi çe- şitli hayvanlar besliyor. Bazılan bu hayvanlann aşısını, kontrolünü düzenli olarak yaptınrken, ba- zılan da bu bakımın hayvanlar için lüks olduğu- nu düşünüyor. Animalia Hayvan Hastanesi'nde veterinerlik yapan Aykut Mutlu ise hayvanlar için ciddi bir sağlık bakımının şart olduğunu vurgulayarak "Ha> n vanhastanesinegünde80-100 tane hasta getiyorsa, en az 8 operasyon yapüıyor- sa bu bir ihtiyaçör" dedi. Mutlu, konuşamayan. derdini anlatamayan hayvanlann insanlardan da- ha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu savundu. İs- tanbul'da açılan ilk hayvan hastanesi Anima- lia'nm ilk günlerinde övgü kadar tepki de aldı- ğını belirten Mutlu, şöyle devam etti: Para dışanya gitaıiyor "Bce/insanlarzorşarÜardasağhkhizmetiahr- ken böyle bir hastanede çahşmaktan rahatsız ol- muyor musunuz?" diye soruvoriardı. Ama bu so- runun muhatabı biz değiliz. Bu soru doktora so- ruunau. Her mesiek grubu kendi mesleğinin en iyisini yapsa, bu tür sorunlar ounaz. Hayvanlara verilen hizmet, insanlara veriien apayn. Burası açdmadanöncehayvanlann] yurtdı- şına götürenler vardL Biz, panuun (hşan çıkma- sını da önledik." Animalia Hayvan Hastanesi'neaçıldığı 1993'ün Aralık ayından bu yana 15 binden fazla hasta- nın geldiğini belirten Mutlu. buniann yüzde 60- 70 gibi bir kısmmı ise köpekîerin oluşturduğu- nu söyledi. Hastaneye genelde kedi, köpek ve ka- natlı hay\anlann getirildiğini kaydeden Mutlu, şu bilgileri verdi: "HastanemizegündüzJeri 8O-100 hasta gefir. Cu- martesi günü ise bu sayi 150'ye kadar çıkar. 24 saat açık olan Animalia 'da geceieri ve Pazar gün- leri sadece acil hastalara bakıhr. Gelen hastala- nn şikâyetleri mevsimlere göre değişir ama, ge- nelde mJde-bağırsak rahatsızüklanndan gelirier. Deri rahatsızhkları \e kaşıntılardan da oldukca şikâyet var." Anımalia'da. "Röntgen, uftrason, EKG, aşı, cerrahi, kuaför,eczane, pansryon, laboratuvar, ma- ğaza ve ambulans" hizmetleri bulunuyor Bakımh hayvan zararsız Veteriner Aykut Mutlu, hayvan almanın nıad- di olduğu kadar manevi sorumluluk da istediği- ni, bakıldıklan sürece korkulacak hiçbir şey ol- madığını söyledi. Köpeği ya da kediyi alıp da hiç ilgilenmemenin çok büyük bir hata olacağını belirten Mutlu, hayvan sahiplerine de şu tavsi- yelerde bulundu. "- Kitap alıp okumah. Böylece veterinere baş- vurmadan önce yapılacak basit müdahakier bi- linebilir. - Aşı tarihleri düzenli takip edilmeli. Hay- vanlara kuduz, karma ve droncit aşısı yapı- iır. Kuduz aşısı, ilk kez 3 aylıktan sonra yapı- iır. Daha sonra her sene tekraıianır. 1.5 ay- lıktan sonra başlayan Karma aşının da her yıl tekrarlanması gerekir. Hayvanlardaki bağır- sak parazitlerine karşı uygulanan Droncit aşısı ise 3 ayda bir yaptırılmahdır. İnsanlara bulaşabilen parazitlere karşı yapılması ge- reklidir. Hayvana aşı yaptırıldığı sürece kor- kulacak hiçbir şey yok. Hayvana parazite kar- şı üç ayda bir dışkı tahlili de yaptırılmah. - Özellikle yaşlı insanların bir köpeğe sahip olması çok yararlıdır. Normalde sokağa çıkıp dolaşmayan bu kişi, köpeği ni gezdirme baha- nesiyle kendisi de spor yapmış olacaktır." Ayakkabı 1 milyon 550 bin Aykut Mutlu, Animalia Hayvan Hastanesi'nde fiyatlann Veteriner Hekim Odası'nın gönderdi- ği ücret listesine göre belirlendiğini belirtti. Mut- lu, hastanede, muayene ve aşı ücretinin 950 bin lira olduğunu, diğer birimlerdeki ücretlerin hay- vanın büyüklüğüne göre 2 ile 10 milyon arasın- da değiştiğini kaydetti. Hastane bünyesinde bu- lunan kuaförde ise bir tıraş 500 bin lirayken, banyo tüyün uzunluğuna göre 400-500 bin lira arasında değişiyor. Artık insanlar gibi kıyafet- leri, ayakkabılan olan hayvanlann mağazasın- daki bazı Fıyatlar da şöyle: Kedi konserve 125 bin, köpek konserve 70- 150 bin, kuşyemi 160 bin, tasma 200 bin ile 3 milyon 800 bin, giysi 750 bin ile 1 milyon 150 bin, yağmurluk 550 bin ile 2 milyon 800 bin, şam- puan 330-980 bin arasında değişirken, ayakkabı 1 milyon 550 bin lira. SEYAHATNAME YAVUZGÖR Lubnan... Sofya-Ankara... Sonra Ulukışla, Ada- na, Iskenderun ve Antakya... Yaylada- ğı'nın tepesi sınır. Suriye'ye girdik... Fran- sızlardan kalma, delik deşik, dar bir şo- seden krvnla kıvnla, Latakıye ümanı... Gü- neye doğru, Akdeniz sarıilını izleyerek gi- diyoruz... Nihayet üzerinde, ülkenin sern- bolü olan 'sedr' ağacını taşıyan bayra- ğı ile Lübnan Cumhuriyeti'ne girdik... Manzara, evler, yollar, lokantalar, Arap harfleri yanında, çoğu Fransızca yazılı ilan- lar,reklampanolan ile yepyeni bir orlam- dasınız, şimdi. Beyrut'a vardık. Büyükelçiliği bulduk. Kent merkezinde, '£/ Hat' denilen bir cadde üzerindeki bir apartmanın iki ka- tını işgal ediyordu. Bir yıl sonra hava alanına giden yol üzerinde, görkemli ve modern bir bina yaptınp çıktık bu aca- yip yerden... • • * Yola çıkmadan, Ankara'daki otelde, Ev- liya Çe/eö/'ye 'müracaat' ettim yine... Bakınız, Evliya, 'Beyrut Şehri'^başlığı al- tında, özetle ne diyor: "Sekenesi, muhtelif sapık mezheple- re mensup haşarattan ibarettir." Bu 'haşarat' sözcüğü, 1972 yılında, Lübnan halkı için bir genelleme olarak kullanılsa idi, haksızlık olurdu. 'muhte- lif sapık mezhepler'e gelince.. Filhakika Sünni, Şii Müslümanlar, Katolik, Maru- nit Hıristiyanlar, Gregoryen Ermeniler- den başka 'Ceöe/'de oturan 'Düraier de var. Bu din veya mezheplerden hangi- sini, Evliya'nın 'sapık mezhep' olarak degertendirdiğini tahmin edebilirsiniz. Gerçek şu idi: Bu değişik inançtaki insanlar için o zaman önemli olan, Lüb- nanlı' olmaktı. 1975 yılının başından rtt— baren patlayan ve Lübnan'ı harabeye çe- viren fırtına daha gelmemişti.. Belki de bunu ufukta görenler vardı, amma o sı- rada, bu değişik gruplar, eskiden altş- tıklan karşılıklı 'hoşgörü' ortamı içinde, pekâlâ birlikte yaşayıp gidiyoriar ve Or- tadoğu standartlannın pek üstünde olan bir hayat sevıyesinden paylannı alıyor- lardı. Fransız mandasının bıraktığı ve ya- zılı olmayan bir anayasaya göre Cum- hurbaşkanı Marunit, Başbakan Sünni ve Parlamento Başkanı da Şii Müslüman oluyordu. Müslümanlar, Fransızlann orada bu- lunduğu sürede nüfusun yaklaşık yüz- de 50'sini oluşturuyoriarmış. Amma ba- ğımsızlıktan sonra, sayılan daha sürat- le artmış ve 70'li yıllarcfa ortada dolaşan sav, bu oranın yüzde 65'e kadar çıkmış olduğu merkezinde idi. Bu nedenle de ülkenin idaresinde daha büyük pay is- tiyorlardı. Ancak, diğer taraf -isterseniz kısaca Hıristiyanlar deyiniz- bir nüfus sayımına yanaşmıyorlar ve bu yüzden de bir sürtüşme vardı ortada... Bütün bu ayınm birtarafa, 1972 yılın- da, Lübnan'ın başındaki ciddi sorun, iki büyük 'kamp'ta bannan yaklaşık 250 bin Filistin mültecisi idi. Dikkat ederse- niz, 'bannan 'sözcüğünükullandım, 'ya- şayan 'demedim. Kânplarda, gecekondularda oturan bu insanlann durumu, cidden yürekleracı- sı idi. Bu halka yardım etmek ıçın kurul- muş bulunan UNFIVVA teşekkülüne biz de üye idik ve ikide bir diğer üye ülke- lerin temsilcileri ile Beyrut'taki Birleşmiş Milletler binasında toplanıp 'tedbir' dü- şünmeye çalışıyorduk!.. Insanca yaşamaJannı sağlamak için ge- rekli maddi olanaklar son derece kısrtlı idi. Filistin halkının, Israil devleti ile müş- terek sınırı olan ülkelere, Suriye, Ürdün, Mısır ve Lübnan'a 'iltica' etmiş olmala- n da onlann yaşamında, yeni bir karan- lık sahifenin açılmasına tanık olmuştur. Daima, ikinci sınıf hem de vatandaşlığa kabul edilmeden sığıntı olarak işlem gö- rsn bu insanlara karşı, ömeğin Ürdün Kra- lı Emir Hüseyin'in ve askerlerinin soy- kırım boyutlanna varan davranışlannı hatırlamak yeterliydi bile... Lübnan'daki Filistinlilerden ve onlann buradakı mevcudıyetlennden herkes şi- kâyetçi idi, amma yapılacak şeylerde yok kadar azdı. 'Atsan atılmaz, satsan satıl- maz' bir yükü taşımak zorunda idiler Lübnanlılar.. Buna bir de kamplann ade- ta 'extra-territorial' statüsünü içeren 'Kahire Anlaşması'n da eklerseniz, 1972 Lübnanı'ndaki durumu az da olsa belir- li bir ölçüde görebilirsiniz. Eğer siz de bu kamplarda 'sürünen' eli ayağı tutar genç insanlardan biri ol- sa idiniz, elinize verilen tüfeği ve cebi- nize konulan üç beş Lübnan Lirası'nı alıp Filistin Kurtuluş Orgütü'ne katılırdı- nız. Bu, eksikliğini acı acı hissettiren 'ki- şiliksizlik' ve 'kimsesJzlik' sorununu da kısmen ortadan kaldıran birtercih olur- du. Bütün bu insanlık dramı, sömürge- ci devletlerin bencil çıkarlan ve bunia- nn ince hesaplannın, masum insanlan ne denli kanlı serüvenler içine attıklan- nı gösteren bir tablo çiziyordu... Yarın: 1973-74 olayları Dünkü yazımızın uçak kaçırma olayı- nın tarihi 3 Mayıs 1972 olacaktır. Düzel- tir, özür dileriz. Beatles'a 15 trilyon liralık öneri LONDRA(AA)- Ingiltere'nin dünyada efsane olmuş müzik topluluğu Beatles'a dünya turu için 225 milyon dolar (15 trilyon 19 milyar lira) önerildi. Grup, öneriyi geri çevirdi. Beatles'ın gitarist ve vokalistlerinden Paul McCartney, Amerikan ve Alman işadamlanndan oluşan bir konsorsiyum tarafindan grubun yaşayan üç üyesine 22 konser için kişi başına 75'er milyon dolar (5 trilyon 6 milyar lira) önerildiğini bildirdi. Cartney, Japonya, Avrupa, ABD'de düzenlenmesi planlanan dünya tunınu geri çevirmelerine neden olarak Beatles'ın beyni olarak kabul edilen ve 1980'de bir suikast sonucu öldürülen John Lennon'suz konsere hazır olmadıklannı gösterdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle